Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

-TRABZON'UN DÜZKÖY İLÇESİNE BAĞLI GÜRGENDAĞ KÖYÜ SAKİNLERİ, CAMİNİN, KÖY MEYDANINDAKİ KAHVEHANEYE UZAK KALMASI ÜZERİNE, KAHVEHANENİN YANINA 60 BİN YTL HARCAYARAK YENİ BİR CAMİ YAPTI

-KÖY SAKİNLERİNDEN ALİ BABUŞÇU:

-''AÇIKÇASI, OKEY OYNARKEN KİMSE 500-600 METRE UZAKTAKİ CAMİLERE NAMAZ KILMAYA GİTMEZ. ŞİMDİ İSE EZAN OKUNUNCA HERKES KALKIYOR, CAMİYE NAMAZ KILMAYA GİDİYOR. DAHA SONRA EĞLENCELERİNE DEVAM EDİYORLAR''

TRABZON (A.A) - 22.11.2007 - Orhan Topal - Trabzon'un Düzköy ilçesine bağlı Gürgendağ köyü sakinleri, caminin, köy meydanındaki kahvehaneye uzak kalması üzerine, kahvehanenin yanına 60 bin YTL harcayarak yeni bir cami yaptılar.

AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, bin kişilik nüfusu bulunan köyün, yaklaşık 30 yıl önce yapılan iki camisi, köye yeni yolların yapılmasıyla yeri değişen köy meydanına uzak kaldı. Köy meydanında vakitlerini geçiren ve kahvehanelerde oturarak oyun oynayan vatandaşlar, eğlencelerini keserek uzaktaki camiye namaz kılmaya gitmek istememesi üzerine, kahvehanenin yanına yeni bir cami yapılmasına karar verdiler.

Bir kısmı Mehmet Babuşçu'nun bağışladığı arazinin bir kısmı da köy meydanından geçen dere üzerine inşa edilen cami için, Ali Babuşçu da 20 bin YTL bağışta bulundu. Kendi aralarında topladıkları 40 bin YTL'yi de katan köylüler, yaklaşık 4 ayda, 50 kişinin namaz kılabileceği 2 katli bir cami inşa ettiler. Ramazan ayında hizmete açılana caminin, elektronik ses sistemi, kliması, abdesthanesi, gasilhanesi, sıcak su sistemi ve tuvaletleri mevcut.

Köy sakinlerinden Ali Babuşçu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, köylerinde bulunan iki camiye, meydana uzak kaldıkları için namaz vakitlerinde kimsenin gidemediğini belirterek, ''Bu nedenle camiyi yapmaya karar verdik. İşimiz de rast gitti. 4 ay gibi kısa bir sürede tamamladık'' dedi.

-EZAN OKUNUNCA OKEYE ARA VERİLİYOR-

Özellikle, köy kahvehanesinde vakit geçiren, sohbet eden, okey oynayan köy sakinlerinin büyük bir ihtiyacının karşılandığını ifade eden Babuşçu, şöyle devam etti:

''Açıkçası, okey oynarken kimse 500-600 metre uzaktaki camilere namaz kılmaya gitmez. Şimdi ise ezan okununca herkes kalkıyor, camiye namaz kılmaya gidiyor. Daha sonra eğlencelerine devam ediyorlar. Namaz kılmayanlar bile mescidin yapılmasından sonra namaz kılmaya başladı. Tek eksiğimiz gibi görünen imam sorununu da kendi aramızda hallediyoruz. Dini bilgisi bulunan köy sakinleri, ezan okumayı ve namaz kıldırmayı gerçekleştiriyorlar.''

Cemaatten Temel Kayıkçı ise kahvehaneyi bırakıp da namaza gitmeyenlerin, caminin yapılmasıyla namaz gitmeye başladığını belirtti.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam,

Yurdum insanından güzel bir enstantane. Evyallah kardeş.

Vesselam.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

''Açıkçası, okey oynarken kimse 500-600 metre uzaktaki camilere namaz kılmaya gitmez. Şimdi ise ezan okununca herkes kalkıyor, camiye namaz kılmaya gidiyor. Daha sonra eğlencelerine devam ediyorlar. Namaz kılmayanlar bile mescidin yapılmasından sonra namaz kılmaya başladı."

Beni en çok düşündüren yukarıdaki ifade oldu. Gelenekçi insanların namazı nasıl algıladıklarını, dinin direği dedikleri namaza ne kadar değer verdiklerini çok güzel özetliyor. Allah'ın huzuruna çıkmak için 500-600 metre yürümeyi göze alamayan, okey oynamayı daha çok önemseyen bu insanların, oturup Kuranı okumasını, anlamasını ve yaşamasını beklemek oldukça ütopik bir durum.  

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Merhaba Arkadaşlar;

İşin daha vahim boyutu, okey oynarken per yapmayı, çifte gitmeyi, okey attığında karşı taraftan kaç sayı düşeceği hususunda uzun uzun mülahazalar edilir ama o namazda Allaha ne dediklerini bilmezler, bilmedikleri gibi çok güzel bir iş yapmış edasıyla ruhları da huzur doludur (inşallah doludur). Hiç biri de sormaz biz şimdi Allaha ne dedik diye kendi kendine...

Allah hepimizin yardımcısı olsun...

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam,

yaşanmış olduğu söylenen fıkra gibi bir olayı anlatmadan geçemiyeceğim :

bir mahalle bakkalı sürü halinde kendisine gelen ve her bir yönden kendisine seslenen haylaz mahalle çocuklarına ufak tefek bir şeyler satmak durumundayken, sürekli namazına geç kalıyor ve ancak yeni ezandan kısa bir süre önce salatına yetişebiliyormuş... yine öylesine  yoğun olduğu bir gün, çocuklara sattığı çiklet, gofret vs. vs. lerin satış - para alış-veriş ( aldım-almadım-ne kadar aldım-verdim) hesabınıda beraberinde kafasında hesap ede ede koşarak gittiği camide namazına başlamış. namazı bitirirken de şöyle dediği işitilmiş :

esselemu aleyküm ellibeş

esselemu aleyküm ve Rahmetullah altmışbeş

Sevgilerimle

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

adalet Yazdı: selam dostlar,bu insanlar resmen dinlerini oyun edinmişler de haberleri yok,aslında o kadar paraya yazık edip yeni cami yapacaklarına,caminin bir köşesine okey salonu açsalar daha makbul olurdu:)  zaten kıldıkları namazda meymenet olsaydı,böyle ahmakça işler yapmaya gerek duymazlardı..

:)