Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
savana Yazdı:
Selam
Bu başlık altında gelişen yazılar komplo gibi resmen.
Defaten söyledim bu başlık atında tartışılan sünnet olmak helal mi harammı çocuklar sünnet ettirilmelimi değil.Konu ısrarla bu bağlamda tekrarlanıp hayır sünnet zulümdür haramdır vs denip duruluyor.
Sengili hasan bey yazdıklarınız okudum ama hala cevaplarımı almış değilim.
insan en güzel bişimde yaratılmış ifadesinden çoğunluğu teşkil eden isan formu en güzel biçimdir diyorsunuz.
Bakın orada ; Allah insanı en güzel biçimde yarattı -diyor bu ifade insanların %bilmem kaçını demiyor tüm insanları diyor.Sakat yada kusurlu olarak ifade ettiğiniz o insanlarda o tanıma dahil.Demekki en güzel biçimde yaratmak iafadesinden sizin anlamış olduklarınız yanlış.
En güzel şekilde yaratmak ifadesi insanın fiziksel görünümü değil insanın biyolojik yapısıdır o insan ister sakat olsun ister tüm uzuvları tam olsun en güzel şekilde yaratılmış olandır.Ben burada hücre içini gösteren bir video yayınlamıştım minicik bir hücrenin içindeki o ahenkli çalışma mükemmel işleyişi izlemişmiydiniz?O hücre başllı başına akıllı ve düzenli işleyişiyle en güzel biçimde yaratılmaya örnek.hayranlık uayandıran milyonlarca hücrenin bir araya gelip meydana getirdiği canlı engüzel şekilde yaratılmışlığa örnektir.Bir oganı eksik olarak meydana gelmiş insana sakat en güzel biçimde yaratılalamış olan yakıştırması çok yanlış.hücrenin mükemmelliğine karşı haksızlıktır.
Bunun dışında s ayetten onları saptıracağım Allahın yaratışını değiştirecekler ifadesini alıp ona başka anlamlar yüklemek sizce adil mi?Nerede ayetin siyakı sibakı ihtiva ettiği genel anlam.Eğer ayetleri böyle budarsak durmumuz aynı hadis savunucuların durumuna benzer.Onlarda savaş ganimetlerinin bölünmesini anlatan ayetten peygamber size ne verirse ona razı olun ne derse ona uyun ifadesini alıp bu emir gereği biz hadislere iman ediyoruz demiyorlar mı?
Elinizi vicdanınıza koyun ve söyleyin Eğer Allah vücutta yapılan fiziksel değişiklikleri şirk kapsamına sokmuş olsaydı bunu açıkca kuranda beyan etmezmiydi.Ki şirk bağışlanması mümkün olmayan en büyük günahtır böyle bir günahın vebalini hayvanların kulaklarını yarararak onları işaretleyen insanları örnek göstererekmi insanlara yüklerdi?kuran indiğinde Yüzlerce müslüman kadın kulaklarını deldirip küpeleri hızmaları takıp takıştırıp dururken onlara hitaben yaptığınız ne kötü iş Allahın yarattığını değiştiriyoırsunuz sapkınlık ediyorsunuz ifadesini kullanmazmıydı.
|
|
|
Selam Sevgili Savana Kardeşim,
MAVİ renkli yazılar sizin :
Sengili hasan bey yazdıklarınız okudum ama hala cevaplarımı almış değilim.
değerli kardeşim, gerek daha önceki '' SÜNNET ETMEK YARADILIŞI DEĞİŞTİRMEDİR " forumunda, gerekse de bu forumda sorularınıza fazlasıyla yanıt vermiş bulunuyorum. kabul etmiyorsanız, daha farklı bir cevap veremem ki, inancım bu olduğu halde...
insan en güzel bişimde yaratılmış ifadesinden çoğunluğu teşkil eden isan formu en güzel biçimdir diyorsunuz.
evet, bu şekilde cevap vermişim ki doğrusu da budur. hatta bunun içinde de bir ayrıma gidersek, insanlar için bayan formu ve erkek formu diye de ayırabiliriz. bir insana baktığımızda o'nun erkek mi yoksa bayan mı olduğunu anlayabiliyorsak, bunun sebebi işte bu form'dur...
Bakın orada ; Allah insanı en güzel biçimde yarattı -diyor bu ifade insanların %bilmem kaçını demiyor tüm insanları diyor.Sakat yada kusurlu olarak ifade ettiğiniz o insanlarda o tanıma dahil.Demekki en güzel biçimde yaratmak iafadesinden sizin anlamış olduklarınız yanlış.
En güzel şekilde yaratmak ifadesi insanın fiziksel görünümü değil insanın biyolojik yapısıdır o insan ister sakat olsun ister tüm uzuvları tam olsun en güzel şekilde yaratılmış olandır.Ben burada hücre içini gösteren bir video yayınlamıştım minicik bir hücrenin içindeki o ahenkli çalışma mükemmel işleyişi izlemişmiydiniz?O hücre başllı başına akıllı ve düzenli işleyişiyle en güzel biçimde yaratılmaya örnek.hayranlık uayandıran milyonlarca hücrenin bir araya gelip meydana getirdiği canlı engüzel şekilde yaratılmışlığa örnektir.Bir oganı eksik olarak meydana gelmiş insana sakat en güzel biçimde yaratılalamış olan yakıştırması çok yanlış.hücrenin mükemmelliğine karşı haksızlıktır.
yanılıyorsunuz kardeşim. isterseniz burada anahtar kelime olan '' takvîm '' kelimesini biraz açalım. bu durumda Ayet daha iyi anlaşılacaktır :
Takvîm :
düzeltme, kesme, yoluna koyma, biçime koyma, tanzim, tertip anlamlarına gelmektedir.
bu durumda Ayet'te ( Tîn 4 ) : " Le kad ğalaknel insâne fi ahsen-i takvîm '' "Andolsun ki, gerçekten biz insanı en düzeltilmiş, en iyi terziden çok daha iyi bir şekilde ölçüp-kesip suretlendirmiş, biçime koymuş, en mükemmel bir şekilde tanzim ve tertip ederek, en güzel şekil, en güzel suret ve en güzel yapıda yarattık. demek oluyor...
bu durumda kim, evet kim, Allah ahsen-i takvim üzere yaratmamış( haşa!) , ahsen terzilik yapmamış, kusurlu iş çıkartmış, insanı tanzim ve tertip ederken hatalar yapmış, en güzel suret ve şekilde yaratmamış diyebilir ki? veya " müşrikler Allah'ı gereği gibi takdir edemediler, gereği üzere anlayamadılar " Ayet'i kapsama alanına girmekten nasıl ve neden korkulmaz... işte bunu anlayamıyorum gerçekten...
yani, Yüce Allah her bakımdan ama her bakımdan insan için belirlediği özellikleri en güzel form'da yaratmıştır. bu genel insan form'una uymadığı için kendisine sakat veya özürlü dediğimiz insanlara bu ismi vermemizin sebebi işte bu genel form'a uymama nedeniyledir.
buraya tekrar bir daha bakalım :
Bakın orada ; Allah insanı en güzel biçimde yarattı -diyor bu ifade insanların %bilmem kaçını demiyor tüm insanları diyor.Sakat yada kusurlu olarak ifade ettiğiniz o insanlarda o tanıma dahil.Demekki en güzel biçimde yaratmak iafadesinden sizin anlamış olduklarınız yanlış
hayır, sakat ya da kusurlu doğan insanlar da o tanıma dahil değildir. çünkü onlar istisnadır. siz de iyi bilirsiniz ki ve herkes de çok iyi bilir ki, istisnalar kaide'yi bozmazlar... bugün bilim, olması gereken NORMAL bir insan formunun nasıl olması gerektiğini bize söylüyor...
Bir oganı eksik olarak meydana gelmiş insana sakat en güzel biçimde yaratılalamış olan yakıştırması çok yanlış.hücrenin mükemmelliğine karşı haksızlıktır.
kardeşim, kimse hücrenin mükemmelliğine, sakat ve kusurlu doğan insanlara herhangi bir yakıştırma veya haksızlık etme niyetinde değil burada. burada bir yakıştırma veya haksızlık değil, bir durum tespiti vardır. bu kişilerin genel insan form'una uymadıkları tespiti yapılmakta ve gereği üzerinde durulmaktadır. aksi taktirde kimse böyle doğan çocuğunu hastane'ye götürmezdi.onların bu " genel insan formuna aykırı " durumla dünya'ya gelmeleri de, bizim belki bir kısmını anlayabileceğimiz, bir kısmını anlayamayacağımız çok çeşitli hikmetlere mebni'dir. onlar kesinlikle suçlu falan değildir. bunda birçok hikmetler mevcuttur. (bir örn: genel insan form'unun ne kadar mükemmel olduğunu daha iyi anlayalım diye...)
burada sözü edilen şey, bu durumla, örneğin normal genel insan formuna göre bir elinde 5 parmak olması gerekmesine rağmen ( yani genel insan form'u na göre...) eğer bir bebek 6 parmakla dünya'ya gelmişse, o özürlü, sakat doğmuştur demektir. artık o'na bir hasta muamelesi yapılıp, o özürlü durumu meşru bir ameliyat ile düzelttirilir yani genel insan formuna uydurulmuş olur.
bir başka örnek :
" genel erkek insan formu " sünnetsiz olsaydı , bu durumda sünnetli doğan normal olmayan bebekler ; özürlü gibi görüleceğinden ( görülmesi gerektiğinden...) derhal sünnet ettirilmeliydiler...
Bunun dışında s ayetten onları saptıracağım Allahın yaratışını değiştirecekler ifadesini alıp ona başka anlamlar yüklemek sizce adil mi?Nerede ayetin siyakı sibakı ihtiva ettiği genel anlam.Eğer ayetleri böyle budarsak durmumuz aynı hadis savunucuların durumuna benzer.Onlarda savaş ganimetlerinin bölünmesini anlatan ayetten peygamber size ne verirse ona razı olun ne derse ona uyun ifadesini alıp bu emir gereği biz hadislere iman ediyoruz demiyorlar mı?
kardeşim, ilgisiz ve alakasız şeyler söylüyorsunuz. bu Ayet'leri ( 4 Nisa 116-119 )defalarca siyakı ve sibakı , ihtiva ettiği anlamları ile değerlendirdik. sürekli olarak Nisa 116-119 Ayet'lerini tekrar tekrar buraya alıntılamak istemiyorum :
bir örnek :
S.Ateş mealinde Nisa 119:
onları mutlaka saptıracağım,mutlaka onları boş kuruntulara sokacağım ve onlara emredeceğim: hayvanların kulaklarını yaracaklar; onlara emredeceğim; Allah'ın yaratışını değiştirecekler! kim Allah'ın yerine şeytanı dost tutarsa, muhakkak ki açık bir ziyana uğramıştır.
''burundaki estetik problem '' eğer, tıbben o insana nefes almasında vs.zarar veriyorsa, tabiki ameliyat olabilir.tıpkı , ameliyatla bir insanın dalağının alınması gibi meşru olur.ama sırf estetik yönden daha iyi görünsün diye, Allah'ın yaratışını değiştiremez.Ayet'te açıkça '' Allah'ın yarattığını değiştirecekler'' demiyor mu? o halde bizim esas üzerinde durmamız gereken mihver nokta bence bu olmalıdır: '' Allah'ın yarattığını değiştirmek.'' eğer bu olay gerçekleşiyorsa ve mecburiyetten kelimesini dedirtecek bir mazereti yoksa, kesinlikle yapamaz.
Elinizi vicdanınıza koyun ve söyleyin Eğer Allah vücutta yapılan fiziksel değişiklikleri şirk kapsamına sokmuş olsaydı bunu açıkca kuranda beyan etmezmiydi.Ki şirk bağışlanması mümkün olmayan en büyük günahtır böyle bir günahın vebalini hayvanların kulaklarını yarararak onları işaretleyen insanları örnek göstererekmi insanlara yüklerdi?kuran indiğinde Yüzlerce müslüman kadın kulaklarını deldirip küpeleri hızmaları takıp takıştırıp dururken onlara hitaben yaptığınız ne kötü iş Allahın yarattığını değiştiriyoırsunuz sapkınlık ediyorsunuz ifadesini kullanmazmıydı.
kardeşim, elim vicdanımda zaten, bundan emin olabilirsiniz. " eğer şirk kapsamında olsaydı Kur'an bu şirk'i açıkça beyan ederdi " diyorsunuz. hayır kardeşim,illaki ve billaki ismiyle, namıyla beyan edilecek , bizzat ismi söylenecek diye bir kaide yok. sayısız şirk çeşidi vardır. Kur'an bunların hepsini ismiyle , sanıyla içine almış olsaydı, elimizde belkide yüzlerce kilo ağırlığında bir kitap tutmak zorunda kalacaktık. Kur'an'da bir çok misal ile birlikte şirk'in tarifi de var birçok Ayet'te ve Kur'an bütünselliğinde. O'na bakarak kararımızı vermemiz ve gereğini yapmamız istenmektedir sadece.
saygılarımla
__________________ Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
|