Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Allah kur’anı bizlere, bir rehber ve bir güneş olsun diye indirdiğini, kur’an da verdiği örneklerden, kıssadan hisseler, dersler çıkarmamızı ister. Bakara suresi 85. ayetinde rabbim, geçmişte yapılan hatalardan bizlere ibret için örnekler verip, İsrail oğullarını nasıl ikaz ettiğini ayette açıklıyor. Önemli olan bugün bizler bu ayetten nasıl bir ders çıkarmalıyız, onu anlamaya çalışalım. Çünkü Allah bu örneği kur’an da bizlere verdiyse, ondan bizlerin mutlaka dersler çıkarmamızı istediği için vermiştir.
Bakara 85: Sonra (yine) siz, birbirinizi öldürüyor, bir bölümünüzü yurtlarından sürüp-çıkarıyor ve günah ve düşmanlıkla aleyhlerinde ittifaklar kuruyor ve size esir olarak geldiklerinde onlarla fidyeleşiyorsunuz. Oysa onları çıkarmanız size haram kılınmıştı. Yoksa siz, Kitabın bir bölümüne inanıp da bir bölümünü inkâr mı ediyorsunuz? Artık sizden böyle yapanların dünya hayatındaki cezası aşağılık olmaktan başka değildir; kıyamet gününde de azabın en şiddetli olanına uğratılacaklardır. Allah, yaptıklarınızdan habersiz değildir.
Allah bu ayetinde İsrail oğullarından aldığı sözü hatırlatıp, yaptığı yanlışı ikaz edip, çok önemli bir hatırlatma yapıyor ve bakın ne söylüyor?
(Yoksa siz, Kitabın bir bölümüne inanıp da, bir bölümünü inkâr mı ediyorsunuz?)
Demek ki o devrin toplumu Tevrat indirildiğinde, rabbin ayetlerinin bir kısmını göz ardı edip, kendi beşeri inançlarını, ihtiraslarını yaşıyorlar ki, Allah bu ikazı yapıyor. Peki, bizler bu sözlerden nasıl bir ders çıkarmalıyız? İşte burası bizler için önemli, yoksa Allah bu ayeti, bu örneği niçin bizlere iletsin. Günümüzde biz Müslümanlar, acaba aynı hatayı yapmıyor muyuz? Kur’an da her şey yoktur, özet bilgi vardır dersek, acaba iman eden toplumu kur’an dışına yönlendirmiş olmuyor muyuz bu durumda. Ya da kur’an da nesih edilmiş, yani hükmü kaldırılmış ayetler vardır diyerek, onlarca hatta yüzlerce ayetin hükmünün kalktığını söylediğimizde ve bunlara da iman etmediğimizde, acaba aynı hatayı ellerimizle yapmış, kur’anın bir bölümüne inanıp, bir bölümüne iman etmemiş olmuyor muyuz? Bu sözlerden yola çıkarak, bizlerin kur’anın bütününe, tamamına iman etmemiz gerektiği gibi, bunun dışından bizlere iletilen hükümlere de iman etmemeliyiz. Çünkü rabbim ne diyordu bizlere Zühruf 44. ayette?( Doğrusu Kur'an, sana ve kavmine bir öğüttür. İleride ondan sorumlu tutulacaksınız.) Allah sizleri bu kitaptan sorumlu tutuyorum diyorsa, bizlere düşen kur’anın tümüne iman etmek olmalıdır. Eğer kur’an ayetlerinin bir kısmının hükmünün kalktığını söylersek, nasıl gerçek iman etmiş olmuyorsak, onun yerine beşeri inançları, rivayetlere de iman ettiğimizde, aynı yanlışı yapmış oluruz.
Hatırlatmak isterim, Allah bunları yapanlar için, bakın ayetin sonunda ne diyordu hatırlayalım.
(Artık sizden böyle yapanların dünya hayatındaki cezası aşağılık olmaktan başka değildir; kıyamet gününde de azabın en şiddetli olanına uğratılacaklardır. Allah, yaptıklarınızdan habersiz değildir.)
Ne dersiniz bizler aynı hataları yapmıyor muyuz? Ben iman ettim demekle, namazı kılıp orucu tutmakla, bu işin bitmeyeceğini yukarıdaki ayet çok güzel anlatıyor, tabi anlayanlara, gözlerinde perde olmayıp, gönülleri taşlaşmayanlara. Allah azabın şiddetlisine uğratacak kimselerin kimler olduğunu anlatıyor, lütfen bunların kimler olduğunu çok iyi analiz edelim. Bunlar bütünüyle iman etmeyenler değiller. Hatta tam tersine, Allahın indirdiği kitaba iman eden, Rahmana söz veren bir toplumdan bahsediyor. Fakat daha sonra Allaha söz verdikleri halde, bir kısım konularda sözünden döndüklerini, böylece işlerine geldiği gibi hareket edip, kitabın bir kısmına inanıp, bir kısmının gereklerini yerine getirmediklerinden bahsediyor, böylece haram suçunu işledikleri anlatılıyor.
Acaba bizlerde çok fazla düşünmeden, hatta farkında olmadan Rabbim e, Kur’an a iman ettik diyerek söz verdiğimiz halde, büyük haram suçları işlediğimizin farkın damıyız? İşte bu soruya doğru cevap verebilmemiz için, kur’anı anlayarak bolca okumalı ve üzerinde dikkatle düşünmeliyiz. Örnek verecek çok fazla konu var, fakat sizlere daha öncede birçok kez hatırlattığım, ama çoğu kez gözden kaçan bir hatamızı, farkında olmadan işlediğimiz HARAM ların ne olduğu ayeti, hatırlatmak istiyorum.
Araf 33; De ki: Rabbim ancak açık ve gizli kötülükleri, günahı ve haksız yere sınırı aşmayı, hakkında hiçbir delil indirmediği bir şeyi, Allah'a ortak koşmanızı ve Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır.
Yukarıdaki ayetin üzerinde çok iyi düşündüğümüzde, günümüz İslam âleminin içinde bulunduğu HARAM BATAKLIĞINI anlamak, zor olmasa gerek. Allah bakın neleri HARAM kıldığını söylediği halde bizler, bunun tersini yaşayıp neler söylüyoruz, bir düşünün isterseniz.( hakkında hiçbir delil indirmediği bir şeyi, Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır.) Bizler kur’an da hiç bahsedilmeyen, açıklanmayan yüzlerce hatta binlerce konular hakkında anlatılan rivayetlere iman edip, nasıl bir yanlışın içinde olup, HARAMI tıka basa yediğimizin farkında mıyız? Kur’an da her şey yoktur diyenlere inandığımızda, nasıl bir bataklığın içine çekildiğimizi lütfen artık fark edelim. Yorum ve karar sizlerin. Çünkü bu yanlışı yapanların sonu ve gideceği yeri Rahman çok güzel işaret etmiş, anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az.
SAYGILARIMLA Haluk GÜMÜŞTABAK
|