HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Genel Tartışma
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Genel Tartışma
Konu Konu: oruç sağlığa zararlı mı... Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
baybora
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 06 eylul 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 547
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı baybora

selam malik kardeşim,

Ben söylediğiniz "realiteyi reddetmiyorum", benim anladığım İslam realiteyi reddetmez, ona teslimde olmaz, onun üzerine çıkar (idealizm).

Savm(ideal) akşamı "insanlığımızın farkına varıp" yer-içeriz (realite).

Musa'nın, İsa'nın ve Muhammed'in mesajında da savm nüanslar hariç benzerdir. Bunun hikmeti ne olaki?

Selam ve dua ile,

rıdvan

    



__________________
Tanrı'ya inanan adam olmak kolay, ve fakat Tanrı'nın inanacağı adam olmak zor!
Yukarı dön Göster baybora's Profil Diğer Mesajlarını Ara: baybora
 
malik bin nebi
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 24 kasim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 439
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı malik bin nebi

Selam saygıdeğer Rıdvan abim,

Süperegomuz ile id'imiz arasındaki dengeleme unsuru savm ise, dürtülerimizin yetilerimizin önüne geçtiğinde ortaya çıkan içimizde hissettiğimiz bir ateş ise bu dönem, bunun için tek bir model belirleyemeyeceğimizi siz de takdir edersiniz,

Lise zamanlarımdı henüz mushaflar ile tanışmadığım, yerleşik din içerisinde olmadığım dönemlerdi, bir gün tvde evine kömür alamadıkları için soğuktan titreyen aileleri gördüm, odama çekildim sessizce ve kaloriferi kapatıp buğulu gözlerle derin düşüncelere daldım, "yanıyordu" içim ve "okumaya" başlamıştım o sırada "iniyordu" farklılıkların dengesi bu ana "şahit" olduğumda kendimi bu davranıştan "alıkoyamadım"

Yaratılırken eksik bir yanımız yok dolayısıyla düzeltmemiz gereken davranışlar ebedi olamaz ebedi olursa yaratılışımızın değişmesi gerektiği anlamına gelir, Musa İsa Muhammed mesajlarında ortak savmı ufak farklılıklarla vermiş olabilirler olmaya da bilirler, ama bu noktada benim söyleyeceklerim zandan öte olmaz zira veri gerçek ile yüzleştirilip denetlenemez ise sadece veri olarak kalır bilgi safhasına geçemez, amma illa da bir şey söylemek gerekirse yerleşik din kültürü içerisinde böyle bir yol belirlenerek insanlara nüsuklarla kapılar aralanmış olabilir, farklılıklarla uğraştırılmak istenmemiş olabilir veya bir kaça daha farklı sebep sayabilirim ama dedim ya bu konu hakkında bir şey söyleyebilmem için o insanları o dönemi o anı coğrafyayı o toplumun düşünce kodlarını vesaire bilmem gerekir, dolayısıyla döneme nokta atışı bir söz söyleyemem zira ben zaman zemin sınırlamasına tabi olan bir yaratığım,

Fakat yaratıcının tarzı açısından olaya bakarsak,

İnsanlığı ikiye ayırabiliriz diye düşünüyorum,

İlk dönem yetilerine sahip olduğu dönem,

İkinci dönem indirilenlere sahip olduğu dönem,

İndirilenlerle muhattap olmadıkları dönemde doğru adam olmanın yolunu kendilerine sunulanlarla buldular, fıtratlarında düzenli olarak her yıl belirli günlerde yememek ve içmemek gibi bir dürtü uyanmadı, yani o insanlar "doğru adam"'ı bütün bir yıl yer ve içer halde sürdürdüler ama asla id'leri (iblisleri) süperegolarını ele geçirmedi dolayısıyla hayvanlar gibi yemediler,

Toplumsal zafiyetlerin başladığı dönemde ise indirilenler ile tanıştılar ve yaradılışlarında kullanmayı unuttukları yetileri tekrar harekete geçirmek için bu tür uygulamalar ile muhattap oldular, Savm'ı belirli günlerde belirli zaman aralığında yememek ve içmemek olarka kabul edersek, bu insanlar da "doğru adam"'ı yılın belirli günlerinde belirli zaman aralığında yemeyerek içmeyerek gerçekleştirdiler,

Yılın belirli günlerinde belirli zaman aralıklarında yer ve içer insanlar da doğru insanlar,

Yılın belirli günlerinde belirli zamanlarında yemeyen ve içmeyen insanlar da doğru insanlar, 

Demek ki keramet yememek veya içmemek de değil,

Mesela bir yönü ile bağlantılı ele alalım,

İnsanlık kitaplarla tanışmadan önce domuz hayvanına karşı bir anti pati ile doğmadılar ve yaşarken de kendilerini bundan mahrum bırakmadılar damak tadları hariç, bu insanlar domuz yiyenler olarak "doğru adam"'ı gerçekleştirdiler,

Domuz etinin haram olduğunu kabul ederek yaklaşınca da insanlık bir dönem de domuz eti yemeyenler olarak "doğru adam"'ı gerçekleştirdiler,

Domuz hayvanı değişmedi, ama değişen insan davranışları idi. (Domuz eti haramdır veya değildir, savm bugünkü hali ile yapıldı veya yapılmadı demiyorum sadece meselenin kendimce alt yapısını anlatmaya çalışıyorum.)

Birey nasıl erdemli olmayı becerebiliyorsa öyle erdemli olmalıdır, bu konuda kimse insanlık için kural koyamaz, bunu yapmak isteyen insan sayısı kadar kural koymak zorundadır ki bunu da ancak yaratıcı farklı yaradılışlar ile gerçekleştirmiştir,

Esen kalasın

Saygılarımla



__________________
bildiklerimizle değil yaptıklarımızla, ellerimizin neleri ile değil hayatlarımızın nasılları ve nedenleri ile,,,

Beni bir yere oturtmaya çalışmayın,çünkü ben bir yerde oturmuyorum, sadece yürüyorum
Yukarı dön Göster malik bin nebi's Profil Diğer Mesajlarını Ara: malik bin nebi
 
baybora
Ayrıldı
Ayrıldı
Simge

Katılma Tarihi: 06 eylul 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 547
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı baybora

 

Selam malik kardeşim,

Sizi anlamaya çalışıyorum, bir alt yapı/zemin oluşturma gayretlerinizi de görüyorum. Sizinle yüz-yüze görüşmediğimiz ve daha önceden fikirlerinizi bilmediğim için yarısından devam ediyor olabilirim.

Meseleleri "özde" konuşursak bundan önce atmamız geren temel bana göre öncelikle var oluştan başlamaktır;

"kendimizi bilerek", "bir bahçede varolduk" "bahçe sahibini" gören-bilen yok, bahçede meyveler bitiyor, rüzgarlar esiyor. Bahçede bizden başkada kendini bilen de yok.

İlk realite şu; Yemek-içmek, ölme-öldürme, canlılığın kaderi birinin yok oluşu diğerinin var oluşu demek.

Şimdi bahçede yerleri mi paylaşacağız, bu adil şekilde nasıl olacak?

Aslanlar gibi ceylanları mı parçalayacağız?

Bahçe bizim değil, bahçe sahibinin biz de bir hakkı doğacak mı? 

ben bu soruların cevablanmadan düğümü çözemeyeceğimiz kanaatindeyim

sende esen kalasın güzel kardeşim.

rıdvan



__________________
Tanrı'ya inanan adam olmak kolay, ve fakat Tanrı'nın inanacağı adam olmak zor!
Yukarı dön Göster baybora's Profil Diğer Mesajlarını Ara: baybora
 
malik bin nebi
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 24 kasim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 439
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı malik bin nebi

Selam Rıdvan Abicim, müsadenle konuyu şu başlığın altına taşıdım,

http://www.hanifdostlar.net/forum_posts.asp?TID=5969&PN= 1

esen kal



__________________
bildiklerimizle değil yaptıklarımızla, ellerimizin neleri ile değil hayatlarımızın nasılları ve nedenleri ile,,,

Beni bir yere oturtmaya çalışmayın,çünkü ben bir yerde oturmuyorum, sadece yürüyorum
Yukarı dön Göster malik bin nebi's Profil Diğer Mesajlarını Ara: malik bin nebi
 
ibrahimim
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 17 ekim 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 506
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı ibrahimim



Selamlar,

Bireysel ahlakın yanı sıra, toplumsal ahlak ve toplumsal kaynaşma da önemlidir.

Hacc, oruç, zekat ve cuma namazı gibi ibadetler, bir yönüyle de toplumu bir arada tutan çimento görevi gördüğünü düşünüyorum.

Kur’an’ın ilk nazil olduğu zamanlar imandan sonra bireysel ahlaka davet vardır, Medine’de İslam devletini kurduktan sonra Hacc, oruç, zekat ve cuma namazı gibi ibadetler emredildi.

Bizden öncekiler İslam toplumundan olduğunu ifade eden beş şart söylemişlerdir.

1-   Kelimeyi şahadet getirmek

2-   Namaz kılmak

3-   Oruç tutmak

4-   Zekât vermek

5-   Hacca gitmek

Bu beş şart insanı Mümin etmez ama birinin hangi topluma ait olduğunu belgeler.

Bugün bunların ideal anlamda yerine gelmiyor olması, insanları yanlış düşünmeye sevk ediyor.

Müslümanlar bu ibadetlerine sahip çıkar ve sorgularsa, amaçlanan olacak ve ümmet şuuru ortaya çıkacaktır. Ümit ediyorum.

 

Selam ve dua ile.

   



__________________
Ey inananlar, Allah'tan korkarsanız O size iyi ile kötüyü ayırdedici bir anlayış verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allâh büyük lutuf sâhibidir
Yukarı dön Göster ibrahimim's Profil Diğer Mesajlarını Ara: ibrahimim
 
iman
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 16 haziran 2006
Gönderilenler: 751
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı iman

selam

askere gidenler bilir
kazan dışı diye bir kavram vardır
mevcudun bir kısmı revirde olur, görevde, yahut izinde olur.
askerdir ama kazandan düşer
 
aynı yemek pişer
ama diğerlerine biraz daha fazla düşer

ben kazandışı kalıyorum.

kendi  rızamla

internette görsel kısımda açlık diye yazdığımda
gördüklerimden dolayı

Diyorumki
yarabbi
inanıyorumki sen bunların tümünden artacak kadar besin yarattın
ama birileri onların elinden kaldı

işte ben
kendi hakkımdan vazgeçtim kendi rızamla vazgeçtim
benim gücüm yetmez ama senin gücün yeter
sen öğünümü onlara, bana sabır ver

tuvalet için harcadığınız zamandan  tasarruf bile
karşılık olarak yeter

ne kilonuzda azalma oluyor, ne yemeğe arzu kalıyor.
tavsiye ederim dostlar. mutlaka içiniz rahat oluyor.




Yukarı dön Göster iman's Profil Diğer Mesajlarını Ara: iman
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

Bu iç rahatlığı ve zaman tsarrufu bütün bir yıla yaysa! Şari' bunu neden sayılı günlerle veya bir ayla sınırlı tuttu? Öyle bir iksir ki, yıl boyu etkisi sürüyor!
Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
ebu ömer
Ayrıldı
Ayrıldı


Katılma Tarihi: 26 temmuz 2009
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 117
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı ebu ömer

Selamlar

Kur'an ın buyurduğu Allah'a teslimiyetin olmazsa olmazlarından biri, "ihtiyaç fazlasını ihtiyaç sahibine, gün geçirmeden, müslim-gayrimüslim demeksizin vermektir. Hemde dişten tırnaktan artakalanı değil, bilakis sevdiğiniz şeylerden" şekliyledir. İhtiyaç fazlası derken, içinde yaşadığın toplum ekmek bulmada zorlanırken, sen dört çarpı dört çeker jeep benim için ihtiyaç diyemezsin. Böyle bir sosyal anlayışın canı çıksın, dini anlayışın da.

Ayrıca şu "iftar mı yoksa israf mı" sofralarına bir bakalım, bu nasıl bir açlık ve sosyal paylaşım anlayışıdır. Böyle bir anlayış sosyal adalet getirebilir mi? Eğer sorun sosyal denge ise, dediğim gibi, ihtiyaç fazlasını ihtiyaç sahibine aktarmaktır. Ancak bu anlayışın genellenmesi ve gereği sosyal dengeyi doğurur. Yoksa birkaç gün sabahtan akşama aç kalıpta, akşamları tıka basa yiyip sonrada hazmetmek için soda içerek değil.  

Saygılarımla... 

 



__________________
Teselli ararsan teselli mi yok...
Yukarı dön Göster ebu ömer's Profil Diğer Mesajlarını Ara: ebu ömer
 
Guests
Guest Group
Guest Group


Katılma Tarihi: 01 ekim 2003
Gönderilenler: -259
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Guests

ebu ömer Yazdı:
Kur'an ın buyurduğu Allah'a teslimiyetin olmazsa olmazlarından biri, "ihtiyaç fazlasını ihtiyaç sahibine, gün geçirmeden, müslim-gayrimüslim demeksizin vermektir. Hemde dişten tırnaktan artakalanı değil, bilakis sevdiğiniz şeylerden" şekliyledir. İhtiyaç fazlası derken, içinde yaşadığın toplum ekmek bulmada zorlanırken, sen dört çarpı dört çeker jeep benim için ihtiyaç diyemezsin. Böyle bir sosyal anlayışın canı çıksın, dini anlayışın da.

Kardaş, bu ihtiyaç ve ihtiyaç fazlası olanı kim nasıl neye göre tespit edecek? Ayette "ihtiyaç fazlası" dedikleri EL-AFV'dur. Peki bu kelime bu anlama geliyor mu? Olabilir. Ancak Kuran bu kelimeyi bu anlamıyla mı söylemiş! Kuran bu kelemeyi 7/199'da da kullanmış: Xuz-il-afve ve'mur bilurf. "fazlasını /artanı al ve Örfü emr et!..." Her halde uymadı bu mana. Halbuki bu kelime ile Kuran bu verilecek/bağışlanacak malın nasıllığını Bakara 267. ayette gayet net açıklıyor:

"Ey imanı tüm olanlar! Kazancınızın hoş, güzel, iyi, temiz, leziz olanından ve size toprakta yetiştirdiklerimizden verin! Ona gözünüzü kapatmadan almayacağınız malın kötü olanından vermeye yeltenmeyin! Bilin ki Allah Zengindir, karşılığını öder."

Bu ayetten anladığımız; Allah bağışlanacak şeylerin iyisinin, en iyisinin verilmesini istiyor. Alıcı da bizzat kendisidir. Çünkü karşılığını O verecek, verene O hamd edecektir.

Ayrıca o günün şartlarında verenler, müslim gayrı müslim farkı gözetilmeksizin kendileri ihtiyaç sahiplerine mi veriyorlardı, o da tartışılır. 

Muhabbetle.      

Yukarı dön Göster Guests's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Guests
 
ebu ömer
Ayrıldı
Ayrıldı


Katılma Tarihi: 26 temmuz 2009
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 117
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı ebu ömer

ebu ömer Yazdı:

Kur'an ın buyurduğu Allah'a teslimiyetin olmazsa olmazlarından biri, "ihtiyaç fazlasını ihtiyaç sahibine, gün geçirmeden, müslim-gayrimüslim demeksizin vermektir. Hemde dişten tırnaktan artakalanı değil, bilakis sevdiğiniz şeylerden" şekliyledir. İhtiyaç fazlası derken, içinde yaşadığın toplum ekmek bulmada zorlanırken, sen dört çarpı dört çeker jeep benim için ihtiyaç diyemezsin. Böyle bir sosyal anlayışın canı çıksın, dini anlayışın da.

 

Kardaş, buyur abi, bu ihtiyaç ve ihtiyaç fazlası olanı kim nasıl neye göre tespit edecek? Ayette "ihtiyaç fazlası" dedikleri EL-AFV'dur. Peki bu kelime bu anlama geliyor mu? Olabilir. Ancak Kuran bu kelimeyi bu anlamıyla mı söylemiş! Kuran bu kelemeyi 7/199'da da kullanmış: Xuz-il-afve ve'mur bilurf. "fazlasını /artanı al ve Örfü emr et!..." Her halde uymadı bu mana. İsfehanlı Rağıb der ki; "ea'te afven" sözündeki "afven" kelimesi, hal konumunda bir mastardır. Yani, onun hali, afinin;yani bir şey isteyenin hali gibi olduğu halde bağışta bulundu. Bu söz güzel sayılan bir manaya/davranışa işarettir... 

 

Halbuki bu kelime ile Kuran bu verilecek/bağışlanacak malın nasıllığını Bakara 267. ayette gayet net açıklıyor:

 

"Ey imanı tüm olanlar! Kazancınızın hoş, güzel, iyi, temiz, leziz olanından ve size toprakta yetiştirdiklerimizden verin! Ona gözünüzü kapatmadan almayacağınız malın kötü olanından vermeye yeltenmeyin! Bilin ki Allah Zengindir, karşılığını öder."

 

Bu ayetten anladığımız; Allah bağışlanacak şeylerin iyisinin, en iyisinin verilmesini istiyor. Alıcı da bizzat kendisidir. Çünkü karşılığını O verecek, verene O hamd edecektir. Elbette. Yukarıda alıntı yapmış oldunuz ifademin arka planında, yine Kur'an bütünlüğünden yansıyan bir anlayış/kavrayış vardır. Bu yansımanın biri olan ayeti siz nakletmişsiniz, teşekkürler. Bir diğeri ise; İfademe zemin niteliğinde yer alan 2/219 ayetinin "ve yes'eluneke maze yunfigun gulilafve...:ve sana soruyorlar, neyi harcayacaklar. De ki, artan(ihtiyaç fazlası-n-)ı..." genel cevabi ifadesi ile yer alan soru cümlesinin bir diğer yönüyle açılımı ise, 3/92 de yer alan "lentenalulbirra hatta tunfigu mimme tuhibbun...:Sevdiğiniz şeylerden (Allah için/yolunda) harcamadıkça siz birr'e/hayra/doğruluğa eremezsiniz..." İlaveten, alıntı yapmış olduğunuz pasajda yer alan "gün geçirmeden" ifadesinin dayanağı ise 6/141 de yer alan, "...iza esmere ve atu haggahu yevme hasadih...:(her biri)ürününü verdiği zaman, hasat günü haklarını verin..." şekliyledir. 

 

Ayrıca o günün şartlarında verenler, müslim gayrı müslim farkı gözetilmeksizin kendileri ihtiyaç sahiplerine mi veriyorlardı, o da tartışılır. Tartışmaya gerek kalmadan bir cümle ile onu ifade etmeye çalışayım sayın abime. 9/60 ta yer alan "...vel muellefeti gulubuhum vefirrigabi velğarimin...: ve kalpleri kazanılacak kimseler için, özgürlüğü olmayan ve borç altındaki(ödeyemeyen)ler..." şeklinde olup, hepsini aynı insan olarakta algılayabiliriz. 

 

Muhabbetle. Selamlar.

 

      

 



__________________
Teselli ararsan teselli mi yok...
Yukarı dön Göster ebu ömer's Profil Diğer Mesajlarını Ara: ebu ömer
 

<< Önceki Sayfa 10 Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats