HANiFDOSTLAR.NET

 

Kuran Müslümanı
 

(Şahıs odaklı din anlayışından Allah odaklı din anlayışına...)

Ana Sayfa Hanif Mumin  Iste Kuran Kurandaki Din  Kur'an Yolu  Meal Dinle Sohbet Odasi Hanifler E- Kitaplik Kütüb-i Sitte ?  ingilizce Site Kuran islami Aliaksoy Org  Hasanakcay Net Tebyin-ül Kur'an Önerdiğimiz Siteler Bize Ulasin

 

- Konulara Göre Fihrist

- Saçma Hadisler

- Hadislerin-Sünnetin İncelemesi

- Haniflikle İlgili Sorular Cevaplar

- Misakın Elçisi Kim?

- Kuranda Namaz/Salat

- Onaylayan Nebi

- Kuranda Namaz/Salat

- Enbiya 104

- Kuranda Yeminler

- Adem Hakkında Sorular

- Ganimetleri Resulün Eline Nasıl Vereceğiz?

- Allahın ındinde YIL ve DOLUNAYLAR

- Abese ve Tevella

- Hadisçilerce Tahrif Edilen Ayetler

- Mübarek Yer, Mübarek Vakit

- Arkadaş Peygamber

- Kuranın İndirilişinden Günümüze Gelişi

- Bir Türban Sorusu

- Kuran ve Bize Öğretilenlerin Farkı

- Namazın Kılınışı

- Hadislere Göre Namaz

- Kuranda Salat Namaz mıdır?

- Kuran Yetmez Diyen Uydurukçular

- Bizler Hanif Dostlarız

- Sahih Hadis mi İstersiniz?

- Hakkı Yılmaz'ın Tebyin Çalışması

- Kur'anı Anlamada Metodoloji

- Tarikatçıların Çarpıttığı Birkaç Ayet

- Nasıl Kur'an Okuyalım?

- Kur'anı Kerim Nedir?

- Kur'anda Oruç

- Allah'sız Bir Din ve Allah'sız Bir Kur'an İnancı

- Kuransız Bir İslam Anlayışı ve Müşrikleşme

- Meal Çalışmasına Davet

- Allah Şahit Olarak Kafi Değil mi?

- Doğru Hadisleri Ne Yapacağız?

- Kur'andaki Muhammed ve Peygamberlerin Misyonu

- Mahrem, Avret, Ziynet

- Nur Suresi Çeviri-Yorum

- Cilbab

- Resule İtaat Ne Demektir?

- Hadis Kalburcuları ve Kalburları

- Kur'anı Kerim'in İndiriliş Gayesi

- Kur'anda Amellere Karşı Cahili Yaklaşım

- İslamdışı İnanışlara Kur'andan Örnekler

- Biri Şu Haram Üretim Tesislerini Kapatsın

- Tasavvufta İslam Var mı?

- İslamda Delil Sorunu

- Kurban Kesmek

- İlahi Hitabın Serüveni

- Ecel Nedir?

- Şirk, İşrak, Müşrik, Müşareke, Müşterik

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Peygamberlere Karşı Rabbani Yaklaşımlar

- Salat-ı Tefriciye yada Zikri Çarpıtmaya Bir Örnek

- Mucize Nedir?

- Ayrılıkların Nedenleri

- Sıfır Hata veya Kur'an

- Haniflik Nedir?

- Rabıta İle Şeyhlere Tapanlar

- Hadis Zindanının Mezhepçi Mahkumları

- İslam Dininin Öğrenilmesinde Kaynak Sorunu

- Fasık ve Münafıkların Genel Tanımlaması

- Hadisler, Hıristiyanlık ve Selman Rüştü

- Kur'anı kerim'in İndiriliş Gayesi

- Müstekbirlere Karşı Cahili Yaklaşım

- Halis-Hanif İslam

- Kur'anda Şefaat

- Fuhuş Tellalı Tefsirciler

- Hayızlıyken Neden Namaz Kılınmasın?

- Cebrail, Vahiy, Melek

- Dindarlıkta Müşrikleşme Temayülü

- Büyü Yapan ve Yaptıranlar

- Yaratılış, Adem, Havva

- Kur'an Yerel mi, Evrensel mi?

- Reform Dinde mi, Dindarlıkta mı?

- Ne Mutlu Tağutu Olmayanlara

- Peygambere Saygı(?)

- Hadislere Kanıt Diye Gösterilen Ayetler

- Allah Nazara Karışmadı mı?

- Kur'anı Kerimle Amel Etmek Mümkün mü?

- Kur'anda İnkar Edenlerin Vasıfları

- Müminlerin Vasıfları

- Allah'ın Vasıfları

- Kur'anın Vasıfları

- Dine Karşı Cahili Yaklaşımlar

- Kur'an Merkezli Din

- İrin Küpü Patladı; Mevlana

- Hurafe ve Bidatlar

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Hz. İsa'nın Ölümü

- Allah'ın Mesajının Adı: Kelamullah

- Allah'ın Resule Uyarıları

- Kur'ana Göre Tenkit ve Eleştiri Nasıl Olmalı?

- Kur'anda Sevgi

- Sofuların Devlet Desteğiyle Desteklenmesi

- Hans Von Aiberg Aldatmacası

- Kabir Azabı Safsatası

- Kur'an Kıssalarının Önemi; Masal Değiller

- Kur'anda Toplumsal Sünnetler

- Tefsirde İsrailiyyat

- Kardeş Evliliği Olmadan Çoğalma

- Hans Von Aiberg Tutuklandı

- Kur'anda Tevbe Kavramı

- Yaşar Nuri Öztürk'ün Yorumuyla Namaz

- Karadelikler; Bir Büyük Yemin

- Mezhepçilerin Ümmi Açmazı

- Kabe Nedir? Mekkede midir, Kudüste mi?

- Kur'anda Ruh Kavramı

- Kur'anda Nefs Kavramı

- Amin Kavramı ve Putperestlik

- Diyanet İşleri Başkanlığının Sitemize Cevabına Cevaplar

- Resul ve Nebi -1

- Resul ve Nebi -2

- Sapık Bir Fırka: Hansçılar

- Cihad mı, Çapulculuk mu?

- Kur'an Deyip Namazı Yok Sayanlar

- Cennete Sadece Müslümanlar mı Girecek?

- Kur'anda El Kesme Cezası var mı?

- Nazar veya Göz Değmesi Var mı?

- Şehadet Getir, Münafık(?) Ol

- Kur'anda Eleştiri Metodu

- Hacc Mekkede mi, Bekkede mi?

- İslami Tebliğde Kur'an Metodu

- Saptırılan Kavram: Mekruh

- Kur'anda Cuma Namazı var mı?

- Of Be Kader, Allah mı Suçlu Yoksa Biz mi?

- Kader Açısından Cebir ve İhtiyar

- Baban Peygamber Olsa Ne Yazar

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Vahdet-i Vücud, Şirkin Alası

- Tasavvufi Bilginin Kaynağı Vahiy mi?

- İslam'da Resullük Son Bulmuştur

- Teveffi Kelimesi ve Arap Dili

- Tasavvuf Üzerine Düşünceler

- Nefis Mertebelerinin İç Yüzü

- Allah Rızası Anonim Şirketi; Tarikatlar

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -1

- Tasavvuf ve Eşcinsellik -2

- Nakşi Şeyhi Allah'ın Avukatı mı?

- Kur'anda "ve+la" Öbeği

- Putlar ve Tapanlar

- Son Peygamberimizin Okuma Yazması

- Mesih ve çarpıtılan Bir Ayet

- Hac İzlenimleri

- "Üzerinde 19 var" da Son Nokta

- Secde Emri

- Kur'andaki Hac

- Aracıların Gaybı Bildiği İnancı

- Tarikatçı - Müşrik Karşılaştırması

- Gazali'nin Kadına Bakışı

- Kur'anda Kadına Verilen Önem

- Başörtüsü Allah'ın Emri Değil

- Başörtüsü Takmak Kur'anda Var mı?

- Kur'anda Kadın Dövmek Var mı?

- Cariye, Köle; Utanmaz Mealciler

- Kadına Yönelik Şiddet

- Sünnet Edilen Kızın Öyküsü

- Erkekçe ve Kadınca Meal Konusu, Nebe 33. Ayet

- Harem - Selamlık Kimin Emri?

- Zina, Evlilik ve Örtünme Adabı

- Cariyeleri Aç, Hür Kadınları Kapat (!)

- Çok Eşliliği Yasaklayan Ayetler

- Kur'ana Göre Evlilik Hukuku

- 2 Kadın = 1 Erkek, Uydurma mı?

- Danimarkalı mı Sapık, Buhari mi?

- Ebu Hanife, Cariyenin Avreti

- Nisa 25, Hür Kadın ve Fahişe İfadesi

- Maymunların Hadisi ve Recm Vahşeti

- Hz. Muhammed'in Tebliği

- Peygamberi Tanrılaştırma

- Angarya Haline Getirilen İbadet

- Buhari'nin Hadislerini Buhari Yazmamıştır

- Hadis ve Sünnet Gerçeği

- Uydurma Hadisler, İslamın Kara Boyası

- Hadisler Dinin kaynağı Olamaz

- Uydurmaların Sınırı Yok; Şeytan Geyiği

- Beşeri Hükümler Neden Kutsal Oluyor?

- Hadis - Kur'an Çelişkisi

- Kur'anda/Dinde Olanlar ve Olmayanlar

- Cehennem'den Çıkış Yok

- Kur'anda Tağut

- Ebu Hureyre Gerçekte Kimdir?

- Hadis - Mantık Çelişkileri

- Kurban ve Kurban Bayramı Nereden Geliyor?

- Hadislere Göre Kur'an Eksiktir

- Bildiri: İslam Anlayışında Reform

- Arapça mı, Arap Saçı mı?

- Koca mı Üstün, Allah mı?

- Esbab-ı Nüzül Komedi Hadisleri

- İşte Geleneğin Dini

- Ulul Emir İle Kim Kastediliyor?

- Kul Hakkı

- Yezidi Bir Gelenek: Aşure Tatlısı

- Hz. İbrahim'den Asrımıza Dersler

- Taklitçiliğin Boyutları

- Seb-ul Mesani Nedir?

- Kelle Sayılarak Gerçek Bulmak

- Kıyamet - Mahşer Günü ve Sonrası

- Kur'anda Namaz Vakitleri

- Kur'anda Cuma Konusu

- Salih Olmak Yetmez

- Hudeybiye Anlaşması Uydurma mı?

- Kitap Yüklü Eşekler

- Kur'andaki Hac

- Hz. Nuh'un Oğlu Kimdi? İftira mı?

- Ruhun Ağırlığına Başka Bakış

- Hz. İbrahim Yalancı Değildi

- İncil'de Kadına Bakış

- Şirkin Büyüğü Küçüğü Olur mu?

- Kur'andaki Abdest ve Hijyen

- Din de Bir Araçtır

- Kur'an Okumanın Zararları

- Kur'anda Dua Ayetleri

- Kur'anda Tarih Kavramı ve Bilinci

- Şekilsel Secde Kur'anda Yok mu?

- Salat ve salatı İkame

- Kur'andaki Emr Kavramı Üzerine

- Dindar İnsanlar Şirk Koşar

- Alak Suresinin İlk Beş Ayeti

- Men Arefe'nin Çözümü

- Kur'andaki Av Yasağı

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Kur'anda İnsan Hukuku

- Din Büyüklerini Tanrılaştırma

- Allah'a ve Muhammed'e Değil

- Kur'andaki Örnek Tevekkül

- Şekilsel Rüku Kur'anda Yok mu?

- Hz. İbrahim Kuşları Kesti mi?

- Ehli Sünnet Dininin Anayasası

- İnsan Allah'ın Halifesi mi?

- Kur'an Üzerinde Düşünmek

- Şirkin Kuyusuna Düşenlere Uyarılar

- Kur'an Ölülere Okunmak İçin mi İndirildi?

- Ayda Okunan Kur'an Masalı

- Hz. İbrahim, Safa ve Merve Masal mı?

- "Haç"er-ul Esved (!)

- Mevlana Sahte Bir Peygamber Değil mi?

- Tasavvufun Tanrısı İki Zıttır

- Kur'andaki Tasavvuf: Teveccüh

- Önce Batıl ve Hurafe İle Savaşalım

- Resuller Haram Kılamaz mı?

- Elçi Muhammed ile İnsan Muhammed'in Farkı

- Tarikatlarda Aracılar Rezaleti

- Nur Suresi 31. Ayet Nasıl Çarpıtılıyor?

- Sırat Kıldan İnce, Kılıçtan Keskin mi?

- Kur'anda Zalimler

- Bütün Mehdileri Çöpe Atıyoruz

- Kur'ana Göre Ramazan Ayı ve Haram Aylar

- Tasavvufçuların İlahı; Varlık ve Yokluk

- Tasavvufçuların Küçük Putları

- Sünnet Etmek yaratılışı Değiştirmedir

- Son Peygamberimizin Mektupları

- Fıtrat ve Namaz Vakitleri

- Mescid-i Aksa Nerede?

- Büyük Kandırmaca: Hadis

- Kur'an Neden Arapça Olarak İndirilmiştir?

- Kimin dini? Kimin Kitabı? Kimin Meali?

- Evliya Kelimesinin geçtiği Ayetler

- Şimdiye Kadar Yaşanan İslam

- Ayın Yarılması Diye Bir Mucize Yoktur

- Kabe Dikili Taş Değil mi?


Up | Down | Top | Bottom
 
Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.

Yunus Suresi 105

Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.

Enam Suresi 79

İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.

Ali İmran Suresi 67

Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.

Nahl Suresi 123

De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.

Ali İmran Suresi 95

Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.

Hacc Suresi 31


Up | Down | Top | Bottom

HABERLER

 

 








 

 

  Hanif Islam

 

Kur'an Hükümleri ve Kavramları
 Hanif Dostlar Ana Sayfa -> Kur'an Hükümleri ve Kavramları
Konu Konu: Hz. Adem ve eşinin çıkartıldıkları cennet Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazanlarda
Gönderi << Önceki Konu | Sonraki Konu >>
bembeyaz
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 31 temmuz 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 736
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı bembeyaz

 

Hz. Adem ve eşinin çıkartıldıkları cennet, “sonsuzluk cennet”i miydi?

 

Hz. Adem ile Havva validemizin çıkarıldıkları cennet acaba "ebediyet cennet"i mi, yoksa dünyadaki herhangi bahçelerden bir bahçe midir?

Bu konunun çok iyi değerlendirilmesi gerekmektedir. Zira sadece cennet kelimesine bakarak bunun "sonsuzluk cennet"i olduğunu düşünenler yanılmakta ve çok yanlış yorumlara yönelebilmektedirler. Önce cennetle ilgili bir takım genel bilgiler verip, daha sonra bu konuyu ele alabiliriz.

Cennet; “örtmek, gizlemek” anlamındaki (جن) “cenn” kökünden isim olup, “bitki ve ağaçlarıyla toprağı örten bahçe veya yeşilliğin toprağı tamamen örttüğü yer” anlamına gelmektedir. Âhiret hayatında mü’minlerin ebedî kalacağı yerin bu şekilde adlandırılmasının sebebi, görünüm îtibârıyla dünya bahçelerine benzemesi veya içindeki eşsiz nimetleri insan idrakinden gizlemesinden dolayıdır. Kur’an-ı Kerim’de cennet kelimesi, müfred, tensiye ve cemî şekilleriyle 147 defa geçmekte olup, “bahçe”, “âhiret cenneti”, “Âdem ile Havvâ’nın iskan edildiği mekan” gibi değişik mânâlara gelmektedir.

Dinler târihine dair yapılan araştırmalar, hemen her din ve inanç sisteminde, ölüm sonrası hesaplaşmanın, ceza veya mükafatın varlığının kabul edildiğini göstermektedir. Yahudîlik’teki âhiret inancına göre öldükten sonra dirilme vardır ve iyiler ebedî olarak kalacakları “Aden (Eden) bahçesine” gideceklerdir. Hıristiyanlık’ta da âhiret inancı olup, cennet iyi ve doğru kimseler için bir mükafat yeridir. Onlar burada mutlu bir hayat sürecek, ebedîyen kalacak ve Tanrı’yı da görebileceklerdir. Gerek Yahûdîlik ve gerekse Hıristiyanlıkta yaratılışın başlangıcından itibaren Aden cennetinin var olduğuna inanılmaktadır.

İslâm literatüründe ise, cenneti ifâde etmek üzere, “cennet”, “cennetü’n-naîm”, “adn”, firdevs”, “hüsnâ”, “dârü’s-selâm” ve “dâru’l-mukâme” gibi isimler kullanılmaktadır.

İnsan kainatı yaratan ve yöneten Yüce Yaratıcı’yı gereği şekilde takdir edemeyip saygıda kusur ettiği zaman, ilâhî rahmet alanının dışına çıkması kaçınılmaz olmaktadır. Bunun içindir ki Allah, rahmetinin bir gereği olarak peygamberler ve kitaplar göndermekte, insanı uyarmakta ve kalbini ilâhî rahmeti kabullenecek hale getirmesini istemektedir. Buradaki uyarmanın gayesi korku, dehşet ve tedirginliğe sevketmek olmayıp, aksine, önceden yapılmış bir antlaşmanın gereği olarak muhatabın üstlendiği şerefli görev ve sorumluluğu ona hatırlatmaktır.

İnsanın en büyük kaygı ve korkusu yok olup gitmek ve unutulmaktır. Nitekim, Hz. Âdem ve Hz. Havvâ’nın sırf bu kaygı yüzünden cennetteki [bahçedeki] yasak meyveyi yedikleri bilinmektedir. Anlaşılacağı üzere insanoğlunun yaratılıştan gelen ilâhî formatında (fıtrat) böyle bir duygu vardır ve yok olmamak için Allah’ın kendisine tükenmeyecek bir hayat bahşetmesini istemektedir. İnsandaki bu ümidin Allah’a inanıp bağlanmasında büyük etkisinin olduğu ortadadır. Ebedî mutluluğun simgesi olan cennete kavuşma arzusu, bütün Müslümanlar için hayatın bir çok güçlüğüne göğüs germeyi ve fedâkarlıklar göstermeyi göze aldıran bir faktördür. Nitekim âyet-i kerimede, cennette arzulanan her şeyin ve sonsuzluğun bulunduğu haber verilmektedir. Bu itibarla, insanın ebedî hayatı elde etmek için üstün bir gayret göstermeyi istemesi doğaldır. Zîra gerçek esenlik, ancak cennettedir. Çünkü sonsuzluk, ihtiyaç bırakmayan zenginlik, zillete yer vermeyen üstünlük, hastalıksız bir sıhhat sadece orada bulunmaktadır. Cennette hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın işitmediği ve hiçbir insanın aklına getiremeyeceği nimetler bulunmaktadır. Kur’an-ı Kerim ve sahih hadislerdeki beyanlardan anlaşılacağı üzere cennet nimetlerinin ana özellikleri sonsuz derecede lüks ve konfor; sürekli barış ve huzur; mânevî tatmîn (rıza); cennetliklerin bedenen ve ruhen son derece güçlü ve yetenekli olmaları; Allah’ı görüp, O’nunla konuşmaları ve bütün bunların ebedîyyen devam edeceği gibi hususlardır. Binaenaleyh, Allah’ın has kulları için hazırladığı cennet nimetlerinin dünya ölçüleri içinde tarif edilemezliği ortadadır. Çünkü bu nimetleri hiçbir insan ne görmüş, ne işitmiş, ne tatmış ve ne de hayal edebilmiştir. Dolayısıyla bunların hakikatinin kavranması da mümkün değildir.

Kur’an-ı Kerim ve Sünnet’te cennet tasvirleri yapılırken genellikle cennete girmeyi gerektirecek veya oradan mahrum kalma sonucunu doğuracak davranışlara dikkatler çekilmekte ve cennet ehlinin vasıfları konu edilmektedir. Oysa Müslüman müelliflerin çeşitli maksatlarla kaleme aldıkları eserlerde, cennet ve cehennem tasvirleriyle ilgili çok çeşitli rivâyetler bulunmaktadır. Bunların tamamını İslâm’ın ortaya koyduğunu zannetmek doğru değildir. Zîra bu tasvirlerin bir kısmı naslara dayalı olmaktan ziyâde bu kişilerin kendi hayallerinin ürünü olup, özledikleri mutluluk âleminin çizgilerini yansıtmaktadır. Bu nedenle duyu organlarının ve akıl yürütme alanlarının dışında kalan ve yegane bilgi kaynağı nakilden ibaret olan âhiret hayatıyla, cennet ve cehennemle ilgili konulardaki rivâyetlerin sahih ve güvenilir olmasının ayrı bir önemi vardır.


Cennet, cehennem ve âhiret hayatının cismânî mi yoksa ruhânî mi olacağı konusu tartışılmaktadır. Filozofların çoğunluğu ile bazı mutasavvıflar, âhiret hayatındaki cismânîliği kabul etmeyerek, bunların tevil edilmesi gerektiğini ifâde etmektedirler. Buna karşılık diğer İslâm âlimleri ise, âhiret hayatının ruh ve bedenden oluşan bir maddeler dünyasında devam edeceğini, azap ve mükafatın sadece mânevî olamayacağını, Kur’an’ın âhirette bedensiz ruhlardan hiç bahsetmediğini, insanın ruhu ve bedeniyle bir bütün olduğunu, âyet ve hadislerdeki maddî unsurların ruhî anlatımlar ve sembollerle tevil edilmesinin mümkün olmadığını belirtmektedirler. Ayrıca, dünya hayatında her ne yaparsa yapsın maddî ve bedenî olarak verilecek karşılığın, âhirette salt ruhsal veya mânevî nitelikte takdir edilmesinin, kişiyi umursamazlığa, toplumsal sorumluluk ve hukuk karşısında gevşekliğe ve boş vermişliğe itebilmesinin de mümkün olabileceği ifâde edilmektedir. Dolayısıyla, tamamen ruhanî bir cennet veya cehennem fikrinin isâbetli olmadığı görülmektedir.

Cennet ve cehennemin hâlen mevcut olup olmadığı hususu da tartışılan konulardandır. Mevcut olduğunu söyleyenlerin bu konuda en güçlü delili, Hz. Âdem kıssasında bahsedilen cennettir. Yaygın telakkîye göre, cennetin varlığı bu kıssa ile sabit olmakta ve cehennemin mevcûdiyeti de onunla kıyaslanmaktadır. Oysa, Hz. Âdem’in yaşadığı cennetin ebedîyet cenneti olmayıp, dünyada yüksek bir mevkîde bulunan bahçe olduğu konusunda görüşler bulunmaktadır. Ayrıca, Kur’an’da, cennet ve cehennemin şu anda mevcut olup olmadığı ve belli bir yerinin gösterilip gösterilmediği konusunda belirgin bir tespitin yapılmadığı da ifâde edilmektedir.


Şimdi bu konu ile ilgili İbn Hazm'ın görüşlerine bakalım.


İbn Hazm, Hz. Adem'in kaldığı cennetin "sonsuzluk cennet"i olmadığını, bunun dünyada bir bahçe (cennet] olduğu kanaatini açıklarken şöyle söylemektedir: “Ebu’l-Kâsım el-Belhî, Ebû Müslim el-İsfehânî gibi bir çok Mu’tezilî âlim ile bazı Ehl-i sünnet âlimleri de bu kanaattedir ve görüşlerini savunurlarken ileri sürdükleri başlıca deliller şunlardır:

a) Eğer Âdem ile Havvâ’nın konulduğu Cennet, âhirette iyilerin mükafatlandırılacağı Cennet olsaydı, Âdem ve Havvâ’ya yasak konmaması gerekirdi. Çünkü esas olarak Cennette hiç bir yasak yoktur. Ama o ikisine bu bahçede yasak konulmuş, ağaca yaklaşmamaları istenmiştir. Demek ki burası "sonsuzluk cennet"i değildir.

b) Cennette isyan ve günah söz konusu olamaz; halbuki Âdem ile Havvâ günah işlemişlerdir. Yani o ağacın meyvesinden yemişlerdir. Allah'ın emrine aykırı iş yapmışlardır. Öyleyse burası "ebediyet cennet"i olamaz.

c) Eğer burası asıl Cennet olsaydı, orada kâfir bulunmaması gerekirdi. Oysa şeytan Cennette iken kâfir olmuş ve bu yüzden sonunda oradan kovulmuştur. Yani şeytanın da bulunduğu bir yer "sonsuzluk cennet"i olamaz. Zira şeytan hiç bir zaman "ebediyet cennet"ine giremeyecektir.

d) Kur’an’da bildirildiğine göre Cennet ebedîlik yurdudur; oraya giren bir daha çıkartılmaz. (Hicr, 15/48) Halbuki Âdem ve Havvâ konuldukları bu cennetten çıkarılmışlardır. Ayrıca "ebediyet cennet"inde üzüntü olmayacağı Kur'an da ifade edilmektedir. Ama Adem ile Havva o bahçedeki ağaçtan yediklerinde üzülmüşler, pişman olmuşlar, hatalarını anlamışlar ve göz yaşı dökmüşlerdir. Öyleyse burası "sonsuzluk cennet"i olamaz.

[geniş bilgi için bkz: İbn Hazm ez-ZÂHİRÎ, Muhammed b. Ali b.Ahmed, el-Faslü fi’l-Milel ve’l-Ehvâi ve’n-Nihal, (I-V), thk. Muhammed İbrâhim Nasr-Abdurrahman Umeyre, Dâru’l-Ceyl, Beyrut, ts., IV, 141, 145-146.] Ayrıca geniş bilgi için bkz. BOLAY, Süleyman Hayri, “Âdem”, DİA, I, 360-361, İst., 1988.]

Süleyman Ateş de, Hz. Âdem’in çıkartıldığı Cennetin "hulûd Cennet"i olmayıp, bir dünya Cenneti olduğunu, bunun da tropikal kuşakta balta girmemiş ormanlardan birisi olabileceğini ifâde etmektedir. [ATEŞ, S., Çağdaş Tefsir, VI, 317.]

Sonuç olarak ifade etmek gerekirse bu cennet; Suudî Arabistan'da Cidde yakınlarında her türlü meyvesi ve suyu bol olan, iklimi ılıman, deniz kıyısında ormanlık bir alandır. Kanaatimizce "ebediyet cennet"i değildir. Adem ile Havva aynı anda buraya indirilmişler (veya burada, aynı cevherden ve aynı anda yaratılmışlar) ve bulundukları o ortamda o ağaçla imtihanları başlamıştır. Bu yasak ağacın meyvesinden şeytanın yanlış telkinlerine ve nefislerine uyarak yedikten sonra, o rahat ortamdan [bahçeden] çıkartılmışlar, cinselliklerinin farkına varmışlar ve böylece hem onlar hem de soylarından gelecekler için esas imtihan süreci başlamıştır.

[Bu konu ile ilgili kaynaklar ve daha detaylı bilgiler için, Dr. Ahmet Emin Seyhan'ın "Hadislerde Kıyamet Alametleri" adlı eserinin 403-407. sayfalarına bakılabilir. Moralite yay. İstanbul, 2006]



__________________
Rabbim! ilmimi ve anlayisimi artir!

www.ahmeteminseyhan.blogcu.com/

selam ve dua ile...
Yukarı dön Göster bembeyaz's Profil Diğer Mesajlarını Ara: bembeyaz Ziyaret bembeyaz's Ana Sayfa
 
adalet
Uzman Uye
Uzman Uye
Simge

Katılma Tarihi: 02 ekim 2006
Gönderilenler: 1195
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı adalet

 selam kardeş,
 Hoşgeldiniz.Çalışmalarınızdan daha verimli istifade edebilmemiz için bunları ilgili yerlere yazarsanız seviniriz. Yazılarınızla ilgili olan konuların tüm başlıkları sitenin ana sayfasında sol baş tarafta yer almaktadır.


__________________
"Bir kavme olan kininiz sizi adaletten ayırmasın.."
Yukarı dön Göster adalet's Profil Diğer Mesajlarını Ara: adalet
 
bembeyaz
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 31 temmuz 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 736
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı bembeyaz

 

selamlar,

bundan sonraki yazılarımda konular fihristini dikkate alacağım. teşekkürler.

iyi çalışmalar....

 

Yukarı dön Göster bembeyaz's Profil Diğer Mesajlarını Ara: bembeyaz Ziyaret bembeyaz's Ana Sayfa
 
bembeyaz
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 31 temmuz 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 736
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı bembeyaz

İsmail Yakıt'ın konu ile ilgili makalesinden bazı bölümler aktarıyorum... anlaşılmayı kolaylaştıracağını umuyorum...

Adem’in vahiy aldığı ve imtihan edildiği cennet hakkında tefsirlerde bir çok mülahazalar bulmak mümkündür. Bir kısmında söz konusu cennetin ahirette müminlerin gireceği cennet, hatta bunun “cennetül-adn” ve “cennetül-huld” olduğu gözlenmekte iken, bir kısmı da bunun yeryüzünde bir mekan olabileceği fikrine yer vermektedir.

Cennet, Kur’ân’da 147 defa geçen bir kelime olup bunun 117 si Ahiretteki cennet için kullanılmıştır. Geri kalan kısmı ise yeryüzünde bir bahçe anlamına gelmektedir. Gerek bu anolojiyi yapanlar gerekse ölümden sonra müttakilere vadedilen cennetle Adem’in cennetini mukayese edenler onun yeryüzünde, hatta Adem’in yaşadığı yerin adı olduğunu savunmuşlardır. Nitekim söz konusu cennetin dünyada olduğunu savunanlar şu maddelerle ifadeye çalışıyorlar:

1-Adem’in halife tayin edilmesi yeryüzünde olmuştur.

2-Allah’ın Adem’ i yaratıp sonra semaya çektiğine dair bir haber yoktur.

3-Ahiretteki cennete Şeytan’ın girmesi veya orada olması düşünülemez.

4-Ahiretteki cennette yasak söz konusu değildir.

5-Ahiretteki cennette herhangi bir yükümlülük yoktur, teklifi bir yer değildir.

6-Ahiretteki cennette emre itaatsizlik söz konusu değildir.

7-Ahiretteki cennette zaten ebedilik vardır. Ayrıca ölümsüzlük aranmaz.

8-Ahiretteki cennette, yalan, vesvese, aldatma ve isyan yoktur.

9-Ahiretteki cennete girenlerin herhangi bir şekilde oradan çıkmaları söz konusu değildir.

 

(bkz. İsmail Yakıt, Kur’an’da İnsanın Yaratılışı ve Evrimi, S. D . Ü . İlahiyat Fakültesi Dergisi, Sayı: 5, s. 9 vd).

Yukarı dön Göster bembeyaz's Profil Diğer Mesajlarını Ara: bembeyaz Ziyaret bembeyaz's Ana Sayfa
 
bembeyaz
Uzman Uye
Uzman Uye


Katılma Tarihi: 31 temmuz 2007
Yer: Turkiye
Gönderilenler: 736
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı bembeyaz

Konuyu biraz daha açacak olursak şunları ilave edebiliriz;

Cennet, Kur’ân’da 147 defa geçen bir kelime olup bunun 117 si "sonsuzluk cennet"i anlamında kullanılmıştır. Geri kalan kısmı ise "yeryüzünde bir bahçe" anlamına gelmektedir.

Ölümden sonra müttakilere vadedilen cennetle, Hz. Adem’in cennetini mukayese edenler onun yeryüzünde bir bahçe olduğunu hatta Adem’in yaşadığı yerin adı olduğunu savunmuşlardır. Hz. Adem’in konulduğu cennetin yeryüzünde bir bahçe olduğunu savunanların başında İbn Abbas, Vehb b. Mühebbih, Süfyan b. Uyeyne, Ebu Hanife ve arkadaşları, İbn Kuteybe, Ebu Müslim el-İsfehani gibi meşhur islam alimleri gelmektedir. (İbn Kayyim, Hâdi, s. 2 5 vd.)

Bütün bunları da dikkate alarak birlikte düşünmeye davet ediyorum bu yazıyı okuyan arkadaşları...

Şimdi şu sorulara cevapları birlikte arayalım ve birlikte düşünelim..

1-Hz. Adem’in halife tayin edilmesi yeryüzünde olmuşsa, niye tekrar Hz. Adem'i sonsuzluk cennetine çıkartıyoruz zorlama yorumlarla? Allah yeryüzünde yaratacağım diyor, siz başka bir yere naklediyorsunuz? Nasıl oluyor bu?

2-Hz. Allah’ın Hz. Adem’ i yaratıp sonra semaya çektiğine dair Kur'an'da bir haber var mıdır? Bildiğim kadarıyla böyle bir haber yoktur.

3-"Sonsuzluk cennet"ine şeytan’ın girmesi ve orada bulunması düşünülebilir mi? Oysa bu bahçeye girmiş, Adem ve eşini yalan telkinlerle aldatmayı başarmıştır...

4-"Sonsuzluk cennet"inde herhangi bir yasak olacak mıdır? Olmayacaktır.... O zaman o ağacın meyvesinden yenilmesine niye yasak getirilmiştir?.

5-"Sonsuzluk cennet"inde herhangi bir yükümlülük yoktur. Ama o bahçede bir imtihan ve mükellefiyet vardır... Hz. Adem ve eşi bir sınava tabi tutuluyorlar... Aksini düşünen var mı? Yani onlar o bahçede imtihan olmadılar mı?

6-"Sonsuzluk cennet"inde emre itaatsizlik var mıdır? Yoktur.. Ama o bahçede Adem ve eşi emre aykırı hareket etmişlerdir. Etmediler diyen var mı?

7-"Sonsuzluk cennet"inde zaten ebedilik vardır. Ayrıca orada ölümsüzlük aranmaz. Ama Adem ve eşini, şeytan ölümsüzlük vaadiyle aldatmamış mıdır? "Melekler gibi olmayasınız diye bu ağaçtan yemeniz yasaklandı" diye yemin billah etmemiş midir? Onlarda kanmamışlar mıdır?

8-"Sonsuzluk cennet"inde yalan, vesvese, aldatma ve isyan var mıdır? Bildiğim kadarıyla yoktur... "Sonsuzluk cennet"inde kıskançlık, isyan, vesvese vs. gibi uygunsuz kötü duygu ve düşüncelere (Kur'an'ın ifadesile gıll'e) yer yoktur... Ama o yeryüzündeki bahçede hepsi de var... oldu ve olacak... Çünkü imtihan yeri burası... Yani yeryüzü...

9-"Sonsuzluk cennet"inde girenlerin herhangi bir şekilde oradan çıkmaları söz konusu olacak mıdır? Peki o zaman babamız ve anamız oradan niye çıkartıldılar?... Hani orası "sonsuzluk cennet"iydi?...

10. Hz. Adem’in o cennette "ölümsüzlük "araması, ölümü daha önce tanıdığı anlamına gelmez mi? O ölüm ve ölümsüzlük hakkında bir bilgiye sahip olduğu için şeytanın ölümsüzlük teklifinin peşine düşmemiş midir?..


bu sorulara sağlam, tutarlı, mantıklı ve ikna edici cevaplar verilmesi gerekmektedir......

Zayıf ve uydurma rivayetlerin delil olarak kullanılabileceğini düşünenlerin konuyu bir kez daha düşünmelerini tavsiye ederim.. 

ayrıca bu konuda ayetleri bağlamından kopartarak zorlama yorumlara gidenlerin cevaplarının delil olamayacağını belirtmem de uygun olacaktır. 

selam ve dua ile.... 

Yukarı dön Göster bembeyaz's Profil Diğer Mesajlarını Ara: bembeyaz Ziyaret bembeyaz's Ana Sayfa
 
Alperen
Admin Group
Admin Group
Simge

Katılma Tarihi: 09 nisan 2005
Gönderilenler: 2974
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP Alıntı Alperen

Selam Bembeyaz

Açıklamalarınız güzel ve sorularınız gayet anlamlı ve önemli. İtirazı olan arkadaşların cevaplarını ben de öğrenmek isterim.

Bizlere belletilen Allah, Adem, Melek, Cennet, İblis olayının mutlaka yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir. Ayrıca simge dilinin çözümlenmesi de.

Prof. Bayraktar BAYRAKLI'da Adem'in Cennetinin dünyada olduğunu söyleyenlerden; http://www.hanifdostlar.com/forum_posts.asp?TID=182&PN=0 &TPN=4

Muhabbetle, Alperen




__________________
Yunus 105. Şu da emredildi: "Yüzünü dine bir hanîf olarak çevir. Sakın müşriklerden olma!"
Yukarı dön Göster Alperen's Profil Diğer Mesajlarını Ara: Alperen
 

Eğer Bu Konuya Cevap Yazmak İstiyorsanız İlk Önce giriş
Eğer Kayıtlı Bir Kullanıcı Değilseniz İlk Önce Kayıt Olmalısınız

  Yanıt YazYeni Konu Gönder
Yazıcı Sürümü Yazıcı Sürümü

Forum Atla
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme
Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme
Sizin yetkiniz yok forumda konu silme
Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme
Sizin yetkiniz yok forumda anket açma
Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma

Powered by Web Wiz Forums version 7.92
Copyright ©2001-2004 Web Wiz Guide
hanif islam

Real-Time Stats and Visitor Reports Sitemizin Gunluk, Haftalik, aylik Ziyaretci  Detaylari Real-Time Stats and Visitor Reports

     Sayfam.de  

blog stats