Bir arkadasin bugun www.iskenderalimihr.com astigi bu samimi yaziyi buraya aktarayim. Iskenderciciler belki aklederler.

Selam; mihr aslanları

Sevgili dostlarım, bilin ki şeytanın büyük ümitler beslettirdiği yalnız sizler değilsiniz! sizin gibi niceleri vardır, kendilerini bir halt sanma adına!..

Bu ümit sahiplerinin tamamında şu ortak benzerliği görmekteyiz; mütemadiyen tümünde bir kurtulmuşluk ve seçkinlerden olma vasfı belirgin olarak ortaya çıkmakta olup, kendilerini insanlığı kurtarmaya adadıkları gibi bir kuruntuyla gark ettikleri hususlarını müşahade etmekteyiz.

Üstelik hiç kimsenin kurtulma gibi bir garantisi mevcut bile değilken! bu tür insanlara ne oluyor da kendilerini böylesi rahatlıklarda bulabilmekteler?

Her wahy aldım diyenin peşine millet takılsa idi! ortada gerçek resüllerin farkı nasıl anlaşılabilecekti! Oysa, ilahi sünnetullah'da olayın şu şekilde geliştiğini kitabımızdan görebilmekteyiz;

Allah'ımızın elçilerinin tümünün! hem nebi hem de resül olduklarını iyi bilmekteyiz! ve hatta, bütün elçilerden ahid de alınmıştır! kendileri zamanında yahutta kendilerinden sonra gelebilecek bir elçi için, yardımcı olma hakkındadır bu ahid!

Hem kendilerini hem de yanında bulunan mü'minleri bilgilendirme veya ödevlendirme bağlamındadır bu ön emir..

Bu bakımdandır ki, bütün elçiler arasında birer bütünlük olduğunu ve birbirlerine yardımcı olduklarını da görebilmekteyiz. Mesela, İsa SvS'a yapılan wahyde, hz Muhammed'in (Ahmed SvS) geleceği önceden bildirilmiş ve bu hususta ehli kitabın kesin bilgi sahipleri olmaları sağlanmıştır! ama, bu bilgi sahiplerinin Muhammed SvS'a ne hainlikler yaptıklarını hem kitabımızdan, hem de günümüzden aşikar olarak şahidlik yapmaktayız!

Sizin elçi bildiğiniz İskender Evrenosoğlu gibi başka insanların da, şu 1-2 ay içinde bizzat kendimin ve diğer hanif dostlarımızın da şahid oldukları üzere bizzat kendi ağızlarından wahy aldıklarına şahid olmuş durumdayız!

İki(2) insan ile konuşmuşuz ve bunlar da elçi olduklarını ve de wahy aldıklarını açıkca beyan etmişlerdir! bizim de kendilerine söylediğimiz şudur; son Elçi ve Nebi Muhammed svs'dır! doğru diye aldığınız bilgilerinizi hz qur'an ile kontrol veya sağlama ediniz! göreceksiniz ki, aldığınız bilgiler kesinlikle şeytandandır! her "hıyaaaaaarrr" diye bağıranın ardından, elimiz tuzla koşacak olursak! wayy bizim halimize!! 

Bu forumda (hanifdostlar) sizlerin elçi bildiğiniz insanın, wahy aldım diye söylediği bilgilerin(r.n.) hz Qur'an ile bağdaşmadığını burada defalarca açıkca bildirip ispatlamadık mı?

Allah C.C, qur'anında bile elçisine "habib" olarak hitab etmemişken! bakıyoruz, sizin elçinizin kitabında böyle bir hitabın bulunduğunu görmekteyiz!!! 

Muhammed SvS'ın alamadığı bu hitabı!! sizin efendinizin nasıl alıp başüstüne dediğini görmüyor muyuz?

Ve, şeytanlar sizin şeyhinizi işletmişler dediğimizde ise olanca azgınlığınızla bu foruma hücum etmediniz mi?

GÖZLERİNİZ DE Mİ KÖR SİZİN ???

Allah C.C, Qur'anında her şeyden münezzeh olduğunu bizlere bildirmişken!!!!

Sizin azgın ve utanmaz elçinizin ne dediğini iyi düşünebiliyor musunuz? "Enerji kitlesiyim, eskilerin tabiri ile nurum! ve iki(2) boyutluyum" demektedir!.

Şimdi iskender de der ki; ben bunları yazmadım! bana, Allah C.C yazdırdı!!! 

ŞİMDİ BURADA, ALLAH C.C HAZRETLERİNE İFTİRA VAR MI? YOK MU?

Bir şeytanî sarhoşluk olduğu ortada değil mi dostlar?

İşte tasavvuf denilen şeytanî afet de budur!.

Hani mihr aslanları, bizler sizin için demiştik ki; sizleri 6/21-24'e havale ediyoruz diye!. ALLAH AŞKINA! ŞU AYETLERİ AKIL VE İMAN İLE BİR DAHA OKUYUNUZ! hatta, Zümer 3. ayetten de sizlere(vb) delil olarak haykırdığımızı, Allah C.C Hazretleri bilmiyor mu? SİZLER GERÇEKTEN İMAN ETMEYENLERDENSİNİZ MAALESEF !!!

Tamam, cennete gidiniz de! sakın ola gideceğiniz yere bizleri peşinizde götürmeyiniz! Bundan, Allah'ımıza sığınırız inşaAllah!!!

Geç kalmadan, Ey Gönül Sahipleri!

Allah'ın(C.C) izni ile; şu hanif söylem sahibi insanlarımızın kelamlarına kulak asınız lütfen!!!

Aslında sizleri gerçekten sevenler, yine bizleriz!

Hamd ve Şükür olsun; Mevlamız olan Allah C.C Hazretlerine..

RZi,,, Amin

selamün aleyküm;

"Euzu billahiheminsseytanirracim bismillahir rahmanir rahim,"

___ SİZLER GERÇEKTEN İMAN ETMEYENLERDENSİNİZ MAALESEF !!!___   

     yapma dostum , ne kadar derin bilgiye sayipsinki ,  sen kimsinki böle bir kanıya varabiliyorsun....at gözlüklerini takmışsınız durmadan önünüzdeki bilgileri  görüyorsunuz . Bizim için sağır , kör diyorsunuz böle birşey olabilirmi.''İMAN ETMEMEK'' bu nedemek , lütfen  bu cümlenin manasını iyi kavrayın.Kendi açınızdan hiç düşünmüyormusunuz herşeyin gerçek olabileceğini , böle bir durumda gerçekten İMAN ETMEYEN lerin kim olbileceğini.Unutmayın ALLAH (C.C.) hesabı çobuk görendir.Sizlerde TÖVBE edin , ALLAH a ulaşmayı dileyin  , MEHDİ a. tabi olun...Bir gün herşey için geç olabilir .

ALLAH ın rahmeti üzerinize olsun.

ALLAH razı olsun.

Hikmet ve ötesinin ne olduğunu bilmeyen zavallı ve aciz aklının standartlarıyla herşeye kadir olan Rabbimizin dilediğini yapabileceğine imanı zayıf olan zavallı kardeşlerim,kendinize gelin,etraflıca araştırın,kurtulun bu zan bataklığından---ALLAH SİZİ AFFETSİN!!!---

Bakın Abdulkadir Geylani Hz.lerine o üzerinde akıl standartlarıyla yorum yapma bahtsızlığını göstermiş olduğunuz Risalet Nurlarının bir benzeri yazdırılmış.-----Aynen Risale-i gavsiyeden alıp,yapıştırıyorum,inşallah Aklınız başınıza gelir-------

GAVSI Â’ZÂM

Abdülkâdir Geylâni’nin

                                   RİSALE-İ GAVSİYESİ

Ya Gavsı Â’zâm!. Allah, gayrından münezzeh, Allah’a yakındır!.

Ya Gavsı A’zâm, dedi Allah...

”Lebbeyk, Rabbi Gavs” dedim.

Nâsût ile melekût arasındaki her tavır şerîat, melekût ile ceberût arasındaki her tavır tarîkat, âlemi ceberût ile lâhût arasındaki her tavır da hakikattır.

Ya Gavs-ı Â'zâm... Hiç bir şeyde zâhir olmadım, insandaki zâhir oluşum gibi!..

Sonra sordum Rabbime, dedim ki: Hiç mekânın olur mu?..

Dedi ki:

-Yâ Gavs-ı Â'zâm... Ben mekânın mekânıyım!.. Benim mekânım olmaz!.. Ben insanın sırrıyım!..

Sordum tekrar; dedim ki:

Ya rabbi; hiç içer misin, yer misin?..

Dedi ki:

Yemem, fakîrin yemesidir; içmem de fakîrin içmesidir!..

Ve dahi sordum...

Ya Rabbî, melâikeyi hangi şeyden halkettin?..

Dedi ki Hak Teâlâ:

İnsanın nûrundan halkettim; ve insanı da nûrumun zuhûrundan halkettim.

Ya Gavs-ı Â'zâm... Beni gören sualden müstağni olur her hâlinde; görmeyen ise faydalanamaz sualden, o da işin kâliyle perdelenmiştir!.

Yâ Gavs-ı Â'zâm... Bütün ruhlar raksederler kalıplarında kıyâmete kadar; «Elestü birabbiküm» sözünün mânâsından dolayı, sonra da derler ki, «Rabbimizi gördük»!.

Ve daha dedi ki;

Yâ Gavs-ı Â'zâm... Kim ki ilimden sonra (bir de ayrıca) rü'yet isterse o mahcûbtur (perdelidir). Kim ki rüyeti ilmin gayrı zannederse o rabbi görmekten, güvenilmeyecek zanna aldanıp, kendini beğenmişlerden, mağrurlardan olur!.

bu kadar yeter sanırım anlayana....

Abdulkadir Geylani Hz.leri

1)Allah'ı görmüş ruhunu baş gözleriyle

2)Allah ile her an konuşabilmiş

öyle değilmi zan makinası kardeşlerim!!!