Yazanlarda |
|
UlulElbab Yasaklı
Katılma Tarihi: 15 kasim 2009 Yer: Micronesia Gönderilenler: 488
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Metehan Yazdı:
Aşağıda ki yazı ve başlık değerli yeni üyemizin Ricası üzerine açılmıştır.
Hiçbir kelimesine dahi dokunulmadan kopyala/yapıştır yöntemi ile buraya asılmıştır.
Kısacası tamamen sayın üyenin görüş ve düşünceleridir |
|
|
josephus Yazdı:
Hanifdostların yeni sayılabilecek bir üyesi olmama rağmen, gerek burada yazan belli başlı şahısların
(Allah onlardan razı olsun) yazdıklarından, gerekse bunlara yazılan cevaplardan, yapılan alıntılardan,
alıntılanan makale ve kitaplardan vb. ,
gerçekten de pek çok şey öğrendim ve inandığım her şeyi tekrar gözden geçirmeye karar verdim.
Eskidende kendimi Müslüman olarak nitelendirirdim, ama sadece Müslüman sıfatıyla yetinmez,
din adına başka sıfatlarım olmasından da gurur duyardım. Allah’a inanır, peygamberler,
ilahi kitaplar ve meleklere, ahiret gününe, kaza ve kadere de inanırdım (belki de inandığımı zannederdim)
, yine namazımı kılar, orucumu tutardım, yani bilirsiniz, müslüman olmak ne demekse onun gereklerini
yapmaya çalışırdım işte. Ama yaklaşık 3-4 yıl önce, inancımı yeniden gözden geçirmeye karar verdim, işe başladım.
Öncelikle kendime Müslüman dememe rağmen, inandığım dinin en temel kaynağı olan ve o güne kadar baştan sona ve
anlayarak bir kez bile okumadığım Allahın kelamını, baştan sona, çoğu kez anlayarak, bazı ayetleri anlamayarak,
ama onların da içeriğini-kastını merak ederek okudum. E zaten internet denilen güzel bir nimet de elimin altındayken, bu
anlamadığım ayetler hakkında internetten araştırayım dedim. Karşıma binlerce site çıktı tabi,
epey bir kısmına göz attım, çoğu bana zaten hitap etmiyordu, onları zaten biliyordum, cevapları-açıklamaları
tatmin etmiyordu artık. Daha ciddi, daha gerçekçi, daha asıl-daha asil cevaplar bulmam gerekiyordu.
Karşıma çıkan sitelerden, diğerlerinden daha farklı, daha anlaşılabilir ve daha zengin sitelerden birisi
de hanif dostlar sitesiydi ve bu siteye balıklama daldım, önceleri sadece yazılanları okudum, çoğu kez şok oldum,
sıklıkla eskiden inandıklarım konusunda kendi APTALLIĞIMA yandım, okuduklarımdan bazıları
(özellikle müteşabih ayet yorumları- uydurma hadisler konularında) aslında ne kadar doğru bir yolda olduğumu,
şurdan buradan duyarak değil, araştırıp-inceleyerek, farklı kaynaklara başvurarak ve nihayetinde de
akıl süzgecinden geçirerek yaşanılan dinin gerçek anlamda bir din olduğunu anlamamı sağladı.
Neyse uzatmayayım, Başta hanif dostlar ve tavsiye ettiği sitelerden, yazılanlardan öğrendiklerimi,
kendimce aşağıya sıraladım:
1 – Öncelikle dinin anlaşılması zor bir konu, Kuran-ı kerimin de anlaşılmaz bir kitap olmadığını öğrendim.
Normal zekaya sahip bir insanın, Kuranın belki %90 ını çok rahatlıkla anlayabileceğini,
geriye kalan kısmın ise mantıklı-gerçekçi bir şekilde araştırılıp açıklanabileceğini ,
yani islamın Din-i Mübin, Kuranın da Kitab-ı mübin olduğunu öğrendim.
2 – En başta yapmam gereken şeyi, en son yaptığımı fark ettim. Allaha inanıyor, namaz kılıyordum ama o Allahın bana
vahyettiği kelamı bir kez bile okumamıştım. Yani KİTAPSIZ namaz kılıyordum.
Sonunda ise, bir şeyi öğrenmek-anlamak için, o şeyin EN TEMEL KAYNAĞINA
(İslam için Kurana mesela) EN BAŞTA ulaşmak gerektiğini, temel olmadan çatı olamayacağını öğrendim.
(Bu çok iyi oldu, benim için, çünkü Das Kapitali okuduktan sonra K.Marxı daha çok eleştirebilirdim :)
3 – Eskiden tam olarak ne olduklarını bilmeden “mezhepsiz, itikadı bozuk, hadis inkarcısı vs” dediğimiz insanların,
aslında belki bir zamanlar bizler gibi olduklarını,
ama bildikleri-yaşadıkları dinin onları tatmin etmediği için yeniden araştırıp inançlarındaki eksikleri
tamamladıklarını, fazlalıkları attıklarını öğrendim.
4 – Dinin, bazılarının zannettiği gibi bir sır olmadığını, eğer din sadece bazılarına
(ya da dinin en azından bir kısmının şeyhlere-hoca efendilere vs. hasredilmiş ) bir sır olmadığını
(Merhum E.Özkan sayesinde) öğrendim. Bu gerçekten çok doğruydu, çünkü din eğer bir sır olsaydı,
ondan ancak o sırrı bilenler sorumlu olacaklardı, bunu öğrendim.
5 – Eskiden ayetler kadar kutsallaştırdığım hadislerin çok iyi incelenmesi gerektiğini,
peygamber adına uydurulan binlerce sözün bana ve benim gibi din cahillerine hadis diye yutturulduğunu,
yani yine dinin en temel kaynağının kuran olduğunu ve hadis diye söylenenlerin de kuranın kriterlerine
vurularak kabul edilmesi gerektiğini, bunun aksinin ise peygambere iftira olacağının öğrendim.
6 – Ayrıca hadis konusunda olduğu gibi, pek çok ayetin yalan-yanlış yorumlanmasının da aslında Allaha iftira olabileceğini öğrendim.
Sadece hadislerde değil, ayetlerin yorumlanmasında da (mesela tefsirlerde) İSRAİLİYYAT olabileceğini öğrendim.
(İsrailiyyat kelimesini ilk okuduğumda çok şaşırmıştım, ama sonra öğrenince bu kelimenin ne kadar güzel-ne
kadar anlamlı bir kelime olduğunu fark ettim, üçkağıtçılığı-kandırmacayı-saptırmayı
çok güzel nitelendiriyordu bu kelime :)
7 – Tabi Kuranı baştan sona okuyunca inandığım tanrıyı da değiştirdim, eskiden de Allaha inanırdım,
Ama Kuranı okuduktan sonra (bi de böyle sitelere takılmaya başladıktan sonra :)
tabi) inandığım Allah çok daha farklıydı. Sonunda gerçek anlamda Allahı, ancak kendi sözlerinde bulmuştum.
8 –Allahın yanı sıra inandığım peygamberi de değiştirdim. Eskiden de Hz.Muhammed benim efendimdi,
peygamberimdi, ama bilmeden ona bazen iftira ettiğimi, bazen onu tanrılaştırdığımı,
bazen bilmeyerek onu aşağıladığımı fark ettim (Cehaletimi Allah affetsin, ayrıca Bkz.M.İslamoğlu Üç Muhammed)
9 – Eski din anlayışımda, Madde 3.te eleştirdiğim, hatta tekfir bile ettiğim insanların
sapkın din anlayışlarına sahip oldukları için her türlü kötülüğü-saldırganlığı-sapkınlığı yapabileceklerini düşünürdüm,
Oysa inandığım Allahı, Peygamberi ve dini değiştirince gördüm ki, onlara yaptığım suçlamalar,
kendi eski din anlayışımda fazlasıyla mevcuttu.
Yani demek istediğim, eskiden geleneksel bir din anlayışım vardı, bazıları sapık-zındık-mezhepsiz vs. idi ve bunların
hiçbir değer yargıları yoktu, onlardan her şey beklenebilirdi, şimdi ise internete girip geleneksel-dogmatik dediğim din
içeriğine sahip birkaç siteye göz attığımda, tam tersini görüyorum.
Adama ayet diyorsunuz, adam size benim şeyhim böyle dedi diyor vb. Sonra sizi zındık-mezhepsiz-hatta kafir :)
vs. diye suçluyor, (ironiye bak) işte asıl sapkınlık bu şimdi benim için.
Neyse çok fazla uzattım, işte hanif dostlar başta olmak üzere benzeri içeriğe sahip pek çok siteden bu ve benzeri şeyleri öğrendim temel olarak. Emeği geçen herkesten Allah razı olsun.
Şimdi Yeni biri dinim var, adına İslam diyorum, kendimi sadece Müslüman olarak nitelendiriyor
(inşallah gerçekten öyleyimdir) başka sıfat taşımak ta istemiyorum. Artık etrafımdan, şuradan buradan duyduğum değil, kendini kendi kelamı ile anlatan alemlerin rabbi olan Allah’a inanıyor ve SADECE ona ibadet ediyorum.
Onun gönderdiği peygamberleri, onların hayatları ve misyonlarını da yine Allahın kelamından okuyor,
bu çerçevede değerlendiriyorum.
Bunları öğrendim işte, aslında pek çok şey öğrendim, ve bu öğrendiklerim hayatımı değiştirdi. ?
Peki dostlar yukarıda yazdıklarıma eklemem gereken sizce daha neler var ?
Genel veya özel anlamda soruyorum, dinin teorisi ve pratiği konusunda,
yanlış bildiğim (veya bildiğimiz) doğrular, yada tam tersi, daha öğrenmemiz gereken neler var ?
|
|
|
__________________ Demek ki,gerçekten zorlukla beraber kolaylık da vardır,ŞERH-5
|
Yukarı dön |
|
|
UlulElbab Yasaklı
Katılma Tarihi: 15 kasim 2009 Yer: Micronesia Gönderilenler: 488
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
sevgili josephus,
Öncelikle böyle içten bir yazı yazdığın ve düşüncelerini samimi bir şekilde dile getirdiğini için
teşekkür ederim.
Bazılarının bakış açısına göre sen "yoldan" çıkmış birisin.Bazılarına göre ise ki bunların arasında bende varım...Sen
"Dosdoğru yol üzerindesin".
Elbete en Doğrusunu Allah bilir.
Bu vesile ile kısa bir açıklama yapma gereği hissettim.Burada benim sizden farklı olarak herhangi
bir yönetici haklarım yok.Bende sizler gibi "kendi" görüş ve düşüncelerini yazan bir kardeşinizim.
Belki özveri ile buraya zaman ayırmam ve yazılar asmam nedeni ile farklı algılamaya neden olmuş olabilirim.
Ne yapıyorsak Allahın rızasını kazanmak için yapıyoruz.
Allah cümlemizden razı olsun.
Ancak gönlüm sadece okuyup geçenlere buruk...
iki satır dahi olsun,görüş ve düşüncelerini yazanlara ise-saygı çerçevesi dahilinde oldukca-sevgi ile bakıyorum.
not:
Forum kuralları gereği yeni üyeler 40 mesaj hakkını doldurduktan sonra yeni konu başlığı açabiliyor.
sevgili adminlerimize zahmet vermemek adına açılacak konu başlığının sitede mevcut olup-olmadığının araştırılıp
sonra açılması önem arz ediyor.
Değerli fikir ve düşüncelerinizden devamlı yararlanmak ümidi ile...
sevgiler...
metehan
__________________ Demek ki,gerçekten zorlukla beraber kolaylık da vardır,ŞERH-5
|
Yukarı dön |
|
|
UlulElbab Yasaklı
Katılma Tarihi: 15 kasim 2009 Yer: Micronesia Gönderilenler: 488
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Aslında bir kaç gündür bakıyorum...
Buraya yazan olacak mı diye...Ama yok..şimdilik..okuyup geçiyoruz...
Ben aslında merak ediyorum...Üye olanlar..buraya neden üye oluyor diye?
Yada üye olmadan misafir takılanlar?
Nedir amacınız? Öyle derinlemesine değil...Yüzeysel soruyorum...
Burada bulunma amacınızı merak ediyorum...Hergün,yada haftada bir kaç kez bağlanmanızın sebebi?
Öyle zor bir soru olmasa gerek...Bu Dünya da bulunma amacınızı sorgulamıyorum...Bu Siteden bahsediyorum.
Bir arayış mı? Hayatınızda yanlış giden birşeyler mi?
Peki ya mevcut Kıdemli üyelere ne demeli?
Defalarca gidenler,küsenler...Sonra geri dönenler....UlulElbab dahil!
Nedir Bizleri/Sizleri buraya çeken?
Saç sakaldan tutunda ,Gün yüzü görmemiş derin mevzuları tartışanlar? UlulElbab dahil!
Paylaşamadığınız ne? Kabullendirmeye çalıştığımız ne? Ne bu öfke? UlulElbab dahil!
Ortak Akıl denildi...Ortak paydalar denildi...
Hep ....lafla peynir gemisi yürümez İcraat denildi...Çok şey yazıldı çizildi...
Ama görülüyor ki....Homojen bir yapı yok...
Bir ortak Haniflik tanımı dahi yapılamazken...
Ortak Vizyon ...Amaç ve Hedef birliği...Herhangi bir Ortak söz bile söz konusu dahi değil.
Peki ya katılım?
Tıklanma sayısı ile mesaj sayısı tam bir Tezat teşkil ediyor!
İnsanlar amaan ne me lazım...yazılanları okuyayım yeter...anlayışı içinde mi?
Bazı ayrılan kardeşlerimizin dediği gibi :"Körler,Sağırlar..birbirini ağırlar" durumumu söz konusu?
__________________ Demek ki,gerçekten zorlukla beraber kolaylık da vardır,ŞERH-5
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
"Tıklanma sayısı ile mesaj sayısı tam bir Tezat teşkil ediyor!
İnsanlar amaan ne me lazım...yazılanları okuyayım yeter...anlayışı içinde mi?
Bazı ayrılan kardeşlerimizin dediği gibi :"Körler,Sağırlar..birbirini ağırlar" durumumu söz konusu?"
Dostum sen değilmiydin forumun faziletlerini anlatıp duran!Değişen ne ki açıkça hakaretler yağdırıyorsun?Seni "ayrılan bazı kardeşlerinin" yanına gitmekten alıkoyan ne?Çokluğun bir değer ifade etmediğini Kurandan hatırlatmama gerek yok sanırım.Lütfen forumun insicamını bozma ve sakin sakin yaz ya da sadece tıklayanlardan ol.Selametle..
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Genele söylüyorum!Özellikle bir kaç gündür bazı konuları bazı başlıklarda özellikle gündem ediyorum, dikkatle izleyenler farketmişlerdir.Ancak öncelikle "hadi bir şeyler yapalım" diyenler en çok muhalefet edenler!!Oysa söylediğim şeylerin hepsi hayata dair şeyler ve yaşama sokulması kolay olanlar.Sanırım sıkıntıda bu olsa gerek.Ben mi yanılıyorum yoksa şu mu denmek isteniyor "tartıştığımız kavramların yaşama sokulması teklif dahi edilmesin" Eğer böyleyse bu açıkça Kuranı öldürme girişimidir.Selamlar..
|
Yukarı dön |
|
|
UlulElbab Yasaklı
Katılma Tarihi: 15 kasim 2009 Yer: Micronesia Gönderilenler: 488
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
muhliskul , Baybora ve AliAksoy gibi bu siteye gerçekten İlmi değerler katan
kardeşlerimizin Hakkını vermek adına burada ki yazımı onları anmaya ayırıyorum.
selam olsun...
ve daha adını sayamadığım tüm Dostlara sevgiler...
metehan
__________________ Demek ki,gerçekten zorlukla beraber kolaylık da vardır,ŞERH-5
|
Yukarı dön |
|
|
sasha Uzman Uye
Katılma Tarihi: 27 kasim 2009 Gönderilenler: 368
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam,
Kendi adima yanitlayayim gelis nedenimi..
Buraya yolum dusmezden once, uye olmaksizin bircok dini bazli siteyi okumusumdur.
Biraz murekkep yalamisligimdan veya degisik bir cografyada yasayisimdan kaynakli, orada okuduklarim beni fazla tatmin etmedi acikcasi..
Ulkeme uzak bir Hristiyan agirlikli cografyada yasiyordum(hala da yasiyorum) ve Kuran'i her zaman, en cok satanlar listemin en ustunde tutup, yatagimin kenarindaki kucuk sifonyerin ustunden ayirmiyordum. Bazen birlikte uyuyaliyorduk, bazen birlikte yemek pisiriyorduk.
Okumak icin zamanim yok diyenlerden degil, aksine zaman yaratan bir insanim.
Yani Kuran'i, cok cok ozel ulasilmasi guc raflara koymus biri degildim hicbir zaman.. Hayat kitabi, hayatin icinde olmaliydi benim dusuncemde..
Kisaca ozetlemem gerekirse diger sitelere iliskin;
Bu tarz sitelerde Allah'a inanc hep numaralandirilma sistemine bagliydi.
Orn;su ayetten 300 tane okursan Allah soyle yapar bunu verir vs.
Bu cumlelerin o kadar cok turevi vardi ki, saymakla bitmez. Adeta Allah, gunaha bulasin, ama su sayida bana gelin ben temizlerim mantigi vardi.(kabaca bahsetmek gerekirse)
Ama benim kafamda da belirmis bir takim sorular vardi. Tek basima bunlara cevap verecek Arapcam olmadigi gibi, yetkinligim de yoktu.
Olsa olsa cesur sekilde tartisabilecegim, sorabilecegim veya ikna olabilecegim bir yer olmali dusuncesi ile uye oldum buraya...
Ama bir degisiklik olmadi. Cunku insan, her yerde her haliyle insandi.
Her ne kadar gelisimin hemen ertesinde bazi arkadaslarca, kafir, munafik, ruhcu, kemalist vb. gibi tanimlarla yaftalansam da, cok da fazla etkilemedi beni..
Cunku kendi anlayisimdaki Allah inanci, siyasi goruslerin gomlegini giyemeyecek denli safti ve temizdi. Hayata iliskindi ama hayattan asla kopuk degildi.
Allah benden "open mind" bir insan olmami isterken, "oku" derken, aptal bir insan olmami istemeyecek denli, ileri goruse vurgu yapacak ayetler yollamisti zaten.
Ama burada ne gordum, ne ogrendim derseniz sayet,yazacaklarim pek tozpembe gelmeyebilir.Ama ne demisler "gercek dost aci soyler" Ve soylediklerime kendim de dahilim, izole edilmis bir yerden bakiyor degilim.;
-Allah inancinin tekel'e alinmaya calisildigini gordum. Ki mumkun degildir.
- Ayni Allah'a iman eden insanlar arasinda ciddi bir celiski yasandigi gibi, otesinde yaftalanmaya gidildigini gordum.Orn;ben..
-Insanlarin bir kisminin tartisma kulturunden ve adabindan uzak oldugunu gordum.
(Tartismayi bilen kisi, her fikri dinlemeyi destekleyen bir yapida olmalidir. Fikir dogru veya yanlis veya carpik olabilir. Ama dinlerseniz, gercekten anlamaya yonelik okursaniz, duzeltme yoluna gidebilirsiniz.Otekilestirmek, kafatasci bir mantigin yansimalaridir. Oysa Allah,-tesbihte hata olmaz- kafatasci bir guc degildir (hasa) )
-Bircok arkadasin son derece durust sekilde, dil'i anlamanin geregini yapip, kelimenin birden fazla anlamini, goruslerine ragmen ortaya koydugunu gordum. (Ki bu gercekten takdir edilecek bir yaklasim)
-Ama kendini hanif olarak niteleyen bir grubun, henuz kendi kafalarinda da bu kavramin ne oldugunu oturtamadiklarini gordum.(Aslinda tum bu saydigim ustteki kendi gozlemlerimin meydana gelisi, bu kavramin oturmamis olmasi kaynaklidir. Yani hem bir statu belirleyip hem genele hitap etmeniz imkansizdir. Ya genele hitap etmeyi erdem sayacaksiniz, ya statu koymayacaksiniz. Ikis bir arada gitmez.)
-Cok zaman ciddi bir sevgisizlik gordum, insanlar arasinda... (Ki asilmasi gereken her turlu sorunun, olmazsa olmazi sevgi ve saygidir.)
-Kadinlar genelde dirdir makinesi olarak algilanir literaturde.. Ama erkeklerin onlardan hic de asagi kalmadigini ve bu anlamda literaturun kadina haksizlik yaptigini gordum, anladim.:)))
Hala bu siteye yazmaya devam ediyorum. Hicbir kimlik veya statu kaygim olmaksizin..
Umuyorum ki zaman icinde olagelen bu olaylar bir duzene oturur ve karsilikli anlayis hakim olur.
Tiklanma sayisi ile mesaj sayinin tezatligi;
Baslik altlarinda ikili atismaya donen konudan kopuk, temamen kisisellik iceren mesajlarin silinmemesi veya ayri bir baslikta toplanmamasi, ve ustte saydigim sebepler gosterilebilir.
Disardan okuyan insan da, baslik iclerini okuma luksune sahip zira..
Ama yine de seviyorum bu siteyi..
__________________ sana iyi görünen bir başkasının kötüsüyse ona "gerçek" değil “düşün” denir. gerçekler değişmez ama düşün değişkendir.
|
Yukarı dön |
|
|
hasanoktem Admin Group
Katılma Tarihi: 10 eylul 2006 Gönderilenler: 2837
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam Güzel Dostlarım, Değerli Kardeşlerim,
bu güzel konuyu açan değerli kardeşime teşekkür ederim öncelikle.
HANİFDOSTLARDAN çok şey öğrendim ve öğrenmeye devam etmekte olduğumu tüm kalbimle söylemek istedim. örneğin ( tek bir misal vermek gerekirse...)daha geçen gün ancak bu sitede bir değerli kardeşimizin katkısıyla okuma fırsatı bulduğum, derli toplu okuyabildiğim bilge kızılderili atasözleri hâla aklımın bir köşesinde...bana eklemiş oldukları artıları hissediyorum...
bence öğrenmek de, bir şeylere inanıp bağlanmak da , inandığını yaşama azmi de bir süreç'tir. bir süreç ister insandan. şıp diye olmaz yani. belli belirsiz birtakım evrelerden, aşamalardan geçmesi gerekir. hatta bana sünnetullah budur, yani bu aşamalar, bu süreç sünnetullah'a uygundur gibime geliyor. hangimiz yazılıp çizilenlerden etkilenmiyoruz ki burada...isterse kocaman bir iletiden küçücük bir kelimecik olsun ve isterse de bu kelimecik aylar sonra bir sabah uyandığında istemsiz bir biçimle bile olsa yine de hatırımıza gelmiş olsun...illaki bir etkileşim, hem de büyük oranda olumlu anlamdaki bir etkileşim mutlaka gerçekleşmektedir burada, diye düşünüyorum değerli kardeşlerim:
tartışma ve mantık kuralları, Kur'an'a has/ özgü delil getirme yolları, aksinin / tersinin ispatı yoluyla/ suretiyle muhatabının iddiasını red ve iptal etme, Kur'an'a Kur'an'ca davet etme / Allah'a çağırma adabı, dünya'da görüş sahibi olarak tek kendisinin olmadığı, insanların tartışmaya ne kadar düşkün oldukları, kendince, kendi kararınca çağına/ yaşadığı plaforma/ sahasına/ zeminine / toplumuna/ kavmine şahidlik yapıyor olduğunu hissetmesi, tek bir ileti bile göndermese bile hissiyatlara / duygulara tribünlerden iştirak etmesi, bazı durumlarda yalnız bir doğru olmadığını, bir kaç doğru olabileceğini keşfetmesi, anlamlılık ve anlamsızlığın uzaktan ve dışarıdan görünüşünün görülmesi, teşhis yetisinin ilerleyen süreçlerde doğal seyri içerisinde geliştiğini hissetmesi, doğru-yanlış bir işlevsellikle tekamül ediyor saiki, ister istemez sürükleyen âmili, sebep olanı, arka arkaya gelen iletilerin yan yana, alt alta, çaprazına bir araya getirildiğinde ortaya çıkan insan manzaraları , ne yaparsak yapalım sonunda kusurlu/ malul/ muhtaç/ problemli/ sevecen/ seven/ sevilen / kızan/ darılan / insan soyunun gereklerini yapan, yapmakta olan / bazen iradeli bazen muvazenesini kaybetmiş, fakat sürekli çaba ve sa'y içinde olan / insanoğlu insan / ademoğlu adem olduğu için yinede hoş görülebilen/ affedilebilen, gün geçtikçe ve ileti sayısı arttıkça Rabbiyle BAĞ kurmaya muhtaç olduğunun daha daha çok ayırdına varabilen bir ortam, bir resim, bir dünya...
bu güzel dünya'dan her ne sebeple olursa olsun uzak kalmak, ayrı kalmak bence ğüsr ( kayıp)lardan BİRİ olacaktır. bütün taraflar/ muhataplar için...
ve tribünlerden de ricam, sadece izlemekle yetinmesinler lütfen, sahaya insinler ve sahanın güzelliğini kendi güzellikleriyle renklendirsinler...katkı verip katkı alsınlar...yüz defa izlemektense, bir kere elleriyle yapmanın farkını tadsınlar, farkına fark, ayırdına ayırd katsınlar...fiili katılımın getirisini hissetsinler...duyup duyursunlar, güzel yüreklerindekini bizimle , insanlıkla paylaşsınlar...
Muhabbetle
__________________ Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
|
Yukarı dön |
|
|
UlulElbab Yasaklı
Katılma Tarihi: 15 kasim 2009 Yer: Micronesia Gönderilenler: 488
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Yukarda ki güzel yazıları yazan güzel yürekleri en içten duygularımla
selamlıyorum.
Bununla birlikte en kısa sürede Kızılderili sözlerine bir yenisini,kendinden ekleyecek
kapasitede ki "evrensel" kardeşimin bir yazısını da burada görebilmeyi umuyorum.
Dostluk,kardeşlik ile aramızda BAĞ kurmak ve cümleten Allaha BAĞLI kalmak
Bağlılığı ayakta tutmak ve O'nun Rengine boyanmak temennisi ile...
sevgiler...
metehan
not:Böyle birleştirici bir yazıyı okuduktan sonra bir önceki sayfada ki yazımda revizyon yapma
ihtiyacı hissettim.
Ne mutlu bu hisleri uyandırabilenlere...İşte bu bir Salat örneğidir.
Teşekkürler.
__________________ Demek ki,gerçekten zorlukla beraber kolaylık da vardır,ŞERH-5
|
Yukarı dön |
|
|
josephus Groupie
Katılma Tarihi: 11 nisan 2009 Yer: Turkiye Gönderilenler: 49
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Tüm hanifdostlara selamlar. Yeni üye olduğum için başlık açamadığımdan dolayı gönderdiğim yazıyı yayınlayan metehan kardeşim, allah razı olsun öncelikle. Son 4 gündür şehir dışında olduğumdan dolayı ancak girebildim. Evet yoldan çıktım bazılarına göre, ama kalbim, aklım ve vicdanım bana çok daha doğru bir yola girdiğimi söylüyor. Ve şimdi ulaşabildiğim herkesi, elimden geldiğince bu yeni ve daha müstakim olduğunu düşündüğüm yola çekmeye çalışıyorum inşallah. Bu çaba niye ? Evet, belki ilk etapta Allah rızası ama, bir taraftan da belki, insanın önce yanlış bildiği, daha sonra doğrusunu-gerçeğini-esasını öğrenince kendisini kötü-komik-küçülmüş hissettiği durumlar vardır ya hani, yaşamışızdır bazen, işte içinde bulunduğumuz biraz da bu psikolojik durum belki. (ya da en azından benim açımdan öyle) Bir Yanlışın doğrusunu öğrenince, herkesin de o doğruları öğrenmesi için çırpınmak. Doğru olan dururken, etrafta bunun yalanını-yanlışını bilen kimse kalmamalı.
Herkes tek tip kıyafet giymesin ama herkes aynı allaha inansın, bazıları allaha daha çok yaklaşsın, bazısı belki daha az yaklaşsın, ama yeterki herkes aynı allaha yaklaşmaya çalışsın. tabi allahı eksene alınca peygamber de, din de, günlük ve dini hayatın diğer bütün konsepti de da buna göre şekilleniyor elbette.
Neyse geç oldu vakit, sonraki günler devam etme umuduyla. Tekrar edeyim, bu siteden pek çok şey öğrendim ama hala öğrenmem gereken daha pek çok şey olduğunu düşünüyorum.
Selametle....
|
Yukarı dön |
|
|
|
|