HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Genel Tartışma
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Genel Tartışma
Konu Konu: RABBİN ELÇİSİNE VERDİĞİ YETKİ SORUMLULUK Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
halukgta
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 25 eylul 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 425
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı halukgta

Değerli arkadaşlarım bugün kurandan araştırmaya çalışacağımız konu, rahman elçisine kuranda olmayan, Rabbin açıklamadığı bir konuda hüküm verip vermeyeceği ve yine Kuranın açıklamadığı yiyecekler konusunda haram koyma yetkisinin olup olmadığını anlamaya çalışacağız. Konuya başlamadan önce Rabbin elçisine nasıl bir görev verdiğini, yani peygamberlik görevinin tanımını iyice anlamamız gerektiğini düşünüyorum. Bu konudaki ayetleri hatırlayalım.

Hac suresi49: De ki: "Ey insanlar, ben sizin için, açıklayıcı bir uyarıcıdan başkası değilim."

Gaşiye 21: Artık sen, öğüt verip-hatırlat. Sen, yalnızca bir öğüt verici-bir hatırlatıcısın.

Enam 48: Biz o gönderilen elçileri, müjdeciler ve uyarıcılar olmaktan öte bir şey için göndermiyoruz. İman edip hayrı ve barışı yerleştirenlere korku yoktur. Tasalanmayacaklardır onlar.

Araf sur.188: De ki: "Ben kendi nefsime, Allah'ın dilediğinden başka ne bir yarar sağlayabilirim ne de bir zarar verebilirim. er gaybı biliyor olsaydım iyilik ve güzelliği elbette çoğaltırdım. Bana kötülük dokunmamıştır bile. Ben, inanan bir topluluk için bir uyarıcı ve müjdeciden başkası değilim.

Kehf Suresi 56.; Biz, elçileri sadece müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. Küfre sapanlar ise batıla yapışarak onunla hakkı kaydırmak için uğraşıyorlar. Onlar, ayetlerimi ve uyarıldıkları şeyleri eğlence edindiler.

  Yukarıdaki ayetlere baktığımızda Yüce Rabbim elçisine verdiği görevi apaçık belirtiyor. Lütfen dikkatlice özetleyelim.

(ben sizin için, açıklayıcı bir uyarıcıdan başkası değilim, Sen, yalnızca bir öğüt verici-bir hatırlatıcısın. Biz o gönderilen elçileri, müjdeciler ve uyarıcılar olmaktan öte bir şey için göndermiyoruz. Ben, inanan bir topluluk için bir uyarıcı ve müjdeciden başkası değilim. Biz, elçileri sadece müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak göndeririz)

  Yukarıdaki apaçık sözlerden, Rabbin elçisine verdiği görev ve görevin tanımı sanırım anlaşılıyor. Şimdide verdiği bu görevi konusunda nasıl uyarılarda bulunuyor ve dikkatini çekiyor birde onlara bakalım.

Nahl 64; Bu Kitap'ı sana yalnız şunun için indirdik: Hakkında ayrılığa düştükleri şeyi onlara iyice açıklayasın ve Kitap, iman eden bir topluluk için kılavuz ve rahmet olsun.

Rad 40: Ya onlara vaat ettiğimiz şeylerin bir kısmını sana gösteririz yahut da seni vefat ettiririz. O halde tebliğ etmek sana, hesap sormak bize düşer.

Enam 50. Onlara şunu söyle: "Ben size Allah'ın hazineleri yanımdadır demiyorum. Gaybı da bilmem ben! Size ben bir meleğim de demiyorum. Yalnız bana vah yedilene uyarım ben!" Sor onlara: "Körle gören bir olur mu? Hâlâ düşünmüyor musunuz?"

Cin Suresi 21.ayet. De ki: "Şüphesiz ben, size ne zarar verebilir ne de fayda sağlayabilirim."

Enam suresi 57. ayet: De ki: "Ben Rabbimden gelen bir beyyine üzerindeyim. Ama siz onu yalanladınız. Acele istediğiniz şey benim yanımda değil. Hüküm yalnız ve yalnız Allah'ındır. Hakkı o anlatır. Ayırt edip çözüm getirenlerin en hayırlısı O'dur.

Maide suresi 49 Sen de aralarında, Allah'ın indirdiğiyle hükmet. Onların keyiflerine uyma.

Maide Suresi 67. Ey resul! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan onun verdiği peygamberlik görevini yerine getirmemiş olursun. Allah seni insanlardan korur. Allah, küfre batmış topluluğa kılavuzluk etmez.

Yunus Suresi 15. Ayetlerimiz onlara açık-seçik parçalar halinde okunduğu zaman, bize ulaşmayı ummayanlar şöyle dediler: "Bundan başka bir Kuran getir yahut bunu değiştir." De k: "Onu kendiliğimden değiştirmem benim için söz konusu olamaz. Ben sadece bana vahyolunana uyuyorum. Rabbime isyan edersem, büyük bir günün azabından korkuya düşerim."

Hakka Suresi 44; eğer bazı lafları bizim sözlerimiz diye ortaya sürseydi, 45 Yemin olsun, ondan sağ elini koparırdık. 46 Sonra ondan can damarını mutlaka keserdik.

 Şimdide yukarıdaki ayetleri anlamaya çalışalım. Nahl 64. ayette (Hakkında ayrılığa düştükleri şeyi onlara iyice açıklayasın) diyor Rabbim. Acaba burada bahsettiği açıklama ilaveler yapma anlamında mı, yoksa eski inançlarından vazgeçmeyen topluma ayetleri güzel bir şekilde, Rabbin verdiği ilimle ikna ederek anlatma anlamında mı? Zaten ayetin devamında bakın ne diyor?(Kitap, iman eden bir topluluk için kılavuz ve rahmet olsun.) O günkü toplumun kabul etmek istemediği yeni din ve yeni kitap, peygamberimizin özel çabaları ile anlatılmış ve izah edilerek kabul ve ikna edilmiştir. Zaten hiçbir kılavuz zor anlaşılır değildir, önemli olan topluma vereceği örneklerle ikna etmektir. Günümüzde bile bu şekilde toplum yönlendirilmiyor mu? Rad40. Ayette Rabbim elçisine dönerek, sen tebliğ et senin görevin tebliğ etmektir, hesap sorması bana aittir diyor. Yine enam 50. ayette,( Yalnız bana vah yedilene uyarım ben.) diyor peygamberimiz. Cin suresi 21. ayetten alacağımız kıssadan hisseler bana göre çok fazladır. Peygamberimiz bizlere hitaben (Şüphesiz ben, size ne zarar verebilir ne de fayda sağlayabilirim.) Şimdi düşünelim bizler peygamberimize o kadar yetkiler veriyoruz ki rabbin vermediği, bunları saymak istemiyorum. Ama Rabbim bakın bizlere ne söylemesini istiyor? Ben size ne fayda sağlayabilirim nede zarar verebilirim. Hatırlayın dine ilaveler yapabileceğini, hüküm verme, şefaat yani bağışlama yetkisinin olduğunu söylemiyor muyuz?  Yine hatırlayın Muhammet 19. ayeti, Rabbim peygamberimize, kendi günahların için dua et dediği halde bizler Rabbim yalnız benden şefaat dileyin dediğini unutup neden peygamberimizden şefaat diliyoruz? Apaçık hükmü ben veririm demesi bizlerin neden dikkatimizden kaçıyor da, beşerin sözlerini hiç unutmuyoruz? Allah elçisine sen sana indirdiğimle kullarıma hükmet dediği halde, nasıl olurda kuranın dışından hüküm verme yetkisi vardır peygamberimizin diyebiliriz? Maide suresi 67. ayet bakın apaçık ne anlatıyor bizlere? (Ey resul! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan onun verdiği peygamberlik görevini yerine getirmemiş olursun.) Allah açıkça elçisine sana indirdiğim kuranı tebliğ et, bunu yapmazsan görevini başaramadı sayarım demesi, Kurandan başka hiçbir hüküm koyucu olmadığını göstermiyor mu? Yunus suresi 15. ayette açıklanana bakar mısınız lütfen.(." De ki: "Onu kendiliğimden değiştirmem benim için söz konusu olamaz. Ben sadece bana vahyolunana uyuyorum.) Bu sözleri sanırım izah etmeye gerek yok, çünkü her şey çok açık. Hakka suresi 44. ayet apaçık resulüne ihtarda bulunurcasına, bazı lafları Allah sözüdür diye ortaya sürseydi onun önce sağ elini, sonra canını alırdık demesi bizlerin hiç mi dikkatini çekmiyor da, kuranın birçok ayetinde elçisine uyun ve o ne verdiyse alın sözlerinden, dine hükümler koyabilir, kuranda olmayan helal haramlar yapabilir diyebiliriz? Hani bizim söylemediğimiz bir sözü bizim diye söyleseydi canını alırdık onun diyordu, bunu hiç düşünmüyor muyuz? Kuran dışından hükümler verilmiş olsaydı, Rabbim sizleri Kurandan hesaba çekeceğim der miydi?

  Şimdide Rabbim kuran için neler söylüyor onları hatırlayalım.

Nahl89. ayet; …..Sana bu Kitap'ı indirdik ki her şey için ayrıntılı bir açıklayıcı, bir kılavuz, bir rahmet, Müslümanlara da bir müjde olsun.

Enbiya suresi 10. ayet; Andolsun, size (bütün durumlarınızı kapsayan) zikrinizin içinde bulunduğu bir Kitap indirdik. Yine de akıllanmayacak mısınız?

Duhan Suresi 58.ayet; Biz o Kuran'ı senin dilinle/senin diline kolaylaştırdık ki, düşünüp öğüt alabilsinler.

Araf Suresi 3. (Ey insanlar), Rabbinizden size indirilene uyun ve O'ndan başka velilere uymayın. Ne kadar da az öğüt alıyorsunuz!

  Yukarıdaki ayetlere benzer onlarca ayet vardır ki bizleri kurana yöneltir ve başka hiçbir kaynaktan bahsetmez. Apaçık Rabbinizden indirilene yani Kurana uyun dedikten sonra, Kuran dışından hükümlerin helal ve haramların olabileceğine inanmamız ne kadar doğru olur? Allah ayrıntılı açıklayıcı diyor biz sanki HÂŞÂ Rahmanla inatlaşırcasına, ayrıntılı değil diyebiliyoruz. Bizler için rehber ve öğüt olan bir kitapta hiçbir şey eksik olmaz. Bize öğretilenleri kuranda bulamadığımızda ne yazık ki yaptığımız yanlış, bakın işte demek ki kuranda her şey yokmuş dememizdir. Rahman bizlere tebliğ etmediği bir konudan asla hesaba çekmeyeceğini söylemiştir.

  Şimdide aşağıdaki ayetleri anlamaya çalışalım, acaba bu ayetlerde Allah elçisine helal ve haram koyma yetkisini mi verdiğini anlatıyor, yoksa yukarıda izah ettiğim ve birçok örneklerini yazdığım elçisine gönderdiği ve tebliğ etmesini istediği kitaplarda yazılı olanlardan mı bahsediyor, onu anlamaya çalışalım.

 

Tevbe 29: Kendilerine kitap verilenlerden, Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, Allah'ın ve Resulü’nün haram kıldığını haram tanımayan ve hak dini (İslam'ı) din edinmeyenlerle, küçük düşürülüp cizyeyi kendi elleriyle verinceye kadar savaşın.

Araf 157: Onlar ki, yanlarındaki Tevrat ve İncil'de yazılmış bulacakları ümmî peygambere uyarlar; o onlara iyiliği emreder, kötü ve çirkinden onları alıkoyar. Güzel şeyleri onlara helal kılar, pis şeyleri onlara yasaklar……

Maide 5: Bugün size temiz olan şeyler helal kılındı. (Kendilerine) Kitap verilenlerin yemeği size helal, sizin de yemeğiniz onlara helaldir. ……

 Tevbe suresi 29. ayette yazan, Allahın ve resulünün haram kıldığını tanımayan sözünden ne anlamalıyız? Yazdığım onca ayetten yola çıkarak, rahman elçisine verdiği görevde sana indirdiğimle insanlara hükmet diyordu hatırlayalım. Burada anlatılmak istenen eğer başkadır dersek en büyük yanlışı yaparız. Allah kendisine asla eş koşmaz, asla görevin bir kısmını başkasına vermez. Burada Allahın haram kıldıkları başka, elçisinin haram kıldıkları daha başka şeylerdir dersek, rabbe şirk koşmuş oluruz, böylece kuran ayetleri arasında Allah korusun çelişki yaratırız. Allahın haram kıldığını elçisi bizlere nakletmiştir. Araf 157 dede aynı konu işleniyor. Allahın gönderdiği kitapları, elçileri vasıtasıyla topluma naklederler ve o toplum Allahın elçilerine uyar. Elçileri de Rahmandan aldıkları bilgilerle toplumu uyarır onları iyiliğe yönlendirir kötülükten men ederler. Yine Rabbin indirdiği kitaplardan tebliğ ederek güzel şeyleri helal kılar çirkinden men ederler topluma bunu anlatırlar diyor. Dikkat edin burada Allahın elçileri kendi kafalarından yapmıyor bunları Tevrat ve İncil de yazılı olanlardan yapıyorlar. Maide 5. ayette aynı, bugün temiz olanlar bizlere helal kılındı diyor. Peki, bunları nasıl açıklıyor acaba ben özet yaptım gerisini elçim sizlere açıklar mı diyor? Gelin onlara da bakalım. Önce yazacağım ayeti çok iyi düşünelim bakın kesin kanıtı olmayan sözlere inananlara rabbim nasıl kızıyor?

(Mümin sur.56: Kendilerine gelmiş kesin bir delil olmaksızın, Allah'ın ayetleri hakkında münakaşa edenler var ya, hiç şüphe yok ki, onların kalplerinde, asla yetişemeyecekleri bir büyüklük hevesinden başka bir şey yoktur. Sen Allah'a sığın. Kuşkusuz O, işiten ve görendir.)

  Bu ayeti çok iyi düşünelim, günümüzde kuranın açıkladıkları dışında hükümlerin ve yine kuranın açıkladıkları dışında helal ve haramların olduğunu söyleyenlerin kuran gibi kesin delili var mı? Cevabı herkes kendisi kendi nefsine versin. Bu ayette peygamberimizin kuranı tebliğinde kendi inançlarından vazgeçmeyen, ısrar edenlere sesleniyor ve sen Allah a sığın diyor. Şimdi gelelim kuranda Rahman haram ve helal konusunda bizleri nasıl bilgilendiriyor? Aşağıdaki ayetleri lütfen iyice düşünelim, Rahman benim Kuranda açıkladıklarımdan başka benim elçimde helal ve haram koyma yetkisi mi var diyor, yoksa yalnız bu yetki benim mi diyor?

( Enam Suresi 145. De ki: "Bana vahyolunanlar içinde, bu haram dediklerinizi yiyecek birine yasaklanmış bir şey bulamıyorum. Yalnız şunlardan biri olursa başka: leş, akıtılmış kan, domuz eti -ki o bir pisliktir- Allah'tan başkası adına boğazlanmış bir murdar."…..)

(Yunus Suresi 59. De ki: "Ne oldu size de Allah'ın size rızık olarak indirdiği şeylerden bir haram yaptınız bir de helal?" De ki: "Allah mı size izin verdi, yoksa Allah'a iftira mı ediyorsunuz?")

(Maide Suresi 87. Ey iman sahipleri! Allah'ın size helal kıldığı şeylerin temiz ve güzel olanlarını haramlaştırmayın; azıp sınırı aşmayın; Allah azıp sınırı aşanları sevmez.)

(Araf sur.32. ayet: De ki: "Allah'ın kulları için çıkardığı süsü, güzel, temiz ve tatlı rızıkları kim haram etmiş?" De ki: "Dünya hayatında onlar, inananlar için de var. Kıyamet gününde ise yalnız inananlar içindir onlar." Bilgiden nasipli bir topluluk için biz, ayetleri böyle ayrıntılı kılıyoruz.)

(Hac sur. 30: İşte böyle. Kim Allah'ın yasaklarına saygılı olursa bu, Rabbi katında kendisi için çok hayırlı olur. Karşınızda okunarak açıklananlar hariç, tüm hayvanlar size helal kılınmıştır. Artık putların pisliğinden, yalan sözden uzak durun.)

(Nahl Sur. 116. ayet; Yalan düzerek Allah'a iftira etmek için, dillerinizin uydurma nitelendirmeleriyle "Şu helaldir, şu da haramdır!" demeyin. Yalan düzerek Allah'a iftira edenler kurtulamazlar.)

  Yukarıdaki ayetleri okudunuz sizce açıklananların dışında, haram koyma yetkisini elçisine verdiğini mi anlıyorsunuz? Bakın ne diyor rabbim?( De ki: "Ne oldu size de Allah'ın size rızık olarak indirdiği şeylerden bir haram yaptınız bir de helal?" De ki: "Allah mı size izin verdi, yoksa Allah'a iftira mı ediyorsunuz.) Siz bu cümlelerden haram helal koyma yetkisinin yalnız ve yalnız Allah ın kendisinde olduğunu anlamadınız mı? Apaçık bu sözleri söyleyen Rabbim kuranın başka bir yerinde bunun tersini söylermi? Haram koyma izni Rabbim de olmasa Allah mı izin verdi der mi? Bunları yapanlara da kızarak, Allaha iftira etmek olduğunu söylüyor. Sizce hac suresi 30. ayetinde açıklanan bu cümleden sizler ne anlıyorsunuz? (Karşınızda okunarak açıklananlar hariç, tüm hayvanlar size helal kılınmıştır.) Doğrusu bu açıklamadan sonra söyleyecek bir şey ben bulamıyorum. Nahl suresi 116. ayeti tekrar hatırlayınız.( Yalan düzerek Allah'a iftira etmek için, dillerinizin uydurma nitelendirmeleriyle "Şu helaldir, şu da haramdır!" demeyin.) Bakar mısınız lütfen apaçık sözlere. Kuranda açıklanalar haricinde, helal ya da haram diyenlere bakın Rabbim ne diyor? Yalan söyleyerek Allaha iftira atıyorlar. Doğrusu yaptığımız yanlışları görünce geçmişte yaptıklarım için Rabbim e yalvarıyorum, af diliyorum. Rabbim affetsin.

   Sizlere bir örnek daha vermek istiyorum, acaba Rabbim bu ayetteki olayı neden kuranda zikrediyor ve örnek gösteriyor bizlere lütfen onu düşünelim.

Tahrim Suresi 1. Ey Peygamber! Allah'ın sana helal kıldığı şeyi, eşlerinin hoşnutluğunu isteyerek neden haramlaştırıyorsun? Allah Gafur’dur,  Rahîm'dir.

 Ayeti dikkatle okuyup düşündüğünüzde hemen şöyle bir soru geliyor akla. Acaba peygamberimizin aile içinde ne olduğunu dahi açıklamadığı, izah etmediği bir konuda bir helale haram demesini ve Rabbin elçisini uyarmasını neden bizlere anlatmıştır? Bu soru bence çok önemli. Neden Allah elçisinin bu olayını bizlere anlatmış olabilir? Sanırım sorduğumuz sorunun cevabı yalnız bu ayette bile var. Allahın helal dediği bir şeye, Allah elçisi bile haram diyemez. Yani helal ve haram koyma yetkisi yalnız rahmanındır. Bakın bu konuda ikaz etmese peygamberimizin eşleri topluma, Allahın elçisi bizlere bunu haram dedi diyebilirlerdi. Düşünebiliyor musunuz bu hatanın olmasını bile rabbim engellemiştir.

  Sizlere bir ayet hatırlatıp düşünmenizi rica ediyorum.

Şura suresi 10. ayet: Herhangi bir şeyde ihtilafa düştüğünüzde onun hükmü Allah'a bırakılır. İşte budur Rabbim olan Allah! Yalnız O'na güvenip dayadım; yalnız O'na yönelirim ben.

  Yukarıdaki ayet ne anlatıyor olabilir sizce? Çok dikkatle düşünelim ve kuranın diğer ayetleri ile bağlantı kuralım. Peygamberimiz yaşıyor ve sağken, her hangi bir konuda sorunumuz olduğunda, hatta bir karar verdiğinde ona uymamız gerektiğini açıklıyordu hatırlayınız. Peki, burada herhangi bir konuda ihtilafa düşüldüğünde neden peygamberinize müracaat edin demiyor? Demek ki artık Peygamberimiz yaşamıyor sağ değil ki böyle söylemiş. İşte bu ayet üzerinde çok düşünmeliyiz. Elimizde kuran var fakat bizler bir türlü anlaşamıyoruz, peki neden bu durumda başka bir kaynağa bakın demiyor da, Onun hükmünü kararını Rabbinize bırakın diyor? Ayetin devamın dada Yalnız ona güvenip dayanırım ben diyor. Bu ayet üzerinde her Müslüman iyi düşünmelidir.

 Gerçekten günümüzde bizler, rabbin gönderdiği rehber üzerinde o kadar oynamalar ve değişiklikler yapma çabasına girmişiz ki, adeta peygamberimizin tebliğ ettiği İslam’dan eser kalmamış. Bakın Rahman bizleri nasıl uyarıyor?

Hac sur. 8.ayet: İnsanlar içinde öylesi vardır ki, Allah konusunda ilimsiz, kılavuzsuz ve aydınlık getiren bir kitaba sahip olmaksızın mücadele edip durur.

Hatırlayın, kuran dışından bunlar Allah katındandır dediğimiz onca konular vardır ki, delilsiz mesnetsiz inanmaya yolunu seçeriz. Kendimize sormamız gerekmez mi, bizlere kuran dışından gelen hükümler helal ya da haramların garantisini veren kimlerdir? Acaba bu kitaplar Allah katından aydınlık bir kitaba sahipler mi de bunlara bizler hiç kuşku duymadan inanıyoruz? Doğrusu işimiz çok zor. Eğer aklımızı bir kenara koymuşta birilerinin akıllarına güvenir olmuşsak, sanırım bu yolun doğru yol olduğunu kimse garanti edemez.

 Sizlere son bir ayet daha hatırlatmak istiyorum. Diyelim ki yukarıda söylediklerimde ben yanılıyorum. Rabbim bizleri yalnız Kurandan hesaba çekmeyecek ve günümüze kadar gelen kuranın hüküm koymadığı konularda hükümler koyan birçok hadislerden de sorumlu tutacaktır diyelim. Acaba bizleri yaratan O Yüceler Yücesi rabbim bizlere şöyle seslenir miydi?

Zühruf Suresi 44 Gerçek şu: Bu Kuran sana ve toplumuna elbette ki bir hatırlatıcı/bir düşündürücü/bir şeref/bir öğüttür. Bu kitaptan sorumlu tutulacaksınız.

  Bu yazdıklarım benim kurandan anladıklarımdır. Bende bir insanım hata yapabilirim, ama ben bilmediğim bilginin, sözlerin ardına düşerek riskimi artırmak yerine, Rabbin sarılın ve sorumlu olduğunuz kitap kurandır dediği kitaba sarılıp, okuyun, düşünün emrini yerine getirip, onu anlamaya çalışıyorum. Rabbim yanlışlarımı affetsin. Dilerim Rabbim cümlemizin gönül gözünü açık, gözleriyle bakan değil gören, kulları arasına bizleri alması dileklerimle. SAYGILARIMLA Haluk GÜMÜŞTABAK

Yukarı dön Göster halukgta's Profil Diğer Mesajlarını Ara: halukgta
 
sasha
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 27 kasim 2009
Gönderilenler: 368
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı sasha

Selam,

Zuhruf 44, aslinda herseyi acikliyor, anlamak isteyene..

Peygamberinizin ogrettiklerinden, uygulamalarindan dahi degil, yalniz ve yalniz bu kitaptan sorumlu tutulacaksiniz.

Peygamberi, yani uyarici ve hatirlaticiyi, mertebe de  Kuran'in onune gecirip, onun tebliglerini carpitip putlastiranlar icin iyi bir yazi olmus sayin halukgta..

Tesekkurler.


__________________
sana iyi görünen bir başkasının kötüsüyse ona "gerçek" değil “düşün” denir. gerçekler değişmez ama düşün değişkendir.
Yukarı dön Göster sasha's Profil Diğer Mesajlarını Ara: sasha
 
UlulElbab
Yasaklı
Yasaklı
Simge

Katılma Tarihi: 15 kasim 2009
Yer: Micronesia
Gönderilenler: 488
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı UlulElbab

Selam,

Değerli Kur'an çalışmaların için Eline sağlık...

Bu vesile ile "Haram üreticilerin" boş durmayıp sürekli yeni Haramlar ürettiklerini

Yüzyıllardır...Peygamberin ağzındanmış gibi konuştuklarını ve buna devam ettiklerini

üzülerek görüyoruz.


Nahl suresi 116. ayeti tekrar hatırlayınız.

Yalan düzerek Allah'a iftira etmek için, dillerinizin uydurma nitelendirmeleriyle

"Şu helaldir, şu da haramdır!" demeyin.


__________________
Demek ki,gerçekten zorlukla beraber kolaylık da vardır,ŞERH-5
Yukarı dön Göster UlulElbab's Profil Diğer Mesajlarını Ara: UlulElbab
 
el_turki
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 15 mayis 2008
Gönderilenler: 425
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı el_turki

"Evlerinizde okunan Allah'ın âyetlerini ve hikmeti hatırlayın. Şüphesiz Allah, her şeyin iç yüzünü bilendir ve her şeyden haberi olandır.""" burda hitap peygameber eşlerinedir.ondan önceki ayetlerden bu anlaşılıyor
 
" Eğer Allah'ın sana lütuf ve merhameti olmasaydı, onlardan bir güruh seni sapıtmaya çalışırdı. Halbuki onlar, ancak kendi nefislerini saptırırlar, sana hiçbir zarar veremezler. Allah, sana Kitab (Kur'an)ı ve hikmeti indirmiş ve sana bilmediğin şeyleri öğretmiştir. Allah'ın sana olan lütfu büyüktür. """" bu ayeti bir bütünlük içinde iyi ama çok iyi oku.
 
"Kuşkusuz onu toplamak ve okumak bize aittir. O halde biz onu okuduğumuz zaman sen onun okunuşunu takip et. Sonra onu açıklamak da bize aittir."""dikkat etmeye devam et.
 
" Kuşku yok ki, biz bu Kitap'ı sana, insanlar arasında Allah'ın sana gösterdiği ile hükmedesin diye hak olarak indirdik. Sakın hainlere yardakçı olma! """ kitap kelimesine çok dikkat et.
 
"Ey iman sahipleri! Allah'a itaat edin. Resule ve sizin içinizden olan/sizin seçtiğiniz hüküm ve yetki sahiplerine de itaat edin. Sonra bir şeyde tartışmaya girdiniz mi, eğer Allah'a ve âhiret gününe inanıyorsanız, onu Allah'a ve resule arz edin. Böyle yapmanız hem daha hayırlı hem de sonuç bakımından daha güzeldir""" meali bit bütünlük içinde iyi oku...
“Ey Rabbimiz! Onlara, içlerinden Senin âyetlerini kendilerine okuyacak, onlara Kitap ve hikmeti öğretecek, onları temizleyecek bir peygamber gönder. Çünkü üstün gelen, hüküm ve hikmet sahibi olan, her şeyi yerli yerince yapan yalnız Sensin."
 
"Yoksa insanları, Allah'ın lütfundan kendilerine verdiği nimet yüzünden kıskanıyorlar mı? Evet biz, İbrahim Ailesi'ne de Kitap'ı ve hikmeti vermiş, onlara çok büyük bir mülk de lütfetmiştik"
 

"Kadınları boşadığınızda, bekleme sürelerini tamamladılar mı ya onları örfe uygun olarak tutun yahut da örfe uygun olarak serbest bırakın. Onları, zulmetmeniz için, zararlarına bir biçimde, tutmayın. Bunu yapan, öz benliğine zulmetmiş olur. Allah'ın ayetlerini eğlence aracı yapmayın. Allah'ın üzerinizdeki nimetini ve kendisiyle size öğüt vermek için indirdiği Kitap'ı ve hikmeti hatırlayın. Allah'tan korkun ve bilin ki, Allah her şeyi çok iyi bilmektedir. """"ciddi mnada okumaya devam et.ama düşün artık.
 
"Yemin olsun ki, Allah müminlere lütufta bulunup onları minnettar bırakmıştır: Kendi içlerinde onlara öyle bir resul gönderdi ki, onlara Allah'ın ayetlerini okuyor, onları temizleyip arındırıyor, onlara Kitap'ı ve hikmeti öğretiyor. Oysaki onlar, bundan önce açık bir sapıklığın tam içindeydiler. "
 
"Yemin osun, biz, Lukman'a şu yolda hikmet verdik: "Allah'a şükret." Şükreden kendisi lehine şükreder. Nankörlük edense şunu bilmeli: Allah Ganî'dir, Hamîd'dir. "
""Ey Yahya! Kitap'ı kuvvetle tut." Biz ona daha sabi iken hikmet verdik"
 
"Nihayet Allah'ın izniyle onları bozguna uğrattılar. Ve Dâvud Câlût'u öldürdü. Ve Allah, Dâvud'a mülk/saltanat ve hikmet verdi. Ve ona dilediği şeylerden öğretti. Eğer Allah'ın, bazı insanları diğer bazılarıyla savması olmasaydı, yeryüzü bozguna uğrardı. Ama Allah âlemlere karşı çok lütufkardır. "" okumaya devam ediyyormusun?
 
" Ona Kitap'ı, hikmeti, Tevrat'ı ve İncil'i öğretecek. "
 
" Rabbinin yoluna hikmetle, güzel öğütle davet et ve onlarla, en güzel olan neyse o yolla mücadele et. Şüphe yok ki Rabbin, kendi yolundan sapanları en iyi bilendir. Ve O, gerçeğe kılavuzlananları da en iyi bilendir." bu mealinbulunduğu surenin bundan önceki ve sonraki iki ayetinide iyi oku....
 
"O, hikmeti dilediğine verir. Ve kendisine hikmet verilmiş olana çok büyük bir hayır verilmiş demektir. Gönlünü ve aklını çalıştıranlardan başkası düşünüp anlayamaz. "
 
"Andolsun ki onlara (kötülükten) vazgeçirecek nice önemli haberler gelmiştir.  Bunlar üstün bir hikmettir fakat uyarılar fayda vermiyor."
 
"İşte bunlar, Rabbinin sana vahyettiği hikmetlerdendir. Sakın Allah'la beraber başka bir ilâh uydurma. Aksi halde kötülenmiş ve Allah'-ın rahmetinden uzaklaştırılmış olarak cehenneme atılırsın. "
 
" Allah şöyle diyecektir: "Ey Meryemoğlu İsa! Sana ve annene olan nimetimi hatırla! Hani seni Rûhu'l-Kudüs (Cebrâil) ile desteklemiştim. Beşikteyken ve kemâle ermişken insanlarla konuşuyordun. Sana yazıyı, hikmeti, Tevrat'ı ve İncil'i öğretmiştim. İznimle çamurdan kuş şeklinde bir şey yapmış ve ona üflemiştin, o da iznimle kuş olmuştu. Anadan doğma kör olanı ve alaca hastalığına yakalanmış kimseyi iznimle iyileştirmiştin. Ölüleri iznimle (hayata) çıkarmıştın. İsrailoğulları'na âyetlerle geldiğin ve onlardan inkâr edenlerin: "Bu ancak apaçık bir sihirdir" dedikleri zaman seni, onlardan korumuştum.

"İsa açık delillerle gelince, şöyle dedi: ‘Ben size hikmet getirdim ve ayrılığa düştüğünüz şeylerden bir kısmını size açıklamak için geldim. Allah’tan korkun ve bana itaat edin.”
 
"“Andolsun, onlara, kötülükten önleyecek nice önemli haberler gelmiştir. Bunlar, gâyesine ulaşan birer hikmettir. Fakat peygamberlerin uyarıları fayda vermiyor.”
 
"“Göklerde ve yerde olanların hepsi mülkün sahibi, mukaddes, azîz, hakîm olan Allah’ı tesbih eder. Çünkü ümmîler arasından kendilerine âyetlerini okuyan, onları temizleyen, onlara Kitab’ı ve hikmeti öğreten bir Peygamber gönderen O’dur. Halbuki onlar, önceden apaçık bir dalâlet/sapıklık içindeydiler"
 
senin sıraladığın mealleri ve bunları beraberce iyi oku.umulurki birşeyler anlarsın.
 

 


Yukarı dön Göster el_turki's Profil Diğer Mesajlarını Ara: el_turki
 
HAKgelenek
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 05 ocak 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 611
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı HAKgelenek

halukta yazdı,
De ki: "Ey insanlar, ben sizin için, açıklayıcı bir uyarıcıdan başkası değilim."

selam,
araya girerek bir sualim olucak,açıklayıcı rolü burda kimin,herkes gibi bende resul olduğunu düşünüyorum,peki apaçık olan (beyyinat) bir kitabın neyi açıklanacak,yada açıklayıcı resul olmasa bu kitap açıklanmayacakmı bize,bu konu da fikri olan dostlarımız muhakkak ki vardır.

selamlar...



__________________
Nahl.6:Bir güzellik de vardır onlarda sizin için: Sabah saldığınız sırada, akşam topladığınız sırada. Ve lekum fîhâ cemâlun hîne turîhûne ve hîne tesrehûn
Yukarı dön Göster HAKgelenek's Profil Diğer Mesajlarını Ara: HAKgelenek
 
asım
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 14 agustos 2008
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 1700
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı asım

sasha Yazdı:
Selam,

Zuhruf 44, aslinda herseyi acikliyor, anlamak isteyene..

Peygamberinizin ogrettiklerinden, uygulamalarindan dahi degil, yalniz ve yalniz bu kitaptan sorumlu tutulacaksiniz.

Peygamberi, yani uyarici ve hatirlaticiyi, mertebe de  Kuran'in onune gecirip, onun tebliglerini carpitip putlastiranlar icin iyi bir yazi olmus sayin halukgta..

Tesekkurler.


.zuhruf 44 le ilgili görüşler...

http://www.hanifdostlar.net/forum_posts.asp?TID=5630&PN= 1&TPN=1





__________________
O halde yüzünü, Allah'ı bir tanıyarak dine, Allah'ın insanları üzerine yaratmış olduğu fıtratına doğrult. Allah'ın yaratışında değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
Yukarı dön Göster asım's Profil Diğer Mesajlarını Ara: asım
 
halukgta
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 25 eylul 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 425
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı halukgta

Sayın Hakgelenek burada açıklayıcı sözünden izah edici ve ikna edici olarak anlamalıyız. Yoksa söylediğiniz gibi kuranın diğer ayetleriyle çelişir. Ben apaçık ayetleri gönderdim diyorsa sözler anlaşılır demektir. Fakat o devirde inanılan, hatta diğer kitaplarda olupda nesih edilen ayetleri anlatmak ve izah etmek, kabul ettirmek sanırım en zor görev olsa gerek. Buradaki açıklama sözünün başka bir anlamı olduğunu düşünmüyorum. Selametle
Yukarı dön Göster halukgta's Profil Diğer Mesajlarını Ara: halukgta
 
halukgta
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 25 eylul 2006
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 425
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı halukgta

Kur’an ayetlerini anlamaya çalışırken eğer kafamıza çengel atılmış düşünceleri doğrulamak adına anlamlar çıkarmak istersek, onu asla doğru anlayamayız. Şimdi el-turki arkadaşımın bana İYİ OKU diye tavsiye ettiği ayetlerin içinden alıntı yaptığım bölümlerden örneklere bakalım.

(Allah, sana Kitab (Kur'an)ı ve hikmeti indirmiş ve sana bilmediğin şeyleri öğretmiştir. Allah'ın sana olan lütfu büyüktür. """" bu ayeti bir bütünlük içinde iyi ama çok iyi oku.)

Şimdide kur’anın bütünlüğünde arkadaşımızın İYİ AMA ÇOK İYİ OKU sözünden yola çıkarak okuyup düşünelim, tabi kur’anın bütünlüğününden ayrı değil birlikte. Rabbim daha önce peygamberimize ne diyordu?

Şura  52: Böylece sana emrimizden bir ruh vah yettik. Sen, kitap nedir, iman nedir bilmiyordun. Ancak Biz onu bir nur kıldık; onunla kullarımızdan dilediklerimizi hidayete erdiririz. Şüphesiz sen, dosdoğru olan bir yola yöneltip-iletiyorsun.

Yukarıda ki ayeti okuduğumuzda peygamberimizin birçok konuda eksikliğini rabbim tamamladığını söylüyor. Ayette bakın bu şekilde bazı iman etmiş kullarını da hidayete erdirdiğini söylüyor Rabbim. Ayeti hatırlayın peygamberimize kuran ile birlikte ne verdim diyordu Yaratan? HİKMETİ.  Hatta hatırlayın bir başka ayetinde aynı kelimeyi kullanarak bizlerin nasıl dua edeceğini söylerken( Bana hikmeti nasip et) diye dua edin diyordu. İşte kur’anı bütün düşünmeyenlerin düştüğü yanılgı. Peki, hikmetin anlamı nedir? Bilgelik ve ilim. Peki nasıl olurda bu kelimeden başka anlamlar çıkartırız? Kur’anın bütünlüğünü düşündüğünüzde Rabbin elçisine kur’andan başka hiçbir şeyi ilave edemeyeceğini, tek bir söz bile ilave etse onun canını alırdık sözlerini nereye koyacağız? Bana bunu söyleyen kardeşime ben, kur’anı tarafsız okumaya davet ediyorum. Şimdide şu sözleri anlamaya çalışalım.

(Yemin olsun ki, Allah müminlere lütufta bulunup onları minnettar bırakmıştır: Kendi içlerinde onlara öyle bir resul gönderdi ki, onlara Allah'ın ayetlerini okuyor, onları temizleyip arındırıyor, onlara Kitap'ı ve hikmeti öğretiyor. Oysaki onlar, bundan önce açık bir sapıklığın tam içindeydiler. ")

  Rabbim onlara onların içinden öyle bir resul gönderdim ki, ayetleri onlara okuyor onları kur’ana davet edip sapıklıklardan men edip arındırıyor, onlara kitabı ve ilmi bilgeliği doğruyla eğriyi ayırmak için kur’anın rehberliğinden nasıl faydalanacaklarını öğretiyor. Çünkü onlar daha önce inandıkları yanlış inançları nedeniyle sapık bir yol üzerindeydiler diyor. Onları Rabbin verdiği hikmetiyle ilimle, bilgelikle elindeki rabbin kitabıyla uyarıp onlara anlatıp ikna eden bir resul verdim onlara diyor. Bakın bizler ise buradan neler anlıyoruz? Rabbim apaçık her şeyin olduğu ve nice örneklerle donattığım kitabın bu sözlerini unutup, hikmet sözüne kendi düşüncelerimizi ve inançlarımızı monte edip kur’an dışından bir kur’an daha çıkarma çabasına girmişiz (HÂŞÂ).

  Herkes istediği kitabı okunmakta özgürdür. Her kez istediğini de söylemekte özgürdür. Şunu unutmayalım ki kur’anı bir bütün olarak düşünmeden, sırf bizlere öğretilenleri doğrulamak adına Rabbin söylemediği hiç bahsetmediği anlamlar çıkarmanın elbette bir sorumluluğu olacaktır. Hesap günü hepimiz söylediklerimizin ve yaptıklarımızın hesabını vereceğiz.

  Bizlere düşen apaçık söylenenlerin ardından gitmektir, bizlere öğretilenlerin kanıtını kur’andan ararken, sözlerin ardında gizli anlamlarda değil, apaçık söylenen sözlerde aramalıyız.

  Kur’anın bir güneş gibi gösterdiği yolu bulmak çok kolaydır. Rabbim sizleri bu kitaptan hesaba çekeceğim, bu kitaptan sorumlusunuz diyorsa, bunun tersini söyleyip toplumu ciltlerce dolusu beşerin kitaplarına mahkûm edenler, rabbimle inatlaştığını unutmamalıdırlar. Rabbim sana indirdiğimle topluma hükmet bunu yapmazsan görevini yapmamış sayarım dedikten sonra, hala başka anlamlar çıkararak kuranda çelişki yaratanlar, rabbin huzurunda asla hesap veremeyeceklerdir.  SAYGILARIMLA Halukgta

Yukarı dön Göster halukgta's Profil Diğer Mesajlarını Ara: halukgta
 
el_turki
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 15 mayis 2008
Gönderilenler: 425
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı el_turki

arkadaş.
öncelikle şunu derim:kur'an anlaşılır diyorsun.evet mutlak olarak doğrudur.ama anladığın şey değildir.
eğer anladığın şey olsaydı:neden aynı ayetler üzerinde yüzlece hatta belkide binlerce farklı görüş oluşuyor.herkes aynı şeyi anlamalı değil miydi?
şimdi yine şöyle bir düşün:peygamber sallahu aleyhi vesellem neden 23 sene peygamberlik yaptı.?eğer kur'an senin anladığın manada anlaşılır ise kitap bir bütün olarak gelir hatta peygambere bile gerek kalmaz belkide melekler getirir,iman edenlerim emanetine bırakılır,herkesde ondan anlardı.kaldiki kur'an arapçası ozamanın arapçasına daha yakın dır.insanlar daha rahat bilirdi.peki neden böyle olmadıda ağır ağır,parça parça indi?ozamanın insanlarıda kur'an a bakacak ve yine ihtilaf edecekdi....kelimelere birçok anlamlar vereceklerdi...yok öyle değil yok şöyle değil..gibi birçok şeyler ozamandada ortaya çıkmayacakmıydı?eğer senin anladığın manada anlaşılır olsaydı çıkmaması gerekmezmiydi?
sen şunu diyebiliyormusun..efendim liseye ,üniversiteye ne gerek var?adam zaten anlaşılır bir kitap yazmış oku gir sınava ...okadar sınıfa,öğretmene..şuna buna ne gerek var ?bunları diyormusun....halbuki o kitaplarda anlaşılır?
 
kur'an dan başka kur'an icad edmek için" lafı sadecene senin kötü bir düşüncendir.
kur'an anlaşılırdır.ama senin ANLAYIŞIN NEKADARDIR?sen neyi nekadar ve nasıl anlayabiliyorsun?görüşlerin ihtilafa düşmeemsi için peygamber görüsüne ihtiyaç varmıdır yokmudur?
ALLAH hikmeti dilediğine verir.ama unutmaki peygambere verilen hikmet ile sana verilebilecek hikmet arsında fark vardır....peygamberlere verilenin vahy dir.ve vahyin bir parçasıdır.sana verilebilecek olan ise ANLAYIŞ DIR....doğru bir anlayışdır.belki bunun için çokdaha uzun calışman,veya birçok maddi manevi külfete katlanmanda gerekebilir....
 
kur'an dan başka kur'an icad edmek gibi kötü birşeyim yok.
ama sana tavsiyem KİTAP-KUR'AN VE HİKMET kavramları üzerinde okadar peşin konuşma.
unutmaki peygamberler heva ve hevesinden konuşmamışlar iş yapmamışlardır.ALLAH tarafından en iyi seviyede EĞİTİLİP ÖĞRETİLMİŞLERDİR.bilmem hikmeti anlata bildm mi?
peki sen veya başkası aynı şeyi idda edebilecek mi?isbat edebilecek mi?
23 sene süren EN İYİ öğretinin sonraki nesellere akatarılmasına ALLAH ın yardım etmeyeceği gibi bir şeyi düşünebilirmisin?23 senelik toplumsal bir mirası,ve ondan sonraki bütün nesillerin ihtiyacı olan EN İYİ EĞİTİM VE ÖĞRETİMİ sonraki nesellere aktarmada ALLAH ın yerdım etmeyeceğine inancın mı var?
eğer ALLAH bu konuda sonraki nesellere yardım etmiyecekdiyse neden sürekli hikmetten bahseddi.neden resule itaattten sürekli behseddi?ve değişik şekillerde?
 
sana tavsiyem sadecene kolay izah edebileceğine inandığın şeylere yapışma.konuyu bir bütünlük içinde ele al.
ALLAH HERŞEYİN EN DOĞRUSUNU BİLİR.....
Yukarı dön Göster el_turki's Profil Diğer Mesajlarını Ara: el_turki
 
el_turki
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 15 mayis 2008
Gönderilenler: 425
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı el_turki

sen 23  sene süren EN İYİ EĞTİM VE ÖĞRETİM döneminin bir anda ortadan kaybolduğuna mı inanıyorsun?adam evini,servetini çocuklarına miras bırakırken,ALLAH ın 23 sene boyunca eğittiği ve öğrettiği toplumun yaşantısını heba eddiğini mi idda ediyorsun?
 ben HİKMETE senin verdiğin mandan başka bir mana vermiyorum.hemen hemen aynı manayı veriyoruz.ama yorumumuz farklı.işte hikmet budur dostum.anlayış.doğru anlayış.bunuda ALLAH dilediğine nasip eder.
 
ALLAH HERŞEYİN EN DOĞRUSUNU BİLİR.
Yukarı dön Göster el_turki's Profil Diğer Mesajlarını Ara: el_turki
 

Sayfa Sonraki >>
  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats