Yazanlarda |
|
hasanoktem Admin Group
Katılma Tarihi: 10 eylul 2006 Gönderilenler: 2837
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
hasanoktem Yazdı:
2-) Şüphesiz, Resûlullah’ta sizin için, Allah’ı ve ahiret gününü uman ve Allah’ı çok zikredenler için güzel bir misâl vardır” (Ahzâb, 33/21)
CEVAP 2-) : Görüldüğü gibi, Âhzap, 33/21 ayetini, sünnete, dolayısıyla hadislere uymaya endeksliyor, bu ise Kuran’a uygun bir anlayış olmadığı gibi, hadislerin tamamına yakını hem bir birleriyle, hemde Kuran ile çelişkili olduklarından Kuran’a uyumluluk ve pratik olma özellikleri yoktur, Hadisleri incelediğimizde bunu açıkça görmemiz mümkün olduğu gibi, ifade de Kuran’a uyulması gerektiğinden hiç bahsedilmemektedir. Kuran barışçı ve adalet yönünden bütün insanların hukukunu koruyan bir kitaptır, peygambere isnat edilen hadislerde ise bu özellik yoktur, çok çelişkili versiyonlar ihtiva etmektedirler, bunun böyle olmadığı yönünde itiraz olması halinde bir çok örnek vermek mümkündür, benim tavsiyem hadis külliyatının bir bütün olarak ele alınıp incelenmesidir. Hal böyle olunca, ayetin veya benzer ayetlerin doğru anlaşılabilmesi için, peygamberin hangi konumuyla ilgili olduğuna Kuran bütünlüğü içerisinde dikkat edilmesine ihtiyaç vardır, Örneğin, peygamberimizi:
a) Nebi konumu, bu peygamberimizin vefatıyla birlikte kıyamete kadar sona ermiştir,
b) Resul konumu, nübüvvetin sona ermesiyle, peygamberlik açısından veya özel olarak gönderilmiş tebliğci açısından, kıyamete kadar sona ermiştir.
Bu iki konumun örnek alınması, ancak, Müslümanların Resullük, nebilik, mehdilik v.s. Şeklinde bir dini paye iddia etmeden, dini tebliğde masumiyet ileri sürmeden, Kuran’dan anladıklarını anlatma şeklindedir.
c) Devlet başkanlığı konumu,
ç) Yargıçlık konumu,
d) Baş komutanlık konumu,
e) Aile reisi konumu,
f) Yaşantı olarak davranışları ve sosyal konumu, gibi,
Bu açıdan, değerlendirildiğinde, hem peygamberimiz, hemde diğer peygamberler konumlandırılarak örnek alınabilirler. Ayetlerin hangi konum için indiklerine Kuran bütünlüğü içerisinde dikkat edilmesi halinde konu kolayca anlaşilır,
|
|
|
MSER dedi :
ben mümkün mertebe kırıcı olmamaya dikkat ediyorum, yoksa inanki kardeşim belli bir mezhebin,meşrebin, cemaatin vb. lerin savunucusu olsam çok kırıcı ( bu sitede yazılanlarla ilgili) olurum.
selam MSER,
ne bu tehdit mi? kem sözler kullanırım mı demek istiyorsun?kullan çok istiyorsan. ama şunu bil ki, kullanacağın kem sözlerin aynısını , sana iade edebilecek bir dil, Rabbime şükür, bendede var ( geçen sefer de sana iade ettiğim gibi olmasın yine )
ben ve diğer kardeşlerde burada kişiselliğe takılmadan, hakkı ve hakikati aramaya/ paylaşmaya çalışıyoruz.başkaca bir derdimiz yoktur.tabi ki, senin ehl-i sünnetin başkaca bir fraksiyonu olan görüşlerine cevap yazıp, biz de görüşümüzü bildireceğiz.o halde bu tehditvari konuşmanın anlamı ne? sadece fikirleri tartışalım tamam mı?
eğer senin kastettiğin gibi, Kur'an da , Peygamber kelimesi geçtiğinde , illaki o kelimeyi Peygamber olarak anlayacaksak , ( başka türlüde anladığımızda , Ayetleri çekip-çekiştirmekle suçlanacaksak), büyük bir yanılgının içindesin demektir:eğer '' Peygamber '' kelimesini illaki-billaki her yerde,her zaman yine Peygamber olarak algılayacaksan, aşağıdaki ,şu sorunun cevabını vermelisin :
8 ENFAL 1 :
sana savaş ganimetlerinden sorarlar: de ki:'' ganimetler, Allah'ın ve elçi(si)nindir.siz , (gerçekten) inanan insanlar iseniz, Allah'tan korkun, aranızı düzeltin, Allah'a ve elçisine itaat edin.
peki, ganimetleri Allah'a vermenin bir yolunu bulabiliriz( miskinlere,yolda kalmışlara, yetimlere , şehid yakınlarına vb.) peki ya ganimetleri ( eğerki Peygamberi ,illaki Peygamber in kendisi (Rasüllük makamı) olarak düşünürsek ,o halde vefat etmiş bulunan Sevgili Peygamberimize ganimetleri nasıl ulaştıracağız SÖYLER MİSİN? ama bak , bize koyduğun kurallara ( Ayetleri çekip çekiştirmeden,olduğu gibi kabul etme kuralına) göre cevabını vermen gerekiyor.mademki Ayet te Peygamber demiş, o halde sende kesinlikle , götürüp ganimetleri Peygambere teslim edeceksin tamam mı? vefat etmiş ama işi bitmemiş ( bize miras bıraktığı Kur'an var) olan Peygambere ,ganimetleri nasıl teslim edeceğine dair cevabını bekliyorum arkadaşım. Peygamber kelimesi yerine başka bir kelime koymayıp, ganimetleri ,Ayette emredildiği gibi mutlaka Peygambere teslim edeceksin (savunduğun görüşler gereğince ganimetleri kesinlikle Peygambere teslim etmen gerekiyor)cevabını bekliyorum.
selam
|
Yukarı dön |
|
|
MSER Katilimci Uye
Katılma Tarihi: 09 agustos 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 62
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam Hasan oktem ve safbilgi
Öncelikle Ramazanın tüm İslam alemine hayırlar getirmesini diliyorum.
Hasan dostum sana hiç mi hiç katılmıyorum, kısaca ben peygamberi hayatın her alanına sokarak önderlik vasfını ona veriyorum. Ganimetler hakkında bedir ve uhud savaşlarını iyice inceleseydin Resulullahın ganimetler hakkındaki uygulamasını öğrenirdin.
Safbilgi dostuma gelince o bahsettiğin ayet (maide43) yahudilere bir reddiyedir yani hem peygamberi kabul etmeyeceksiniz hemde onun hükmüne başvuracaksınız anlamındadır, ayrıca yahudilerin kepazeliğini anlatan çok güzel bir ayettir, o ayetin iniş hadisesine bakmanı tavsiye ederim. Ayrıca ben hiçbir zaman Kur'an'da var olan bir hükme rağmen Peygamberin hüküm koyobilirliğini savunmadım.
Maide-95 “Ey iman edenler, ihramlı iken avı öldürmeyin.Sizden bile bile onu öldürene, ehli hayvanlardan öldürdüğü kadar olduğuna, içinizden iki adil kimsenin hükmedeceği, Kabe’ye ulaşacak bir kurbanı ödeme, yahut düşkünlere yemek yedirme şeklinde keffaret ya da yaptığını tatmak üzere bunlara denk oruç tutma vardır...”
Yine kadınla kocası arasında anlaşmazlık çıkması konusuyla ilgili olarak yüce Allah şöyle buyuruyor.
Nisa-35 “ Karı-Kocanın arasının açılmasından endişelenirseniz, erkeğin ailesinden bir hakem ve kadının ailesinden bir hakem gönderin.Bunlar düzeltmek isterlerse Allah onların aralarını buldurur...”
Şimdi Allah için söyleyin, Şu asrımızda insanları Kur’an’dan uzaklaştırmak için ellerinden gelenleri yapanlar, hatta bu uğurda savaşıp insanların kanlarını dökenleri engellemek için insanların hakemliklerine başvurulması mı daha öncelikli bir uygulama olur, yoksa değeri 5 YTL yi geçmeyen tavşan konusunda mı. Eğer bu soruya vicdani bir cevap verirseniz, Peygambere itaat konusu, onun hakemliği konusunu iyi kavrayabilirsiniz.
Selam ve dua ile
|
Yukarı dön |
|
|
safbilgi Yasaklı
Katılma Tarihi: 25 agustos 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 841
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
selam mser
Bildiğin gibi Yahudilerde mişna adı altında Hz.Musanın ona isnat edilen hadislerini kendi dinlerine kattılar.Burda açık ki peygamberi vefat eden bir din varis olduğu kitabı kullanacak,Kuran hiçbir ayetinde ne mişnadan bahseder nede diğer peygamberlerin hadis rıvayetlerıyle hakemlık yapılmasını,kılavuzlanmayı nede onların kendi sözlerini Kitap dışında yazdırdıklarını,bakış açını genişletmen ve peygamberimizin vahıylerının Kurandan ibaret olduğunu, kendi başına bir söz derleyıp toparlayamayacağını ve Allahın hadis yazdırmak gıbı bir emrı olmayacağını ,bunun ihtımalıne açık kapı bırakılmayacağını daha iyi anlaman dileğiyle...
maide 43 İçinde Allahın hukmu bulunan tevrat yanlarında iken,nasıl oluyorda senın hakemliğine basvuruyorlar?daha sonrada verilen hükümden yüzçeviriyorlar.bunlar inanan kişiler değiller.
Burda demiyor ki ''senin peygamberliğini kabul etmezken gelip de senın hakemliğine başvuruyorlar'' ,varis oldukları Kitabla hükmetmemelerine onu ücret karşılığına satmalarına vurgu yapılıyor.
maide 44 Biz indirdik Tevratı biz.İyiye ve güzele kılavuz var onda,ışık var.Allaha teslim olmuş peygamberler,Yahudilere onunla hakemlik yaparlardı.Kendini Rabbe adayanlarla ilim ve hikmette derınleşmiş olanlar da Allahın kitabından korumakla görevli olduklarıyla hükmederlerdi.Zaten onlar Allahın Kıtabına tanıklardı.Artık insanlardan korkmayın,benden korkunda ayetlerimi basit ücret karşılığı satmayın.Allahın indirdiği ile hükmetmeyenlere,kafirlerin ta kendileridir.
Hemen arkasından gelen Maide 44 Hakemlık görevınde her zaman Kitabın söz sahıbi olması gererktiğini söylüyor,kişilerin değil.Eger senın idda ettığın gibi ana vurgu peygamberımızle ilgili olsaydı,Tevratın ve diğer kitabların hakemlık konusunda alternatıfsiz olduğuna devamında yine vurgu yapılmaz, bu kadar uzun anlatılmazdı.
Hasan Öktemin verdiği ayette peygamberimizle ılgili nasıl bır uygulamada bulunabıleceğimiz sorusuna vereceğin cevabı bende sabırsızlıkla beklıyorum...
|
Yukarı dön |
|
|
hasanoktem Admin Group
Katılma Tarihi: 10 eylul 2006 Gönderilenler: 2837
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
selam MSER,
sana derdini/davanı anlatırken kem sözlerden uzak durmanı, sana iade edeceğimi söylemiştim.ve ediyorum/ettim.(şimdilik bu kadar)
sana , son iletimde, konuşacaksak, sadece fikirleri konuşalım ,kişisel takılmayalım demiştim.
sana sorduğum sorunun cevabını , hala bekliyorum :
evvelki iletimde, detaylı ve açık bir soru sormuştum , önce onun cevabını ver.bedir ve uhud savaşlarını bu sitede okumamış kimse yoktur.bu konudaki okuman bittiyse, artık soruma cevap verme vaktin gelmiş olması lazım.
evet, son iletimde,detaylı olarak sorduğum , ve hala yanıtını alamadığım sorumun cevabını bekliyorum...
|
Yukarı dön |
|
|
hasanoktem Admin Group
Katılma Tarihi: 10 eylul 2006 Gönderilenler: 2837
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
safbilgi Yazdı:
selam mser
Bildiğin gibi Yahudilerde mişna adı altında Hz .Musanın ona isnat edilen hadislerini kendi dinlerine kattılar.Burda açık ki peygamberi vefat eden bir din varis olduğu kitabı kullanacak,Kuran hiçbir ayetinde ne mişnadan bahseder nede diğer peygamberlerin hadis rıvayetlerıyle hakemlık yapılmasını,kılavuzlanmayı nede onların kendi sözlerini Kitap dışında yazdırdıklarını,bakış açını genişletmeni ve peygamberimizin vahıylerının Kurandan ibaret olduğunu kendi başına bir söz derleyıp toparlayamayacağını ve Allahın hadis yazdırmak gıbı bir emrı olmayacağını ,bunun ihtımalıne açık kapı bırakılmayacağını daha iyi anlaman dileğiyle...
maide 43 İçinde Allahın hukmu bulunan tevrat yanlarında iken,nasıl oluyorda senın hakemliğine basvuruyorlar?daha sonrada verilen hükümden yüzçeviriyorlar.bunlar inanan kişiler değiller.
|
|
|
|
Yukarı dön |
|
|
MSER Katilimci Uye
Katılma Tarihi: 09 agustos 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 62
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam Safbilgi ve Hasan Oktem
Arkadaşlar öncelikle cevaplarımı geçiktirdiğim içi özür dilerim, yoğunluğumdan kaynaklanmaktadır.
Öncelikle safbilgi kardeşim, Kur'an'ın en çok bahsettiği kavim yahudi kavmidir, Kur'an'la muhatap olanlar bunu farketmişlerdir o yüzdendirki Allah bu ümmeti yahudileşme ve hırıstiyanlaşmaktan korusun temennisinde bulunarak vermiş olduğun ayetlerin konumuzla uzaktan yakından alakası yoktur. Unutmaki Kur'an'ın alemlere rahmet olarak gönderildiğini söyleyen bir peygamberi için söylediklerin havada kalıyor.
Sana gelince Hasan Oktem kardeşim, cevabımı sabırsızlıkla bekliyorsunda sorunun cevabını Enfal suresi vermiş zaten, Ayat numarası şuan hatırımda değil ama ya 41 ya 44. ayetler olması lazım, bu ayetlere bakarsan cevabını bulacaksındır.
Selam ve dua ile
|
Yukarı dön |
|
|
hasanoktem Admin Group
Katılma Tarihi: 10 eylul 2006 Gönderilenler: 2837
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
MSER Yazdı:
Sana gelince Hasan Oktem kardeşim, cevabımı sabırsızlıkla bekliyorsunda sorunun cevabını Enfal suresi vermiş zaten, Ayat numarası şuan hatırımda değil ama ya 41 ya 44. ayetler olması lazım, bu ayetlere bakarsan cevabını bulacaksındır.
|
|
|
selam MSER,
sorumun cevabını bekliyorum demiştim sadece. '' sabırsızlıkla ''bekliyorum demedim. evvelki iletilere bakarsan, '' sabırsızlıkla '' kelimesini kullanmadığımı göreceksin.
ve, soruma hala cevap alamamış bulunmaktayım...
devam edecek inşaAllah
|
Yukarı dön |
|
|
ABCDF Ozel Grup
Katılma Tarihi: 11 agustos 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 412
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
hasanoktem Yazdı:
eğer senin kastettiğin gibi, Kur'an da , Peygamber kelimesi geçtiğinde , illaki o kelimeyi Peygamber olarak anlayacaksak , ( başka türlüde anladığımızda , Ayetleri çekip-çekiştirmekle suçlanacaksak), büyük bir yanılgının içindesin demektir:eğer '' Peygamber '' kelimesini illaki-billaki her yerde,her zaman yine Peygamber olarak algılayacaksan, aşağıdaki ,şu sorunun cevabını vermelisin :
8 ENFAL 1 :
sana savaş ganimetlerinden sorarlar: de ki:'' ganimetler, Allah'ın ve elçi(si)nindir.siz , (gerçekten) inanan insanlar iseniz, Allah'tan korkun, aranızı düzeltin, Allah'a ve elçisine itaat edin.
peki, ganimetleri Allah'a vermenin bir yolunu bulabiliriz( miskinlere,yolda kalmışlara, yetimlere , şehid yakınlarına vb.) peki ya ganimetleri ( eğerki Peygamberi ,illaki Peygamber in kendisi (Rasüllük makamı) olarak düşünürsek ,o halde vefat etmiş bulunan Sevgili Peygamberimize ganimetleri nasıl ulaştıracağız SÖYLER MİSİN? ama bak , bize koyduğun kurallara ( Ayetleri çekip çekiştirmeden,olduğu gibi kabul etme kuralına) göre cevabını vermen gerekiyor.mademki Ayet te Peygamber demiş, o halde sende kesinlikle , götürüp ganimetleri Peygambere teslim edeceksin tamam mı? vefat etmiş ama işi bitmemiş ( bize miras bıraktığı Kur'an var) olan Peygambere ,ganimetleri nasıl teslim edeceğine dair cevabını bekliyorum arkadaşım. Peygamber kelimesi yerine başka bir kelime koymayıp, ganimetleri ,Ayette emredildiği gibi mutlaka Peygambere teslim edeceksin (savunduğun görüşler gereğince ganimetleri kesinlikle Peygambere teslim etmen gerekiyor)cevabını bekliyorum.
selam
|
|
|
Soruyı hatırlatmakta fayda var...
"Allah ve elçisi"nin ayrı ayrı kavramları ifade etmediğini bir bütünü ifade ettiği başka bir forumda net bir şekilde açıklanmıştı...
Kuranın dışında başka kaynalarında olabileceğini savunanlar Kuran da "Allah ve elçisine itaat edin" ifadelerini, "elçiye itaat geçiyor" düşüncesiyle hadisleri desteklediklerini söylerler..
|
Yukarı dön |
|
|
hasanoktem Admin Group
Katılma Tarihi: 10 eylul 2006 Gönderilenler: 2837
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
hasan öktem yazdı:
eğer senin kastettiğin gibi, Kur'an da , Peygamber kelimesi geçtiğinde , illaki o kelimeyi Peygamber olarak anlayacaksak , ( başka türlüde anladığımızda , Ayetleri çekip-çekiştirmekle suçlanacaksak), büyük bir yanılgının içindesin demektir:eğer '' Peygamber '' kelimesini illaki-billaki her yerde,her zaman yine Peygamber olarak algılayacaksan, aşağıdaki ,şu sorunun cevabını vermelisin :
8 ENFAL 1 :
sana savaş ganimetlerinden sorarlar: de ki:'' ganimetler, Allah'ın ve elçi(si)nindir.siz , (gerçekten) inanan insanlar iseniz, Allah'tan korkun, aranızı düzeltin, Allah'a ve elçisine itaat edin.
peki, ganimetleri Allah'a vermenin bir yolunu bulabiliriz( miskinlere,yolda kalmışlara, yetimlere , şehid yakınlarına vb.) peki ya ganimetleri ( eğerki Peygamberi ,illaki Peygamber in kendisi (Rasüllük makamı) olarak düşünürsek ,o halde vefat etmiş bulunan Sevgili Peygamberimize ganimetleri nasıl ulaştıracağız SÖYLER MİSİN? ama bak , bize koyduğun kurallara ( Ayetleri çekip çekiştirmeden,olduğu gibi kabul etme kuralına) göre cevabını vermen gerekiyor.mademki Ayet te Peygamber demiş, o halde sende kesinlikle , götürüp ganimetleri Peygambere teslim edeceksin tamam mı? vefat etmiş ama işi bitmemiş ( bize miras bıraktığı Kur'an var) olan Peygambere ,ganimetleri nasıl teslim edeceğine dair cevabını bekliyorum arkadaşım. Peygamber kelimesi yerine başka bir kelime koymayıp, ganimetleri ,Ayette emredildiği gibi mutlaka Peygambere teslim edeceksin (savunduğun görüşler gereğince ganimetleri kesinlikle Peygambere teslim etmen gerekiyor)cevabını bekliyorum.
selam MSER,
bu soruma cevap olarak diyorsunki, Enfal suresi 41 ya da 44.Ayetlere bakarsam sorumun cevabını bulabileceğimi söylüyorsun :
bir kere böyle bir cevap olmaz. söylediğin Ayetlere birlikte bakalım:
8 ENFAL 41 :
Eğer Allah'a ve (hak ile batılın )ayrılma gününde, o iki topluluğun karşılaştığı (Bedir)gün(ün)de kulumuz (Muhammed)'e indirdiğimiz (Ayetler)e inanmışsanız bilinki, aldığınız ganimetlerin beşte biri, Allah'a,Elçisine ve (Allah'ın elçisi ile) akrabalığı bulunan(lar)a, yetimlere,yoksullara ve yolcu(lar)a aittir.Allah herşeye kaadirdir.
8 ENFAL 44:
karşılaştığınız zaman onları sizin gözlerinize az gösteriyor,sizi de onların gözlerinde azaltıyordu ki,yapılması gereken bir işi yerine getirsin.işler, hep Allah'a döndürülecektir.
evet MSER,
size sorduğum sorunun cevabını, bize göstermiş olduğun bu Ayetlerde kesinlikle bulamadım.sen nasıl bulmuşsun anlıyamadım.size sorduğum soruda ( ENFAL 1) de geçtiği şekilde,( madem Peygamber deyince , illaki onun şahsını anlamamız gerektiğini iddia ediyorsun/böylelikle hadislere meşruiyet kazandırmaya çalışıyorsun)ganimetleri sevgili Peygamberimize nasıl vereceğimizi sormuştum.(çünkü Ayette ganimetleri,Allah ve Rasülüne vermemiz emrediliyor)ve halen sorumun cevabını alamamış bulunmaktayım.verdiğin Ayetlerden, sorumun cevabını nasıl çıkardığını, bize açık açık yazar mısın?
sorumun cevabını sabırla bekliyorum.önemli olan çabuk cevap vermen değil, soruma GERÇEKTEN cevap vermendir.ve sana kardeşçe önerim: cevabını verirken sevgili Rasül/elçinin şu konumlarını göz ardı etmemendir:
1-Nebi-Rasül konumu,
2-devlet başkanı konumu,
3-baş yargıç konumu,
4-baş komutan konumu,
5-aile reisi konumu,
6-sosyal konumu.
selam
|
Yukarı dön |
|
|
MSER Katilimci Uye
Katılma Tarihi: 09 agustos 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 62
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam Hasan Oktem
Nedendir bilmem ama bazı çümlelerim, kelimelerim site yöneticileri tarafından silinmeye başladı, lütfen bir açıklama.
Evet kardeş, İşte sorun burdan çıkıyor, yani ben ayetlerin hükmünün kıyamete kadar geçerliliğinin olacağına inanıyor ve ayetleri belli bir olaya (Resulullahın konumları) hapsetmiyorum, ama sen kardeş illaki ayetleri belli bir olayla konumlandıracaksın, ha yanlış anlaşılmasın ayetlerin konumunu tabiki dikkate alaçağız amma illa şu ayet Peygamberin şu konumu ile ilgili, bu ayet şununla ilgili diyerek o ayeti sadece o olaya hapsetmek bence bir zulümdür.
Savaş sonunda bir sahebe öldürdüğü birinin kılınçını alarak Resulullaha gelerek kılınçın kendisinin olmasını istedi, fakat peygamber kılınçı aldığı yere bırakmasını istedi ve sahebe istenileni yaparak kılınçı aldığı yere bıraktı ve işte sorduğun sorudaki ayet nazil olunça Resulullah o sahebeye öldürdüğü kişinin kılınçını alabileçeğini söyledi.
Hasan Oktem kardeş, Ganimetler nasıl Allah'ın oluyorsa aynı şekil Resulullah'ında olabiliyor yani sen ganimetlerin Allah'a verilişini nasıl telakki ediyorsan, Allah'ın Peygamberide aynı şekilde telakki edebilirsin (Yetimlere, Fakirlere, Muhtaçlara vb.)
Ha unutmadan, önceki liklerinde birinde beni Ehli Sünnet görüşlerinden birinin açıklaması ile suçlamıştın. (hadırımda kalanıyla yazdım.)
Şunu burdan hatırlatmak isterim, ben sadece ve sadece Kur'un'dan anladığımı, fikrim olarak sunmaya çalışıyorum. Hiçbir mezhebin, fırkanın, cemaatin mensubu değilim, ama hepsinide kardeşce seviyor ve bağrıma basıyorum.Kimseyide belli bir mezhebcilikle suçlamıyorum.Örneğin Hasan Oktem kardeş, senin görüşlerin bir mezheple suçlasam doğru olurmu, sen kabul ediyorsan görüşünün benzediği mezhebide açıklarım.
Selam ve dua ile
__________________ YANLIZ SANA İBADET EDER VE YANLIZ SENDEN YARDIM BEKLERİZ
|
Yukarı dön |
|
|
|
|