HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Genel Tartışma
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Genel Tartışma
Konu Konu: Adem Hakkında Sorular Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
Düşünür572
Groupie
Groupie


Katılma Tarihi: 06 nisan 2009
Gönderilenler: 82
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Düşünür572

    Soruna kısa cevap; Tevratta diğer kitaplarda Kuranda herkese seslenir ve biri gelğinde diğerinin hükümleri kalkar. Açıksıda bana göre iki ahit vardır. Birinci İbrahimin oğlu İshaktan gelenleri peygamber yapar Allah onlar aracılığıyla iletişim kurar insanlarla. İkinciside Allah Muhammedle yani İsmail soyundan gelen aracılığıyla iletişim kurar insanlarla. Zaten incilde de bağcılar meselesinde de Allah der ki:

Bağ kiracıları benzetmesi

(Mar.12:1-12; Luk.20:9-19)

33«Bir benzetme daha dinleyin: toprak sahibi bir adam, bağ dikmiş, çevresini çitle çevirmiş, üzüm sıkmak için bir çukur kazmış, bir de bekçi kulesi yapmış. Sonra bağı bağcılara kiralayıp yolculuğa çıkmış. 34Bağbozumu yaklaşınca, üründen kendisine düşeni almaları için kölelerini bağcılara yollamış. 35Bağcılar adamın kölelerini yakalamış, birini dövmüş, birini öldürmüş, diğerini de taşlamışlar. 36Bağ sahibi bu kez ilkinden daha çok sayıda köle yollamış. Bağcılar bunlara da aynı şeyi yapmışlar. 37Sonunda bağ sahibi, `Oğlumu sayarlar' diyerek bağcılara onu yollamış.
38«Ama bağcılar adamın oğlunu görünce birbirlerine, `Mirasçı bu; gelin, onu öldürüp mirasına konalım' demişler. 39Böylece onu yakalayıp bağdan dışarı atmış ve öldürmüşler. 40Bu durumda bağın sahibi geldiği zaman bağcılara ne yapacak?»
41İsa'ya şu karşılığı verdiler: «Bu korkunç adamları korkunç bir şekilde yok edecek; bağı da, ürününü kendisine zamanında verecek olan başka bağcılara kiralayacak.»
42İsa onlara şunu sordu: «Kutsal Yazılarda şu sözleri hiç okumadınız mı?

`Yapıcıların reddettiği taş,
işte köşenin baş taşı oldu.
Rab'bin işidir bu,
gözümüzde harika bir iş!'

43«Bu nedenle size şunu söyleyeyim, Tanrı'nın Egemenliği sizden alınacak ve bunun ürünlerini yetiştirecek bir ulusa verilecek.
44«Bu taşın üzerine düşen, paramparça olacak; taş da kimin üzerine düşerse, onu ezip toz edecek.»
45Başkâhinler ve Ferisiler, İsa'nın anlattığı benzetmeleri duyunca bunları kendileri için söylediğini anladılar. 46O'nu tutuklamak istedilerse de, halkın tepkisinden korktular. Çünkü halk, O'nu peygamber sayıyordu.(Matta 21,22)

    Yani iki şeriat vardır. Eski Ahit(Tevrat, Zebur, İncil, vs.) Yeni Ahit(Kuran) Artık herkes ikincisinden sorumlu.


Yukarı dön Göster Düşünür572's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Düşünür572
 
okumak
Katilimci Uye
Katilimci Uye


Katılma Tarihi: 17 eylul 2011
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 19
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı okumak

adem ilk peygamberdir ama ilk insan degıldır..

__________________
kusursuzluk allah'ındır
Yukarı dön Göster okumak's Profil Diğer Mesajlarını Ara: okumak
 
okumak
Katilimci Uye
Katilimci Uye


Katılma Tarihi: 17 eylul 2011
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 19
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı okumak

KUR`AN ABDESTSİZ DE OKUNUR! 31.05.2006







Mutahherun kimdir?


Ayetlerin meali:

75-Hayır... Parça parça inmiş Kur'an ayetlerinin yerlerine kasem ederim ki (kanıt gösteririm ki),
76- -Ki hakikaten bu, eğer bilirseniz, büyük bir kasemdir/kanıt gösterisidir.-
77-Muhakkak o, elbette çok şerefli bir Kur'an'dır;
78- İyice korunmuş bir kitapta,
79-Ona tertemiz temizlenmişlerden başkası dokunmaz,
80-Alemlerin Rabb'inden indirilmedir/hulul ettirilmedir.


Ayetlerin tahlili:



Bu beş ayet tek bir kasem cümlesidir. O nedenle hepsini tek bir cümle olarak ifade etmek ayetlerin sağlıklı anlaşılmasını sağlayacaktır. Şimdi tek bir cümle halinde sunuyoruz:

"Hayır... Parça parça inmiş Kur'an ayetlerinin yerlerine kasem ederim ki (kanıt gösteririm ki), -Ki hakikaten bu, eğer bilirseniz, büyük bir kasemdir/kanıt gösterisidir- Muhakkak o, iyice korunmuş bir kitapta olan, tertemiz temizlenmişlerden başkasının dokunmadığı, alemlerin Rabb'inden indirilme/hulul ettirilme çok şerefli bir Kur'an'dır."

Şimdi de ayetleri tek tek inceleyelim:


75-Hayır... Parça parça inmiş Kur'an ayetlerinin yerlerine kasem ederim ki (kanıt gösteririm ki),
76- Ki hakikaten bu, eğer bilirseniz, büyük bir kasemdir/kanıt gösterisidir.

Ayette geçen "النّجوم Nücum/yıldızlar" sözcüğü ile ilgili geniş açıklamayı Necm suresinin tefsirinde vermiş idik. Kısaca buradaki "yıldızlar" ifadesi gökteki yıldızları değil "parça parça inmiş Kur'an ayetlerini" ifade ediyor. Ve Kur'an'n Allah tarafından indirildiğine, korunacağına/tahrif edilemeyeceğine yine onlar kanıt gösteriliyor. Hem de bilenler için büyük bir kanıt olmak üzere.

77-Muhakkak o, elbette çok şerefli bir Kur'an'dır;

Kur'an'a Rabbimizin Kerim/şerefli sıfatını verdiğini görüyoruz. Bunu bir çok yerde göreceğiz. Ayrıca Kur'an'a Rabb'imiz tarafından Aziz, Hakim, Mübin, Mecid gibi sıfatlar da verilmiştir.

78- İyice korunmuş bir kitapta,

Kur'an iyice korunmuş bir kitaptadır. Ki o kaybolmayacaktır, bozulmayacaktır. Bu Rabbimizin Kur'an'ı tabir caizse sigorta ettiğinin açıklanışıdır. Kur'an'ın korunduğunu, korunacağı başka yerlerde de açıklanmıştır. Örneğin: Hıcr suresi ayet 9: "Hiç şüphe yok ki o zikri biz indirdik biz. Mutlaka biz onu koruyacağız da.", ayrıca Abese suresinde 11-16. ayetler: "Hayır... Hayır... Hiç de öyle değil! O, saygın güvenilir sefirlerin ellerinde, yüceltilmiş, tertemiz temizlenmiş değerli sayfalar içinde bir düşündürücüdür; dileyen onu düşünüp öğüt alır."
Ayetteki, "كتاب kitab" sözcüğüne sıfat olan "مكنون Meknun" sözcüğü Kur'an'da dört yerde yer alır. Birisi konumuz olan ayettir. Diğerleri de, yine birisi Vakıa suresinin 23. ayeti, Tur suresinin 24. ve Saffat suresinin 49. ayetidir. Tur ile Vakıa suresindeki "meknun" sözcüğü "لؤلؤ inci" sözcüğüne ile sıfat tamlaması yapılmış "لؤلؤ مكنون saklanan, korunan inci" denilmiştir. Saffat suresinde ise ahirette müminlere verilecek eşlere sıfat olmuştur: "كانّهنّ بيض مكنون sanki onlar korunmuş yumurta/yumurta akı gibidirler" denilmiştir.
Bu ayetteki korunmuşluk Kur'an'ın Levh-ı Mahfuz'da saklanışı değildir. Dünyada koruma altına alınışıdır. Kur'an'ın korunması çelik kasalara saklanması, toprak altına gömülmesi suretiyle değildir. Bunun şeklini maddeler halinde veriyoruz:
Birincisi: Kur'an diğer kitaplardan farklıdır; Kur'an lafız, nazım ve içeriği itibariyle mu'cizedir. (Müddessir suresinde açıklanan 19 kodlamasını hatırlayınız) Kesinlikle sentez ve müdahale kabul etmez. O nedenle beşeri her türlü; eksiltme, artırma ve değiştirme gibi tüm müdahaleler avam tabiriyle sırıtırıverir. Hemen kendini gösteriverir. Onun mucize bir kitap oluşu şehri koruyan bir sur, bir kale mesabesinde olup onu her türlü beşeri müdaheleden korumaktadır.

İslam ve Kur'an'ın bir numaralı hasımlarından ingiliz müşteşrik/oryantalist Sir William Miur Kur'an ile ilgili uzun uzun araştırmalar yapmış, Kur'an'a herhangi bir leke sürememiş, bilim adamı sıfatının verdiği sorumluluk neticesinde, "On iki asır metninin bütün satvetini bu kadar muhafaza edebilen başka bir kitap yoktur." demek zorunda kalmıştır

İkincisi: Kur'an miladi altıyüzon yılında indi. Bu çağ, diğer semavi kitapların indiği çağdan farklı bir çağdır. Kur'an'ın indiği çağ İran, Roma, Yunan, Çin, Hint, Mısır medeniyetlerinin zirvede olduğu bir çağdır. Ve bu çağda Kur'an'ı sahiplenenler Musa ve İsa As.'lar dönemindeki gibi, mağdur, mazlum, zavallı, garip bir azınlık değildirler. Dünya'nın kaderine hükmeden kitlelerdir.
Üçüncüsü: Kur'an dünyanın-insanlığın en yeni Din kitabıdır. İndiği çağ insanlığın, tarihin aydınlık bir dönemidir. Peygamberi de tarihi kayıtlara doğru dürüst olarak geçmiş tek peygamberdir. Varlığında, yaşamında, kişiliğinde hiç tereddüt yoktur ve karanlık nokta yoktur. (Zerdüşt, Musa ve İsa'nın varlığını, yaşamını çoğu tarihçiler kabul etmezler.)
Dördüncüsü: Kur'an indikten sonra tüm dünyada Kur'an eksenli öğretim ve eğitim başladı. Hala devam ediyor ve edecek.
Beşincisi: Eski semavi kitaplar bir yada birkaç nüshadan ibaret ve bir mabette ruhanilerin tekelinde iken Kur'an bir zümrenin, bir kurumun tekelinde ve birkaç nüshadan ibaret değildir. Her Müslümanın evinde işyerinde, mabetlerde, kütüphanelerde, kitabevlerinde milyarlarca nüshadır. Ve her Müslüman okumak, anlamak, incelemek ve de anlatmakla görevlidir.
Altıncısı: Diğer dinlerde dînî eğitim (Din kitapları okumak), ruhânilerin tekelindedir. Kur'an'ı ise köylü kentli herkes okur, araştırır. Kur'an'a yanaşmak için özel bir kimlik ( makam mevki, akademik unvan ) kesinlikle lâzım değildir.
Yedincisi: Eski semavi kitapların nüshalarının çoğaltılması tekniği ve metodu ile Kur'an çağının teksir metotları imkanları farklıdır. Eski metotlar tahrife elverişli iken Kur'an çağının metotları buna elverişli değildir.
Sekizincisi: Kur'an'ın lafızlarındaki senfonik özellik nedeniyle milyonlarca insan zevkle, aşkla, büyük bir hazla Kur'an'ı ezberine almıştır. Her dönemde daima, Kur'an'ın tüm nüshaları kaybolsa, ezberinden Kur'an'ı yeniden mushaflaştıracak on binlerce hâfız mevcut olmuştur. Tevrat'ı ezberlemiş bir haham, İncil'i ezberlemiş bir papaz ise bilinmez. Bırakın sıradan insanları.
Dokuzuncusu: Cenabı Hakk erken dönemlerde Kur'an metinlerinin toplanıp kitaplaşması hususunda zamanın Müslümanlarını harekete geçirip Kur'an'ın mushaf/kitap şeklini almasını sağlamıştır.

79-Ona tertemiz temizlenmişlerden başkası dokunmaz,

Bu ayet cümle olarak 77. ayetteki "Kur'an" sözcüğünün sıfatıdır. 78. ayetteki "كتاب kitap" sözcüğünün sıfatı değildir. "Ona" zamiri 77. ayetteki "Kur'an" sözcüğüne râcidir, 78. ayetteki "kitab" sözcüğüne değil. "مطهّرون Tertemiz temizlenmişler" sözcüğü ile şirk, fitne, fesat ve cehalet (cahili yobazlık, atalar kültü) gibi manevi kirlerden kendini arındırmışlar kastedilmiştir. Ki Kur'an'dan yararlanacak kimseler Bakara suresinde (1-5. ayetler) "متّقين muttakiler" olarak açıklanmıştır.

80-Alemlerin Rabb'inden indirilmedir/hulul ettirilmedir.

80. ayette Kur'an'ın Allah tarafından indirildiği/hulul ettirildiği vurgulanmaktadır. Yani Kur'an Allah tarafından bağışlanmaktadır. Bunda peygamberin herhangi bir rolü yoktur. Kur'an'ın Allah tarafından indirilmiş olduğu Peygamberin ise onu sadece tebliğci olduğu bir çok ayette vurgulanır. Bu noktaya çok yakın benzerliği olması nedeniyle aşağıdaki pasajlara yer vermekte yarar var:

Hakka suresi âyet 40-47:

"Şüphesiz o saygın bir elçi sözüdür.
Ve o şair sözü değildir! Siz pek az inanıyorsunuz.
Bir kahin sözü de değildir. Siz pek az düşünüyorsunuz.
O, Alemlerin Rabb'inden indirilmedir.
Eğer bazı sözleri bizim sözlerimiz olarak ortaya sürseydi,
Andolsun ondan sağ elini koparırdık.
Sonra ondan can damarını mutlaka keserdik.
Sizin hiç biriniz ona siper de olamazdınız."

Tekvir suresi ayet 19-25:

"19- kuşkusuz bu, değerli bir elçi sözüdür;
20- güçlü, Arş'ın Sahibi'nin yanında çok itibarlı,
21- itaat edilir, güvenilir.
22- Arkadaşınızı cin çarpmış değildir.
23- Andolsun o, O'nu açık ufukta gördü.
24- O gayb hakkında cimri de değildir.
25- Bu, kovulmuş şeytanın sözü değildir." denilmişti.

Bunlardan başka Kur'an'ın Allah tarafından vahyedildiğini, indirildiğini/hulul ettirtildiğini açıklayan onlarca ayet mevcuttur.


Görülüyor ki piyasadaki meal ve tefsirlerde Vakıa suresinin bu pasajı özellikle de 79. ayet ile ilgili hem meal ve tefsir hatalı yapılmıştır. Bu hatalardan yola çıkarak, Kur'an'a temizlenmemişlerin (abdestsizlerin, cünüplerin, hayızlı kadınların) el süremeyeceği yani ellerine alıp okuyamayacakları fetvaları hükme bağlanmıştır. Bu fetvalar gereği olarak Müslümanlar dinlerinin kitabından uzaklaşmışlardır. Müslümanların bir cep kitabı, başucu kitabı olarak değerlendirmeleri gereken, her türlü koşullar altında yararlanmaları gereken Kur'an maalesef bir mistik ayin malzemesi durumuna getirilmiştir. Özel zamanlarda belli koşullarda belirli kişilerce okunur hale gelmiştir. Kur'an'ı, dinlerinin kitabı sayanların yüzde doksandokuzu kitaplarının içinde ne yazdığını bilmez olmuşlardır. Bunların bedeli ise bu gün çok ağır ödenmektedir.
Bu kadar çok önemi haiz olması nedeniyle 79. ayet ile ilgili hem teknik yönünden hem de Kur'an ile açıklanması açısından biraz detaya girmek zorunluluğunu görüyoruz. Şöyle ki:

-79. ayet müstekıl bir cümle değildir. 77. ayetteki "Kur'an" sözcüğünün sıfatıdır.
-Cümle emir ve yasak ifade eden "İnşa Cümlesi" değil bilgi veren "Haber Cümlesi'dir.
- Ayetteki "لايمسّه layemessühü" olumsuz fiiline "el süremez, dokunamaz" şeklinde bileşik fiil manası vermek yanlıştır. ("süremez"in aslı "sürebilmez"; "dokunamaz"ın aslı da "dokunabilmez"dir.) "Nefy-i istikbal" kalıbının böyle bir anlamı olmaz. Doğru anlam "dokunmaz, el sürmez" şeklinde olmalıdır. Piyasadaki meallerdeki "dokunamaz, el süremez" ifadeleri yanlıştır.
-"المطهّرو&# 1606; Mutahherun" ile "abdest almışlar", "dokunmak" ile de "el ile dokunma, ele alma" kastedilmemiştir.

Bu ayetin iki sözcüğü üzerinde iyice durulması gerekir. Birincisi; "لايمسّه La yemessühü' ikincisi de "المطهّرو 606; Mutahherun" sözcüğüdür.

Birinci sözcük: مسّ Mess; لايمسّه layemessühü:

"مسّ Mess" sözcüğünün lügat anlamı, "değmek, dokunmak ve yapışmak" demektir. Bu sözcük istiare yoluyla "جنون delilik" anlamında (Bakara 275; Kamer 48) ve "cinsel ilişki" anlamında (Bakara 236, 237; Ahzab 49; Al-i Imran 47, Meryem 20, Mücadele 3,4) da kullanılmıştır.

Kur'an'da "Mess" ve türevlerinin kullanımına bakacak olursak el ile dokunma olarak değil soyut olarak yapışmak, ilişki kurmak, kuşatmak anlamlarıyla kullanıldığını görürüz. Bu sözcüğün farklı türevleriyle geçtiği bir çok ayet vardır. Biz bunların bazılarını burada mealden gösterelim diğerlerinin de yerlerini belirtiyoruz ki dileyen tetkik etsin. Örnek olarak sunduğumuz aşağıdaki Mealler Merhum Elmalı'lı Hamdi Yazır'a aittir. Herkesin müracaatı kolay olabileceği ve merhumun tefsir ve meali muteber addedildiği kanaatiyle oradan sunuyoruz.

Ali ımran suresi ayet 140.
"140 - Eğer size (Uhud savaşında) bir yara değmişse, (Bedir harbinde) o topluma da benzeri bir yara dokunmuştu. O günler ki, biz onları insanlar arasında döndürür dururuz. (Bu da) Allah`ın sizden iman edenleri ayırt etmesi ve sizden şahitler edinmesi içindir. Allah zalimleri sevmez."

Araf suresi ayet 95:

"95 - Sonra kötülüğü değiştirip yerine iyilik (bolluk) getirdik, nihayet çoğaldılar ve: "Atalarımıza da böyle darlık ve sevinç dokunmuştu." dediler ve hemen onları, hiç farkında olmadıkları bir sırada ansızın yakaladık."

Yunus suresi ayet 12:

"12 - İnsana bir sıkıntı dokunduğu zaman, gerek yan yatarken, gerek otururken, gerek dikilirken bize dua eder. Kendisinden sıkıntısını gideriverdik mi sanki kendisine dokunan o sıkıntı için bize hiç yalvarmamış gibi aldırmadan geçer gider. İşte o aşırı gidenlere yaptıkları şeyler böyle güzel gelir."

Bakara suresi ayet 214:

"214 - Yoksa siz, kendinizden önce gelip geçenlerin hali (uğradıkları sıkıntılar) başınıza gelmeden cennete girivereceğinizi mi sandınız? Onlara öyle yoksulluklar, öyle sıkıntılar dokundu ve öyle sarsıldılar ki, hatta peygamber ve beraberinde iman edenler: "Allah`ın yardımı ne zaman?" derlerdi. Bak işte! Gerçekten Allah`ın yardımı yakındır."

Yusuf suresi ayet 88:

"88 - Sonra (Mısır`a gidip) onun huzuruna girince, dediler ki: "Ey şanlı vezir! Biz ve çoluk çocuğumuz sıkıntı içindeyiz. Pek az bir sermaye ile geldik. Sen bize yine ölçek (zahire) ver, ayrıca sadaka da ihsan eyle. Çünkü Allah sadaka verenleri muhakkak mükafatlandırır."
"
Hıcr suresi ayet 54.

"54 - İbrahim dedi ki: "Bana ihtiyarlık gelmişken, beni mi müjdeliyorsunuz, neye dayanarak beni müjdeliyorsunuz?"

İsra suresi ayet 83:

"83 - Biz insana nimet verdiğimiz zaman, Allah`ı anmaktan yüz çevirip uzaklaşır. Ona fenalık dokununca da ümitsizliğe kapılır."

Meariç suresi ayet 20, 21:

"20 - Kendisine kötülük dokundu mu sızlanır.

21 - Kendisine hayır dokundu mu cimrilik eder."

Ali ımran suresi ayet 120:
"120 - Size bir iyilik dokunsa fenalarına gider, başınıza bir kötülük gelse onunla sevinirler. Eğer sabreder ve Allah`dan gereğince korkarsanız, onların hileleri size hiçbir zarar vermez; çünkü Allah onları kendi amelleriyle kuşatmıştır."

Hud suresi ayet 113:

"113 - Ve zulüm yapanlara yakınlık göstermeyin ki, size de ateş dokunmasın. Allah`dan başka yardımcılarınız da yoktur. Sonra yardım da göremezsiniz."

Enam suresi ayet 17:

"17 - Allah sana bir zarar dokundurursa, onu yine kendisinden başka açacak yoktur. Ve eğer sana bir hayır dokundursa, kuşkusuz O, herşeyi yapabilendir."

Yasin suresi ayet 18:

"18 - Onlar dediler ki: "Herhalde biz sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğradık. Eğer bu işten vazgeçmezseniz, andolsun ki, sizi hiç tınmadan taşlarız ve mutlaka bizden size pek acıklı bir azab dokunur.""

Enam suresi ayet 49:

"49 - Âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, yapmakta oldukları fenalıklar yüzünden onlara azap dokunacaktır."


Diğerleri: Rum 33; Zümer 8, 49; Hud 10, 47, 64; Fussılet 49-51; Yunus 21; Enbiya 46; Enfal 68; Nahl 53; İsra 68; Nur 14, 35: Araf 188; Enbiya 83; Sad 41; Yunus 12, 107; Araf 73, 201; Bakara 80; Al-i Imran 24, 174; Şuara 156; Meryem 45; Maide 73; Fatır 35; Hıcr 48; Zümer 61.

Ayetlerde altı çizili sözcüklere dikkat edersek bunların anlamlarının "el dokunması" olarak ifadesi imkansızdır. Bu dokunuş Yani; azabın, yaranın, sevincin, sıkıntının, ihtiyarlığın, hayrın, iyiliğin, ayetin dokunması el ile dokunma değildir. Mecazi dokunmadır; bulaşmaktır, ilişki kurmaktır, içine düşmektir....
Konumuz ayetteki "?/dokunmazlar" ifadesinden de "el sürmezler" anlamını değil; "münasebet kurmazlar, ilişkiye geçmezler, istifade etmezler, ulaşmazlar" anlamını çıkarmamız gerekir.



İkinci sözcük: المطهّرو 06; Mutahherun.

Ayetteki "المطهّرو 606; mutahherun" sözcüğü "طهر tahr, tuhr" sözcüklerinin mezidatındandır. Sözcüğün sülasi/üç harfli kök anlamı "temiz olmak" demektir. Bizim konumuz olan sözcük "طهر thr" sözcüğünün ortadaki harfi tekrar edilmek suretiyle dört harf haline getirilmiş bir sözcüktür. Biz buna Arapça dil bilgisinde "تفعيل Tef'îl Bab'ı" diyoruz. İşte konumuz olan "Mutahherun" sözcüğü "تطهير Tethîr" kökünden türetilmiş İsm-i meful kalıbıdır. Çoğuldur ve müzekker/erildir. "تطهير Tethîr" sözcüğünün anlamı "iyice arıtmak ve iyice temizlemek yani tertemiz yapmak" demektir. Konumuz olan "mutahherun" sözcüğünün anlamı ise "iyice arınmış olanlar, tertemiz temizlenmiş olanlar" demektir.
Kur'an'a baktığımız "thr" sözcüğünün Tefîl babı türevlerinin hepsini (on yedi kez) maddi kirlerden temizleme anlamında değil de tenezzüh, tenzih etme; "manevi kirlerden arıtma ve tertemiz etme" anlamında kullanıldığını görüyoruz. ("طهر الاطّهار Tahr, Tuhr ve el ittihar" köklerinden gelen sözcükler maddi temizlik anlamındadır.)

Taharet ile ilgili Tef'îl babından gelen sözcüklerin hepsini yine yukarıda arzettiğimiz gerekçelere binaen Elmalı'lı merhumun mealinden sunuyoruz:

Tevbe suresi ayet 103:

"103 - Onların mallarından sadaka al ki, onunla kendilerini temizlersin, tertemiz edersin. Bir de haklarında hayır dua et. Çünkü senin duan kalblerini yatıştırır. Allah işitendir, bilendir."

Maide suresi ayet 6:

"6 - Ey iman edenler! Namaz kılmaya kalktığınız zaman, yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın. Başlarınızı meshedin, iki topuğa kadar da ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüp iseniz temizlenin. Hasta iseniz, yahut yolculukta iseniz, yahut biriniz abdest bozmaktan gelmişse yahut kadınlara dokunmuşsanız, su da bulamamışsanız, temiz bir toprağa teyemmüm edin. Bunun için de yüzlerinizi ve ellerinizi o toprakla meshedin. Allah size bir güçlük çıkarmak istemiyor, fakat sizi temizlemek ve şükredesiniz diye de üzerinizdeki nimetini tamamlamak istiyor."

Maide suresi ayet 41:

"41 - Ey peygamber, ağızlarıyla "inandık" deyip, kalbleriyle inanmamış olanlardan ve yahudilerden küfürde yarış edenler seni üzmesin. Onlar yalana kulak verirler, sana gelmeyen diğer bir topluluğa kulak verirler, kelimeleri yerlerinden değiştirirler, "eğer size bu verilirse alın, bu verilmezse sakının" derler. Allah birini şaşırtmak isterse, sen onun için Allah`a karşı hiçbir şey yapamazsın. Onlar öyle kimselerdir ki, Allah, onların kalblerini temizlemek istememiştir. Onlar için dünyada rezillik var ve yine onlar için ahirette de büyük bir azab vardır."

Enfal suresi ayet 11:

"11 - O sırada size, yine katından bir güven ve esenlik olmak üzere bir uyku sardırıyordu, sizi temizlemek, şeytanın vesvesesini sizden gidermek, yüreklerinize kuvvet vermek ve ayaklarınızı sağlam durdurmak için gökten üzerinize yağmur indiriyordu."

Ahzap suresi ayet 33:

"33 - Hem vakarınızla evlerinizde durun da önceki cahiliyet devrinde olduğu gibi süslenip çıkmayın. Namazı kılın, zekatı verin. Allah ve Resulü`ne itaat edin. Ey ehli beyt! Allah sizden kiri gidermek ve sizi tertemiz, pampak yapmak istiyor."

Hacc suresi ayet 26:

"26 - Bir zamanlar Kâbe`nin yerini İbrahim`e şu şekilde hazırlamıştık: Sakın bana hiçbir şeyi ortak koşma; tavaf edenler, orada (kıyama) duranlar, ruku edenler ve secdeye varanlar için evimi tertemiz et. "

Müddessir suresi ayet 4:

"4 - Elbiseni temizle."

Bakara suresi ayet 125:

"125 - Biz ta o zaman bu Beyt`i, insanlar için bir sevap kazanma ve bir güven yeri kıldık. Siz de Makam-ı İbrahim`den kendinize bir namazgah edinin. Ayrıca İbrahim ile İsmail`e şöyle ahid verdik: "Beytimi, hem tavaf edenler için, hem ibadete kapananlar için, hem de rükû ve secde edenler için tertemiz tutun!" "

Al-i Imran suresi ayet 55:

"55 - O zaman Allah şöyle dedi: "Ey İsa, şüphesiz ki seni öldüreceğim, seni kendime yükselteceğim ve seni inkârcılardan temizleyeceğim. Hem sana uyanları, kıyamete kadar o küfredenlerin üstünde tutacağım. Sonra dönüşünüz banadır, ayrılığa düştüğünüz hususlarda aranızda hükmedeceğim"."

Bakara suresi ayet 25:

"25 - İnanıp yararlı işler yapanlara, altlarından ırmaklar akan cennetlerin kendilerine ait olduğunu müjdele! Onlardaki herhangi bir meyveden rızıklandırıldıklarında: "Bu daha önce de rızıklandığımız şeydir" derler ve o rızık birbirinin benzeri olmak üzere, kendilerine sunulacak. Orada çok temiz zevceler de onların. Hem onlar orada ebedî kalacaklar."

Al-i Imran suresi ayet 16:

"16 - De ki, size, o istediklerinizden daha hayırlısını haber vereyim mi? Korunan kullar için Rablerinin yanında cennetler var ki, altlarından ırmaklar akar, içlerinde ebedî kalmak üzere onlara, hem tertemiz eşler var, hem de Allah`dan bir rıza vardır. Allah, o kulları görür."

Nisa suresi ayet 57:

"57 - İman edip salih ameller işliyenleri ise, altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacağız. Orada ebedî olarak kalacaklar. Onlara orada tertemiz eşler vardır. Onları, koyu gölgeler altında bulunduracağız."


Al-i Imran suresi ayet 42:

"42 - Hani melekler: "Ey Meryem! Allah seni seçti, seni tertemiz yarattı ve seni dünya kadınlarına üstün kıldı."

Abese suresi ayet 14:

"14 - Yüksek tutulan tertemiz sahifelerde."

Beyine suresi ayet 2:

"2 - (Bu delil), tertemiz sayfaları okuyan, Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberdir."


Görüldüğü gibi bu ayetledeki "تطهير tertemiz temizlemek", "مطهّر tertemiz temizlenmiş" ifadelerinin hiç birisi maddi kirlerden temizleme anlamında değil, şirk, küfür ve günah gibi manevi kirlerden temizleme ve temizlenmedir. Zaten Rabb'imiz müşrikleri neces/pislik olarak nitelemiyor mu? Aklını kullanmayanları pislik içinde bırakacağını, imanlarını kirletmeyenlerin kurtuluşa ereceklerini bildirmiyor mu?

Tevbe suresi ayet 28:

"Ey inanmış olanlar! Müşrikler pisliktir (kirli, pis, murdar). Bu yıldan sonra Mescid-i Haram'a yaklaşmasınlar. ....."

Yunus suresi ayet 100:

"Allah'ın izni olmadıkça hiçbir kimse inanamaz. Allah pisliği, aklını kullanmayanlar üzerine bırakır."

Enam suresi ayet 82:

"İman edip de imanlarını herhangi bir zulümle kirletmeyenler var ya, güvende olma işte onların hakkıdır. Doğru yolu bulanlar da onlardır."

Bu ayetler ışığında anlıyoruz ki, Vakıa suresi 79. ayette yer alan "Dokunma", "el sürmek" değil "ilişki kurmak, yararlanmaktır", "tertemiz temizlenmişler", de manevi kirlerden; "şirkten, cehaletten, tutuculuktan temizlenmiş" olanlardır.

Meşhur Kur'an ıstılahları uzmanı Ragıb el İsfehani Müfredat adlı ünlü eserinde konumuz olan ayeti "Thr" maddesinde aynen şu ibare ile açıklamıştır: "اى إنّه لايبلغ حقائق معرفته إلا من طهّر نفسه وتنقّى من درن الفساد" Anlamı: " Kesinlikle, Kur'an marifetinin/malumatlarının gerçeklerine ancak nefsini iyice temizleyen ve fesat kirlerini paklayan kişi ulaşır." . (Müfredat Darülmarifet/Beyrut; S. 307-308)




__________________
kusursuzluk allah'ındır
Yukarı dön Göster okumak's Profil Diğer Mesajlarını Ara: okumak
 
adalet
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 02 ekim 2006
Gönderilenler: 1195
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı adalet

"Görüldüğü gibi bu ayetledeki "تطهير tertemiz temizlemek", "مطهّر tertemiz temizlenmiş" ifadelerinin hiç birisi maddi kirlerden temizleme anlamında değil, şirk, küfür ve günah gibi manevi kirlerden temizleme ve temizlenmedir. Zaten Rabb'imiz müşrikleri neces/pislik olarak nitelemiyor mu? Aklını kullanmayanları pislik içinde bırakacağını, imanlarını kirletmeyenlerin kurtuluşa ereceklerini bildirmiyor mu?

Tevbe suresi ayet 28:

"Ey inanmış olanlar! Müşrikler pisliktir (kirli, pis, murdar). Bu yıldan sonra Mescid-i Haram'a yaklaşmasınlar. ....."

Yunus suresi ayet 100:

"Allah'ın izni olmadıkça hiçbir kimse inanamaz. Allah pisliği, aklını kullanmayanlar üzerine bırakır."

Enam suresi ayet 82:

"İman edip de imanlarını herhangi bir zulümle kirletmeyenler var ya, güvende olma işte onların hakkıdır. Doğru yolu bulanlar da onlardır."

Bu ayetler ışığında anlıyoruz ki, Vakıa suresi 79. ayette yer alan "Dokunma", "el sürmek" değil "ilişki kurmak, yararlanmaktır", "tertemiz temizlenmişler", de manevi kirlerden; "şirkten, cehaletten, tutuculuktan temizlenmiş" olanlardır.

Meşhur Kur'an ıstılahları uzmanı Ragıb el İsfehani Müfredat adlı ünlü eserinde konumuz olan ayeti "Thr" maddesinde aynen şu ibare ile açıklamıştır: "اى إنّه لايبلغ حقائق معرفته إلا من طهّر نفسه وتنقّى من درن الفساد" Anlamı: " Kesinlikle, Kur'an marifetinin/malumatlarının gerçeklerine ancak nefsini iyice temizleyen ve fesat kirlerini paklayan kişi ulaşır." . (Müfredat Darülmarifet/Beyrut; S. 307-308)"


  Alıntının sonuç kısmı herşeyi açıklıyor.Teşekkürler kardeş...


__________________
"Bir kavme olan kininiz sizi adaletten ayırmasın.."
Yukarı dön Göster adalet's Profil Diğer Mesajlarını Ara: adalet
 
efrayim58
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 13 subat 2007
Gönderilenler: 1098
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı efrayim58

   Efrayim,
   Sevgili hanif dostlar,
   Adem'in bir eşi olduğunu,adının Havva olduğunu,Adem'in
iki oğlunun adlarının Habil ve Kabil olduğunu, Kuran
ayetleriyle veya hadis bilgileri çerçevesinde açıklayacak
bir hanif dost daha çıkmadı.
    Çıktı da ben mi göremedim?
    Sevgi ile,
Yukarı dön Göster efrayim58's Profil Diğer Mesajlarını Ara: efrayim58
 
okumak
Katilimci Uye
Katilimci Uye


Katılma Tarihi: 17 eylul 2011
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 19
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı okumak

yarın acıklayım sana efrayim selametle

__________________
kusursuzluk allah'ındır
Yukarı dön Göster okumak's Profil Diğer Mesajlarını Ara: okumak
 

Eğer Bu Konuya Cevap Yazmak İstiyorsanız İlk Önce giriş
Eğer Kayıtlı Bir Kullanıcı Değilseniz İlk Önce Kayıt Olmalısınız

<< Önceki Sayfa 14
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats