Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Eh dostum ne yapacaksin, kimisi hasis ile uyutmus muslumanlari, kimisi Allah ile aldatmis, kimisi Mehdilikle yapmis, kimisi Resullukle ARabbiminayetlerini ortmeye kalkmis.
Hansda burdadaki dostlardan birinin yazdigi gibi "
Birkaç yıldan beri Hans’ın fikirlerini kendi fikirlerim sandım ve her ortamda hararetle savundum. Üç tip kafa vardır derler; Taş kafa, hoş kafa, boş kafa. Herhalde ben de boş kafalılar grubundaydım:) İşin şakası bir yana aradığını bulmuş olan mürit tadında sarhoş sarhoş takıldım yıllarca. Bilmediklerimi bana bildiren adama hayran olmuştum ve bu hayranlık beni sevdalı hale getirdi ve bu sevda da kör yaptı. Akıllı takılıp da aklı devreden çıkarmak, Sorgulayıcı ayaklarına yatıp da bağnazlığa oynamak nasıl bir şey.
Daha dönüp onun anlattığı konular Kur’anda var mı, bakmaya gerek yoktu. Zeki bir adamdı. Benim bilmediğim nice şeyleri anlatıyordu. Fiziğin altından giriyordu üstünden çıkıyordu.
Tıp, kimya, astronomi her şeyi biliyordu kaptanımız. Ne mutlu bana idi. Ne büyük bahtiyarlıktı benimki.
Bakmadım hangi fikri Kur’anda var, hangisi yok. Bazen baktıysam da tevil=uyarlama yoluna gidiverdim. Koşulsuz iman ettim işte. Her söylediği doğruydu onun. Çünkü O dabbetti, Kur’andı. Hakkıyla anlayamadığımız ayetleri bize açıklamak üzere görevlendirilmiş kutlu bir insandı o. Sırf bizim için kanat kırmıştı. Bu büyük bir fedakarlıktı.
Değişik şeyler söylüyordu, güzel irtibatlar kuruyordu. Dabbet etiketiyle bize Allah tarafından gönderilmişti o. Hz. İbrahim’den sonraki ikinci kişiydi o. Seçkinlerden olduğum için ne kadar da mutluydum. Ayrıcalıklı olmak çok havalıydı. İşte bu arkadaşlar, bu his adamı yanıltıyor. Güç, iktidar, ayrıcalık, üstünlük, seçkinlik hissi adamı yanıltıyor. Bu hissi bütün şeyhler müritlerine ısrarla pompalarlar. Bu anlayış müridi tarikata yapıştırır, zımbalar. Şimdi oradaki arkadaşların kopamamasının temel nedeni de bu. Aslında ben ayrıcalıklı falan değilim diyebilmek bir noktada zor geliyor insana. Sadece biz hanif iken, sadece biz Naim cennetine gidecek iken, sadece biz Allah’ın sevgili kullarıyken bir de bakıyorsun ki tonlarca hanif var. Ayetlerden işin doğrusunu görüyorsun ama hazmı-sindirmesi zaman alıyor.
Akletmeyi erdem sayan sen artık akletmeye gerek duymazsın. Sorgulamayı ilke edinen sen artık efendini bulduğundan dolayı buna da gerek duymazsın. Hem tarikatçılara kaynarsın hem de aynısının daha beterini yaparsın ama farkına bile varamazsın. Adam Kur’an diye diye kendine bağlar seni, bir güzel yersin. Bir kişinin Ben Kur’anım demesi işi bitirir. Bir diğeri ben de ilmü ledün var der. Bir diğeri enel hakk der. Bir diğeri ise ben Resulüm der. Seçkinliğini bir şekilde dikte eder. Zamana ve zemine göre, muhatabına göre kurarsın hegemonyanı. Sonra başlarsın Tanrıcılık oynamaya.
Neyse, Hamd olsun Allah’a. Bütün yanlışlar doğruya götürüyormuş evet…
Ey iman edenler, Allah'tan korkup-sakınırsanız, size doğruyu yanlıştan ayıran bir nur ve anlayış verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allah büyük fazl sahibidir. (Enfal Suresi, 29)
devami icin www.hansvonaiberg.org bakabilirsin
celebi
__________________ Dabbetciler icin buraya: Bu Allah'in Dabbeti: www.hansvonaiberg.org
Iskenderciciler icin buraya: Buda Allah'in Mehdisiymis! www.iskenderalimihr.com bakabilirsiniz
|