HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Genel Tartışma
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Genel Tartışma
Konu Konu: Laiklik nedir ne değildir Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
Saffet Metin
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 07 ekim 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 672
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Saffet Metin

medeni0002 Yazdı:
             selamlar,
              kıymetli dostlarım,bazı yorumcu arkadaşların görüşlerine göre islami sistem geri bir sistemdir,özgürlükçü değildir,laik sistem ondan daha özgürlükçüdür gibi düşüncelere sahipler,tabiki ben bu görüşlere katılmadığım gibi bunun böyle olmadığını bir misallede ispatlayabilirim.aslında pek çok misalleri de vardır,fakat sizleri yormamak için sadece bir misal vereceğim.
              örneğin laik sistemlerde poligami yasaktır,pekala niçin yasaktır,gerekçeleri nelerdir?bana daha şimdiye kadar laikliği savunupta bunun haklı bir gerekçesini söyleyen biri çıkmadı,zaten çıkamazda çünkü haklı bir gerekçesi yokta ondan.
              poligamiyi eleştirenlerde genellikle bu işe hep uçkur penceresinden baktıkları için çarpık ve hakikatlerden uzak cevaplar veriyorlar,poligami yapanların uçkurlarını kıskanmaktan başka bir şey söyledikleri de yok zaten.
              Oysaki yüce Rabbim buna müsaade etmekle hem erkeğin hem de kadınların haklarını çok güzel dengelemiş ve adil bir ölçüye getirmiştir.şöyleki:
               Bilimsel verilere göre erkeğin şehvet şiddeti 1.8,kadınların şehvet şiddeti 1.0,yani erkeğinki kadınlarınkinden nerdeyse 2 katı daha fazla.Yaratan böyle yarattığını bildiği için erkeğin şehveti bir kaç kadınla dengeye kavuşturulmuştur.bu olayın cinsellik boyutundaki adalet.
                Gelelim kadın hakları yönünden adaletine.Yüce Rabbim erkeği ailenin geçiminden sorumlu tutmuş,kadınların ise pek çok işleri var.bunlardan birisi yapılmazsa ailede aksaklıklar ve huzursuzluklar başgöstermeye başlar.örneğin bulaşık yıkamak,çamaşırları yıkamak,ütü yapmak vs.vs.ağır iş yükünün insanları bunalıma soktuğu bir hakikattir.bütün bu işleri bir kadının tek başına yapması mı daha kolaydır,bir kaç kadının birbirleriyle yardımlaşarak yapması mı daha kolaydır.elbette bir kaçının bir araya gelerek yapması daha kolay olacaktır.aralarında iş bölümü yaparlarsa kadınlardan(kumalardan)birisi çocukları parklarda gezdirip eğlendirirken bir diğeri bulaşıkları yıkayabilir,bir diğeri çamaşırları yıkayabilir,bir diğeri evin yemeğini hazırlayabilir.Görülüyorki bakın nasıl kolaylık verilmiş.
                 Bakara185:<<Allah sizin için kolaylık diler,zorluk dilemez.>>
                 güya laikçilere göre nisa3'e göre amel etmek gericilik olurmuş,nisa'e göre amel etmek gericilik olmaz bu ilericiliğin,kadın haklarının ta kendisidir.bütün bu işleri bir tek kadına yükleyip ona kendine zaman ayıramayacak kadar bile zaman tanımayıp ev işleriyle ezim ezim ezmek laiklik veya ilericilik mi oluyor gericilik mi?bence bu gericiliğin ta kendisidir.Bazılarının övüp göklere çıkardığı o sistem,Kur'anın ilkelerinin seviyesine gelene kadar daha çok ekmek yemesi lazım.Ama tabiki olaya sadece erkeğin uçkuru penceresinden bakanlar asırlar önce kadınlara verilmiş bu hakları anlayamazlar.
                 selamlar,sevgiler.


              selamlar,
         &nbs p;    kıymetli dostlarım,bazı yorumcu arkadaşların görüşlerine göre islami sistem geri bir sistemdir,özgürlükçü değildir,laik sistem ondan daha özgürlükçüdür gibi düşüncelere sahipler,tabiki ben bu görüşlere katılmadığım gibi bunun böyle olmadığını bir misallede ispatlayabilirim.aslında pek çok misalleri de vardır,fakat sizleri yormamak için sadece bir misal vereceğim. 

 

             İslam geri sistemdir demedik. Onu savunuyor olsam bu sitede ne işim var. Müslümanlar tarım toplumu ve feodal toplumlardır , bu toplumların gelenekleri, zihniyeti  ve birde  hadis adı altında  hurafe  islamı bir koza gibi sarmakta,  bunlar İslam sanılmakta  ve  aslında o ilkel sosyolojinin günahları İslama fatura edilmektedir.   

 


              örneğin laik sistemlerde poligami yasaktır,pekala niçin yasaktır,gerekçeleri nelerdir?bana daha şimdiye kadar laikliği savunupta bunun haklı bir gerekçesini söyleyen biri çıkmadı,zaten çıkamazda çünkü haklı bir gerekçesi yokta ondan.   

 

 

Haklı bir gerekçesi var.  1770 öncesi toplumlarda  halk eğitim görmezdi. İlkokul, ortaokul, lise yoktu.  Şehirde yaşama yaşama yaygın değildi.  İnsanlar sınırlı bir çevrede yaşardı.  Bana kayınpederim anlattı idi. 1945 yılında Türkiyede Hacca gitmiş insan sayısı, İstanbulu görmüş insan sayısından fazla idi.  Köyünden çıkmamış, belki bağlı olduğu kazayı görmüş, ama bağlı olduğu vilayeti görmemiş yüzbinler vardı. 

 

Endüstri devriminden sonra devletin görevleri fazlalaştı. Okul, hastane, yol  yapma gereği doğdu. Hatta zenginler yapmıyorsa yapamıyorsa fabrika yapma görevi doğdu. 

 

Önceden yapardın çocuğu, salardın sokağa. Verirdin bir sanata. Veya senden kalacak bahçe, tarla ona yeterdi.  Şimdi öylemi. Bu çocuğun geleceği ne olacak diyorsun. Nereyi okusun diyorsun. Köyde parasız da idare ederdin. Şehirde adım atsan para ödüyorsun.  Dersane, Üniversite, yurt, Özel üniversite, Lisan kursu, master vb.  Bunlar hep para. Bunlar nereden çıkacak.  Sen kazandıklarını  ailene harcayacaksın. Çocuklarını iyi yetiştireceksin. Tek kadınla da mutlu olacaksın.  Normal şartlarda  erkeğe yetiyor.  

 

Ha sen çok zenginsindir. Cinsel hayatını tek kadınla sınırlamak istemezsin. Çocuklarının hepsinin her türlü masrafını en iyi şekilde karşılar ve onları topluma kazandırabilirsen, o zaman kim tutar seni. Devlet resmi olarak nikahlı karını tanır. Tanısın. Paran bolsa , çözüm var.  Zengin kervanını dağdan aşırır, fakir düz ovada yolunu şaşırır. 

 

Devlet  görevleri fazlalaşınca,  hizmet verdiği alanların yükünü hizmet alanlarla paylaşmak istedi ve böyle bir sınırlamayı zorunlu gördü.  Devlet önceden kimsenin nikahını, çocuklarını kayıt altına almazdı. Sultan II. Mahmutttan beri  alıyor.    

 

Avrupa kültüründe zaten insanlar Roma döneminden beri hep tek kadınlı evlilik yapardı. Boşanma yasaktı. Ya ölüm, ya akıl hastalığı olabilirdi  boşanma gerekçesi. 

 

Ben bu yukarıda anlattıklarımı Sultan Abdülhamitin Hatıraları isimli bir kitapta okumuştum.  Padişah bunların yanında bir Osmanlıda görev yapan Almanlara bakıyor, bir Osmanlı memurlarına. Ötekiler çakı gibi diyor. Bizimkiler  çok kadınla evlilikten , akşamki yatmasının mahmurluğu ile esniyor, uyuşukluğu atamamış. Bir buna bak bir de ötekine diye de eleştiri getiriyordu.  Bu çok kadınla evlilikten dolayı doğan işte verimsizliğe karşı bir şeyler yapılmalı diye ekliyordu. 

 


              poligamiyi eleştirenlerde genellikle bu işe hep uçkur penceresinden baktıkları için çarpık ve hakikatlerden uzak cevaplar veriyorlar,poligami yapanların uçkurlarını kıskanmaktan başka bir şey söyledikleri de yok zaten.
         &nbs p;    Oysaki yüce Rabbim buna müsaade etmekle hem erkeğin hem de kadınların haklarını çok güzel dengelemiş ve adil bir ölçüye getirmiştir.şöyleki:
         &nbs p;     Bilimsel verilere göre erkeğin şehvet şiddeti 1.8,kadınların şehvet şiddeti 1.0,yani erkeğinki kadınlarınkinden nerdeyse 2 katı daha fazla.Yaratan böyle yarattığını bildiği için erkeğin şehveti bir kaç kadınla dengeye kavuşturulmuştur.bu olayın cinsellik boyutundaki adalet.

 

 

             Sayın medeni, o dediğin oranları ben yazmıştım. Onlar insan vücudundaki testesteron oranlarıdır. İnsanda erkekte de , kadında da cinsel isteği sağlayan testesteron hormonudur.  Erkekle, kadın  20li, 30 lu yaşlarda birbiri ile uyumludur. Birbirine yeterler.  Ama 40 lı yaşlarda sorun başlar. Kadın menapoz dönemine girer. Adetten kesilir. Bu dönemin en büyük sıkıntısı da kadında  testesteron azalır. Cinsel istek biter. O zaman erkekle , kadın arasında sorun başlar. Kadın , erkek  cinsel eşitsizliği bu dönemde  başlar.  Yakın zamana kadar erkek kafayı yerdi. Ne yapacağını bilemezdi. Bazısı boşanır, bazısı kuma getirirdi. 

 

             Şimdi Hormone Replasman Therapi diye bir şey var. Kadınlar haplarla testesteron alıyor. Cinsel hayat uzuyor. Ama bu da  genetik yatkınlığı olan kişilerde , örneğin ailesinde meme kanseri olanlarda kanser tehlikesi yaratıyor.  

 

             Televizyonlarda evlenme programlarında hiç gözüne çarptımı bilmem. Adam elli yaşlarında karısından boşanmış. Yeniden evlenmek istiyor. 35 yaşlarında kadın arıyor. Neden. Azgınlıktanmı. Hayır tam tersi bezginlikten.  Adamın karısıyla doğal nedenlerden cinsel hayatı bitmiş. Bundan huzursuzluk doğmuş. Adam hiç değilse 35 lik biriyle evleneyim. En azından yedi, sekiz sene daha bir cinsel hayatım olsun. Ondan sonrası artık herhalde benim de cinsellikle işim olmaz, olursa da ne yapayım sabrederim düşüncesinde.   Çünkü maalesef erkek  65 lerinde hormonu iyice azalıyor. Ama yine de bir kadın gibi bitmiyor.   

 

             Bu sıkıntının bir çözümü  kadın erkek arası yaş farkının en az  8-10  falan olması. Bazen o bile yetmiyor. Yaşıtın kadınla evlendiğin zaman  belki muhabbet, düşünceler falan daha uyumlu oluyor ama  kırklı yaşlarda cinsel uyum olmuyor.  Tabi , tıp bu sıkıntıyı nasıl çözer, kanser yapmayan hormon hapları icad edilirmi. Artık bekleyip göreceğiz.

 

             Bazen adamın o kadından çocuğu olmuyor, karısını boşamak istemiyor. O zaman çocuk için poligamiye başvuruyor. 

             Bazen kadın iyice yaşlanmış. Bırak adama hizmet etmeyi, kendine hizmet edilmesi lazım. Adam ikinci bir kadın alıyor. Dini nikahla. (Nikahın dinisi, medenisi olmaz bana göre de toplumdaki uygulama işte) . Kadının üstüne bir daire yapıyor. Hem de geçimini üstleniyor. 

 

             Yani şehvet dışında olan , zorunlu, toplumunda hoş karşılayacağı poligamilere bir şey demiyorum.  Çağdışı da bulmuyorum. 

 

             Ama  hem şehvet amaçlı poligami yapacaksın. Yapacaksın çocuğu salacaksın sokağa. O çocuğun masraflarını karşılayamayacaksın. Çocuğun  evde bir odası olmayacak. O çocuğun kendine ait oyuncağı olmayacak, sürekli  abilerinden ablalarından dayak yiyecek,kendi küçüklerini dövecek. Sen çocuklarının ismini bile bilemiyeceksin.  O çocuk sorunlu büyüyecek. Vatana millete bela olacak. Kendi ezikliklerinin acısını amiri, komutanı, kocası, karısı, anası, babası olduğu insanlardan çıkaracak.  Olmaz kardeşim. Enerjini  ailene verecek ve bakacak kadar çocuğunu insani şartlarda büyüteceksin. 

 


                Gelelim kadın hakları yönünden adaletine.Yüce Rabbim erkeği ailenin geçiminden sorumlu tutmuş,kadınların ise pek çok işleri var.bunlardan birisi yapılmazsa ailede aksaklıklar ve huzursuzluklar başgöstermeye başlar.örneğin bulaşık yıkamak,çamaşırları yıkamak,ütü yapmak vs.vs.ağır iş yükünün insanları bunalıma soktuğu bir hakikattir.bütün bu işleri bir kadının tek başına yapması mı daha kolaydır,bir kaç kadının birbirleriyle yardımlaşarak yapması mı daha kolaydır.elbette bir kaçının bir araya gelerek yapması daha kolay olacaktır.aralarında iş bölümü yaparlarsa kadınlardan(kumalardan)birisi çocukları parklarda gezdirip eğlendirirken bir diğeri bulaşıkları yıkayabilir,bir diğeri çamaşırları yıkayabilir,bir diğeri evin yemeğini hazırlayabilir.Görülüyorki bakın nasıl kolaylık verilmiş. 

 

             Sayın medeni. Ağzından bal damlıyor  da, o işler dediğin gibi olmuyor.  İki genç kadın asla birbirine tahammül edemez. Arkadaş değil düşman olur.  Bırak aynı  nikah altında yaşamayı, erkeği boşandığı eşiyle bile paylaşmaz. Poligamik evliliklerde  , kadının biri ya çocuğu olmuyordur, ya yaşlıdır artık kocasıyla yatamıyordur, ya hastadır bakıma muhtaçtır. O zaman yürür.  Bir birine tahammül eder. Yoksa ikiside  genç ve canavar gibi. Bir birinin gözünü oyarlar.  Zengin olup, iki ayrı ev açar da bir ona, bir ötekine gidersen yürür. Ama senin kastettiğin bu değil. 

             Adamın biri esnafmış. Ne zaman camiye gitse, çarşıdan tanıdığı başka bir esnafı hep kendinden evvel camide bulurmuş. Camiye erken gitmek sevap ya,  Demiş ki, şuna bir sorayım, bu kadar evvel gelmeyi nasıl başarıyor. Sormuş. Adam da demiş ki, ben iki evliyim. Ondan camiye erken geliyorum. Adam düşünmüş, her halde iki kadınlı evlilikte adamın hizmeti iyi görülüyor, onun için erken geliyor.  O da  öbür adam gibi  ikinci evliliğini yapmış.  Ondan sonra öbür adamdan da önce camiye gider olmuş. Çünkü evdeki eşlerin kavga gürültüsünden , canını dışarı dar atıyormuş.  Meğer öbür adam da bundan dolayı erken gelirmiş.

 

             Bulaşıkları, Çamaşırları artık makineler yıkıyor. Ütüye gelince, giyimine titiz erkek adam zaten ütüsünü kendi yapar. Bu  zaten  bir kadına bırakılmayacak kadar önemli bir iştir. 

 

             Kadın çalışıyorsa  çocuk bakımı gerçekten sorun.  Dış desteğe içtiyaç duyuyorsun, anneanne, babaanne gibi.  Ayrıca bir erkek olarak çocuğu veya çocukları parka götürmek sana düşüyor.  Akşam eve geldiğimde ilk yaptığım iş çocuğumu semtteki en yakın çocuk parkına götürmekti.  Bu çocuğunla, senin aranda  hayat boyu bitmeyecek güzel bir diyaloğun  sebebi oluyor.   

 


                 Bakara185:<<Allah sizin için kolaylık diler,zorluk dilemez.>>
         &nbs p;       güya laikçilere göre nisa3'e göre amel etmek gericilik olurmuş,nisa'e göre amel etmek gericilik olmaz bu ilericiliğin,kadın haklarının ta kendisidir.bütün bu işleri bir tek kadına yükleyip ona kendine zaman ayıramayacak kadar bile zaman tanımayıp ev işleriyle ezim ezim ezmek laiklik veya ilericilik mi oluyor gericilik mi?bence bu gericiliğin ta kendisidir.Bazılarının övüp göklere çıkardığı o sistem,Kur'anın ilkelerinin seviyesine gelene kadar daha çok ekmek yemesi lazım.Ama tabiki olaya sadece erkeğin uçkuru penceresinden bakanlar asırlar önce kadınlara verilmiş bu hakları anlayamazlar.
         &nbs p;       selamlar,sevgiler.

 

 

             Sayın medeni   Nisa 3 te  sana verilen  mutlak bir hak değil.  İslamda zorunlu bir erkek dediğin dört karılı olur anlayışı yok.  Zaten  arada adaleti gözetemezsin, bir kadınla yetin tavsiyesi var.  Zengin değilsen, ayrı ev açamıyorsan hiç tavsiye etmem. Bütün işleri tek kadına yükleme olayına gelince .  Zaten bulaşığı, çamaşırı  bugün makineler yıkıyor.  Ayrıca   Cam nasıl silinir, ev nasıl temizlenir, yemek nasıl yapılır, çocuk nasıl bakılır öğren. Evlendiğim zaman bunların hiçbirini bilmiyordum. Annemin babamın yaşadığı vilayetin dışında bir vilayette yaşıyorduk. Karım  çalışıyordu. Evlenmeden önce de çalıştığı için, sosyal güvenliğidir, emekliliğidir diye çalışmasına mani olmadım.  Ayrıca Çalışma şartları , ortamı çok iyi idi.  Ben sırf babamın bir yumurta bile kıramayan bir erkek olmasından dolayı, kendi ailemden bebek bakımında yeterli desteği alamadım. Buna kızdım. Herşeyi öğrendim. Herşeyi yaparım.  Üniversite öğrenciliğinde  ev ortamında kalmış erkekler bunların çoğunu bilir.   Eski nesil için karısı onların hizmetkarı , benim için değil. O olsada kendimi bakarım, olmasada. Hatta bir ara neredeyse boşanma raddesine geldik. Dört ay ayrı bir ev tutttum,  yaşadım. Gayette iyi yaşadım yani.  Her şeyi en iyi şekilde yaptım. Hiç rezillik çekmedim. Görenlerde hayret etti. Senden böyle bir performans  beklemiyorduk diye. 

 

             Oğlum evlenir de başka bir vilayette yaşarsa, ben işim nedeniyle gidemezsem, karımı gönderirsem diye  daha 1990 ların başında  kendimi hazırladım.  Bugün de onun rahatlığını sürüyorum. 

 

             Ayrıca Kur’anın kadına verdiği tek hak miras hakkıdır. Yahudiler Kız çocuğuna miras vermezlerdi. Müşrik Araplar kıza miras veriyorlarmıydı bilmiyorum. İslamiyet  kıza , erkeğin mirasının yarısını verdi. Bir de poligamiyi maksimum dörtle sınırladı. Bunun dışında verdiği bir hak bilmiyorum.   

 

 

 

 




__________________
Allah Aklını kullanmayanların üzerine pislik yağdırır.
Yukarı dön Göster Saffet Metin's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Saffet Metin
 
fazıl
Yasaklı
Yasaklı


Katılma Tarihi: 06 subat 2011
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 335
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı fazıl

Selamlar,
devam edeyim, diyanet yararlı olmuşsa bir zamanlar, artık
yararlı değildir ve temenniniz ise şimdilik hayal..

--------------------------------------

nerde vicdan? -------- vergi anlayışı..

sayayım mı.. asgari ücretliden vergi alma anlayışı :)

nerde vicdan? işte bu tam bir.. neyse..

bugün medeniyyetin gelişmesine zoraki koşulmuş kölelerden
biri der ki, avukat peşimde arayıp duruyor.. ve sonra
ekler, ben böyle sistemin ta.. neyse..

bunu tüm kabul etti diye doğru olduğunu kim söyledi?

Çoğunluk psikolojisi mi? Aptallık mı?

doğru değil.. yapılan doğru değil..
işte size medeniyet.. ama daha oralara gelemedik değil
mi? herneyse,

kaddafi diktası derken, baskıyı ifade etmek istemiştim..
beyinlere tecavüz.. baskının olduğu yerde huzur olmaz..

hem bu geri zekalılarda kim oluyor? millet yönetmek
bunların işimi.. derken araplarda fark etmiş olacaklar
ki, gebertin o soysuzu diyiveriyorlar..

israil filistine ambargo koyar ve o kişi, eti sütü ilacı
çimentoyu tuğlayı yeteri kadar alamaz..

türkiye zenginleri halkına ambargo koyar ve insanlar
şebek gibi yaşar ve sürekli şükredin diyen boğazı tasmalı
dindarlar cirit atar ve hatta başkanı bile kafada fesle
:) çıkıp giydiği kaftanla hava basar.. adam ilahi yav..

adam evine lokma alamaz, onu o hale koyana ses edilmez
de, içen ------------ uğraşırlar.. yav bırakın adamı dileğince
yaşasın veya gebersin..

siz, asıl görmenize odaklanın vs..

bitmedi ki, bordrosunu eline alıpta kazancının %27 sinin
lüp edildiğini gören diyor ki, haram zıkkım olsun. hiç
olmayaydı %10 alaydınız doymaz ------------.. gerçek ki
doymuyorlar.. neyse..

YÖNETİCİ NOTU :

LÜTFEN FORUM İLKELERİNE RİÂYET EDİNİZ!...FORUM İLKELERİNİ TEKRAR OKUYUNUZ!...

Yukarı dön Göster fazıl's Profil Diğer Mesajlarını Ara: fazıl
 
medeni0002
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 15 kasim 2010
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 936
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı medeni0002

                 selamlar,
                 kıymetli dostlarım,bu kadar tartışmalara katılıp herkes kendi düşüncelerini ortaya koydu.konumuza katkılarından dolayı bütün yorumcu arkadaşlara teşekkür ediyorum.
                 birde Kur'an dışı sistemleri şu açıdan değerlendirmenizi tavsiye ederim.ama bu düşüncelerimi okuduktan sonra yine aynı taktikleri kullanmayınız.yani geleneksel islamın yanlışlarını dile getirerek misaller getirmeyin.zaten biz geleneksel islamı değil Kur'an islamını istiyoruz.
                 diyelimki arabanız arızalandığı zaman nasılki araba tamircisine,buzdolabınız arızalandığı zaman buzdolabı tamircisine götürme ihtiyacı duyuyorsanız insanın siyasi,iktisadi,ahlaki problemlerinin çözümünü de onun yaratanının klavuzuna (Kur'ana)götürerek bunlara derman bulabilirsiniz.aksi durumlar buzdolabınızı bisiklet tamircisine götürmek gibi saçmalık olur.
                 yani bu tür sorunlarınıza yeterince çözümler bulamazsınız,bu problemlerinizin çözümünü bulmanız asırlarınıza malolur,zaman kaybına sebep olur.bu arada milyonlarca insana acılar çektirmiş olursunuz.işte bütün bunların olmaması için Kur'anın ilkelerinden başka kurtuluş yolu bulamıyorum.
                 bir misal daha vereyim,örneğin dünya Kur'anın ilkelerini hayatlarında uygulamış olsaydı dünyamızda şu nükleer felaketler olur muydu?olmazdı.Niye olmazdı,çünkü islama göre zarar verici şeylerle meşgul olmak haramdır.pekala bu durumda bazıları diyecekki.Nükleer santrallerden enerjide üretip faydalanabilirsin,o halde bu caizdir veya insanlığın maddi gelişimine katkıdır,dininde bunu yasaklayacağını zannetmiyoruz diyebilirler.Fakat bu sadece bir zanla konuşma tarzıdır.oysaki dünyada onlarca nükleer kazalar oldu ve bunun zararlarının olduğu bilimsel verilerle de ortaya çıkmıştır.örneğin bu ilk olarak 1945'te amerikanın japonyaya attığı atom bombasının verdiği tahribattanda anlaşılmıştır ki bu yıkıcı ve toplu katliam etkisine sahip zararlı uranyum maddesinin ortaya çıkması değil mi?Böyle bir maddenin zararı ortada iken islam,Kur'an buna nasıl müsaade eder?tabiiki etmez.
                 işte Kur'ana uyulmamasının acı sonuçları.(daha bu başlangıç).Kur'andan uzaklaşmak görüldüğü üzere aklında tırlatmasıdır.Kur'anı ölçü almayan akıl serseri kurşundan bile tehlikelidir.serseri bir kurşun en fazla bir kaç kişiye zarar verir,ancak nükleer işlerle uğraşmak tüm insanlığın hayatıyla oynamaktır.
                 Onun için kıymetli dostlarım,işte avupalı aklıyla şunu yaptı bunu yaptı gibi boşa nağmeler döktürmeyin,Kur'anı ölçü almayan akıl,rahmani olmayan akıl,bindiği dalı da keser,yüz tane iyi işini bir tane büyük kötü işiyle de mahvedebilir.dünyanın kaderiyle bile oynayabilir.kısaca derimki kurtuluş islamda,huzur Kur'andadır.
                 selamlar,sevgiler.

__________________
medeniyet
Yukarı dön Göster medeni0002's Profil Diğer Mesajlarını Ara: medeni0002 Ziyaret medeni0002's Ana Sayfa
 
hasanoktem
Admin Group
Admin Group


Katılma Tarihi: 10 eylul 2006
Gönderilenler: 2837
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasanoktem

medeni0002 Yazdı:
 

.............................     

                  Onun için kıymetli dostlarım,işte avupalı aklıyla şunu yaptı bunu yaptı gibi boşa nağmeler döktürmeyin,Kur'anı ölçü almayan akıl,rahmani olmayan akıl,bindiği dalı da keser,yüz tane iyi işini bir tane büyük kötü işiyle de mahvedebilir.dünyanın kaderiyle bile oynayabilir.kısaca derimki kurtuluş islamda,huzur Kur'andadır.
                 selamlar,sevgiler.

Allah razı olsun değerli Medeni kardeşim.

dediğinizin paralelinde :

huzur ve mutluluk : vahiy kitabı + kainat kitabı + insan kitabı ( irade+akıl +vijdan+örf) tedir. kainat ve insan kitabının vahiy kitabının lokomotifliğinde yürümesindedir ancak...bu meşruluk dışında kalan Hz.insanı, felaket ve helaketten başka ne kovalar ki...

muhabbetle

 



__________________
Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
Yukarı dön Göster hasanoktem's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasanoktem
 
medeni0002
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 15 kasim 2010
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 936
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı medeni0002

                selamlar,
                 kıymetli hasanoktem dostum,yukarıdaki benim yazdığım yorumları güzel formüle etmişsin.teşekkür ederim.Allah senden ve tüm hanif kardeşlerimden razı olsun.
                 selamlar,sevgiler.


__________________
medeniyet
Yukarı dön Göster medeni0002's Profil Diğer Mesajlarını Ara: medeni0002 Ziyaret medeni0002's Ana Sayfa
 
el_turki
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 15 mayis 2008
Gönderilenler: 425
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı el_turki

islam bir bütündür.insan nasıl bir bütünse.insanın bütünlüğü nedir?insan:tek başına bir birey olduğu gibi,toplumunda bir parçasıdır.devlet ise insanlar topluluğudur.insan tek başına yaşayabildiği gibi,toplumun bir parçası olarakda yaşar.
islam ise insana hitap eder.insanı hem bireysel olarak bir şekle sokmaya çalışır ve böylecene bireysel yanını düzenleyen kurallar koyar.hem toplumsal yanını ele alır,toplumsal kurallar koyar.islam,insnaların uydurduğu dinler gibi değildir.insanı her yönüyle bir bütün olarak ele alır.ÇÜNKİ,insanı en iyi tanıyan ALLAH tarafından,insanlar uygulasın diye gönderilmişdir.dolayısıyla,insnaı nasıl parçalayamıyorsan;gid tek başına dahda,çölde yaşa diyemiyorsan;toplumsallığını insandan söküp atamıyorsan,islamın toplumu düzenleyen kurallarınıda söküp atamzsın.atmaya çalışırsan İNSANLIĞA karşı en büyük suçu işlersin.insanı insanlıkdan çıkarır,insanı yaşayan ölüler haline getirirsin.

islam ın hukukunu geçmişe hapsedmeye çalışmak,TARIM toplumunun kuralları dır demek ,ALLAH ın nekadarda az düşünürsünüz" uyarısının tecellisidir.
laikliği "medeniliğin" temeli,mutlak gereği,olmaz ise olmazı gibi göstermek ise ALLAH ın vahyini anlamamanın ürünüdür.

zamanı,zamanına göre değerlendirmeyenler herşeyi bir birine katar.daha önce bir çok alıntı yapmışdım,islam toplumlarının bilme ve teknolojiye olan katkılarını.ozamanın en medeni ve en teknolojik toplumları islam toplumlarıydı.adamalr yıkanmasını bile ve hatta tuvaleti bile bilmiyordu.medeniyet namına ne varsa zamanla islam toplumlarından öğrnediler...ozamanın islam toplumları medeniyet ve teknoloji toplumlarıydı.
demek oluyor ki:islam medeniyet ve teknolojiyi birleştirebilmişdir.bakın medeniyeti ve teknolojiyi birleştirebilmek bu çok önemli.avrupa hala bunu başaramamışdır.teknoloji toplumu olabilmişler ama medeni bir toplum hala olamamışlardır.suç istatistikleri ve nitelikleri bunu göstermekdedir.ki bize göre suç olan bazı şeyleri suç olarak bile tanımlamadıkları halde.
ama sen kalkıpda teknolojiyi sadecene bu güne hapsedersen,geçmişdeki teknolojik gelişmeleri bugünle kıyaslayıp gözünde hakus pokusla kaybedmeye çalışırsan,hiçbir şeyi doğru düzgün analiz edemezsin.ve islam hukukunu tarım hukuku olarak ilan edersin.çünki en basit şeyi bile yapamamanın verdiği sıkıntıyı,yani herşeyi zamanına uygun analiz edememenin sıkıntısını,nefsine zulmederek yaşatırsın.

islam toplumlarının daha sonra teknolojiden geri kalması ise,islamdan uzaklaşıp,nefislerinin peşinden koşmalarından kaynaklanır.islamdan uzaklaşmalarıdır.ama özellikle tarikataların resmi din haline gelmeleridir.toplumun islam adı altında,nasaralaştırılmasıdır.roma veya batı uygarlığı zamanla nasıl nasaraltırılıp,ortaçağ karanlığına gömüldüyse:islam toplumlarıda tarikatların egemen ideoloji olarak güç odağı haline gelmesiyle nasaralaştı ve karanlığa gömüldü.yani işin tarımla,sabanla işi yok.islama teslim olmayanlar,şeyhlerine teslim olmuşdur.

laikliği savunanlarda ciddi olarak eksiklik ararım.bir arkadaş genelevlerden-gece kulüplerinden vergi alındığını söylemişdi.bir diğeride e devlet almayacamıydı demişdi.bu benim çok garibime gidmişdir.bu olayı biraz açayıp.uslubum biraz sokak tabirlerine kayabilir.
bu genelevler-gece kulüpleri...v.s kim çalışır.bayanlar.peki bu bayanlar kimlerdir.?birilerinin annesi,birilerinin kızı,birilerinin kız kardeşi,birilerinin karısı...peki buralarda ne yapılmakdadır?zina-fuhuş-çirkin şeyler...deyil mi?evet.peki bu işleri yapanlar kimlerdir?o birilerinin anneleri,kızları,kız kardeşleri,karıları.peki bu sitede laikliği savunan birisi, bir zaman sonra o bilerinin birisi olsa!!!!!ya kızı,karısı,annesi,kardeşi geneleve düşse aynı harartele laikliği savunabilecek mi?
laiklik insanlara o aşağılamayı,utancı yaşatacak ve buda birileri tarafından savunulacak?bence bu insanın taşıyabileceği bir düşünhce olamaz.

laiklik din-devlet ayrımı yaparak.birçok PİS işi vergiyle meşrulaştırmışdır.insanların ona kolay erişimini sağlamışdır.arz-talep dengesi altında,insan nefsinin talep eddiği bir çok pis şeyi karşılama yoluna gitmişdir.genelevlerin açılmasına izin vermişdir.AMA SAKIN UNUTMA ORALARDA BİRİLERİ ÇALIŞACAKDIR.VE ÇALIŞMAKDADIR.ve o birilernden olma tehlikesini işte laiklik insanlara reva görmekdedir.efendim osmanlı zamanındada vardı.....osmanlı kendini cehenneme attıysa ben ne yapayım.laik düzen sayesinde:fuhuş artık ortaokul çağındaki çocukaların arasına girmişdir.uyuşturucu ha keza öyle.bunun adı medenileşmekse LUT KAVMİ EN MEDENİ TOPLUMDU.sodom ve gomere halkları en medeni halklardı.
laiklikle -teknoloji toplumu olmak arasında en ufak bir doğru orantı yokdur.laiklik,bırakınız yapsınlar,bırakınız etsinler mantığının tezahürüdür.insanla hayvanı karıştırma mantığıdır.insanı aşağılama mantığıdır.annesi,kızı,kız kardeşi,karısı,genelevde çalışan bir insan yolda nasıl onurla yürüyebilir?şimdi diyebilirsinki:laik düzeninn bunda ne kabahati var?buna karşı derim ki:geneleve müsade eden bilir ki,orada birileri çalışacak.kimileri istiyerek çalışacak.ama en vahimi kimileri istemiyerek,kandırılarak.tuzağa düşürelerek çalışmak zorunda kalacak.işte laik düzen genelevlerin kurulmasına müsade ederek,istiyerek yada istemiyerek birçok kişinin orada çalışmasına zemin hazırlar.böyle birşey insanlık olamaz.laik düzende İNSANA aid bir düzen olamaz.lanet olası şeytan bile bu işe hayret ediyordur.

yılda kaç kişi alkol yüzünden ölüyor?yılda kaç kişi alkollü araç sürücüsünün neden olduğu trafik kazaları sonucu ölüyor?yılda kaç kişi alkollü insanların neden olduğu aşırılıklardan maddi manevi zarar görüyor?bir devlet nasıl olurda bunları görmezlikden gelir.vergi verde neye sebeb olursan ol der.sırf kendi elleriyle basdıkları para karşılığında,insanları nefislerinin esiri olmaya mahkum eder.onları melun şeytanla başbaşa bırakır.hem alkolü serbest bırak,hemde neden olduğu kötülükleri sırf vergi adı altında meşru kıl.yılda kaç kişi sarhoş insanın tecavüzüne uğruyor?kaç tane gayri meşru çocuk dünyaya geliyor.bir devlet nasıl olurda laik lik adı altında nesillerin böyle boulmasına müsade eder.sırf insanların nefisleri bu pis şeyleri talep ediyor diye melun şeytana yol açar.halbuki onu taşlayarak kovması gerekirken.
ALLAH sana bir şeyi yasak ediyorsa buna teslim olacaksın.çünki islam teslim olmakdır.çünki islam ALLAH herşeyin en doğrusunu bilir diyebilmekdir.islam,aklının almadığı yerde,düşüncenin nihayete erdiği yerde,ALLAH teslim olmakdır.islam,ALLAH ın emrilerini daima yüceltmekdir.

unutmayın ki dönüşümüz ALLAH adır.

ben bu düzenin ne tebasıyım nede tabisiyim.bu devletten beriyim.devlet memuru olmak içinde hiç mürecaat etmedim.üniversiteyi bitirmeme rağmen.

genelevden,alkol ticaretinden,domuz çiftliklerinden,kumardan,gece kuliplerinden....her türlü pislikden vergi alacak ve bende bu parayı maaş olarak alacam.kalsın.....ölene kadarda benden uzak olsun.



__________________
De ki: «Ey ehl-i kitap! Tevrat'ı ve İncil'i ve size Rabbiniz tarafından indirilmiş olanı ikame edinceye kadar hiçbir şey üzerinde değilsinizdir.» ALLAH HERŞEYİN EN DOĞRUSUNU BİLİR.
Yukarı dön Göster el_turki's Profil Diğer Mesajlarını Ara: el_turki
 
medeni0002
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 15 kasim 2010
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 936
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı medeni0002

selamlar,
               kıymetli el_turki dostum,yukarıdaki bazı görüşlerine katılıyorum,bazı görüşlerine katılmıyorum.
               örneğin şu genelev konusunda.yani bu işlerde bir denge meselesidir dostum.islam erkeğe 4 eş alma imkanı getirerek zinanın kapılarını kapatmış,ama bu sistemde bu yolla da bir denge oluşturulmuş.aslında bizim laikler ister istemez Kur'anın dediğine geliyorlar veya Kur'anın getirdiklerinin bir başka versiyonunu uyguluyorlar.arada ufak tefek farklılıkları olsada ortak noktaları da var.onun için ben bu durumu fazla abes bulmuyorum,çünkü ihtiyaçtan kaynaklandığını düşünüyorum.
               zamanında bazı dinci geçinen politikacılar veya belediye başkanları bu genelevleri kapatmış.Fakat bu konuda çok şikayetlerde gelmişti.mesela vatandaş diyorduki<<ne bu yaw,fuhuş sokağa taştı,önce hiç değilse oralarda oluyordu,şimdi sex delileri bu işi evlerde yapıyorlar>>diyordu.aslında bu bana sex deliliği de gelmiyor bir ihtiyaç olarak geliyor.yani sex,yemek yemek gibi,su içmek gibi bir ihtiyaç..
               genelevlerini de türkiye şartlarında ihtiyaç olarak görüyorum.çünkü evlenmenin çok zor olduğu ülkelerde bu daha büyük ihtiyaçtır.evlenmenin zor olduğu ülkelerde böyle aşk evleri olmazsa inanınki bak,evlere ailelelere,evli kadınlara bile musallat olurlar.oralarda hiç değilse hırslarını boşaltıyorlarda ailelere o kadar musallat olmuyorlar.ha yinede ailelere musallat olanlar yok mudur,belki de vardır.ama umumhaneler bu yönelişi zayıflatıyorlar.bu sebeple topluma faydası olan kurumlar olarak görüyorum,ben tam bilmiyorum ama birisi söylemişti,bu konuda da Demirel'in ünlü bir sözü varmış,hani bunu mecliste sıkıştırıp duruyorlarmış,işte senin iktidarında fabrika sayıları artacak değil ya demirel ancak umumhane sayısını artırır gibi eleştiriler yoğunlaşınca demirel'de demişki<<kapatalımda millet bizi mi şey yapsın>>demiş,ben duymadım ama bunu birisi anlatmıştı da çokta gülmüştüm vede bu cevabını anlamlı bulmuştum.yani anlayacağın dostum,bu bir dengeleme meselesidir.evet en güzeli Kur'anın getirdiği poligami şeklindeki dengelemedir ancak ne yaparsın işte lailkikte şehvetleri dizginlemeyi,dengelemeyi bu yolla yapıyor.
               Kur'andaki zina kelimesinin nikahsız cinsel birleşme anlamında kullanıldığına tanık olmadım.o halde burada bir seçenek kalıyor,zinanın zorla yapılmasına ceza getirilmiştir ki o da 100 sopadır(iğde dalı gibi küçük olacak,öldürücü ve yaralayıcı olmayacak).bu durum yüce Rabbimin bu konudaki kurallarının esnekliğini gösteriyor.yani nolacakki cam olupta kırılmıyorlar ya.sonuçta tüm vücut azaları tüm foksiyonlarını,görevlerini yerine getirmeye devam ediyorlar.örfün de burada kerih gördüğü bu işin zorla yapılmış veya yaptırılmış olmasıdır.zaten bu işi zorla yapanlar azdırki yasalar zaten bu konuda müeyyidelerde ortaya koymuştur.
               selamlar,sevgiler. 

__________________
medeniyet
Yukarı dön Göster medeni0002's Profil Diğer Mesajlarını Ara: medeni0002 Ziyaret medeni0002's Ana Sayfa
 
el_turki
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 15 mayis 2008
Gönderilenler: 425
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı el_turki

"Kur'andaki zina kelimesinin nikahsız cinsel birleşme anlamında kullanıldığına tanık olmadım.o halde burada bir seçenek kalıyor,zinanın zorla yapılmasına ceza getirilmiştir ki o da 100 sopadır....."

çok garip bir cümle.zina,"nikahsız cinsel birleşmedir...".zinanın zorla yapılması ise "tecavüzdür".tecavüzde tek taraflı zinadır.olayın bir tarafı,yapılan işin mağdurudur.

laik düzende kendisin mantıklı işler yaptığını söyler.ve kendi içinde çelişki olmadığını yine kendine göre izah eder.iyide benim kıstasım laik düzenin ölçüsü değil ki...onun ölçüsü zaten yamuk.eğer olaya laik düzen penceresinden bakarsan;arz-talep dengesi dersin.

ama yine diyorum;ya o genel evde çalışan kızınız,eşiniz,anneniz,kız kardeşiniz olsa aynı pencereden bakıpda ,yapılan işi düzenin matığı içinde değerlendirilebilinecek mi?
işte laik düzen böyle ayakda kalabilmekdedir.insanların şehvetlerine,nefislerine hitap eder.şehvetinin ve nefsinin talep eddiği şeyleri karşılıyarak,kendisine bağlar.

laik düzen yaptığı işi zaten suç olarak görmüyor.yaptığı işi mantıklı gören bir düzenle neyin kavgasını yapacam?onlar benden beri,bende onlardan beriyim.

ben bu düzene demiyorum ki:kapa şu genel evleri.....diyorum ki:ne halin varsa gör.senin üzerine pislikden başka birşey yağmaz.bütün tebanla,sana tabi olan bütün tabilerinle cehennem ol derim.....ve derim ki:cennet kılıçların gölgeleri altındadır...

__________________
De ki: «Ey ehl-i kitap! Tevrat'ı ve İncil'i ve size Rabbiniz tarafından indirilmiş olanı ikame edinceye kadar hiçbir şey üzerinde değilsinizdir.» ALLAH HERŞEYİN EN DOĞRUSUNU BİLİR.
Yukarı dön Göster el_turki's Profil Diğer Mesajlarını Ara: el_turki
 
hasanoktem
Admin Group
Admin Group


Katılma Tarihi: 10 eylul 2006
Gönderilenler: 2837
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı hasanoktem

 

El-Turki yazdı :

........................

zina,"nikahsız cinsel birleşmedir...".zinanın zorla yapılması ise "tecavüzdür".tecavüzde tek taraflı zinadır.olayın bir tarafı,yapılan işin mağdurudur.

laik düzende kendisin mantıklı işler yaptığını söyler.ve kendi içinde çelişki olmadığını yine kendine göre izah eder.iyide benim kıstasım laik düzenin ölçüsü değil ki...onun ölçüsü zaten yamuk.eğer olaya laik düzen penceresinden bakarsan;arz-talep dengesi dersin
.

.........................

katılıyorum değerli El-Turki kardeşim.

bırakınız zinayı işlemeyi bir tarafa, ( öncesi vahim duruma işaret ederek...) " kadın-erkek bakışlarımızı dâhi kısmamızı emirbuyuran... ve " zina'ya yaklaşma !..." bile diyen/ uyaran... , Mü'min kadınlarını ağızlarına dolayanları " ise : " onları bulduğunuz yerde öldürün!..." diyen bir Yüce Rabbimiz var!...ve yine çok şükür ki  bu apaçık emirlerini görebildiğimiz bir mahfuz kitabı var elimizde...şükründen aciziz gerçekten...

muhabbetle



__________________
Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
Yukarı dön Göster hasanoktem's Profil Diğer Mesajlarını Ara: hasanoktem
 
medeni0002
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 15 kasim 2010
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 936
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı medeni0002

                selamlar,
               kıymetli dostlarım,önceki yorumlarımdan birinde,<<Kur'andaki zina kelimesinin nikahsız cinsel birleşme anlamında kullanıldığına tanık olmadım.>>demiştim.zaten bu sözümü de Kur'andaki bulgularıma dayanarak söylemiştim.bu iddiamı ayetlerle çürütecek birisi henüz çıkmamıştır.sadece fikir olarak belirtiyorlarki o da beni tatmin etmiyor.
                 zina nedir sorusunun cevabını arayalım:
                 Nisa24:<<Evli kadınlarla evlenmeniz de haram kılındı.>>bu ve evlenilmesi haram olan kimselerin sayıldığı kimselerle evlenmek.
                 bakın zinanın cezası nerelerde zikredilmiş:Nur3:<<Zina eden erkek,ancak zina eden veya putperest bir kadınla evlenebilir.Zina eden kadınla da,ancak zina eden veya putperest olan bir erkek evlenebilir.Bu, müminlere yasak edilmiştir.>>buradaki yasak ifadesinden de anlaşılıyorki bu işin müeyyidesi budur.
                  Nisa16:<<İçinizden zina eden iki kimseyi bu işten sakındırın,(psikolojik baskı yapın veya uyarıda bulunun,bunun doğru bir iş olmadığını söyleyin) tevbe edip düzelirlerse onları bırakın.Doğrusu Allah tevbeleri daima kabul ve merhamet eder.
                  evet kıymetli dostlarım zinanın cezasını yüce Rabbim,yukarıdaki ayetlerde zikretmiştir.o halde o yüz celde cezasını içeren ayet kiminle ilgili olabilir,bence bu işi zorla yapanlar veya zorla yaptıranlar için olabilir.Niçin? çünkü bunun en mantıklı açıklaması bu şekilde olur.Yani yüce Rabbim,hem sopa vurun deyip hemde bu işten vazgeçerlerse kendi hallerine bırakın diyerek böyle bir çelişkili işi yapmaz veya yaptırmaz.yukarıdaki ayetlerde belirtilen cezalar sopa cezasına kıyasla hafif cezalar olduğundan bu cezaların normal zina cezasına olduğu mantık olarak anlaşılıyor,ancak zorlama ile yapılan veya yaptırılan zinaların cezasının ise mantık olarak daha ağır müeyydesinin olması gerekli olduğundan yüz sopa cezasının bununla ilgili olduğu kendiliğinden anlaşılıyor.
                   selamlar,sevgiler.
                


__________________
medeniyet
Yukarı dön Göster medeni0002's Profil Diğer Mesajlarını Ara: medeni0002 Ziyaret medeni0002's Ana Sayfa
 

<< Önceki Sayfa 10 Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats