Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Şimdi sizlerle paylaşmak istediğim çok mühim bir konuyu fikirlerinize sunmak istiyorum , islamiyetin beş temel şartı hakkında hepimizin bildiği basit bir konunun içeriğini birlikte araştıralım .
Bunlardan ilki kelime i şehadet getirmek , bu konuda sadece Allah birdir ve Hz. Muhammed onun kulu ve elçisidir dememiz yeterli olmaz. Ankebut suresinin ilk ayetinde , sadece iman etmenin yeterli olmayacağı ve dinin temel şartlarınında yerine getirilmesi gerektiğine vurgu yapılmıştr.
“ İnsanlar sandımı ki , iman ettik demeleriyle bırakılacaklar da , imtihana çekilmeyecekler ? ”
Madem ki mülkünde ve saltanatında ortağı olmayan bir Allah ın kuluyuz , öyleyse kulluğumuzu onun kudretine ve şanına layık bir şekilde yerine getirmeye çalışmalıyız . İnancımızı kur’an da bizden istenildiği şekilde ve asla ortak koşmayarak uygulamalıyız. Tayin ettiği peygamberide yolundan giderek ve bıraktığı emanete sahip çıkarak tastik etmeliyiz. İkincisi namaz kılmak , bu konudada az önce bahsettiğimiz konulara dikkat ederek samimane bir şekilde , dosdoğru zihniyetininin anlamını yaşıyarak yerine getirmeliyiz. Bu konuda başarılı olabilmek için , yazımızın genelinde paylaşmak istediğimiz itikati konuların tümüne riayet etmek gerekmektedir. Oruç tutmak , hacca gitmek ve zekat vermek müslümanın imkânlar dahilinde üzerine farz olan ibadetler olduğundan , islamiyetin temel şartı olarak birinci aşamada ele almamak gerekir .Tabiiki bunlarda bir müslümanın yapması gereken güzel işlerdir , ancak hasta olan oruç tutamadığı , fakir olan zekat veremediği ve hacca gidemediği için , şart olarak değerlendirmemek gerekmektedir. Bunlar insanların bildikleri şartlardır , bizim şart olarak değerlendirdiğimiz konular söyledir ;
İlk etepta bir kişinin gerçekten müslüman olabilmesi için , asla Allah a ortak koşmaması gerekir. İkinci olarak Allah için hakkı adaleti ayakta tutması ve hiçbir menfeat gözetmeksizin , hayatının her aşamasında bunu yerine getirmesi gerekir.
Üçüncü olarak , kesinlikle dini parçalayıcı ve fırkalara ayırıcı bir akımın içinde bulunmamalı ve bu tür zihniyetlere şiddetle karşı çıkmalıdır. Dinine , vatanına ve namusuna zarar vermek isteyen hertürlü etkenlere karşı tek vucut olmalıdır.
Dördüncü olarak, din kardeşini öz kardeşi bilip asla aldatmaya ve menfeatini üstün tutmaya çalışmamalıdır. Din kardeşine yapılan kötülüğü kendine yapılmış gibi algılamalıdır.
Beşinci olarak , kur’an ın evrensellik çizgisinden geri kalmamaya özen göstermeli , sürekli yeniliğe ,ilerlemeye ve değişime açık olmalıdır. Bu değişim kur’an ın ölçülerini zedelememelidir.
Bunlar islamiyetin temel şartlarındandır , yerine getirilmediği taktirde günümüzde islamiyetin şartları olarak bilinenlerinde bize fayda sağlamasını beklememeliyiz. Kısaca toparlıyacak olursak müslüman olmanın şartı , genel olarak kur’an la samimi yaşama gayreti içersinde olmaktır. Az önce saydıklarımız öncelikli dikkat edilmesi gereken konulardır.
Allah resulunun yanına gelen bir arkadaşınının islamiyetin şartları hakkındaki sorusuna vermiş olduğu cevap , islamiyetin şartları olarak günümüze kadar gelmiş olsa da , günümüzdeki şartlar o günkünkünden çok farklı olduğu için , yeni değerlendirmeleri , peygambere muhalefet etmek değil , doğru bir anlayış olarak kabul etmemiz gerekmektedir. İslamiyetin yaygınlaştığı ve büyük sıkıntılardan sonra sistemin oturduğu dönemde , din mensuplarının yapması gerekenler , günümüze yansıyan şartlardır. Ancak bugün içinde bulunduğumuz karmaşanın muhteviyatı göz önüne alındığında , öncelik vermemiz gereken konuları belirlemek gayet doğaldır. Bu yaklaşımı peygamber efendimizin görüşüne muhalefet olarak değil , ihtiyaçlara göre belirlenmiş yerinde görüşler olarak değerlendirmeliyiz.
Çünkü şart demek olmazsa olmaz demektir , oruç , zekat ve hac kişilerin imkanlarına bağlı ibadetler olduğundan şart olarak değerlendiremeyiz. Bizim iddia ettiğimiz şartlar zengin , fakir , yaşlı , genç , sakat , sağlam aklı olan herkes tarafından uygulanabilir , günümüzün mantıklı yaklaşımlarındandır.
İmanın şartlarıda aynı şekilde bu zihniyetle orantılı olmalıdır. Bu konuda Hucurat suresinin 13-14 ve 15. ayetlerinde “ Ey insanlar ! Biz sizi bir erkekle bir kadından yarattık , hemde sizi oymaklara ve kabilelere ayırdık ki birbirinizi tanıyasınız. Bilin ki Allah katında en iyiniz takvaca en ileride olanınızdır. Şüphesiz ki Allah her şeyi bilendir , herşeyden haberdar olandır. Bedeviler “ iman ettik” dediler. Deki : Siz iman etmediniz fakat islam olduk deyin , iman sizin kalplerinize hiç girmedi . Eğer Allah a ve peygamberine itaat ederseniz , sizin amellerinden hiçbir şey eksiltmez. Çünkü Allah çok bağışlayıcı , çok esirgeyicidir. Mü’min ler ancak o kimselerdir ki , Allah a ve peygamberine iman ettikten sonra şüpheye düşmemişler ve mallarıyla, canlarıyla Allah yolunda mücahede etmişlerdir. İşte bunlar , sadık olanların ta kendileridir” Buyrularak , iman etmiş olmanın özü belirtilmiştir. Tevekkül etmek yani Allah a güvenmek , imanın en mühim şartıdır. Kişinin Allah a olan güveni arttıkça , imanı da artar. Tevekkül ile Allah a iman birbirine endekslidirler. Tevekkülü yanlış değerlendirip , çaba göstermeden yapılması faydasızdır.
|