Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Katılma Tarihi: 05 ocak 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 611
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
sizin de kuranla yeni tanıştığınız dönemleri unutmayın bizde bu uzun soluklu yolun yeni yolcularıyız,en azından bizlerin yapacağı (istemeyerek)hataları bize daha tatlı bir şekilde anlatıp bu hatalardan vazgeçmemizi sağlayabilirdiniz. umarım ne dediğimi anladınız.
__________________ Nahl.6:Bir güzellik de vardır onlarda sizin için: Sabah saldığınız sırada, akşam topladığınız sırada. Ve lekum fîhâ cemâlun hîne turîhûne ve hîne tesrehûn
Selam Hakgelenek,bu adamı muhatap almakla hata ediyorsun.Bembeyaz için çok önemli olan ailesine,son bir iyi niyet olarak, selam göndermede bile art niyet arayan bu halis-muhlis kul mu yoksa başka birşey mi (kıl demeyeyim!) ne olduğu belirsiz şahıstan ilim ne demek dürüstlüğün d'si yoksa koyver gitsin. Hiç muhatap almayayım dedim ama işte o zihni sinir procelerini aratmayan çıkarımından sonra "ya allah" demek zorunda kaldım. Konuyu takip eden dostlardan özür dilerim,herkese selam ederim.
__________________ "Bir kavme olan kininiz sizi adaletten ayırmasın.."
Müftü bakıyorum çoluk-çocuğuna selam etmeyi başka yöne çekmeyi sen de işine geldiği gibi aldın ve utanmadan"UTANMADIĞIN ZAMAN DİLEDİĞİNİ YAP...!!!" (bu sözü nakletmeni de epey manidar buldum,tam sana uymuş)uyduruk sözünü de bütün peygamberlere mal ettin.Hangi peygamberler nerede söylüyor bunu?Engin bilginle bizi aydınlat bari de feyz alalım senden!! Sana ben ne diyeyim,bundan gayri,seni adam bilip peşinden gelenlere,Allah sabırlar mı versin,yoksa müstehakınızı bulmuşsunuz mu diyeyim?? Selam yalnızca Hüdaya tabi olanlara..
__________________ "Bir kavme olan kininiz sizi adaletten ayırmasın.."
Katılma Tarihi: 31 temmuz 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 736
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
kur'an hakem olsun ister misiniz??? okuyalım öyleyse...
nisa, 58.
"ALLAH, size emanet edilen (şey)leri ehil olanlara tevdî etmenizi ve her ne zaman insanlar arasında hüküm verecek olursanız adaletle hükmetmenizi emreder. Allah'ın size yapılmasını tavsiye ettiği [şey], mutlaka en güzel [şey]dir: Allah, kesinlikle her şeyi işitendir, her şeyi görendir."
nisa, 135.
"SİZ EY imana ermiş olanlar! Sizin, ebeveyninizin ve akrabalarınızın aleyhine de olsa, Allah rızası için hakikate şahitlik yaparak adaleti gözetmeye azmedin. O kişi zengin de olsa fakir de olsa, Allah'ın hakkı onların her birinin [hakkının] önüne geçer. Öyleyse, kendi boş arzu ve heveslerinize uymayın ki adaletten uzaklaşmayasınız. Çünkü, eğer [hakikati] çarpıtırsanız, bilin ki Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır"
maide, 8.
"SİZ EY imana ermiş olanlar! İnsaf ile hakikate şahitlik yaparak Allah'a bağlılığınızda sıkı durun; ve herhangi bir kimseye karşı nefretiniz, sizi adaletten sapma günahına itmesin. Adil olun: bu, Allah'a karşı sorumluluk bilinci duymaya en yakın olan (davranış)tır. Ve Allah'a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun: şüphe yok ki Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır"
en'am, 119
".....Şüphe yok ki senin Rabbin hak ve adalet sınırlarını aşanlardan tam olarak haberdardır"
en'am, 152.
"ve bir görüş belirttiğinizde, yakın akrabanıza [karşı] olsa da, adil olun. Allah'a karşı taahhütlerinize [daima] riayet edin: bunu Allah size emretti ki ders alabilesiniz."
nahl, 90.
"GERÇEK ŞU Kİ, Allah adaleti ve iyilik yapmayı, yakınlara karşı cömert olmayı emredip utanç verici ve arsızca olanı, akıl ve sağduyuya aykırı olanı ve azgınlığı, taşkınlığı yasaklıyor; ve size [böyle tekrar tekrar] öğüt veriyor ki, böylece [bütün bunları] belki aklınızda tutarsınız"
hadid, 25.
"Doğrusu, [daha önce de] elçilerimizi [bu] hakikatin bütün kanıtları ile gönderdik; ve onlar aracılığıyla vahyi bağışladık [ve böylece, doğru ile eğriyi tartabilmeniz için size] bir terazi [verdik] ki insanlar adaletle davranabilsinler"
kur'an bunları diyor...
ya sizler! ne kadar da yanlış hükümler ortaya koyuyorsunuz??
tekvir, 26. ayet
"Öyleyse nereye gidiyorsunuz???"
lütfen düşünün.. haktan ve adaletten ayrılmayın...
Yasin, 19. ayet..
"[Elçiler] şöyle cevap verdiler: “Kaderiniz, iyi de kötü de olsa, sizinle birlikte [olacak]tır! [Hakikati] can kulağıyla dinlemeniz isteniyorsa [bu sizce kötü bir şey mi?] Hayır, fakat siz kendinize yazık etmiş bir toplumsunuz!” "
Katılma Tarihi: 05 ocak 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 611
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
bembeyaz yazdı.
çok değerli muhlis kula anlayışı ve haktan yana duruşu için teşekkür ediyorum... muhiddin kardeşe de... teşekkürler..
gerçekten sizler muhlis bir kulsunuz... adaletten ayrılmadınız ve bunu yazarak gösterdiniz.... gerçek kuran talebesi olduğunuzu gösterdiniz..
selambembeyaz.
olaylara objektif bakmak adaletten ayrılmak oluyor,karşınızdaki kişilerle daha önce tartışıp onlara olan kinlerinden dolayı sanki senin tarafını tutup sana sahip çıkmalarını ise kuran talebeliği olarak görüyorsanız,sizin de kuranı tam olarak anlamadığınız net olarak ortaya çıkmıştır.
daha önce bir arkadaş muhlislik nedir diye bir yazı yazmıştı kendisi bu yazıyla muhliskulu hedef almıştı ama ben muhliskulu hedef almayan bir yazı olarak okumuştum sizde bunu bir okursanız kullandığınız kavramların ne anlama geldiğini daha iyi anlarsınız.
Ve inne lekum fil en'ami le ibrah, nuskikum mimma fi butunihi mim beyni fersiv ve demil lebenen halisan saiğal liş şaribîn.
Hayvanlarda da sizin için kesin bir ibret vardır. Size onların karınlarından, fışkı ile kan arasından halis bir süt içiriyoruz ki, içenlerin boğazlarından kayar gider.
Ela lillahid dinul halis, Vellezinettehazu min dunihi evliya', ma na'buduhum illa li yukarribuna ilellahi zulfa, innellahe yahkumu beynehum fi ma hum fihi yahtelifûn, innellahe la yehdi men huve kazibun keffâr.
Gözünüzü açıp kendinize gelin! Halis din yalnız ve yalnız Allah'ındır! O'ndan başkasını veliler edinerek, "biz onlara, bizi Allah'a yaklaştırmaları dışında bir şey için kulluk etmiyoruz." diyenlere gelince, hiç kuşkusuz Allah onlar arasında, tartışıp durdukları konuyla ilgili hükmü verecektir. Şu bir gerçek ki, Allah, yalancı ve nankör kişiyi iyiye ve güzele kılavuzlamaz
Kul etuhaccunena fillahi ve huve rabbuna ve rabbukum, ve lena a'maluna ve lekum a'malukum, ve nahnu lehu muhlisûn.
De ki onlara: "Allah hakkında bizimle tartışıyor musunuz? Oysaki Allah hem bizim Rabb'imizdir hem sizin Rabb'inizdir. Bizim amellerimiz bize, sizin amelleriniz size. Biz yalnız O'na has kılanlardadız(muhlislerden)
Kul emera rabbi bil kisti ve ekîmu vucuhekum inde kulli mescidiv ved'uhu muhlisine lehuddin, kema bedeekum teudûn.
Şunu da söyle: "Rabbim bana adaleti emretti. Her mescitte yüzlerinizi O'na doğrultun. Dini yalnız O'na özgüleyerek O'na yakarın. Tıpkı sizi ilk yarattığı gibi O'na döneceksiniz."
Huvellezi yuseyyirukum fil berri vel bahr, hatta iza kuntum fil fulki ve cerayne bihim bi rihin tayyibetiv ve ferihu biha caetha rihun asifuv ve caehumul mevcu min kulli mekaniv ve zannu ennehum uhita bihim deavullahe muhlisîne lehud dîn, lein enceytena min hazihi le nekunenne mineş şakirîn.
O yürütüyor sizi karada ve denizde. Diyelim, gemidesiniz: Gemiler, içindekileri latîf bir rüzgârla götürüyorlar. İçerdekiler ferah ve sevinç duymaktalar. Birden korkunç bir kasırga geliverdi. Her taraftan dalgalar üzerlerine çullandı. Çepeçevre kuşatıldıklarını düşünüp dini yalnız Allah'a özgüleyerek duaya koyuldular: "Eğer bizi şu durumdan kurtarırsan, yemin olsun, sana şükredenlerden olacağız."
Ve iza ğaşiyehum mevcun kez zuleli deavullahe muhlisîne lehud dîn, felemma neccahum ilel berri fe minhum muktesid, ve ma yechadu bi ayatina illa kullu hattarin kefûr.
Kara bulutlar gibi dalga kendilerini kuşattığı zaman; Allah'a, dini O'na özgüleyerek yalvarırlar. Fakat onları karaya çıkarıp kurtarınca, içlerinden sadece bir kısmı doğru yolu tutar. Bizim ayetlerimize, gaddar nankörlerin tümünden başkası karşı çıkmaz.
Ve le kad hemmet bihi ve hemme biha lev la er raa burhane rabbih, kezalike li nasrife anhus sue vel fahşa', innehu min ibadinel muhlesîn.
Yemin olsun, kadın onu arzulamıştı. Eğer Rabbinin gerçeğe dikkat çeken delilini görmeseydi, o da onu arzulamıştı. Biz böylece ondan, kötülüğü ve fuhşu uzak tutuyorduk. Çünkü o, bizim muhlis kullarımızdandı.
Muhlis olmak Dini yanlızca Allaha has kılmaktan geçer,Dini Allaha has kılmak ise dini ylnızca Kitaba has kılmaktan geçer.halis süte ne işkembeden ne kandan birşey karışmadığı gibi halis dinede batılın kuran dışı kaynakların pisliği karışmaz.Karıştıran muhlis olamaz.Muhlis olmayan kurtulamaz....
De ki: "Bana, dini yalnız Allah'a özgüleyerek, O'na kulluk etmem emredildi."
__________________ (Bu) Kitab'ın indirilmesi, aziz ve hakim olan Allahtandır.Şüphesiz, sana bu Kitab'ı hak ile indirdik; öyleyse sen de dini yalnızca O'na(KİTABA) halis kılarak Allah'a kulluk et.zümer-1-2
__________________ Nahl.6:Bir güzellik de vardır onlarda sizin için: Sabah saldığınız sırada, akşam topladığınız sırada. Ve lekum fîhâ cemâlun hîne turîhûne ve hîne tesrehûn
Bembeyaz hoca 2 kere sorduğum soruya cevap vermediğine göre mevlana konusunda blog sitesindeki düşüncelerinde değişiklik yok anlaşılan.
1- Mesnevi'yi okumadan; bu konudaki bilimsel araştırmaları göz ardı ederek, geleneksel anlayışlarla putlaştırılan ve alim yapılan mevlana'yı bu derece överek kendisine rehber edinen bir kimsenin savunduğu fikirlerden elbette şüphe içerisinde olmamız gerekir.
2- Kuran ALLAH'ın dinini anlatacakların minnetsiz olması gerektiğini ve ALLAH'ın dininden para kazanılmaması gerektiğini özellikle vurgular.
Bu durumda, topluma yüzyıllardır Kuranı anlatıyorum diye onun dışından binlerce bidatı ve sapıklığı insanlara anlatanlar, gerçekleri görmelerine rağmen bu minnetlerinden dolayı gerçekleri söylememektedirler. Aynı zamanda toplumun kabullendiği ata dinini yücelttikçe kendi konumlarını yükseltmektedirler. Bunu detaylandırmaya ve örneklendirmeye hiç gerek yok sanırım.
Bu bölümdeki atışmaları dikkatle takip ediyorum. Haklı olunan bir konuda öfke gösterildiğinden dolayı, karşıdaki muhatabın (erbabın) bu konulardaki kıvırma mahareti sayesinde sanki ezilenmiş/haksızlığa uğratılmış gibi hareket ederek kendisini bilen/haklı olarak göstermesini hayretle izliyorum. Aynı zamanda, sırf bu alttan alma stratejisini iyi becerdiği için; bu zatın profesyonelliğini farkedemeden, kendisine haklıymış gibi arka çıkanları da hayretle izliyorum.
Rabbimiz gizli/açık her şeyi bilendir. Herkesin gönlündekini en iyi O bilir. Ve hüküm yalnız ALLAH'a aittir.
Selam hidayete tabi olanlara, selam aklını kullanıp apaçık, eksiksiz, detaylı ve tastamam olan Kuran'a tabi olanlara olsun.
__________________ Rahman Rahim Olan ALLAH'ın Adıyla "Ben yüzümü tümüyle, gökleri ve yeri yaratana çevirdim ve ben ortak koşanlardan değilim." En'am 79
NİSA/ 58, 135 VE MAİDE/ 8'İN MUHATBLARI KİMLERDİR!
NİSA/ 58: Aman dikkat! Allah, Emanetleri layık olanına / hakedenine tevdi etmenizi ve insanlar arasında hükmederken Adalet'le hükmetmenizi öneriyor. Bakın Allah sizi ne güzel uyarıyor! Devamlı aklınızda bulunsun ki, Allah her söylediğinizi duyuyor, her yaptığınızı görüyor.
59: Ey inananlar, Allah'a, O'nun Rasülü'ne ve sizden olan emir sahibine uyun! Bir şey hakkında çekişirseniz onu Allah'a ve / yani Rasülü'ne geri iade edin, eğer Allah'a ve Ahiret Günü 'ne iman ediyorsanız.Bu sonuç itibariyle daha iyi ve daha güzeldir.
Bu ayette sözü edilen emanetler, Allah'ın yasalarını Allah adına kullanma "yetkiler"i olup, birinci derecede sorumlu olanlar da bu yetkileri ellerinde bulunduran makam sahipleri yöneticilerdir.
135: Ey inananlar! Allah için (Allah adına) gözetenler olarak Adalet'i uygulayanlar (yöneticiler) olun, sizin yada ebeveyn, akraba ( çoluk çocuğunuzun) aleyhine de olsa! Zengin olsun fakir olsun Allah ikisinden de daha öncelikli hak sahibidir (Bunu unutmayın)! Haktan sapıp duygu ve hevesinize sakın uymayın!Ve eğer Hakk'ı büküp ondan yüz çevirirseniz, bilesiniz ki Allah tüm yaptıklarınızdan haberdardır.
Maide/8: Ey inananlar! Allah için (Allah adına) gözetenler olarak Adalet'i uygulayanlar (yöneticiler) olun! Birilerini sevmemeniz (nefretiniz) size adaletten ayrılma suçunu işletmesin! Adil olun! Bu, takvaya (Allah'tan korunmaya) daha uygundur. Allah'a saygılı olun (Allah'tan korunun)! Çünkü Allah tüm yaptıklarınızı biliyor.
Bu iki ayetin işaret ettiği sorumlular da gayet açıktır kimler olduğu.
Allah'ın Dini'nin bir adı da adalettir.Allah'n Dini, Diyanet kurumunun tekelindedir Türkiye'de. Dİyanet Kurumu'nun müftüsünden tüm yetkililerine kadar ne denli adil olduklarını(!) bilmeyenimiz yoktur sanırım. Hacca gitmek için dindaşları hac sırasını bekleyerek ölürken, bu sözüm ona adil Diyanet yetkilileri / hac tüccarları, bu zavallıların paralarıyla, üstelik, üstüne üstlük görev parası da alıp helalından yiyerek, çoluk çocuğuna yedirerek onlarca kez kutsal toprakları(!) ziyaret etme zevkinden ka'be oluyorlar. Ah bir bilseniz kutsal torakları ne kadar özlediklerini!!! Bu sitenin müdavim okuyucuları gayet iyi bilirler bu hacc tüccarlarını.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma