HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Cemaatler, Tarikatlar, Mezhepler
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Cemaatler, Tarikatlar, Mezhepler
Konu Konu: FRAVUNLAR veTARİKATÇILAR Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
gondolcu
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 07 haziran 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 450
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı gondolcu

SELAM ARKADAŞLAR FIRAVUNLA TARİKATÇILARIN ORTAK ÖZELLİĞİNİ ANLATAN Bİ KİTAPTAN ALINTILAR YAPACAĞIM ÇOK İLGİNÇ BENİM İLGİMİ ÇEKTİ.YAZAR KONUYU ÇOK GÜZEL ELE ALMIŞ.

Şeyhler de Firavunlara benzerler

 

Nil'in yarattığı bolluk, bereket içindeki ülkeden.


-Bolluk, bereket içindeki bir ülkede acıların yaşanması... Bir çelişki değil mi bu?


Çelişki. Doğal bir zenginlik var, topraktan hayat fışkırıyor. İnsanlar ise, yaşayan bir ölüden farksız. Maalesef bu çelişki yüzlerce yıl yaşanmıştır. Yeryüzünün en anlamsız acılarının topluca yaşandığı bir dönemdir bu.

-Çok kesin konuşmuyor musun?


Konuşuyorum. O insanları yakından tanıdım. Onlardan geriye kalan sfenksleri, mumyaları, heykelleri yeterince inceleyen her hangi birinin de, benim gibi düşüneceği kanısındayım. O insanların yüzleri... o insanlardan kalan kalıntıların yüzleri... onları okumasını Duygu ve düşüncelerini yitirmiş, kendi içlerine kapanmış insanların yüzleri. Gergin, donuk, neşesiz... Adeta ölüm korkusuyla kıvranıyorlar. Bakışlar, duruşlar, o derece soğuk ve duygusuz ki... Cendereye sıkıştırılmış gibiler. Şiddetli bir baskı ve zor altındaki biri sırlarını söylememek, ağzından bir söz kaçırmamak için dudaklarını sımsıkı kapar, dişlerini sıkar ya... İşte onların yüzleri de, onlardan bize kalan yüz temsilleri de öyleydi

Öz kişiliğinin tamamen silikleşip belirsizleşmesidir. Uğradığı haksızlıklarla, hayatın karşısına çıkardığı elemlerle, ızdıraplarla savaşabilmek için kendisine yardımcı olabilecek tek gücü olan iradesini yitirmesidir. Vay onun haline! Böyle birinin çektiği acılar, onu hiçbir limana götürmez. Acıları anlamsızlaşır. Bu acıklı durumdan kurtulma olasılığı da hemen hemen hiç yoktur. Eski Mısırlılar da kurtulamadılar.

 

-Bundan kim çıkar sağlıyordu?

Tanrı krallar, yani Firavunlar


Piramitleri bilirsin. Bunlar, Firavunların mumyalarını saklamak ve korumak için yapılmıştır. NİI nehrinin sol kıyı yakınlarında çöl kumlarının son bulduğu sınırlar içindedirler. Bu mezarların yapımında kullanılan taşlar, nehrin sağ kıyısındaki taş ocaklarından çıkarılıyordu. Burası piramitlerin inşa edildiği alana da oldukça uzaktı. Kocaman taş parçalan, kayalıklardan koparılıyor, kilometrelerce taşınıyor yüz, yüz yirmi metre yükseğe çıkarılıyordu. İnsanlar, bu taş taşıma işleminde de, piramitlerin yapımında da en ilkel araçlardan yararlanıyorlardı. İnsanlara, böylesine zahmetli bir işi, hiçbir bedel ödemeden yaptırabilmenin en kolay, belki de tek yolu, onların beyinlerini ve ruhlarını ele geçirmektir.

 

-Nasıl insanlardı bu zavallılar?

Dediğin gibi zavallıydılar. İnsanca, rahat ve neşe içinde yaşama hakkına sahip olmayandılar. Köle olarak doğuyorlar, esir gibi çalışıyorlar, insanlığın, hakkın ne olduğunu bilmiyorlardı. Bildikleri tek şey gece gündüz kırbaç altında, tanrılık iddiasındaki firavunlar için çalışmaktı.

 

-Kendileri için

Hayır, hiçbir şey yapmıyorlardı. Kendileri için bir şey yapmanın ne demek olduğunu bilmiyorlardı. Sürekli bir dış baskı altında ve sanki iki kuvvet arasında sıkıştırılmış ve ezilmiş durumda yaşıyorlardı. Bu yüzdendir ki, her nerede ve işte olursa olsun ortaya çıkmaktan ve bir varlık göstermekten korkuyorlardı.


-Ya iç dünyaları?


Tabii ki onlar da bizim gibi insandılar. Düşünceleri, duygulan, hayalleri vardı, tutkuları vardı. Ne yazık ki, her şey ruhlarının derinliklerine çekilmişti. İstekleri yalnızca dıştan gelen baskılarla değil, içlerinden gelen baskılarla da güçsüz/eşiyordu. Bu nedenle duyguları, düşünceleri, tutkuları kımıldamağa, su üstüne çıkmağa fırsat bulamıyordu.


Akılların ve ruhlarının zincire vurulmasından , kör bir inanca saplandırılmış/ardı. Kör ve anlamsız bir inanç... İnsanın zihnini ve ruhunu körelten, dolayısıyla da insana hayatı zehir eden bir inançtı bu. Firavunların, kahinleri aracılığıyla kontrol ettikleri bu din, insanın ruhunu söndürüyor, aklını öldürüyordu.

 

DEVAMI    AZ SONRA....

 



__________________
saygılarımla

Aaydın
Yukarı dön Göster gondolcu's Profil Diğer Mesajlarını Ara: gondolcu Ziyaret gondolcu's Ana Sayfa
 
gondolcu
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 07 haziran 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 450
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı gondolcu

      FİRAVUNLAR veTARİKATÇILAR IN DEVAMI.....

-Nasıl yapıyorlardı bunu?

 

Firavunların düşünürleri, kahinleri Mısırlılar'a gerçek hayatın bu dünyada değil, öteki dünyada olduğunu, gerçek evin mezardan başka bir şey olmadığını telkin ediyorlardı, sonra bu dünya için emek harcamanın tamamen lüzumsuz olduğu inancını insanların kalbine yerleştirmek için her şeyi yapıyorlardı. Bu inançlar, türlü yollarla ve törenlerle destekleniyordu. Zaman zaman bir ölünün mumyası, insanlar arasında dolaştırılıyordu. Böylece ölümün dimdik ayakta beklediklerine inanırlardı.


-Böylece ölüm korkusundan uzak olmak ve rahat yaşamak düşüncesine bile yaklaşamıyorlar.


-Ne anlatıyordu bu kitap?


Hayatı değil tabii ki. Ölüleri, ölülere yapılacak dinsel törenleri, ölülerin gömülmesiyle ilgili işlemleri falan. Ayrıca ölünün mezara gömüldükten sonra karşılaşacağı hesap verme ve yargılanma gününü. Ölüler Kitabı, bunları uzun uzun hikaye ediyordu.

 

. İnsanın sağlığında, yeryüzü hayatının rahatlık ve ferahlık içinde yaşaması bu kitaba göre önemsiz ve gereksiz bir şeydi. Firavunlar, halkın bütün dikkatini, ruh ve akıl güçlerini, ölüm olayı ve ölünün cesedi üzerine çekmekte oldukça becerikliydiler. Böylece her şey ölüler için anlayışı Eski Mısırlıların hayatını yönetti. 


-Bu insanlar, yazgılarını değiştirmek için hiç mi çaba göstermediler?


Buna izin verilmiyordu. Zaten acıklı bir durum ve ruhsal çöküntü içindeydiler. Vücutça son derece yorgun ve bitkin, bütün canlılıklarını, dayanıklılıklarını kaybetmiş durumdaydılar. Firavunların adamları tarafından yapılan telkinlerle, ızdıraplannı unutmaya zorlanıyorlardı. Tanrılara karşı işlemiş olduklarına inandırıldıkları günahlarını, tanrıların ayakları dibine döküp sermek için tapınaklara götürülürlerdi. İhtiyaç duydukları ruhsal ve kutsal huzura, buralarda kavuşacaklarını inandırılmış/ardı.

   

Tapınağa ruhça rahatlamak için gelenler gerçek hayattan uzaklaşır, hayat olaylarından büsbütün ayrı kalırlardı. Neşelerini ve yeryüzünde heves ve şevkle çalışarak yaratıcı iş görmek isteğini kaybederlerdi. Bu piramitler yalnızca Firavunların değil, nice duyguların, tutkuların, yaşamların da mezarı oldu.


 İnsanı hayvanlar gibi çalıştıran, fakat ona insanca yaşama hakkı vermeyen Firavunlar, yalnızca kendilerini düşünüyorlardı. İnsanları, zincirlere vurup inim inim inletirken, kendileri cennet gibi bahçeler içindeki saraylarında, kraliçeleri, çocukları, akrabaları ve soylu/arıyla birlikte zevk sefa içinde yaşıyorlardı. Adlarını unutturmamak için milyonlarca insanın yaşamını bozuk para gibi harcıyorlardı.


 -Tıpkı bizdeki tanrılık taslayan şeyhler gibi. Şeyhler...  Evet,  onlardan kimileri de yeryüzünü tanrı adına yönettiklerini iddia ederler. Firavunların halkına yaptığı zulmü,   onlar  da   kendilerine   bağlı   aklı   ve   ruhu   uyuşmuş müritlerine yaparlar. Bu türden şeyhlerin, Firavunlardan pek farkı yoktur. Amaç ve yöntemlerinde benzerlikler çoktur.

     

Küskün ve öfkeliydim.


Ruhsal durumumu en iyi anlatan sözcüklerdi bunlar.

Anlamsız inançlara saplanmak, beni hayatı çok kötü bir noktadan, çok ucuz, çok bayağı bir pencereden seyretmek mecburiyetinde bırakmıştı. Onu, her istediğini kendine bağlı gönüllü kölelere yaptıran, hiçbir şeyin bedelini ödemeyen, eline geçirdiği her şeyden yararlanmaya çalışan, insanları kullandıktan sonra şekeri alınmış bir çikleti fırlatır gibi fırlatan bir din çapkınının gözleriyle görmeye zorlandım.


Kendi benliğimi yadsıyarak...


Safiyane duygularla kendisine bağlı insanları, çıkar çarklarının salt bir dişlisi olarak algılayan bir adamın bakış açısıyla, yaşamın bir diliminde dahi olsa, yaşam görüşü oluşturmaya çalışmak, insanı dayanılmaz bir eksiklik duygusuna itiyor.


İnsanı intihara götüren duygulardan biri olmalı bu.

Yaşanmamışiığın, aldatılmışlığın kavranması ve düş kırıklığının yaşanmasıyia filizlenip, aşağılanmalarla, hiçe sayılmalarla devleşen eksiklik duygusu, acıları çoğaltıyor.


Yedi yıllık tarikat yaşantım, bana hiçbir şeyin acılardan daha hızlı gelmediğini öğretmişti. Hele benim gibi çıkar hesapları yapmadan, gerçek kimliğini bilmediğiniz bir şeyhe mürit olmuş, tarikatta dönen entrikaları, katakullileri ruhunuzun olgunlaşması için gerekli vesileler olduğuna inanmışsanız, acıların miktarı daha artacak, geliş hızları daha da süratlenecektir.


Riyasız mürit bu acılardan haz duyar.


Çünkü; insanın acı çekerek olgunlaşacağına, acıların insanın efendisi olduğuna, büyük sadetlerin büyük acıların yanı başında konumlandığına inanmıştır, daha doğrusu inandırılmıştır.

 

Bu katianıimazligı şeyhine olan sevgisi ve mağlılığıyia aşmaya cabalar. Şeyhin göksel gücünün, yaralarını onaracağına inanır. Onun her şeyden haberdar olduğunu, kendisini ihvanlarıyla bir nefs sınavına tabii tuttuğunu düşünür ve bu sınavı başarıyla atlatacağı düşüncesiyle rahatlar.


Böylesi sanılar, müridi ümitvar yapar.


 DİYE DEVAM EDİYOR YAZAR ..DAHA Bİ ÇOK BENZERLİKLERİ ANLATIYOR..

 

 



__________________
saygılarımla

Aaydın
Yukarı dön Göster gondolcu's Profil Diğer Mesajlarını Ara: gondolcu Ziyaret gondolcu's Ana Sayfa
 

Eğer Bu Konuya Cevap Yazmak İstiyorsanız İlk Önce giriş
Eğer Kayıtlı Bir Kullanıcı Değilseniz İlk Önce Kayıt Olmalısınız

  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats