Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
ETKİ-İLGİ ÇEMBERLERİ
...
"Bir insanın girişimci mi yoksa tepkici mi olduğunu o insanın zaman ve enerjisini nelere yönelttiğine bakarak anlayabiliriz.
Zaman ve enerjisini yönelttiği şeylerin kişinin "ilgi alanı" na giren bir şey ise, bu kişi tepkici bir tutum geliştirir; eğer zaman ve enerjisini "etki alanı"na yöneltmişse girişimci bir tutum içinde demektir." (1) Girişimci ve tepkici tutum "etki alanı" ve "ilgi alanı" adlı iki kavramla da yakından alakalıdır. Girişimci tutumu benimsemiş kişi ilgi alanı ile etki alanının sınırlarını iyice belirledikten sonra, etkili olabileceği "etki alanı" üzerinde zaman ve enerjisini yoğunlaştırarak çalışır. Tepkici tutumu benimsemiş olan ise adeta kırk ambardır, herşeyle ilgilenir fakat hiçbir konuya sağlıklı çözüm getiremez. Buna göre istersek yapabileceğimiz davranışlarımız bizim etki alanımız içine girer. Her gün namaz kılmamız, birine iyilik yapmamız, saçımızı taramamız, istediğimiz kitabı okumamız gücümüzün yettiği ve istersek yapabileceğimiz şeylerdir.
"Etki çemberi genellikle ilgi çemberinden daha küçüktür." Etki alanında yoğunlaşan kişi zamanla bilgi, beceri ve tecrübe yönünden gittikçe gelişir ve etki alanını genişletir. Herşeyle ilgilenen bir kişi ise tabii olarak ilgi alanına giren herşeye çözüm getirme açısından etkili olamayacağı için tepkici bir tutum geliştirir ve adeta "bay muhalefet" haline gelir. Artık kendi tepkiselliğinin sonucu olan acizliğinin ve başarısızlığının fa-turasını, üzerine yıkacağı dış düşmanlar arar. Aslında kendisi çok becerikli biridir de, ah şu komünistler, masonlar, işbirlikçiler....olmasa; ya da onların ellerindeki maddi imkanlar bunun elinde olsa! O zaman herşey düzelecek, şekilde bir savunma mekanizması geliştirir. "Kendini kuşatılmış ve mağdur gören kişi, hayatın yapabileceği olaylara da el uzatmaz" Sonunda bir takım tutkunluklar ve bağımlılıklara düşer.
Örneğin yanında sigara içen birine sigara içmekle kendisine ve yanındakilere haksızlık ettiğini hatırlattığımda, bana dünyadaki daha büyük (!) zulümlerden bahsederek kendi yaptığının onun yanında çok küçük olduğunu söyleyerek savunmaya geçmişti. Herhalde dünyadaki zulmü de sigara içerek protesto ediyordu kendince.
"Kendi etki sınırlarını dikkate almayan kişi, etki alanının sorumluluğunu üstlenmek yerine, bu alanın dışındaki ilgililere yönelir. Zaman ve enerjisini ilgilendiği fakat etki alanında olmayan olaylara harcayan tutum, kişiyi daha da etkisiz hale getirir. Etkileme gücü azalan kişi, sorumluluk alma duygusundan gittikçe uzaklaşır."(4)
...
http://www.ilkadimdergisi.com/139/arastirma-sukru-unalan.htm
|