Yazanlarda |
|
hasanoktem Admin Group
Katılma Tarihi: 10 eylul 2006 Gönderilenler: 2837
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
selam MSER,
sen kullandığın kem sözleri bir tarafa bırakda soruma cevap ver.hala sorum yanıtsız bekliyor... hasanoktem Yazdı :
eğer senin kastettiğin gibi, Kur'an da , Peygamber kelimesi geçtiğinde , illaki o kelimeyi Peygamber olarak anlayacaksak , ( başka türlüde anladığımızda , Ayetleri çekip-çekiştirmekle suçlanacaksak), büyük bir yanılgının içindesin demektir:eğer '' Peygamber '' kelimesini illaki-billaki her yerde,her zaman yine Peygamber olarak algılayacaksan, aşağıdaki ,şu sorunun cevabını vermelisin :
8 ENFAL 1 :
sana savaş ganimetlerinden sorarlar: de ki:'' ganimetler, Allah'ın ve elçi(si)nindir.siz , (gerçekten) inanan insanlar iseniz, Allah'tan korkun, aranızı düzeltin, Allah'a ve elçisine itaat edin.
peki, ganimetleri Allah'a vermenin bir yolunu bulabiliriz( miskinlere,yolda kalmışlara, yetimlere , şehid yakınlarına vb.) peki ya ganimetleri ( eğerki Peygamberi ,illaki Peygamber in kendisi (Rasüllük makamı) olarak düşünürsek ,o halde vefat etmiş bulunan Sevgili Peygamberimize ganimetleri nasıl ulaştıracağız SÖYLER MİSİN? ama bak , bize koyduğun kurallara ( Ayetleri çekip çekiştirmeden,olduğu gibi kabul etme kuralına) göre cevabını vermen gerekiyor.mademki Ayet te Peygamber demiş, o halde sende kesinlikle , götürüp ganimetleri Peygambere teslim edeceksin tamam mı? vefat etmiş ama işi bitmemiş ( bize miras bıraktığı Kur'an var) olan Peygambere ,ganimetleri nasıl teslim edeceğine dair cevabını bekliyorum arkadaşım. Peygamber kelimesi yerine başka bir kelime koymayıp, ganimetleri ,Ayette emredildiği gibi mutlaka Peygambere teslim edeceksin (savunduğun görüşler gereğince ganimetleri kesinlikle Peygambere teslim etmen gerekiyor)cevabını bekliyorum.
selam
| |
evet MSER , sorumun cevabını sabırla bekliyorum.sorumun cevabını bırakıp,soruma cevap vermemek için konuyu dağıtmana izin vermiyeceğim, bilesin.
ha,kem sözlerden uzak durmanı , kişisel takılmamanı, sadece fikirlerini konuşturmanı sana defalarca söylemiştim.sorumun cevabını bekliyorum.sabırla.cevabını rahatlıkla verebilmen için sana , sevgili Peygamberimizin konumlarını bile hatırlattım.onları iyi düşün, ona göre cevabını ver.
|
Yukarı dön |
|
|
safbilgi Yasaklı
Katılma Tarihi: 25 agustos 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 841
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam Mser
Kuranın tek yerınde mişna, hadis,hadis yazdırma geçmemesıne ve peygamberler öldüğünde geriye sadece Kitabın vahıy olarak kaldığına dair yazıma verdiğin yanıtının alemlere rahmet peygamberımız açıklamasını bir cami hocasından kopya çekmiş gibi yapmanı beklemiyordum,çünkü bu hadisci,mezhepçi bir anlayış ve yanlışlığını aşagıdaki yazıdan oku, alemlere rahmet ne demektir ?
Ayrıca senın açık kapı fıkrıne göre Furkan 30 Resul de şöyle der: "Ey Rabbim, benim toplumum, bu Kur'an'ı terk edilmiş/dışlanmış halde tuttular." ayetine hadis kitabını yada peygamberimizle ilgili rivayetleride eklemeliyiz.
ALEMLERE RAHMET NE DEMEK VE LEVLAKE KUDSİ HADİSİ
|
Nahl Suresi |
64 |
Bu Kitap'ı sana yalnız şunun için indirdik: Hakkında ayrılığa düştükleri şeyi onlara iyice açıklayasın ve Kitap, iman eden bir topluluk için kılavuz ve rahmet olsun. |
|
En'am Suresi |
154 |
Sonra, güzel davrananlara nimetimizi tamamlamak, her şeyi ayrıntılı kılmak, bir kılavuz ve rahmet olmak üzere Mûsa'ya o Kitap'ı verdik ki onlar Rablerine kavuşacaklarına inanabilsinler.(Hz Musanın kitabının ve dolayısıyla tebliğcisi Hz Musanın rahmet olduğu vurgulanmış) |
|
|
|
21 |
Dedi: "İşte böyle! Rabbin buyurdu ki: 'O benim için çok kolaydır. Böyle olması onu, insanlara bir mucize ve bizden bir rahmet yapmamız içindir. Hükme bağlanmış bir iştir bu."(Hz isa nın insanlara rahmet olduğu vurgulanmış ve ismi geçmesede tabiki tebliğ ettiği Kitabın)
|
Levlâke levlâk...)''Ya Sevgilim,Sen olmasaydın, alemleri yaratmazdım" sözünün hadis olmadığı hadis bilginlerince tespit edilmiştir. (Aclûnî, Keşfü'l Hafâ, H. No:2123; Nasıruddin el-Elbânî, Silsitetü'l-Ahadisi'z-Zaife, H. No:282) ..Ayrıca ''Ben insanları ve cinleri bana ibadet etsinler diye yarattım''(Zariyat 56) ayetiylede çelişmektedir.Bu yazı Diyanetin dini sorular merciinin cevabıdır.
RAHMET=MERHAMET,BAĞIŞLAMA,LÜTUF,CÖMERTLİK
BU HADİSE KAYNAK GÖSTERİLEN AYET:
|
Enbiya Suresi |
107 |
Ve biz seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik(Hz Muhammedin ve dolayısıyla tebliğ ettiği kitabın rahmet olduğu vurgulanmış) |
Levlake hadisi toplumuzda çok yaygın olarak duvardaki tablolarda ,tasavvuf döneminden kalma kasidelerde ve son olarakta kulaktan dolma din dediğimiz dının en hızlı ve en cahılce yayılma biçimi içersinde çok müslümanın inancına girmiştir,olmazsa olmazdır.En kötüsüde şirk dini hiristiyanlıkta aynı iddayı İsa için yapar.Kutsi hadis olarak geçer ,kudsi tanımıda tartışmalıdır alımlerce,Çünkü normal hadislerinde çoğu Allahın sözüymüş gıbı hukum verır,oysa normal hadıs sadece Kuranı yorumlamalıdır..Kudsi hadis terimi araştırmama göre diğer kıtaplardakılerle yani incil ve tevrat benzerlık tasıyan hadisler için uydurulmuştur.
Bu hadisin ilk tasavvuf döneminde Şam da çıktığı rivayet edilir.Rivayete görre bu söz ,övgü amaçlı olarak hiristiyanlarla karşılıklı peygamber üstünlük yarışı yaparken uydurulmuş,tabii yine iyi niyetle :)) Akıllı düşman cahil dosta yeğdir,ne resulun ne de Allahın böyle dosta ihtiyacı yoktur.Peygamberimiz Kuranda en güzel şekilde övülmüş,kendisi ve tebliğ ettiği Kuran alemlere rahmet ve kılavuz olarak gönderilmiştir.Peygamberimizi yarı ilah konumuna sokup sanki bütün kullar onun hatrına yada onun için yaratılmış gibi bir düşünçe çok büyük bir sapma ve hatta şirke bulaşmak olur.Kuranın tek bir yerinde peygamberimize Allah sevgilim diye hitap etmez,bu hitap ancak eşe yapılır,eş koşmaktır,dahası Allahın herşeyi yaradan sıfatından değilde peygambermiz için yaratıcı sıfatını kullandığı, sanki yaratmak için ona muhtaç yada onun memmnuniyetine ihtiyaç duyuyor iddasını vermek çok büyük bir gaflet ve vebaldir.Allah isimlerinden dolayı ,Yaratan olduğundan dolayı yaratır ve hiç bir başka varlığa ıhtıyaç duymaz yada onun menuniyetini,onayını arzulamaz.
Kuranı eksik görüp bu hadisi kabul edenlerin bir hatasıda peygamberimizin yaratılan ilk ruh yada insan olduğu inancına kapı açmalarıdır,o yüzden ikinci uydurma hadis olarakta şuna inanılrlar:"Adem henüz su ile toprak arasında iken ben peygamber idim.” (Ahmed bin Hanbel, c. 4, s.127-128) Bu hadiste Diyanet tarafından sahıh kabul edılmez ayrıca Kurandaki ilk insan Ademin yaratılmasıyla çelişir.Bu hadisi savunan hocalar Ademın ılk insan, peygamberimizin ise ruhlar alemindeki ilk ruh olduğunu söyleyerek foyalarını kapatmaya çalışırlar.Ama ayetler gösteriyor ki Ademın ruhu ruhlar aleminden çağrılmadı, o aynı zamanda yaratılan ilk ruhtu Allah bedenının içine kendi ruhundan üfleyerek Ademi yarattı,peygamberimizin ilk yaratılan ruh olduğu Kuranda gecmez yani bu hocalar Kuranı yıne eksık Allahı ve kelamını kusurlu buldu.Enam 38,yusuf 111 Kitap eksik değildir,herşeyi ayrıntılı anlatır.
Yüzü suyu hürmetine dua etmek yada diğer anlamıyla torpil isteyıp hatırı için deyıp aracı koymak,sonradan uydurulmuştur.Böyle bir dua ne Hz Muhammed,ne sahabi ne tabii nede imamlarından aktarılmıştır.Bu şekilde duayı mezhep adına yaptıklarını söyleyenlerde buyuk yanılgıdadırlar.Hanefi alimlerinden İbn Ebil-İzz şöyle diyor:
''Kişinin Allahtan başkasına duasını kabulune sebeb kılması ve onunla tevessulde bulunması caiz değildir.''
''DEKİ ALAHIN DILEMESI DIŞINDA BEN KENDIME BİLE BIR FAYDA VE ZARAR VERECEK DURUMDA DEĞİLİM''Araf7/188
|
Yukarı dön |
|
|
hasanoktem Admin Group
Katılma Tarihi: 10 eylul 2006 Gönderilenler: 2837
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
MSER Yazdı:
Şunu burdan hatırlatmak isterim, ben sadece ve sadece Kur'un'dan anladığımı, fikrim olarak sunmaya çalışıyorum. Hiçbir mezhebin, fırkanın, cemaatin mensubu değilim, ama hepsinide kardeşce seviyor ve bağrıma basıyorum.Kimseyide belli bir mezhebcilikle suçlamıyorum.Örneğin Hasan Oktem kardeş, senin görüşlerin bir mezheple suçlasam doğru olurmu, sen kabul ediyorsan görüşünün benzediği mezhebide açıklarım.
|
|
|
'' ben sadece ve sadece Kur'an dan anladığımı, fikrim olarak sunmaya çalışıyorum ''(MSER). eğer görüşlerini gerçekten iddia etmiş olduğun gibi bu cümle üzerine bina edersen, aramızda hiçbir sorun kalmaz. ( bu sözün Kur'an tek kaynaktır anlamına geliyor.inşaAllah gördüklerim doğrudur,anlıyacağız)
birde çok merak ettim gerçekten, görüşüm hangi mezhebe yakınmış diye.doğruya bu kadar yakın bir mezhep varmıydı acaba? hiç sanmıyorum.böyle olsaydı, adı mezhebe çıkmazdı bir kere.benim, Kur'an dan başka çıkarsama yaptığım,görüşlerimi dayandırdığım,hiçbir kitap yoktur,Rabbime şükür.kem kelimelerden uzak durman koşuluyla ne açıklamak istiyorsan açıkla.çamur at izi kalsın metodunu uygulama.en baştada soruma cevap ver, sonra ne istersen , neyi istersen konuşalım tamam mı?
|
Yukarı dön |
|
|
barış Uzman Uye
Katılma Tarihi: 13 eylul 2006 Yer: Turkiye Gönderilenler: 339
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Mser yazdı:
..ben peygamberi hayatın her alanına sokarak önderlik vasfını ona veriyorum.
SELAM,
Bu söylediğini sahih hadislerle yapmaya çalışıyorsun galiba.
Bence, peygamberimizi hayatın her alanına sokarak önderlik vasfını ona vermenin günümüzde tek yolu KURAN'DIR. Ayetler bize bildirmiyor mu Peygamberimizin şu sözünü:
SADECE BANA VAHYEDİLENE UYARIM BEN.
Bu bir Kuran ayeti ama Peygamberimizin bunu etrafına söylediğinden, yani bunun aynı zamanda Peygamberimizin sözü olduğundan hiç şüphemiz yok,değil mi? İşte sahih hadis ancak bu olabilir. Kuran'da bize anlatılan Allah Resulü... Hakemliği peygamberimize vermekten güzel ne olabilir? Bugün bunun yolu gene Kuran'dır.
Sadece kendisine vahyedilene uyan güzel peygamberimize uymanın en güzel ve tek yolu Kuran'a uymak, peygamberimizi hakem yapmanın tek yolu da Kuran'ın hakemliğine başvurmaktır. Bundan ötesi boş lakırdıdan öteye geçebilir mi?
Peygamberimizin sahih hadisi, Kuran'da De ki, diye başlayan ayetlerdir.Bunun ötesi 'la raybe fih'ten uzaklaşmaktan başka bir işe yaramaz.
Neredeyse 1000 yıldır külliyatların, hadislerin içinde boğulup kalmadı mı dinimiz? Artık hepimiz ve herşey kenara çekilmeli ve dinin tek kaynağı Kuran olmak gerekmez mi sizce de?
Saygıyla..
|
Yukarı dön |
|
|
hasanoktem Admin Group
Katılma Tarihi: 10 eylul 2006 Gönderilenler: 2837
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
barış yazdı:
SADECE BANA VAHYEDİLENE UYARIM BEN.
Bu bir Kuran ayeti ama Peygamberimizin bunu etrafına söylediğinden, yani bunun aynı zamanda Peygamberimizin sözü olduğundan hiç şüphemiz yok,değil mi? İşte sahih hadis ancak bu olabilir. Kuran'da bize anlatılan Allah Resulü... Hakemliği peygamberimize vermekten güzel ne olabilir? Bugün bunun yolu gene Kuran'dır.
Sadece kendisine vahyedilene uyan güzel peygamberimize uymanın en güzel ve tek yolu Kuran'a uymak, peygamberimizi hakem yapmanın tek yolu da Kuran'ın hakemliğine başvurmaktır. Bundan ötesi boş lakırdıdan öteye geçebilir mi?
Peygamberimizin sahih hadisi, Kuran'da De ki, diye başlayan ayetlerdir.Bunun ötesi 'la raybe fih'ten uzaklaşmaktan başka bir işe yaramaz.
Neredeyse 1000 yıldır külliyatların, hadislerin içinde boğulup kalmadı mı dinimiz? Artık hepimiz ve herşey kenara çekilmeli ve dinin tek kaynağı Kuran olmak gerekmez mi sizce de?
barış kardeşim,
bu güzel sözlerine , müsaadenle bir ilavede bulunmak istiyorum:
hadislerle ilgili kullanılan ,''sahih hadis'' teriminin tamamen beşeri bir terim olduğunu , daha öncede açıklamıştım.barış kardeşimin dediği gibi,tek ve gerçek hadis kitabı Kur'an dan başka bir şey değildir.
şimdide sahih kelimesinin hadis terimleri sözlüğündeki anlamına kısaca bir bakalım:
SAHİH:
makbul hadis çeşitlerinin başında yer alan sahih, adalet ve zabt şartlarını haiz ravilerin muttasıl isnadla rivayet ettikleri şaz ve muallel olmayan hadislere verilmiş olan bir isimdir.sahih ile ilgili olarak verdiğimiz bu tarif, ameli gerektiren sahih bir hadisin, metin ve isnadında başlıca beş şartı birleştirmesi gerektiğini göstermektedir.bir başka ifade ile, bir hadisin sahih olabilmesi için beş şartın o hadiste bir araya gelmesi lazımdır.bu şartlardan herhangi birisi bulunmazsa hadis sahih olma vasfını kaybeder:
1- sahih hadisin ravileri adil olmalıdırlar,
2-sahih hadisin ravileri zabıt olmalıdır,
3-sahih hadisin isnadı muttasıl olmalıdır,
4-sahih hadis şaz olmamalıdır,
5-sahih hadis muallel olmamalıdır.
hadisçilere göre, zikrolunan bu beş şartı kendisinde cemeden hadisin sahih olduğuna hükmedilir.
dikkat edilirse, sahih hadis ile ilgili tanımlar, bizi, Kur'an la ilişiksizleştirmekte ve masum olmayan /korunmamış/ sözleri rahatlıkla değişebilecek/ değiştirilebilecek insanlara (ravi zincirine), bizi götürmektedir.yani tamda '' rayb '' in ve zannın göbeğine.bunu söylerken, sevgili Rasülü, sevgili sahabeyi ve salih insanları kötülüklerden tenzih ederek söylüyorum.ortadaki apaçık gerçek şudurki, mahfuz olmayan: Yüce Allah'ın kitapları :Tevrat-İncil ve Zebur bile insanların elinde sahih kalamadığına göre, bu masum olmayan /korunmamış insanların(ravi zinciri) elinde mi sahih veya her ne ile adlandıracaksak, sağlam kalacaktı?bu mümkün değil.eğer bu mümkün olsaydı Allah boş yere Kur'an ı korumasına almış sayılacaktı.öyle değil mi?yüzbinlercesi atıla atıla,ayıklana ayıklana sadece ehl-i sünnet vel cemaatın (şia-vehhabiler hariç) elinde mükerreleriyle birlikte 35.647 hadis kalmış olması ,ve bu kalanlarında çoğunun kendi arasında ve Kur'anla ihtilaflı olması bunu açıkça ispatlıyor.
saygı ve sevgilerimle
|
Yukarı dön |
|
|
Alperen Admin Group
Katılma Tarihi: 09 nisan 2005 Gönderilenler: 2974
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
http://www.hanifdostlar.com/forum_posts.asp?TID=820&PN=1 &TPN=59
__________________ Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
|
Yukarı dön |
|
|
gamze38 Groupie
Katılma Tarihi: 15 aralik 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 45
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
MSER Yazdı:
Arkadaşlar
Recm mi bahne ederek kimse sahih hadisleri inkar edemez, Evet recm konusu Resulullaha bir iftira olduğundan, Kur'an'a büyük bir iftiradır.
Bizler Kur'an'a uymayan uydurma hadisleri körü körüne, hele hele Kur'an'a rağmen kabul etmemiz düşümülemez, her zaman söylediğim gibi Kur'an mihenk taşı olduktan sonra korkacak hiçbir şey yoktur.
Ben şahsım olarak bu konu hakkında uydurma hadisleri kabul etmeyi, hadisleri farzlaştırılmasını ve hadislerin toptan redinin Kur'an ahlakıyla bağdağmadığını düşünüyorum
Selam ve dua ile
|
|
|
öyle diyorsunuzda;hadisleri Peygamber yazdirmis olsa tamam,samimiyetten yazilmis olsa tamam,ama biz bu hadislerden ögrendigimiz din yüzünden kur'ani ögrenemedik, bu yasimiza kadar oyalandik.simdi kur'ani ögrenmeye baslayinca da aslinda hepsinin gereksiz oldugunu anliyoruz,Kur'an zaten anlasiliyor ve ayetlerde de belirtildigi üzere herseyden türlü türlü misaller getiren allah kuranin anlasilmasi kolaydir diyor,ne gerek var hadislerle oyalanmaya...
__________________ 21/10 Andolsun ki, size öyle bir kitap indirdik ki. bütün şanınız ondadır; hala akıllanmayacak mısınız?
|
Yukarı dön |
|
|
Alperen Admin Group
Katılma Tarihi: 09 nisan 2005 Gönderilenler: 2974
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
http://www.haber7.com/haber/20081028/Zina-yapan-kadin-recmle -olduruldu.php
Bir recm videosu indirmek için burayı tıklayın. İzlemek için gerekli programı indirmek için ise burayı.
__________________ Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
|
Yukarı dön |
|
|
|
|