Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selamün Aleyküm!
Biz Kur’an’ın bağlısıyız, Peygamberimizin de yolu olan bu yoldan asla ayrılmayız diyen tüm kardeşlerime!
Lütfen Mehmet Alagas’ın herkese ibret olacak mektubunu okuyun ve bu mektuba karşılık verin. Bir ibret vesikası olarak saklayacağım bu mektubu. Alim nasıl olur diye soran torunlarıma gösterebilmek için.
Ey kendilerini "Biz peygamber varisiyiz" diyen, ehil olmayanlara haddini bildiren ve onlara "Arapça, hadis, fıkıh, tefsir ilmini bilmeden, bu ilimlerde uzun yıllar derinleşme-den ağzınızı açmayın.." diye ahkam kesip sırça köşklerde oturanlar !
Ey kendilerini peygamber varisi olarak görüp böyle tanıtan ve kendilerine; "Efendim!. Zikrettiğiniz firavunlar insanları ezmekte, insanları sömürmekte ve en önemlisi insanları Allah'a kulluktan menetmektedirler. Her gün firavunu dost bilen binlerce insan, tevhidden bihaber, İslam'dan bihaber ölmektedir. Firavunlar bu insanlara çoğu kez dost ve gerektiği zaman Müslüman gözükmektedirler. Firavunların bu maskelerinin düşürülmesi ve küfürle kaplanan kapkara yüzlerinin insanlara gösterilmesi gerekmektedir. Bunun için kapalı kapılar ardında ve dışarıdan duyulmayacak bir sesle bana anlattığınız bu hak gerçekleri, müstekbirlerin karşısına dikilerek ve mustazafların da duyacakları bir sesle açık-lamanız gerekmez mi?"
diye soru yönelten kişiye: "Peki, sonra ne olacak?" diyenler!
Sorunuza:"Firavunlar size ve söylediğiniz hakka karşı gösterecekleri tavır ile gerçek yüzlerini meydana çıkaracaklar ve insanlar kimin ne olduğunu ve kime kulluk yaptıklarını anlayacaklardır" cevabını aldığınız halde, utanmadan ve yüzünüz kızarmadan:
"Bir kafirin tanınması için, bir alim feda edilir mi?" diyenler!
"Bir Yezid'in tanınması için bir Hüseyin, kendisini ve ailesini feda etti. Siz onlardan daha mı değerlisiniz?"
Cevabından bile utanıp da kendine gelemeyenler!
Sizler;
Allah’ın, Alemlerin Rabbi olduğunu bilmiyor musunuz?
(Fatiha 2:”Hamd, alemlerin Rabbi Allah’a’ dır.”)
Peygamberimizin, “alemlerin rahmeti” olduğunu bilmiyor musunuz?
(Enbiya107:”Ve biz seni ancak alemlere bir rahmet olarak gönderdik.”)
Peygamberimizin, alınan vahyi insanlara ulaştırmak gibi bir yükümlülüğünün olduğunu bilmiyor musunuz?
(Maide 67: “Ey resul! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan onun verdiği peygamberlik görevini yerine getirmemiş olursun. Allah seni insanlardan korur. Allah küfre batmış topluluğa kılavuzluk etmez.”)
Peygamberimizin, tebliğinin engellenmesi karşısındaki takındığı tavrı bilmiyor musunuz?
(Ali İmran 146:” Nice peygamber, beraberinde kendisini Rabb’e adayan bir çok kişi bulunduğu halde savaşmıştır. Onlar Allah yolunda kendilerine gelip çatan zorluklar yüzünden gevşememiş, zayıflık göstermemiş, susup pusmamışlardır. Allah sabredenleri sever.”)
Allah’ın, Musa peygamberimizi ve kardeşi Harun’u Firavun’un üzerine gönderdiğini bilmiyor musunuz?
(Taha 43,44:” Ey Musa ve Harun! Firavun’a gidin, o gerçekten azmıştır. Ona gidin ve kendisine yumuşak, tatlı bir sözle tebliğde bulunun. Umulur ki, öğüt alır, yahut Allah korkusu duyar.”)
Allah’ın;Musa Peygamberimizin ve bağlılarının azgınların karşılarına israrla dikilmeleri gerektiğini anlamsız bulan zümreye ne söylediğini bilmiyor musunuz?
(A’raf164:” İçlerinden bir topluluk:” Allah’ın helak edeceği, yahut şiddetli bir şekilde azaba uğratacağı bir kavme hala ne diye öğüt veriyorsunuz?” dediler. Tebliğe devam edenler şu cevabı verdiler:” Rabbininiz huzurunda özür beyanı yüzünden, bir de belki kendilerine gelir, korunurlar ümidiyle.”)
Allah’ın, müstaz’aflara (Ezilip itilen) yardım edilmesini gerektiğini istediğini bilmiyor musunuz?
(Nisa75:”Size ne oluyor da Allah yolunda ve “ey Rabbimiz, bizi, halkı zulme sapmış şu kentten çıkar; katından bize bir dost gönder, katından bize bir yardımcı gönder” diye yakaran mazlum ve çaresiz erkekler, kadınlar, yavrular, için savaş mıyorsunuz!)
(Nisa 76:” İman edenler Allah yolunda savaşırlar. Küfre sapanlarsa tağut yolunda savaşırlar. O halde şeytanın dostlarıyla savaşın. Hiç kuşkusuz şeytanın tuzağı çok zayıftır.”)
Varisi olduğunuzu iddia ettiğiniz Peygamber Efendimizin hayatını hiç mi bilmiyorsunuz?
O Allah’ın resulünün tebliğ ettiklerini önce kendisinin yaşadığını hiç mi bilmiyorsunuz?
Yazık! Binlerce yazıklar olsun!
Rabbim böylelerini, “hidayet bulacakları” Resulullahın da ahlakı olan Kur’an’la tanıştırsın inşallah.
Rabbim cümlemizi inananlardan ve inandıklarını da korkusuzca yaşayanlardan eylesin inşaallah.
Bu mektubu yazan ve bu mektuptaki duyguları yaşayan tüm kardeşlerim!
Bu durumda hangi kapıyı çalayım?
Bu ve böylesi durumlarda Kur’an’ı kendisine mürşid kabul edip yolundan ayrılmayan gerçek “Haliller”’in kapısını çal.
Ne yapayım Salih kardeşim?
Can korkusu ile firavunlara haddini bildirmeyen, rahat ve yumuşak minderlere oturarak yaşamadıkları ilim ile övünen ve bu faydasız ilim ile Müslümanlara haddini bildiren alimlerin sözünü dinleyerek, haddimi bileyim mi?
Çağdaş firavunlar Allah'a karşı haddini bilmez iken. ben bu söz alimlerine karşı haddimi bileyim mi?
Söyle dostum, söyle canım kardeşim.,
Ne yapayım?.. Mehmed Alagaş
Canım Kardeşim! İnan ağlattın beni.
Kendin gibi ol. İnandığın Kur’an’ın insanı ol.
Mekke Müşrikleri karşısındaki Peygamber Efendimiz gibi ol.
Nemrut karşısındaki Halil İbrahim Peygamberimiz gibi ol.
Firavun karşısındaki Musa Peygamberimiz gibi ol.
Güneşi sağ elime Ay’ı sol elime verseniz yine de davamdan dönmem diyen peygamberimiz gibi ol.
Muaviye karşısındaki Ali gibi ol
Yezid karşısındaki Hüseyin gibi ol.
Emevi,Abbasi vb tağutlaşmış yönetimler karşısında baş eğmeyen alimler gibi ol.
"Öterim de keserler" endişesi taşımadan, sabaha davet eden, sabahı müjdeleyen horoz gibi ol.”
İnsanların zulüm karanlığını görenler ve aydınlık haberlerini alabilmek için, sabahı özleyenler ve sabaha doğru koşanlar gibi ol.
Kapalı kapılar arkasında bulunmayan alimler gibi ol.
“Kapalı kapılar ardında bin alim değil; sokaklarda, halkın arasında, mustazafların yanında, müstekbirlerin karşısında bir alim, sadece Allah'tan korkan gerçek bir alim lazım.” diye seslenenlerden ol.
Alemlerin Rabbı olan Yüce Allah:
Bakara 159:” İndirdiğimiz açık- seçik delillerle, kılavuz mesajı; biz onu Kitap’ta insanlara ayan-beyan gösterdikten sonra gizleyenlere, işte onlara, hem Allah lanet eder hem de diğer lanet okuyanlar lanet ederler.”
Diyor. Rabbim bu hitabına müstehak olanlardan eylemesin bizleri.
Değerli Kardeşim!
Okuyunca içinin huzurla dolacağı inancıyla.
[003.175] [DI] İşte o şeytan ancak kendi dostlarını korkutur, inanmışsanız onlardan korkmayın, Benden korkun.
[004.045] [DI] Allah, düşmanlarınızı çok iyi bilir. Allah size dost olarak da yeter, yardımcı olarak da yeter.
[004.076] [DI] İnananlar Allah yolunda savaşırlar, inkar edenler ise tağut yolunda harbederler. Şeytanın dostlarıyla savaşın, esasen şeytanın hilesi zayıftır.
004.139] [DI] Onlar, inananları bırakıp da kafirleri dost edinirler; onların tarafında bir şeref ve kudret mi arıyorlar? Doğrusu kudret bütün olarak Allah'ındır.
[004.173] [DI] İnananlara ve yararlı iş işleyenlere, ecirlerini ödeyecek, onlara olan bol nimetini daha da artıracaktır. Kulluk etmekten çekinenleri ve büyüklük taslayanları elem verici bir azaba uğratacaktır. Onlar kendilerine Allah'tan başka bir dost ve yardımcı bulamazlar.
[005.055] [DI] Sizin dostunuz ancak Allah, O'nun Peygamberi ve namaz kılan, zekat veren ve rüku eden müminlerdir.
[005.056] [DI] Kim Allah'ı, Peygamberini ve inananları dost edinirse bilsin ki, şüphesiz Allah'tan yana olanlar üstün gelirler.
[008.073] [DI] İnkar edenler birbirlerinin dostlarıdır. Eğer siz aranızda dost olmazsanız yeryüzünde kargaşalık, fitne ve büyük bozgun çıkar.
[043.036] [DI] Rahman olan Allah'ı anmayı görmezlikten gelene, yanından ayrılmayacak bir şeytanı arkadaş veririz.
ALLAH’A EMANET OLUNUZ.
|