HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Kur'an Hükümleri ve Kavramları
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an Hükümleri ve Kavramları
Konu Konu: Ahzab sûresi -çeviri, yorum Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
Hasan Akcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 11 ekim 2005
Gönderilenler: 767
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Hasan Akcay

(18) İnsana verilen emanet

 

Koruyan ve bağışlayan Allah’ın adıyla

 

Emaneti Biz göklere, yere ve dağlara sunduk. Yüklenmediler; çekindiler. İnsan yüklendi. Aldanıverir o; bilmez (72). Allah’ın bundaki amacı iki yüzlü kimselerle  ortak koşan kimseleri cezalandırıp inanan kimseleri ödüllendirmek. Acır ve bağışlar O (73). 

 

 

(18.1) Emanet

 

İnsanın yalnızca diriyken sahip olduğu bir şey var, ki kendisine emaneten verilmiştir; ölüm anında insandan geri alınır. Nedir o?

 

Cevabın ipucu Zümer 42’de:

 

Allah ölen canları alır. Ölmeyenleri ise uykularında alır. Eceli gelmiş olanları alıkor; gelmemiş olanları ise belli bir süreye kadar geri yollar. (39:42)

 

Can: nefs. Canlar: enfüs

 

39:42’den anlaşılan, ölmekte olan insandan artık geri verilmemek üzere alınan şey "nefs"tir. Allah ölen canları alır –Allahü yeteveffa’l enfüse.

 

Ama nefs bir bütündür; ki bazı parçaları şunlardır: dirilik (36:70’teki hayy), sonra idrak denen anlama yetisi, duyarlık denen acı çekip sevinme yetisi, irade denen karar verip uygulama hakkı...

 

Bunlardan hangisi emanet?

 

Dirilik olamaz çünkü o, ölüm anında alınıyor ama ahrette geri veriliyor; insan öteki dünyada da diri.

 

İdrak olamaz çünkü insan sevap ve günahlarını öteki dünyada anlayacak.

 

Duyarlık olamaz çünkü insan ahrette de acı ve haz duyacak; cennetteki nimetler ona haz verecek; cehennemdeki azap acı verecek.

 

İrade? Evet. Emanet bu. Çünkü ahrette insana karar verip uygulama hakkı tanınmayacak.

 

İnsanın sınavıyla ilgili bu. Sınav tek sorulu: İlahî adalet bağlamında insan ne yapmalı? 

 

Cevap iki  seçenekli:

 

(A)Allah vardır; insan O’na sorumlu olduğunu bilerek yaşamalı.

(B)Allah yoktur; insan kendi paşa gönlünce yaşamalı.

 

Ölüm gelince sınavın süresi dolar. Cevabı seçme hakkı olan irade devreden çıkar. Şimdi sıra, o cevabın doğru mu yanlış mı olduğunu idraka gelmiştir.

 

(Uykudayken) eceli gelmiş olanları alıkor; gelmemiş olanları ise belli bir süreye kadar geri yollar.

 

Dikkat edilirse uyuyan bir insanın sahip olmadığı şey yine irade. Uykuda vücut, diri olmayı sürdürür ama irade siner.

 

O yüzden insan, uykusunda Allah’ın varlığına ya da yokluğuna karar veremez. Kararını uyanıkken vermiş olsa bile uykuda gereğini yapamaz. Örneğin, zekat veremez.

 

Özetle, irademiz bize emanettir. Yalnızca bu dünyada kullanabiliriz onu. Örneğin Allah’ı özgür irademizle kabul ya da inkar ederiz.

Yukarı dön Göster Hasan Akcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Hasan Akcay
 
Hasan Akcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 11 ekim 2005
Gönderilenler: 767
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Hasan Akcay

(18.2) İnsanın Allah’la sözleşmesi

Emaneti Biz göklere, yere ve dağlara sunmuşuzdur. Yüklenmemiş, çekinmişlerdir. Ama insan yüklenir. Aldanıverir o; bilmez (72). Allah’ın bundaki amacı iki yüzlü kimselerle ortak koşan kimseleri cezalandırıp inanan kimseleri ödüllendirmek. Acır ve bağışlar O (73).

İnsan emanete layık görülmüştür çünkü onun gereğini yapacağına dair Rabbine söz vermiştir. Açıklaması A’raf 172-173’te:

Rabbin Adem oğullarının çocuklarını bellerinden ortya çıkarıp "Rabbiniz Ben değil miyim?" diye kendilerine tanık tutmuştur. Onların cevabı evet olmuştur. Biz bunu, Kıyamet günü, "Bilmiyorduk!" demeyin diye yapmışızdır. Ya da "Atalarımız bizden önce ortak koşardı; biz onları izledik. Onların gerçeği yok sayması yüzünden bizi mi yok edeceksin?" demeyin.

"Allah bir, diyeceğiz. Söz! Gerçek budur. Eğer biz bu gerçeği yok sayarsak Sen de bizi yok edeceksin; biliyoruz. Sorumluluğu kabul ediyoruz."

Kulun sorumlu tutulabilmesi için yetkili olması da gerekir. Öneğin melekler "Allah var," ya da "yok" demeye yetkili olmadığı için sorumlu da değiller. Suç işleyemezler ki sorguya çekilip cezaya çarpılsınlar. Ama insan "Allah var" ya da "yok" deme hakkına sahiptir; onun özgür iradesi var.

Ayetlerde fiillerin geçmiş zaman kipleri kullanılmış.

Örneğin
aheze: ortaya çıkardı
eşhede: tanık tuttu
kâlû belâ: evet dediler...

Ama ben olsam çeviride geniş zaman kipini kullanırdım çünkü benim yorumum o ki insan, doğmak suretiyle o sözü veriyor. Allah ise insanın yaradılışına o emaneti taşıyacak yetiyi yerleştirmek suretiyle.

Doğumlar sürekli; o halde söz vermeler de. Ama bu benim yorumum. Tıpkı Ahzab suresini incelerken yaptığım öteki yorumlarım gibi.

Doğrusunu elbet Allah bilir –sadakallahu’l azîm...
Yukarı dön Göster Hasan Akcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Hasan Akcay
 
yusuf27
Newbie
Newbie


Katılma Tarihi: 09 ekim 2006
Gönderilenler: 2
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı yusuf27

Moderatör Notu:Sayın Yusuf 27,eski kullanıcı adınız ve şifrenizle sisteme giriş yapabilirsiniz.Yapılan yanlışlık nedeniyle özür dileriz.

Yalnız lütfen sakin olalım...

Saygılarımızla 

Yukarı dön Göster yusuf27's Profil Diğer Mesajlarını Ara: yusuf27
 
savana
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 30 nisan 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 1235
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı savana

Hasan Akcay Yazdı:

(18) İnsana verilen emanet

Koruyan ve bağışlayan Allah’ın adıyla

Emaneti Biz göklere, yere ve dağlara sunduk. Yüklenmediler; çekindiler. İnsan yüklendi. Aldanıverir o; bilmez (72). Allah’ın bundaki amacı iki yüzlü kimselerle  ortak koşan kimseleri cezalandırıp inanan kimseleri ödüllendirmek. Acır ve bağışlar O (73). 

(18.1) Emanet

İnsanın yalnızca diriyken sahip olduğu bir şey var, ki kendisine emaneten verilmiştir; ölüm anında insandan geri alınır. Nedir o?

Cevabın ipucu Zümer 42’de:

Allah ölen canları alır. Ölmeyenleri ise uykularında alır. Eceli gelmiş olanları alıkor; gelmemiş olanları ise belli bir süreye kadar geri yollar. (39:42)

Can: nefs. Canlar: enfüs

39:42’den anlaşılan, ölmekte olan insandan artık geri verilmemek üzere alınan şey "nefs"tir. Allah ölen canları alır –Allahü yeteveffa’l enfüse.

 

Ama nefs bir bütündür; ki bazı parçaları şunlardır: dirilik (36:70’teki hayy), sonra idrak denen anlama yetisi, duyarlık denen acı çekip sevinme yetisi, irade denen karar verip uygulama hakkı...

Bunlardan hangisi emanet?

Dirilik olamaz çünkü o, ölüm anında alınıyor ama ahrette geri veriliyor; insan öteki dünyada da diri.

İdrak olamaz çünkü insan sevap ve günahlarını öteki dünyada anlayacak.

Duyarlık olamaz çünkü insan ahrette de acı ve haz duyacak; cennetteki nimetler ona haz verecek; cehennemdeki azap acı verecek.

İrade? Evet. Emanet bu. Çünkü ahrette insana karar verip uygulama hakkı tanınmayacak.

 

İnsanın sınavıyla ilgili bu. Sınav tek sorulu: İlahî adalet bağlamında insan ne yapmalı? 

Cevap iki  seçenekli:

(A)Allah vardır; insan O’na sorumlu olduğunu bilerek yaşamalı.

(B)Allah yoktur; insan kendi paşa gönlünce yaşamalı.

Ölüm gelince sınavın süresi dolar. Cevabı seçme hakkı olan irade devreden çıkar. Şimdi sıra, o cevabın doğru mu yanlış mı olduğunu idraka gelmiştir.

(Uykudayken) eceli gelmiş olanları alıkor; gelmemiş olanları ise belli bir süreye kadar geri yollar.

Dikkat edilirse uyuyan bir insanın sahip olmadığı şey yine irade. Uykuda vücut, diri olmayı sürdürür ama irade siner.

O yüzden insan, uykusunda Allah’ın varlığına ya da yokluğuna karar veremez. Kararını uyanıkken vermiş olsa bile uykuda gereğini yapamaz. Örneğin, zekat veremez.

Özetle, irademiz bize emanettir. Yalnızca bu dünyada kullanabiliriz onu. Örneğin Allah’ı özgür irademizle kabul ya da inkar ederiz.

Selam Hasan Akçay

Ahzab72de insanın yüklendiği emanetin irade olduğunu söylemişsiniz

Peki o halde yine irade sahibi olan cennet ve cehenneme gönderilecek olan bu dünyada yaşayan cinlerin irade sahibi olmasını nasıl açıklıyorsunuz?

İrade ölümden sonra tamamen ortadan kalkacakmıdır?Yani cennet ve cehennemde yaşayan insanların hiçbir şekilde iradesi olmayacakmı?

 



__________________
O, yaratıp şekillendiren, âhenk veren ve düzene koyandır
Yukarı dön Göster savana's Profil Diğer Mesajlarını Ara: savana
 
Hasan Akcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 11 ekim 2005
Gönderilenler: 767
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Hasan Akcay

Selam savana.

Yüce Allah Ahzab 72'de emaneti göklere, yere ve dağlara sunduğunu sölüyor. Ben bundan emanetin onlara bile sunulduğuna göre başka varlıklara, örneğin cinlere hadi hadi sunulduğunu anlıyorum. Ve cinler, tıpkı insanlar gibi, kabul etmiş olmalı ki sorumlu tutuluyorlar.

İçlerinden bir kısmının Kuran'ı dinleyip iman ettikten sonra halkı uyarmak için kendi toplumlarına dönmesi (46:29) bunu gösterir. Yani onlar için de yolun doğrusu var; yanlışı var. İstedikleri yolu seçmekte özgürler.   

Emaneti yüklenenlerin bu dünyadaki yaşantısı tek soru ve iki seçenekli cevaptan oluşan bir sınav. Sınav olanlar bu dünyada diri kaldıkları sürece özgür iradeleriyle o seçimi yapma hakkına sahipler. Ölüm anında ise irade emaneti geri alınıyor çünkü sınavın süresi dolmuştur; sıra, cevabın doğru mu yanlış mı olduğunu görüp sonucuna katlanmaya gelmiştir.

"Anılan emanetten kasıt iradedir," derken irade emanetine yalnızca sınav açısından atıfta bulunuyorum; haz alıp acı hissetmek acısından değil. O duyular, dünyada olduğu gibi, cennet ve cehennemde de var:

Cennettekiler o gün hoşa giden bir iştedir. Onlar ve eşleri gölgelerdeki koltuklara yaslanırlar. Orda meyvalar onların; istedikleri onların. (36:55-57). 

Sevgi ile, Hasan Akçay

Yukarı dön Göster Hasan Akcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Hasan Akcay
 
savana
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 30 nisan 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 1235
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı savana

hasan akçay yazdı;

Yüce Allah Ahzab 72'de emaneti göklere, yere ve dağlara sunduğunu sölüyor. Ben bundan emanetin onlara bile sunulduğuna göre başka varlıklara, örneğin cinlere hadi hadi sunulduğunu anlıyorum. Ve cinler, tıpkı insanlar gibi, kabul etmiş olmalı ki sorumlu tutuluyorlar.

İçlerinden bir kısmının Kuran'ı dinleyip iman ettikten sonra halkı uyarmak için kendi toplumlarına dönmesi (46:29) bunu gösterir. Yani onlar için de yolun doğrusu var; yanlışı var. İstedikleri yolu seçmekte özgürler.   

Selam

Peki bu şekilde düşünmek dolaylı olmuyormu?Yarın  biri çıkıpta dağlara göklere yerlere sunulan emanet belkide cinlerden ve insanlardan başka varlıklara da sunuldu onlarda bunu kabul etti diyebilirmi?

Ayrıca emanet tam olarak irade değildir, irade ile  Allahın varlığına veya yokluğuna karar verme yetisidir.Ve bu yeti kıyamet koptuktan sonra iade olacaktır diyorsunuz.Bu nasıl emanet bu konuda benim aklım biraz karışıyor.

Bu konuya ilişikin ;söz konusu emanetin aslında insanın yeryüzündeki halefeliği olduğunu düşünüyorum.Yeryüzünde gezip dolaşan,dünyanın tüm kaynaklarını istediği gibi şekillendirip kullanan insan değilmidir?Kıyamet koptuktan sonra insanın dünyada edindiği tüm mal mülk ve hükümdarlığıda son bulmuş olmayacakmı?

Bu bakımdan ahzab72 de insana sunulan emanetin yeryüzünde dilediği gibi hüküm sürmesi,(ayrıca dilediği gibi hüküm sürme sizin bahsini ettiğiniz iradesiyle Allahın yokluğunu veya varlığını kabul etmeyide kapsar) yeryüzünün halifesi olması olamaz mı?

 



__________________
O, yaratıp şekillendiren, âhenk veren ve düzene koyandır
Yukarı dön Göster savana's Profil Diğer Mesajlarını Ara: savana
 
savana
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 30 nisan 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 1235
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı savana

Ayrıca cennette Ademe yasak meyveyi koparttıran iradeyi nasıl değerlendiriyorsunuz paylaşırsanız sevinirim.

__________________
O, yaratıp şekillendiren, âhenk veren ve düzene koyandır
Yukarı dön Göster savana's Profil Diğer Mesajlarını Ara: savana
 
Hasan Akcay
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 11 ekim 2005
Gönderilenler: 767
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Hasan Akcay

Bize emanet edilen iradenin bu dünyadaki sınavımızla ilgili olduğunu, o halde insanın ahrette yargılanacağını bilerek yaşaması gerektiğini de söyledim:

Sınav tek sorulu: İlahî adalet bağlamında insan ne yapmalı?  

Cevap iki  seçenekli:

 

(A)Allah vardır; insan O’na sorumlu olduğunu bilerek yaşamalı.

(B)Allah yoktur; insan kendi paşa gönlünce yaşamalı.

 

Halifelik Allah'a vekalet değil takvadır, değil mi? Yani benim "Allah'a sorumlu olmak" dediğim de takva, senin "halifelik" dediğin de. Aslında aynı şeyi söylüyoruz.

 

Adem'e yasak meyvayı yediren iradeye gelince, demek ki ona da irade o anda emanet edilmiş durumda.

 

Belki okudun; ben, A'raf 172-173'e dayanarak, insanın Allah'la arasındaki bir sözleşme sayesinde o emanete layık görüldüğünü belirttim. Sözleşemeye insan dünyaya gelmek suretiyle taraf oluyor; Allah ise insanı sorumlu olduğunu bilme yetisi yani irade ile donatarak. 

 

Adem de yaratılırken o yetiyle donatılmış olmalı. Meleklerin "Yeryüzünde kan dökecek biri mi?" diye ademin suç işleme ihtimaline gönderme yapması bunu gösteriyor.

 

Sevgi ile, Hasan Akçay

Yukarı dön Göster Hasan Akcay's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Hasan Akcay
 
savana
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 30 nisan 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 1235
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı savana

Selam Hasan Akçay

Payşaşımınız  için teşekkürler.



__________________
O, yaratıp şekillendiren, âhenk veren ve düzene koyandır
Yukarı dön Göster savana's Profil Diğer Mesajlarını Ara: savana
 
savana
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 30 nisan 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 1235
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı savana

Hasan Akcay Yazdı:

(12) Çok eşlilik

Koruyan ve bağışlayan Allah’ın adıyla

Ey peygamber! Mehirlerini ödediğin eşlerini, Allah’ın bağışladıklarından yemin edip sahip çıktıklarını, seninle hicret eden amca-hala-dayı-teyze kızlarını ve, kendisini peygambere sunması üzerine Peygamber’in ister ise nikahına aldığı mümineyi -öteki inananlara değil yalnızca sana- helal kıldık. Biz, inananlara olağan ve yemin nikahlı eşleriyle ilgili olarak neleri farz kıldığımızı açıkladık ki sana zorluk çıkmasın. Allah esirger; bağışlar (50).

Eşlerinden istediğini yanına alır, istediğini bırakabilirsin; bir süre bıraktıklarını sonra yine alabilirsin. Onların üzülmemesi için ve senin verdiğinin tümünden hoşnut olup gözlerinin ışıması için uygun olan budur. Allah kalbinizde ne varsa bilir. Haberlidir; hoşgörür (51).

Bundan sonra kadınlar sana helal değildir. Kadınları güzel bulsan bile eşlerini onlar ile değiştirmen de öyle. Ama yemin edip sahip çıktıkların ile başka (52)

***

(12.1) Peygamberin çok eşliliği

Bu üç ayet Hz Peygamberin çok eşliliği hakkında. 50 nci ayet Hz Peygamberin mevcut çok eşli durumunu tesbit edip o durumun tebliğ görevini zora soktuğunu akla getiriyor; 51 nci ayet o zorluğu ortadan kaldıracak anlık önlemi, 52 ise kalıcı çözümü duyuruyor. 

50 nici ayet şöyle başlıyor: Ey Peygamber! Sana mehirlerini ödediğin eşlerini helal kıldık. Ve devamla daha başka helal kılınanları sayıp döküyor, ve yeminle sahip çıktıklarını gibi.

Görüldüğü üzere helal kılınanlar Hz Peygamber’in bundan sonra evlenmesine izin verilen kadınlar değil, zaten evlenmiş olduğu eşleridir. O halde aslında bir aklamadır bu. Mealen söylenen şu: "Sen bu kadınları alıp çok eşli bir aile kurdun; tamam. Bu eşler senin günah hanene yazılmaz. Helalin onlar senin."

  

O dört grup kadın:  

-
mehir vererek olağan nikahla edindiği eşleri
-yemin edip sahip çıktıkları
-kendisiyle hicret eden akrabala kızları
-peygambere kendisini sunan mümine


28 ve 29 ncu ayetlerde ortaya konduğu üzere Hz Muhammed bu bir sürü eşe koca olarak dünyevî açıdan yetişemiyor. Onun için eşleri ya "Şunu da isteriz bunu da isteriz!" demeyi bırakıp ahret yurdunu seçmeye çağrılıyor ya da eğer bu dünyayı seçerlerse Hz Peygamber istediklerini kendilerine verecek ve onları güzellikle boşayacak. 

Kitapta boşanma sözü geçmediğine göre ahret yurdunu seçmişler.

51 nci ayette duyurulan anlık önlem şudur: peygamber eşleri yapmış oldukları seçime uyup nebevî görevin her şeyden önce geldiğini bilecekler; görev sırasında Muhammed onları yanına alsa da geride bıraksa da olağan karşılayacaklar; görevin hakkıyla ifasına  elverişli ortamı sağladıkları için gözleri ışıyacak.

Kalıcı önlem ise 52 nci ayette ilan ediliyor: bundan sonra karı üstüne karı almak yasak edilmiştir. Aslında bu, çok eşliliğin yasak edilmesidir. Çünkü karı üstüne karı alınmadan çok eşli olunamaz.

***

Benim yorumumun bundan ötesi çok eşliliği yasak eden Nisa 23 ve Nur 32’nin ışığında konunun müzakeresi olacaktır. Ama çok eşliliği yasak eden ayetler başlığı altında o iş zaten yapılmış olduğu için buraya bir daha yazmayı şimdilik gereksiz buluyorum.

Sevgi ile,

Hasan Akçay

Selam Hasan Kardeş

Yukarıdaki Alıntıda guruplandırmış olduğunuz 4 gurup kadındanların tümünün halihazıda Peygamberin eşleri olduğunu belirtmişsiniz.Bu guruplardan yemin edip sahip çıktığı kadınların konumudamı peygamberin karısı konumundadır? bu konuyu biraz daha açıklarsanız iyi olur.Nikahın dışında yemin edip sahip çıkarak eş edinme mi söz konusu?



__________________
O, yaratıp şekillendiren, âhenk veren ve düzene koyandır
Yukarı dön Göster savana's Profil Diğer Mesajlarını Ara: savana
 

<< Önceki Sayfa Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats