Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Katılma Tarihi: 15 temmuz 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 135
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Cehaletin At gözlüğünden bakışı ve bir şeyi örneklendirmesi
Cahil insanın en buyuk sıkıntılarından birisi kendince mutlak dogru olan ama gerçekte neresinden turarsanız tutun üç noktanın dahi aynı dogru uzerinde olamadıgı eğrilerinin paralelinde yalan yalnış ifadelerle ŞARTSAL örnekler vermesidir. Bu kişiler kendi fikirlerini ızah için ister soru-cevap tarzında isterse direk örneklemeler tarzında mantıktan uzak ama kendi eğrilerine yakın söylemler içerisine girerler. Elbette bu kişilerin oldugu gibi birde tutarlı her noktası biriri ile bir dogruda baglantılı kopmaların olmadıgı örnekler veren örneklemeler yapanlar mevcuttur ki bunu da en güzel örnekleme örnekleri ile anlamamız mumkundur. Bu durumda ilk olarak ileri derecede cahillerin sebep sonuc kargasasına örnek vermek gerekirse en bilinen örneklerden olan; " Bir ineğin 4 ayağı var bir masanında dört ayagı var ozaman masa ses çıkarsa idi MÖ lerdi" Örneğini vermek mümkündür. Tabi bu açık şekilde saçma oldugu için "bu kadarda değil!" tarzında tepki verebilirsiniz. Tabi bu en yalın ve açık hali ile insanın ne sacma sebep-sonuc ilişkisine girip kendi doğmaları ve yalnış bakıs açısı ile ne sacma ornekler verebileceğini göstermek içindi. Bakış açılarını ve verdikleri örnekleri çok bilimsel bişeymiş gibi hatta bir çalışmanın ürünü imiş gibi görenler ve göstermeye çalışanlarda olacaktır. İşte bu kişilerin sorunları da ve dustukleri yalnıslıgı anlatamıyor olmanızında (anlayanlarda olabilir) sebebi baktıkları at gözlukleri, kendi kendilerini bazı şartlara veya doğmalara sokmaları ve onlarsız dusunemıyor olmalırıdır. Ve birde tabi ki kendi sebep-sonuc ilişkisini kuramıyor olmalarıdır. Bu kişilerden sizi anladıklarını söyleyenler cıkacaktır. Ama şimdi bu tutum içerisinde olan insanın baş sallaması ile orda bırakmamak lazımdır. Zira koyunda keçide yeri gelir baş saglar. İşte birşey anlattıgınız zaman anlattıgınız kişiden verdiğinizi isteyin. Ondan size sizin ona anlattıgınızı anlatmasını isteyin. Hem boylece belki sizde yalnıs bir örnekleme içerisine girmiş yahut birşeyi unutmus olabileceğiniz gerceğini unutmayarak kendi kendinizin saglamasını yapmıs olursunuz. Anlatamayan insan anlamadıgı halde itiraz eden ve direten insana artık sizinde diretmeniz yersizdir. Ama anlattıgınızı anlamıs ve sizede "hayır yalnıs orneklendiriyorsun cunku bu ornek bunun için geçerli olamaz şu şu yuzden" diyen insanlarda olacaktır. Bu sayede bizde muhtemel yalnıslarımızı gormus oluruz. Bize de yalnıs bir ornek verildi mi kişinin önce örneğini anladıgımızı belirtmeli ona onun anlattıgını anlatmalı ve orneğinin yalnıs oldugunu sebeplerinin ise neler oldugunu bu sıralama ile anlatmamız gerekmektedir. (İşte tam burda karşınızda ki sizi anlasada size soralar sorup yalnıs yalnıs ornekler verip onlarıda açıklamanızı istiyor ve bunu bir an olsun bunu dusunmeden yapıyor ise ve siz ona kendi verdiği ornegi dusundurdugunuzde yalnısını anlayıp kavramasına ragmen gee aynı tarzda ornekler vermeye devam edip tekrar tekrar ve tekrar aynı seyi yapıyorsa işte bunun sebebi cehaletin erişmeye calıştıgı HAKLISIN sözünü duymak içindir. Bunu çoğu zaman kendiside bilmez ve siz bunu ona soylesenizde bunu çoğu kez kabul etmez. Oyle durumlarda bu yalnısını kabul edebilme kabiliyetine sahip kişilere ona haklısın dendiği zaman soruların kesilecegini veya kesilmeye yuz tutacagını istediğinin aradıgının dogru değil bu oldugunu kibarca gucunuz yettiğince anlatmaya calısmalı ve sabırlı olmalınız gerekmektedir. Ama karsınzda ki zaten bu yetiye sahip değil ise veya kendi kafasında insanları katogorize etmiş ise yani aynı soylemde olan farklı kişilere farklı farklı tepkıler veriyor ise maalesef o kişi sizi dinleyenlerden olsada bu içine düştügü çelişkiden dolayı asla duzelemez. Onlar kendi kafalarında insanları katagorize etmişlerdir. Kendince Buyukler ve Kendinden kucukler. Kendinden buyuklere boyun egerken kendinden kucuk gorduklerindende bu yaptıgını beklerler. Cunku bu kişiler içlerinde buyukluk hevesi olan arabayı kovalayan köpekler gibidirler. O arabaları yakalayamazlar. Hadi diyelim yakaladılar O arabayı ASLA süremezler.)
Bu yalnıs orneklendirmelere veya soru-cevap seklınde sunulan dusuncelere veya yalnıs sebep-sonuc ilişkisi kurmus veya kendi kendini bir yere hapsetmıs belirli dogmalara saplanmıs hatta at gozlugu takmıs kısılerin bakıs acısına örnek verecek olursak;
Birgün sözde bir bilim adamı! eğittiği bir pirenin üstünde bir deney yapıyormuş. Nezaman pireye zıpla derse pire zıplıyormuş. Bu kişi pirenin bir ayagını kesmiş ve zıpla demiş. Pire genede zıplamış tabi daha alcak bir mesafeye. Adam pirenin bir ayagını daha kesmiş ve zıpla demiş. Pire güç bela gene zıplamış. Bir ayagını daha kesmiş. Pire tek ayakla genede zıplamayı başarmış. Ve en son kalan ayagınıda kesmiş ve zıpla demiş. Pire ne yapsın ayak yok zıplıyamıyor. Adam tekrarlamış Zıpla Zıpla Zıpla diye. ama ne care yok olmuyor. Sözde bilim adamımız deney sonucu demiş ve yazmıs... "Pireler ayakları olmayınca DUYAMIYOR"
Tabi bu örneğimizde bu bakış acısının en yalın ve sade hali olan örneklerden birisi idi. Elbette cok daha karmasık ve cok daha birbirine girmiş şekilde kendilerini kör düğüm etmiş olanlar olacaktır. Peki ya en baştada bahsettiğimi güzel örnekler? Onlar nasıldır? İşte bunlarada tüm bu anlattıktımız bir konuylada ilişkili ve cok guzel konuyu özetleyen bir örneği örnek gösterebiliriz. İşte doğru örneklemeye bir örnek ve işte tüm bunları acıklayan işin özü bir örnek;
İbrahim SURESİ
24. Görmedin mi Allah nasıl bir misal getirdi: Güzel bir sözü, kökü sabit, dalları gökte olan güzel bir ağaca 25. Rabbinin izniyle her zaman yemişini verir. Öğüt alsınlar diye Allah insanlara misaller getirir. 26. Kötü bir sözün misali, gövdesi yerden koparılmış, o yüzden ayakta durma imkanı olmayan bir ağaca benzer.
Siz siz olun kötü örneklemelere alakasız durumlara ve yalan yalnış hele hele soruyormuş gibi yapıpta sizin cevabınızı merak dahi etmeyip üstüne birde kendi sordugunu cevalayanlara, kısır veya mahkum zihniyete, yalnış bir durumu kabul şartlı sorulara, yalnış sebep sonuc ilişkisine, söylenene göre değil söyleyene göre tepkisi değişenlere, haklısın sözünü illaki duymak isteyenlere ve tabiki siz KENDİNİZİ DE unutmadan tüm bunlara AMAN DİYEYİM DİKKAT EDİN
abim psiko analizlerin gayet yerinde, özellikle şu son ifaden dikkatimi çekti;
söylenene göre değil söyleyene göre tepkisi değişenlere,
evet cümle bu..ne demek söyleyene göre tepkini değişimi?bunun anlamı yanar döner olmak mı?
hani akifin bir sözü vardı, Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.
bu yapılıyorsa ne imamlıktan ne adamlıktan ne adaletten ne melanetten konuşmamak gerek. haksızlığına rağmen sağdan yanaşana olur babında eğilim göstermek savunduğun tüm değerleri ayaklar altına alır hemde tamamını,ne dost ne post..hak ne ise kim olursa olsun dile getirilmeli,şimdilik bu kadar abim.
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma