Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Salat / yüceltme ve dua / namaz konusu ......
İsra suresi ayet 78 de işlenmiş . Şimdi bu ayeti çeşitli çevirelerden okuyalım ...
Diyanet vakfı 78 :
Gündüzün güneş dönüp gecenin karanlığı bastırıncaya kadar (belli vakitlerde) namaz kıl;
bir de sabah namazını. Çünkü sabah namazı şahitlidir.
Edip Yüksel 78 :
Güneşin kaymasından gecenin kararmasına kadar namazı gözet.
Sabah Kuran'ını da gözet. Sabahleyin Kuran (okuması) tanık olunur
Elmalılı Hamdi Yazır 78 :
Güneşin kaymasından, gecenin kararmasına kadar namazı güzel kıl;
bir de kıraatıyle seçkin olan sabah namazını; çünkü sabah Kur'an'ı gerçekten şahitlidir.
Yaşar Nuri Öztürk 78 :
Güneşin kaymasından/aşağı sarkmasından, gecenin kararmasına kadar namazı/duayı yerine getir.
Sabah Kur'an'ını da gözet.
Çünkü sabah Kur'an'ı tanıklarca izlenmektedir.
( SALAT KAVRAMINI açmalıyız düşüncesindeyim .
Allah Kitab-ında geçen kavram '' Salat '' tır.
Çevirilerde niçin kullanılmamış acaba !
İnsanlar Allah Kitab-ında '' namaz '' ifadesi kullanılmış sanıyorlar ....
Salat : yüceltme ve dua demektir .
Aklı çalışır durumda / iradesine hakim / ne söylediğinin farkında / bilincinde olan inanan
insanların ( ayırım yok ) niyetlenerek ;
1- Rab'binin tekliğini , yüceliğini kabul etmesi
2- Sadece senin önünde eğilirim / secde ederim .
Senden başka hiçbir şeyin önünde eğilmem / secde etmem demek için arınarak Yaratanın huzurunda
bulunmaktır ....
Bir eğitimdir .
İnsanın başıboş olmadığını kendisine hatırlatmasıdır .
Sorumlu olmak için BİLMEK gereklidir .
Niyetlenme AKLIN VARLIĞINI belirtir.
Hem fiziki hemde düşüncesel ARINMAK gereklidir .
Ki , Rab 'bimizin huzurunda tüm benliğimiz ile sadece O'na yoğunlaşarak bulunabilelim .
Şekil olarak değil ....
İnsan salat ederek kibir / büyüklenme ve gururdan sıyrılabilir.
Allah için değer üretmeyi öğrenir.
Bu dünya yaşamına memur / görevli olarak geldiği bilincine varır .
Nisa suresi 98/4 ayet 103 ün sonu :
''Salat / yüceltme ve dua / namaz ;
Müminler / uygulama gayret ve çabası içinde bulunanlar üzerine zamanı belirlenmiş
bir FARZ olmuştur ....''
Ankebut suresi 85/29 ayet 45 :
''Kitap-tan sana vahyedileni oku !
Salatı dosdoğru yerine getir.
Çünkü salat ;
Edepsizliklerden / çirkinliklerden ve akla uymayan kötülüklerden alıkoyar .
Elbette Allah-ı zikretmek / anmak en büyük ibadettir.
Ve Allah , her ne işlerseniz / üretirseniz bilir . ''
* salatı DOSDOĞRU yerine getir.
Dosdoğru kavramının kapsamı :
Abdest alırken dünyevi işlerden , duygulardan uzaklaşma
Biraz sonra Yaratanın huzurunda olunacağı bilinci
Niyetlenme ile sorumluluğu alma
Sadece Allah-a yoğunlaşma
Kıyam , rüku , secde ile yüceltme ve dua .......
Nisa suresi ayet 43 :
'' Ey iman edenler !
Hamr'lı iken / iradeniz örtülü iken , ne söylediğinizi bilinceye kadar , cunüpken de - yolculuk
halinde olmanız dışında - boy abdesti alıncaya kadar Salata / Rab'bin huzuruna yaklaşmayın .... ''
Bakın ! ne kadar açık bir ifade !!
Akıl çalışır durumda olacak !
Samimiyet ile kalben ve beynen hissederek !!
Şeklen değil !?
Şimdi Hud suresi 52 / 11 ayet 114 ü okuyalım .
''Diyanet Vakfı 114.
Gündüzün iki ucunda, gecenin de ilk saatlerinde namaz kıl.
Çünkü iyilikler kötülükleri (günahları) giderir.
Bu, öğüt almak isteyenlere bir hatırlatmadır.
Edip Yüksel 114.
Gündüzün iki ucunda, gecenin yakın kısmında namazı gözet.
İyilikler kötülükleri silip götürür.
Bu, öğüt alacak olanlara bir öğüttür.
Elmalılı Hamdi Yazır 114-
Gündüzün iki tarafında ve gecenin gündüze yakın saatlerinde namaz kıl!
Çünkü iyilikler, kötülükleri giderir.
Bu, algılaması olanlara bir öğüttür.
Yaşar Nuri Öztürk 114:
Gündüzün iki tarafında ve geceye yakın saatlerde namazı/duayı yerine getir.
Güzellikler kötülükleri silip süpürür.
İşte bu, Allah'ı ananlara bir öğüttür. ''
* Burada '' gündüzün iki ucu '' ve '' geceye yakın saat '' ifadeleri önemli .
Çünkü salat zamanlarını açıklıyor.
Yani 3 zaman dilimi belirtiliyor .
5 zaman dilimi değil .....
Diğer tüm zaman dilimlerinde Allah zikredilecek .....
Son olarak Nisa suresi ayet 102 yi okuyalım .
Diyanet Vakfı 102.
Sen de içlerinde bulunup onlara namaz kıldırdığın zaman, onlardan bir kısmı seninle beraber namaza dursunlar, silahlarını (yanlarına) alsınlar, böylece (namazı kılıp) secde ettiklerinde (diğerleri) arkanızda olsunlar. Sonra henüz namazını kılmamış olan (bu) diğer gurup gelip seninle beraber namazlarını kılsınlar ve onlar da ihtiyat tedbirlerini ve silahlarını alsınlar. O kâfirler arzu ederler ki siz silahlarınızdan ve eşyanızdan gafil olsanız da üstünüze birden baskın yapsalar. Eğer size yağmurdan bir eziyet olur yahut hasta bulunursanız silahlarınızı bırakmanızda size günah yoktur. Yine de tedbirinizi alın. Şüphesiz Allah, kâfirler için alçaltıcı bir azap hazırlamıştır.
Edip Yüksel 102 :
Sen içlerinde olup onlara namaz kıldırdığın zaman, onlardan bir grup sizi korumak için yanınızda bulunsun ve silahlarını da yanlarına alsın. Namaza duranlar secdeye vardıklarında arkanızda bulunsunlar. Sonra namaz kılmamış olan grup gelsin ve seninle birlikte namaza dursunlar, (namazı bitirmiş olan grup ise) silahlarını alıp nöbet tutsunlar. İnkarcılar, silahlarınız ve eşyanız hakkında dikkatsiz davranmanızı ve böylece sizi ani bir baskınla bozguna uğratmayı umarlar. Yağmur ve hastalık gibi özürlerden ötürü silahlarınızı bırakmanızda bir sakınca yok. Ancak alarmda olun. ALLAH kafirlere alçaltıcı bir azap hazırladı.
Elmalılı Hamdi Yazır 102-
Sen içlerinde olup da onlara namaz kıldırdığında içlerinden bir kısmı seninle beraber namaza dursun, silahlarını da yanlarına alsınlar, bunlar secdeye vardıklarında diğer kısım arkanızda beklesinler, sonra henüz namaz kılmamış olan diğer kısım gelsin seninle beraber kılsınlar ve ihtiyatlı bulunup silahlarını da yanlarına alsınlar. Kafirler silahlarınızdan ve eşyanızdan gafil bulunsanız da size ani bir baskında bulunsunlar diye arzu ederler. Eğer yağan yağmurdan bir güçlüğe uğrarsanız veya hasta olursanız, silahları bırakmanızda bir mahzur yoktur. Bununla beraber ihtiyatı elden bırakmayın. Çünkü Allah kafirler için alçaltıcı bir azap hazırlamıştır.
Yaşar Nuri Öztürk 102:
Sen içlerinde olup da onlara namaz kıldırdığın vakit, içlerinden bir grup seninle namaza dursun; silahlarını da alsınlar. Bunlar secdeye varınca, diğerleri arkalarında beklesinler. Sonra namaz kılmamış/dua etmemiş olan diğer grup gelip seninle birlikte namaz kılsınlar/dua etsinler. Dikkatli olsunlar, silahlarını yanlarına alsınlar. Kâfirler isterler ki, silahlarınızdan ve teçhizatınızdan habersiz olasınız da üstünüze bir çullanışla çullanıversinler. Eğer yağmurdan gelen bir sıkıntı varsa yahut hasta-yaralı iseniz silahlarınızı bırakmanızda sizin için bir sakınca yoktur. Ama tedbirinizi alın, dikkatli olun. Allah, kâfirler için rezil edici bir azap hazırlamıştır.
Rekat sayısını belirten Allah Kitab-ında ki tek ayet bu....
Salat konusu Kitab-ımızda 285 ayet ile işlenmiş...
Dönelim İsra suresine ....
''ayet 79 :
Diyanet Vakfı 79. Gecenin bir kısmında uyanarak, sana mahsus bir nafile olmak üzere / teheccüd et / O Kur'an ile meşgul olmak üzere uyanık ol, olmalısın / namaz kıl. (Böylece) Rabbinin, seni, övgüye değer bir makama göndereceğini umabilirsin.
Edip Yüksel 79.
Fazladan bir kredi olarak geceleyin meditasyonda bulun ki Rabbin seni onurlu bir makama yükseltsin
Elmalılı Hamdi Yazır 79-
Gecenin bir bölümünde de sana mahsus fazla bir namaz olarak uykudan kalk.
Kur'an ile teheccüd kıl; yakındır ki Rabbin seni övgüye değer bir makarna ulaştıra.
Yaşar Nuri Öztürk 79 :
Sana özgü bir davranış olarak, gecenin bir kısmında, o Kur'an'la teceddüd et / meşgul olmak üzere uyanık ol/uykudan uyan.
Böylece Rabbinin seni övgüye layık bir konuma ulaştırması umulur. ''
Elçisine ait , sadece ona özgü bir emir .
Teheccüd kelimesinin salat / namaz anlamında olmadığını Müzzemmil suresi 3/73
ayet 6 :
'' Şu bir gerçek ki ,
yeni bir işe koyulmak üzere geceleyin kalkan , yer tutma bakımından daha güçlü ,
söz bakımından daha etkilidir.
ayet 7 :
Hiç kuşkun olmasın ki Rab 'bin senin durumunu biliyor .
Gecenin üçte ikisinden daha azını , yarısını , üçte birini ayakta geçiriyorsun .
Kur'an-dan kolay geleni okuyun . ''
Kur'an okumak , Kur'an-ı anlamak çok önemli.
Müzzemmil suresinde bu önem açık seçik belirtilmiş .
Biz inananlar bir kıssa kapmalıyız .
Gece sakin , sessiz bir ortamdır.
Böyle bir ortamı gündüz zamanı bulmakta çoğunlukla zorluk çekeriz.
İşlerimiz de buna engel olur.
Sessiz ve sakin bir ortamda okunan daha kolaylıkla anlaşılır , kavranılır.
Allah Kitab-ını geceleri okuma alışkanlığını kazanmalıyız .
İsra ayet 80 :
'' Şöyle yakar / niyaz et :
Beni gireceğim yere doğruluk , dürüstlükle sok ,
çıkacağım yerden doğruluk , dürüstlük ile çıkar .
Katından bana yardımcı bir güç / kanıt ver . ''
ayet 81 :
'' ve deki :
Hak / sorumluluk / gerçek olan geldi .
Batıl / geçici , boş , yalan , abes , devamlı olmayan yıkılıp gitti .
Batıl zaten yok olmaya mahkumdu ..... ''
Dua örneği verilmiş bizler için .....
ayet 82 :
'' Biz Kur'an-dan , inanalar için ŞİFA ve RAHMET OLACAK şeyler indiriyoruz .
Ama bu , zalimlerin yıkımını arttırmaktan başka katkı sağlamıyor ... ''
Düşünelim :
Ayetin başına göre sonuç ters oluş muyor mu !?
Ayetin başına göre sonu şöyle olmalı idi :
'' İnanan ve inanmayanların daha yüce değerlere yükselmelerine yardımcı oluyor ....''
Halbuki tam tersi söyleniyor , bu nasıl olabilir !?
Kendi menfaatleri / yararları için Kur'an-ı alet edenler , şeytana uşaklık / arkadaşlık ederler.
Her kullandıklarında yıkımları artar.
Gerçekten akıl ve gönülleri ile inananlar için mutluluk , iyileştirme ve canlandırıcı , doğruyu
buldurucu / bir rahmettir Kur'an ! !
Ayet 41 de :
'' Biz gerçeği / doğruyu / hakikatı ,
Kur'an-da türlü biçimlerde ifade ettik ki ,
düşünüp anlayabilsinler .
Fakat bu , onların sadece kaçışlarını arttırıyor. ''
ÇOK DÜŞÜNMELİYİZ ÇOK !!
ayet 83 :
İnsana nimet verdiğimizde yüz çevirip yan çizer.
Kendisine şer / kötülük / sıkıntı dokununca da hemen ümitsizliğe kapılır.
ayet 84 :
De ki:
"Herkes 7 her insan , kendi varlık yapısına / karekterine uygun iş görür.
Yolca daha doğru gidenin kim olduğunu Rabbiniz daha iyi bilir."
İnsan yapısı gereği bolluk içinde bulunuyorsa kibirli olur / büyüklenir.
Darlık zamanlarında ise umutsuz olur.
Halbuki Kur'an insanı , tam tersi bir karekter yapısı geliştirmelidir.
Bolluk içinde iken alçak gönüllü , hoşgörülü olmalı , şükretmelidir.
Çünkü bilmelidir ki bollukda geçici olabilir / verilen kesilebilir.
Zorluk zamanlarında da sabretmelidir.
Ümidini asla kaybetmemelidir.
Her gecenin arkasından mutlaka sabahın aydınlığı gelecektir.
Elinden gelen çabayı /uğraşı devam ettirmelidir .
Rab'bi mutlaka bir yol açacaktır ...
Kibir / büyüklenme Kur'an insanlarının yapmamalrı gereken bir davranıştır.
Nahl suresi 70/16 ayet 22,23, 29 , 49 da çok güzel ifadelerle :
* Allah , kibre saplananları sevmez.
* Kibre saplananların barınağı cehennemdir.
* İlim sahipleri kibre saplanmazlar .... uyarıları / saptamaları yapılmıştır .
Kibir yapmamak Allah emridir .
Kimin doğru yolda yürüdüğünü ancak Allah bilir .....
Bizler bu konuda aceleci olmaılız ve karar vermekten kaçınmalıyız ...
Ara ara kendime şu soruyu soroyorum .
---- Allah ,lütfedipde Kur'an-ı insanlığa sunmasaydı .
İnsanlık bu gün ne durumda olurdu !?
Ve hemen şükrediyorum .
İyi ki sunmuş ...
Çıkış noktalarını , uyarıları bizlere gösteriyor.
Ve bu anlayış ile Allah Kitab-ını tekrar tekrar ve her seferinde bir öncekinden daha şevk ile okuyorum .
ayet 88 :
"Yemin olsun, eğer insü cin / insanlar ve cinler şu Kur'an'ın bir benzerini getirmek üzere bir araya
toplansalar, birbirlerine de destek olsalar, onun bir benzerini yine de ortaya getiremezler."
( Dinde ilk sözde , son sözde Allah-ındır ... Kuralları Allah koyar. )
ayet 89 :
Yemin olsun,
Biz bu Kur'an'da, insanlar için her benzetmeden nice / ÇEŞİT ÇEŞİT örnekler sıraladık.
Ama insanların çoğu inkâr ve nankörlükten başka bir şeyde diretmediler.
Ayet 90 dan 99 kadar elçinin de bir insan olduğu , elçinin bir insan olmasının kabullenmediği,
İnanılmaz mucizeler göstermesi gerektiği , diğer insanlarda büyük farklılıkları olması işlenmiş .
ayet 97 :
Allah kime hidayet verirse doğru olan yolu bulan odur.
Kimi de şaşırtırsa, böyleleri için O'nun dışında dostlar bulamazsın.
Kıyamet günü böylelerini kör, dilsiz ve sağır bir halde yüzleri üstüne sürerek haşrederiz.
Varacakları yer cehennemdir ki, alevi dindikçe kızgın ateşini körükleyiveririz.
ayet 99 :
Görmediler mi ki / düşünmediler mi , o, gökleri ve yeri yaratan Allah, kendilerinin benzerlerini yaratmaya da Kaadir'dir.
Onlar için bir süre belirlemiştir, bunda kuşku yok.
Ama zalimler, inkârdan başka bir şeyde direnmiyorlar ...
ayet 100 :
De ki:
"Eğer Rabbimin rahmet hazinelerine sahip olsaydınız,
o zaman da harcanır-biter korkusuyla cimri davranırdınız / kimseyle paylaşmazdınız.
İnsan çok cimridir.
İnsanın zaafı anlatılmış ...
ayet 105 :
Biz onu hak ile / gerçeğin ifadesi olarak indirdik ve o hak ile indi.
Seni de ancak müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.
( Elçilerin görevleri Allah-ın kurallarını iletmek .... Müjde ve uyarı görevleri var .... )
ayet 106 :
Onu, okunacak şeyleri toplayan bir kitap/ bir Kur'an olarak, insanlara dura dura okuyasın diye
kısımlara ayırıp ağır ağır / parça parça indirdik.
ayet 107 :
De ki:
"İster inanın ona, ister inanmayın.
O, kendilerine daha önce ilim verilmiş olanlara okunduğunda,
onlar, çeneleri üstü secdelere kapanıyorlar."
( Ne yapmamız isteniyor . Ve kimler çeneleri üstüne kapanıyorlar !?)
ayet 108 :
Ve diyorlar:
"Rabbimizin şanı yücedir / O'nu tüm eksikliklerden , noksanlıklardan ayrı tutarız.
Rabbimizin vaadi mutlaka gerçekleşecektir!"
ayet 109 :
Ve ağlayarak çeneleri üstü kapanıyorlar; o onların saygılarını / ürpertilerini de artırıyor.
Surenin son ayetlerinde kelimelerin değil , o kelimelerin anlattığı anlamın önemli olduğu
belirtiliyor .
ayet 110 :
De ki:
"İster Allah diye yakarın, ister Rahman diye yakarın.
Hangisiyle yakarırsanız yakarın, en güzel isimler/Esmâül Hüsna O'nundur.
Salatında /namazında/ yüceltme ve duanda sesini yükseltme, kısma da. İkisi ortası bir yol tut."
ayet 111 :
Şöyle de:
"Hamt / övgü ve şükür , o Allah'a özgüdür ki,
çocuk edinmemiştir;
mülk ve yönetiminde ortağı yoktur;
âcizlik yüzünden / zayıflıktan ötürü de bir yardımcısı yoktur /dost edinmemiştir."
Ve tekbir edip yücelt O'nu!
Evet !
İsra suresini birlikte okuduk , düşündük , kavradık ....
Yolumuzu aydınlatsın ...
Övgü ve şükür sadece Allah'adır .
Sevgimle kalasınız ...
__________________ Her insan bir çiçektir ve kendine has rengi ve kokusu vardır .
Yaşamda 1inci veya 2 inci olmaız gerekmez .
Kendimiz olalım yeter ...
|