Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
«Ey mutmainne (sakin, Hakka uyar) nefis, Rabbine dön. O, senden razı; sen de ondan hoşnut olarak..,» (89/27, 28, 29)
Bu cihad sonunda, nefse itimat caiz olur, Çünkü, şerli yönü ıslâh olmuştur. Nefsi halkın eline bırakma.,. Ta ki, mânevi pederi îbrahim'e (a.s.) nisbeti yerinde olsun...
O ki, nefsi bir yana atmıştı. Ve herkesten ayrı tutmuştu. Şahsî hevesini söndürmüştü. Boşlukta uçuyordu. Bütün varlığı ile sakindi, Her şey onu ateşten korumaya geliyordu. Ama, onun bunlara aldırış ettiği yoktu. Allah'tan başka kimseden talebi yoktu.
— "Onun halini bilmesi, bana yeter" diyordu. Çünkü tam teslim olmuştu. Hakkıyle tevekkül etmiş, Rabbın zatına sığınmıştı. İşte bu sığınmadır ki.
— «Biz ateşe: İbrahim’e yakıcı olma, serin ve selâmet üzre ol dedîk." (21/69) meâlinde gelen ilâhî fermanın inzaline sebep oldu.
Sabırlı kullara, Allah'ın bu dünyada hesapsız yardımı olur. Âhirette ise sayısız nimetleri... Şu Âyet-i Kerime sözümüze şahittir:
— "Sabırlı kulların mükâfatı bol ve hesapsız verilir." (39/10) Sabırlı kulların bu âlemde çektiği cefa, onun gözünden kaçmaz. Siz, bir an olsun onun uğruna sabır yolunu tutun; yıllarca ecrini alırsınız. Zaten ömür boyunca "Kahraman" lakabıyla gezen, onu, bir anlık cesaret sonunda almıştır.
«Allah sabırlı kişilerle olur.» (2/153). Bu oluş, maddî bir terim değildir, manevîdir. Sabırlıyı Allah zafere ulaştırır, yardımını bol eder. Siz sabra devam ettikçe her an yardımcınız O olur. Yeter kî, O'na bağlanmayı ve O'nun varlığına sığınmayı bilesiniz. O'nunla sabredin, O'nunla ayık olun; gaflet uykusundan uyanın. Uyanmayı, ölüm anına bırakmayın; önceden uyanın. Biliniz ki, o anda uyanmanız sizi felâketin kucağından çeviremez. O'nun huzuruna varmadan uyanın. O'nun şedid emirlerini duymadan gözlerinizi açın. Sonra pişman olursunuz; ama ne çare ki, faydasız olur.
*
Kalblerinizi ıslâh etmeye çalışın. Çünkü onun salâh bulması bütün varlığın salâha ermesi sayılır. Bu mevzuda, Peygamber (S. A.) efendimizin şu Hadîs-i Şerifini anlatmak yerinde olur:
— «Ayık olun, insanda bir et parçası vardır. O iyi olunca, bütün duygular güzelleşir. O fesada uğrarsa bütün duygular iyiliğini kaybeder... İşte o et parçası Kalbdir.»
Kalbin salâhı, takva, tevekkül ve bütün işlerde ihlâs sahibi olmakla mümkündür. Fesadı ise bunların yokluğu ile olur.
Kalb, şu bünye kafesinde bir kuş gibidir. Ve bir şişe içinde saklı inciye benzer; hazinede gizli, muteber bir meta gibidir. Bakılacak şey, kafes değil, içindeki kuştur. İçindeki inciye bakılmalıdır, şişeye değil. Hazinedeki muteber nesne dururken, duvarına, kerpicine bakmak neye yarar,
Allahım, duygularımızı tâatında kullan. Kalblerimizi marifet nurunla doldur. Hayatımız boyunca yolunda kalmak için bizlere başarı ihsan eyle... Bizleri geçmişteki iyilere kat. Onlara verdiğini bize de nasip et. Onlara Zâtını vermiştin; bize de ver. Âmin
selam ve dua ile
__________________ Allah'ın sözünü değiştirmek isterler. De ki: "Siz asla bizim peşimize düşmeyeceksiniz! Allah daha önce sizin için böyle buyurmuştur.
|