Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
NOT:Bu yazı alıntılamaktan maksadım,F.G. hayranlığının onu putlaştırmaya doğru evrildiğini göstermek olup başka bir niyet aranmamalıdır.
Bu haber Gülen cemaatini çok kızdırdı
yeniHarman
dergisinin son sayısında yer alan habere göre, Gülen cemaatine bağlı
olduğu anlaşılan girişimcilerin Antalya ve İstanbul�da, �Fethullah
Gülen� ismiyle bira, rakı, şarap, prezervatif ve cinsel oyuncaklar
üretmek için Türk Patent Enstitüsü�nden gerekli izni alması Antalya�da
yerel bir dergide haber olunca ortalık karıştı. Bu olay üzerine
cemaatin bütün gücüyle olayı örtbas etmek için harekete geçtiği, söz
konusu yayına ait piyasadaki bütün sayıların toplatıldığı ortaya çıktı.
Yerel �Son Nokta� dergisinin Genel Yayın Yönetmeni İdris Özyol konuyla
ilgili açıklamalarda bulundu. �Türkiye'de devlet kadar güçlü, hatta
devletten bile belki daha güçlü bazı unsurların varlığına tanık olduk�
diyen Özyol sözlerini şöyle sürdürdü: �Boyu ve eli uzun bu güçler
karşısında, boyu ve eli yok denecek kadar kısa bizlerin fazla direnme
şansı yoktu. Direnemedik. Dergimizin 54. sayısının ilk baskısı elimizde
bir tane bile örnek kalmamacasına toplatıldı. Bu yüzden dergimizi,
kapağını ve içindeki birkaç sayfayı değiştirerek yeniden basmak zorunda
kaldık. Piyasadaki 54. sayı sansürlü bir sayıdır. Köşeye çok
sıkıştırılmıştık ve hareket olanağımız yoktu. Amerika'dan açılan
telefonlar, İstanbul'dan, Ankara'dan devreye giren isimler, Antalyalı
kimi işadamlarının baskısı, onlarca araç dolusu insanın yürüttüğü bir
operasyon neticesinde dergimiz toplatıldı. Bu operasyonu demokrasi,
adalet ve özgürlük güçlerine şikayet ediyoruz.�
KONDOM VE DOĞUM KONTROL HAPI İÇİN BAŞVURU
24
Mayıs 2002 tarihinde tescil edilen Fethullah Gülen markasının
kullanımı, 10 yıl süreyle Nil Basım Yayın AŞ'ye ait. 42 farklı emtia
sınıfı için alınan patentte neler yok ki? Bunlardan en ilginci 10
numaralı sınıf. 10 numaralı sınıfta Fethullah Gülen isimli ürün üretme
hakkını elinde tutan Nil AŞ, buna göre masaj aletleri, cinsel amaçlı
aletler ve malzemeler, biberonlar, kulak tıkaçları, idrarını
tutamayanlar için çarşaf üretebilecek. Bu grupta doğum kontrol aletleri
ve prezervatif de yer alıyor. 05 numaralı sınıftan alınan marka tescili
de doğum kontrol hapından gebelik testi ürünlerine, hayvan
spermlerinden hijyenik külotlara, zayıflama çaylarından deodoranta
kadar onlarca üründe Fethullah Gülen ismini kullanma hakkını veriyor.
Buna göre Nil AŞ, Fethullah Gülen adıyla deodorant üretebilir ve aynı
isimle ürettiği doğum kontrol haplarını piyasaya sürebilir.
DETERJAN'DAN PONPONA
İzmir
Gaziemir'de faaliyet gösteren firmanın Antalya kökenli ortağı,
Fethullah Gülen'in isim hakkını aklına gelen bütün sektörlerde tescil
ettirmiş. Firma bu isimle deterjandan çamaşır suyuna, arap sabunundan
şampuana, mazottan oduna, motor yağından fitile, bebek mamasından diyet
gıdalarına, gebelik testinden yara bandına, dikiş makinasından çöp
öğütme makinasına, mutfak robotundan çatal bıçağa, idrarmetreden su
sayacına, can yeleğinden elektrikli battaniyeye, korseden varis
çorabına, kat kaloriferinden fön makinasına, sanayi tipi fırından
nükleer reaktöre, çöp kamyonundan arazöze, cenaze yıkama aracından
bisiklete, yattan kotraya, sandalda feribota, av tüfeğinden havai
fişeğe, kravat iğnesinden saat kordonuna, kronometreden şarap kadehine,
müzik aletlerinden hortuma, çantadan valize, cüzdandan güneş
şemsiyesine, asfalttan beton direklere, koltuktan kanepeye, pudra
ponponlarından tuvalet kutularına kadar aklınıza gelebilecek her şeyi
üretebilir.
�FETHULLAH GÜLEN� MARKASI PAYLAŞILAMADI
Fakat
Fethullah Gülen markasının tescilinde sorun yaşanıyor. Aynı marka için
25 Mayıs 2002 yılında İstanbul firması Çağlayan Basım Yayın A.Ş. de
12898 nolu bir başvuru yapmış. Bu başvuru 1 Eylül 2004'te tescil
edilmiş. Nil A.Ş.'nin marka başvurusu 23 Mart 2001'de koruma altına
alınmış, ama marka hakkı artık Çağlayan A. Ş.�ye ait. Çünkü firma 3
Ekim 2001'de başvurusunu geri çekmiş. Fethullah Gülen markalı mamuller
üretme hakkı artık Çağlayan A.Ş.'nin. İstanbul Bulgurlu'daki şirketin
marka tescil belgesi 8 Eylül 2004'te hazırlandı ve firmaya gönderildi.
97 bülten nolu tescil 9 Mayıs 2005'te gazetede yayınlandı. Gazete
numarası ise 372. Fethullah Gülen markasının logosu da 30 Nisan 2003'te
tescil edildi. Fakat Türk Patent Enstitüsü'nün kayıtlarında Nil AŞ hem
İstanbul Altunizade'de, hem de İzmir Gaziemir'de görülüyor. İstanbul
Bulgurlu'da kayıtlı Çağlayan A.Ş.'nin de ikinci adresi İzmir Gaziemir.
Üstelik Nil A.Ş. ile tamamen aynı: Sarnıç Yolu No: 5 Gaziemir... Her
iki şirketin de Fethullah Gülen cemaatine ait olduğu iddiaları marka
tescili başvurusunun ayrı bir yönü.
OKYANUS ÖTESİNDEN MÜDAHALE
Yaptığı
haberle birlikte cemaatin tepkisini çeken derginin Genel Yayın
Yönetmeni İdris Özyol, yeniHarman�a verdiği mülakatta şunları kaydetti:
Buradan
yola çıkarak örneğin Fethullah Gülen marka bir doğum kontrol hapı
üretilip pazarlanabilir mi? Çünkü devasa bir Pazar da var ortada�
Tabii
tabii� Şimdi habere tepki gösterdikleri nokta kapaktaki sunuş biçimi ve
kapak tasarımıydı. Haberin prezervatif boyutuyla kapağa çıkarılmasıydı.
Nasıl bir tepkiyle karşılaştınız?
Dergi dağıtım
şirketinin deposundaydı. Biz önemli kapakları binlerce kişiye e-posta
ile duyuruyoruz. O sabah Zaman Gazetesi�nden aradılar beni, �Dergiyi
nerede bulabiliriz?� diye. Ben de derginin ertesi günü bayide olacağını
söyledim. Sonra gece saat 23 civarında beni tanıyan birisine telefon
açtırdılar.
Ne konuştunuz peki?
�Görüşmemiz
gerek, sakin bir yerde görüşelim� dedi telefondaki kişi. O ana kadar o
çevreyle olan ilişkilerini bilmediğim ama iyi tanıdığım birisiydi.
Sonra randevulaştık ve buluştuk. Gece bizim dergiyi basan matbaacıyı da
almışlar. İstanbul�dan, Savcılık�tan aldırdıkları tedbir kararını bana
tebliğ ettiler. �Fethullah Gülen adı bizim için çok önemli, saygın bir
isimdir, onun bu biçimde lanse edilmesinden büyük rahatsızlık duyduk,
haber doğru ama bu biçimde sunulması yanlıştı� gibi konuşmalar geçti
aramızda. �Savcılıktan böyle bir tedbir kararı alındı ama bu işi bir
yine de rıza ile yapalım� denildi. Yani gecenin bir yarısı kepenkler
açılmış, matbaacı �uyarılmış�, bir takım işadamları devreye girmişler
falan. Tabii durumu hukuki sürece sokmadan gittim, dağıtımdan kendim
aldım dergiyi. Bir de matbaadan kaç tane basıldığının bilgisini
almışlar ve bizden sayıyla aldılar.
Amerika�dan açılan
uyarı telefonlarından söz edildi bir de. Bunların içeriği neydi İdris
Bey; neler konuşuldu bu telefon görüşmelerinde?
Sadece
bana değil, çevremdeki insanlara da telefonlar açıldı. Ancak
Amerika�dan direkt olarak bana açılmadı telefon. Ama Amerika�dan �bu
işi bitirin� diye telefonlar açıldığını ben biliyorum. Aranan
insanlardan, aktarılanlardan biliyorum. Amerika�dan açılan telefonlarla
Ankara�dan, İstanbul�dan buraya bir takım adamlar geliyor. Antalya�daki
temsilcileriyle görüşüp üç dört saat içinde bir operasyon yapıyorlar.
Bu herhalde topu topu üç saat içinde olmuş bitmiş bir süreç. Ortada
organize bir yapı var.
BİR �FETHULLAH GÜLEN DEVLETİ� TASARLANIYOR
Kişisel deneyiminizden yola çıkarak Gülen cemaatinin yapılanmasına ilişkin neler söyleyebilirsiniz?
Tasarlanan
şey, bir �Fethullah Gülen devleti� bana göre. Devlet, insanların
arasındaki ilişkileri düzenleyen, güvenliğini sağlayan, özgürlükleri
koruyan bir kurumdur. İnsanlar arasında sorunlar yaşandığı zaman
devreye giren bir mekanizma. Aksi halde devlete ihtiyacımız yok. Şimdi
ben Fethullah Gülen cemaatinin kafasında yüz tane çiçeğin açtığı bir
dünya olduğunu zannetmiyorum. Fethullah Gülen yandaşlarından oluşan bir
devlet projesi var. Demokrasiyle, cumhuriyetle, insan hakları ve
evrensel değerlerle, bu değerlerin oluşturduğu yapıdan nasibini almış
bir yapılanma olduğunu da zannetmiyorum.
__________________ "Bir kavme olan kininiz sizi adaletten ayırmasın.."
Fethullah Gülen'in bir devlet projesi olduğu kuvvetle muhtemel... okyanus ötesi desteği ve ameriKAN yönetiminden destekli olduğu her yerde konuşuluyor... sanırım tüm bu düşünceleri kısmen de olsa akamete uğratmak ve Gülen'in sanıldığı gibi ameriKAN ile işbirliği içinde olmadığı şeklindeki savunmayı güçlendirmek gayesiyle, son zamanlarda bir-iki aleyhte karar verilmiş diye okuduk gazetelerde, net'te. her neyse, bunlar genelde gizli kapaklı antlaşmalar olduğu için, tabi ispatı zor şeyler... fakat, ameriKAN'ın yeni bir dünya düzeni kapsamı içerisinde, kafasına yatkın, emperyalizme muti, ılımlı mı ılımlı bir YENİ İSLAM icad etme peşinde olduğunu, bu konuda ortadoğudaki YEŞİL sevenlerinden doneler oluşturduğu daha sık konuşulur olmuştur artık. işte, ehli sünnet düşüncesinin bu güçlü hizbine, gülen cemaatine, bu 100 yıllık ortadoğu ve dünya projesinde misyon yüklemiş mi? işte bunu ben söyleyemem herhalde... çünkü, elimde duyumlar dışında kanıt yok ...
gelelim, bir firmanın, Fethullah Gülen'in adı ile bira, rakı, cinsel malzeme markası çıkarılması ve bu markayı tescil ettirmesine... bu ebu lehep için bile doğru değildir... yani, bu tür hareketler kesinlikle yanlış ve ahlak dışıdır. böyle bir ahlaksızlığın, hiçkimse için yapılmasını hoş göremem.
Muhabbetle
__________________ Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
Aleykümselam Hasan kardeş, F.G. hareketi bir nevi yeni-osmanlıcılık gibi,ama tabii ABD patentli bu hareket. Yalnız yanlış anlamaları önlemek için yukarıdaki yazıya bir ekleme yapayım: Nil A.Ş. F.G.'nin bir şirketi olup yaptıkları tesciller onun adını temiz tutmak ve tabiri caizse onu "pir-u pak" eylemek içindir.Olur ya birileri onun adını kullanarak zatı alilerine bir komplo kurabilirler diye!!
__________________ "Bir kavme olan kininiz sizi adaletten ayırmasın.."
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma