Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Katılma Tarihi: 18 mart 2006 Yer: United States Gönderilenler: 75
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
YAŞLANINCA TARİKAT MODASI
Emekli olunca namaza başlayıp, bir ev bir araba alınca, oğlanı everip, kızı da gelin edince hacca gideriz hayalindeki vatandaş amca, bu dediklerini yapınca, bizim memlekette sırası gelmiş bir iş daha var. Ya cami avlusunda dedikodu yaparsın, ya bir tarikatçının teşvikleriyle onun tarikatına intisab
edersin. Din ile geç iştigal etmeyi kafaya koyduğundan, ahir ömrüne dek dinini öğrenmemiş bu hacıemmi, ileride toz kondurmayacağı fakat reklamını ilk defa duyduğu bu tarikata el alıcılar nezaretinde ilk adımını atmıştır, fakat daha sonra kolunu da kalbni de kurtaramayacaktır. İntisab ne demektir diyenleri işitir gibi oluyorum. İntisab, bir kişiye veya bir zümreye nisbet edilmek, falancalardan diye anılmaktır. Yani artık falan tarikattan oluverir. Onların öğrettiği zikirleri yapar, onlardan duyduğu hikayeleri anlatırsa, cennetin başköşesine kurulmaması için hiçbir sebep kalmamıştır. Çünkü onları övmek onları memnun etmektir, onların memnuniyetleri ise cenneti icab ettirir !
Hikaye dedim de şeyhinin veya onun babasının kerametlerini konu alan hikayeler demek istedim. Bazen silsile-i sâdât'ın kerametlerine de uzunca dalıp gitmek vaciptir. Silsile-i sâdât nedir denirse; peygambere kadar dayandığını iddia ettikleri seyyidler, peygamberin torunları kastedilmektedir. Bu insanların kerametlerini anlatmakta ileri gitmek mümkün ise de bu övgülerin peygambere ref edilmesi, yahut sahabenin kerametlerini anlatmak ileri gitmek olur.
Bu meclislerde Allah'ı memnun etmek, Allah'ı övmek, Allah'ı noksanlıklardan tenzih etmek yerine, şeyhin kusursuz olduğu, ona hiçbir noksanlığın nisbet edilemeyeceği, onun pek yüce meziyetlere sahip olduğu, müridden her türlü sırkıntıyı giderdiği, dünyada da ahirette de asi olsun, itaatkar olsun her müridine mutlaka şefaatçi olacağı vs. nev'inden şirk muhabbetini teneffüs etmeyi dindarlık zanneden amcam bilse ki bu öğrendiği Ebu Cehl'in dinidir. Allah'a şirk koşmaktan vazgeçmediği için helak olan Nuh (aleyhis selamın) kavminin dinidir. Sahte ilahlarına laf söylediği için çarpılacaksın tövbe et dedikleri İbrahim'in (aleyhisselam) müşrik babasının dinidir. Evet babası müşrik olan bir peygamber ve insanların hidayeti için gönderilmiş bu büyük rasul babasının imanına sebep olamamıştır. Nuh da oğlunun ve karısının iman etmesini sağlayamamıştı, Lut da karısının iman etmesini sağlayamamıştı. Şeyh efendi her kime kazara sarf-ı nazar etse (bir bakışı isabet etse) cennete sokuyor. Bu kadar peygamberin babası, oğlu, karısı hiç mi gözgöze gelmediler ki cennetlik olamadılar ? Alemlere rahmet olarak gönderilen hatemü'l enbiya (peygamberlerin sonuncusu) Muhammed aleyhisselam da çok istemesine ve uğraşmasına rağmen sevgili amcası ebu Talib'in iman etmesini sağlayamamıştı. Halbuki amcası onu babası gibi yetiştirmiş, düşmanlarına karşı korumuş, kollamıştı. Muhammed aleyhisselam amcasına hiç mi sarf-ı nazar etmedi ki o iyilik sever insan müşrik olarak öldü ?
Emeklilik güzel şey, lakin dünyada çalıştığının emeğini almak kadar doğal bir gerçek daha var. Ahiret için çalışmadan karşılık almak türünden beleşçilik emeksizliktir. Dünyada emekliye (emek verene) karşılık verildiği gibi ahirette de emekliye karşılık verilecektir. Falancanın himmetiyle başköşeye kurulmanın hikayesi ancak ölene kadar devam eder, Allah rızası için çile çeken müminlerin cennetteki sefasını ise emeksizler ancak cehennemden seyreder.
Katılma Tarihi: 19 nisan 2006 Yer: Belgium Gönderilenler: 6
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Silsile-i Sâdât senin kulaktan duydugun gibi hazreti Peygamber efendimize (s.a.v.) kadar dayanan peygamber torunlari degil tarikat-i âliyyeyi zamanimiza kadar getiren şeyhlere denir. Senin zannettigin peygamber torunlarinin silsilesinede şecere denir, yani seyyidlik şeceresi.
Madem şeyhler, seyyidler hakkinda atip tutacaksin biraz daha iyi arastirip ögren.
__________________ Şahı Bilvanis'tir mürşidim,
O'nu görmeden bir berdûş idim,
Bilvanis'e gidip geldim,
Şimdi O'na gönül verdim.
~ŞAH GELDİ OYUN BİTTİ~
merhaba,,,, ben öğrendim bak ,,, Silsile i Sâdât,,,tarikat i âliyyeyi bugünkü zamana kadar getiren şeyhlere denir. peygamber torunlarinin silsilesine şecere denir, yani seyyidlik şeceresi
Peki sen söyle bakalım; izotop atom’u olup olmadığı, bugüne kadar saptanamayan soy gaz hangisidir ?
Katılma Tarihi: 13 mart 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 36
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
Arkadaşlar,
Bir düşünceyi eleştirmek, beğenmemek, hatta reddetmek...
Konu ne olursa olsun asla 'alay konusu' yapmayın. Lütfen... Eleştirilerinizi lütfen 'hakkaniyet' ölçülerinde yapın. Yanlışı yanlışla gideremeyiz. Bu siteyi okuyan tüm kardeşlerimiz bizim cemaat, tarikat gibi oluşumlarla alay ettiğimizi değil, onları eleştirdiğimizi görmeli. Ama bunu yaparken de kişiselleştirip, alay etmeden.
Hadisleri doğru bulmuyorum, Tarikatları şirk kapısı olarak görüyorum, Cemaatleri şirke götüren topluluklar olarak tanımlıyorum. Ama orada bulunan saf ve tertemiz duygular içindeki kardeşlerimi müşrik olarak görmüyorum.
Onlar o kadar saf ve temiz ki... Bilmiyorlar, beyinleri yıkanmış. Zaten cemaatten ya da şeyhlerinden ayrı kalır kalmaz da şirazeleri kayıyor. Ya ateist olup tamamen reddediyorlar, ya da kendilerini çok daha ileri! yollara götürüp tamamen yıldan çıkıyorlar.
Nereden mi biliyorum? Çünkü ben onların içinden çıktım. Çok uzunca bir dönem de tamamen din duygularımı kaybetmiş olarak yaşadım. Ama cemaat içindeyken başka türlü düşünemezsiniz. Ya da şöyle diyeyim: 'Eğer biri sizin düşüncelerinizle 'alay' ederse onun katli vaciptir.' Tabi buradaki Katli vacip'ten hemen ölümü anlamamak gerekir. :) Bu daha çok kendi toplumunda reddedilip, bir nev'i 'afaroz' edilmesi anlamına gelir.
Eğer bu köşelerde biz onların inançlarıyla alay edersek bunun adı cihad olmaz, emr-i maruf da olmaz... Bu olsa olsa ancak Kötü nefs-i tatmin olur ki bu da aklın yolu değildir. Aklın yolu Kuran'dır ve Kuran asla alay etmemizi emretmez. Hatta yasaklar.
Doğru birşey yapmak istiyorsanız, insanlarla alay etmeyi bırakın. Lütfen...
selam akarkadir kardeş, Güzel eleştiri ve dileklerinin yanındayım.Ancak bazı insanlar vardır ki yüzlerce eleştiriden hiçbir şey çakmazlar ama ufak bir ironi onlarda şimşekler çaktırır.Diyeceğim dozunda olduktan ve onikiden vurduktan sonra bazen ironi de gerekli..
__________________ "Bir kavme olan kininiz sizi adaletten ayırmasın.."
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma