Yazanlarda |
|
kutsalgölge Uzman Uye
Katılma Tarihi: 06 ekim 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 148
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Arınarak batıldan dönmüşüm Rabbime,bu şiarımdır
Yalnızca kuran derim,buna da imanım tamdır
Çoğunluğun dini doğru olarak algılanmış
Kuran'ın verdiği ilhamla şirk,elimde parçalanmış!
Atalarım doğruyu atalarında sanmış
Bilmemişler ki,kitap atalara karşı uyarmış
Bilin ki atalarım ben sizleri hiç sövmedim
Ama bıraktığınız yamalı mirası, ayaklarımla çiğnedim!
İlim için beni gönderdiniz Çin'e (buhari hadis)
Hakk'a ulaşmak için binlerce kitap koydunuz önüme
Bu kadar zamanımda yok zekamda yok
Kuran'ın verdiği lezzeti tattım,gördüm ki hepsinden de tok!
Kuran herşeydir dediniz,lakin yanına 'ama' eklediniz
Bu 'ama' nasıl bir gedik açtı hiç düşünmediniz
Ben eksiksizim diyen kitap, size anlatamadı
Perdeli gözler,mühürlenmiş kulaklar bizde mi vardı?
Demek ,Resulü haniflerden daha çok sevdin
Bu yüzden O'na atfedilen iftiralara izin verdin
Sevginin sınırını belirleyen yine Rabbimdi
İsa'yı okumadın mı kitapta?bu uyarı değilmiydi?
Hanifler anlamaz aforozdan,sizin dininiz size
Kafir,casus dediniz,şirki zorladınız bize
Dedikki;yeterli olan kuran öğüt veriyor
Hükümlerin hepsi onda,bize Kuran'dan getir Kuran'dan sor!
Gökhan ÇAKIL
|
Yukarı dön |
|
|
Kirpi Groupie
Katılma Tarihi: 10 aralik 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 60
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Eyvallah Azizim,güzel bir şiir,paylaşımın için teşekkürler.Huu...
|
Yukarı dön |
|
|
Kirpi Groupie
Katılma Tarihi: 10 aralik 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 60
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Ya Rab
Ey Rab, varlığın evvelden evvel,
Nezdinde bu mânânın adı "ezel"…
Yok nihayetin, olmaz Sana hitam,
Halk eden Sen'sin, Sen'inledir devam..
Tekmil varlık, nezdindeki bir nûrdan,
"Ol" dedin, oldu bir ışık billûrdan.
Her şey o baş döndüren âhengiyle,
Göz kamaştıran nûru ve rengiyle;
Dellâldır varlığına şüphemiz yok,
Her yanda akan nûrlar oluk oluk.
Sen'dendir her çehrede parlayan nûr,
Sen'dendir rûhlarda duyulan huzûr.
Yeryüzü Sen'in ihsanlarınla var,
Tek bir lem'asıdır Cemâlin bahar.
Bir cilvesi de onun sımsıcak yaz,
Haykırır varlığını avaz avaz.
Söyler Sen'i nûruyla ay ve güneş,
Sözleri melek şehâdetine eş...
Dalga dalga denizler "Hû" der coşar,
Irmaklar durmadan hep Sana koşar.
Ormanlar uğuldar durur derinden,
Mûsıkîler yükselir her birinden.
Nağmelerle inler bahçeler, bağlar,
El kaldırır Sana tepeler, dağlar..
İsmini yâd eder burçlar, felekler,
Yâd ettiği gibi gökte melekler…
Rikkatle uçan kuşlar Sen'i anar,
Bir hür mavilikte sonsuza kadar.
* *
Bilen bilir; onların önü açık,
Bilmeyene de lütfeyle azıcık..!
Pervâne gibi ışığa koşanlar,
Her an bir korla yanıp tutuşanlar;
Başları dönmüştür Sen'in şevkinden,
Mahmûr gezinirler Sen'in zevkinden.
Sen'den gayrı her şey onlara ağyâr,
Sen'sin bu kudsîlere biricik yâr.
Duymuşsa Sen'i bir rûh candan geçer,
Nâm u şandan, inci mercandan geçer.
* *
Sen'sin her şeyi var eyleyen kudret,
Sun, hep sunduğun gibi bir inâyet!
Aç ardına kadar kapını bize,
Göster teveccühünü hepimize.
Kalmasın nûruna ermedik gönül,
Kalmadı pek çoğumuzda tahammül..
Bizler Sen'in elinde birer 'ney'iz,
Her zaman Sen'i söyleyen nağmeyiz.
Sal gönüllerimize bir inşirah,
Gelsin artık va'deylediğin sabah.
Yıllar var ki, gönüllerimiz kebap,
Rûhlarda dayanılmaz bir ızdırap.
Boynumuz tasmalı birer bendeyiz,
Artık Sen'i tam bilecek 'sin'deyiz.
Birer muzdar ve dua demindeyiz;
İki büklüm, Peygamber izindeyiz.
Doğsun ey Rab beklediğimiz felâh,
Ve dinsin artık her türlü âh u vâh!
Gelsin o nûrefşân günlerden haber,
El açıp inlediğimiz bir seher…
Arza ne hâcet, hâlimiz ayândır,
Nûr bekliyoruz bir hayli zamandır…
|
Yukarı dön |
|
|
Kirpi Groupie
Katılma Tarihi: 10 aralik 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 60
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
EY İLAHİ ŞEHİTLER
Neredesiniz nerde, ey ilahî şehitler
Kerbubela’da bela arayan ey yiğitler
Neredesiniz nerde, ey âşık hafif ruhlar
Uçan kuşlardan daha yükseklere uçanlar
Neredesiniz nerde, ey gök padişahları
Felek kapısın açan, o sırrın agâhları
Neredesiniz nerde, can ve makamdan geçen
Birisi de söylesin akla, neredesin sen
Nerdesiniz ey zindan kapısını kıranlar
Borçlu rehineleri, zindandan kurtaranlar
Nerdesiniz ey mahzen kapısını açanlar
Nevasızlığa neva kaftanını biçenler
Bu âlem bir köpüktür yüzdüğünüz denizden
Daha aşina yoktur, bunda başkası sizden
Derya köpükleridir âlemdeki suretler
Suretlerden geç artık, sefa ehliysen eğer
Gönlüm köpürdü, bunca nakış dolu sözlerden
Nakşı bırak, gönle gir, eğer isen bizlerden
Ey Şemsi Tebrizi doğ, doğudan, tan yerinden
Her ziyanın aslının aslının aslısın sen
Mevlana Celaleddin Rumi
|
Yukarı dön |
|
|
Kirpi Groupie
Katılma Tarihi: 10 aralik 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 60
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
KUR'ÂN OKU
Kur'ân oku, Kur'ân oku; güzel yavrum, Kur'ân oku
Ondan öğren doğruları; ondan öğren hak hukuku
Kur'ân dertlere dermandır; İlahi bir gülistândır
Kurtuluşun tek yolu var, o da sadece Kur'ân'dır
Kur'ân eşsiz bir mucize, Hakk'ın mesajıdır bize
Kur'ân oku güzel yavrum; hacet yoktur başka söze
Kur'ân haktır, hakikattır; Kur'ân en büyük nimettir
Kur'ân ilim ve hikmettir; Kur'ân yolu saâdettir
Aman yavrum, aman dikkat! Aldanma şeytana heyhat
Kur'ân'sızlık cehennemdir; cennettir Kur'ân'la hayat
Kur'ân sözlerin başıdır; Kur'ân adalet marşıdır;
Aydınlıklar dünyasıdır; zulme, zulmete karşıdır
Kur'ân sönmez bir güneştir; ondan nurlanmayan leştir
Kur'ân'dan etkilenmeyen kalpler vallahi bir taştır
Okulumuz Kur'ân, Sünnet; öğretmen Eh-li Beyt elbet
Hem Kur'ân hem de Ehl-i Beyt, Resul'den bize emanet
Kur'ân Hak'la konuşmaktır; ötelerle tanışmaktır
Kur'ân'ı okumak yavrum, yüce Rabb'e danışmaktır
Yavrum daim hakkı söyle; Kur'ân oku, amel eyle
Kur'ân'ı ve Ehl-i Beyt'i, değiştirme hiçbir şeyle
Musa Aydın
20 / Şubat / 2001-26 / Zilkade / 1421
|
Yukarı dön |
|
|
Kirpi Groupie
Katılma Tarihi: 10 aralik 2008 Yer: Turkiye Gönderilenler: 60
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Rûhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden? Bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu? Pervâne olan kendini gizler mi alevden? Sen istedin, ondan bu gönül zorla tutuştu...
Gün senden ışık alsa bir renge bürünse; Ay secde edip çehrene yerlerde sürünse; Her şey silinip kayboluyorken nazarımdan Yalnız o yeşil gözlerinin nûru görünse...
Ey sen ki kül ettin beni onmaz yakışınla, Ey sen ki gönüller tutuşur her bakışınla!.. Hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince, Çehren bana uğrunda ölüm hâzzı verince, Gönlümdeki azgın devi rüzgârlara attım; Gözlerle günâh işlemenin zevkini tattım. Gözler ki birer parçasıdır sende İlâh'ın, Gözler ki senin en katı zulmün ve silâhın, Vur şanlı silâhınla gönül mülkü düzelsin; Sen öldürüyorken de, vururken de güzelsin!
Bir başka füsûn fışkırıyor sanki yüzünden, Bir yüz ki yapılmış dişi kaplanla hüzünden... Hasret sana ey yirmi yılın taze baharı, Vaslınla da dinmez yine bağrımdaki ağrı. Dinmez! Gönlün, tapmanın, aşkın sesidir bu! Hasret çekerek uğruna ölmek de kolaydı, Görmek seni ukbâdan eğer mümkün olaydı.
Dünyayı boğup mahşere döndürse denizler, Tek bendeki volkanları söndürse denizler... Halâ yaşıyor gizlenerek rûhuma "Kaabil"; İmkânı bulunsaydı, bütün ömre mukabil Sırretmeye elden seni bir perde olurdum. Toprak gibi her çiğnediğin yerde olurdum.
Mehtaplı yüzün Tanrı'yı kıskandırıyordur. En hisli şiirden de örülmez bu güzellik. Yaklaşması güç, senden uzaklaşması zordur, Kalbin işidir, gözle görülmez bu güzellik!
Hüseyin Nihal Adsız
|
Yukarı dön |
|
|
İbrahimizm!!! Ayrıldı
Katılma Tarihi: 14 subat 2009 Yer: Turkiye Gönderilenler: 420
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Sağ koltuğunda kuran Dilinde bir dua Peki nedir zihnindeki bu izmler? Bilmiyorum belki bir hayranlık Bilmiyorum belki bir bağlılık Bilmiyorum belki bir zorundalık
Amaç ve yolun taktire şayanda Ancak işaretin inancını örtüyor Dikkat edip yanına bir baksana.
Peygamberle onu,yan yana andı biri Gerçekte öyle mi?söylesen haydi. Nedir bu sevdalılık?
Tamam,peki..anlıyorum..o inançla gereğini yaptı Ancak devir düzen değişti bir baksana! Ondanız diyenlerin maske ardındaki sıfatlarına. Ve o hareketsiz taşlar artık hikayesini anlatmıyor bakanlara.
Bilmiyorum beklide bir mecburiyet Ortama uyum sağla,ayağa kalkmak için bir sebep!! Öyleyse söyleyiver,evet öyle deyiver.
Ve tekrar, Sağ koltuğunda kuran Dilinde bir dua Peki nedir zihnindeki bu izmler ve istler hala.
Daha yola çıkarken karşıtların seni karşıladı Seçtiğin yöntem kucaklayıcı olamadı Hani hep birlik ve ayrılmazlık? Amaç doğru yöntem yanlış, işte bu olmadı,
Kutsallığına inandığın yöntemini, Neden medeniyete bağladın? Ve bunu icra ederken,izm'le yola çıktın.
Ve yetmedi! Ayırdın aradaki bağları Ya biz! ya ebedi ceza. Ve yetmedi sıfatlarla Yaftaladın! Ya biz,yada is dedin,bunu sen istedin.
Yedi kalbi kararmış, eli bıçaklı İns’in arasından sıyrıldım Ve üstelik korkanda ben değildim Değil yedi, yetmiş olsa ne yazar Rabbe tam güvenle durduğun zaman
Muradım şu ki, İş için adam sürülecekse eğer ortaya Bunu hak eden evvela İbrahim değil mi? Her bilenin üzerinde elbet bilen var Peki tüm, anlayacak mı maddelerini? Anlamak istersen eğer, Tüm aynasına bak,bu yeterli.
Ve öz, izmli çağrını kabullenemezken Vicdana ve Dostluğa rağmen, Ve yakadan değil ta yürekten çekiştirilmenin verdiği sızı, Berikinden değil amma diğerinden beter idi.
Sıkıntılarım kaç gündür arttı Görenlerde bunu andı Amma mülk kaybettiğimi sandı Ne mülk ne de zaman sadece dediğim eyvah ve aman.
Takipçisisin ama izmin değil İzimlerin, Bırak onları..ve yine bırak Adalet olmalı her zaman Ve ameli kendine, hizmeti bize olanı. Nankör değiliz elbet lakin Yaratıcının bakiliğine olmuşuz mutmain.
Gel! tümünü veren Rahman ve Rahim’e Aklet düşün İbrahimcesine.
|
Yukarı dön |
|
|
|
|