Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Katılma Tarihi: 25 ocak 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 111
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Selam Hanif Dostlar,
Allah'ın dili arapça değildir...almanca da, ingilizce de ve türkçe de değildir...
Yeryüzünde konuşulan diller insanlar için ve insanlar tarafından geliştirilmiş kullanılan kodlamalardır...
Dil mevcut durumun izah edilmesi ve aktarılması için kullanılan bir araçtır... Mesala ben bir olay gördüm... bu olayı kendi kendime anlatabilmem için onu cümlelere döküp de kendime okumam... olayı bir olgu olarak zihnime kaydederim... onu gazete haberi şekline dönüştürüpte saklamam... ama bu olayı bir başkasına aktaracaksam eğer o zaman gördüğüm, işittiğim ve tecrübe ettiğim bu olayı bir kodlama yardımı ile aktarabilirim... bu kodlama aktaracağım kişi ile aynı şifre ve deşifre kodlarına sahipsek anlaşılabilecektir... Mesala ben gördüğüm olayı İngilizce kelimelerle size aktarırsam ve sizde almancaya sahipseniz bunu anlayamazsınız... karşılıklı anlaşamayız...
Peki insan-insan ilişkisinde kelimeler bir aktarım aracı ise Tanrı ile olan ilişkilerimizde hangi dili kullanacağız ?
Kuran Tanrı sözü ise, Tanrınn dili arapça mıdır ?
Tanrının dili arapça değildir... dil bizim için icad edilmiş bir araçtır... yani insanlar için... Tanrının dile ihtiyacı yoktur... ama biz halimizi izah ve aktarabilmek için bir vasıtaya ihtiyacımız vardır... ama tanrı ile konuşmak ve ona aktarmak için dile gerek yoktur... o ne diyeceğinizi de ve ne demek istediğinizi de bilir.. '' o sinelerde gizlediğinizi de açığa vurduklarınızı en iyi bilendir...'' çünkü o bize şah damarımızdan daha yakındır...
Tanrı isaya da, musaya da ve muhammede de öğretti.. kendi dillerinde... çünkü bu insanlar için önemli idi.. insanların ne dediklerini bilmeleri ve ne olduğunu anlayabilmeleri için...
Hikmet anlama ve kavrama kabiliyeti idi...Allah da ''biz sana kitabı ve hikmeti verdik...'' demekte idi.. yani vahy bir olay ya da olgu idi... Tanrı gecenin bir cüzünde nasıl kulunu alıp götürüyor ve ona ayetlerini gösteriyorsa, vahy de böyle bir şey olmalıdır...
Tanrı muhammede gösteriyor ve ona okuması için tekrar ettiriyordu...
Muhammed gördüklerini tekrar etmek için dilini depreştiriyor... Ama Allah ona dilini oynatmasına bile gerek olmayacağını söylüyor... Cebrail onu tekrar ederken Muhammed kalbine indirileni etrafındakilere söylüyordu... ama kendi kelimeleri ile.. Muhammedin vahyi insanlara kendi dillerinde aktarımı HİKMET iledir... .... bazen bir arkadaşınızla birlikte bir film ya da maç izlersiniz... filmi izlerken aynı duyguları yaşarsınız... aynı tepkileri verirsiniz...filmin heyecanından konuşmazsınız...ama aynı şeyleri yaşamanın verdiği hazzı paylaştığınızı hissedersiniz ve bilirsiniz... film bittikten sonra aynı kelimeleri kullanırsınız ayrı yerlerde ...''çok korktuk...'' ''çok eğlenceli idi..'' , '' çok sürükleyici, çok çekişmeli idi...'' vs... oysa film izlerken hiç bir kelime ya da gazete haberi ile iletişim kurmamıştınız... kelimelere gerek kalmamıştı çünkü... sevgililerin birbirleri ile konuşmalarına gerek olmadığı gibi... Kelimeler yaşadıklarımızı, gördüklerimizi ve hissettiklerimizi anlatmak için kullanılırlar.... kelimeler olayların aynısını ifade etmekte yetersiz kalabilirler... çünkü olaylara karşılık gelen birebir kelimeyi bulmak nerede ise imkansız gibidir... bunda ki esas neden olayların zihnimizdeki yansımasıdır.. olayın zihnimizdeki etkisine göre biz karşılık bir kelime buluruz... bu ise çok zaman subjektif olabilmektedir.. ......... Tanrı yarattıklarının hiç birine benzemez.. onun bir dile ihtiyacı olmadığı gibi konuşmasnı da beklemeyiz.. ama konuşmaya ve bir dile ihtiyacı olan insandır.. Din ise insanlar-toplum-doğa ve tanrı arasındaki ilişkileri düzenlemek için var idi... ve bütün bu ilişkiler de bir iletişime-dile gereksinim duymaktadır... dolayısı ile iletişime ihtiyacı olan insanların kendi aralarındaki bu sorunu çözmek için bir dil kullanmaları gerekirdi.... Tanrı insanlığa ve tarihe örneklik etmesi için Arap yarımadasından küçük bir topluluğu ve içlerinden de Muhammedi seçti... ona ayetlerini göstedi ve hikmeti öğretti... o da etrafındakilere aktardı... bütün bunlar kendi dillerinde oldu... biz de Onu seyrettik ve onu okuduk.. Tıpkı ona gösterilen ve okutulan gibi... biz de ondaki yansımasını seyrettik ve okuduk.. kendi dilimize çevirdik ve şimdi aramızda gördüklerimizi, izlediklerimizi ve okuduklarımızı konuşup duruyoruz... kendi dilimizde ve kendi kelimelerimizle... Ama tanrı ne konuşursak ve ne söylersek işitiyor, görüyor ve biliyor... hatta söylemesek bile...
Saygılarımla...
__________________ Muhammed din adamları sınıfını ortadan kaldıran, kurumsal dinleri yıkan, dini tapınak dini olmaktan çıkarıp halkın vicdanı haline getiren "devrimci" bir peygamberdir
Katılma Tarihi: 25 ocak 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 111
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Selam Ahmet emin Kardeşim,
İslâm dünyasının her alanda yaşadığı krizin anlamı söylediklerinizde yatmaktadır.
Kuran Allah tarafından insan seviyesi gözetilerek kulanılmış insan dilinin hakim olduğu ve kaynağının İLAHİ OLDUĞU BİR KELAMDIR.
VE BU MESAJIN İNSAN ruhunda ne iz bıraktığı önemlidir.
Hernekadar geleneksel düşüncedekiler kur'anın gerçek anlamını anlayıp kavrayamasadalar da,birçok yanlış tercüme yapmış olsalarda bu bizleri umutsuzluğa itmemeli ve kuranın ikiz kitabı evren,doğa,bilim,mantık,akıl yoluyla yeniden doğrular araştırılmalı ve dünya insanlığına sunulmalıdır diye düşünüyorum.Yanlış tercüme bile edilmiş olsa İçinde Allah varsa ve ya onu anlamlandıran,bana anlatan,işleyen bir olgu,bir ifade hatta bir işaret varsa benim için iş bitmiştir.
----------------------------------------
Allah insan aklı ve insan diliyle insana hitap etmiştir. Vahyin fikri içeriği Arap kültürünün ve Arap zihin dünyasının içindedir. Tevrattan, İncilden dini fikirler içerdiği gibi, Arap cahiliye döneminin doğru fikir ve fillerini de içerir. Zaten önemli olan da dilin mahiyeti değil,işlevidir.Eğer dil insanların kaynaşmasını birbirlerini tanımasını ve geleceğe doğru beraber ilerlemelerini sağlıyorsa mahiyeti önemli değildir.Rum 22 de demiyor mu zaten..Göklerin ve yerin yaratılması ile dillerinizin ve renklerinizin ayrı olması, O'nun ayetlerindendir.
Konuyu dağıtmadan söylemek gerekiyor ki evrenselliğin bir köprüsü olan dilin Allahın ayeti olması onun değerli olduğunu gösterir.Hal böyle iken dünyanın herhangi bir yerinde herhangi bir dile karşı yöneltilen asimilasyon ve dili yok etme politikaları direk bir şekilde Allah’ın ayetlerine karşı yapılmış bir saldırı olduğundan vicdan sahipleri buna karşı olmalıdır.
sevecenlikle kardeşim...
__________________ Muhammed din adamları sınıfını ortadan kaldıran, kurumsal dinleri yıkan, dini tapınak dini olmaktan çıkarıp halkın vicdanı haline getiren "devrimci" bir peygamberdir
Katılma Tarihi: 31 temmuz 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 736
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
selamlar gerçekbilgi kardeşim,
"dünyanın herhangi bir yerinde herhangi bir dile karşı yöneltilen asimilasyon ve dili yok etme politikaları direk bir şekilde Allah’ın ayetlerine karşı yapılmış bir saldırı olduğundan vicdan sahipleri buna karşı olmalıdır"
diyorsun.. aynen katılıyorum...
Rabbimizi, O'nun son mesajını bizlere ulaştıran kulu ve Peygamberi Hz. Muhammed'i ve son ilahi kelam Kur'an-ı Kerim'i en güzel şekilde tanımak ve anlamak ümidiyle...
selam ve dua ile....
__________________ Rabbim! ilmimi ve anlayisimi artir!
Tanrı muhammede gösteriyor ve ona okuması için tekrar ettiriyordu... Muhammed gördüklerini tekrar etmek için dilini depreştiriyor... Ama Allah ona dilini oynatmasına bile gerek olmayacağını söylüyor... Cebrail onu tekrar ederken Muhammed kalbine indirileni etrafındakilere söylüyordu... ama kendi kelimeleri ile..(gerçekbilgi)
Sayın Gerçekbilgi, yukarıdaki cümlelerin Kuran'dan bir psaj mıdır? Bu söylediklerini ifade eden Kuran cümlelerini Arapçasıyla birlikte yazarsan sevinirim!
bazen derine dalacaz diye kıyıda boğuluyoruz, muhammede gelen düşünce ve duyguydu ve algıydı o kendi kelimeleri ile aktardı demek vahyi yorumsal kılmaktır, bense ahretimi elçi de olsa bir beşerin yorumuna bırakamam, o da imtihan olunuyor ben de ayrıca eğer o algıların kelimeleri elçilerden çıkıyorsa benzersiz olan söz Allah'ın değil elçinin olur,
elçinin kalbini Rabbimiz ayetleri öyle bir ilka etmiştir ki, elçinin ağzından hangi kelimenin çıkması mura ediliyorsa o algı içined uyandırılmış ve zihninde o murad edilen kelime canlandırılmıştır, ah sesini canı yananlar çıkartır Rabb kaç oktavlık ah istiyorsa o derecede bir tetikleyici ile bu neticeyi aldırır, elçinin ağzından çıkanlar eğer elçiye ait kelimelerse elçi bunları kavramak için acele etmez zaten, zira tanımlayamadıklarınızı anlamlandıramadıklarınızı isimlendiremezsiniz kelimelere dökemezsiniz, vahiyler arasında için de eee, şey, gibi sözcükler bulunan bir ayet bileniniz var mı, her insan şeyy der, eee der,muhammed geleni kelimelere döktü hepsini kelimelere direk döktüyse kendisine nasıl ilim talep edilmesi için dua etmesi isteniyor ve nasıl imtihan olunuyor ben bir şeyi algılayamıyorsam ona şey derim, tanıdığım zaman ise onun adını derim, imtihan olunanın sözleri ile imtihan olunmaz, saha sahibinin sözleridir imtihan unsuru ve herkeskendi kavrayışıo algısı ve tanımları ile yükselir veya alçalır, fikrin daha ileri boyutlarına gitmiyorum zira bi anlık boşluğuna geldiğini umud ediyorum kardeşim,
ayrıca, kıyamet suresinde anlatılan olayın ne elçi ile ne de kur'an ile alakası vadır, bildiğin kıyamet sahnesi ve herkesin elindeki kitap bu kitapa ne oluyor açık gizli her şeyid döküp sayıyor, işte o kitap bu kitap,
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma