Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Her zaman ateistlerin evrimi(tekamül), komunizmi ve de Nazismi-ırkçılığı(evrimleşmiş sarışın ırk yalanı) ruhçulardan aldığını söylüyorum.Benim yaklaşık 8 yıldır söylediğimi başkaları da söylemeye başladı:
Komunizm, ırkçılık ve evrim binlerce yıldır bu öğretinin insanlara sistemli bir şekilde aşılamaya çalıştığı temel dogmalardır. Hitler de bilinen çılgınlıklarını medyumları aracılığıyla aldığı direktifler doğrultusunda yapmış, New Age öğretisini dünyaya hakim kılmak için zalimliklerini vücuda getirmişti:
"The Third World War must be fomented by taking advantage of the differences caused by the "agentur" of the "Illuminati" between the political Zionists and the leaders of Islamic World. The war must be conducted in such a way that Islam (the Moslem Arabic World) and political Zionism (the State of Israel) mutually destroy each other. Meanwhile the other nations, once more divided on this issue will be constrained to fight to the point of complete physical, moral, spiritual and economical exhaustion…We shall unleash the Nihilists and the atheists, and we shall provoke a formidable social cataclysm which in all its horror will show clearly to the nations the effect of absolute atheism, origin of savagery and of the most bloody turmoil. Then everywhere, the citizens, obliged to defend themselves against the world minority of revolutionaries, will exterminate those destroyers of civilization, and the multitude, disillusioned with Christianity, whose deistic spirits will from that moment be without compass or direction, anxious for an ideal, but without knowing where to render its adoration, will receive the true light through the universal manifestation of the pure doctrine of Lucifer, brought finally out in the public view. This manifestation will result from the general reactionary movement which will follow the destruction of Christianity and atheism, both conquered and exterminated at the same time."
Amaçları dinleri ateizm maskesiyle ortadan kaldırdıktan sonra ruhçu öğretiyi açıkça hakim kılmak.
Ve şimdi de spiritualism ateistlere gizli yöneticilik yapmaktan sıkılmış olmalı ki açıkça onları egemenliği altına alma çalışmalarına başlamış gibi gözüküyor:
Bu öğreti değiştirilmiş İncillere ve hatta Tevrat'a bile sızmış durumda ne yazık ki.
Bir tek Kuran korunmuştur ve insanlara gerçek dini, mutluluğu ve kurtuluş yolunu kıyamete kadar sunacaktır. Bu ruhçu öğretinin tuzaklarını deşifre edip, planlarını boşa çıkartıp, insanlara umut yolunu gösterecek yine birtek Kuran olacaktır.
A'raf Suresi 27 Ey ademoğulları! şeytan, ana-babanızı, çirkin yerlerini onlara göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi, size de bir fitne musallat etmesin. Çünkü o ve kabilesi sizi, onları göremeyeceğiniz yerden görürler. Biz o şeytanları, inanmayanlara dostlar yaptık.
A'raf Suresi 201 Korunup sakınanlar, kendilerine şeytandan bir görüntü/dürtü gelip dokunduğunda, hemen Allah'ı hatırlarlar. İşte o anda görülmesi gerekeni görürler.
Enfal Suresi 48 şeytan onlara, yaptıklarını süslü gösterip şöyle demişti: "Bugün size galip gelecek kimse yok, ben yanınızdayım." Fakat iki topluluk yanyana gelince iki topuğu üstüne çark edip şöyle dedi: "Ben sizden uzağım. Ben sizin görmediklerinizi görüyorum, ben Allah'tan korkarım. Allah'ın cezası çok şiddetlidir."
İbrahim Suresi 22 İş bitirilince şeytan onlara şöyle dedi: "Allah size hak bir vaatle vaatte bulundu, ben ise vaat ettim ama vaadimden caydım. Benim sizin üzerinizde bir sultam yoktu. Sizi davet ettim, siz de bana uydunuz. Hepsi bu. Şimdi beni kınamayı bırakın da öz benliklerinizi kınayın. Ne ben sizi kurtarabilirim ne de siz beni kurtarabilirsiniz. Aslında ben sizin, daha önceden beni şirk aracı yapmanıza karşı çıkmıştım. Zalimler için acıklı bir azap öngörülmüştür."
Meryem Suresi 83 Görmedin mi biz, şeytanları inkârcıların üzerine salmışız da onları oynatıp kıvırttırıyorlar.
Zühruf Suresi 37 Bu şeytanlar onları yoldan saptırırlar. Onlarsa kendilerinin hâlâ hidayet üzere olduklarını sanırlar.
Bakara Suresi 102 Süleyman'ın mülk ve saltanatı konusunda onlar, şeytanların okuyup durduklarını uydurdular.Halbuki Süleyman küfre sapmamıştı.Ancak şeytanlar küfre sapmıştı; insanlara büyüyü öğretiyorlardı.Ve Babil'de Harut ve Marut adlı iki melek üzerine indirileni öğretiyorlardı.Oysaki o iki melek, "biz bir imtihan aracıyız, sakın küfre sapma"demedikçe hiç kimseye birşey öğretmiyorlardı.İnsanlar onlardan erkekle eşinin arasını açacakları şeyi öğreniyorlardı.Ne var ki, onlar onunla Allah'ın izni olmadıkça hiç kimseye zarar veremezler.Onlar kendilerine zarar vereni, yarar vermeyeni öğreniyorlardı.Yemin olsun ki, onu satun alanın ahirette hiçbir nasibi olmayacağını açıkça bilmişlerdir.Özbenliklerini sattıkları şey ne kötüdür!Bir bilebilselerdi
Nisa Suresi 118 Allah o şeytana lanet etmiştir. Demişti ki o: "Senin kullarından belirli bir pay elbette alacağım."
Nisa Suresi 119 "Yemin olsun, onları saptıracağım, onları kuruntulara/hurafelere/anlamını bilmeden okumaya mutlaka iteceğim. Onlara mutlaka emir vereceğim de davarların kulaklarını yaracaklar; onlara muhakkak emredeceğim de Allah'ın yaratışını/yarattıklarını değiştirecekler." Kim Allah'ı bırakıp da şeytanı yandaş edinirse açık bir hüsrana kesinlikle yuvarlanmış olacaktır.
En'am Suresi 100 Allah'a bir de cinleri/gözle görülmeyen yaratıkları ortak koştular. Oysaki, onları O yaratmıştır. Bilgisizce O'na oğullar ve kızlar isnat etme saçmalığını gösterdiler. Şanı yücedir O'nun! Onların nitelemelerinin ötesindedir O!
40. Gün olur, onların hepsini bir yere toplar, sonra meleklere sorar: "Şunlar, sadece size mi kulluk/ibadet ediyorlardı?"
41. Melekler derler ki: "Tespih ederiz seni! Bizim Velî'miz sendin, onlar değil. Doğrusu şu ki, onlar cinlere tapıyorlardı. Onların çoğu cinlere iman etmekteydi
Günümüzde gündemde olan iki konuyla ayrıca tekrar taraftar kazanmaya başlamıştır ruhçuluk.
Bunlardan biri alternatif tıp,diğeri de ufolar meselesidir.
Aslında bu iki konunun bu öğretiyle doğrudan bir ilişkisi yok.Ama ruhçu öğreti bu konuları sahiplendiğinden,bu alanlardaki ispatlar sanki ruhçuların inançlarını ispatlıyor bir görüntü oluşturuyor ve böylelikle gün geçtikçe inanırlarını arttırıyor.
Alternatif tıp adı verilen şey aslında binlerce yıldır uygulanmakta olan,geleneksel doğal tedavi ve korunma yöntemlerine verilen addır.Bunların arasında akupunturdan tutun da bitkisel kür ve tedavilere,ayurvedaya kadar bütün geleneksel yöntemler yer alır.
Günümüzde bu doğal yöntemler bilimin merceğe altına girmiştir.Artık hastalıkların tedavisinin tabiatta var olduğu kabul edilmiş ve alternatif tıp bilimin süzgecinden geçirilmeye başlanmıştır.
Bunun sonucunda özellikle bitkisel tedaviler ve akupuntur üniversite ve hastanelere kadar girip kabul görmüştür.Bitkilerle ve diğer doğal ilaçlarla ilgili her geçen gün yeni ispatlara ve buluşlara rastlıyoruz.Akupunturun etkinliği de zaten yıllar önce ispatlanmıştı.Ama nasıl etki ettiği bir yıl öncesine kadar bilimsel olarak açıklanamıyordu.Artık gelişen teknoloji sayesinde vücudumuzdaki enerji akımı da gözlemlenir olmuştur ve bir yıldır artık akupunktur tamamen bilimsel bir yöntem olarak tıbdaki yerini almıştır.
Yalnız bu yöntemlerin kabul edilmesiyle birlikte pekçok insan bunlarla birlikte uzakdoğu öğretilerini ve tabiatıyla ruhçu öğretiyi de benimsemeye başlamıştır.Çünkü bu yöntemlerin gerçekliğinin ispatlanması sanki reenkarnasyon, enkarne olan ruhlar alemi,tekamül gibi safsataların da ispatlanmış olduğu izlemini veriyor.
Halbuki ne tabiatın iyileştirici gücü ne de akupunturun gerçek olması bu öğretinin nimetlerinden değildir.Ama ne yazık ki şeytan kendi öğretisiyle ,gerçekleri öyle güzel bir şekilde harmanlamıştır ki insanların bunları ayırtedebilmesi çok zordur.
Aynı olayı ufo meselesinde de görüyoruz.Bir tür ufo dini üretilmiştir .Yine burada safkan bir ruhçu öğreti görüyoruz.Reenkarnasyondan tutun da ,tekamül inancına kadar ,tanrısal varlıklardan tutun da madde düşmanlığına kadar bütün temel şeytani inançlar karşımıza dikiliveriyor.Eğer olur da yarın öbürgün dünya dışı araçların varlığı ispatlanacak olursa, bu da sanki ruhçu öğretinin bir zaferi gibi gösterilecek ve pek çok insanın bu dine iman etmesi sağlanacaktır.Ama halbuki yine ortada hiçbir bağlantı yoktur.Tamamen bir ilizyonla, dünya dışı uygarlıkların bulunması, bu uydurma ufo dininin ispatı yani ruhçuluğun doğruluğu haline getirilmiştir.
Gerçekten şeytan işini,görevini iyi yapıyor. Ve söz verdiği gibi insanların ayağını kaydırma projesini müthiş bir disiplin içerisinde hayata geçirmeye devam ederek öğretisini tüm dünyaya bir şekilde benimsetmeye devam ediyor.
"Ruh yok diyorsunda Amerikada FBI ile medyumlar ortak çalışıyor. Medyumlar ölen ruhlar ile konuşuyor ??"
CEVABIM:
İşte onlar cinler diyorum ben de. Sana birkaç iyilik yapıp , uzun vadede çok büyük saptırmalara zemin hazırlıyorlar. Özellikle ünlü kişileri seçip o insanlara ruhçuluğu aşılıyorlar.
Eğer gerçekten hortlaklar olsaydı, hiçbir cinayet çözümsüz kalmaz, kurbanın ruhu mutlaka intikamını alırdı. Medyumlara filan da gerek yok, direkt kendileri katilin hayatını cehenneme çevirirlerdi.
Diyoruz ya, modaya göre ruh, modaya göre uzaylı veya tnrısal bir üst boyut varlığı gibi kendilerini tanıtarak pençelerini atıyorlar. Başlangıçta bir iki ufak tefek iyilik (örneğin Cenk Koray'a onda şifa gücü olduğu bilgisini vermişlerdi) yaparak güven kazanıyor, uzun vadede ise spiritualizmi yaygınlaştırıyorlar.
Bakın çok kötü günler yaşıyoruz. Türkiye ve ABD başlıca hedefleri gözüküyor ruhçuların. İletişim kaynaklarını ele geçiriyorlar, küçük çocukların zihinlerine nüfus ederek sahte reenkarnasyon örnekleri yaratıyor, İslam inancının içine bile çaktırmadan bu dini sokuşturuyorlar.
Evvelden Almanya'yı mahvettiler. Şimdi ise buralara yöneldiler. Önümüzdeki yıllarda ruhlara ve reenkarnasyona inanmayanı yobaz ilan edecek bir ortam yaratma yolunda emin adımlarla ilerliyorlar. Biliyorsunuz evrim hurafesi de itinayla benimsetilmişti insanlara.
Bu konunun şakaya gelir bir tarafı yok. Hele ki bizim için artık hiç yok. Sevgi ve bilgelik maskesiyle geliyorlar, bilim ve din dünyasını ele geçirmek için gece gündüz çalışıyor bu cin ordusu.
Kuran'a yönelerek gerçek islam'ı ve öğretiyi kavramadıkça bu tuzakları göremezsiniz. Dün ruhlara(dindarlar) ve evrime(bazı dindarlar ve tüm materyalistler) inandırıldınız, bugün ise reenkarnasyona sıra geldi.
İnsanın tanrısal parçası, ölümsüz ruhu-hayaleti-hortlağı yoktur. Bu pagan inançla mücadele için geldi İslam-Kuran.
Spiritualizmin reenkarnasyonu gerçek gibi gösterme yolları sayısızdır.
Örneğin bir insan hastalanıyor veya kaza geçiriyor ve hiç bilmediği bir dilde sayıklamaya-konuşmaya başlıyor. Hemen reenkarnasyona ispat olarak sunuluyor böyle vakalar. Halbuki olayın derinine inince o kişilerin, o dildeki konuşmaları daha evvelden televizyondan, radyodan veya etrafından duydukları ortaya çıkıyor. Beyin bunları kayıt ediyor(her anı gibi) ama normalde farkında değil insanlar ve böyle yarı baygın hallerde açığa çıkabiliyor.
Ama bunun gibi olaylar ruhçular tarafından bambaşka yorumlanır.
Bunun dışında bazı kişilerin kendisinin daha evvelki yaşantısında falanca olduğunu hatırladığını ve o ölen kişinin evine ziyarete gidildiğinde her söylenenin doğru olduğu görülebilmekte. Ama bundan yıllar önceki yine böyle bir olayda hatırlanan hatıraların canlı bir kimseye ait olduğu görüldü. Yani yine küçük bir çocuk herşeyi hatırladığını söyledi, bahsettiği ev bulundu, herşey tutuyordu. Ama ortada ciddi bir sorun vardı ki çocuğun evvelden olduğunu söylediği kimse yaşıyordu. Canlı bir kimsenin hatıralarıydı beyninde bulunan.
Bunun üzerine ruhçular durumu kurtarmak için bazen ruhun aynı anda birden fazla bedende bulunabileceği kıvırtmacasına başvurdular. Ama aslında bu olay reenkarnasyon efsanesini tamamen bitirmekteydi. Kişilerin hatırladığı başka yaşamlara ait olaylar ruhla ilgili değil, kaydedilmiş bilgilere-anılara ulaşmakla ilgiliydi. Ki bu sefer hatırlanan şeyler hayattaki birisine aitti.
Bunun dışında başka bir sahte delil de hipnozla elde edilen bilgilerdir. Kişi hipnoz altındayken günümüzden asırlar öncesinde falanca tarihte ne yaptığı soruluyor. O da şu şahıs olduğunu söylüyor ve başlıyor anlatmaya o saatte yaptıklarını. Ama görüldüğü üzere hep de filmlerden fırlama trajik olaylar karşımıza çıkıyor. O kişi o tarihte ya bir savaşın ortasında oluyor, ya trajik bir kaza geçiriyor, ya vefat ediyor....hiçbir sorulan saatte de demiyor ki "gazete okuyordum, uyuyordum", hep film ve romanlardan fırlama önemli olayları yaşıyor oluyor. Çünkü hipnoz altındaki kişiye şu tarih ve saatte ne yaptığı sorulunca kendisini cevap vermeye mecbur hissediyor ve dramatik olayları uydurmaya başlıyor farkında olmadan.
Dediğim gibi, çok yakında tıpkı evrim hurafesi gibi, reenkarnasyon dogmasını da bilim maskesiyle insanlara benimsetmeye hazırlanıyor bu öğreti. Zaten eksik olan bir bu kalmıştı. Onu da benimsettiler mi, ruhçuluk iyice dünyayı avuçlarının içine aldı demektir.
Tüm bu olumsuz gelişmelere karşı uyanık olmak lazım.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma