Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Mustafa İslamoğlu

ALLAH U EKBER

Biz müslümanlar, sevindiğimizde, üzüldüğümüzde, şaşırdığımızda, “şok” olduğumuzda, hayran olduğumuzda hep tekbir getiririz: Allahu ekber!
Çünkü, “Allah en büyüktür” manasına gelen tekbirin işlevi de anlamı kadar büyüktür. Seviniyorsak sevincimizi Allah’ın büyüklüğüne bağlarız.

Üzülüyorsak, kendimizi Allah’ın en büyük oluşuyla teselli ederiz. Ondan bağımsız bir saadet ve felaket tasavvur etmediğimiz için safa halinde de, cefa halinde de “Allahu ekber!” deriz.

Şaşırdığımızda, Allah’ın en büyük oluşunu hatırlar ve bizi şaşırtan şeyin Allah için çok basit, sıradan bir şey olduğunu bir kez daha hatırlarız. “Şok” olduğumuzda, bizi şok eden olayın Allah katında daha büyüklerinin olduğunu dile getirmek için tekbir getiririz. Hayran olduğumuzda, hayretimizi esere değil o eserin sahici müessirine, sanata değil asıl sanatkara yönelttiğimizi tekbirle ifade ederiz.

Namaza “Allahu ekber”le başlar ve her rekatta beş kez bunu tekrarlarız.

Namaz ki; o, Allah karşısında kulun esas duruşunu temsil eden ibadetler mecmuasıdır. Allah’ın en büyük olduğunu itiraf ederek başlamayan bir ibadet, insanı kula kulluktan nasıl kurtarabilir?

“Allahu ekber!” demekle, kula ve eşyaya kulluğu reddettiğimizi ifade etmiş olur ve O’na kulluğumuzu secdeyle zirvesine taşırız. İşte tekbirin insanı getirdiği son nokta bir aşk hareketi olan secdedir.

Amerika’daki olaya ilk şahit olduğumda dudaklarımdan gayrı ihtiyari ilk dökülen cümle de bu oldu: Allahu ekber! Ölümcül bir kaza geçirmiştim; tam kaza anında da böyle bir tekbir getirdiğimi hatırlıyorum. İşte o tekbirlerden bir tekbir; hesapsız, garazsız, ivazsız, doğaçlama, kendiliğinden ve gelişi-güzel…

Başka ne diyebilirdim ki? Hoş, başka zamanlarda da hep hayretimi, şaşkınlığımı bu muhteşem parolayla ifade etmişimdir. Fakat bu kez bambaşka bir olayla karşı karşıyaydım ve dudaklarımdan diğerlerinden çok farklı bir “Allahu ekber!” dökülüyordu.

Allah büyüktür!

Allah kimden büyüktür?

Elbette herkes ve her şeyden.

Bu herkes ve her şey içerisine Amerika da girer mi?

Evet, evet; galiba bu tekbiri farklı kılan da buydu: Allah Amerika’dan da büyüktür.

Bir müslümanın bundan şüphesi olabilir miydi?

Ne diyorsunuz siz? Bakmayın bir çok insanın namazlarına “Allahu ekber”le başlayıp onlarca kez tekbir talimiyle sürdürdüğüne. Aslında bir çoğumuz, tekbir getirmekle ne dediğimizin farkında değiliz. Ne muhteşem bir ikrarda bulunduğumuzun bilincine varmamışız.

İşte öylesine bir alışkanlık olarak tekbir getirdiğimiz, sık sık suçüstü yakalandığımızdan belli.

Çalış diyorsun, aldırma onlara, bismillah de ve yürü!..

Olur mu, diyor; ben onlarla nasıl baş edebilirim? Ekliyor: “Baksana nasıl da güçleri var!”

Estağfirullah de ve tekbir getir: Allahu ekber! Allah’tan da mı güçlüler?
Yürü, diyorsun; eğer yürürsen varırsın. Çünkü yürüyenler hep vardılar…
Sahi mi, diyor, ama inanmıyor. Arabam yok ki diyor ve ekliyor: Ama onların uçakları var: sesten hızlı giden, görünmeyen, saatte bilmem kaç mil yapan…

Ben onları nasıl geçerim?..

Tevbe de ve tekbir getir: Allahu ekber! Sen Allah’ı “elde var bir” saymadıktan sonra, kaç paralık olursan ol solda sıfırsın… Solda sıfır olmakla sağda sıfır olmak arasındaki fark, olmamakla olmak arasındaki fark kadardır.

Uydularıyla her şeyi görüyor muymuş?

Her şeyi görene ne derlerdi?

-Basîr!..

Radarlarıyla her şeyden haberdar mı oluyorlarmış?

Her şeyden haberdar olana ne derlerdi?

-Habir!..

Sevdiğini yüceltir, onore eder, ihya eder; kızdığını alçaltır, zelil eder, rüsva eder, imha edermiş, öyle mi?

Peki bunu yapana ne denir?

-Muizz ve Müzill!..

Düşmanını kahreder, dünyaya geldiğine pişman eder, yeryüzünü başına yıkar, ocağına incir ağacı diker, gücünün önünde kimse duramaz, yaptığından sual olunmaz, intikamı pek şedit, istediğini zorla söke söke alır, karşı konulmazmış ha!..

Yani Kahhar, Cebbar, Müntakim?..

Bu dediğin Allah’tır yavrum, Allah!..

Haydi imanını tazele ve bir tekbir de sen getir: Allahu ekber!

Aşkile bir daha…

Git elini yıka, yüzünü yıka, ağzını yıka, gözünü yıka, gönlünü yıka, özünü yıka ve sözünü yıka da gel ve oku bakim: Allahu ekber!..

Siz hey, siz kovboyun ufaklıkları! Yuvalarından fırlamış gözlerle yıkılan Hubel’ini seyreden Mekke paganı gibi ne ayılıp bayılıyorsunuz öyle?

Biz “Allahu ekber!” diye haykırırken bizim ağzımızı kapatmanızın sebebi bu muydu? “Amerika ekber!” mi dememizi istiyordunuz bizden? Haçlıların “hınk” deyiciliğine kadrolu mu gelmiştiniz, yoksa geçici görevle mi atanmıştınız?

Haçlı seferine katılacak mısınız?

Ey içimizdeki Haçlılar, ey Haçlıların alfalıları, betalıları, gamalıları!
Hey sen, işemek için cami duvarı arayan kovboyun ördeğini taşıyan ‘yerli’!..

Duyuyor musun göklerin sesini:
Allahu ekber!..

Mustafa İslamoğlu

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam! 1 olanı,ondan başkasını dost edinmeyen dost 1!;ben namazın huşulu kılınmasının ilk adımı olan,tekbir(büyük tanıma)nın ilk ve en önemli fiili irtibat(rabbine ruh ve beden olarak teslimiyet),olmasının gerekliliğine ve elinin tersiyle rabbinin huzurunda senden başka herşeyden geçtim,boş ve anlamsız,yararsız şeylerden arındım sözleşmesiyle tekbir alınmasının tekbirden sonra ellerini bağlayarak onun huzurunda boyun bükerek bağlantıya geçmek,ve kurandan bildiğinden anlayarak,hissederek okuyup,küçüldüğünü şeklen rukuyla belirlemek,orada rabbinin azametinden bahsedip,yüceltip,söylediklerini tam manasıyla işiten rabbine secde ederek dahada yaklaşması,ruku ve secdeleri tamamlayarak güzel kelam olan selamla salayı(namazı)tamamlamak,bu ibadeti sorumluluğun bilincinde,duyarlı,dikkatli,huşulu,dosdoğru olmak,en önemli hususlardandır herhalde,Rabbimiz kıldığımız namazları izzedi dergahında kabul eylesin.selam ve dua ile.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam,

Ben sadece "Allah en büyüktür" ne demek anlamaya çalışıyorum. Yani başka büyüklerde mi var ki Allah en büyük olsun? Değerli katkılarınızı bekliyorum.

Sevgiyle.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam,

Sorduğum sorunun cevabı değil maalesef. Benim sorum Allahu Ekber ne demektir? Ya da Alalh en büyüktür ne demektir? Başka büyükler de mi var? Yani bunu söylemekte bir sakınca var mı anlamında soruyorum. Çünkü rahat değilim.

Mustafa İslamoğlu kendince lirik bir yazı yazmış. Ne diyeyim.

Sevgiyle.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Merhaba rehber02;

Ben kendimce biraz birşeyler karalayayım senin soruna, belki faydam olur.

Senin takıldığın yer sanırım Allah büyüktür yerine Allah en büyüktür kelimesi.

Yeryüzünde en büyüğün yarattığı küçükler, kendilerine dönem dönem ondan büyük görmediler mi, hep ayetlerde der, i"nsanı kendini yeterli sanır ve fütursuzca azar"... yani insan kendini yeterli görerek en büyük benim edasıyla ortalarda dolanıyor. Şimdi bu durumda, senin etrafında bu kadar büyükler (!) varken, işte burda bir kez daha Allahın en büyük olduğunu tescillemiş oluyorsun. Benim bu tekbirden anladığım budur.

Allaha emanet olunuz...

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selam,

Öncelikle teşekkürler. Evet senin de dediğin gibi kendi kendini büyük zannedenler olabiliyor zaman zaman hatta günümüzde de. Yanılmıyorsam bunların adı da müstekbir yani büyüklenen, kendini büyük gören. Ya da halkımız diliyle kendini bir halt zanneden. Dünyadaki belli bazı güçleri elinde bulunduruyor diye ilahlığa soyunan zavallılar diyeyim.

Ancak gerçekte bunlar büyük değiller. Büyük oldukalırını düşünüyorlar ya da zannediyorlar. Neticede zandan ibaret bir durum. Yani gerçekte öyle olmadıkları halde insanlara tahakküm edebilmek amacıyla korkutma, sindirme ya da yıldırma politikalarıyla zülum üstüne zülum işleme. Zanna göre harekte etmek de Kuranda eleştirilen konulardan biridir.

Büyüklenmenin zandan öte bir şey olmadığını düşünerek aslında Allah tan başka bir büyüğün olmadığı sonucuna varıyorum. Yani tek büyük.

Mesele bu gözle de bir bakalım istersen. Bakalım ne gibi sonuçlara varacağız. Dediğim gibi içimi kemiren bir nokta var sanki.

değerli katkılarını ve de tüm arkadaşların değerli katkılarını bekliyorum.

Sevgiyle.

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Merhaba rehber02;

Kafanı kurcalayan meseleyi ilahiyat doktorası yapmış bir arkadaşımla paylaştım. Bu konuda bana söylediği ise şu:İnsan hayatında her zaman birilerini birilerinden çok fazla sever ve değer verir ve bu kural tüm değerler dünyasında böyledir dedi.

Bilmem sana yardımcı olabildik mi?

Allaha emanet olasınız...

Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP

Selamlar

Araf/180: En güzel isimler/Esmâül Hüsna Allah'ındır; O'na onlarla dua edin. O'nun isimlerinde ters bir tutum izleyenleri bırakın. Yapıp ettiklerinin cezasını çekeceklerdir.

Rabbimiz her konuda olduğu gibi bu konuda da bizlere kılavuzluk etmiş. Bu durumda Ekber kelimesi yerine, Allah'ın kitabında bize öğrettiklerinden onun büyüklüğünü niteleyen kendi isimlerinden birini kullanmamız, daha uygun olmaz mı? Onun bize öğrettiği isimleri neyimize yetmiyor?

En doğrusunu Allah bilir. Allah'a emanet olunuz...

Sevgiler