HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Alıntılar, Makaleler
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Alıntılar, Makaleler
Konu Konu: İMAN EDEN İNSAN ÖFKEDEN SAKINIR Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
Hamide
Katilimci Uye
Katilimci Uye
Simge

Katılma Tarihi: 07 mart 2006
Gönderilenler: 74
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Hamide

İMAN EDEN İNSAN ÖFKEDEN SAKINIR

Yapılan istatistikler ve araştırmalar özellikle son on yıl içerisinde şiddet olaylarının arttığını göstermektedir. Medyanın gündeminden eksik olmayan tartışmalar ve kavgalar, gazetelerin üçüncü sayfalarında görmeye alışkın olduğumuz cinnet ve cinayet haberleri, başta Amerika olmak üzere Batılı ülkelerde henüz okul çağındaki çocukların gerçekleştirdikleri saldırılar sosyal yaşamda öfkenin ve şiddetin ne kadar yaygın olduğunu gösteren örneklerdendir.

Dünya genelinde de şiddetin bu derece yaygın olması pek çok kişi ve kurumu şiddet olayları ile mücadeleye yöneltmiştir. Bunun için çeşitli konferanslar ve seminerler organize edilmekte, eğitim programları düzenlenmektedir. Elbette eğitimin ve bireylerin bilinçlendirilmesinin şiddet ile yapılacak mücadelede çok önemli bir rolü vardır. Ancak asıl önemli olan bu eğitimin içeriğinin ve temelinin ne olduğudur. Yazının devamında da ele alacağımız gibi şiddet ve öfke ile yapılacak mücadelenin birinci adımı, insanları şiddete yönelten her türlü akım ve ideoloji ile fikri alanda yapılacak olan mücadeledir. Bununla birlikte insanlara gerçek sevgiyi, merhameti, şefkati ve güzel ahlakı öğreten Kuran ahlakının insanlara etkin bir şekilde anlatılması ve yayılması için çaba gösterilmesi gerekir. Böyle bir çalışma bir yandan toplumda huzursuzluğa ve güvensizliğe neden olan, insanlara tedirginlik veren her türlü unsurun tamamen ortadan kalkmasını sağlayacak, bir yandan da toplumsal hayatın her alanında hoşgörü ve anlayışın yaşandığı, insanlar arası ilişkilerde sevgi ve saygının asıl olduğu bir sistemi hakim kılacaktır.

Topluma Şiddet Aşılayan İdeolojiler

20. yüzyılda dünya büyük değişimlere sahne oldu. Bu değişimin temel noktası ise, tüm dünyayı etkisi altına almaya başlayan faşizm ve komünizm gibi materyalizm temelli ideolojilerdi. İnsanları din ahlakından uzaklaştıran ve Allah'a karşı olan sorumluluklarını unutturan bu ideolojiler için kavga, savaş ve çatışma son derece doğal kavramlardı.

Bu ideolojilerin toplumda hızla yayılmasında en önemli faktör ise, söz konusu ideolojilere fikri dayanak sağlayan iddiaların -yanılgıları ve yanlışlıkları vurgulanmadan- adeta tartışılmaz birer gerçekmiş gibi okullarda okutulmasıydı. İnsanların gelişmiş birer hayvan olduğunu ve ayakta kalmak isteyenlerin çetin bir mücadeleden geçmesi gerektiğini öne süren, sadece güçlü olanların ayakta kalabileceğini ve bu nedenle de herkesin olabildiğince acımasız ve güçlü olması gerektiğini iddia eden akımların ürünü ardı ardına yaşanan dünya savaşları oldu.

Bu konuda yapmış olduğu çalışmalarla dünya çapında ilgi toplayan değerli yazar Harun Yahya ise, Komünizm Pusuda adlı eserinde bu ideolojilerin 20. yüzyıldaki etkilerini şu şekilde özetlemektedir:
Bu ideolojilerin doğurduğu sonuç ise ortadadır: Sürekli çatışmanın olması gerektiğini savunmak, insanlığı tamamen ortadan kaldırmaya doğru atılan bir adım, sonu gelmez bir 'kan dökme kuyusudur'. Bu ideolojilere uyan herkes kaçınılmaz olarak sürekli birbiri ile çatışır, birbirine zulmeder, ilerleme adına birbirinin kanını döker. Allah'ın insanlara emrettiği sevgi, saygı, fedakarlık, paylaşma gibi insani duygular, barış ve huzur tamamen ortadan kalkar. Nitekim geçtiğimiz 20. yüzyıl bu ideolojiler yüzünden yaşanan acı ve belalar dönemi olmuştur. Oysa çelişkiler, vahşet ve katliam yapılmasını gerektirmez. Zıtlıklar her yerde mevcuttur. Gece ile gündüz, aydınlık ile karanlık, negatif ile pozitif, soğuk ile sıcak, iyi ile kötü hep vardır. Ancak bu zıtlıklar, güzelliklerin vurgulanması, barış ve bağışlama gibi güzel ahlak özelliklerinin ortaya çıkması için yaratılmıştır...

Harun Yahya'nın da belirttiği gibi günümüzde de insanlığa acı ve gözyaşı getiren en önemli unsur, şiddet temelli bu ideolojiler olmuştur. Bu ideolojilerin gerçek yüzünün ifşa edilmesi bu nedenle son derece önemli bir çalışmadır. Ancak bununla birlikte bu belanın tek ve gerçek çözümünün de insanlara sunulması gerekir. Bu çözüm Kuran ahlakının öğrenilmesi ve yaşanmasıdır. Zıtlıklardaki güzelliklerin ortaya çıkması ve bunların birer barış unsuru haline getirilmesi de ancak bu şekilde mümkündür. Bu nedenle Kuran'da anlatılan güzel ahlakın tarif edilmesi ve hayata geçirilmesi için çaba gösterilmesi gerekir.

Şiddetin Temeli Öfke ve İntikam Duygusudur

Toplumda şiddetin bu kadar yaygın olmasının en temel nedeni insanların öfkelerine hakim olamamalarıdır. Pek çok insan öfkeyi son derece olağan bir his olarak kabul eder ve hatta çoğu zaman öfkesine hakim olması gerektiğini bile düşünmez
. Oysa insan iradesini kullanarak kolaylıkla öfkesine hakim olabilir. Özellikle iman eden bir insan için bu konuda irade göstermek çok daha kolaydır. Her şeyden önce öfkeyi yenmek, Allah'ın iman edenlere bir emridir:

Onlar, bollukta da, darlıkta da infak edenler, öfkelerini yenenler ve insanlar (daki hakların)dan bağışlama ile (vaz)geçenlerdir... (Al-i İmran Suresi, 134)

Her şeyden önce öfkenin nefsin sesi olduğunun bilinmesi gerekir. İman edenler, nefsin kendilerine her zaman kötülüğü, vicdanlarının ise kötülükten sakınıp doğru yola uymayı ilham ettiğini bilirler. Bu nedenle yalnızca vicdanlarının sesini dinler ve nefislerine uymaktan şiddetle sakınırlar.

Nefiste kin, öfke, intikam, haset, kıskançlık, sevgisizlik, merhametsizlik, saygısızlık, sorumsuzluk, bencillik ve nankörlük hakimdir. Nefsine uyan bir insan yalnızca kendi çıkarlarını düşünen, kendisine yapılan güzellikleri ve iyilikleri fark edemeyen, sevgiyi ve merhameti bencilce yalnız kendisi için yaşamak isteyen ve o an ne hissediyorsa ona kapılıp giden insandır. Yaptığı işlerde bir sonraki aşamada ne olacağını veya yaptıkları nedeniyle kendisine ve çevresine nasıl bir zarar vereceğini düşünmeden hareket eder. Kıskançlık duyduğunda, duygusallığa kapıldığında veya öfkelenip kızdığında kendi üzerindeki kontrolünü kaybeder. Bir anlaşmazlıkla karşılaştığında mutlaka kendi istediği şekilde çözülsün ister, bir haksızlığa uğradığını düşündüğünde karşılığını hemen fazlası ile almaya yönelir, karşılaştığı olaylarda nefis için hak, adalet ve hoşgörü değil, kin ve intikam duygularının tatmini önemlidir.

Görüldüğü gibi nefsine uyan kişinin iradesini kullanması mümkün değildir. Güzel ahlak ise irade ve dikkat gerektirir. Sabır, fedakarlık, tevazu, vefakarlık gibi erdemli davranışlar hep irade kullanılmasının sonucudur. Vicdanına kayıtsız şartsız uyan kimse bu iradeyi göstermekte zorlanmaz. Kendisini öfkelendirebilecek bir olayla karşılaştığında, öfkesine hakim olup itidalli davranır, bir haksızlıkla karşılaştığında haksızlığa aynısı ile değil hak ve adalet ile cevap vermesi gerektiğini bilir. Bu bilinçle hareket eden insanların oluşturduğu bir toplumda ise huzur ve güvenin egemen olacağı açıktır.

Sabır ve Hoşgörü Öfkeyi Ortadan Kaldırır

Tüm bunların yanı sıra insan zaman zaman öfke duyabileceği ve kızgınlık hissedebileceği olaylarla karşılaşabilir. Ancak sabırlı ve hoşgörülü olmak bu tip olumsuz hisleri tamamen ortadan kaldırır.
Öncelikle mümin yaşadığı her olayın, gördüğü her şeyin, karşılaştığı her anın belli bir kader ile yaratılmış olduğuna iman eder ve bunun bilincinde hareket eder. Bu gerçek bir ayette şu şekilde bildirilmiştir:

Onların işlemiş oldukları her şey kitaplarda (yazılı)dır. Küçük, büyük her şey satır satır (yazılı)dır. (Kamer Suresi, 52-53)

Dolayısıyla bir insan ilk bakışta haksızlığa uğramış gibi de görünse, karşısındaki olay ya da kişi onu öfkelendirebilecek gibi de olsa bunların hepsi Allah'ın kendilerine takdir etmiş olduğu kader ile gerçekleşmektedir. Herkes kendi kaderine boyun eğmiştir. Bu durumda iman eden bir kişinin başına gelen herhangi bir olaya veya karşısındaki kişinin herhangi bir tavrına kızgınlık duyması, yaşadıklarından dolayı öfkeye kapılması, hele de öfkesine hakim olmayıp kontrolsüz tavırlarda bulunması mümkün değildir.

Bununla birlikte mümin hayatının her anında, kaderin bilincinde olarak, karşılaştığı her duruma güzel bir sabır göstermekle yükümlüdür. Çünkü Allah insanı her türlü durum ve koşulla deneyebilir. Sabırlı olmak ve sabırda sebat göstermek ise karşılaşılan her türlü zorluğu kolaylığa, her türlü kötülüğü güzelliğe çevirir. Mümin öfke duyulabilecek bir durum karşısında sabır gösterip, hoşgörü ve bağışlama ile kendi hakkında vazgeçtiğinde bunu Allah rızası için yapar. Allah'ın rızasını kazanmak için yapılan her hareket insana bir iç huzuru ve vicdan rahatlığı verir. Vicdanı rahat olan insan ise nasıl bir konumda olursa olsun, hangi şartlar altında bulunursa bulunsun iyilik ve güzellik içindedir.
Yazı boyunca da vurguladığımız gibi güçlü bir iman, öfke ve şiddetin olumsuz etkilerinden kurtulmanın tek ilacıdır. Kuran ahlakının insanlar arasında yaygınlaşması, insanların Kuran'ı bilip öğrenmeleri ve imanlarını güçlendirmek için çaba gösterip gayret etmeleri şiddetin engellenmesinin en önemli yoludur.

http://www.serapakincioglu.com/dergiler/sa_ofke.html



__________________
Müslüman olmak güzeldir AMMA Hanif Müslüman olmak bir başkadır başka ......
Yukarı dön Göster Hamide's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Hamide
 

Eğer Bu Konuya Cevap Yazmak İstiyorsanız İlk Önce giriş
Eğer Kayıtlı Bir Kullanıcı Değilseniz İlk Önce Kayıt Olmalısınız

  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats