HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Yeni Çıkan Mehdiler, Resuller Köşesi
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Yeni Çıkan Mehdiler, Resuller Köşesi
Konu Konu: Dabbetin Hz Isanin Olumunden Haberi yok Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
celebi
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 30 nisan 2005
Gönderilenler: 167
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı celebi

Dabbet Yada Ben kuranim diyen Aiberg Hz Isanin olmedigini Iskender abisi gibi soyluyor. Simi bu konuyu isledigi bir suru yazidan iki ornek verelim. Sonra Hanif dostumuzun yazisiyla Kuran ne diyor Ona bakalim.

HANS von AIBERG'İN YENİ YAZILARI - 87 :

"Üç Majisyen ve Misak Elçisi"

2. O da MESSİAH'dır. Geçmişteki İSA'nın gelecekteki adı MESİH'dir. Bu yüzden Kur'an bu iki İSMİ birden GİZLİCE kullanmaktadır. MESİH, ..........................MEHDİ'nin oluşturduğu TEK TİP HANİF islama itaat ettiğini göstermek için Mehdi'nin arkasında namaz kılacaktır. Bu namazdan sonra Mehdi'nin işlevlerini ve projelerini devralacaktır. Artık İslam sorunsuz olduğundan, misyonunu şu iki alana kaydıracaktır:

a. Hristiyanlara savaş açacaktır: "Benim getirdiğim İncil bu değildi. Aslı budur ve zaten Kur'an içinde tamamı vardır. Ben Muhammed Ahmed'in ümmetindenim, beni seven de onun ümmetinden olacak. Olmayanlar, beni ALLAH'ın oğlu ilan ederek, ruhbanlık adıyla işkence yapıp, menfaat edinen tüm Hristiyanlara savaş açacaktır". İsa'ya yanıp yakılan o Hristiyan aleminin yarısı İsa'yı öldürmek için ve de İsa'ya Meryem'e küfürlerle HAÇLI SEFERİ açacaklardır. Bunun finansmanını ve organizasyonunu SİYONİZM LOBİSİ üstlenecektir. Bu süfyanist hristiyanlar çabucak alt edileceklerdir. Diğerleri Müslüman/Hanif olacaklardır.

b.Yahudilere savaş açacaktır: Onların etkisini yeryüzünden sonsuza kadar silecektir ve WEMB amacına ulaşmış olacaktır. Artık Dünya huzurlu son derece adaletli ve herkesin eşit ZENGİN (fakir yok) olduğu bir BARIŞ GEZEGENİ olacaktır.............................

 

Ikinci yazi

 

.6381 Nolu Mail Tarih: 07 2003 Cuma - 04:37 Konu: ÜÇ MAJİSYEN VE MİSAK ELÇİSİ

...........................................

İsaefendimiz Resulullah'dan önce RESUL ve Resulullah'dan sonra onun ümmetinden
İNSAN olarak geri
gelecektir. Aslında
iki günlüğüne gitti-geldi(gelecek) fakat dünya
takvimiyle ikibin ve küsur yıl ZAMANDA aşmış oldu. Bu yüzden
Resulullah efendimiz, Hatemül Enbiya'dır, dizgenin sonuncusudur ama
İSA'nın GEÇMİŞTE resulullah'dan önce Resul olması GERÇEĞİ ile
çelişmemek için Kur'an çok özel ifadeler kullanmış, efendimiz için
hatemül Rüsulihi dememiştir, hatemül enbiya buyurulmuştur. İsa'nın
bu gidip gelmesi arasındaki boşluğu ona YENİDEN HAYAT VERECEK olan
Yahya üstlenmiştir. Yani Yahya, İsa'ya yeniden HAYAT için vesile
olacaktır. Bu tıpkı gelecekteki olası ve uzak bir uzay yolculuğunda
hibernasyon uykusuna yatırılmış astronotları, yeniden uyandıran
nöbetçi astronotun görevi gibidir. Yahya olmasaydı UYANDIRILAN
olamazdı.................................................... ...................

Ben Dabbetim diyen Birisi Nasil Olur Hz Isanin Kurana gore Oldugunu bilmez. Hanif Juriye Sormak gerekiyor

Simii Hanif Dostumuzun HanifDostlarda yazdigi yaziyi cevap olarak yazalim. Hanif DOst Kusura bakma senin Dabbet Zaman Yolcusu AYBERK ile karsi karsiay getirdik. :)

http://63.231.71.139/forum_posts.asp?TID=141&PN=1&TP N=10

HZ. İSA’NIN ÖLÜMÜ

Tarih içinde hakkında en çok yanlış inanca sahip olunan kişi belki de Hz. İsa’dır. Ona karşı ilk haksızlığı Hıristiyanlar yapmış ve onun Allah’ın oğlu olduğunu iddia etmiş ve onu Allah’a eş koşmuşlardır. Kuran’da Allah bu iftiraya cevap verirken şöyle buyurur:

5/73- Andolsun, "Allah üçün üçüncüsüdür." diyenler küfre düşmüştür. Oysa tek bir ilahtan başka ilah yoktur. Eğer söylemekte olduklarından vazgeçmezlerse, onlardan inkâr edenlere mutlaka (acı) bir azab dokunacaktır.

Hz. İsa’nın hakkındaki bir diğer yanlış inanç da geleneksel İslam anlayışında vardır. Bu inanca göre ise, Hz. İsa henüz ölmemiştir ve tekrar yeryüzüne dönecektir. Özellikle bazı Kuran ayetlerindeki ifadelerin anlamları kaydırılarak, konu çarpıtılmakta ve yanlış yorumlarla, sanki Kuran’da varmış gibi gösterilmeye çalışılmaktadır.

Bu çalışmada Kuran’da Hz. İsa’nın ölümünün nasıl anlatıldığı üzerinde duracağız ve yanlış yorumlanan ayetleri gözden geçireceğiz.

1- Kur’an’daki iki ayette açıkça Hz. İsa’nın vefat ettiği bildirilir:

5/117- "Ben onlara bana emrettiklerinin dışında hiç bir şeyi söylemedim. (O da şuydu:) 'Benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin.' Onların içinde kaldığım sürece, ben onların üzerinde bir şahidim. Benim (dünya) hayatıma son verdiğinde (tevefa), üzerlerindeki gözetleyici Sen'din. Sen her şeyin üzerine şahid olansın."

3:55 ALLAH İsa'ya şöyle demişti: "Senin dünyadaki hayatına son vereceğim ve kendime yükselteceğim. Seni inkar edenlerden kurtaracağım ve sana uyanları Diriliş Gününe kadar inkar edenlerin üzerinde tutacağım. Sonra, dönüşünüz banadır ve anlaşmazlığa düştüğünüz konularda aranızda ben hüküm vereceğim."

Bu ayetlerde Hz. İsa’nın vefat ( teveffa) ettiği açıkça vurgulanmaktadır. Teveffa ( توفىَ ) kelimesi "canın alınması" anlamına gelir. Kuran’da bu kelime 25 yerde geçer. Bu kelimesinin geçtiği ayetler şöyledir:

4:97 Kendilerine zulmedenlerin canlarını alırken melekler…..

6:61 ……. Sizden birine ölüm geldiği zaman elçilerimiz onun canını hiç vakit geçirmeden alırlar.

47:27 Melekler canlarını alırken nasıl da (pişmanlık içinde) yüzlerine ve sırtlarına vururlar?

5:117 ….Aralarında bulunduğum sürece onlara tanıktım. Canımı aldıktan sonra ise sen onların üzerine gözetleyici oldun. Sen her şeye tanıksın."

16:28 Onlar ki, nefislerine zulmedip dururlarken melekler canlarını alır.

16:32 İyi durumdayken melekler canlarını almaya geldiklerinde,

10:46 Onlara söz verdiklerimizin bir kısmını sana göstersek de veya canını alsak da,

13:40 Onlara söz verilenlerin bir kısmını sana göstersek de, senin canını alsak da

40:77 ……ondan önce hayatına son versek de, onlar bize döndürüleceklerdir.

8:50 İnkar edenlerin canlarını melekler alırken bir görseydin!.....

10:104 …..Ben ancak, sizin canınızı alan Allah'a taparım. İnananlardan olmakla emrolundum."

16:70 Ve sizi Allah yarattı, sonra da yaşamınıza son verir.

32:11 De ki, "Üzerinize görevlendirilen ölüm meleği canınızı alacak ve sonra Rabbinize döndürüleceksiniz."

4:15 Kadınlarınızdan fuhuş yapanlara karşı içinizden dört tanık getirin. Tanıklık ederlerse, onları, ölünceye veya Allah onlara bir yol açıncaya kadar evlerde tutun.

7:37 …. Elçilerimiz kendilerine gelip canlarını alırken….

3:193 "Rabbimiz, biz, 'Rabbinize inanın' diye imana çağıran bir davetçiyi işittik ve inandık. Rabbimiz, günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört ve iyi kişiler olarak canımızı al.

12:101 "Rabbim, sen bana hükümranlık verdin ve rüyaların yorumunu öğrettin. Yeri ve göğü ayırarak yaratansın. Dünya ve ahirette sensin benim Velim (sahibim). Canımı Müslüman olarak al ve beni iyilere kat."

22:5 ………. Kiminizin hayatına son verilir,

40:67 …….. Sizden bazılarının canı daha erken alınır.

2:234 İçinizden ölen erkeklerin geride bıraktığı eşleri…

2:240 Ölüp de geriye eşler bırakan erkekleriniz,…

3:55 Allah İsa'ya şöyle demişti: "Senin dünyadaki hayatına son vereceğim ve kendime yükselteceğim. …..

Bu ayetlerden de anlaşılacağı gibi teveffa kelimesinin anlamı "canın alınması"dır. Bunlar dışında teveffa kelimesinin geçtiği iki ayet daha vardır. Bunlarda da yine teveffa kelimesi canın alınması anlamında kullanılır. Ama bunun istisnası vardır ve ayette de bu durum belirtilir. Uyku ile ilgili ayetler şöyledir:

39:42 Allah ölüm anında nefsi (bilinci) alır; ölmeyenleri de uyku anında... Hakkında ölüm kararı verdiklerini tutar ve diğerlerini de belli bir süreye kadar salıp gönderir. Düşünen bir topluluk için bunda dersler ve işaretler vardır.

6:60 O'dur, geceleyin sizi öldüren, gündüzün ne işlediğinizi bilen, belli yaşam süresi dolsun diye gündüzleyin sizi dirilten... Sonra dönüşünüz O'nadır ve yaptıklarınızı size haber verecektir.

Bu ayetlerde geçen ifade de teveffadır. İnsanların uykusunda da canlarının alındığı bildirilir. Uykuda olanların canları uyanınca verilmektedir. Ayette uykudaki ölümün istisnası belirtilmiş ve canın daha sonra verildiği açıklanmıştır. Buradaki istisna durumuna dayanarak tüm teveffa kelimelerinin uyku olduğunu iddia etmek son derece yanlıştır. Çünkü diğer teveffa geçen ayetlerde uyku durumunda olduğu gibi canın geri verildiğinden kesinlikle söz edilmez.

Hz. İsa ile ilgili ayetlere tekrar bakılırsa, onun canının alındığı bildirilmekte ve daha sonra verileceği yönünde hiçbir ifade bulunmamaktadır. Onun uykudaki gibi olduğunu iddia etmek sadece konuyu çarpıtmaktan öteye gitmeyen bir çabadır. Eğer Hz. İsa ile ilgili ayetlerdeki "vefat ettirme" ifadesini uyku olarak kabul edeceksek, diğerlerini de böyle kabul etmemiz gerekir. Çünkü aynı kelime aynı şekilde farklı yerlerde kullanılmaktadır. Örneğin: "4:97 Kendilerine zulmedenlerin canlarını alırken melekler….." Bu ayette geçen ifadeden hareketle bu zulmedenlerde uyku halinde midir? Onlar da Hz. İsa gibi geri mi döneceklerdir? Onların Hz. İsa’dan farkı nedir? Bu ve buna benzer sorular hep cevapsız kalacaktır.

Ayette olan ifade Hz. İsa’nın açıkça öldüğüdür. Bunun ötesinde tekrar ruhunun verileceğine dair uyku ile ilgili ayetlerde olduğu gibi hiçbir açıklama yoktur.

Örneğin peygamberimizin vefat ettirilmesiyle ilgili bir ayette de aynı teveffa kelimesi geçer:

13:40 Onlara söz verilenlerin bir kısmını sana göstersek de, senin canını alsak ( teveffa) da…

Bu ayetteki hitap Hz. Muhammed’edir. Eğer vefat kelimesini uyku gibi kabul edilirse, buradan yola çıkarak Hz. Muhammed’in bir gün döneceğini iddia edebilir. Bu ne kadar saçma bir iddia ise Hz. İsa’nın gelişini yukarıdaki ayetlere dayanarak iddia etmekte aynı ölçüde saçma bir iddiadır.

2-Hz. İsa’nın tekrar yeryüzüne döneceği iddiasında bulunanların buna delil gösterilmeye çalıştıkları ayetlerden birisi şöyledir:

Hani Allah, İsa'ya demişti ki: "Ey İsa, doğrusu seni Ben vefat ettireceğim ve seni Kendime yükselteceğim, seni inkar edenlerden temizleyeceğim ve sana uyanları kıyamete kadar inkara sapanların üstüne geçireceğim. Sonra dönüşünüz yalnızca Banadır, hakkında anlaşmazlığa düştüğünüz şeyde aranızda Ben hükmedeceğim. (Al-i İmran Suresi, 55)

Bu ayette geçen "sana uyanları kıyamete kadar inkara sapanların üstüne geçireceğim." ifadesinden yola çıkarak, sözde Hz. İsa’nın tekrar geleceğinin Kuran’da bildirildiği iddiasında bulunulmaktadır. Bu senaryoya göre Hz. İsa yeryüzüne dönecek ve dünya hakimiyetini kendisine inananlarla beraber kuracaktır. Oysa bu tamamen Kuran’da anlatılmayan, vehme dayalı bir senaryodur.

Bu ayetin hiçbir yerinde Hz. İsa’nın yeryüzüne tekrar gelişinden söz edilmemektedir. Hz. İsa’ya uyanlar kıyamete kadar insanların üstüne geçecektir. Bu ayette vaat edilen budur. Yoksa Hz. İsa gelecek sonra tüm insanları birleştirecek ve insanların üstüne önder olacak gibi bir mantık ayette kesinlikle yoktur. Burada ayetin anlamı kaydırılarak Kuran’da bildirilmeyen bir şeyi söylemek ve böyle bir sonuç çıkartmak yanlış bir yaklaşımdır.

Burada kastedilen Hz. İsa’ya iman edenler yani Müslümanlardır. Müslümanlar ona bir peygamber olarak iman ederler. Müslümanların dünyada bir düzen kuracakları açıklanmaktadır. Bunun için Hz. İsa’nın gelişi gibi bir ön şart yoktur.

3-Bu konuyla ilgili olarak kullanılan bir ayet de şöyledir:

And olsun, Kitap Ehlinden, ölmeden önce ona inanmayacak kimse yoktur. Kıyamet günü, o da onların aleyhine şahit olacaktır. (Nisa Suresi, 159)

Bu ayette de dikkat edilirse, yine Hz. İsa gelecek diye bir anlam ya da ima yoktur. Sadece Kitap ehlinden olanların ölmeden önce ona inanacaklarını bizlere bildirmektedir. Bu ayetten yola çıkarak Kitap ehlinin ölmeden önce Hz. İsa’ya inanması ancak onun gelmesiyle olur. Öyle ise Hz. İsa gelecektir gibi yorumlar yapmak yanlıştır. Burada ayette olmayan bir şart ortaya atılmış ve açıkça ayetin anlamı çarpıtılmıştır.

Bir kere ayette Kitap Ehli’nden olanların kıyamete yakın bir zamanda Hz. İsa’ya iman edeceklerine dair bir ifade yoktur. Bu ayette tüm Kitap Ehli kastedilmektedir. Ayrıca ölümlerinden önce Kitap Ehli’nin iman etmeleri için Hz. İsa’yı görmeleri gibi bir şart da ayete göre söz konusu değildir. Hz. İsa’nın sağlığında bile onu görüp kitap ehlinden iman etmeyen bir çok kişi olmuş ve hatta onu öldürmeye bile kalkmışlardır.

Bu olsa olsa böyle olur mantığıyla bu sonuç çıkartılmış, Kuran’da bildirilen dışında ön yargıyla ulaşılmış bir iddiada bulunulmuştur.

Ayrıca ayetin devamı dikkatli okunduğunda çok önemli bir gerçek ortaya çıkacaktır. Hz. İsa ölümlerinden önce kendisine iman edenlerin hakkında kıyamet günü aleyhlerinde şahitlik yapacaktır. Bu ayetin Arapça metninde "aleyhim"( عليهم) ifadesi geçmektedir. "Aleyhim" kelimesinin "onların üzerine" veya "aleyhlerine" anlamları vardır. Bu kelime şahitik yapmak fiiliyle kullanıldığında bu şahitliğin olumsuz olduğu yani aleyhlerine olduğu anlaşılmaktadır. Kuranda bu iki kelimenin geçtiği ayetlere bakıldığında bu anlaşılacaktır.

Örneğin:

41/20- Sonunda oraya geldikleri zaman, işitme, görme (duyuları) ve derileri kendi aleyhlerine şahitlik edecektir.

Ayetin devamıyla düşünüldüğünde kitap ehlinde ölümlerinden önce Hz. İsa’ya iman edenlerin imanının makbul bir iman olmadığı anlaşılmaktadır. Aksine Hz. İsa onların aleyhlerine şahitlik yapacaktır. Bu iman Firavun’un imanı gibi kabul edilmeyen bir imandır. Üstelik burada söz edilen kitap ehli kıyamet gününe yakın olanlar değil Hz. İsa’dan sonra yaşayan tüm kitap ehlini kapsar. Bunların hepsi ölümlerinden önce Hz. İsa’nın Allah’ın elçisi olduğuna iman etmektedirler. Fakat ölüm anından önce olan bu iman makbul bir iman değildir. Hesap günü İsa onlardan şikayetçi olacaktır. Yukarıdaki ayetin önce ve sonrası okunduğunda burada kitap ehlinden Yahudilerin eleştirildiği görülecektir.

Şimdi ayete başına dönersek bu ayetin neresinde Hz. İsa tekrar yeryüzüne gelecek şeklinde bir anlatım yada ima vardır? Neye dayanarak böyle bir sonuç çıkarılmaktadır? Görüleceği gibi bu iddia sadece bir vehimdir ve bu yanlış yorumlar Kuran’a ait değildir.

4- Zuhruf suresinde ki bir başka ayet de yine anlamı dışında Hz. İsa’nın gelişiyle ilgili kullanılmaya çalışılmaktadır. Ayet şöyledir:

Şüphesiz o, saat için bir ilimdir. Öyleyse ondan yana hiçbir kuşkuya kapılmayın ve bana uyun. Dosdoğru yol budur. (Zuhruf Suresi, 61)

Bu ayette o sıfatının Hz. İsa olduğunu söyleyip, onun kıyamet saati için bir ilim olması için ancak kıyametten önce gelişiyle olabileceği iddia edilmektedir.

Bu ayette geçen "o " zamiri hakkında iki farklı görüş var. Biri "o "zamirinin Kuran’ı işaret ettiği diğeri ise" o" zamirinin Hz. İsa’yı işaret ettiğidir. "O" zamirinin Hz. İsa’yı işaret ettiğini kabul etsek bile, ayetin direkt anlamından Hz. İsa’nın yeniden yeryüzüne gelişini söyleyen yada işaret eden bir ifade bulunmadığı görülecektir. Bu ayette de diğerlerinde olduğu gibi bir ön kabul yapılıyor ve Hz. İsa’nın kıyamet için bir ilim olması için ancak kıyametten önce gelişiyle olabilir denilmektedir.

Örneğin bir başka Kuran ayetinde "kıyamet yaklaştı " şeklinde bir ifade bulunmaktadır. Günümüzden 14 asır önce de Kuran’ı okuyan bir kişi bu ayetle karşılaştığında kıyametin yaklaştığını okumaktaydı. Fakat aradan 1450 yıla yakın bir zaman geçmiştir. Hala kıyamet kopmamıştır fakat kıyamet bize yakındır. İnsanlık tarihine göre yaşanan zaman ayetin ifadesiyle kıyamete yakın bir zamandır. Ama kıyametin kopması daha asırlarda sürebilir veya yarın da kopabilir.

Bunun gibi ayetin ifadesiyle Hz. İsa kıyamet için bir ilimdir. Yani Hz. İsa ile ilgili bir şey kıyametin saatinin bilgisini verecektir. Fakat ayette Hz. İsa’dan hemen sonra kıyamet kopacak gibi bir anlatım yoktur.

5- Hz. İsa’nın tekrar yeryüzüne döneceğini bir an için kabul edelim. Bu durumda yaptığımız kabul açıkça Kuran’daki ayetlerle çelişecektir.

Hz. İsa kendisine kitap verilmiş bir nebidir. Eğer ikinci sefer gelecekse yine nebi olacaktır. Onun ikinci gelişinde nebi olmayacağının iddia edilmesi açık bir saptırmadır. Kuran’da Hz. İsa’nın nebiliğini ortadan kaldıran hiçbir ayet yoktur. Fakat yine Kuran ayetinde Hz. Muhammed’in nebilerin sonuncusu olduğunu bildirilmektedir:

33/40- Muhammed, sizin erkeklerinizden hiç birinin babası değildir; ancak o, Allah'ın Resûlü ve peygamberlerin sonuncusudur. Allah, her şeyi bilendir.

Bu durumda Hz. İsa’nın tekrar geleceğini söylemek bu ayetle açıkça çelişir. Çünkü son nebi Hz. Muhammed’dir ve ondan sonra bir daha nebi gelmeyecektir.

6- Hz. İsa’nın tekrar geleceğini iddia edenlerin, kendi görüşleri doğrultusunda kullanmaya çalıştığı ayetlerden birisi de şöyledir:

4/157- Ve: "Biz, Allah'ın Resulü Meryem oğlu Mesih İsa'yı gerçekten öldürdük" demeleri nedeniyle de (onlara böyle bir ceza verdik.) Oysa onu öldürmediler ve onu asmadılar. Ama onlara (onun) benzeri gösterildi. Gerçekten onun hakkında anlaşmazlığa düşenler, kesin bir şüphe içindedirler. Onların bir zanna uymaktan başka buna ilişkin hiç bir bilgileri yoktur. Onu kesin olarak öldürmediler.

Bu ayette geçen "onu öldürmediler ve onu asmadılar." İfadeden yola çıkarak Hz. İsa’nın öldürülmediği ve asılmadığı dolayısıyla hala canlı olduğu ve tekrar yeryüzüne döndürüleceği iddia edilmektedir.

Oysa ayet önyargılardan sıyrılarak okunduğunda böyle bir anlatımın olmadığı açıkça anlaşılacaktır. Burada söylenen şey Hz. İsa’yı öldürmeye çalışan kişilerin onu öldüremediği ve asamadığıdır. Yani inkarcılar Hz. İsa’ya bir zarar verememişlerdir. Fakat bu Hz. İsa’nın vefat etmediği ve tekrar yeryüzüne gönderileceği anlamına gelmez. Örneğin: müşrikler Hz. Muhammed’i ne öldürebildiler ne de asabildiler. Böyle olması Hz. Muhammed’in ölmediği anlamına gelmez. Hz. Muhammed başka bir vesile ile vefat etmiştir. Yukarıdaki ayette de Hz. İsa’nın inkarcılar tarafından öldürülmediği vurgulanmaktadır. Fakat bu başka bir vesile ile Allah onu vefat ettirmiş ve kendi katına yükseltmiştir. Dolayısıyla da bu ayetteki ifadelerde ne Hz. İsa’nın vefat etmediği gibi bir anlam vardır, ne de tekrar yeryüzüne döneceğine dair bir anlatım mevcuttur.

Sonuç: Temel olarak Hz. İsa’nın tekrar yeryüzüne dönüşüne delil olarak gösterilmeye çalışılan ayetler bunlardır. Görüldüğü gibi ayetlerde bildirilen Hz. İsa’nın öldüğüdür. Bunun ötesinde hiçbir ayette tekrar yeryüzüne döneceğine dair bir ifade yoktur.

Hz. İsa’nın tekrar yeryüzüne dönüşü iddiası Kuran’a dayalı bir düşünce değildir. Bu düşünce Hıristiyan etkisiyle uydurulmuş hadisler vasıtasıyla İslam dinine geçmiştir. Günümüzde de bu konuyu suiistimal etmek isteyen kişiler tarafından kullanılmaktadır. Bu suiistimallere karşı yapılacak en iyi tavır, olayları hep Kuran’a göre değerlendirmek ve Kuran dışı bu tarz zırvaları tümüyle terk etmektir.

http://www.kurannesli.org/forum2/forum_posts.asp?TID=112& ; ;PN=2



__________________
Dabbetciler icin buraya: Bu Allah'in Dabbeti: www.hansvonaiberg.org
Iskenderciciler icin buraya: Buda Allah'in Mehdisiymis! www.iskenderalimihr.com bakabilirsiniz
Yukarı dön Göster celebi's Profil Diğer Mesajlarını Ara: celebi
 
Mircan
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 25 agustos 2005
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 1277
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Mircan

Selam Dostlar,

Aiberg chat kanalında geçirdiğim günler aklıma geldide birden,bu konuda çok zorlamışlardı beni.Ben ısrarla reddetmeye çalışıyordum onlar ise zorluyorlardı.Aksi cevabımda salak,salakkeresalak,eşşek gibi ifadeler yağmur gibi yağıyordu üzerime.Nasıl olduda o kadar sabrettim inanamıyorum kendime bazen ama,en sonunda psikolojik olarak "evet İsa dönecek" dedim.Kendime geldiğimde kalbim gerçeğin bu olmadığını söylüyordu ama ne olursa olsun o ifadeyi kullanmıştım.Varmak istediğim nokta psikolojik baskı ve yöntemlerle (telkin,hakaret,küfür,tehdit) insanlara inandıkları gerçekleri (!) adeta dayatmaları.Yoksa kimse AKLetmiyor.Papağan gibi aynı sözü söylemek,soru karşısında Hans'ın chatlerinden paste yapmak AKLetmek midir ki?
 Aklettiğini sanan koyun sürüsü ve çobanlarına burdan selamlar,
Yukarı dön Göster Mircan's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Mircan
 
nuri72
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 21 nisan 2005
Yer: ABD
Gönderilenler: 311
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı nuri72

Mircan Yazdı:
Selam Dostlar,

Aiberg chat kanalında geçirdiğim günler aklıma geldide birden,bu konuda çok zorlamışlardı beni.Ben ısrarla reddetmeye çalışıyordum onlar ise zorluyorlardı.Aksi cevabımda salak,salakkeresalak,eşşek gibi ifadeler yağmur gibi yağıyordu üzerime.Nasıl olduda o kadar sabrettim inanamıyorum kendime bazen ama,en sonunda psikolojik olarak "evet İsa dönecek" dedim.Kendime geldiğimde kalbim gerçeğin bu olmadığını söylüyordu ama ne olursa olsun o ifadeyi kullanmıştım.Varmak istediğim nokta psikolojik baskı ve yöntemlerle (telkin,hakaret,küfür,tehdit) insanlara inandıkları gerçekleri (!) adeta dayatmaları.Yoksa kimse AKLetmiyor.Papağan gibi aynı sözü söylemek,soru karşısında Hans'ın chatlerinden paste yapmak AKLetmek midir ki?
 Aklettiğini sanan koyun sürüsü ve çobanlarına burdan selamlar,

Aaaaaaaaaaaaaah be Mircan. Akletmye ayetlerini okurken akil etmeyenlerin hali ne garip. Diger Gruplarin Mehdilerini elestiriken kendi Kuran olan dabbetlerini elestirenlere kullandiklair kelimlei hepimiz yuttuk.

Aiberg Kurandi. O kafada olab bir kac kisi hala. Aibergin adi anilmadan Allah'in ayetlerini konsmiyorlar. Ziriltili ekip de Allah'in akillarini kullanmayanlar uzerine yagdirdigi pisligi icinde kaybolmuslar

 



__________________
A'raf 194 Allah dışındaki yakardıklarınız sizin gibi KULLARDIR , eğer iddianızda haklıysanız , hadi çağırın onlarıda size cevap versinler
Yukarı dön Göster nuri72's Profil Diğer Mesajlarını Ara: nuri72
 

Eğer Bu Konuya Cevap Yazmak İstiyorsanız İlk Önce giriş
Eğer Kayıtlı Bir Kullanıcı Değilseniz İlk Önce Kayıt Olmalısınız

  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats