HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Alıntılar, Makaleler
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Alıntılar, Makaleler
Konu Konu: Mazlum Şehitlerimizi Anıyoruz. Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
vatanseverhanif
Katilimci Uye
Katilimci Uye
Simge

Katılma Tarihi: 26 aralik 2006
Gönderilenler: 76
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı vatanseverhanif

İkiyüzlü samimiyetsizlere...

Saddam'ı dahi şehit ilan eden sözde İslami Forumları Saddam efsaneleriyle dolduran ama mazlumları hiç hatırlamayan ilkesiz ve kompleksli insan(!)lara..

Üstelik bu Mazlumlar.. Doğmuşlar Zulüm görmüşler. yaşamışlar Zulüm görmüşler, Şehit olmuşlar zalimlik görmüşler. Bunlar bilinenler ya bilinmeyenler? İsimsiz zulme uğrayanlar..

Şehitlerimizin ruhları şad olsun. Telafer'de, Halepçe'de, Uluslararası Emperyalizmin cetvelle çizdiği sınırlarda canice katledilen Mazlumların Ruhları Şad olsun. Her biri yüreğimizdedir. Her birinin mazlumiyeti gözyaşımızdır.

26 YIL ÖNCE İDAM EDİLEN TÜRKMEN LİDERLERİ : “Abdullah ABDURRAHMAN, Nejdet KOCAK, Rıza DEMİRCİ, Adil ŞERİF”

Şehitlerimizin Fotoğrafları : http://www.bizturkmeniz.com/opdatering/artikelBilleder/sehit lerimiz-sayfa.jpg

Irak’taki Baas rejiminin Türkler üzerindeki baskıları, 1979 yılında iyice arttı. Irak Türklerin lider durumunda olan önemli şahsiyetleri, 1979 yılında gözaltına alınarak, ağır işkencelere maruz kaldı. Bunların arasında, Türkmen Kardeşlik Ocağı’nın uzun yıllar başkanlığını yapmış Emekli Albay Abdullah Abdurrahman ile Bağdat Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan Doç. Dr. Necdet KOÇAK başta geliyordu. Ayrıca Abdullah Abdurrahman‘ın yakın çalışma arkadaşı Dr. Rıza DEMİRCİ ve Müteahhit Adil Şerif de tutuklanarak, işkencelere tabi tutulmuşlardı. Bu tutuklamalar Türk halkı üzerinde büyük tepki ve üzüntü yaratmıştı. Emekli Albay A. Abdurrahman, Irak ordusunda önemli hizmetler görmüş değerli bir subaydı. Ordudaki görevinden ayrıldıktan sonra, Bağdat’ta açılan Türkmen Kardeşlik Ocağı’nın yıllarca başkanlığını yapmış ve hizmetlerinden dolayı, Irak‘teki Türklerin büyük sevgisini kazanmıştı. Doç. Dr. Necdet Koçak ise, Ziraat Makineleri alanında yetişmiş değerli bir uzman ve bilim adamı idi. Bağdat Üniversitesi’nde, Ziraat Makineleri Bölümünü kurarak, bu dalda yüzlerce öğrenci yetiştirmişti. Bunun ötesinde, insan sevgisi ve geniş hoşgörüsü sayesinde Türk toplumu arasında gerçekten çok sevilen ve sayılan kişiliğe sahipti.
Dr. Rıza Demirci; Orman Bakanlığı’nda Müsteşar, Ocağın çalışkan elemanı, öğrenci yurdunu kuran, gençlerin yetiştirmesinde büyük katkısından dolayı özellikle sevilen ve sayılan, sözü dinlenen bir kişi.
Adil Şerif: Kerkük’te esnaf arasında, yardımlaşmayı, birleşmeyi, örgütleşmeyi isteyen, bu uğurda çalışır, maddi destek sağlardı.
Baas yönetimi günlerce baskı ve insanlık dışı işkence ederek, Türklerin sevilen liderlerini suçlu göstermeğe gayret sarf etmesine rağmen, hiçbir sonuç alamamıştı. Özellikle şeker hastası olan A. Abdurrahman‘a aldığı ilaçlar verilmeyince, gözlerini kaybetmesine ve karanlık bir dünyaya mahkum edilmesine sebebiyet verilmişti. Sonunda Bağdat yönetimi, Türk toplumuna korku vermek gayesiyle, Abdullah Abdurrahman, Necdet Koçak ve Adil Şerifi, 16 Ocak 1980 tarihinde idam etti. Ağır işkence altında can verdiği için, Rıza Demirci’nin akıbeti hakkında uzun yıllar cevap alınamadı. Ancak 1998 yılında ailesine gönderilen bir yazıda; Rıza Demirci idam edilmiş. O’nu bir daha aramayın. Mezarı bulunulamadı. Türk toplumunun bu gözde ve değerli şahsiyetlerinin haksız yere idam edilmeleri, Irak Türkleri arasında büyük tepki ve nefrete yol açtı. Tek amaçları, ülkede insanca yaşama isteği gibi Türk toplumunu en doğal hakkını savunan bu liderlerin idamları, Türk halkını yönetime karşı küstürdü.


"26 YIL OLDU"

İdam sehpasına onur yürüdü; inancın boynuna ipi geçirdiler ve Türk’ü idam ettiler. Tarih 16 Ocak 1980. Türkmen bağrına yirmi yıl önce şerefsizce saplanan kirli hançer, zalim Irak rejimi tarafından değil ki, insan haklarına aykırılık, Allah’ın iyice onuruna hakarete varan işkencelere uğradılar. Yargılama adı altında, küfre maruz kaldılar ve öpülesi boyunlarına ipi geçirdiler.
Onlar ölmediler; Türk’e yapılan zulümleri anlatmak ve zalimleri şikâyet için Allah’ın huzuruna çıktılar. 24 yıl önce Abdullah olarak, Nejdet olarak, Adil ve Rıza olarak gittiler. Simdi Mehmet olarak, Kemal ve Ahmet olarak yüzlercesi geri döndü. Türkmen onuruna derin bir iz bırakan 16 Ocak tarihinde, varlıkları, Türkmen milli mücadelesinin abidesi olan Albay Abdurrahman‘ı, Nejdet Koçak’ı, Adil Şerif’i ve Rıza Demirci’yi rahmetle anıyoruz. Ruhları şad olsun.
Necdet Koçak, 07.04.1939 tarihinde Kerkük’te doğmuştur. Babası Nurettin Ali Tevfik’tir. N. Ali Tevfik, Türk çocuğuna Türk kültürünü, örf ve âdetlerini aşılayan başöğretmendi. Necdet, ilk, orta ve lise tahsilini Kerkük’te tamamladı. 1958 yılında Türkiye’ye gelerek Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bölümü’ne girdi. 1962 yılında bu fakülteden Yüksek Ziraat Mühendisi olarak mezun oldu. Kerkük’e döndü, 1962-64 yılları arasında Tarım Bakanlığı’na bağlı Zirai Donatım Müdürlüğü’nde çalıştı. 1964 yılında Türkiye’ye dönerek, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde master öğrenimini 1966 yılında tamamladı. 1969 yılında da doktorasını verdi. Daha sonra Irak’a dönerek 1970 tarihinden itibaren Bağdat Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nde öğretim görevlisi olarak çalıştı. 1976 yılında doçent, daha sonra da profesörlük tezini takdim eder. 22.03.1979 tarihinde kendisine Türkçülük suçu isnat edilerek tutuklanır ve 16 Ocak 1980 tarihinde Bağdat’ta Saddam rejimi tarafından idam edilir.

Necdet Koçak, milli dava uğruna daha orta ve lise dönemlerinde çalışmıştır. Nitekim 1959 yılında Kerkük Katliamı’nda şehit edilen lider, Ata Hayrullah’ın kurduğu Gençlik Teşkilatında çalışmış ve başkanlık yapmıştır.
Necdet Koçak tam manasıyla bir lider ve dava adamıydı. İnsani değerlerin en üst kademesine ulaşan, milletine ve dinine sımsıkı bağlı bir insandı. Hayatını Irak Türklerinin milli kimliklerinin korunması ve Irak Türklerinin meşru siyasi, kültürel haklarının elde edilmesi uğruna hiç çekinmeden harcadı. İleri sürdüğü fikirleri, bizzat yaşayan ve yaşamında uygulayan gerçek bir fikir adamıydı.
Koçak’ın Eşi Ayten Koçak: Saddam’ın adamları 15 Ocak 1980 tarihinde, gece geç vakit eve geliyorlar. Yarın gelip eşleri Necdet Koçak’ı hapishanede görebileceklerini haber veriyorlar. Ertesi gün hapishanenin bulunduğu "Ebu Grep" denilen Bağdat yakınlarındaki hapishaneye gidiliyor. İçeri girdiklerinde, bir insanın çok zor sığabileceği yan yana üç demir hücre içerisinde Necdet Koçak, Albay Abdullah Abdurrahman ve Adil Şerif’in kendilerine aylardır uygulanan insanlık dışı işkence sonucu, son derece bitkin ve yorgun oldukları görülüyor. Albay Abdullah Abdurrahman şeker hastasıydı, ilaçları verilmediği için gözlerini kaybetmiş acılar içinde kıvranıyordu. Her üçünün de vücutları yara bere içindeydi.
Birkaç saat sonra asılacak olan Necdet Koçak ailesine ve kendisini son saatlerinde yalnız bırakmayan kalabalık dava arkadaşlarına hitaben şöyle diyordu: "Arkadaşlar, ağaç budandıkça yeşerir. Sizden ricam davayı bırakmayın ve sürdürmeye devam edin. Ben şu anda her zamankinden daha huzurluyum. Allah’ımın huzuruna gönül rahatlığıyla çıkıyorum. Bayrağı size teslim ediyorum…


NEJDET’İN RUHUNA SESLENİŞ
Sevgili Nejdet,

"Bu dava hor, bu dava öksüz, bu dava büyük" diyordun. Gerçekten öyleymiş.. Irkdaşım, arkadaşım, dostum ve eşim Nejdet, şahadetinin 18’den 19 uncu yıla dönüşünde, ülküdeşlerin, can kardeşlerin Türk Ocaklılar, benden seni anlatmamı istediler. Seninle ilgili bir şeyler anlatmak benim için çok zor. Nereden başlayıp, ne kadar anlatmalıyım? Her şeyi söylemem. Çünkü, sen yaptığın her harekette mensup olduğun toplumu düşünüyordun ve biliyorum ki; hayatın boyunca gördüğün, hissettiğin, yaşadığın, fiilen yaptığın her eylem, o toplumu yüceltmek, layık olduğu ortamda yaşatmak içindi. Sorumluluk duygusunu bir an bile terk etmedin. Rüyalarında bile bu problemi çözmenin yollarını arıyordun. Kişiliğine nakşettiğin bu tarzda, kendin için istediğin hiçbir şey yoktu. Seni kayıtsız, serazat anlatmak güzel; gerçeklerin bir kısmını ayıklayarak anlatmak zor ve üstelik maksadı da yarım bırakacak, ama ne yapayım ki, çaresizim; senin milli sorumluluk duygun bende de var. Evet Nejdet, bu bir başlangıç olmalı. Şimdi senin de bizimle beraber olduğunu düşünüyorum; beni, bizi anladığını çok iyi biliyorum.
Eşi
Ayten Erdem Koçak


NEJDET KOÇAK
(Bir İdealist Hemşerimizin Öyküsü)

Nejdet Koçak küçük yaşlardan beri liderlik vasfına sahip, doğruyu savunan ve Irak Türklerinin hür iradesine kavuşması gereğine inanmış bir kişiydi. Bu özellikleri ve üstün yeteneği 1959 katliamında öldürülen lider, Ata Hayrullah tarafından keşfedilmişti. Ata Hayrulah’ın vefatından sonra Nejdet Koçak’ın yetenekleri ve liderlik vasfı tecelli etmeye başlamıştı. Daha üniversite talebesi iken her girdiği toplulukta derin düşünce, analiz kabiliyeti, ileri kültürü ve akışkan konuşma yeteneği sayesinde öne çıkmakta, insanları bir araya toplama özelliği ile de herkeste onun yanında çalışma isteği uyandırmakta idi. Eline geçen her kitabı okuyan Nejdet Koçak, mesleği olan ziraat mühendisliği yanı sıra, ekonomi, politika, sosyal bilimler ve uluslararası ilişkiler dallarında uzmanlaşmış, toplum psikolojisini iyi bilen biriydi ve liderliğe adım adım ilerliyordu. Talebelik süresi içerisinde dünyada ve Irak’ta her olup biteni dikkatle izledi. Nejdet Koçak açık ve sarih konuşması sayesinde Türkiye’de görüştüğü her politikacının sevgi ve sempatisini kazanmıştı.

Prof. Dr. İhsan DOĞRAMACI


EM. ALBAY ABDULLAH
ABDURRAHMAN


1913 tarihinde Kerkük’te doğmuştur. Öğrenimini burada tamamladıktan sonra Bağdat’a gitmiştir. Burada Bağdat Harp Okulu’na girdi. Harp Okulu’nu başarı ile tamamladıktan sonra 1941 yılında İngilizlere karşı olan milli harekette yer aldı. 1948 yılında büyük Türk Generali Mustafa Ragıp ve Ömer Ali Paşalarla birlikte başarılı bir şekilde Filistin’i kurtarma harekâtına katılır. 1958 yılında Irak’ta Krallığa karşı yapılan ihtilalden sonra Kerkük İkinci Tümen Komutan Yardımcılığı görevinde bulunur.

19 Temmuz 1959 yılında Kerkük Katliamı’ndan kurtulmuş ve Bağdat’a giderek, burada Irak’ın o zamanki devrimi yapan Devrim Komuta Konseyi Başkanı General Abdulkerim Kasım ile görüşerek, kendilerine Kerkük’teki olayları haber verir. Bunun üzerine General Kasım Kerkük’e bir ordu gönderir. Böylece Kerkük’ü daha büyük bir katliamdan ve felaketten kurtarmış olur. Emekli olan Albay Abdullah Abdurrahman, 1960 yılında kurulan Türkmen Kardaşlık Ocağı’nın 1964-73, 1973-76 tarihleri arasında başkanlığını yürütmüştür. Başkanlık yaptığı zaman zarfı içerisinde diğer arkadaşları ile birlikte Türkmen köy, kasaba ve şehirleri dolaşmış, buralardaki Türkmenlerin meseleleri ile yakından ilgilenmiş. İnsanları için elinden gelen her türlü çalışmayı yapmıştır.
Albay Abdullah Abdurrahman milliyetçi, mert, cesur ve vatanını seven birisiydi. Baas Partisi’nin Irak Türklerine karşı güttüğü yok etme politikası sebebiyle Albay, 1976 yılında, Kardaşlık Ocağı başkanı iken, rejim tarafından Ocak’tan uzaklaştırılmış. 1979 yılında tutuklanmış. "Bu bayrağı şerefle taşıyacağınızdan eminim. Doğruluktan ve Allah’ın yolunda asla şaşmayın. Allah’a emanet olunuz." Bu son derece kısa konuşmasından birkaç saat sonra, diğer dava arkadaşlarıyla birlikte asılarak şehit edilmiştir.
16 Ocak 1980 tarihinde, 65 yaşını geçmiş olmasına rağmen idam edilerek şahadet mertebesine ulaşır.

ADİL ŞERİF

1928 yılında Kerkük’te doğmuştur. İlkokul tahsilini burada tamamlamış. İlkokul tahsilinden sonra iş hayatına atılır. İş hayatında yaptıklarıyla çok başarılı olur. İş hayatındaki başarıların yanında, milli davada büyük özveriler gösterir. Milli dava uğruna her türlü çalışmayı, gerek maddi gerekse manevi her türlü fedakârlığı yapar. Kerkük’ün yetiştirdiği önemli şahsiyetlerden birisidir. Tüm maddi ve manevi imkânlarını milleti uğruna sarf etmekten çekinmemiştir. Sevilen ve sayılan ve sözü dinlenen birisiydi. Halk içinde yetiştiği için halkın büyük sevgisini ve saygısını kazanmış.
1959 yılında yapılan katliamın intikamını almak için kurulan mücadele timlerinin başına geçip, milletine her şeyini vererek hizmette bulunmuş. Bir süre sonra Bağdat’a yerleşir. Burada milli davaya elinden gelen her türlü yardımı yapmaya devam eder. Mart 1979 yılında tutuklanır ve 16 Ocak 1980 günü diğer dava arkadaşları ile birlikte idam edilerek diğer arkadaşları gibi şahadet mertebesine ulaşır.

DR.RIZA DEMİRCİ

Rıza Demirci 1928 yılında Kerkük’te doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini burada tamamladı. Liseyi Kerkük Lisesi’nde bitirdi. Liseden mezun olduktan sonra yüksek tahsilini yapmak üzere Türkiye’ye geldi. İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi’ne girdi. Orman Fakültesi’ni 1951 yılında bitirdi. Buradan mezun olduktan sonra aynı yıldan itibaren Erbil ve Kerkük Orman Bölge Müdürlüklerini kurdu. 1959 yılında İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Ambalaj Bölümü’nden doktorasını aldı. Daha sonra Bağdat Orman Genel Müdürlüğü Teknik İşleri Daire Başkanlığı ve Genel Müdür Yardımcılığı görevlerinde bulundu.
Dr. Rıza Demirci, 07.05.1960 yılında Bağdat’ta kurulan Türkmen Kardeşlik Ocağı’nın kurucularındandır. Türkmen Kardeşlik Ocağı içerisinde çok başarılı işler yapmıştır. Bunların en önemlilerinden birisi, Kardeşlik Ocağı içerisinde bir Öğrenci yurdu açıp, burayı yönetmesidir. Bu vesile ile yüzlerce Türk öğrencisinin en iyi şekilde tahsillerini yapmalarını sağlamıştır. Ayrıca, Kardaşlık Dergisi’nin çıkarılmasında, Irak Türkleri tarihi araştırmalar yapmasında, Irak’ta bulunan Türk nüfusunun yerleşim sahalarının tespitinde büyük çabalar harcamıştır.
Dr. Rıza Demirci, Irak Ormancılık İhtisasındaki gelişmeler büyük katkılar sağlayıp, başarılı bir bilim adamı olduğunu ispatlamıştır. Bununla birlikte milli şuuru yüksek, mütevazı, yardımsever, görevine bağlı ve cesur bir kişiliğe sahipti. Mart 1979 tarihinde diğer dava arkadaşları ile birlikte tutuklanıp idam edilmiştir. Ancak bugüne kadar cenazesi teslim edilmemiş, 1989 yılında ailesine bildirilmiş. 



Şehitlerimizin ruhları şad olsun. Telafer'de, Halepçe'de, Uluslararası Emperyalizmin cetvelle çizdiği sınırlarda canice katledilen Mazlumların Ruhları Şad olsun. Her biri yüreğimizdedir. Her birinin mazlumiyeti gözyaşımızdır.

www.bizturkmeniz.com

 

Yukarı dön Göster vatanseverhanif's Profil Diğer Mesajlarını Ara: vatanseverhanif
 

Eğer Bu Konuya Cevap Yazmak İstiyorsanız İlk Önce giriş
Eğer Kayıtlı Bir Kullanıcı Değilseniz İlk Önce Kayıt Olmalısınız

  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats