Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

bismillahirrahmanirrahiym;

elhamdulillahirrabbilalemiyn;

"nebi"= bağlantılı olarak yapıp (ve yine O na bağlantılıyarak) genişletip yayarak ileten.

Vallahu Semiun Alim

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

bismillahirrahmanirrahiym;

elhamdulillahirrabbilalemiyn;

"bismi"=genişletip yayarak ileterek (oluşacak etkiyi) dinleyerek bilinçlenerek tekrar iletmek

Vallhu Semiun Alim.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

bismillahirrahmanirrahiym;

elhamdulillahirrabbilalemiyn;

(Selam olsun Rabbimiz O lan ve Şanı Büyük, Yüce, Eşsiz ve Ortaksız, Rahmet ve Mağfiret Sahibi, Hakk ı ileGüç ve Kudret Sahibi  olan Rabbimiz Hz.Allah CC. ne)

(tüm peygamberlerimize ve bizim peygamber efendimize (daha önce kendisine hiç peygamber gönderilmemiş olan tüm ümmetlerin peygamberine))

"ikra"=(bağlantılı olarak) iletileni kendin(e) duyur seslen (yani sen  tekrarla)

Vallahu Semiun Alim

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Bismillahirrahmanirrahiym;

Elhamdulillahirrabbilalemiyn;

Tüm samimi inanan kardeşlerimize selamlar

Hamd ımız O Allah a olmalı ki O her şeyin içinde var O lmuş, O lan ve O lacak O landır.

Evet O her şeyin içindedir ve her şeyde mevcut O landır.O dur daima genişleyip yayılmakta olan. ve içinde bulunduğu herhangi şey O nu daima (yaradılışı-doğallığı gereği) anmaktadır.(belirlediği sınırlar da kalarak.)Diğer bir deyiş ile adresi ve sınırları belli olmaktadır.bu sınırlar aşıldığında –ki  buna da belli ölçüde müsaade edilmektedir. Şanı Büyük O lan Yüce Rabbimiz tarafından- bu sınırların aşılmasının da yine Rabbimizin Adaleti gereği, Yaptırımı gelmektedir.-her olay, safha, safha sınırlanmıştır, Yüce Rabbimiz tarafından ve bu sınırlarını ancak O bilmektedir Hakkı ile Semi ve Alim O lan O dur.-

             Biz yaradılmış olanlar ise bu sınırlarımızı ve ölçülerimizi bilememekte ve bazen birinci,ikinci, üçüncü,….. kez sınırlarımızı ihlal etmiş olabilmekteyiz.(İşte tevbe kapısı bu sınırlar içinde kalacağını beyan ve itiraf olarak Yüce Rabbimizin bize bir Lutfu dur.)  Ancak Yüce Rabbimiz bu sınırlarını öğretmek istediklerine öğretmekte ve bize (özellikle –Sabr-- beklemeyi) tavsiye etmektedir.Bunun içindir ki bize aklımızı kullanmayı, yapıp ettiklerimizi gözden geçirmeyi (bizden öncekilerin yapıp ettiklerini gözden geçirmemizi) emr etmekte ve onların yanlışlarına tekrar tekrar düşmememiz gerektiğini bildirmektedir. Bunun içindir ki istikameti belirlemiş ve bu istikamete uygun hareket edilmesi gerekliliğini biz kullarına bildirmiş ve bizlere uyarcılar, gözetleyiciler, gidişatı değiştirici Peygamberlerini ve Elçilerini yollamıştır.(içimizden seçmiştir).Her elçinin bir uyarıcılık görevi vardır.

Ancak Yüce Rabbimiz her mahlukatı ile ilgili ve bilgilidir. O doğal olarak her şeyin içine yayılmış O landır.Ancak biz mahlukatı ise O nun kadar Büyük ve Yayılmış O lan ve Kıyamete veya daha sonrada yayılacak O lan Tek Bir Zat-ı Zülcelal-i tanımamıza imkan yoktur.Ancak O Bize Kendisini Perdeleyerek tanıtmakta ve sözlerimiz, yapıp ettiklerimiz,etkileşimlerimiz bu perdelemeler olarak, zahiri olarak görünür hale gelmektedir (Yalnızca Yüce Rabbimizin –sınırsız bildiği-- ve bizim kendimizin ise ---sınırlı hatırlayabildiğimiz--- bildiğimiz iç alemimizde kopan, geçen, oluşan, sönüp giden milyarlarca fırtınacık, gün yüzüne çıkmaktadır)

Evet Cenab ı Zülcelal imiz her insanla, perdeler arasından görüşmekte ve yapıp ettiklerini, gidişatını ona bildirmektedir.(işte burada düşünen akıl sahipleri bu görüşmeyi anlayabilmekte, düşünmeyenler ise içlerindekini yapıp ederek geçip gitmektedirler.Taki müsaade edilmiş son sınır gelip çatıncaya kadar.İşte o noktada bazı şeyler daha net görünmekte, perdeler aralanmakta ve gerçek bizim anlayacağımız manada gün yüzüne çıkmakta, ancak ondan sonra da geri dönüş ve düzeltme imkanı kalmamaktadır.Takdir Böyledir. Elhamdulillah.) 

Ve ma kane li beşerin ey yükellimehüllahü illa vahyen ev miv verai hicabin ev yurile rasulen fe yuhiye bi iznihi ma yeşa' innehu aliyyün hakim---Şura-51---

Allah, bir insanla ancak vahiy yoluyla, yahut perde arkasından konuşur. Yahut bir elçi gönderip, izniyle ona dilediğini vahyeder. Şüphesiz O yücedir, hüküm ve hikmet sahibidir.---Diyanet meali—hasenat prog.----

Bununla beraber hiç bir beşer için kabil değildir ki Allah ona başka suretle kelâm söylesin, ancak vahyile veya bir hicab arkasından ve yâhud bir Resul gönderip de izniyle ona dilediğini vahyettirmesi müstesna, çünkü o çok yüksek, çok hakîmdir---elmalı orj----

Ve kezalike evhayna ileyke ruham min emrina ma künte tedri mel kitabü ve lel imanü ve lakin cealnahü nuran nehdi bihi men neşaü min ibadina ve inneke le tehdi ila siratim müstekiym----52---

52-53) İşte sana da, emrimizle, bir ruh (kalpleri dirilten bir kitap) vahyettik. Sen kitap nedir, iman nedir bilmezdin. Fakat biz onu, kullarımızdan dilediğimizi, kendisiyle doğru yola eriştireceğimiz bir nur yaptık. Şüphesiz ki sen doğru bir yola iletiyorsun; göklerdeki ve yerdeki her şeyin sahibi olan Allah’ın yoluna. İyi bilin ki, bütün işler sonunda Allah’a döner.---diyanet  52-53----

Ve işte sana böyle emrimizden biz ruh vahyettirdik, sen kitab nedir? İyman nedir? Bilmiyordun ve lâkin biz onu bir nur kıldık. Onunla kullarımızdan dilediğimize hidâyet vereceğiz ve emîn ol sen her halde doğru bir yola çağırıyorsun---elmalı 52 ---

Siratillahillezi lehu ma fis semavati ve ma fil ard e la ilellahi tesiyrul ümur---53---

O Allahın yoluna ki Göklerde ne var, Yerde ne varsa hep onundur, uyan! bütün işler döner dolaşır Allaha varır---elmalı 53---

Gücü her şeye mutlak yeten Aziz Ul Celil O lan Rabbimize Hamd Olsun.Her iş Ancak Zatı Zülcelal O lan ve Şanı Büyük Olan Hz Allah CC. adına yapılır veya O na döndürülür.

Vallahu Semiun Alim

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Bismillahirrahmanirrahiym;

Elhamdulillahirrabbilalemiyn;

Hamd ve Şukr um eşi ve Ortağı bulunmayan,

Gücü her şeye mutlak yeten,Rahmet ve Mağfireti bol olup,

Her şeyi Hakk ı ile bilip güc yetiren ve dilediği ile Fadl ı nı

Paylaşan Aziz ve Celil  Olan Rabbimiz Hz.Allah CC.’ nedir.

Tüm samimi inanan kardeşlerimize selam ederim.

Burada iletilmiş olanlar yalnız beni bağlamakta olup, (iletilenleri düşünerek araştırmak da sizleri bağlamaktadır.Takdir ise Ancak Rabbimindir.) Rabbimizin öğretileri dışında ve bildirilen alıntılar dışında başka bir kaynaktan alıntılanmamıştır.Lütfen sizlerde araştırınız (!!!Kur an ayetlerini ve etrafınızda olup bitenleri gözlemleyerek fıtratınızı ---tohum,doğum,bebeklik,çocukluk,ergenlik,gençlik, yetişkinlik, olgunluk,yaşlılık,ihtiyarlık,acizlik hallerinizi…Bayanlar  ayrıca analık hallerini---  göz önüne almaya çalışarak araştırınız!!!).Benim bu konuda hiçbir iddiam olmadığını gibi ve benim hiçbir şey olmadığımı da aklınızdan çıkarmayınız.Her nefis kendi yapıp ettiklerinden sorumlu tutulacaktır ve bizde burada ilettiklerimizi, samimiyetle yapıp yapmadığımızdan sorumlu tutulacağız inşallah.İnşallah Rabbim şerlerimizi Hayr a çevirmeyi, Hayr larımızıda hayırla devam ettirmeyi Nasib ve Lutf eyler. İnşallah. Anlayabildiğimizi iletip paylaşmak bize düşen görev, Öğretmek ve Kendisine Yakınlaştırmak ise Rabbimizin bizlere Lutf u dur. Fadl ı Kerem ve İhsanını bizlere de Lutf eyler İnşallah. Her şeyi Hakk ı ile Ancak Yüce Yaradıcımız ve Rabbimiz, Semi ve Alim O lan Rabbimiz Bilir.Elhamdulillah.

Her şeyden ve Herkezden Güzel  (-em-) Yapan Ancak Sensin, En Güzel İsimlerde  (-es-) Ancak Sana Aittir Benim Güzel, Eşsiz, Şanı Büyük Rabbim.

Kur an ı Kerim imizin Bir Hayat Kitabı Olduğunu Ve O Yüce Kitabın Yüce Yaratıcımız ve Rabbimiz O lan Hz.Allah CC. Tarafından Apaçık-yaptırıp,ettirek,yapılıp edileni paylaşarak- Dilediğine Öğretildiğini Anlamaya Çalışalım ve Aczimizi Hatırlayalım İnşallah. Çarpa, Çarpa   –Çocukluğumuzda Hayatı Öğrendiğimiz Gibi Sınırlarımızı- Anlayabileceğimizi Unutmayalım.Ve Rahman ve Rahim O lan Rabbimizden Hatalarımıza ve Yanlış Anlayışlarımıza Karşın Bağışlanma dileyelim.şeytan ve yandaşlarının bu anlayışı (Paylaşımı) perdelemek üzere müsadelendirildiğini (paylaşmayarak ve içinde tutarak) kendi paylaşımlarını oluşturmak üzere birleştiklerini de unutmayalım.Ve vücudumuzun su ve topraktan oluştuğunu, suyun akışkanlığı ve çabuk hal değiştirmesi kadar (paylaşım), toprağın da tutucu ve bağlayıcı olduğunu unutmayalım. Şüphesiz Rabbimin Her Şeye Gücü Yeter.Elhamdulillah.

   اقْرَأْ بِاسْمِ رَبِّكَ الَّذِي خَلَقَ                

İkra' bismi rabbike lleziy halak---alak 1---

Oku ismiyle o rabbının ki yarattı---elmalı or.meal.--- hasenat programı---

İkra=İletileni kendine duyur seslenme yap (iletileni kendine duyurarak seslen –tekrarla- ve fiilen yap)

Bismi=Genişletip yayarak ileterek dinle(etrafında oluşacak etkiyi), bilinçlenerek ilet (etrafındakilere)

Rabbike=Duyurarak seslen genişletip yay, (daha da) genişletilip yayılmasını ilet diğerlerine (de) yaptır.(kendin dışındakilere)

lleziy=Hatırlat, hatırlama yapıp (kendi içlerinde), harekete geçirip iletsinler içlerinde (isteyerek)

Halak=Seçip ayırıp çıkararak, hatırlayarak seslensinler, kendileri.

İkra' ve rabbükel'ekrem---alak 3----

İkra=İletileni kendileri duyurup seslenme yapsınlar. (iletileni kendileri duyurarak seslensinler –tekrarlayıp- ve fiilen yapsınlar)

Ve=yakın yapmak (kendilerine yakın yapsınlar.--uzak tutmasınlar--)

Rabbukel=Duyurup seslenip genişletip yayın., genişleyip yayılma oluşturun, diğerlerine de yapın hatırlatmayı .(sizin dışınızdaki , etrafınızdaki diğerlerine)

Ekrem=Yaparak diğerlerine (hal hareket tavır,davranışlarınızla) duyurun, (diğerleriyle de)yaparak bilinçlendirin . (diğerleriyle birlikte yaparak bilinç oluşturun)---paylaşma yaparak çoğalın, ortak bilinç oluşturun.---

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Bismillahirrahmanirrahiym;

Elhamdulillahirrabbilalemiyn;

Rabbim O lan Eşsiz ve Ortaksız  Hz Allah CC. na Selam ve Hamd Olsun,

O nun tüm peygamberlerine İman ettim ve Selam olsun tüm geçmiş peygamberlerimize ve samimi inanan kardeşlerimize.Onları da Rabbimin Rahmet ve Mağfireti duaları ile de selamlarım.Ayrıca Benim Peygamber Efendim olan Hz. Ahmed Muhammed Mustafa Efendimize de hassaten selam eder ve saygı duyduğumu belirterek, Rabbimin O nu Makamı Mahmud ile Şereflendirmesini de Rabbimden Dua ile Niyaz ederim.esselamu Aleyke Ya Resulullah.

Tüm samimi inanan kardeşlerimize selamlar.(yıllarını samimiyetle bu işe adamışlara özel selamlar)

Hz.Muhhammed Bizim Efendimiz ve Peygamberimizdir ve Rabbimizin bize gönderdiği uyarıcısı ve elçisidir.Elhamdulillah

(Resul=Duyan/duyuran,  (duyduğunu) yapan/yaptıran, dinleyen/dinlenmesini sağlayan, (Rabbimizden duyduğunu yapıp, yaptığının etkilerini etrafından dinleyerek)  oluşturan/oluşum yaptıran,  (O nu) hatırlayandır/ (ve) hatırlatandır.

Evet  O Yüce Rabbimiz Hz. Allah CC. nun bize Lutf ettiği Resulumüz dür.

Ve Peygamberler mevcut giden düzeni değiştirmek için, Yüce Rabbimiz O lan Hz.Allah CC. tarafından atanmış (seçilmiş) eğitilen/eğiten (Nebi) – yapan/yaptırtan görevli (Resul) Memurlardır.

Rad-36

Vellezine ateynahümül kitabe yefrahune bima ünzile ileyke ve minel ahzabi mey yünkiru ba'dah kul innema ümirtü en a'büdellahe ve la üşrike bih ileyhi ed'u ve ileyhi meab

Kendilerine kitap verdiğimiz kimseler, sana indirilen Kur’an ile sevinirler. Fakat (senin aleyhinde olan) gruplardan onun bir kısmını inkâr edenler de vardır. De ki: “Ben ancak Allah’a kulluk etmek ve O’na ortak koşmamakla emrolundum. Ben yalnız O’na çağırıyorum ve dönüşüm de yalnız O'nadır.”

Kaf-45

Nahnu a'lemu bi ma yekulune ve ma ente aleyhim bi cebbarin fe zekkir bil kur'ani mey yehafu veiyd

Biz onların ne dediklerini çok iyi biliyoruz. Sen, onlara karşı bir zorba değilsin. O hâlde sen, benim uyarımdan korkan kimselere Kur’an ile öğüt ver.

Öğreten (Öğretmen) ise Ancak Hz.Allah CC dur.

Yunus-35

Kul hel min şürakaiküm mey yehdi ilel hakk kulillahü yehdi lil hakk e fe mey yehdi ilel hakki ehakku ey yüttebea emmel la yehiddi illa ey yühda fe ma leküm keyfe tahkümun

De ki: “Allah’a koştuğunuz ortaklarınızdan hakka iletecek olan bir kimse var mı?” De ki: “Hakka Allah iletir.” Öyle ise, hakka ileten mi uyulmaya daha lâyıktır, yoksa iletilmedikçe doğru yolu bulamayan kimse mi? Ne oluyor size? Nasıl hüküm veriyorsunuz?”

!!!İnsanlık istese de istemese de!!!

Vallahu Semiun Alim

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Resullerin;

Yüce Rabbimizden aldıkları iletileri (görevleri); fiilen yapma ve yaptırma (gerektiğinde zulme karşı tehdit ve zor kullanarak yaptırım (demokrasi olmadan Hz.Allah tarafından atanmış bir memur gibi devlet başkanlığı)) görevleri (memuriyetlerde görev alınmaz verilir, bu unutulmamalıdır) vardır.

Ancak Peygamberler Peygamberlik görevi kendilerine tebliğ edildikten sonra kendiliklerinden bir şey yapamazlar. Cenabı Hakk kendiliğinden yapıp öylece yaptıkları ile Bırakmaz onları;

Maide-48

Ve ma nürsilül mürseline illa mübeşşirine ve münzirin fe men amene ve asleha fe la havfün aleyhim ve la hüm yahzenun

Biz peygamberleri ancak müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. Kim iman eder ve kendini düzeltirse onlara korku yoktur. Onlar mahzun da olacak değillerdir.

Hud-37-38

37-Vasneil fülke bi a'yünina ve vahyina ve la tühatibni fillezine zalemu innehüm muğrakun

“Gözetimimiz altında ve vahyimize göre gemiyi yap. Zulmedenler hakkında bana bir şey söyleme. Çünkü onlar suda boğulacaklardır.”

38-Fe sevfe ta'lemune mey ye'tihi azabüy yuhzihi ve yehillü aleyhi azabüm mükiym

Artık, geldiği kimseyi rezil eden azabın kime geleceğini, kimin üzerine sürekli bir azabın ineceğini ileride anlayacaksınız.

Neml-35

Ve inni mürsiletün ileyhim bi hedeyyetin fe naziratüm bime yarciul mürselun

Ben onlara bir hediye gönderip, elçilerin ne haber ile döneceklerine bakacağım.”

Neml-36

Felemma cae süleymane kale etümidduneni bi malin fema ataniyellahü hayrum mimma ataküm bel entüm bi hediyyetiküm tefrahun

Elçilerin sözcüsü) Süleyman’ın huzuruna gelince, Süleyman ona şöyle dedi: “Siz beni mal ile desteklemek (ve böylece etkilemek) mi istiyorsunuz? Oysa Allah’ın bana verdiği, size verdiğinden daha hayırlıdır. Fakat hediyenizle ancak siz sevinirsiniz.”

Neml-37

İrci'ileyhim fe lene'tiyennehüm bi cünudil la kibele lehüm biha ve le nuhricennehüm minha ezilletev ve hüm sağirun

“Sen onlara dön. Andolsun, biz onlara, karşı koyamayacakları ordularla gelir ve onları oradan aşağılanmış ve küçük düşürülmüş olarak çıkarırız.”

Ve Bizim Peygamber Efendimiz; (Yüce Rabbimiz Hz. Allah CC. tarafından Kendisine daha önce hiç peygamber gönderilmeyen tüm akıl sahibi toplumların (gelecek olanlar dahil) paygamberi ve uyarıcısıdır.)

İşte Bize Mucize.

(Hem kendi döneminin, hem gelecek dönemlerin, ins ve cins lerin peygamberi.) Diğer tüm peygamberler içinde bulundukları toplumların peygamberidirler.Ancak Bizim Peygamberimiz İstisna) 

Dikkat Edin!!! Allah CC. Peygamberimize Mucize İndirmedi. Peygamberimize Gönderilmiş, O nun  Mucizesi Yok Diyenlere İthaf  Olunur. Aklınızı Başınıza (Başımıza alalım) Alın!!!     Akılsızlardan başka kim mucizeleri görmezlikten gelebilir?

Vallahu Semiun Alim

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Ve Delil mi?

Kasas-46

Ve ma künte bi canibit turi iz nadeyna ve lakir rahmetem mir rabbike li tünzira kavmem ma etahüm min nezirim min kablike leallehüm yetezekkerun

Yine biz (Mûsâ’ya) seslendiğimiz zaman Tûr’un yan tarafında da değildin. Fakat Rabbinden bir rahmet olarak, senden önce kendilerine hiçbir uyarıcı

gelmeyen bir kavmi, düşünüp öğüt alsınlar diye uyarman için (o haberleri) sana bildiriyoruz.

Secde-3

Em yekulunefterah bel hüvel hakku mir rabbike li tünriza kavmem ma etahüm min neziyrim min kablike leallehüm yehtedun

Yoksa “Onu Muhammed uydurdu” mu diyorlar? Hayır o, kendilerine senden önce hiçbir uyarıcı gelmemiş olan bir kavmi uyarman için, doğru yolu bulsunlar diye Rabbin tarafından indirilmiş gerçektir.

Yasin:1-6/11

1-Yasin

2-Vel kur'anil hakiym

Hikmetli Kur'anın hakkı için

3-İnneke le minel murseliyn

Emîn ol ki sen o risaletle gönderilen Peygamberlerdensin

4-Ala siratim müstekiym

Dosdoğru bir yol üzerindesin.

5-Tenziylel aziyzir rahiym

Tenziliyle o azîz rahîmin

6-Li tünzira kavmem ma ünzira abaühüm fehüm ğafilun

5-6) Kur’an, ataları uyarılmamış, bu yüzden de gaflet içinde olan bir kavmi uyarman için mutlak güç sahibi, çok merhametli Allah tarafından indirilmiştir.

…………………

11-İnnema tünziru menittebeaz zikra ve haşiyer rahmane bil ğayb fe beşşirhü bi mağfirativ ve ecrin kerim

Sen ancak Zikr’e (Kur’an’a) uyanı ve görmediği hâlde Rahmân’dan korkan kimseyi uyarırsın. İşte onu bir bağışlanma ve güzel bir mükâfatla müjdele.

Cin 1-2-3-4-5

1-Kul uhiye ileyye ennehusteme'a neferun minelcinni fekalu inna semi'na kur'anen 'aceben.

2-Yehdiy ilerruşdi feamenna bihi ve len nuşrike birabbina ehaden

(1-2) (Ey Muhammed!) De ki: “Bana cinlerden bir topluluğun (Kur’an’ı) dinleyip şöyle dedikleri vahyedildi: “Şüphesiz biz doğruya ileten hayranlık verici bir Kur’an dinledik de ona inandık. Artık, Rabbimize hiç kimseyi asla ortak koşmayacağız.”

3-Ve ennehu te'ala ceddu rabbina mettehaze sahibeten ve la veleden.

“Doğrusu Rabbimizin şanı çok yücedir; ne bir eş edinmiştir, ne de bir çocuk.”

4-Ve ennehu kane yekulu sefiyhuna 'alellahi şetatatan.

“Demek bizim beyinsiz olanımız, Allah hakkında doğruluktan uzak sözler söylüyormuş.”

5-Ve enna zanenna en len tekulen'insu velcinnu 'alellahi keziben.

“Şüphesiz biz, insanların ve cinlerin Allah hakkında asla yalan söylemeyeceklerini sanıyorduk.”

Vallahu Semiun Alim

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Ve içinde bulunduğumuz Son Nokta.

Yunus-2

E kane linnasi aceben en evhayna ila racülim minhüm en enzirin nase ve beşşirillezine amenu enne lehüm kademe sidkin inde rabbihim kalel kafirune inne haza le sahirum mübin

İçlerinden bir adama insanları uyar ve iman edenlere, Rableri katında kendileri için bir doğruluk makamı bulunduğunu müjdele diye vahyetmemiz, insanlar için şaşılacak bir şey mi oldu ki o kâfirler, “Bu elbette apaçık bir sihirbazdır” dediler?

Ve daha neyi bekliyoruz? (Başka Peygamber (eğitici) gelmeyecek, Ancak Rabbimizin Uyarıları (Yaptırımları) Gelecektir) Allahu Alem.Bu durumda bizim Kur an ı Kerim imize göre Peygamber Efendimizin Ahlakı ile ahlaklanmamız, birlikte birbirimizin eğitimine katkı yapmamız gerekmektedir.

Cin-15-16-17   (Günümüz insanı olan bizlere uyarıdır.Allahu Alem)

15-Ve emmelkasitune fekanu licehenneme hataben.

“Hak yoldan sapanlara gelince, onlar cehenneme odun olmuşlardır.”

16-Ve en levistekamu 'alettariykati leeskaynahum maen ğadekan.

17-Lineftinehum fiyhi ve men yu'rid 'an zikri rabbihi yeslukhu 'azaben sa'aden.

(16-17) Yine de ki: “Bana şöyle de vahyedildi: ‘Eğer yolda dosdoğru olurlarsa, mutlaka onlara bol yağmur yağdırırız ki bununla onları imtihan edelim. Kim Rabbinin zikrinden (Kur’an’dan) yüz çevirirse, Rabbi onu gittikçe yükselen bir azaba sokar.”

Zikri Rabbihi=(Kur an a göre yaşantımız ile örnek teşkil edip) Hareketleri iletip diğerlerini hareketlendirerek, duyurup seslensek genişletip yaysak, daha da genişletip yayılmasını iletsek (insanlara, onların da iletmelerini bildirsek) , olduğu gibi (Rabbimizi ansak ya)

Zikri= Hareketleri iletmek,diğerlerine duyurmak (harekete geçirmek için yapılan duyurular,fiiler)

Rabbihi=Duyurup seslenerek genişletip yaymak,daha da genişletip yayarak olduğu gibi iletmek.

Devam edecek İnşallah....

Vallahu Semiun Alim

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Ve daha neyi bekliyoruz.Rabbimizin Rahmet ve Fadl ın dan Merhamet dileyerek, taşın altına elimizi koysak ve paylaşsak ya dinimizin (aldığımız nasihatın) yükünü.Ortak paydalarda buluşsak ya.

Hicr-56

Kale ve mey yaknetu mir rahmeti rabbihi illed dallun

Dedi ki: “Rabbinin rahmetinden, sapıklardan başka kim ümit keser?”

İsra:9-10

9-İnne hazel kur'ane yehdi lilleti hiye akvemü ve yübeşşirul mü'mininellezine ya'melunes salihati enne lehüm ecran kebira,

10-Ve ennellezine la yü'minune bil ahirati a'tedna lehüm azaben elima

(9-10) Gerçekten bu Kur’an en doğru olan yola götürür ve iyi işler yapan mü’minler için büyük bir mükâfat olduğunu ve ahirete inanmayanlar için elem dolu bir azap hazırladığımızı müjdeler.

Rabbimize söz versek ve sözümüzü tutsak ya, yapacağımıza dair Hayırlı amelleri (Amen etsek ya)!!!  (Hristiyanların dualarının sonundaki amen, ve bizdeki amin i bir düşünsek ya, “Bu senden istiyorum (duamı kabul et) manasına mı? gelmektedir, yoksa aldığımız dini nasihatın gereğini yapacağız manasına mı gelir?”

Amen=Söz verip yaptıklarıyla bağlantılamak (Söz verip verdiği sözün gereğine yapacağını beyan)

Am-en=seslenip bilinçlenmek (söz vermek)- yapıp bağlantılamak (yaptıklarıyla bağlamak)

Bakara-25

Ve beşşirillezine amenu ve amilus salihati enne lehüm cennatin tecri min tahtihel enhar, küllema ruziku minha min semeratir rizkan kalu hazellezi rüzikna min kablü ve ütu bihi müteşabiha, ve lehüm fiha ezvacüm mütahheratüv ve hüm fiha halidun

İman edip salih ameller işleyenlere, kendileri için; içinden ırmaklar akan cennetler olduğunu müjdele. Cennetlerin meyvelerinden kendilerine her rızık verilişinde, “Bu (tıpkı) daha önce (dünyada iken) bize verilen rızık!” diyecekler. Hâlbuki bu rızık onlara (dünyadakine) benzer olarak verilmiştir. Onlar için orada tertemiz eşler de vardır. Onlar orada ebedî kalacaklardır.---diyanet meali--

Evet amen kelimesi söz verip, sözün gereğini yapacağını beyandır.Ben böyle anlıyorum şöyle ki;

Bir insan birine bir söz verir (am). söz bir şey yapılacağına dair verilir.Eğer o sözün gereği yapılmazsa (en), işte o zaman sözü verenin sadık, samimi olmadığı ortaya çıkar.

(İlk peygamberimiz ve atamız Adem Aleyhisselamın Cennetten çıkarılma sebebi, Verdiği sözü tutmamak, yasaklanan ağaca yaklaşıp, sözünü bozmak ve samimiyetten uzaklaşmak değilmiydi?Ya İblis –aleyhi lanenin- itirafı ne idi? “Onları kıyamete kadar senin yolundan saptıracağım, yalnız samimi olanlar müstesna!!!  Değilmiydi?)

Bakara-9/82/103

9-Yühadiunellahe vellezine amenu, ve ma yahdeune illa enfüsehüm ve ma yeş'urun

Bunlar Allah’ı ve mü’minleri aldatmaya çalışırlar. Oysa sadece kendilerini aldatırlar da farkında değillerdir.

82-Vellezine amenu ve amilus salihati ülaike ashabül cenneh, hüm fiha halidun

İman edip salih ameller işleyenler ise cennetliklerdir. Onlar orada ebedî kalacaklardır.

103-Ve lev ennehüm amenu vettekav le mesubetüm min indillahi hayr, lev kanu ya'lemun

evet iman edib de korunmuş olsa idiler elbette Allah tarafından bir mükâfat çok hayırlı olacaktı, bunu bilselerdi.

Ve bize düşen görev ise Rabbimize dua ederek, yalnız O ndan Bağışlanma ve Yardım dileyerek, birlik ve beraberlik içinde, bölünmeden ortak paydalarda buluşulmaya çalışmaktır.

İşte Ortak Payda; Tek ve Eşsiz ve Şanı Yüce Rabbimiz O lan Hz.Allah CC. Genişletip yaydığı sesine (duyurusuna) kendimizi de katarak ve isteyerek katılarak daha da genişleyip yayılmasına katkı yapmaktır.Allahu Alem. İşte Yaradılış Amacımız budur.Bu bizim imtahanımız (memuriyet görevimizdir).Ücret ve mükafat ise Ancak Görev tamamlanınca Hakk ile Yüce Rabbimiz tarafından verilecektir.Dünyada kazandıklarımız ise, bu Asıl Ücretin Avansları ve ön ödemeleridir.Dileyen bununla yetinir,dileyen Görevini bi Hakk ın yaparak üstün bir ücret alır.Dilemeyen ise görevi kötüye kullanmadan dolayı sadece avansını alır ve cezaya çarptırılır.Seçim hakkı bize bırakılmıştır.Dünya görevine atandıktan sonra, artık iş bize düşmüştür.Zaten hayatımız sadece birbirini takip edegelen seçimler zinciri değildir de, ya nedir? Bize düşen sadece seçmektir.Ortam hazırlanmış ve bize sunulmuştur, bu ortam içinde tüm hünerimizi göstermek ve kendimiz ile yüzleşmek bize verilmiş bir görevdir. Anlayabilene.

Bakara-83

83-Ve iz ehazna misaka beni israile la ta'büdune illellahe ve bil valideyni ihsanev ve izl kurba vel yetam vel mesakini ve kulu lin nasi husnev ve ekiymus salate ve atüz zekah, sümme tevelleytüm ila kalilem minküm ve entüm mu'ridun

Hani, biz İsrailoğulları’ndan, “Allah’tan başkasına ibadet etmeyeceksiniz, anne babaya, yakınlara, yetimlere, yoksullara iyilik edeceksiniz, herkese güzel sözler söyleyeceksiniz, namazı kılacaksınız, zekâtı vereceksiniz” diye söz almıştık. Sonra pek azınız hariç, yüz çevirerek sözünüzden döndünüz.

177-Leysel birra en tüvellu vücuheküm kibelel meşriki vel mağribi ve lakinnel birra men amene billahi vel yevmil ahiri vel melaiketi vel kitabi ven nebiyyin, ve atel male ala hubbihi zevil kurba vel yetama vel mesakine vebnes sebili ves sailine ve fir rikab, ve ekames salate ve atez zekah, vel mufune bi ahdihim iza ahedu, ves sabirine fil be'sai ved darrai ve hiynel be's, ülaikellezine sadeku, ve ülaike hümül müttekun

İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı taraflarına çevirmeniz(den ibaret) değildir. Asıl iyilik, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitap ve peygamberlere iman edenlerin; mala olan sevgilerine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, (ihtiyacından dolayı) isteyene ve (özgürlükleri için) kölelere verenlerin; namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren, antlaşma yaptıklarında sözlerini yerine getirenlerin ve zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda (direnip) sabredenlerin tutum ve davranışlarıdır. İşte bunlar, doğru olanlardır. İşte bunlar, Allah’a karşı gelmekten sakınanların ta kendileridir.

Vallahu Semiun Alim.