Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
26/219 Görüyor nasıldır secde edenler içinde dolaşman.
Bu ayeti siz peygamberi secde edenlerin arasında dolaşıyor diyerek mecaz olarak değilde,gerçek manada yorumluyorsunuz.Yine örneğini kendiniz verdiğiniz
26/215 Müminlerin sana uyanlarına kanadını indir!
Bu yorumunuzdan hareketle 215. ayeti, 218 ve 219 ayeti anladığınız anlamda yoyrumlarsak Peygamberin kanatları varda mumınlerın uzerine indiriyor dıye anlamamız gerekmez mi?
Ayrıca Hasakçay’ın kardeşin yorum katmadan alıntıladıgı ayetlerde açıkça namazın niteliği,vakti,şekli belirtiliyo.(Şiarım Kuran)
Sevgili kardeşim, "Secde edenlerin arasında dolaşma" ın ne anlama geldiğini yazmaktan ısrarla niçin kaçtığını anlayamadım. Benim yorumumdan çok kendi yorumunuzu ortaya koymanız gerekmez mi?
"kanat germe"nin , koruma, himaye etme, tevazu gösterme anlamında mecaz olarak kllanıldığını, bizim dilimizde de bu anlama olduğunu her kes bilir.
"Ayrıca Hasakçay’ın kardeşin yorum katmadan alıntıladıgı ayetlerde açıkça namazın niteliği,vakti,şekli belirtiliyo." diyorsun. Allah aşkına yorum katmaktan ne anlıyorsunuz? Salatı namaz olarak çevirmek bir yorum değil de nedir? Neden benim söylediğim yorum oluyor da sizin söyledikleriniz ayet oluyor? Siz de ben de ayetten anladığımızı yazıyoruz. Ya da alıntı yaptığınız (ör.) S. Ateş de anladığını yazıyor. Her anlayış, her çeviri yorumdur, orjinalı değildir. Neden bunu bir türlü kabul etmiyorsunuz?
Hasan Akçay'ın alıntıladığı ayetlerde kıldığın namazının ŞEKLİ nerede nasıl belirtiliyor, lutfedip gösterirmisin? Aynı şeyleri yazıp üste çıkmaya çalışmayın ikide bir! Bu iddianızı net bir şekilde ŞEKİLLENDİRİN artık!
Kafanızdaki Kuran dışı oluşmuş şeklin tamamen silindiğini, hafıza kaybına uğrayıp bildiğiniz şekilsel namazı unuttuğunuzu varsayın, Kuran'dan şekilsel namazı çıkarcağınızı düşünebiliyor musunuz?
Mecaz, hakikatın zıddı bir sözcük değildir. Sanırım ifade ettiğiniz cimle meramını aşan bir cümle olmuş olacak ki Şiarım'ın teşekkürüne mazhar olmuşsunuz)): Mecaz olan, hakikat olmayan demek değildir, seni tenzih ederim, bunu siz bilirsiniz. Örnek:" Ulqiye-es-seharatu sacidin"ifadesini ister sözlük, ister mecaz anlama alın bu bir hakikatı ifade edyor. O da büyücülerin teslimiyeti gerçeğidir.
Kafanızdaki Kuran dışı oluşmuş şeklin tamamen silindiğini, hafıza kaybına uğrayıp bildiğiniz şekilsel namazı unuttuğunuzu varsayın, Kuran'dan şekilsel namazı çıkarcağınızı düşünebiliyor musunuz?
Selamunaleykum Abdurrahman (haktansapmaz)abi,
Yorumlamamı ıstedıgınız ayeti,yorumlamadan arapçasına çok güvendiğim ve bir çok alimin kabul gördüğü Süleyman ATEŞ mealini olduğu gibi alıntılıyorum;
26/Şuara/218 O, seni görür: Namaza durduğun zaman,
26/Şuara/219 Ve secde edenler arasında eğilip doğrulurken.
Yukarıdaki ayeti yorumlamaya gerek yok.Anladığım orda yazıyo zaten.
Yazınızdan alıntıladığım bı paragraftan hareketle size bir soru soracagım musadenızle.
Bugün herkezin hafıza kaybına ugradıgını varsayarsak,
1-Kuranı kimler bizim dilimize çevirecek?
2-Kuranda yüzlerce ayette indiği toplumun örfünden, yaşantısından ,toplumun problemlerınden,sevdiklerinden,sevmediklerinden örnek veriyo o toplumu tarihi kaynaklar tevatur kaynaklar olmazsa ayetlerı nasıl anlayacagız?
Kuran çok köklü kültür ve geleneğe sahip ,daha önce peygamberlerin geldiği,toplumun üstüne ınmıştır.Onların yaşadıkları doğrular ve yanlışların üzerine yaşantılarını duzene koymak ve onların sorunlarını birebir dikkate alarak,çözerek inmiştir.
107/Maun/4 Şu namaz kılanların vay haline,
107/Maun/5 Ki, onlar namazlarından gaflet ederler (kıldıkları namazın değerini bilmez, ona önem vermezler).
SeLaM ve DuA...
__________________ ZÜMER-2739/27 Andolsun, biz bu Kur'an'da insanlara her türden örnekler verdik ki düşünüp öğüt alabilsinler.
"Ben inanır ve şahitlik ederim ki; Allah Kuran'da "namaz" isimli bir ibadet / ritüel için önce kıbleye (Kabe'ye) yönelmemizi, ellerimizi namaza başladığımızı belirtecek şekilde biraz yukarı kaldırarak iftitah tekbiri getirmemizi, sonra kıyam adı verilen ayakta duruş sırasında Fatiha suresini ve Kuran'dan başkaca bir sure okumamızı, sonra bir kere rüku isimli eğilme hareketi yapmamızı, bu sırada söylentilerden öğrendiğimiz bazı arapça sözcükler / cümleler söylememizi, sonra tekrar doğrulmamızı, sonra ardı ardına iki kere başımız ellerimizin arasına gelecek şekilde alnımız üzerine yere kapanıp secde etmemizi, bu sırada da söylentilerden öğrendiğimiz bazı arapça sözcükler / cümleler söylememizi, bunun bir rekat olduğunu, ikinci rekatın da aynı şekilde kılınacağını, ikinci rekatın sonunda son oturuş yapmamızı, bu sırada bir kısım dualar etmemizi, rekat isimli tekrarlar bitti ise selam vererek namazı bitirmemizi emretmiştir."
Eğer sizlerden birisi Kuran'da Allah'ın bu şekilde emrettiğine şahitlik ederse ben asla etmem.
"Biz bu işi Kuran'dan değil, sahih olduğuna inandığımız hadislerden yahut tevatür isimli uygulama birliğinden / atalarımızın sürdüregeldiği şeylerden öğrendik" diyenlere bu aşamada diyecek bir sözüm yoktur. Daha doğrusu, bu forumda açılan başlıkların %99'u zaten onlara cevap vermektedir.
Muhabbetlerimle...
__________________ "(Onu size indirdik ki) <Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa indirildi, biz ise onların okumasından habersizdik (o Kitâpları okuyamıyor, dillerini anlayamıyorduk)> demeyesiniz."(En'am,156)
Yorumlamamı ıstedıgınız ayeti,yorumlamadan arapçasına çok güvendiğim ve bir çok alimin kabul gördüğü Süleyman ATEŞ mealini olduğu gibi alıntılıyorum;
26/Şuara/218 O, seni görür: Namaza durduğun zaman,
26/Şuara/219 Ve secde edenler arasında eğilip doğrulurken.
Yukarıdaki ayeti yorumlamaya gerek yok.Anladığım orda yazıyo zaten.
Sevgili Şiarım,
Süleyman Ateş'in bu ayetleri, bendeki Ankara - 1977 baskılı Kuran-ı Kerim ve Yüce Meali adlı kitabındaki çevirisi aynen şöyledir:
26/218- O ki (gece namaza) kalktığın zaman seni görüyor.
26/219- Secde sdenler arasında dolaşmanı da (görüyor).
Görüldüğü gibi S. Ateş, burada "gece" ve "namaz" keimelerini arapça metinde olmadığı için paranteze almış. Demek ki, arapçayı bilmek, beraberinde yanılmazlığı getirmiyor..Güven de doğrunun delili olamaz. Birine olan güvenimiz, söylediklerinin/bildiklerinin doğruluğuna dayanak teşkil etmez.
Allah, Rasulünün kalkıp Sacidinin (inananların) arasında gidip geldiğini / dolaştığını, onlara kanadını indirdiğini/ onları kolladığını, onlara tevazu ile davrandığını görüyor / değerlendiriyor, bu çabalarını zayı etmeyeceğini söylüyor.
Bugün herkezin hafıza kaybına ugradıgını varsayarsak,
1-Kuranı kimler bizim dilimize çevirecek?
Benim ifade yetersizliğimden olacak, istediğimi tam anlayamadığından bu soruyu sormuşsun. Kast ettiğim hafıza kaybı, geçmişte kıldığınız namazı tamamen unnutturacak geçici bir hafıza kaybıdır. Namaz diye bir ön bilgi ve yargı olmadan, okuduğunuz bu Kuran meallerinden bugün kılınan namazı ve şeklini çıkarabilir misin, demek istemiştim.
2. sorunuzu kale almam. Çünkü siz burada namazı Kuran dışı kaynaklara dayandırdırıyor sunuz. Bense Kuran'dan başka kaynağı, hükme kaynak kabul etmiyorum. Tarih, tevatür...dinimin kaynağı olamaz. Ben Kuran'ı tarihten ve toplumun yaşantısından anlamıyorum. Ben Kuran'ı Kuran'dan anlamaya çalışıyorum. Dili Arapça olduğu ve zamanımızın da arapçası olmadığı için Arapça Türkçe sözlükler başta olmak üzere daha önceki söylem ve anlayışlardan (buna tarih deniyorsa, tarihten) de özümseyerek yararlanıyorum.
107/Maun/4 Şu namaz kılanların vay haline,
107/Maun/5 Ki, onlar namazlarından gaflet ederler (kıldıkları namazın değerini bilmez, ona önem vermezler).
"Mulsallin"i namaz kılanlar diye çevirmişler. Benim Kuran'ın bütünlüğünde gördüğüm kadarıyla musallin, mü'minin ile eş anlamda gelmiş. 5. ayetteki "HUM AN SALATİHİM SAHUN"un anlamı: Onlar salatlarından bilinçli olarak ğafil kalmaktalar. Yani sözde inandıklarını söyledikleri halde salat'larını /İnançlarını- Dinlerini kulak ardı edip ona sırt çeviriyorlar. Bunlar da munafıklardır.
Sizde bilirsinizki, her “kavram”, “terim”, “kelime” kendi sistematiği içinde “anlam” kazanır.
“Dilsel/Lisani bir metin” olan Kur’an’ı Kerim yine dilsel/Lisani enstrümanlarla “muradını” anlatır. Allah(a.c)’den “Kelam”, Muhammed(a.s)’dan dolayıda “Lisan” olarak nitelendirir kendini (Kelam+Lisan= Kur’an’ı Kerim). Dil/Lisan söz konusu olduğunda “Hakikat” ve “Mecaz” kaçınılmazdır. ‘Belağat’te/‘edebiyat’ta lafzın manaya delâleti “hakiki ifade” ve “Mecazi ifade” veya “hakikat” ve “mecaz” olarak sınıflandırılır. Bu girişi yapmamın nedeni “tasrih” amaçlıdır. Yazdıklarınız, beni yanlış anladığınızı düşündürttü. “Hakikat” terimini “Dil” sistematiği içerisinde ifade ettim. “KhaRRa” kelimesiyle ilgili konunun akışıda bu yöndeydi.
Selam ve dua ile,
Allah(a.c)’e emanet olunuz
rıdvan
__________________ Tanrı'ya inanan adam olmak kolay, ve fakat Tanrı'nın inanacağı adam olmak zor!
"Ben inanır ve şahitlik ederim ki; Allah Kuran'da "namaz" isimli bir ibadet / ritüel için önce kıbleye (Kabe'ye) yönelmemizi, ellerimizi namaza başladığımızı belirtecek şekilde biraz yukarı kaldırarak iftitah tekbiri getirmemizi, sonra kıyam adı verilen ayakta duruş sırasında Fatiha suresini ve Kuran'dan başkaca bir sure okumamızı, sonra bir kere rüku isimli eğilme hareketi yapmamızı, bu sırada söylentilerden öğrendiğimiz bazı arapça sözcükler / cümleler söylememizi, sonra tekrar doğrulmamızı, sonra ardı ardına iki kere başımız ellerimizin arasına gelecek şekilde alnımız üzerine yere kapanıp secde etmemizi, bu sırada da söylentilerden öğrendiğimiz bazı arapça sözcükler / cümleler söylememizi, bunun bir rekat olduğunu, ikinci rekatın da aynı şekilde kılınacağını, ikinci rekatın sonunda son oturuş yapmamızı, bu sırada bir kısım dualar etmemizi, rekat isimli tekrarlar bitti ise selam vererek namazı bitirmemizi emretmiştir."
Eğer sizlerden birisi Kuran'da Allah'ın bu şekilde emrettiğine şahitlik ederse ben asla etmem.
"Biz bu işi Kuran'dan değil, sahih olduğuna inandığımız hadislerden yahut tevatür isimli uygulama birliğinden / atalarımızın sürdüregeldiği şeylerden öğrendik" diyenlere bu aşamada diyecek bir sözüm yoktur. Daha doğrusu, bu forumda açılan başlıkların %99'u zaten onlara cevap vermektedir.
Muhabbetlerimle...
Kuran’ın aklı başında olanher öğrencisi söyleyebilir bunları.Buyurun ben deniyeyim.
Bakara 150’de Allah bize "Mescidi’l Harâm"a yönelmemizi buyuruyor (ve haysu mâ kuntum fevellû vucûh ekum şatrahu –el mescidi’l harâm-…).
Mescidi’l Harâm, Mekke’de bir cami. Tıpkı başka yerlerdeki camiler gibi: Mescid-i Nebevi, Mescidi’l Aksa…
Önce bunu kabul edin. İlahî sözün yorumuna hemen atlamayın. Yorum hakkınız yorumlanacak bir söz kaldıysa vardır. Allah’ın sözünü kendi iddianıza kurban ederseniz yorum hakkınızı kendi elinizle öldürürsünüz; artı, "İctihad kapısı kapanmıştır!" dercesine başka kimselerin önünü kesersiniz.
Sayın ki onlardan biri benim. Mescidi’l Harâm’ı, Mekke’deki Mescidi’l Harâm’a yoruyorum. İnsanlar ona yönelecek. Ama siz onu "Mekke kentidir"; yok, ne bileyim, "Allah'ın sistemidir" diye dondurduysanız bana diyecek ne kalır?
Ben doğru kelimeyi aldığımı biliyorum çünkü Allah ne dediyse onu diyorum. Aldığım kelime Allah’ın Kendi sözü. Ya siz; sizin yorumunuz la raybe fihmi?
El-Beyt, Mescidi’l Harâm, kıyamlı-rükulu-secdeli salât gibi konularda farklı düşünüyoruz çünkü yorum anlayışınız hatalı (Özür dilerim). Onun için rica ediyorum; düzeltin.
Allah’ın sözü Allah’ın hükmünü dile getirir. Sizin yorumunuz ise sizin iddianızı. Siz beşersiniz. Sözü Allah’ın ağzından kapar da ona kendi iddianızı yamarsanız Allah’ın hükmüneortakolursunuz. Sakın yapmayın! Allah hükmüne kimseyi ortak etmez (18:26).
Meal başka yorum başka. Bunu göz önünde buludurmanız koşuluyla "lafzî meal"i yorumlamakta elbet özgürsünüz.
Örneğin MESCİDİ'L HARÂM Mekke'deki o mescid;EL-BEYT "O Ev"dir. Siz bunları kabul ettikten sonra "Mescidi'l Harâm"ı Mekke'ye, "O Ev"i Allah'ın sistemi'ne yormakta elbet özgürsünüz.
Uygulamalı bir tarifi Nisâ 101-103'te yapılmış olan "kıyamlı-rükulu-secdeli salât"ı kabul ettikten sonra başka ayetlerdeki "salât"ı, yerine göre, "ahde vefanın ifadesi"ne elbet yorabilirsiniz.
Yorum hakkı düşünce özgürlüğüdür. Meali yorumla karıştırmamanız ve ÖZGÜR bırakılmayı yorumları sizinkinden farklı olanların da en az sizin kadar hak ettiğini bilmeniz koşuluyla yorumlarınızın başım üzre yeri var.
Görüyorsunuz, epeyce dağıttım; sözün sonunu getiremedim.
www.hasanakcay.net daha rahat yazabildiğim bir yer. KURAN’A GÖRE NAMAZ başlıklı bir makaleye başladım. Yukardaki itirazlarınıza orda cevap verebilir miyim?
Kendi sitende yahut burada ve yahut başkaca bir yerde, yukarıdaki uzun cümleyi Kuran'a, hemde yorumsuz bir şekilde nasıl dayandıracağını pek merak ediyorum.
Avukatlık yaptığım için, kanunun / kuralın kendisi ile yorumu arasındaki farkı ayırd edebilecek durumdayım.
Mescidi Haram'a yönelmenin "salatta" olacağını söylediğin an, bunun yorumun ta kendisi olacağını bildiğini de farz ederek meraklanıyorum.
Bakalım neler söyleyeceksin...
Muhabbetlerimle...
__________________ "(Onu size indirdik ki) <Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa indirildi, biz ise onların okumasından habersizdik (o Kitâpları okuyamıyor, dillerini anlayamıyorduk)> demeyesiniz."(En'am,156)
Mescidi Haram'a yönelmenin "salatta" olacağını söylediğin an, bunun yorumun ta kendisi olacağını bildiğini de farz ederek...
Evet, biliyorum. Onun için "Mescidi’l Harâm’ı, Mekke’deki Mescidi’l Harâm’a yoruyorum. İnsanlar ona yönelecek," dedim. "Musallîn ona salâtta yönelecek!" iddiasını Allah'a yamamadım.
İnsanlara "Yapın!" denen o yönelişi, musallîne, Kuran'ın aklı başında öğrencileri teşmil edebilir ancak. "Aklınızı İşletin!" buyuran Allah'a itaaten. Elbet yorumdur; yanlışlanabilir.
*
O uzun cümleniz, eleştirdiğiniz bütün konular muhafaza edilerek, kısaltılabilir:
İÇİMİZDEN KİM SÖYLEYEBİLİR ki Allah bize namazda kıbleye (Kabe’ye) yönelmemizi, ellerimizi biraz yukarı kaldırıp iftitah tekbiri getirmemizi, rüku isimli eğilme hareketini yapmamızı, ard ardına iki kere secde etmemizi, rükuda ve secdede Arapça bazı sözler söylememizi, namazdan çıkmadan önce oturup dualar etmemizi BUYURMUŞTUR?
Katılma Tarihi: 17 mart 2008 Yer: Netherlands Gönderilenler: 421
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Bende birseyi cok ama cok merak ediyorum.
Mescid-i Haram'a dönmenin INSANLARA VE INSANLIGA ne gibi yararlari var ki bundan feragatin kotulukleri olabilsin ?
Sakin bana birligi, duzeni sagliyor demeyin. Cemaat'in zihniyeti ayri olduktan sonra, isterseniz otururkende ayni yone cevirin insanlari. Muslumanlarin nekadar da birlik oldugunu pratikte goruyoruz zaten. Mescid-i Haram'in sayesindedir heralde..
Hikmetini bu dunyada goremedigimiz davranislari, ahiret icin mi yapiyoruz yani bu nasil hayat boyle ? Bu duzeni Yaradan emretmis olamaz. Bukadar muazzam kanunlari yaratan Yarataci, insanin bu dunyada yararini gorecegi hareketleri yapmak isteyecegini de biliyordur heralde.
Namazin faydalari soyleyin; sayiliyor sayiliyor.. bu dunya ile ilgili hicbirsey yok icinde. Ha son gunlerde bazi 'bilimadamlarinin' namaz hareketlerinin sagliga iyi geldigini soylemeleri haric. Yoga hareketlerinin yarari ile kiyas dahi edilemeyecek namaz hareketlerini yere goge sigdiramiyoruz. Mukafat icin Cennet icin mi bu yapilanlar..
Cennette, cehennemde bu dunya ile kazanilacak..! Hayattan el ayak kesip, Allah'in huzruna ciktigini sanip, Kabe'ye yonelmekle degil..!!!
Bence, Mescid-i Haram'da bir namaz 1000 sayiliyormus ya, siz gidin Mekke'ye yerlesin daha karli cikarsiniz.. Zaten Yaratan Mekke tikanip kalmis. O kucucuk Kabecige siginmis. O ev de olmazsa neyapardi kim bilir.
Insanlarin gonulleridir Kabe,. Biraz olsun beyin ile dusunelim. Zira kalb'in dusunme yetisi yoktur.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma