Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selamün Aleyküm! Değerli kurankuran Kardeşim!
Allah Razı olsun. Önemli bir konuya dikkatimizi çekiyorsunuz. Rabbim ilminizi artırsın. İnşaAllah.
Türkiyede kullanılan “efendi” sözcüğü hiçbir zaman Arapçadaki “Rab” kelimesinin anlamında kullanılmaz.
Bir dilde kelimelere yüklenen anlamlar önemlidir. Kelimelerin lügat anlamları ile terimsel anlamları farklıdır .
Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğüne baktığımızda “efendi” sözcüğü ile ilgili verilen bilgiler:
efendi 1. Eğitim görmüş kişi için adlardan sonra kullanılan unvan: § “Nuri Efendi’nin muvakkithanesinde ne bu baş sallamaları ne manalı tebessümler ve kahkahalar vardı.” –Ahmet Hamdi Tanpınar, Saatleri Ayarlama Enstitüsü, 30. § “İmdi İstanbul’un karışık zamanında Üsküdar’da Ahmediye semtinde Veysel Efendi namında bir mütemevvil vardı.” –Ahmet Midhat Efendi, Dünyaya İkinci Geliş,
2. Günümüzde bey unvanından farklı olarak özel adlardan sonra kullanılan ikinci derecede bir unvan.
3. Buyruğu yürüyen, sözü geçen kimse: § “Ben hayatın efendisiyim. Bulunduğum yerde yeis ve hüzün olmaz.” –Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur, 30. § “Mihverin yeni nizamı eski emperyalizmin efendilerini değiştirmekten başka hiçbir yenilik vaad etmiyor.” –Peyami Safa, 20. Asır Avrupa ve Biz, 134. § “Her fert kendi evinin efendisi, kendi hukukunun sahibidir.” –Ziya Gökalp, Kürt Aşiretleri Hakkında Sosyolojik Tetkikler, 139. § “Atatürk istediği kadar hizmetkârları efendi görmeyi dilemiş olsun…” –Adalet Ağaoğlu, Geçerken, 64.
4. Koca: § “Aslında Ali olan adına özellikle karısı Meryem’in sık sık ‘canım efendim’ diye ünleyişleri nedeniyle kendiliğinden bir ‘can’ eki takılmış ve yıllar içinde adı Gazi Alican çavuş olarak yerleşip, öylece kalmıştı.” –Buket Uzuner, Uzun Beyaz Bulut (Gelibolu), 24.
5. mec. Görgülü, nazik, kibar.
6. (erkekler için) Seslenme sözü olarak kullanılır.
7. Hizmetlilere seslenme sözü. Rumca : eféndi
Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü
Güncel Türkçe sözlükte baktığımızda
efendi isim Rumca
1 . Günümüzde bey unvanından farklı olarak özel adlardan sonra kullanılan ikinci derecede bir unvan: “Yeni ev, Rüstem Efendi’ye kiraya verildi.”- Y. Z. Ortaç. |
2 . Buyruğu yürüyen, sözü geçen kimse: “Köylü memleketin efendisidir.”- Atatürk. |
3 . Koca: “Bizim efendi artık geceleri de eve gelmiyor.”- C. Uçuk. |
4 . ünlem (efe’ndi) Hizmetlilere seslenilirken kullanılan bir söz. |
5 . ünlem (efe’ndi) Erkekler için kullanılan bir seslenme sözü: “Efendi! Allah’ın emriyle kızını bana ver.”- S. F. Abasıyanık. |
6 . mecaz Görgülü, nazik, kibar. |
7 . eskimiş Eğitim görmüş kişiler için özel adlardan sonra kullanılan unvan. |
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
Birleşik Sözler
anlamlarında kullanılmış.
Güncel Türkçe sözlükte baktığımızda “rab” kelimesi için verilen bilgiler :
Rab -bb'i özel, isim, din b. (***) Arapça rabb
Rabbena ünlem, eskimiş, din b. (***) (rabbena:) Arapça rabben¥
"Tanrı'mız!" anlamında kullanılan bir söz. |
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
rabbani sıfat, eskimiş, din b. (***) (rabba:ni:) Arapça rabb¥n³
1 . Allah ile ilgili, Allah'a bağlı, ilahî, Allah'tan gelen. |
2 . Kalbini ve fikrini Allah'a bağlamış ve sadece onunla meşgul olan. |
anlamlarında kullanılmış.
Arapça sözlüklere baktığımızda
Rab: Asıl anlamı terbiye etmek yetiştirmek.
Emri, kudreti altında bulunan bir şeyin yegâne sahibi ve yöneticisi olup, her şey üzerinde kendi isteği ve ilmine uygun olarak tasarrufta bulunmak.
Her şeyi düzeltip, sivrilikleri çıkıntılıkları tesviye etmek, yaratılışı tam bir şekilde hâlden hâle geçirerek düzenle, arıtıp saflaştırıp olgunlaştırmak, ıslah etmek, terbiye etmek…
Rab kelimesi ism-i fail için istiare edilen bir mastardır.Tek başına sadece Yüce Allah için kullanılır. (Lisânu’l Arab rbb maddesi)
Sebe’15: Lekad kâne liSebein fiy meskenihim ayetün, cennetani an yemiynin ve şimal külu min rizkı Rabbiküm veşküru lehu, beldetün tayyibetün ve Rabbün Ğafur; Andolsun ki Sebe’ için kendi meskenlerinde bir ayet vardı . Sağdan ve soldan iki cennet. (Kendilerine): “Rabbinizin rızkından yeyin ve O’na şükredin. Tayyib bir belde ve Ğafur bir Rab”
ÂLİ İmran 80:Ve la ye'mureküm en tettehızül Melaikete ve Nebîyyiyne erbaba eye'muruküm bil küfri ba'de iz entüm müslimun; Size melaike’yi ve Nebîleri rabler edinmenizi de emretmez. Siz müslimler olduktan sonra, sizi ( küfür ile emreder mi?
Rab kelimesi başka bir isme izafe edildiğinde hem Yüce Allah için hem de başkası için kullanılır.
Fatiha 2: El hamdü lillahi rabbil alemin
Saffat;126:Allahe Rabbeküm ve Rabbe abaikümül evveliyn; “Sizin de Rabbiniz, ilk babalarınızın/atalarınızın da Rabbi olan Allah’ı?”.
Ev sahibine rabbüddâr ( evin rabbi), at sahibine rabbülferas (atın rabbi ) denir.
Yusuf 42:Ve kale lilleziy zanne ennehu nacin minhümezkürniy ınde Rabbik feensahuş şeytanü zikre Rabbihi felebise fiyssicni bid'a siniyn; (Yusuf,) bu ikisinden kurtulacağını zannettiği kimseye dedi ki: “Rabbinin indinde beni zikret!”... Şeytan Ona Rabbinin zikrini unutturdu da nice yıllar zindanda kaldı.
Yusuf 50:Ve kalel melîkü'tuniy bih felemma caehür rasûlü kalercı' ila Rabbike fes'elhü ma balünnisvetilletiy katta'ne eydiyehünne, inne Rabbi bi keydihinne Alîym; Melik dedi ki: “Onu bana getirin”. Ne zaman ki O’na rasûl geldi, : “Rabbine rücu’ et!. O’na, ‘ellerini kesen kadınların hali ne idi?’ diye sor. Muhakkak ki Rabbim, onların tuzaklarını Aliym’dir”.
Hazreti Ali “Ben bu ümmetin rabbanisiyim( Allah’a tabi olan bir ferdiyim)
Maide;44:”İnna enzelnet Tevrate fiyha hüden ve nur yahkümü bihen Nebîyyunelleziyne eslemu lilleziyne hadu ver Rabbaniyyune vel ‘ahbaru bimestuhfizu min Kitabillahi ve kânu aleyhi şüheda' fela tahşevünnase vahşevni ve la teşteru bi ayatiy semenen kaliyla ve men lem yahküm bi ma enzelAllahu feülaike hümül kafirun; Tevrat’ı biz inzal ettik . Onda Huda/rehberlik, ve Nur vardır. Teslim/İslam olmuş Nebîler Onunla , Rabbaniler/ Rabbini tanımışlar/ kendisini Rabb'e adayanlar ve Ahbar /İlim ve Hikmet sahipleri da Onun üzerine şahidler olarak Kitabullah’dan korumakla görevli oldukları ile Yahudi olanlara hükmeder. O halde insanlardan korkup ürpermeyin, benden ürperin. Benim ayetlerimi az bir bahaya satmayın. Kim Allah’ın inzal ettiği ile hükmetmez ise, işte onlar kafirlerin ta kendileridir.
Maide;63:”Levla yenhahümur rabbaniyyune vel ahbaru an kavlihimül’ isme ve eklihimüs suht* le bi'se ma kânu yasneun; Rabbaniler/ Rabbini tanımışlar/ kendisini Rabb'e adayanlar ve Ahbar/İlim ve Hikmet sahipleri onları günah söylemekten ve haram yemekten nehyetseler ya. Onların yapıp üretmekte oldukları ne kötüdür.
Âli İmran;69:”Ma kâne li beşerin en yü'tiyehüllahul Kitabe vel Hükme ven Nübüvvete sümme yekule lin nasi kûnu ıbaden liy min dunillahi, ve lâkin kûnu Rabbaniyyine bima küntüm tüallimunel Kitabe ve bima küntüm tedrusun; Bir beşer için olacak şey değildir;Allah kendisine Kitab, Hüküm ve Nübüvvet versin de sonra o ( insanlara: “Allahı bırakıp bana kullar olun” desin . Fakat: “Öğrettiğiniz Kitab’a ve okuyup ders yaptığınız çalışmalara göre RABBANİLER Rabbini tanımışlar/ kendisini Rabb'e adayanlar olun .”
Âli İmran;146:Ve keeyyin min Nebîyyin katele meahu ribbiyyune kesiyr fema vehenu lima esabehüm fiy sebiylillâhi ve ma daufu ve mestekânu* vAllahu yuhıbbus sabiriyn; Nice Nebîler (vardı ki), kendileri ile beraber bir çok rabbiler / kendisini Rabb'e adayanlar, savaştı. Allah yolunda kendilerine isabet edenlerden dolayı gevşemediler, zaaf göstermediler ve boyun eğmediler. Allah sabredenleri sever.
Yusuf;39:”Ya sahıbeyissicni e erbabün müteferrikune hayrun emillahul Vahıdül Kahhar; Ey zindan arkadaşlarım.çeşitli/başka başka rab’lar mı daha hayırlı, yoksa Vahid’ül Kahhar olan Allah mı?”.
Bu ayette rab kelimesinin çoğulu kullanılmış. Müşriklerin inancına göre çoğul olarak kullanılmış. Allah’a izafe edildiğinde çoğul kullanılmaz.
Yine rabbe kelimesinin değişik farklı anlamlar da kullanıldığı yerler de vardır.
Başkasının velayeti ile ilgili anlaşmaya ribabet, fal oklarının toplandığı şeye rabebetdaha önceki eşten olan çocuğun bakımını üstlenen eşe rabbe ve rabbet bu çocuklara rabib ve rabibe, buluta rabâb, bir şeyin az olduğunu göstermek için rubbe, ıslah edilen şeyleri belirtmek için rabbeb kelimeleri kullanılır.
( Müfredat ve Lisânü’l Arab. Rbb maddesi)
Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.
|