Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Merhaba

Sayin kuranyeter dusuncelerinizi fikirsel temellere insa ederk izah ederseniz sitenin kapatilmasina yol acmaz diye dusunuyorum. Aslinda siz Ezan sirktir derken zaten,en agir ithami  yapmis olmuyormusunuz?

Allah'a emanet.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

selamlar,

Ezan, İslam dininde namaz vaktinin geldiğini insanlara bildirmek için okunan sözdüEzan bir ibadet şekli değildir. Fakat ezan okunurken saygıdan dolayı toparlanıp öyle otururuz. Sözleri şöyledir:

Okunuşu:
Allahu Ekber (4 kere)
Eşhedu enla ilahe illallah (2 kere)
Eşhedu enne Muhammeden resulullah (2 kere)
Hayya alessalah (2 kere)
Hayya alelfelah (2 kere)
Allahu Ekber (2 kere)
Lailaheillallah (Ancak sabah ezanlarında "Hayya lelfelah" dan sonra iki defa "Essalatü hayrün minen nevm" denilir.

Türkçe ezanın metni

Tanrı uludur, Tanrı uludur, Tanrı uludur, Tanrı uludur Şüphesiz bilirim, bildiririm: Tanrı’dan başka yoktur tapacak Şüphesiz bilirim, bildiririm: Tanrı’dan başka yoktur tapacak Şüphesiz bilirim, bildiririm: Tanrı’nın elçisidir Muhammed Şüphesiz bilirim, bildiririm: Tanrı’nın elçisidir Muhammed Haydin namaza, haydin namaza Haydin felaha, haydin felaha (Namaz uykudan hayırlıdır, Namaz uykudan hayırlıdır) Tanrı uludur, Tanrı uludur Tanrı’dan başka yoktur tapacak. Türkçe ezan ilk olarak 1932 yılında İstanbul Fatih Camii'nde okundu.
18 sene boyunca ezan Türkçe okunmuş, daha sonra Demokrat Parti'nin iktidara gelmesi ile 16 Haziran1950'de ezanın Arapça da okunabilmesine izin verilmiştir. İlgili kararla, Türkçe ezan yasaklanmasa da, Türkçe ezan okunması tümüyle terkedilmiştir. Günümüzde, serbest olmasına karşın, camilerde yalnızca Arapça ezan okunmaktadır.

Tarihte Türkçe ezan

Macar halk edebiyatı bilgini Ignaz Kunoş, 1885'te İstanbul'u ziyaret eder ve Şehzadebaşı'nda dolaşır. Onun 1926 yılında İstanbul Üniversitesi'nde verdiği konferanstan şu parçayı aktarıyorum:
"Gel Şehzadebaşı'ndaki sakin kahveler. Direklerarasındaki kıraathaneler... Biri söylerse öbürü dinler. Akşam da oldu ikindi, mumlar şamdanlara dikildi. Şerefeye çıkmış müezzinler, Kıble tarafına dönüp ellerini yüzlerine örtüp ince ince ezan okumaya başladılar: Yoktur tapacak / Çalabdır ancak."
Demek ki ezanın Türkçe okunması da Atatürk devrinin icadı değilmiş. Daha 1880'lerde Şehzadebaşı'nda ezanı, hem de 13. yüzyıl Türkçesinden alınan sözcüklerle, Türkçe okuyan müezzinler varmış.

şimdi şirk bunun neresinde?

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Yoğun iş tempomuzda bazen dünya işlerine iyiden iyiye daldığımızda "ezan" bize öncelikle ALLAH'ı hatırlattığından olumlu bakmak gerekir diye düşünüyorum.

Dinin asıl kaynağında ezanın olmamayışı ,türkçe olmuş arapça olmuş yada herhangi bir dilde okunması iman edenleri iman konusunda o kadar bağlamıyor.

ayrıca ateist birileri ,inanmadığı varlığın ismini hiçbir şekilde hiç bir yerde görmek istemeyecektir....onların görüşlerini bu analizden geçirmek gerekir........

"ALLAH, tek olarak anıldıgı zaman, ahirete inanmayanların içlerine sıkıntı basar. Ama Allah'tan baskası anıldıgı zaman hemen yüzleri güler." ZÜMER SURESİ 46  bu ayeti okuyalım ve bu konuda üzerinde düşünelim.......saygılar

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

     Efrayim

     Sevgili dostlar,

     Ezan'ı bilmiyorum ama SELA tevrat kaynaklı.Kuran-ı Kerim'de olmayan sela, tevrat'ta birçok defa geçiyor.Biz de onu dinimizin bir parçası olarak kabul ediyoruz. Ne günlere kaldık.

      Bilginize,

      Sevgi ile,

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

selamherkese.

şirk bunun neresinde bir soru sorulmuş,önce cevap yerine içinizde ki çelişkiyi tespit edelim sonra cevaba geçelim.

yaşar nuri bey in son kitabının hedef aldığı kitlenin sapkın bir kitle olduğunu bu inancın sonucunda da ortak noktanız şu allah ile aldatma,önce o topluluğu suçluyorsunuz sonrada o topluluğun atalarının önümüze çıkardıkları icatlara şirk diyen birine nasıl şirk var diye sual soruyorsunuz suali soran arkadaşların bazısı ciddi manada düşünerek sorarken bazıları ise savunmaya geçerek soruyor.

hem bu toplumun getirdiği hurafeleri kabul etmeyip allah ile aldattığını söyleyeceksin hemde onların ezanları ile namaza duracaksınız.

bunun tek açıklaması var oda bozuk pusula gibi yönünü bulamamadır,safınızın net olmaması çok net belli rabbim yardımcınız yardımcınız olsun.

gelelim şirk konusuna ezan içinde kullanılan kelimelerin anlamından ziyade bu kelimelerin dine sokulurken alınan ölçünün kime ait olduğuna bakmak gerek.

sözde islamın ilk şartının ne olduğunu hepimiz biliyoruz bu şartın kuranda olmadığını ve bu yüzdende bu ölçünün ALLAHA ait olmadığını biliyoruz.müslüman olabilmenin ölçüsünü ALLAH kuranın da koymuş sa bizde bu ölçüye uymayıp bir beşerin ölçüsü ile hareket edersek ve bu ölçü ile müslüman olduğumuzu iddia edersek buna şirk ten başka ne ad kymamız gerekli.

170. Onlara, "Allah'ın indirdiğine uyun!" dendiğinde: "Hayır! Biz, atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız." derler. Peki, ataları bir şeye akıl erdiremiyor, doğruya ve güzele ulaşamıyor idiyseler!...

ölçü allaha ait değilse onun ölçüsünün dışında bize ulaşan her türlü beşeri ölçülerin kullanılmamasını yukardaki ayet bize gösteriyor bu yukardaki ayetin uygulanmaması sonucuda .

171. O küfre sapanların durumu, bağırıp çağırma dışında bir şeyi işitmeyen varlıklara haykıranın durumuna benzer. Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Bu yüzden akıllarını işletemezler onlar.

ulaşılan nokta burası eğerki bu acı toblo ile adlanmayı kabul görmek istiyorsanız,ezan la beraber namaza durup onunla oruç açıp onlarla beraber aynı safta aynı çatı altında yaşarsınız.

yok biz kuranyeter diyorsanızda kimse kusura kalmasın kuranın dışında bize ulaşan her söz her isim yanlıştır yanıltıcıdır.

133. Yoksa siz, Yakub'a ölümün gelip çatışına tanıklar mıydınız? Hani, oğullarına şunu sormuştu: "Benden sonra neye ibadet edeceksiniz?" Cevapları şu olmuştu: "Senin ilahına, ataların İbrahim'in, İsmail'in, İshak'ın ilahına, tek ve biricik olan ilaha kulluk edeceğiz; biz yalnız O'na teslim olanlarız."

yukardaki ayet te verilen mesajın ne olduğunu iyi düşünürsek her şey ortaya çıkacaktır tabiki kuranyeter diyorsak

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

merhaba.

asım bey güneş gözünü kuranyeter de aklını almış:)

kuranyeterin yazısına göre 1400 yıllık batıl geleneğinizin sonu gelmiş gözüküyor.

ayet der ya hak geldi batıl yıkılıp gitti batıl zaten yok olmaya mahkumdu.

selam ve dua ile

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Merhaba,

Sayin Kuran Yeter,

Kuran'dan musrik  tanimlamasini  en iyi ifade eden ayetleri yazarmisiniz.

Kuran yalnizca Allah'a yoneltilmis olan hangi ibadeti yapanlara bu yuzden musrik diye hitap ediyor.

Allah'in tanimlamasini kavramadan onun yerine biz ahkam kesecek olursak acaba bizim halimiz ne olur.

Batili iptan eden hakkin herhakki Allah'a mahfuzdur, onun yetkili bayiligi kimseye verilmez. Allah'i kimse temsil etmiyor. 

 Musrik dediklerimizde bize bu yanlis sekillerde isim takmiyorlar mi?

Allah'a emanet

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

merhaba muhliskul.

sanırım söylemimi farklı anladınız yada ben ifade edemedim.

bir eleştirdiğim toplumun sadece ALLAHA yöneldiklerini nasıl ıspatlayabiliriz.

ikincisi ben manalara takılmadan ortaya konulan şartların ALLAHA ait olmadığını iddia ettim,eğerki bu iddialar allaha ait değilse bunun bir beşere ait olduğu söyleniyorsa bu o beşeri yaratıcıya eş koşmak değilmidir.biz kimseye açıkça kafir demiyoruz bu kavramı alemlerin rabbi kullanıyor ehlisünnet inancıda bize bu tanımı kullanıyor ama sadece kullanıyorlar.

biz kuranın hangi ayetini bu döneme tasarlayacağız hangi ayeti evrensel kabul göreceğiz anlamıyorum ayet ortada (bakara 170,171)bu ayeti nasıl tanımlayacağız kime uygulayacağız eğerki kuran dışında ben bir kaynağa tabiysem buayet benim içinde geçerli yok ben kuran ölçüsünde hareket etmeye çalışıyorsam insanların bana kafir demesi sorun değil.

batılı iptal eden ölçü ALLAHIN ÖLÇÜSÜ DEĞİLMİDİR bu ölçüyü uyguladığımızda bu bayiliği almış olmuyormuyuz kıyamete kadar bu bayilik devam etmeyecekse hak nasıl batılı yıkacak.

diyebilirsinizki bu bayilik sendemi bunu biz bilemeyiz ama ölçüye uyduktan sonra tabiki bayilik bizlerde yada sizlerde kim uyarsa ölçüye bayii odur.

selam ile

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Merhaba,

Sayin arkadasim madem ki kaynagimiz Kuran diyoruz o halde bana bu tarz uygulamayi sirk olarak tanimlayan bir ayet rica ediyorum. Herhalde o kadar zor olmasa gerek.  Ben  ne ezana karsiyim nede illaki ezan diyorum. Sadece sizin   getireceginiz kanitlari gormek istiyorum. Benim de sizin gibi herhangi bir safim yok. Caminin yolunu dahi bilmem. Ama orda fayda  gorursem yani Allah'i birlemeye vesile olacagina inanirsam ne camiden kacarim nede kiliseden.

Allah'a emanet.