Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam, Bazı konuların netleşmesi adına daha önce bir kardeşime yazdığım yanıtı İleri derecede önemli bulduğum bu konuya ekleme yapıyorum.
"Dini Bayramlar" olarak nitelendirilen Bayramlarımız aslında bildiğimiz anlamda "Dini" ritüeller değildir. Daha doğrusu, Anadolu'nun Dini Bayramları, içinde Bozkır Kültürüne kadar giden bazı yapıların ve özellikle Anadoludaki Alevi anlayışla kaynaşmasından meydana gelen unsurların bulunduğu üzerine de bir miktar Cumhuriyet Kültürü ve bir miktar Arap sünniliğinin eklendiği birer "Kültür Bayramı" olarak nitelendirilebilir. Çerçevelerini de kişilerin eklentileri, davranışları gibi maruf ya da münkerler çizmiş bugünkü bayram haline gelmişlerdir. yani özeti Bizim bildiğimiz anlamda bir "Dini" temel içermez. mesela Umman'da kimse bayramda el öpmeye gitmez. Orada da farklı bir yapıda şekillenmiş.
Şimdi sizin bakışınızda yani ilk yazınızda ki yaklaşım daha ziyade Vahyi açıdan beklentiler üzerine yoğunlaşmış. Bu anlayış Samimi bir Mümin açısından bir miktar doğru kabul edilebilsede, mantık kurma yapısı açısından yanlış. (Zaten ileri derecede yanlış tanımını şahsınıza değil bu bakış biçimine yazmıştım.) yazdığım ilk paragrafta bu yanlışın ayrıntıları mevcut. Bu nedenle bakışınızı ters önerme yaparak tekrar kurarsanız : "Toplumun oluşturduğu ve temelinde din vardır gibi görünse de aslında dinsel olmayan bir kültürün topluma bazı güzel değerler vermesi ve güzellikleri anımsatması olarak tanımlayabileceğimiz bir Bayram anlamı çıkar." Bir nevi güzelliklere yardımcı unsur. Tabiiki toplumun tüm güzelliklerini sadece Din oluşturmaz. Zaten "Maruf" da budur. Yaratılanların ve Toplumların içindeki Öz değerlerle oluşturduğu güzellikler de vardır. Ama şu da vardır ki bu Kültür bayramları Allah'ın emirleri açısından Akraba ilişkilerine ve sevgi temelli yakınlaşmalara da yardımcı unsurlardır.
"bayramlar normalde nasıl olmalıdır?" sorunuz ise aslında sizin ve benim de bayramlara olumlu katkılarımız ve bu katkıları marufa ekleyerek bir bin yol sonrasına taşımamızla paraleldir. Örneğin "Taksim Meydanında ahlaksızlık ekleyerek Noel kutlamak" bize saplanan ve uygulanışıyla bir "münker" haline gelen kültürlerdir. "bayramlar normalde nasıl olmalıdır?" uğruna harcayacağımız çaba, "noel kutlaması normalde nasıl olmamalıdır?" sorusunun yanıtının tam zıttıdır. karınca misali bir güzellik eklemek bir yanlış çıkartmak gibi birşey. bugün örneğin Kurban Bayramlarında bayramın 2. günü insanlar kurban derilerine çaput bağlayıp derilerden birşeyler dilese DAHA SERT VE RADİKAL KARŞI DURUŞ gerektiren bir yanlış uygulama olarak bizim de gündemimize o zaman öyle girer. Ama şu anki konumda bayram açısından ben şahsen gündemimize girebilecek bir zararlı unsur göremiyorum. Faydası yani Maruf tarafı baskın bence.
Ama hatırlayalım ki bu Kültürel Bayramlar en az 5000 yılın (belki iyice incelense Sümerlerin, Ionların Maruf ve Münkerlerine kadar giden) hamurudur. Bir 5000 yıl sonrasına bizim katacağımız ve herkesin katacağı "Güzel" ve "Çirkin" eklentilerle kendi yolunda sürüp gidecektir.
Saygılarımla.
Not :Aslında bu konuyu şu açıdan çok önemsiyorum Bizler, "Din Nedir? Ne değildir?" "İbrahim Milleti" nedir? Gibi sorulara bu yukarıdaki konulara derinlemesine girebilirsek daha kolay yanıtlar bulabiliriz.
Örneğin : Adem'den bügüne Alemlerin Rabbi'nin hiç müdahele etmediği, (Rasul ve Kitaplarla sınır koymadığı) yüzbinlerce İnsanlık davranışı ve değeri mevcut.
"İbrahim Milleti" kavramı acaba sadece "Dini" temelli bir söylev mi? Bu "Millet" Allah'ın sınırlarını korumada önemli yükselişler yaşamakla birlikte acaba "Dinsel olmayan" bazı davranışlarında da mı bir yükselişteydi? Değerler üretiyordu.
İnsanlık Tarihinde "Dinsel olmayan" değer ve davranışların konumu, önceliği, örnekliği nedir? Niçin Kuran'da : "Atalarınıza Hiç Uymayın" denmiyor da "Atalarınıza Körü Körüne Uymayın" deniyor?
DİN NEDİR? NE DEĞİLDİR? http://www.hanifdostlar.com/forum_posts.asp?TID=2752&PN= 1
Saygılar.
|