Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Herkese Selam!

Öncelikle Radyoman kardeşimi gönülden kutluyorum  Böyle bir forma vesile olduğu için. Evrende tesadüfe yer yok....herşey Allah'ın taktiriyle yerli yerincedir. Vuku bulacak olan "Şey" ler zamanından ne 1 saniye önce ne de 1 saniye sonrasına bırakılmaz.

Radyoman kardeşim olmasaydı dahi, Allah bir başkasını nasib ederdi de yine bu forum açılırdı. Vuku bulacak olayları Allah çeşitli vesile ve zamana bağlamıştır ve içeriğini en başta O bilir, vuku tamam olduğunda AKIL sahiplerinden nasipliler de ibretlenir.

Alperen, hanif, sinan_B kardeşlerimi candan kutluyorum. Ölsem dahi gözüm açık gitmeyecek. Sorgulayan ama aklını başkalarına ipotek etmeyenlerin de varlığına şahit olmam beni sevindirdi. Formu en baştan beri takip ediyorum. Çeşitli sebeplerden dolayı üyelik bu güneymiş.

Site'me(hanifislam.superturks) bile şu sıralar vakit ayırıp yeni makaleler ekleyemez iken buraya katkı için nasıl vakit ayırırım bilmem. İnşaAllah bu da geçici bir problem. Yazılması gereken oldukça fazla şeyler var. Ustelik bu konular, değinildi sanılıp aslında hala muallakta kalan konular. İnşaAllah bu konuları "Din'i SADECE Allah'a has kılanlar"(BIZ) hepbirlikte işleriz.

Demiştim ya yazılması gerekenler fazlaca diye...ama şimdilik önceki yazdığım yazıdan paste ederek başlıyorum.

===================================================

BÜTÜN ELÇİLER HANİFTİR

Evet.....Bütün Elçiler(Peygamberler) kesinlikle Haniftir. Hem de kendilerine Elçilik görevi gelmeden önce de........... Neden?

Düşünün bir; kendisine Elçilik görevi gelmeden önce puta tapan (Pagan) bir elçinin, risalet sonrası, hitap edeceği halkına karşı inandırıcılığı  ne derece olur? BIR tek kişinin dahi hidayetine vesile olabilir miydi?

Şöyle bir teşbih yapalım. Adamın biri bankayı hortumlamış.... Hortumladığı delillerle ıspatlanmış ve cezasını çektikten sonra, kalkıp "Yetimleri/kimsesizleri koruma derneği" kurmuş olsun. Ve.... makbuz karşılığında kimsesizler yararına PARA topladığını söylemiş olsun........

Soruyorum....Böyle bir adamın derneğine KIM yardım eder? Kimler para bağışlar?

... Risalet öncesi, Hanif Olmayan (müşrik) bir elçiye, Risalet sonrası kim inanır, inandırıcılığı kalır mı? Demezler mi ki: "Ey kendinin elçi olduğunu iddia eden, daha dün bizimle birlikte puta tapmıyor muydun?"

Hele ki "Hz. Muhammed (SAV).... Hanif değildir" diyenler, bu vebalin altından asla kalkamayacaklardır. Alllah elçisine ayetler nazil olduğunda, tereddüt ile tekrarlayıp hafızasında tutma gayreti gösterdiğinde......Allah acele/tereddüt etmemesi gerektiğini, onu(ayetleri) "KALBINE KOYMAK BIZE DÜŞER/AİTTİR" dediği.....ve 23 yılda sindire sindire, kazıla kazıla Allah Elçisinin gönlüne yazılan tüm ayetler içerisinde haniflikle ilgili ayetler unutturulmuşmuş.

Düşünün ayetleri nakleden bir Elçi nasıl olur da herhangi bir ayettten gafil kalır. Sizlerin de bildiği gibi Kur'an yazılı belge/sayfa olarak gökten inmemiştir. Allah'ın Hz. Muhammed efendimizin sinesine yazdığı ayetleri, Efendimiz Vahy katiplerine yazdırmıştır....Elbette bu yazdırdıkları arasında haniflikle ilgili ayetler de vardı. Hem gönlünde yazılı, Hem de yazdırıyor....Ama nasıl oluyorsa birileri; "Hz Muhammed'e haniflikle ilgili ayetler(in içeriği) unutturuldu" diyebiliyor.

Bu mantıkla yola çıkalım. Ve şu soruları soralım kendimize:

1- Allah insanların Hanif Müslim (Sıfır şirk) olmasını istiyor mu istemiyormu? İstiyor ise niye unuttursun?

2- Şeytan (Lain) unutturmuş olabilir mi? Bu da kesinlikle mümkün değil....Peygamberlerin bu konuda korundukarı ile ilgili açık ayetler var........

==================================

Haniflik Nedir?: Hanifliğin bünyesinde kuşkusuz birçok özellik-güzellik vardır fakat özü itibariyle bakıldığında TEMEL olarak veya ÇEKIRDEK olarak HANFLIK nedir diye sorulacak olursa Kur'an-ı Hakim'in buna cevabı sonderce NET-AÇIK ve KISA (Öz) dır. Nedir bu tanım:

وَمَا كَانَ مِنَ الْمُشْر 16;كِينَ

                                     ....(o ASLA) müşriklerden olmadı.

İşte bu kadar net ve berrak. Özetle hanif demek, kesinlikle ve kesinlikle Şirkin açığına da kapalısına da sırtını TAMAMEN dönmek demektir. Bu işin temeledir ve özüdür. Maalesef bu özün içerisine başka katkı maddeleri katılarak "Haniflik" süsü verilliyor. Yazıktır. Sevgili dostlar. Tekrar ediyorum Hanifliğin özü yukarıdaki ayettteki bölümden başkası değil.

Ve ASLA Haniflik İslam'dan GAYRI değildir! Bilakis ÖZ ve Çekirdektir.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam Akik hosgeldin :) Bakalim neler duyacagiz.

SURA 52. Ve kezalike evhayna ileyke ruham min emrina ma künte tedrı mel kitabü ve lel ımanü ve lakin cealnahü nuran nehdı bihı men neşaü min ıbadina ve inneke le tehdı ila sıratım müstekıym

[042.052] [DV] İşte böylece sana da emrimizle Kur'an'ı vahyettik. Sen, kitap nedir, iman nedir bilmezdin. Fakat biz onu kullarımızdan dilediğimizi kendisiyle doğru yola eriştirdiğimiz bir nur kıldık. Şüphesiz ki sen doğru bir yolu göstermektesin.

ayvaz

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

W/Selam Hoşbulduk!

     Birgün vatandaşın biri soluklanmak üzere Adana'nın ünlü "Atatürk Parkı"nda mola verir. Gelir bir banka oturur. Hafta arası olduğunda pek kimse yoktur. Az zaman sonra;Bekçi uğrar "selamun aleykum bilader" der ve yanına oturur. Havadan sudan konuşurlar iken, adam parkın bekçisine sorar: "Amca kaç yıldır burda bekçilik yapıyorsun"

Bekçi: "Walla yeğenim 20 yıldan fazla oldu"

Adam: "Hani parkın girişinde Atatürk'ün bir heykeli var at üstünde olan.."

Bekçi: "Evet..."

Adam: "20 yıldır burdasın madem söyle bakalım Atürk'ün üzerinde olduğu şaha kalkmış atın kaç ayağı havada?"

Bekçi: "2 ayağı...pardon, pardon tek yayağı....yaw yoksam 3 ayağı mı havadaydı.......:) )

Sonra kendisi de emin olamayınca adam ve bekçi parkın girişine doğru gidip bakmaya karar veririler. Tam heykeller önüne gelip baktıklarında.....? Durum çok vahimdi

Çünkü Atatürk at üstünde değil, ayakta durur vaziyette idi. Bana hiç de yabancı olmayan bu adam park bekçisine dönerek şunu söyler:

"Amca sen bakmak ve görmek arasındaki farkı bilir misin?"

Maalesef ayetlere de sadece BAKILIYOR...ya da daha vahimi. Başkalarının bakış açısıyla bakılıyor, ama kendi baktığını sanıyor. Tekrar ediyorum......"Tüm elçiler HANİFTİR" senin bakış açınla ayete bakar isek ne kadar ürkütücü olduğunun bilmem farkında mısın.

....Sen, kitap nedir, iman nedir bilmezdin.....

(haşa)...sen kitapsız ve imansızdın......

Bunu mu söylemeye çalışıyor veya ayeti böyle mi anlıyor sunuz? İman veya kitaba dair bir bilginin birine ulaşmamış olması o kişiyi imansız mı yapar? Risalet öncesi onu mağaraya çeken neydi? hangi bilgiydi? İbrahim'im (AS) yıldız-ay-güneş mevzusu hakkında oldukça fazla yazı yazıldı....Aklı ile Allah'a nasıl bulduğuna dair..... Peki Efendimiz hazretlerinin mağara/tefekkür meselesinin iç yüzüne neden değinilmedi....Hemen her konuda makale yazıldı.....Bu konu adam gibi anlatıldı veya üzerinde duruldu mu? Ben  söyleyeyim

İbrahim (AS)'ın yıldız-ay-güneş meselesinin anlamı/sonucu ne ise

Hz. MUhammed(AS) için sevr-mağarası aynı anlam ve sonuçtur.

Amazonlarda "yanomami" kabilesi vardır...belki duymuşsunuzdur. BU kabile üyelerinden birine araştırmacı sorar: "İnanç sisteminiz nedir? neye inanırsınız" Kabile üyesinin cevabı aynen şöyledir: (Dikkat, bu kabilye de iman ve kitap bilgisi ulaşmamıştı)

"Biz yeri ve göğü TEK bir gücün yarattığına inanırız. Biz öldükten sonra yaşamın bitmeyip yeniden dirileceğimize inanırız"

Buyrun işte size çekirdek iman...Ya da imanın özü: Ama siz size takılan başkasına ait gözlükle bakın o kabile üyelerine de varın küffar deyin.

Hülasa: Onca konuşulmasına rağmen "...wema kane minel müşrikin" anlaşılamamış.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

...Vegelelim yine üzerinde en çok tartışılan şu ayete: hatırlarsınız deiyor ki: Madem Hz. Muhammed Hanif o halde neden Allah ona :

ثُمَّ أَوْحَيْ 06;َا إِلَيْكَ أَنِ اتَّبِعْ مِلَّةَ إِبْرَاه 16;يمَ حَنِيفًا وَمَا كَانَ مِنَ الْمُشْر 16;كِين َ

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam Akik

Hoşgeldin. senin yazdıklarına ek olarak ben de bir soru sormak istiyorum. Soru soru onlarca soru oldu. En son Ayvaz'a sorularım oldu. Düşünüyor heralde. Bulursa yanıtını verecek bakalım.

Sorum şu; Hansçı arkadaşlar Peygamber Güncesi(?) ve Siyeri muteber sayıyorlar. Siyeri karıştırsınlar bakalım. İtibar ettikleri şahıslar kimler ise onlara baksınlar bakalım. Hz. MUHAMMED'İN PEYGAMBERLİK ÖNCESİ DÖNEMDE PUTLARA TAPTIĞINA İLİŞKİN  SİYER KAYITLARINDA HERHANGİ BİR BİLGİ VAR MI?

Evet Ayvaz sana bir soru daha. Araştır bakalım. Hz. Ebubekir gibi şahıslarla beraber Hz. Muhammedin'de Hz. İbrahim'in haniflik tavrı üzerine hayat sürdüğünü belirten siyer kaynakları var mı yok mu? Hz. Muhammede peygamberlik gelmeden önce Ehli Kitaptan Allah'ı bir ve Tek kabul edenler yani Hanifler var mıydı yok muydu? Örneğin Varaka bin nevfel hakkında ne dersin Ayvaz?  O nasıl Allah'ı bir ve tek olarak kabul edebilmiş Hz. Muhammedden önce? Cebraili nereden biliyor? Elçiliği nereden biliyor? Hz. Muhammedin peygamberliğinden önce o bölgedeki HERKES PUTLARA MI TAPIYORDU?   Siyer kaynaklarını tara bakalım risalet öncesi bölgedeki herkes putperest mi yoksa İbrahimi geleneği sürdüren bir grup var mı?

Akik'in sorusu güzel; Hz. Muhammed MAĞARADA NE YAPIYORDU?

Saygılar

Yaşlı rahip Bahira'yı da incelemekte yarar var.

http://hanifliknedir.sitemynet.com

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

ŞURA SURESİ 52. İşte böylece sana da emrimizden bir ruh vahyettik. Sen, kitap nedir, iman nedir bilmezdin. Fakat biz onu, kullarımızdan dilediğimizi kendisiyle kılavuzladığımız bir nur yaptık. Hiç kuşkusuz, sen, dosdoğru bir yola kılavuzluk etmektesin.

Ve kezalike evhayna ileyke ruham min emrina ma künte tedrı mel kitabü ve lel ımanü ve lakin cealnahü nuran nehdı bihı men neşaü min ıbadina ve inneke le tehdı ila sıratım müstekıym

Bu ayette bahsedilen iman neleri kapsıyor? Neden önce kitaptan bahsedilmiş? Kitapta bahsedilen iman konuları sadece Allah'ın varlığına ve birliğine iman mı? Başka hangi iman edilecek konular var? İman edilecek konular tabiki haliyle kitap ile beraber Hz. Muhammed'e bildirilmiş. Ben bu ayette Resulullah'ın (zorunlu olarak) İman konsepti içindeki konuları bütünüyle bilmediğini anlıyorum. Hz. Muhammede nasıl olağanüstü bir görev bir nur bir klavuzluk görevi verildiğinin vurgulanması için ilk ve son karşılaştırması adına böyle bir tarz kullanılmış olabilir.

Ayrıca Kitap ve iman arasında 've' bağlacı kullanılmış. 'Ve' eki Kur'anda bazen 'eşittir' (=) anlamında kullanılmıştır. Örneğin Kitap ve hikmet. Kitap=Hikmet anlamında kullanılmıştır. Ayetleri inceleyiniz. Bunun gibi burada da Kitap=iman (kitaptaki iman konsepti) şeklinde kullanıldığı kanaatindeyim.

Bu ayette "SEN ALLAH'IN VARLIĞINI VE BİRLİĞİNİ BİLMEZDİN" denilmiyor. Diyecek olsa Allah böyle derdi. Genel anlamda bir bütün olarak iman (kitaptaki iman)  konusunun içeriğini bilemezdin deniliyor. Yoksa neden önce kitap anılmış olsun.

Saygılar

Ayrıca, bir önceki konuya ek; Allah'ın vahyi çölde alık alık gezen, Tanrı evren yaratılış konuları hakkında aklını çalıştıramayıp dünyası hurma ve deve olan, basit bayağı sıradan bir insana pat diye gelmiş olamaz. Elçilik görevini alacak insanın elçilik öncesinde de çeşitli özelliklere ve ayrıcalıklara sahip olması gerekiyor. Hatta elçilik geldiğinde bu elçiliğine laf söylenmemesi için risalet öncesinde de buna uygun hayat sürmüş olması lazım gelir. Muhammedül Emin sözü boşuna değil örneğin.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

slm slm

hans-ül emin var alperen

o sifatta gitti. :)))))

slm slm

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

slm slm

Peki emin sıfatı var yani emanet. Bunun yanında sıdk, ismet ve fetanet gibi sıfatlar da varmı acaba? Tebliğ sıfatı zaten var hem de Hz. muhammed'den bile daha süper(haşa).  Adam (haşa)peygambermiş haberimiz yok. Ne gafil kullarız bizde

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Sıdk (doğru olmak), Emanet (güvenilir olmak) ,İsmet (günah işlememek), Fetanet (zeki olmak), Tebliğ (indirilen vahyi açıklamak)

dabbet ayakları falan, direkt Hızırdan alma numaraları falan sonuçta İşlem tamam:)

Haniflik dininin(!) Hz. İbrahim'den sonraki peygamberi huzurlarınızda...

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Bak ayvaz birader sizin sitelerden sayılan bir sitedensana bir paste göstereyim. BU site yıllardır var...üstelik sizin haniflik anlayışı ile ne ölçüde örtüştüğü de tartışmalı olmasına rağmen..... Bunlar ne hikmet ise aranızda hiç tartışma sebebi olmamış. Önce pasteye bak:(HGürsoyun sitesinden)

" Nebi ve Resuller önce Lütfi İlahi ile İlahi Kitabıokurlar ( Hıra Mağrası dönemi ) İlahi Kitaba dayanarak Rabbani Kitabı halka tebliğ ederler. Resul ve Nebiler Vahy ,İnzal yoluyla okurlar Mukarrebun Müminin (Hanif) önce yazılı kitabı okuyup bununla İlahi Kitabı OKU ma seviyesine yükselmesine de MİRAÇ denir.

Sizlere ait site kategorisi içinde olan bu paragrafı yorumlamanı istiyorum. Ne demek "..Nebi ve Resuller önce Lütfi İlahi ile İlahi Kitabıokurlar ( Hıra Mağrası dönemi ).....?

Bunu yorumladıktan sonra çok enteresan sorularım olacak?

(Kolay gelsin)