Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Güzel bir örnek vermişsin,benim dedğim şekilde zararlı olan bu Ermeni yasa tasarısı en başta meclise sokulmaz ve bu polemıkler yasanmaz.
Senınkınden çok daha sağlıklı...
Bu bir tercih meselesi.. Gördüğüm kadarıyla HanifDostlar'da başından beri fikir hürriyeti esas alınmış.. Bu gerçekten takdire şayan bir ilke.. Bununla beraber bu mecliste "din" konuşulduğu için fikir hürriyetinin istismar veya suistimal edilebilme ihtimali de var.. Yasakçı yöntemlerle bunun bir dereceye kadar önünü kesmek neden olmasın? Söylediğim gibi bir tercih meselesi.. Ancak, benim önerim yasaklardan ziyâde şuurlu ve bilgili tepkilerin gücünü açığa çıkartmak şeklinde... Bu kıvamdaki tepkisel gücün -"muzır" olan karşısında- çok daha değerli olduğunu düşünüyorum... Yâni, keşke Fransa Meclisi "Sözde Ermeni Soykırımı" için "yoktur!" diyeni cezalandırmak gibi bir akıl ve hukuk dışılığı meclislerine taşıyanlara kendi içlerinde aklın ve hukukun iffetine uygun tepkiyi yeterli çoğunlukla verebilselerdi... Veremediler ve meclislerinin iffetini iki paralık ettiler ve de konuya tam manasıyla "Fransız" kaldılar.. :) Bunun gibi dinimizin de bir iffeti var... O iffete halel geldi mi, ortada ne İslâm kalır ne de müslüman..
Sondan 3 uncu cumleni silersen sevınırım,gerek yok seni gerçekten bir gruba üye sanacaklar,karşı tarafın grup üyesi ve öncüsü suçlamasına atıf için yazılmış cümlen saptırılarak aleyhınde kullanlır unutma.Semazene sabır göster ,peygamberımızde sabırlı ve yumuşaktı,zamanla seni tanır ve anlar.
Bunu kabul etmiyorum! Bendenizin lugatinde “saptırmak” diye bir kelime bulunmuyor! BenF’ye ait hangi cümle tarafımdan saptırıldı?? Daha önceki bir mesajımda alıntıladığım, BenF tarafından savunulan ve benim safsata dediğim düşünceler açık ve anlaşılır değil miydi??
Safbilgi Yazdı:
Bu arada semazen nicki Mevlana ve tarikatını çağrıştırsada ve kendisinin Mesnevide şirke varan görüşleri olsada bu Semazenın Mesneviyi kabul ettiği anlamına gelmez,hüsnüzan yapmalısın, o senın için tersını yapıp seni siteye nick değiştirip zarar vermek için gelen grup başı Tekkuran(ben Tekkuranında böyle bir amaç içinde olduğuna katılmıyorum) olarak lanse ettıysede.
Ve min’el-acâîb! Hangi mesajımda BenF=TekKuran şeklinde açık veya îmâ yollu bir ifâdem var.. Kişilerle ilgilenmiyorum ki bu nevi tahminlere ihtiyaç duyayım.. Beni dikkatle okuduğunuzdan emin değilim.. Kurân’ı “küçük düşürmek” hedefine hizmet eden safsataları hedef alıyorum ve dolayısıyla bu safsataları matah şeylermiş gibi sahiplenenleri..
Safbilgi Yazdı:
Semazen yazdı:
Netice olarak, içindeki tahrifatla (Benim düşüncem) Mesnevî "kırmızı noktalı" bir eser hüviyetindedir ve bu hâliyle belli bir yaş seviyesinin altına okunmak üzere tavsiyesi mümkün değildir....
Burdan anladığım şu ki bu yaşın üstündekiler Mesneviyi şirk içersede(en tehlikeli sebebe değinmemiş bile),porno içersede okumalı ve benim doğrularıma uymadığı için Semazen'e safsatacı damgası vurmalımıyım?Şuda var burası Texas mı herkes birbirini yargısız infaz ediyor yada ben site jandarması yada dedektifimiyim?
Değerli Safbilgi,
Siz nasıl okuyorsunuz?! Hayretler içindeyim!!
Konu başlıkları arasında “Siyak ve Sibak” şeklinde bir başlık görmüştüm.. İçeriğini okumadım.. İşte!Siyakı ve sibâkı ile irtibatı kesilmiş bir paragraf üzerine yaptığınız külliyen yanlış yorumlar... Peki biz alıntıda yer alan konu hakkında, o mesajda –öncesinde sonrasında- ve ilgili diğer mesajlarda tam olarak ne söylemişiz?!
1) Hayatımda Mesnevî’yi baştan sona okumadım. Kültürümüzün temel eserleri arasında bu eseri bugüne kadar aslında inceden inceye okumalıydım.. 2) Konuyu açan arkadaşlar Mesnevî’de yer alan ve hikmeti (!) anlaşılmaz bazı hikâyeleri okuyucunun dikkatine sunuyorlardı. Yâni, Mesnevî o başlık altında bütün yönleriyle ele alınmıyordu.. Bunun üzerine, ben de ilgili hikâyeleri inceledim ve görüşlerimi paylaştım.
Bu açıklamadan sonra, “safsata” konusunda bilirkişi değilseniz; zâten kimseye “safsatacı” demek lüksüne sahip değilsiniz! Oysa, safsatalar -hele hele Kurân üzerinden uyduruluyorsa- hepimizin kolayca “bilirkişi” olmamız gereken zaafiyetler taşır. Biz, safsatalar karşısında onların ilmî bir değeri varmışçasına âtıl kalıyorsak; daha yolun çok başındayız demektir. Hiç olmazsa, durumumuzun farkında olalım... Sn. Sinan_25’in son mesajı ile ortaya koyduğu bu farkındalık bu yüzden kayda değer!
N_S
Not: Safbilgi'ye bir cevap daha borçluyum.. Onu yarına bırakıyorum..
Benften silmesini istediğim cümle öfkeyle yazılmıştı daha çok bunun için silinmesini istedim ve kendisi sildi.
Sayın Semazen Mesneviyi okumamış olabilirsiniz aksini idda etmem edersem zan olur,bense zanlarla hareket etmem ve insanları suçlamaya hiç meraklı değilim.Ve benim düşüncem önemli değil,önemli olan Mesneviyle ilgili cümlelerinizi okuyan kişinin sizin nick ve ambleminizle birleştirip ne düşüneceğidir.Mevlananın put olduğuna dair görüşlerse sitede sabittir lütfen sizde el verin ve şirk ve porno yazarına sempati duymayıp nickinizi ve ambleminizi değiştirin özendirici olmayın,haniflere yakışır şekilde bu putları yıkalım:
BAKIN BU KONUDA SİTEYE YENİ KATILAN BİR ARKADAŞ TURK İBRAHİM FORUM AÇIP NE YAZMIŞ:
Önce büyük putları belirlemek gerekir diye düşünüyorum:
1- Mevlana (Tüm ülke benimsiyor, sanki apayrı bir dinin rasulu gibi iman ediyor. Ve çoğu yerde karşılaştım tartışmıyor tartıştırmıyor. Kurana hakaret edebilen bile onun eserlerine laf söyleyemiyor)
2- İmamı Azam Ebu Hanife (Milletin aynı şekilde uyduruk dini önderi)
3- Saidi Nursi (Büyük bir kesim onun dinine tapıp adeta secde ediyor)
önce kendi kapınızın önünü süpürün,çoğu arkadaş bu şirk ve porno içeren yazıların sahıbı Mevlana ve tarikatını çağrıştıran nickten ve amblemden rahatsız olabilir,örnek alabilir,site güvenliği için önce kendinize duşen işi yapıp hanifliğe uymayan bu nicki değiştirmelisiniz.
Allahım! :) Anladığım kadarıyla siz M. C. Rûmî konusunda uzmanlığınızı tamamlamışsınız.. Bir tek Kurân’ı hedef alan safsatalar konusunda acemisiniz; pardon tarafsızsınız... Hatta “Haniflik” konusunda da “uyan ve uymayan şeyler” noktasında elinizde bir liste var ve oraya bakarak kullandığım rumuz ve avatar hakkında “değiştirme” gerekliliğine işâret ediyorsunuz.. Yine maalesef yanılıyorsunuz! Detaya girmiyorum ve bu kadar söylemekle yetiniyorum..
Safbilgi Yazdı:
Sayın Semazen belirtmek isterimki en az 100 iletiniz ilmi araştırmadan çok maalesef safsata polemiği üzerine...
Mâdemki bir sayım yaptınız; mesajlarımın geri kalanına da bir nazar edin lütfen.. Belki bardağın dolu tarafını diğer mesajlarımda görebilirsiniz...
Safbilgi Yazdı:
Her yere saldırıp savaş açan heryerde Bin ladinı arayan Amerika gibi sizde terörle mücadele diye her yerde Tekkuranı arayıp yeni katılan arkadaşlara saldırıyorsunuz....
Yaptığım onca açıklamaya rağmen hâlen daha meseleye böyle bakıyorsanız; ne diyebilirim? :)
Safbilgi Yazdı:
artık ilmi yazılar yazın ve polemiklerle forumları meşgul etmeyin.
Sizinle nasıl anlaşacağız; bilemiyorum?! Siz, Kurân üzerinden üretilmiş bir safsata ile Kurân üzerine ilmî değer taşıyan bir araştırmayı ayırt edemezken; benim ilmî yazılar yazmam hâlinde bunların varlığını nasıl ikrar edeceksiniz?? Sizinle, ilmî olan ve olmayan konusunda bir müzâkereye girmemin faydalı olmayacağını görüyor; verdiğiniz tâlimata (!) uyamayacağımı üzülerek beyan ediyorum.
Ve benim düşüncem önemli değil,önemli olan Mesneviyle ilgili cümlelerinizi okuyan kişinin sizin nick ve ambleminizle birleştirip ne düşüneceğidir.
Hayır efendim! Bu önemli olan değil; önemsiz olan..
Safbilgi Yazdı:
Mevlananın put olduğuna dair görüşlerse sitede sabittir
Bunlar Yüksek Yargı kararları mıdır? Herkesi bağlayacı nitelik mi taşımaktadır?
Safbilgi Yazdı:
lütfen sizde el verin ve şirk ve porno yazarına sempati duymayıp nickinizi ve ambleminizi değiştirin özendirici olmayın,
Benim böyle garip huylarım var.. Olmadık kişilere (?) sempati duyuyorum ve fakat safsatacı dediğim bazılarına da antipati... Dolayısıyla, rumuz ve avatarımla "özendirici" olmaya (?) korkarım devam edeceğim...
Safbilgi Yazdı:
haniflere yakışır şekilde bu putları yıkalım:
Vaziyete baktığım zaman, "Putoloji" biliminde (!) sizinle yüksek ihtisas yapmak bana pek hitap etmiyor.. İsterseniz; bu "branş" farklılıklarını artık kabul edelim... Sizin branşınız size, benim branşım bana... :)
Hanif düşünce buradaki herkesin ortak olması gereken yegane düşüncedir,sitenin ismide hanifdostlar.com dur.Haniflikse yani yüzünü dosdoğru Allaha dönmek ilk önce tarıkat,aracı,şeyh gibi putları yıkmakla olur.Mevlananın,Mesnevinin gerçek yüzü,porno yazıları,kendi kitabının Allah tarafından korunduğu iddası,şeyhlıkle yarı ilahi konumu,Kuran dışı alınan vahıyler,işlediği şirk kısaca put olduğu sitede sabittir.
SEN KONUYLA İLGİLİ MESNEVİYE PORNOLAR SONRADAN TAHRIPLE SOKULMUŞ OLABİLİR DEMİŞSİN,BUNLARI OKUMAK EN FAZLA EDEPSİZLİK VE AHLAKSIZLIKTIR,
YA BU BAŞTAN SONA NERDEYSE YARISINDA ŞİRK İÇEREN CÜMLELERİDE TAHRIPLE SOKTULAR?ŞİRK KONUSUNA NİYE DEĞİNMEDİN?SEMPATİ VE ÖZENDİRMEYİ HANİF OLARAK BIRAKMALISIN SEMAZEN...
Deli laz yazdı:MEVLANA SAHTE BİR PEYGAMBER DEĞİL Mİ?
Allah’tan gelen emirleri safsatalarla bulandırmak ya da o hükümleri zamanın gerisinde kalmış gibi lanse etmek küfürdür. Bahsettiğimiz sapma yollarıyla oluşturulmuş akide, düşünce ve eyleme yöneliş yönüyle felce uğramış bir hayat tarzı meydana getirir. Bu anlayışlarla yoğrulmuş insanlık, ziyana uğramış bir yeryüzü oluşturduğu gibi, heba edilmiş bir ahiret hayatıyla da karşılaşacaktır. Bu yüzden tasavvufun bizi ne hale getirdiği ile ilgili ele alacağım konu sadece Türk toplumuna mahsus kalmayıp ünü dünya ile kucaklaşan Mevlana ekolünün Kuran’a muhalif anlayışlarını işleme amaçlı olacaktır.
Pek az insanın daha önceden bildiği ancak büyük bir kesimin 'Ceviz Kabuğu' adlı programla haberdar olduğu Mevlana gerçeği toplumu büyük bir şaşkınlığa uğrattı. Bu tepki, halkın, eserini okumadan sahiplendiği Mevlana’yı ne derece kutsallaştırdığını göstermektedir. Türk toplumunun genel anlayışında araştırmadan sevme ve düşman olma gibi nahoş bir yaklaşım vardır. Bu toplum dinini sever ama mahiyetini bilmez, Mevlana’yı sever ama onunda eserlerini okumaz. Hatta bunların çoğu Mesnevi adlı bir eserin var olduğunu belki de Hulki Cevizoğlu’nun programı sayesinde öğrenmiştir. Hulki Cevizoğlu, Mevlana ile ilgili iki program yaptı. Tartışılması büyük sıkıntılar ortaya çıkaracak olan bu konunu ilkinde Mikail Bayram’ın Mevlana ile ilgili sözleri büyük şaşkınlık meydana getirdi. Bu şaşkınlığa uğrayanlardan birisi de Hulki Cevizoğlu idi. Ancak ikinci programda Mesnevi gerçeği ile Hulki Cevizoğlu da tanışmış olacak ki tiksinti oluşturan pornoğrafik ifadeleri müşahade ettikten sonra Mevlana’yı koyacağı yere koydu. Programın en can alıcı ifadesi ise Mevlana’yı savunmak için yayına bağlananlara, Cevizoğlu’nun 'Allah’ın peygamberi Muhammed’i bu kadar savunamadınız ama...' anlamındaki sözleriydi.
Program iki boyut oluşturdu. Birincisi; Mevlana’nın eserlerindeki ahlak dışı örnekler, ikincisi; onun bir Moğol ajanı olarak gösterdiği faaliyetlerdi. Programı takip eden günlerde devlet ve millet işbirliği ile Mikail Bayram hocaya olmadık haksız saldırılar yapıldı. Gerçekten Cevizoğlu, çıkışında haklıydı. Ne devlet ne de millet Mevlana’yı koruduğu kadar peygamberini ve yolunu korumadı. Konya’da mahalli gazete ve televizyonlar Mikail Bayram’a ateş püskürürken belediye başkanı, vali ve rektör aynı kınama ve tehdit dolu ifadelerle bu kervana katıldılar. Hiç kimse aklı selim bir tavır alarak hocanın çalışmalarındaki bulgularını bilimsellik açısından incelemeye yeltenmedi. Halkın bu tavrı bir garabettir. Peki toplumun okuyan ve yönetici olmuş diğer üçlüsünün tavırlarına ne demelidir? İnsan hiç değilse bunların gerçek olup olmadığını merak eder de Mesnevi’den iki sayfa karıştırır ve tavrını ona göre belirler. Maalesef her defasında karşımızda bulduğumuz tavır budur.
Programdaki iddialar toplum için çok sarsıcı gelebilir. Ancak Kur’an’daki nezih ifadelerle asla bağdaşmayacak cümleleri içeren Mesnevi Allah’ın kitabına bir isyan ve bu kitabı yazan Mevlana da ilahlığını ilan etmiş sahte bir peygamberdir. Bu bir bilinçsizliğin eseri olamaz. Hele hele Selçuklu sultanlarını ve vezirlerini parmağında oynatacak kadar stratejiyi biliyorsa… Yazımın ilerleyen kısmında bu konu üzerinde duracağım. Kendisini ortaya koyuş şekliyle ilahlaşmış ve Allah’ın ayetlerine karşı nazire oluşturmuş bu insanın eserlerini halkımız okumadığından dolayı onu şifaen tanımaktadırlar. Mevcut kaynaklar ve sistem Mevlana’yı hoşgörü, diyalog ve bir gönül insanı olarak tanıtmakta, dünya malına ve makamına önem vermeyen bir derviş portresi çizmektedirler. Sonradan gelenler ise onu İslam’ı Türk usulü yorumlayan bir reformist ya da liberal kafalı aydın tiplemesiyle tanımlamaktadırlar. Bakınız M. Kemal bu konuda ne demektedir:
'Gazi de memnundu. Mevlevihanedan ayrıldıktan sonra beni imtihan etmek tarafını saklayarak sanki kendisi öğrenmek istermiş gibi bir eda ile sordu:
-Bu Mevlana nasıl adamdır?
-pek iyi bilmiyorum ama, dedim; her halde çok büyük bir adam olacak ki musiki, şiir, raks gibi dincilerin hoş görmedikleri şeyi tarikatine ayin ve esas yapmış. Bana, yeşil kubbesinin sivriliği bile göklerden bir şey tırmalıyor gibi gelir.
Neşeli neşeli gülüyor.
-Ben onun ne liberal kafalı bir şair olduğunu bildiğim için 'huzuruna kupkuru girilmez' dedim, birkaç kadeh çekip de girdim.1
Bu öğütçü babanın zihinlerde uyandırabileceği tasavvurlar sınırlandırılamaz. Okuyucularımdan özür dileyerek söylüyorum; eşek ve kadının sapık ilişkisi,2 hamamda düzülen adamın hikayesi,3 kadınlar vaazına çarşaf giyerek giden adamın sarkıntılıkları4 gibi bir çok pisliği ayrıntılı olarak Mesnevi’de görebiliriz. Bütün bu iğrençliklerin nasihat amaçlı olduğunu savunanlara ise kötünün, ahlaksızlığın emsal olamayacağını söylemekle yetinebiliriz. Ceviz Kabuğu adlı programda bunlar ayrıntılı olarak okundu. Eski Diyanet İşleri Başkanı Lütfü Doğan utancından dolayı bu cümleleri okumaktan kaçındı. Ancak DSP milletvekili Gaffar Yakın kötünün emsal olacağını ispat edercesine eşekle kadının bir araya gelerek yaptığı kabak yemeklerini (!) kendince tefsir etti.
Bahsettiklerimizden daha kötüsü de içinden bin bir çeşit pis koku yükselen bu kitabı, Mevlana’nın Allah katından inmiş gibi tanımlamasıdır. Mesnevisi’nin birinci cildinde yer alan önsözde 'Bu Allah katındandır. Ona temiz olanlardan başkası dokunamaz' sözleri aslında Kur’an’ı tanımlayan ayetler olmakla beraber Mevlana bu ayetleri kendi kitabını kutsamakta kullanmaktadır. Şüphesiz işlediği bu zulmün hesabını Allah’a verecektir. O kadar pornografik hikayeyi din hesabına takdim edip üstelik bunların Allah katından olduğunu söylemek şirk değil midir? Kendi zamanında Mesnevi’nin mahiyeti ile ilgili tartışmaya ne cevap verdiğine Menakıb’ul Arifi’nde yer alan ifadeleri ile bakalım:
Bir gün Sultan Veled buyurdu ki: dostlardan biri babama şikayette bulundu ve alimler Mesnevi’ye neden Kur’an diyorlar diye benimle bahse girişti. Ben de Kur’an’ın tefsiridir dedim, deyince; babam bir lahza susup sonra a sersem dedi, niçin olmasın? A eşek niçin olmasın? A orospu kardeşi niçin olmasın? Peygamberlerle velilerin harfi zarflarında tanrı sırlarının nurlarından başka bir şey yoktur.5
Bu ağzı küfürle dolu sahte peygamber asırlardır insanlığa sembol olarak tanıtılmıştır. Hem de bir takım güçlerce evrensel insan statüsü kazandırılmış, Unesco’ya reklamı yaptırılmıştır. Peygamberimiz hiçbir zaman emperyalizmin kullanma klavuzu olan bu insan kadar gündeme getirilmemiştir. Biz yine Mesnevi’nin Allah katından olduğu iddiasına Kur’an’ın verdiği cevabı bildirelim:
'Allah’a karşı yalan uydurandan ya da kendisine bir şey vahye dilmemişken 'bana vahyolundu' diyenden ve 'ben de Allah’ın indirdiği gibi indireceğim! ' diyenden daha zalim kim olabilir. O zalimler ölüm dalgaları içinde, melekler ellerini uzatmış: 'haydi canlarınızı çıkarın, Allah’a gerçek olmayanı söylemenizden ve O’nun ayetlerine karşı büyüklük taslamanızdan ötürü bugün alçaklık azabıyla cezalandırılacaksınız.! ' Onların halini bir görsen!
Konu: Mevlanadan Porno Hikaye: Tasavuf Masali
celaleddini rumi, mesnevisinin girişinde kitabının Kur'anla eşdeğer olduğunu açık bir biçimde ifade ediyor. aşağıdaki alıntı kurannesli.org'dan yapılmıştır.
alıntı:
Celaleddin Rumi, Mesnevinin Arapça dibacesinde kitabıyla ilgili aynen şunları söylüyor: "Mesnevi-i Kerîm, salih elçiler (katipler) eliyle yazılmıştır. Ona temiz (mutahhar) olanlardan başkasının el sürmesine mani olurlar. Mesnevi Alemlerin Rabbinden indirilmelidir. Bâtıl onun önünden de, arkasından da yaklaşamaz. Allah onu korur ve gözetir... Mesnevinin başka lâkapları da vardır. O lâkapları Allahu Teala vermiştir. Fakat bu azıyla yetiniyoruz." (Mesnevi, 14).
Mesnevi sarihlerinden Tahirul Mevlevi, Şeyhi Celaleddin'in bu sözlerinin Vakıa suresi 78 (v.d) ayetleriyle, Abese 12-15. ayetlerine nazîre olduğunu kabul eder. (Tahirul Mevlevi, I/36).
Tahirul Mevlevi, Mesnevi'yi Kur'an gibi Allah kelamı saymakta pirinden daha pişkindir: Mesnevi için "onun önünden de arkasından da bâtıl yaklaşamaz" ifadesini, Fussilet-42. ayetiyle bağdaştırır. (Mevlevi, 38). Mevlevi devamla şöyle der;
"Cânib-i ilahî'den vahy-i münzel olan Kur'an-ı Kerim nasıl avn-i Samedanî'de ise, onun evvelinden de, sonundan da bâtıl zuhuruna imkan ve ihtimal yoksa Mesnevi de öyledir. İlham-ı Rabbani eseridir. Kendisinden sapıklık zuhuruna imkan yoktur. Hatta iptali ve tahrifi de kabü değildir." (Mevlevi, 38). Demek ki, Mesnevi'deki bütün sapık hikayeler, örneğin (okuyuculardan özür dileyerek, mecburen atıfta bulunmak zorunda olduğumuz) kabak hikayesi (Mesnevî, 5/111-119) ve bizim aynen iktibas etmeye haya ettiğimiz, homoseksüel ilişkilerin tasvirine ilişkin terbiye dışı, ateist bir insanın bile yazmaktan ar edeceği sözler de -haşa- Allah tarafından nazil olmuştur Celaleddin'e..
Hanif düşünce buradaki herkesin ortak olması gereken yegane düşüncedir,sitenin ismide hanifdostlar.com dur.Haniflikse yani yüzünü dosdoğru Allaha dönmek ilk önce tarıkat,aracı,şeyh gibi putları yıkmakla olur.Mevlananın,Mesnevinin gerçek yüzü,porno yazıları,kendi kitabının Allah tarafından korunduğu iddası,şeyhlıkle yarı ilahi konumu,Kuran dışı alınan vahıyler,işlediği şirk kısaca put olduğu sitede sabittir.
Peki, Kurân'ı spekülatif bir nesne gibi görenlerin uydurdukları veya kabul ettikleri safsatalar, safsataseverler ve safsatacılar, üyesi olduğumuz bu sitede sabit değil midir? :)
Artık hayatta olmayan insanların varsa hatalarına karşı gösterdiğiniz duyarlılık ve onlardan sâdır olduğunu düşündüğünüz imânî tehlikeye rağmen, yanıbaşınızdaki safsatalara karşı "tarafsız" kalışınızın mantığı nedir?
Ben de sizin gibi yapıyorumve M. C. Rûmi konusunda "tarafsızlığımı" koruyorum... :) Böyle olunca rumuzumda ve avatarımda tabiiki sakınca görmüyorum.. :) Kendi sitelerinden bu siteye sirâyet etmiş safsatasever veya safsatacılar -sizin nazarınızda henüz- kimseye kötü örnek olmuyorsa ve görüşlerini safsatalar yığını hâlinde ortaya koymalarında sakınca bulunmuyorsa; kullandığım rumuz ve avatarın ortaya koyacağı "sakınca"ya katlanılabilir herhalde.. :))
Bendenizden sâdır olan sakınca için özür dilerim.. :)
N_S
Not: Bu, sizinle bu başlık altındaki son yazışmamdır.. Yanlış anlamayacağınızı ümit ediyorum.. Çünkü, bir yere varamıyoruz.. :(
Kadimin açtığı forum zaten yeterince konusundan çıktı,konuya 3 büyük putu( 1.Mevlana,2.İmamı Azam Ebu Hanefi,3.Said Nursi ) kırmakla ilgili Türk İbrahimin açtığı forumda devam edicem,size haniflik adına yaptığım çağrı her zaman geçerlidir,o forumada yazın.
"Gördüğüm kadarıyla HanifDostlar'da başından beri fikir hürriyeti esas alınmış.. Bu gerçekten takdire şayan bir ilke.. Bununla beraber bu mecliste "din" konuşulduğu için fikir hürriyetinin istismar veya suistimal edilebilme ihtimali de var.. Yasakçı yöntemlerle bunun bir dereceye kadar önünü kesmek neden olmasın? Söylediğim gibi bir tercih meselesi.. Ancak, benim önerim yasaklardan ziyâde şuurlu ve bilgili tepkilerin gücünü açığa çıkartmak şeklinde... "
Safbilgi yazdı:
"..önce kendi kapınızın önünü süpürün,çoğu arkadaş bu şirk ve porno içeren yazıların sahıbı Mevlana ve tarikatını çağrıştıran nickten ve amblemden rahatsız olabilir,örnek alabilir,site güvenliği için önce kendinize duşen işi yapıp hanifliğe uymayan bu nicki değiştirmelisiniz."
Evet Semazen bey,bekliyoruz bu siteye yakışmayan nickinizi değiştirmeyi.
__________________ "Bir kavme olan kininiz sizi adaletten ayırmasın.."
Evet Semazen bey,bekliyoruz bu siteye yakışmayan nickinizi değiştirmeyi.
Beyhûde bir beklenti! :) Bu beklentiyi ilk olarak bir talep hâlinde ortaya koyan arkadaşı üzmemek için çok açık ifâde etmekten sakındım.. Ancak, bu düşüncenin alıcı bulduğunu görünce söylemeye mecburum.. Kullandığım rumuz ve avatarla ilgili talep ortay koymak; aynı zamanda küstahlık! Hepimizin haddi olmalı... Lütfen, sınırları zorlamayalım ve Kurân'ı hedef alan safsataları konuşurken; bu meseleyi kamufle edecek soytarı meseleler icât etmeyelim.. Son söz olarak, rumuzumdan ve avatarımdan -tereddütsüz ve ziyâdesiyle- memnûnum.. Bu memnuniyetin sebebini gerekçeli mahkeme kararı gibi açıklama ihtiyacı duymuyorum.. Bazı şeylerin izâhına ihtiyaç duyulmaz...
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma