Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

29- Çünkü zikir (Kur'ân) bana gelmişken o, hakikaten beni ondan saptırdı. Şeytan insanı (uçuruma sürükleyip sonra) yapayalnız ve yardımcısız bırakmaktadır.

30.elçi dedi ki: "Ey Rabbim! Kavmim bu Kur'ân'ı terkedilmiş (bir şey yerinde) tuttular."    furkan..

       hadi birde şunu.. bazılarına..  yazmakta fayda var ....

     cevap .. siz kuran okumaz mısınız .. ??

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

aliaksoy yazdı:

Selam Bembeyaz;

Sana ‎iiisrarla soruyorum:

1) Peygamberimizin tüm sِöz ve eylemleri bize aktar‎lm‎‏ m‎d‎r ?

tüm söz ve eylemleri bize aktarılmamış olabilir... ama ana ilkeler aktarılmıştır.. kur'an ve o ilkelere bakarak rotamızı biz tayin ederiz... bunu da sağlam bir muhakeme ile yaparız...

dolayısıyla ölçü, kuran, sahih sünnet (onun evrensel ahlak ilkeleri, örnekliği, kuran ahlakı, dürüstlüğü,vs. vs.) akıl, tarih, tecrübe, bilimsel veriler vs. olmalıdır...,

sahih sünneti dışlayan yaklaşımlar yanlıştır... hatalıdır.. aşırılıktır... orta yoldan uzaklaşmaktır.

2) Peygamberimiz bu yِnde ne gibi tedbirlere ba‏vurmu‏tur ?

peygamberimiz, sözleri ve uygulamalarının en güzel bir biçimde gelecek nesillere aktarılmasını tavsiye etmiştir.. bazı sahabelerin sözlerini yazmasına da izin vermiştir.. sözlerini gelecek nesillere ulaştıranlar hakkında "Allah yüzünü ak etsin" diye dua etmiştir... bu da kaynaklarda mevcuttur.. prof dr. ali osamn koçkuzu nun hadis tarihinde.. prof dr. ali yardım ın hadis 1 ve 2 adlı kitaplarında... prof dr. yaşar kandemir in eserinde.. prof dr. talat koçyiğit in çalışmaların da yeterince örnek mevcuttur....

Dolayısıyla O bu konuda her türlü tedbiri almıştır... üzerine düşeni fazlasıyla yapmıştır.... ama ondan sonra yapılan bir takım hatalar olmuşsa bunun sorumlusu herhalde o değildir... onun sahih sözleri değildir... öyle değil mi yoksa???

bize düşen eldeki sağlam verilerle yola devam etmek olmalıdır... şu an eldeki veriler yeterlidir...

3) Hadislerin derlenip toplanmas‎ dِneminde  seçilmeyen hadisler hakk‎ndaki  hükmünüz nedir ?  Seçilen hadislerin seçilmeyene oran‎ dikkate al‎nd‎ً‎nda, bu eylem  "toptan süpürüp  atma" tabirinize uyar m‎ uymaz m‎? 

Lütfen s‎ras‎ ile cevap verin.

Muhabbetlerimle...

onun bütün sözleri dikkatle ve özenle seçilmiştir.. sahabe bunu en güzel şekliyle yapmıştır...

ravilerin çoğunluğu hakkındaki otobiyografik bilgilere varıncaya kadar hadislerin çoğu kayıt altına alınmıştır...

hayatı hakkında bu kadar detaylı bilgi olan ilk ve tek insan hz. Muhammed dir... bu gerçeği hiç kimse göz ardı edemez....

özetle bunu da hadis ravilerine borçluyuz... onları bir kalemde silip atmak insafsızlıktan başka bir şey olamaz...

elbette hadis uyduranlar da olmuştur.. ama islam alimleri de boş durmamışlar... bu uydurmaları tespit edip " mevzuat" dediğimiz uydurma hadis koleksiyonlarını oluşturmuşlardır... bütün bunları yok saymak ilimle ve insafla bağdaşır mı???

bazı islam alimleri de koydukları kriterlere uyan hadisleri toparlamışlardır... onları bu gayretleri nedeniyle takdir etmek gerekir...

sonuç olarak; hadislerin bugün çoğunluğu elimizdedir... kur anı anlamada bize sağlayacakları katkı da tartışılmazdır...

ancak uydurma hadislerde vardır.. bu uydurmalara bakarak hepsini yok saymak ilimle bağdaşmaz.. bu bilimsel değil, duygusal bir durum olur ki.. bazıları bu duygusallığı maalesef yaşamaktadırlar....

iyi niyet, basiret, feraset, sağlam muhakeme yeteneği, akıllı olmak ve çok boyutlu düşünmek meseleyi halletmede bir çıkış yolu olabilir...

muhabbetle...

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Merhaba,

Ben Hadisleri Kuran disinda ikinci bir kaynak olarak gormuyorum. Kanimca hadisler inzal donemi acisindan cok aciklayici bir nitelik tasimiyorlar. Detayli olarak  incelendiginde yazima gectikleri ortami hisettirdiklerini gormekteyiz.  

Buna karsilik fanatik kesimlerin yaptigi cok daha trajediktir. Yok efendim Muhammed hadisleri yazmayi yasaklamis, cunku bunlarin Kuran'in yanisira bir kaynak olmasindan korkuyormus. Bir Resul dusunun yalnizca vahyi ulastirmakla yetinmeyip bunu yeryuzunde egemen kilmak icin mucadele veriyor, bu davanin en titiz uygulayicisi oldugu halde kimsenin yaptiklarini kaale bile almasini istemiyor. Hele birde gelecek nesilllerin yasadigindan bile haberi olmasin diye ugrasiyor.  Bu cok buyuk bir sacmalik. Ben hadis ve sunnet kelimelerinden gicik kapiyorum o kadar laskalasmis   kelimeler ki herkesin zihninde ki anlamlari  apayri. Bu yuzden Muhammedin soyledikleri ve daha da onemlisi yasayis tarzi olarak ifade etmek istedigim bu hususlar onun arkadaslari tarafindan pur dikkat izlenmekteydi.  Yaptiklari ve soyledikleri inananlarca cok cidiye alinmaktaydi.  Onun yasami herkesin gozu onunde cereyan etmekteydi. Resul bir toplum adami idi. O yaptiklarini ve soylediklerini insanlara unutturmaya calisan bir kimse degil tersine bunlari daha fazla insanlara iletilmesi icin caba sarfeden kimse idi. Bu sorumlulugunun ifasi icin toplumsal iliskilerine cok onem verdigini biliyoruz. Yasami esnasinda Muhammed yalnizca Vahyi ulastiran ve kendi anlayisini kendine saklayan veya bunlari yalnizca kendi yasadigi gunlerin icinde sinirli tutmaya calisan bir kimse olsaydi , elde ettigi basarilarin cogu gerceklesmemis olurdu. O hem vahyin iletiminde hemde onun dogru anlasilmasinda cok gayret gostermistir.

Muhammed'in arkadaslarinin onun olumunun ardindan onun ornekligini terk ettigini soylememizde mumkun degildir. Onlar ogretmenleri Muhammed'in egitimini uygulamislar ve bu esaslarca bir egitim vermislerdir. Muhammed'in ornekligini yasatmak ve gelecek nesillere devretmek onlarin Kuran harici olarak gordukleri bir husus degildi. Cunku Muhammedin yasami Kuran'di.

Allah'a emanet olun. 

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Muhammed'in arkadaslarinin onun olumunun ardindan onun ornekligini terk ettigini soylememizde mumkun degildir. Onlar ogretmenleri Muhammed'in egitimini uygulamislar ve bu esaslarca bir egitim vermislerdir. Muhammed'in ornekligini yasatmak ve gelecek nesillere devretmek onlarin Kuran harici olarak gordukleri bir husus degildi. Cunku Muhammedin yasami Kuran'di.."

diyen muhliskul un bu söylediklerini önemsiyorum...

ben de zaten aşağı yukarı aynı şeyleri tekrar ediyorum...

peygamber islam ı özümseyen bir toplum yetiştirmek için mücadele etmiştir...

hayatının her anında bunun için çalışmıştır....

yaptığı uygulamaların doğru anlaşılması için elinden geleni yapmıştır....

sahabe de onun bu öğretisini devam ettirmiştir...

bütün bu tarihi tecrübeyi göz ardı edip hz. peygamberi "postacı" gibi görme ve gösterme gayretleri bir hezayandır...

selam ve dua ile.....

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Merhaba,

Sayin Ali Aksoy  siz malesef yazilanlari kendi butunlugu icinde anliyamiyorsunuz. Benim bu halde iken size  nefes tuketmem fuzuli olmanin otesine gecmeyecektir. Benim yazdiklarim ne diyor siz ne anliyorsunuz.

Allah'a emanet

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

ali aksoy yazdı:

Biz, Peygamberin takipçilerinin aynı güzel örnekliği sürdürdüğünü nereden bileceğiz ?

El cevap: Siyer kitaplarından.

"Peki" deyip bakıyoruz siyer kitaplarına...

Siyer kitapları gerçekten böyle bir örnekliği mi belgeliyor, yoksa müminin mümini kırıp geçirdiği, Hz. Resul'ün torununun başının kesilip "müslüman" (!) kentlerde gezdirildiği bir  "örnekliği" mi ?

Ne örnekliği ? Nerede bu örneklik ?

ali kardeşim,

sayıları bir kaç yüzü geçmeyen aczimendilerin yaptıklarına bakarak islam hakkında veya Türkiye hakkında hemen aceleci bir hüküm vermek ne kadar doğdudur??? oysa batı alemi bunu yapıyor..

bunlara bakıyorlar.. ve  islam ı öcü gibi görüyor ve gösteriyorlar... ülkemizi de kötü tanıtıyorlar... bu adil bir yaklaşım değildir.. zira sayıları bu kadar az bir grubun yaptıklarına bakarak koca bir ülkeyi veya son din islamı suçlamak büyük bir haksızlık ve insafsızklıktır....

aynı şekilde tarihte yaşanmış kötü bir örnekliği, örnek diye sunmak ve bunu çok yanlış tanıtmaya çalışmak da hatalıdır... evet öyle yapanlar olmuştur.. hata etmiştir... hesabı Allah a verceklerdir... bunu islam a mal etmek tutarlı bir yaklaşım olarak değerlendirilemez...

kaç kere söyledik.. kötü örnek örnek değildir... su-i misal emsal olamaz.. diye.. ama siz hala bildiğinizi okuyorsunuz.. tarihte kalmışsınız.. biraz da günümüze gelin..

bardağın dolu tarafı da var unutmayınız....

iyi bir hüküm vermek için de tutarlı olmak gerekmez miydi???

"Türkiye de hukuk 2. sınıfta okuyan bütün kızlar, prof olan annelerini yatakta uyurken boğazlıyorlar" dese birileri siz buna inanır mısınız???

bu münferid bir hadisedir.. herkese teşmil edemeyiz demez misiniz???

öyleyse.... ???? biraz daha dikkat lütfen... size yakışmıyor...

muhabbetle....

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Merhaba,

Ben hic bir yazimda Kuran harici olarak bir din kaynagini savunmadim. Resulun ornekligini Kuran sinirlari disina tasirmadim. Tamamen Kuran sinirlari icinde gerceklesmis bir hayat olan Muhammedin hayatini kabul etmeyen kimse aslinda Kuran'i kabul etmiyor demektir. Muhammed'in hayati uzerine yapilan arastirmalar Kuran sinirlarini asmasida soz konusu olamaz. Resulun yasamindan bize ulasan bilgiler eger Kuran hududlarini asiyorsa bunlar zaten o mubarek insana ait degildir. Muhammed herbirimizi imrendirecek bir  titizlikte Kuran'i yasamistir. Tarihi bilgiler uzerine yapilan arastirmalarin Kuran'i tahlili sanildigi kadar zor degildir. Tabiki bu alanin uzmanlari icin .  Kuran hakkinda derin ilme sahip olanlar ondaki kistaslar ile bilgileri rahatlikla analiz edebilirler. Modern cagin tarih arastirma yontemleride  bu alanda cok onemli bir islev tasiyacaklardir. Gunumuzde sahip oldugumuz gittikce gelisen imkanlar bizi tarih uzerine daha objektif arastirmalar yapmamizi mumkun kilmaktadir.

Birde sunu sormak  isterim. Allah'in vahyi ile atilan adimlarin sahibini  hice sayanlarin onun getirip yasadigi mesaji anlama imkani varmidir ?

Allah'a emanet. 

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam Bembeyaz...

Kur'an'da Hz. Muhammed'e hitaben;

"Sen sadece Elçisin", " Görevin ancak tebliğdir", "Sen yalnızca uyarıcı ve müjdecisin" şeklinde  geçen onlarca ayeti nasıl yorumluyorsunuz yada nasıl anlıyorsunuz?