Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Kur’an, Allah tarafından Hz.Peygambere 23 senede parça parça indirildi. İnen her ayet zaman geçirilmeden vahiy katipleri tarafından kayda geçiriliyordu. Bu iş için deri parçaları, yassı tabletler, ağaç kabukları, hurma dalları ve kürek kemikleri gibi o dönemin yazıya elverişli malzemeler kullanılıyordu. Kur’an’ın vahiy katiplerince yazılımı gerçeği, bize ulaşmış birçok sahih rivayet tarafından da tasdik ediliyordu. Bu durum, Kur’an’ı kendisinden önceki ilahi kitaplardan ayıran bir özellikti.
Hz. Peygamber vahyin yazılmasında o kadar titiz davranıyordu ki, vahyin arasına, isterse kendisininki olsun, bir tek kul sözü girmemesi için “ Benden, Kur’an’dan başka bir şey yazmayın. Kim benden Kur’an dışında bir şey yazmışsa imha etsin” emrini veriyordu. Bu emir sadece vahiy katipleri tarafından tutulması yeterli olduğu halde, İsrailoğullarının kitaplarını nasıl tahrif ettiğini iyi bilen Hz.Resul, Kur’an’a her hangi bir söz gelmemesi için sözkonusu yazma yasağını vahiy katipleriyle sınırlı tutmayıp genele teşmi ediyordu. (Tirmizi)
Oysa önceki kitaplar böyle bir yöntemle yazılmamıştılar. Kur’an’dan önce nazil olup eni iyi korunmuş olma vasfını taşıyan Tevrat, inişinden yüzyıllar sonra yazıya geçirilmiş, üstelik bu tek nüsha da biri Babil diğeri Asur işgali sırasında iki kez yok olmuş, ilk kayboluşundan yüzyıllar sonra Ezra adında biri onu sözlü geleneğe dayanarak yeniden derlemişti. Tevrat bugünkü son şeklini Hz.Musa’dan ikibin küsür yıl sonra almıştı.
Kur’an sadece yazılmakla kalmıyor, bunun yanında Resulullah tarafından Hz. Cebrail’e her yıl okunuyordu. Bu mukabele işi, en son yıl iki kez yapılmıştı. Bu durumda gösteriyorki Kur’an ayetlerinin ve sürelerinin yeri dahi tesatüfen değil belli bir esasa göre diziliyordu. Bizce bu esas, Kur’an’ın kendisinden indirildiği “Levh-i Mahfuz’du ve Kur’an ona göre monte ediliyor, bu montaj sırasında ayetlerin ya da sürelerin iniş zamanı değil, ana kompüterde ki yeri dikkate alınıyordu.
Bu arada, kimi kurra sahebiler kendileri için de birer nüsha yazarak muhafaza etmeyi ihmal etmiyorlardı. Abdullah b.Mesud ve Übey b. Ka’b’ın nüshaları bunun iki örneği.
Hz.Ebubekirin hilfeti döneminde yalancı peygamber Müseylime ye karşı verilen Yemame savaşında çok sayıda Kur’an hafızının şehid düşmesi Hz.Ömeri telaşlandırmıştı. Ömeri’in ısrarı sonucu Halife Hz.Ebubekir Kur’an’ı cem etme görevini vahiy katibi Zeyd b.Sabit’e veriyordu. Zeyd b.Sabit’in vahiy katipliği yanında önemli bir özelliği daha vardı. O da, diğer sahabilerden farklı olarak Kur’an’ı Hz. Peygamber’in ağzından “son mukabeleye göre” almış olmasıydı.
Ne gariptir ki, tüm rivayetler vahyin Hz.Peygamber zamanında yazdırıldığı konusunda ittifak etmesine rağmen, Kur’an’ın cem edilmesi esnasında bu ana malzemenin ne olduğu konusunda hiçbir bilgi vermemektedir. Bunun yerine birçok asıllı-asılsız rivayet zikreden hadis kaynakları, naklettikleri içerisinde Kur’an’ın korunmuşluğuna gölge düşürecek rivayetler yer vermekten de kaçınmamışlardır. İşte onlardan biri:
“ Hz. Aişe şöyle dedi: Kur’an’da indirilen ayete göre on kez bilinen emme haram kılardı. Sonra bu, bilinen beş kez emmeyle neshedildi.Resulullah vefat ettiğinde Kur’an’da beş bilinen emme ayeti okunuyordu. (Müslim.Rada 6/24, Ebu davud,Nikah,10;Tirmizi,Muvatta.)
En sahihleri de içinde, bu rivayeti nakleden hadis mecmuaları, galiba bir şeyi gözden kaçırmışlardı. Hadis diye nakledilen bu söze itimat etmenin hem Kur’an’a, hem Hz.Aişe’ye iftira olacağı gerçeğini…. Eğer bu söz doğruysa Resulullah’ın vefatında Kur’an’da olan ayetlerden bazıları şu anda elimizde olan mushafta yer almamaktaydı. Bu rivayeti nesh ile açıklayamazdık. Çünkü müfrit neshçiler dahi, Resulullah’ın vefatından sonra nesh olamayacağını kabul etmişlerdi.
Ümmet-i Muhammet, kendi kitapları olan Kur’an’ın metnini Ümmet-i Musa’nın kendi kitapları Tevrat’ı tahrif ettikleri gibi tahrif edemezlerdi. Çünkü, Kur’an’da açıklandığı gibi Tevrat’ın korunması İsrailoğullarının alimlerine bırakılmışken Kur’an’ın korunmasını Allah bizatihi üstlenmişti.
Selam ve dua ile
__________________ Yanlız sana ibadet eder ve yanlız senden yardım bekleriz.
|