Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
<>1.bab: ARAYIŞ> Şehirlerle yemin ederim sana duy sesimi Yetimlerle yemin ederim Sana Hasretimle yemin ederim Ateşler uzattığım dilimden dökülen akkor kelimelerle yemin ederim Sana doğura doğura yemin ederim Sana ovula ovula… Sana dul kadınların başlarını okşadıkları kızlarının buruşan çenelerinden yemin ederim Sana yetimhanelerin kaşı çatık oğullarından Sana gururu kırık Halkların bağrından yemin ederim yemin ederim sana sulara verdim ellerimi nasıl dayanıyorum sorma bana
Dayanarak insana…ve umuda ve en çok ta isyana! Evet,isyan! En çok ta sen…
<>2.bab: TÜKENİŞ> Kuruyan uykularımı aldım, Bir başkasının rüyasına korkup uyanan ben Ah geceleri incelen dalmalarım Ben ki kendi sesime uyanan Geceleri bağdaş kurup, gene ellerini yakan En çok seni aldı benden hayat, hiç vermeden En çok seni…
Sana yemin ederim Evlerin ölen babalarından… Sana çöken damlardan Dağılan ağıllardan ve anızların yakısından Yüzümün ortasında bir köy Bak yok kimse,benden gayrı sürülmüş Bakışlarım da…!ardından!
Yol verse sana zaman Gelsen Sarılsak, yetimlere…Öpüşsek, yaşlılarla…Uyusak yaralarla,sızılarla,yavrularla Dönsek vicdana,serhıldan yurduna!
<>3.bab: UMUD> Ahriyan adamlar çıktı yollarıma Sardılar üç yanımı Seni aradığımı söyledim, güldüler
Yemin ettim birden göğe Yemin ettim bütün kalbimle Ayrılan yollarımıza baktım Hayır dedim ,yolcu yoksa yol da yoktur! Ben yoksam dinde, yok, sunaklar,adaklar,kurbanlar için:ben!,şiirlerinin üzerine uyuyup kalan!
Öyleyse inanmalı ve yollar düşmeli ruhuma Yüzünü son bir kez görmek için...
<>4.bab: KAHR> Ben esmerim sen beyaz Ben güneyim sen kuzey Ben halayım sen horon Ben ovayım sen dağ Ben oğulum sen ana (bağırarak-ve çöküp dizlere vurarak):Bennnn Yannndıımm İkiiii G/öözüüüüüümmm
Ben hep yazdım,durmadan,çaresizliğimden Doğmadan sen uykulardayken şu güneşler üzerine…
Hani o güzelim saçların dağılmışken yastığına Belli sen de üzgünsün,uykularında
bana düşenden çok, asıl benim düştüğüm: bir haykırma halinde boğazımın çıktığı ağıttın: yırtılarak bağrıma:Vayyy vayyy vayyyy! Vayyy Vayyy Vayyyy:beni karanlıklar emzirdi!simsiyah dudaklarım!VAYYY Vayyy vayyyyyy!
<>5.bab: KAYBEDİŞ >
Ara sıra ellerimi dolduruyorum sulara sen dedin diye Bırakıyorum sızsın diye Belki gelir kokusu demiştin
Koydum ellerimi Koydum sular altına Bütün sularda sesimin tadı var Seni seslendiğim içime… Bana geri dönen sesimin tadı…
Çıkıp çıkıp gidiyorum güyya senden Çıkıp çıkıp dönüyorum sana Çiya blinde/ kalbim derin İniyorum göğe…melekler eşliğinde Ah dokundular bana Daha yere değmeden
Sakladım ama boynumu,dediler ki: Anneler boyun kokusundan tanır yavrularını
Tanımadın beni!:Burnunu kesmişsin… Güvercinlere atmışsın
Ah kolaydır inanmak tanrıya Zor olan tanrının inandığı insan olmakta...
<>6.bab: AĞIT> Tutsunlar beni afarozlara saçlarımdan- vursunlar tekfirlere,umurumda mı? Bütün dinlerin tespihatlarından sordum işte:kırdığım boynumla günlerce...
otuz üç bin kere: Nerdesin… sonra yine:Nerdesin…Nerdesin… sonra bir daha:Nerdesin… Nerdesi… Nerdes… Nerde… Nerd… Ner... Ne... N... . .. ... .... ..... ...... ....... ........ ......... .......... ........... ............ ve pencereleri olmayan dualarımdan tek bir yakarış duydum günlerce:
Vayyyyyyy vayyyyyyy vayyyyyyyyy vayyyyyyyy -vaay-vaaaaaaaaaayyyy-vay-vaay- vaaaaaaaaaaaaaaaaaaaay-vay-vayyyy!!!
-kanamaya başlamıştı ki: dizlerim!-
ve son tespih tanesinden bir ses geldi,belli belirsiz: "burdayım kayıpcan"
<>7.bab: ŞÜKÜR> bastım boynuma bütün aminleri,tütün niyetine!
Kayıpkentli - 04.Ocak-2010 05:17 Kıztaşı-İstanbul
*************************************************
Şiirden kısa kısa:
1) Serhıldan Yurdu: başkaldırı-direniş yurdu. 2) Ahriyan: Zalim, Merhametsiz,Katı yürekli 3)Çiya Blinde: Dağ/lar yüksek - "Le Daye" adlı anneye yazılmış bir şarkının sözlerinden...
4)dediler ki: Anneler boyun kokusundan tanır yavrularını:
"O Çocukları" isimli filmde Urfa'lı bir anneyi canlandıran oyuncunun
kendisini öldürmek için arayan oğluyla karşılaştığı sahnede oğlunun
kendisini öldürmeden önce oğluna söylediği bu çarpıcı cümlenin geçtiği
dokunaklı kareden...
5) Vaaayyyyyyy:Derin
yitirişler-kaybedişler-kavuşamayışlar-acılar dilsizdir, ana dilinize
çevirmezsiniz. Acılı bir yakarış,haykırıştan başka da bir şey çıkmaz
insanın dilinden.
Bu haykırışı daha iyi duyumsamak için "Güneşi Gördüm"
filmindeki babanın dağlara çıkan oğlunun ölüsü kendisine ceset tespiti
esnasında gösterilince,dizlerinin bağı çözülürken yazıklanması...ve
hemen ardından birçok dengebejden dinleyebileceğimiz,doğu bölgesinde
bilinen kewemîn(kekliğim) iç yakan ağıdı/stranı... dinlemenizi tavsiye ederim.
Filmde erkekler taziye evinin duvarlarına sıralanmış diz
çökmüşlerdir.Bir doğu geleneği olarak Ağıtçının yaktığı Kewemîn sözleri:
le
le kewe narine buhare min go rabe bala xwe bide male xwe barkire dani
li çiya u li baniyaye dest u li zozana hele rabe bala xwe bide iro li
çiyaye kartismane li karse li wi wari... xwezi dewe min heneke le par
u li perari sed hebirari kewe kewemin were kewamin kewemin kewemin
birao... ez rebenim rebenim ... weze bi rebene iro sest sal li welate
xeribiye disa keko bi tene
Türkçesi: Güzel Kewêm (kekliğim) bahardır. Söyledim kalkın, dikkatinizi verin. Evlerini taşımışlar, dağlara ve alçak yerlere, Ovalara ve yaylalara. Bugün hele bir kalkın, bakın bu yöredeki Kars Kağızman dağlarına. Keşke şaka olsa, tam yüz tane ölü. Gel Kewêm (kekliğim) kekliğim, kekliğim ben zavalım zavalıyım zavallı ben işte yüz gündür gurbetteyim yine abim..
not:(medineweb.net sitesinin yazarlarından Ecrin arkadaş'a da Kürdçe ağıdın Türkçesini yazıp verdiği için zor spasdıkım!)
6) pencereleri olmayan dualarımdan:
Güneş görmeyen dualar...Bir türlü ışığın girmediği,ümitsiz
yakarışlar,karanlık dualar. Ümidini kaybeden, son bir gayretle el
açışlar...
__________________ En uzak mesafe iki kafa arasındaki mesafedir.
Birbirini anlamayan...
Can Yücel
|