Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Katılma Tarihi: 29 nisan 2005 Yer: Antarctica Gönderilenler: 357
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
HAİN NASIL YETİŞTİRİLİR > >İstihbarat dünyasında "kuş yumurtası üretmek" diye bir deyim vardır. >Diyelim ki X ülkesinde bundan 20 sene sonra yapmak istediğiniz uzun vadeli >bir operasyon var. Bu operasyon için size çeşitli provakatörler lazım ve en >güvenilir provakatör kendi >yetiştirdiğinizdir. Bu iş için yetenekli ama geleceği parlak olmayan zayıf >karakterli bir "yumurta" bulunur. > >Mesela bu genç üniversitede devşirilir ve aşama aşama önce öğretim >görevlisi daha sonrada medya parlatmaları ve şirket sponsorluklarıyla >ülkede sözü dinlenen bir Profesör haline getirilir. Gerekirse tüm araştırma >ve kitapları da eline hazır olarak verilir. > >Ülkedeki insanlar bu kişinin yazdığını sandıkları muhteşem eserleri okur ve >ona olan saygıları artar. Böylece yumurta kuluçka aşamasını bitirmiş ve >çatlayıp güzel bir kuş olma zamanı gelmiştir. > >Belirlenen zamanda bu profesör medya yoluyla müthiş radikal açıklamalar >yapmaya başlar ve tüm ülkeyi karıştırır. > >Aynı anda kendisi gibi yetiştirilen diğer yumurtalarda farklı faaliyetlere >girişirler. Neyse konu uzun benim yerim dar ama ilgilenenler için Doğu >Bloğunun çöküş dönemine bakmalarını salık veririm. > >* * * > >Bu alakasız konudan sonra gelelim Orhan beye. > >Ferit Orhan Pamuk Beyin (kimsenin bilmesini istemediği göbek adı Ferit'tir) >aslında ülkesine bu kadar muhalif olmasına bir sebep yoktur. Hani fakir ve >hayatını zorluklar içinde geçirmiş, içerde yatmış birisi olsa belki >anlayacağım ama Orhan Pamuk sülalece aristokrat tabakasına mensuptur ve >bugün eleştirdiği devletin çok ekmeğini yemiştir. > >Mesela dedesi Cumhuriyetin ilk mühendislerindendir ve özellikle >Atatürk,İnönü dönemlerinde yapılan demiryolu hamlesinde büyük ihaleler alıp >kısa zamanda zengin olmuştur. Oğulları bu koca servetin büyük kısmını >sefahatle tüketseler de Orhan Pamuğun zengin bir hayat sürmesine yetecek >kadar servet kalmıştır. > >Peki Orhan Pamukta oluşan bu sistem düşmanlığı nereden kaynaklanıyor ve >acaba "yapay" bir düşmanlık mı sorularına cevap arayalım. > >Orhan Pamuğun hayatının ilk evrelerine baktığımız zaman koca bir >başarısızlık olduğunu görüyoruz. 30 yaşına kadar iki okul değiştirmiş ve >sırf askerliğini kısa dönem yapmak için Gazetecilik okumuş bir insan.İlk >başlarda ressam olmak isterken sonra yazarlığa sarıyor. Yıllarca evinin >odasına kapanarak ödüller alan ama kimsenin para vermek istemediği romanlar >yazıyor. Tam artık buraya kadarmış aşamasına geldiği anda sihirli bir >değnek değmiş gibi Orhan Pamuğun kitapları satmaya ve yurtdışında tanınmaya >başlıyor. > >Peki bu sihirli değnek acaba nerede değmiş olabilir. Benim kanaatimce bu >değneğin izini Amerika'da sürmek lazımdır. > >Amerika'ya gitmeden önce Orhan Pamuk üzerinde derin etkileri olduğu >anlaşılan birisinden bahsetmek lazım. Bu kişi Orhan Pamuğun erkek kardeşi >Şevket Pamuk. > >Şevket Pamuk Orhan Pamuğun ilk dönemlerinin aksine oldukça başarılı bir >insan. Amerika'da Yale, Berkeley gibi sağlam üniversitelerde ekonomi >okuduktan sonra Türkiye'de bir çok üniversitede ders veren Şevket Pamuk, >Osmanlı ekonomisi üzerinde tanınmış bir uzman.Kendisi pek çok yabancı >üniversitede Osmanlı ve Türkiye ekonomisi üzerine dersler vermiş. > >Bu üniversitelerden en ilginci İsrail'de bulunan Negev Ben Gurion >üniversitesi. İsmini İsrail'in ilk başbakanı, İsrail'in kurucularından ve >hatta anarşik faaliyetleri yüzünden Osmanlı tarafından Filistin'den >kovulacak kadar fanatik siyonist olan David Ben Guriondan almıştır. > >Üniversitenin derslerini MOSSAD'ın da ilgiyle takip edip raporlar >hazırlattığı bir "Ortadoğu Çalışmaları" bölümü bulunmakta. İşte sayın >Şevket Pamuk böylesine kaliteli bir bölümde (!!!) ders verebilecek kadar >yetenekli bir ekonomi uzmanımız. > >Ben Gurion üniversitesinin başında 14 sene Dünya Bankası'nda çalışmış ve >daha sonra bu başarılarından ötürü Rotary ve Lions klüplerinin 2000 yılının >adamı olarak seçtikleri Prof.Avishay Braverman bulunmakta.Böylesine >başarılı bir ekonomistin yönettiği >üniversitede ekonomi dersi vermenin önemini anlamışsınızdır. İşte Orhan >Pamuğun kardeşi Şevket Pamuk bu kadar değerli bir hocamız. > >Evet biz Orhan Pamuğun Amerika yolculuğuna dönelim gene. > >1985-1988 arasında tam üç sene Amerika'da kaldı Orhan Pamuk. Bu dönemde >Amerika'da harıl harıl kitapyazmanın dışında çok önemli bir kursu da >başarıyla bitirdi.Bu kurs Iowa üniversitesi bünyesinde verilen >International Writing Program (IWP) isimli çok ilginç bir kurs. > >Kursun amacı dünyanın değişik bölgelerinden gelen ve kendilerinde >potansiyel görülen yazarların Amerikan hayatını tanımaları ve kitaplarını >yazabilecek güzel bir ortama kavuşmaları. > >Bu "iyiliksever"programın bünyesinde her sene 20 kadar yazar ağırlanıyor. > >İşte Orhan Pamuğun bu kurstan sonra hayatı değişti.Yani onun deyimiyle "Bir >kursa gitti hayatı değişti". Bu arada kurstan 2004 senesinde mezun olan bir >başka Türkün ismi de MAHİR AKTAŞ, aklınızda bulunsun çünkü geleceği parlak. > >İnsan düşünmeden edemiyor bu üniversite bu kadar insanı çağırıp onları >aylarca yedirip içirecek ve ağırlayacak parayı nereden buluyor diye. > >Cevabı basit. > >Bu yazar eğitim kursu programının baş sponsoru Amerikan Dışişleri >Bakanlığı. > >Orhan Pamuğun şansı Amerika'da bundan sonra oldukça açılıyor. > >Baktığımız zaman Orhan Pamuğun Amerika'da basılan kitaplarının tamamına >yakını aynı yayınevinden çıkmış.Bu yayınevi Random House. > >Yayınevinin sahipleriyse dünyaca ünlü Alman Bertelsmann yayıncılık. >Bertelsman'ın kurucusu ve şu anda emekli hayatı süren dünyanın en >zenginlerinden Reinhard Mohnda sihirli değnek örneklerinden. Bay Mohn >İkinci Dünya Savaşı'nda general Rommelin Afrikakorps birliğinde asteğmen >olarak savaşıyor. Burada Amerikalılara esir düşerek Kansasda bir esir >kampına tıkılıyor. O zamana kadar kitaplara ilgi duymayan Mohn biranda >kitap sever oluveriyor. Savaştan sonra komünizm tehdidi altındaki ülkesine >dönen Mohn aniden bir yayınevi açarak ilahi kitapları ve dini kitaplar >basmaya başlıyor. İşte Bertelsmanın kuruluşu böylesine >mütevazi. > >1991 senesinde emekli olduğu zaman Bertelsmann dünyanın en büyük >yayıncılarından ve kendisi de karun kadar zengin. Bu Amerikalılar asteğmen >Mohn'a esir kampında ne yedirdilerse adam başarının sırrını buluveriyor bir >anda. Bertelsman'ın bir diğer ilginç özelliği Doğan Holding'le 2001 >senesinde Müzik piyasasına yönelik bir ortaklığa gitmeleri. Bu ortaklığın >tüm görüşmeleri bizzat Aydın Doğanın kızı Hanzade tarafından yapıldı. Buna >göre şu an Türkiye'de yayınlanan pek çok yabancı müzik albümü hep bu >ortaklığın sayesinde Türkiye'ye ulaşıyor. > >İşte bu büyük grup Orhan Pamuğu çok sevmiş olacak ki tüm kitaplarını satsa >da satmasa da ısrarla onlar basıyorlar. > >Orhan Pamuğun en büyük başarılarından biri de dünyaca ünlü IMPAC Dublin >ödülünü almış olması. Bu ödül öylesine basit bir plaket değil tabii ki. >Çünkü ödül jürisi "Benim adım Kırmızı" kitabını öylesine beğenmiş ki birde >hediyesi olarak 115 bin dolar vermişler. > >Peki bir Türk yazarına kendisiyle aynı mesleği yapan çoğu meslektaşının >hayatları boyunca bir arada göremeyeceği meblağı veren kurumun arkasındaki >güç kim. > >Bu şirket ödüle ismini veren IMPAC şirketi. > >IMPAC tüm dünyada yaygın yönetim danışmanlığı hizmetleri veren bir Amerikan >şirketi. Yönetim danışmanlığı adı altında güzel istihbarat hizmetleri >verdiği de bilinir. Şirketin başındaki Dr James Irwin İrlanda'yı ve >kitapları çok sevdiği için böylesine güzel bir ödül ortaya çıkarmış ve her >sene başarılı bir yazara bu ödül veriliyor. > >Edebiyatsever dostumuz bay Irwin çok da aktif birisi. Kendisi Amerika'nın >önde gelen Cumhuriyetçilerinden ve Amerikan ordusuyla arası harika. O >kadar harika ki Amerikan Askeri akademisi West Point'den üstün hizmet ödülü >almış. > >Orhan Pamuğa verilen ödülün sponsoru bay James Irwin "International >Democratic Union" derneğinin de baş üyesi ve muhasebecisi. Bu dernek dünya >çapındaki merkez sağ partileri bir araya getirmek için kurulmuş. > >Kurucuları arasında Ronald Reagan, Margaret Thatcher, Baba George Bush, >Helmut Kohl ve Jack Chirac gibi önemli isimler de bulunmakta. > >Derneğin Türkiye'den de iki üyesi var. Bunlar Anavatan Partisi ve Doğru Yol >Partisi. Derneğin şu anki başkanı Avustralya'nın Amerikan yanlısı başbakanı >John Howard. > > >James Irwin bunun dışında Washintonda bulunan "Center for Democracy" >derneğinin de üyesi. Tüm dünyaya Amerikan demokrasisi getirme amacındaki bu >derneğin en ilginç siması artık hepimizin tanıdığı Henry Kissinger. >Kissinger dendi mi o demokrasinin nasıl geleceğini hepiniz tahmin edersiniz >herhalde. > >Orhan Pamuğun otuz yaşlarına kadar odasından çıkmayan biri olarak çok büyük >aşamalar kaydettiği büyük bir gerçek. Şu anda kazandığı ünün ve paranın >keyfini çıkarmakla meşgul. Taksim meydanına yakın ve muhteşem boğaz >manzaralı teras katında yeni eserleriyle uğraşıyor. Duvarlarında Japon >edebiyatına kadar tasnif edilmiş yüzlerce kitap bulunan lüks dairesini >sadece çalışma amaçlı kullanıyor ve bazen de yakın dostlarıyla yemek yiyor. >Bu eve sık sık gelen yakın dostlardan biride Yahudi asıllı Amerikan >gazetecisi Jeri Liber di. Bu şahsiyeti hafızası güçlü olanlar >hatırlayacaklardır. Kurucusu olduğu insan hakları izleme komitesini >temsilen Türkiye'deki insan hakları ihlallerini konu alan bir rapor >yazmıştı. Sonra bu rapor kitap haline de dönüştürüldü. Bu raporda Türk >ordusunun Kürtlere katliam yaptığını iddia edilmiş ve Türk ordusuna açıkça >"serseriler" diye hitapta bulunulmuştu. Bu kitabın çevirisini yapan >Ertuğrul Kürkçü ve Ayşe Nur Zarakoğlu hakkında dava açılınca Jeri Liber >onlara destek vermek için hemen Türkiye'ye gelerek mahkemelere katılmıştı. > >Herhalde Sayın Orhan Pamuğun fikirlerinin oluşmasında Jeri Liberle özel >teras katında yaptığı yemekli sohbetlerin büyük etkisi olmuştur.... > >aLINTI:E-POSTA
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma