Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
subhanallah ya ne kadar dar düşünelisiniz...ya neden meseleye namusu koruma aracı yada bilmem ne aracı olarak bakıyorsunuz ki...başkalarını zındıklıkla itham edenler Allah adına Allaha iftira etme cüretini ne kadarda rahat kullanıyorlar...mesele Allahın örtünün demesi emriidir...
ayet gayet açık ve nettir...yani kendinizi yırtsanız bile ayetin hükmü değişmeyecektir...
Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, dış giysilerini üzerlerine alsınlar. Bu, onların tanınmaları ve incitilmemeleri için çok daha uygun bir yoldur. Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir.
bayanlar dışarı çıktıkları vakit dış giysilerini giyecekler bu kadar basit ve net...heralde eskiden kadınlar çıplak dolaşıyordu diye saçmalayacak haliniz yok...
ve atladığınız daha doğrusu görmemezlikten geldiğiniz ayetin diğer kısmı...onların tanınmaları ve incitilmemeleri meselesi...daha öncede bunu akçaya sormuştum ama maalesef kafası karışık olduğu için başka şeyler anlatmaya başlamıştı yada işine gelmiyordu...:::
bugün için tanınmak ve incitilmemek için gerekli olan cilbab nedir?(bu gün için örtülülerde fuhuş yada vs. yapıyor olması ayrı bir konu)sadece ayetteki ifadelerin net olarak anlamlarını soruyorum......
Katılma Tarihi: 30 nisan 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 1235
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Tesettürlü kardeşlerimize sordum: Tesettürcüler öne sürüyor ki örneğin altın zincirinizin yeri olan göğüslerinizi iğdiş erkek hizmetçilernize açmanıza Allah izin veriyormuş. Bu iddiaya inanıyor musunuz? Kadına ihtiyaç duymaz olmuş erkek hizmetçinize memelerinizi açar mısınız? (hasan akçay yazdı)
Selam
Hasan Kardeş sizin yukarıdaki örneklemenize katılmıyorum.Göğüse takılan zincirin (ki ben takıldığını ilkdefa sizden duydum) teşhir edilmesi ayete göre yasak.Takılar yani zineti kimlerin görebileceğide listede sayılıp dökülmüş.
Siz şimdi göğse takılan zincirin varlığından bahsederseniz o zinciri ayetteki listede verilen koca ,kayınpeder, kadının emrinde çalışan hizmetlsi vs görebilir anlamı çıkar.Zinciri gören göğsüde görmüş olmazmı?
Bu anlatımınızı göğüse takılan zincir değilde gerdana takılan zincir olarak düzeltmeniz gerekir diye düşünüyorum
__________________ O, yaratıp şekillendiren, âhenk veren ve düzene koyandır
Siz şimdi göğse takılan zincirin varlığından bahsederseniz o zinciri ayetteki listede verilen koca, kayınpeder, kadının emrinde çalışan hizmetlsi vs görebilir anlamı çıkar. Zinciri gören göğsüde görmüş olmazmı? (savana)
Konunun can alıcı noktası bu. Ama ziynetlerle ilgili yüzyılların önyargısı öyle kemikleşmiş ki bu can alıcı ama ama basit mi basit noktayı insanların görmesini önlüyor.
Bir daha anlatmaya çalışayım:
(1)Nûr 31'deki vel yadribne bihumur ihinne alâ cuyûb ihinne ifadesinde geçen CUYÛB göğüs yırtmacı demek. Tekili CEYB. Yırtmacın altında gerdan değil memeler var, göğüs. Bunun Kuranî kanıtı 27:12'de Hz Musa'ya verilen şu buyrukta görülebilir: Elini ceybine sok ta kusursuz, bembeyaz çıksın. Musa peygamber elini göğüs yırtmacına soktu, değil mi.
(2)Himar neden göğüs yırtmacının üstüne vurulacak? Oradaki ziyneti örtmek için. Çünkü ayette "Ziynetlerini açmasınlar!" deniyor. Aytin ana konusu ziynetler.
Peki "ziynetler"den kasıt ne? İşte can alıcı nokta bu.
Tesettürcülere göre ziynetler inanan kadının vücududur; yani burada göğsü, memeleri.
Ama bu imkansız. Çünkü göğüs, memeler Türk örfüne göre avrettir; yalnızca kocaya açılabilir; kayın pedere, kadının emrinde çalışan hizmetlisine vs açılamaz.
O halde "ziynetler"den kasıt ziynetlerin yerlerideğil; örneğin altın zincirin yeri olan göğüs değil. "Ziynetler"den kasıt "ziynetler"dir yani ziynetlerin kendisi. Yalnızca onlar, kadına bağlı ihtiyaçsız erkekler misillu yabanın erkeklerine açılabilir.
Konunun can alıcı noktası bu.
Yazılarımı okuduğunu söylüyorsun ama okumadığın görülüyor. Yoksa bu noktayı üstüne basa basa anlattım.
Dedim ki:
Hz Hatice gibi bir iş kadınını düşünün. Adı Esma olsun. Esma'nın kervanında çalışanlar kendisine uzak bir ülkede ellerine geçen altın zinciri armağan etsinler. Onu "Ziynetlerini açmasınlar!" buyruğu gereğince göğsünün yani teninin üstüne ama blüzünün altına takar. Açalışanlarına da göstermek zorundadır. Yoksa "Beğenmedi," derler; kendilerini aşağılanmış hissederler.
Artı, şu önemli:
Zinciri kadına armağan eden hizmetliler o zincire ihtiyaç duyup göz dikmezler. Yoksa zaten armağan etmezlerdi. Kaldı ki kendi verdikleri armağana göz diken hizmetlileri Esma zaten işten atar. Yani onları göz dikmekten caydıracak müeyyide de var. Gayri ûlil ırbeti miner ricâl yani ihtiyaçsız erkeler ifadesindeki "ihtiyaçsız"dan kasıt işte bu.
Öyleyse ne yapacak?
Zinciri çıkarıp blüzünün üstüne takacak. Dikkat! Göğsünü açmayacak; ziniciri açacak.
Bakın, bu olayın nesnesi ille de göğüs-zincir olmak zorunda değil. Nesne, vücudun avret sayılan her hangi bir paçası ve oraya takılan ziynettir. Örneğin saç baş avret sayılıyorsa, ki tesettür dininde avrettir, inanan kadın saçını erkek hizmetçilerine açamaz ama kendisine armağan edilen saç tokasını bir şekilde açabilir.
Bu noktadaki kafa karışıklığı o raddede ki tesettürcülerin bana sıkça yaptıkları itiraz şudur: Sen kadının vücudunu açtırıyorsun.
Hayır! Asıl kendileri yapıyor o İslam dışı, ahlak dışı fuhşiyatı (kendi tabirleri). Ne yazık ki, savana kardeşim (çok sevdiğim, saydığım birisin; sen diyebilir miyim?) sen de öyle yapıyorsun ve beni düş kırıklığına uğratıyorsun. "Yazdıklarını okudum; hepsini biliyorum," dediğin bir konuda dahi can alıcı noktayı gözden kaçırıyorsun.
Katılma Tarihi: 30 nisan 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 1235
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
2)Himar neden göğüs yırtmacının üstüne vurulacak? Oradaki ziyneti örtmek için. Çünkü ayette "Ziynetlerini açmasınlar!" deniyor. Aytin ana konusu ziynetler.
Peki "ziynetler"den kasıt ne? İşte can alıcı nokta bu.(hasan akçay)
Selam hasan kardeş
Yazdıklarımı anlamamakta ısrarlı gibisiniz.Tamam hımar göğüs yırtmacının üzerine vurulacak ama sizin anlatığınız gibi göğüslerde takılı bulunan zineti örtmek için değil gerdanda takılı zineti ,kolye yada gerdanlığı örtmek gizlemek için.
Benim size işaret ettiğim konuda ,nur 31deki zinet anlatımını kadınların zinet yerleri olarak anlayanlara göğüse(sizin değiminizle memelere) zincir takılır o halde göğüste zinet yeridir kadının göğüsünü çalışanına ayete göre açması gerekir .Açılırmı ? sorusunu yöneltirken göğüslerde takılı bulunan takının varlığını ileri sürmenin yersizliğinden ve gereksizliğinden bahsettim.Zinet yerlerini göğüs kol bacak gerdan saç bilek vs ilan edenler zaten bunu hadislere göre yapıyorlar nur 31deki süsler/zinet ifadesinide hadislere delilmiş gibi sunuyorlar.Yani anlatmak istediğim nur31e göre kadının göğüslerini zinet ilan kimseler, buraya zincir takılıyor o halde bu zinet yeridir o nedenle bu yeri örtmek farzdır çıkarımı yapmıyorlar.
Göğüslerde takılı bir zinetin ne olabileceği nasıl olabileceği hakkında bir fikrim yok bu zinetin varlığından bahseden sizdiniz.Bende dedimki, kardeş böyle bir zinetin varlığından bahsederseniz, o zineti mümin kadın yakınları yanında dinen gösterebilir.O zinet kadının göğüsüne(memelerinde!!) takılı olduğundan , o halde kadının çalışanı/yakınları kadının göğüslerinide görebilir dedim.
Bir sonraki açıklamanıza göre göğse takılı bulunan bu zinetin zincir olduğunu ve bu zincirin elbisenin elbisenin üzerine çıkarılarak kadının güvenebileceği kimselere göstereceğini söylemişsiniz.
Göğüste takılı zinet ifadesi yerine gerdana takılı zincir ifadesi kullanın ki insanların kafası karışmasın diyorum.Bu anlatımama rağmen göğüsü zinet ilan etmiş biri gibiymişim gibi ithamda bulunuyorsunuz.
Zinet yerlerini göğüs bacak kol gerdan saç vs sayan biri aslında size bu soruyu sorup sizin haklı anlatımınızda sizi kolaylıkla haksız duruma düşürebilir.
__________________ O, yaratıp şekillendiren, âhenk veren ve düzene koyandır
Kulaklarda takılı bulunan küpeler misali göğüslerde takılı bulunan altın zincir demedim; göğüslerin üzerine takılan dedim. Tıpkı gerdanın üzerine takılan kolye gibi.
Kolye hem kadın takısıdır hem erkek; altın zinciri ise yalnızca kadınlar takınır. Boyun terafına da bir iki kez dolarlar çünkü çok uzundur. Ve ne kadar uzunsa o kadar değerlidir.
İletimi gece yarısı yorgun kafayla yazmıştım. Sabah okuyunca bazı sözler daha açık hale getirilse iyi olur diye düşündüm; bir daha yazıp astım ama silinmiş. Her halde tekrar diye.
Orada açıkladım:
Zincirmiş kolyeymiş, Allah'ın dini gereğince, takı ziyneti oldukları bilindiği sürece, hiç fark etmez. Ama ayetteki "ziynetler"e ziynet yerleri payesi verilip inanan kadının avret yerleri muamelesi yapılırsa fuhuşa davetiye çıkarılır. Ne yazık ki testtür dininde yapılan budur.
Çünkü Allah ziynetlerini açmasınlar diyor ama hemen ardından ekliyor: illa. Yani şu şu şu kimselere hariç. Onlara açılabilir; sakınca yok.
Örneğin ayette "t tabi'ıyne gayri ûlil ırbeti miner rical" yani "kadınlara bağlı ihtiyaçsız erkekler" diye tanımlanan erkek hizmetçilere.
Tesettürcüler, "İnanan bir kadının saçı başı, gerdanı, göğsü, hattâ göbeği gibi vücudunun avret sayılan yerlerini kocasının dışındaki o erkeklere açmasında sakınca yok!" diyorlar.
İşte, onların kendi tabiriyle, fuhşiyata varan pislik bu.
Oysa inanan bir kadın, avret yerlerini yalnızca kocasına açabilir; bırakın yabancı erkekleri, yaşına ermiş-ermemiş kendi çocuklarına bile açılamaz (Nûr 58-59, 30-31).
Göğüs-gerdan mızmızlığı ise, kendi kakasını örten kedi misali, o fuhşiyat pisliğini çuvala koyup gözden kaçırmaya yeltenmek olur. Mızrak çuvala sığmaz.
Ziynetler, tesettür uğruna, ziynet yerleri diye çarpıtıldığı ve "Ziynet yerleri kocadan başkasına da açılabilir," dendiği için İslama fuhşiyat boca edilmiştir. Allah'ın dini bu fuhşyat pisliği hak etmiyor. islamın sırtından kazınıp atılması gerekir. Sözün özü bu.
Göğüs değil de gerdan diyelim... Yapma Allah aşkına. Tesettürcülerin iddiası, vücudun neresinde bir takı ziyneti varsa orası ziynet yeridir; kocadan başkasına açılabilir.
Gerdan açılabilir; göğüs açılabilir; hattâ o kafaya göre göbek açılabilir çünkü bazı bayanlar oralarına pearcing (piyrsing) denen şeyler takıyor yani göbek te ziynet yeri.
Ne yaptıklarının asla ayırdında değiller. Yedikleri naneyle pis gerçek, yüz seksen derece birbirine zıt. Yani kadını örttüklerini sanıp kabak çiçeği gibi açıyorlar. Yedikleri nanenin ayırdına varsalar yüzleri kızarır; yerin dibine girerler.
Süleyman Ateş adındaki tesettürcübaşının şu idialarına bakın:
Malikesi kölesinin (yani "ma meleket eyman ühünne"nin) mahremidir. Evin içinde bunlardan kaçmak güçtür. (Kur'ân-ı Kerîm Tefsîri, Ahzab 55)
Âyette sayılan mahremler, kadının her yerine bakabilirler (adı geçen eser, Nûr 31).
Mevdudi'nin, Bursevî'nin, H Karaman'ın yüz kızartıcı tefsirlerini okuyun. Utancınızdan yerin dibine geçesiniz gelir.
Katılma Tarihi: 30 nisan 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 1235
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Allah ziynetler derken gûya ziynet (yerleri) demek istiyormuş yani avret yerleri. Örneğin kolyenin yeri olan gerdan, altın zincirin yeri olan memeler...
İşte inanan bir kadın oralarını kendisine bağlı ihtiyaçsız erkeklere açabilirmiş. Allah gûya bunu caiz kılıyormuş.
İTTABİIYNE GARİ ÛLİL IRBETİ MİNER RİCÂL, kadına ihtiyaç duymayan erkekler olsun ki kadın oralarını açınca şehvetle bakmasınlar...
Ne kurgu ama değil mi. Bunu ben tesettürlü kardeşlerimize hep sordum:
Tesettürcüler öne sürüyor ki örneğin altın zincirinizin yeri olan memelerinizi iğdiş erkek hizmetçinize açmanıza Allah izin veriyormuş. Bu iddiaya inanıyor musunuz?
Kadına ihtiyaç duymaz olmuş erkek hizmetçinize memelerinizi açar mısınız? (hasan akçay )
************/************/***************/*******
göğüslerde takılı bulunan zinet (savana)
Kulaklarda takılı bulunan küpeler misali göğüslerde takılı bulunan altın zincir demedim; göğüslerin üzerine takılan dedim. Tıpkı gerdanın üzerine takılan kolye gibi.
Selam
Tamam hasan kardeş şimdi oldu:) sizin bahsini ettiğiniz zincir bildiğimiz boyuna takılan zincir.Gerdana veya zincir uzunsa göğüslerin üzerine kadar inen zincir.
__________________ O, yaratıp şekillendiren, âhenk veren ve düzene koyandır
Savana katiliyorum bende basda sizi yanlis anlamistim. Dikkatli okuyunca daha iyi anladim. Cabalariniz icin Allah razi olsun.
__________________ Müslümanim diye hic utanmiyorum.... Mevsim Bahar..Ben artık özgur bir müslümanım. Bir elimde KURAN, Bir elimde bahar çiçekleri ve arkamda 1400 yıllık hurafe, hadis, mezhep ve şeyhlerın enkazı.
Müminelere de, yani mümin kadınlara da söyle: Gözlerini indirsinler, helal olmayan erkeklere bakmaktan sakınsınlar, zira bakmak, zinanın postacısıdır, derler. Ve avret yerlerini korusunlar, tamamiyle örtüp, zinadan korunsunlar. Ve zinetlerini teşhir etmesinler. Kadının zineti denince örfte, taç küpe, gerdanlık, bilezik ve benzeri takılar, sürme, kına ve benzerleri ve elbise süsleri gibi şeyler akla geliverir. A'râf Sûresi'nde "Ey Adem oğulları! Her mescide gidişinizde zinetli elbiseler giyin" (A'râf, 7/31) âyetinde zinetin elbise demek olduğu da geçmişti. O halde bu zinetleri açmak bile yasaklanmış olunca, bunların mahalli olan vücudu açmak öncelikle yasaklanmış olur. Yani vücudlarını açmak şöyle dursun, üzerlerindeki zinetleri bile açmasınlar. Bununla birlikte bir kısım âlimler, burada zinetten maksadın, zinetin takıldığı, kullanıldığı yer olduğu fikrini kabul etmişlerdir ki, yüz, sürme ve allık yeri; baş, taç yeri; saç, örgü ve büklüm yeri; kulaklar, küpe yeri; boyun ve göğüs, gerdanlık yeri; el, yüzük ve kına yeri; bilekler, bilezik yeri; pazular, pazubent yeri; baldırlar; halhal yeri; ayaklar da, eller gibi kına yeridir. Bunlardan başka vücudun kısımları da aslında açılmaz.
Bu âlimlerden bazıları muzaafın hazfi veya zikr-i hâl, irade-i mahal ile "ziynet yeri" takdirinde bir mecaz gözetmiştir. Buna delil olarak da, kadının vücudundan ayrı olduğu zaman o zinetlere normal olarak bakmak ve alıp satmak ittifakla caiz ve mübah olduğunu ifade ve kabul etmişlerdir. Bazıları da yine bu delil ile, kadının asıl zineti, vücudunun güzel yaratılışı, zinet yapmaktan gaye de vücudun süslenmesi olduğunu kabul ederek bu zinetten maksadın, yalnız vücut olduğunu kabul etmişler ve kadınların birçoğu yapmacık zinetten uzak bulunmakla zaten zinetli oldukları halde yaratılış zinetinin zaten hepsinde bulunması ve her kadın bedeninin özünde bir zinet olması hükmün genelliği hakkını yerine getirme noktasından bu tahsisin bir destekleyicisi olduğunu söylemişler ve buna göre şu mânâyı vermişlerdir: Kadınlar yaratılıştan zinetleri demek olan vücudlarının hiçbir tarafını açmasınlar.
Doğrusu, doğal olan güzelliklere, zinet denilmekten çok "cemal" denilmesi daha yaygın ve zinet tabiri yapma şeylerle süslenen takılarda meşhur ise de "Kadınlardan, oğullardan, yığın yığın biriktirilmiş altın ve gümüşten...aşırı sevgi ile bağlanılan bu gibi şeyler insanlar için bezenip süslendi" (Âl-i İmrân, 3/14) âyetinin delaletiyle zinet kavramının yaratılıştan olana da sonradan yapmaya da şâmil olduğunda şüpheye yer yoktur. Zinet ve güzelliğin hakkı da meydana çıkarılmasını kendi sahiplerine tahsis edip başkalarından gizlenmektir.
Katılma Tarihi: 30 nisan 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 1235
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Ahzab; 59: Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, dış giysilerini üzerlerine alsınlar. Tanınıp incitilmemeleri için bu daha uygun bir yoldur. Allah Gafur’dur, Rahîm’dir.
Ayette açık ve net olarak “cilbab”larını/ ev dışı elbiselerini giyen kadınların tanınacağı, bilineceği, dolayısıyla da incitilmeyeceği söylenmektedir.
Yani bu ayete göre kadınların örtünmelerinin gerekçesi incinmemektir, yoksa daha dindar, daha namuslu ve daha takvalı olacakları değil.
Bu ayetin iyi ve doğru anlaşılması için “cilbab” giymenin gerekçesinin, Kur’an’da bildirilenin dışına çıkarılmaması gerekmektedir.
Ragıb’ın ifadesi ile “Cilbab”,; “Gömlek ve örtünün adıdır.
Ikrime’nin ifadesine göre de; “Boyundan aşağı salınan, dış giysileri kapatan örtüdür.”
“cilbab”,o günün Araplarının gelenekleri gereği giymiş oldukları
(başlardan aşağı değil, boyunlardan, omuzlardan aşağıyı örten)
bir elbise çeşidi olup, bu günkü ceket, pardösü, manto gibi giysilerin yerini tutmaktadır.
“Cilbab”ı Arapların bugün “abâye” dedikleri; baştan aşağı salınan, dış giysiyi önden ve arkadan kapatan bir örtü olarak, tanımlayanlar olduğu gibi,sadece gözleri açık bırakmak suretiyle yüzü ve bütün vücudu tepeden tırnağa kapatan bir örtü olarak tanımlayanlar da vardır.
“... örtülerini/ başörtülerini göğüs yırtmaçlarının üzerine vursunlar/ salsınlar.”
denilmektedir.
“Cilbab”, baştan aşağı vücudu örten bir elbise olsaydı, o elbise göğüslerdeki yırtmaçları da kapatırdı. Kapattığı için de Nur suresinin 31. ayetindeki
(“... örtülerini/ başörtülerini göğüs yırtmaçlarının üzerine vursunlar/ salsınlar.” emrine gerek kalmazdı.
Soğuk, sıcak ve diğer haricî etkilerden korunmak amacı dışında iffet gerekçesiyle üst üste iki örtünün giyilmesi anlamsızdır.
“Cilbab” Kur’an’a göre vücudu baştan aşağı örten bir örtü olarak kabul edilmemektedir.
Ayetten anlaşıldığına göre “cilbab” (pardösü, ceket) giyenler göğüs yırtmaçlarını açabilirler ve bu açıklardan da göğüsleri, gerdanları gözükebilir.
Yani, “cilbab”ın mutlaka tulum gibi göğüsleri örtecek şekilde olması lâzım diye bir kayıt yoktur.
O günlerde Arap kadınlarının bir kısmının çıplaklığa yakın, göğüsleri açıkta dolaştığı da bilinmektedir. Hatta İslâm’ın hâkimiyetinden önce putperestlerin Kâbe’yi çırılçıplak olarak tavaf ettikleri hem Kur’an’da hem de tarihî kaynaklarda yer almaktadır.
Ahzab; 59: Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, dış giysilerini üzerlerine alsınlar. Tanınıp incitilmemeleri için bu daha uygun bir yoldur. Allah Gafur’dur, Rahîm’dir.(dost1 yazdı)
Selam dost1
Bu başlık altında yazılarınızı takip ettiğim kadarıyla cevaplandıracağınızı söylemiş olduğunuz soruları cevaplandırmadan müzakreyi sonlandırmışsınız.Bu yüzden sorduğunuz soruların cevabını paylaşırsanız bilgi ve fikir edinmemize yardımcı olur diye düşünüyorum.
Yukarıda yaptığım alıntınızdan anladığım kadarıyla ahzab suresi nur suresinden once indiğine gore o halde mümin kadınlar ahzab59 a göre dışarı çıkarlerken üzerlerine TANINIP BİLİNMEK için cilbablarını giymekteydiler.
Nur 30 ve 31 e gelince her ayetin başlangıcında istenen erkeklerin ve kadınların cinsel organlarını koruyup bakışlarını dikmemeleri emrediliyor.O halde nur31 in devamında anlatılanlarda ayetin başındaki cinsel organları örtmek bakışları dikmemek emriyle bağlantılı olmalı o halde nur 31in devamı kılık kıyafetin düzenlenmesine ilişkin bir ayettir demişsiniz anladığım kadarıyla yanlışım varsa düzeltiniz lütfen.
Demekki bu ayete göre mümin kadınlar dışarı çıkarlerken cilbablarını yakalarını kapalı tutacaklar gerdanlarını göstermiyecekler (örtülerini yakalarına salsınlar vursunlar anlatımına göre)
O halde bu ayet kadının tesettüre girmesini cilbabı (cinsel organlarını korumak için) de giymek zorunda olduğunu onaylayan bir ayet mi?
dönemin çıplak dolaşan kadınlarına giyinmeyi örtünmeyi emreden ayet mi?
Devam edecek
__________________ O, yaratıp şekillendiren, âhenk veren ve düzene koyandır
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma