Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Katılma Tarihi: 26 nisan 2007 Yer: Australia Gönderilenler: 854
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Merhaba
Sayin hasan kardesim ahseni takvimi biyolojik olarak anlamayi nasil izah ediyorsunuz? Ben sahsim adina bu ayetten uzuvlarla ilgili hic bir sonuc cikaramiyorum. Bu ayet ve surenin diger ayetleri, insanlarin ahlaki yapisina yonelik olarak dusunulurse daha isabetli sonuclar cikmaktadir.
Ayrica Allah'in insana verdigi arastiricilik ve kesfedicilik vasiflari geregi insan, faydali sonuclar olusturan mudaheleleri yapmaktan menedilemez. Dini bir tabela asmaksizin butun insanligin musterek faydasina olan gelismeler desteklenmelidir. Allah'in yaratmasinin bir cok hikmeti bize ozel olarak bildirilmediginden bu konuda Allah'in muradini kesinkez bilemeyiz. Kuran vahyi sirk ve ahlak ile iliskisi olmayan hususlarda genel degerlendirmeler yaptiktan sonra insani tam yetkili olarak is basinda birakmis ve insanin dogal gelisimini kendi seyri icinde tamamlamasi icin serbest kilmistir.
Allah'in insanliga gosterdigi bu saygiyi malesef biz haddimizi asarak engellemeye calismaktayiz.
Mesele sunnet ile sinirli degildir. Fanatizm her konuda pusuda yatmaktadir. Fanatikce sunneti zorlayanlarla onu ayni sekilde yasaklayanlar hep Allah'i kullanarak yanlis bir eylemi gerceklestirmektedirler. Allah'in adina konusmaktan kendimizi uzaklastirmaliyiz. Allah'in bildirmediklerini ona atfetmek en buyuk curetkarlik olur. Farkina varilmadan yapilan bu yanlislardan uzak kalinmasi ve bu konuda titizligin gosterilmesi en buyuk gorevimizdir.
Din surekli mikroskoplarin altinda ayrintilarda aranmaktadir. Kuran acisindan sunnet dinin konusu degildir ve bu insanlarin takdirinde olan bir meseledir. Bu uygulamayi dini gereklilik olarak gorenlerin buna kurandan bir referanslari olmadigi gibi bu uygulamanin dinsel olarak algilanmadigi takdirde dinen yasak oldugunu belirtenlerinde hic bir delillleri yoktur.
Bilimsel bakis acisiyla degerlendirilip fayda ve zarar tespitleri yapilmalidir. Bu uygulamanin faydasi bilimsel olarak ispatlanmis ve gerekli ise cocuklari icin bu uygulamayi tercih eden ebeveyn suclanmamalidir. Fakat bilimsel olarak zararli oldugu ispatlanmis ise ve buna ragmen her konuda oldugu gibi , sirf geleneksel inatcilik yuzunden her ne pahasina olursa olsun illaki bu boyle olmalidir diye diretiliyorsa zaten bu kimseler sunnetten cok dinin genel yapisini ihlal etmektedirler.
Sayin hasan kardesim ahseni takvimi biyolojik olarak anlamayi nasil izah ediyorsunuz? Ben sahsim adina bu ayetten uzuvlarla ilgili hic bir sonuc cikaramiyorum. Bu ayet ve surenin diger ayetleri, insanlarin ahlaki yapisina yonelik olarak dusunulurse daha isabetli sonuclar cikmaktadir.
Ayrica Allah'in insana verdigi arastiricilik ve kesfedicilik vasiflari geregi insan, faydali sonuclar olusturan mudaheleleri yapmaktan menedilemez. Dini bir tabela asmaksizin butun insanligin musterek faydasina olan gelismeler desteklenmelidir. Allah'in yaratmasinin bir cok hikmeti bize ozel olarak bildirilmediginden bu konuda Allah'in muradini kesinkez bilemeyiz. Kuran vahyi sirk ve ahlak ile iliskisi olmayan hususlarda genel degerlendirmeler yaptiktan sonra insani tam yetkili olarak is basinda birakmis ve insanin dogal gelisimini kendi seyri icinde tamamlamasi icin serbest kilmistir.
Allah'in insanliga gosterdigi bu saygiyi malesef biz haddimizi asarak engellemeye calismaktayiz.
Mesele sunnet ile sinirli degildir. Fanatizm her konuda pusuda yatmaktadir. Fanatikce sunneti zorlayanlarla onu ayni sekilde yasaklayanlar hep Allah'i kullanarak yanlis bir eylemi gerceklestirmektedirler. Allah'in adina konusmaktan kendimizi uzaklastirmaliyiz. Allah'in bildirmediklerini ona atfetmek en buyuk curetkarlik olur. Farkina varilmadan yapilan bu yanlislardan uzak kalinmasi ve bu konuda titizligin gosterilmesi en buyuk gorevimizdir.
Din surekli mikroskoplarin altinda ayrintilarda aranmaktadir. Kuran acisindan sunnet dinin konusu degildir ve bu insanlarin takdirinde olan bir meseledir. Bu uygulamayi dini gereklilik olarak gorenlerin buna kurandan bir referanslari olmadigi gibi bu uygulamanin dinsel olarak algilanmadigi takdirde dinen yasak oldugunu belirtenlerinde hic bir delillleri yoktur.
Bilimsel bakis acisiyla degerlendirilip fayda ve zarar tespitleri yapilmalidir. Bu uygulamanin faydasi bilimsel olarak ispatlanmis ve gerekli ise cocuklari icin bu uygulamayi tercih eden ebeveyn suclanmamalidir. Fakat bilimsel olarak zararli oldugu ispatlanmis ise ve buna ragmen her konuda oldugu gibi , sirf geleneksel inatcilik yuzunden her ne pahasina olursa olsun illaki bu boyle olmalidir diye diretiliyorsa zaten bu kimseler sunnetten cok dinin genel yapisini ihlal etmektedirler.
Allah'a emanet
Kadir
Mavi yazılar sizin :
Sayin hasan kardesim ahseni takvimi biyolojik olarak anlamayi nasil izah ediyorsunuz? Ben sahsim adina bu ayetten uzuvlarla ilgili hic bir sonuc cikaramiyorum. Bu ayet ve surenin diger ayetleri, insanlarin ahlaki yapisina yonelik olarak dusunulurse daha isabetli sonuclar cikmaktadir.
Selam Kadir Kardeşim,
ben, " ahsen-i takvim " i sadece biyolojik olarak anlamıyorum. biyoloji, anatomi, fizik, kimya, psikoloji,vb. velhasıl bilimin tüm dallarını kapsayan , onların hepsi ile barışık bir tertip, bir düzen, bir biçim, re'sen Yüce yaratıcı tarafından takdir edilmiş bir YAPI olarak anlıyorum. burada geçen " takvim " kelimesinin anahtar kelime olması münasebetiyle daha önce de Savana Kardeşime verdiğim anlamını burada da tekrarlamak istiyorum:
Takvîm :
düzeltme, kesme, yoluna koyma, biçime koyma, tanzim, tertip anlamlarına gelmektedir.
bu durumda Ayet'te ( Tîn 4 ) : " Le kad ğalaknel insâne fi ahsen-i takvîm '' "Andolsun ki, gerçekten biz insanı en düzeltilmiş, en iyi terziden çok daha iyi bir şekilde ölçüp-kesip suretlendirmiş, biçime koymuş, en mükemmel bir şekilde tanzim ve tertip ederek, en güzel şekil, en güzel suret ve en güzel yapıda yarattık. demek oluyor...
bir gereklilikten dolayı çıkmam gerekiyor. daha sonra devam edeceğim inşaAllah.
siz de Yüce Allah'a emanet olunuz.
muhabbetle
__________________ Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
Katılma Tarihi: 30 nisan 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 1235
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
S.Ateş mealinde Nisa 119:
onları mutlaka saptıracağım,mutlaka onları boş kuruntulara sokacağım ve onlara emredeceğim: hayvanların kulaklarını yaracaklar; onlara emredeceğim; Allah'ın yaratışını değiştirecekler! kim Allah'ın yerine şeytanı dost tutarsa, muhakkak ki açık bir ziyana uğramıştır.
Şeytan insanlara emredip hayvanların kulaklarını yardırtacak.
İnsanlar hayvanların kulaklarını yarmak süretiyle hayvanın fiziksel görünüşünde değişiklik meydana getirerek Allahın yaratışını değiştirmiş olacak.
Hayvanların görünüşünde meydana getiriln fiziksel değişiklik şeytana hizmetse insanların kendi bedenlerinde meydana getirdikleri fiziksel değişikliklerde şeytana hizmet etmek ve dolayısıyla şirk koşmaktır.
Anlayış bu.
Aklı başında bir insan hayvanın fiziksel görünümü değişsin diye hayvanın kulağını yarar mı?
Hayvanlarının kulağının yarılmasının mantıklı tek bir açıklaması vardır o da hayvanı işaretlemek içindir.
Şeytan insanlara emreder ve onlar hayvanları işaretlerler.Peki neden yaparlar bunu?ayetin başında anlatıldığı üzere boş kuruntuları gereği.
Boş kuruntular olarak nitelendirilen şeylerde Allahtan başka ilahlar edinmek o ilahlara işaretledikleri o hayvanları sunmak.
Hasan bey kardeşim bu başlık altında son iletimdir.Herkesin inancı kendine.Cevap yazarak yorulmayınız.
İyi akşamlar
__________________ O, yaratıp şekillendiren, âhenk veren ve düzene koyandır
Katılma Tarihi: 24 haziran 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 669
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Hayvanlarının kulağının yarılmasının mantıklı tek bir açıklaması vardır o da hayvanı işaretlemek içindir.
selamlar,
kulağın yarılması,kulağın kesilmesi,neslin bozunuma uğratılması,soyunun ortadan kaldırılmasıda olabilir,tartışmaya açık..ne varki köpek sahipleri,hayvanlarının kulaklarını işaret olsun diye değil,diğerleriyle girebileceği boğuşmada kulağını kaybetmesin için keserler,bu arada görüntüyü unutmayalım,daha görkemli ve korkulur bir ifadede elde edilmek için bu yapılır..işaretlemeye gelince,zulm gibi olanı yani kızgın mühürle dağlamak veya kulağına can yakan bir numara takmak ve hayvanı o küpe çıkarılıncaya kadar o küpe ile boğuşturmak..
işaretleme için,mümince olanı boyadır..can yakanlar, düşüncesizlikten boşvermişlikten ve birazda zalimlikten payları olanlardır.. sünnete gelince Siz sünnet ettikçe Allah hep sünnetsiz yaratıyor,düşünmek lazım.
Sünnet nedir bilirmisiniz?sünnet orada o deri parçasını almak falan değildir,sünnet orayı sakatlamaktır,sakat hale getirmektir..
Aklı başında bir insan hayvanın fiziksel görünümü değişsin diye hayvanın kulağını yarar mı?diye sorulmuş..
Aklı başında bir insan,bir organını niçin sakatlar,işaret olsun diye mi?
Ben hem hayvanı hemde insanı işaretleyenleri gördüm ve akılları gerçekten başlarında değil.Selametle.
__________________ Herkes kendi ameliyle Allah’ın huzuruna gider
Yıllar önce ben ve başka bir arkadaş 19.Org forumunda , hayvanların kulaklarını yararak yaratılışın değiştirilmesinden bahseden ayetin, genetik bilimi adına yapılanlara da işaret edebileceğini belirtmiştik. Bizim bu tesbitimizden sonra Ömer Çelakıl falan da bu yönde yazılar yazmışlardı(tabii onlar da bizden ayrı olarak bunu keşfetmiş olabilirler)
Ayrica Allah'in insana verdigi arastiricilik ve kesfedicilik vasiflari geregi insan, faydali sonuclar olusturan mudaheleleri yapmaktan menedilemez. Dini bir tabela asmaksizin butun insanligin musterek faydasina olan gelismeler desteklenmelidir. Allah'in yaratmasinin bir cok hikmeti bize ozel olarak bildirilmediginden bu konuda Allah'in muradini kesinkez bilemeyiz. Kuran vahyi sirk ve ahlak ile iliskisi olmayan hususlarda genel degerlendirmeler yaptiktan sonra insani tam yetkili olarak is basinda birakmis ve insanin dogal gelisimini kendi seyri icinde tamamlamasi icin serbest kilmistir.
Allah'in insanliga gosterdigi bu saygiyi malesef biz haddimizi asarak engellemeye calismaktayiz.
insanın araştırıcılık ve keşfedicilik vasıflarını ve yararlı sonuçlar getiren müdahalelerini yapmaktan hiç kimse men'etmiyor ki. insanlık alemine yarar getirecek , insanlığı geliştirecek, dünya'yı imar edecek tüm faaliyetler " halife " lik kapsamı içindedir. bunlar ve bu tip konular, satır satır yazılmış bulunan ( harflerden müteşekkil... ) Kur'an kitabının bir başka yazılım türü olan kevnî Ayet'ler varyantı olduğuna inanıyorum. bugün insanlığın yararı gözetilerek elde edilen bilimsel keşifler, kevnî Ayet'lerin peşinde koşmaktan farksızdır. batı alemi bunu hep yapıyor ve ben Müslüman'ım diyen Alem ise bunu hep ihmal ediyor. bu nedenle batı alemi hristiyanıyla, yahudisiyle, nasranisiyle uzaylarda dolaşırken, biz ( ! ) ise gökten atılan bombalara, Kur'an TİLÂVETİYLE karşı koyabileceğimizi zannediyoruz...
Allah'in yaratmasinin bir cok hikmeti bize ozel olarak bildirilmediginden bu konuda Allah'in muradini kesinkez bilemeyiz.
Kadir kardeşim, ben de bunu söylüyorum... Yüce Allah'ın " genel erkek formu'nu " sünnetli olarak yaratmasının hikmetlerini , belki bir kısmını tıbbi keşifler yardımıyla bilebiliriz fakat tümünü, eksiksiz olarak belki de bilemeyebiliriz. veya ne kadar bilsek de belki de daha bilmediğimiz çok şey vardır. belki yarın daha çok şey bileceğiz, bilimsel açıdan...
örneğin, geçmiş bir zaman apandisit'in hiçbir işe yaramadığı söyleniyordu. sonradan gelişen tıp bilimi, apandisit'in çok yararlı bir organ olduğunu keşfetti...
Kuran vahyi sirk ve ahlak ile iliskisi olmayan hususlarda genel degerlendirmeler yaptiktan sonra insani tam yetkili olarak is basinda birakmis ve insanin dogal gelisimini kendi seyri icinde tamamlamasi icin serbest kilmistir.
Allah'in insanliga gosterdigi bu saygiyi malesef biz haddimizi asarak engellemeye calismaktayiz.
Yüce Rabb, elbette ma'ruf denilen bir alan da bırakmıştır bize. fakat unutulmaması gereken şey, ma'ruf bırakılan alan, Kur'an Ayet'lerine ve Kur'an bütünselliğinin verdiği mantığa ters düşemez.
tabi ki, insan doğal gelişimini dediğiniz gibi kendi seyri içinde bırakmalıyız gerçekten. önemli gerçekten, " KENDİ SEYRİ " içinde tamamlaması... yani eğer biz ısrarla sünnet edip et parçasını kopardığımız halde, Yüce Allah da ısrarla sünnetsiz dünya'ya gönderiyorsa , lütfen artık daha fazla ısrar etmeyelim ve Yüce Allah'ın yaradışını " KENDİ SEYRİ " ne bırakalım diye düşünüyorum. bu seyre ve Yüce Yaratıcı'nın ısrarına, bizim de ( seyri tamamlamaya serbest kılınmışız iddiasıyla) Yüce Rabb'e karşıt ısrar göstererek , takdir buyrulan " genel erkek formuna " müdahale etmemizin haddimizi aşacak bir durum olduğuna kat'î olarak inanmaktayım.
evet, maalesef Yüce Allah'ın " genel erkek formu " na ısrarla karşıt vaziyet almakla, tahrifkâr davranmaya çalışmakla haddimizi aştığımızı düşünüyorum.
halbuki, bize düşen yalnız ve ancak şükretmek idi. şükür etmek yerine ( bir güzel kardeşimin ifadesiyle) şükründen aciziz... evet, teşekkür etmek /şükür etmek yerine, Yüce Allah ile inadlaşalım mı. bu mudur doğru olan...
Veddua
__________________ Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
Katılma Tarihi: 27 ocak 2011 Yer: Turkiye Gönderilenler: 15
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
sünnet uydurmasını Allah'ın diğer emirleriyle biçim-şekil yönünden karşılaştırırsak;
1. Allah'ın hiçbir emri geri dönüşü olmayan hareketlerden değildir. Mesela namaz kılarsın, istemezsen bırakırsın ve bir şey kaybetmemişsindir. Oruç, zekat vs. de aynıdır yani kalıcı bir etkisi olan hiçbir emri yoktur. Sünnet bu kurala uyum sağlamaz.
2. Allah'ın hiçbir emrini başkası, bir başkası adına gerçekleştiremez, bütün emirler, kişinin kendi iradesince gerçekleştirilir. İradesi henüz oluşmamış kişiye, yani çocuğa zorla zaten herhangi bir şey yaptırmak günah olur. Eğer bu iğrenç sünnet uydurması doğru olsaydı, insanların yetişkinkik dönemine kadar, yani kendi adına karar alabilecek yaşa gelene kadar beklemeli ve o zaman karar vermelidir şeklinde bir açıklama olması da gerekecekti... Bu yönleriyle sünnet kuran a uyum sağlamıyor.
Her açıdan ters olan bu iğrenç şeyi ben nasip olur da çocuğum olursa ona yapamam. Aklını kullanamayanlardan gelen her türlü baskıya göğüs germek zorundayız. Bu başlıkta yazanları arkadaşlarıma anlattım ama ne yazık ki pek azı bana hak verdi. Sünnet apaçık hem kuranla hem mantıkla çelişiyor.
Katılma Tarihi: 27 ocak 2011 Yer: Turkiye Gönderilenler: 15
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Ve şirk konusuna da katılıyorum. Kendi fikrini O'nunkinden üstün görmek, sen bunu yanlış yaratmışsın, doğrusu böyledir dercesine, yaratıcıya yaratma dersi verircesine... İlla tanrı benim demek gerekmez şirk koşmak için.
Geleneklere bağlı olmak iyidir, ancak sadece mantıklı olanlara. Unutmayın Kuran indirildiğinde ve Hz. Muhammed müjdelendiğinde, ona "biz atalarımızdan putları gördük onlara taparız" diyen gelenekçilerin sonunu... Aklınızı kullanın.
konuyla ilgili dün diyanet işlerine mail attım bir gün içerisinde geri döndüler,buyurun verdikleri cevap
Cevap:
1- "Sünnet olma" geleneğinin Hz. peygamberin sünnetinde yer almadığını söylemeniz büyük bir iftiradır. Hz. Peygamberin hadislerinin bulunduğu kitaplara gözatmadan, sadece bir takım insanların dolduruşuna gelerek böyle iddialı cümleler kurmak bir hata olduğu gibi böyle bir tavır, sürekli kendisini diğer müslümanlardan ayrıştırmak isteyenlerin bir davranışıdır. Hz. Peygamberden bu yana müslümanlar arasında süregelen böyle yaygın bir uygulamayı eleştirebilmek için önce çok ciddi araştırmalar yapıp çok ciddi bulgulara ulaşmış olmak gerekir. Kendisini diğer müslümanlardan ayrıştırmak için sebep arayan ve en ufak bir dalgada bu tür hevesine kurban giden kişilerin, müslümanlar arasındaki din kardeşliğine zarar verdiği de açıktır. Bu durumdaki kişilerin Nisa Süresi 115. ayeti okumalarında fayda vardır.
2- Kuran Allah'ın kitabıdır. Peygamber de Allah'ın elçisidir. Kur'ân'da Allah Teâla şöyle buyurmaktadır: "Kim elçiye itaat ederse Allah'a itaat etmiş olur." (Nisa Süresi 80. ayet) Bu elçinin bildirmiş olduğu hükümlerden biri de, erkeklerin sünnet olmasıdır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.)bir hadiste şöyle buyurmuşlardır.: "Fıtrat beştir: Sünnet olmak, etek tıraşı olmak, bıyığı kesmek, tırnakları kesmek, koltuk altını yolmak" (Buhârî, Libas, 63, 64, İsti'zân 51; Müslim, taharet, 39, Tirmizî, Edeb, 14; Ebû Dâvud, Teraccul, 16)
3- Kuran ve Sünnete bakarak bir konuda hüküm çıkarabilmek için, başta Arapça, Fıkıh usulü ve benzeri olmak üzere bu konuda gerekli olan ilimleri okumak, kısacası müctehid olmak gerekir. Bu nitelikte bir uzmanlığı bulunmayanlar ise müctehidlerden tercih ettiği birine tabi olur ve onun fetvalarıyla amel eder.
4- Konuyla ilgili geniş bilgi için Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisinin "Sünnet" maddesine bakabilirsiniz.
5- "Kim, kendisine hidayet (doğru yol) besbelli olduktan sonra peygambere karşı çıkar, mü’minlerin yolundan başkasına uyarsa, onu yöneldiği yolda bırakırız ve cehenneme sokarız. Orası ne kötü bir varış yeridir." (Nisa Süresi 115. ayet)
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma