Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
39/29 ALLAH, çelişen
ortaklara sahip bir adam ile bir tek kişiye bağlı olan adamın örneğini verir. Bu
ikisinin durumu hiç eşit olur mu? Övgü ALLAH'adır. Ancak çokları
bilmez.
Selam, çelişkide olmayanlara olsun! Mutezile sana
"Selam(14/23) kardeşim(49/10)/dostum(9/71)" bile
diyemiyorum daha! Ama demek isterim inşallah!
Okuması yazması
olmadığını bildiği rasulüne ''IQRA!'' diye emrediyor; ve Muhammed'den ''Ben
okuma bilmem'' yanıtını alan Tanrı Alak suresinde:''HER HALDE OKU Kİ, senin
Rabbin kalemle yazı yazmayı talim eden keremde bi-nazir ve misal Allah
Zül-Celal'dir. İnteha. Vallahu a'lem'' diye seslenmektedir.(Mutezile)
Muhammed Mustafa'nın okur-yazar
hemde adamakıllı okur yazar- olduğuna kaniyim. Bununla ilgili çok kanıt da
getirilip ortaya konabilir.(Mutezile)
Sana, Allah rızası için bu sevdandan vazgeç
dememeliyim, nedenini sen bilirsin! İnsanlık hatrına diyeyim, ne olur bize
derdini bir açsan! Ben açıkça diyorum ki "BEN (HANİF) MÜSLÜMANIM, İBRAHİMİ'İN
TANRISI OLAN ALLAH'A İMAN EDİYORUM VE KİTABIM KURAN!". Hadi sen de neye inanıyor
olduğunu ve/veya amacının ne olduğunu söyleyiver! Bak, bu mesajda küfür/hakaret
filan yok! Önceki mesajlarında sen müminleri hakaret edip aşağıladın/alaya
aldığın (yada böyle bir hava estirdiğin için) sana hakaret edildi. Bir nevi
misilleme! Ama boşver bunu! Sen, bize derdinin ne olduğunu anlat. Yoksa
gerçekten senin çelişkilerden kurtulamamış, herkes tarafından afaroz edilmiş bir
paranoyak olduğuna kanaat getireceğiz!
O 'Efendilerle' akademik
hayatım boyunca savaştım. Okuldan sepetlemeyi göze alamadıl ar. Er geç
danıştaydan ya da başka yerden döneceğini bildiklerin den. Meslek hayatımda daha
beter cebelleştim o 'Efendilerle'. her türlü otorite, yetke, güç kullanma
iddiasındaki makamların doğal muhalifi olan biriyim. Zira, gücün isdibdada;
onun da eşitsizliğe yol açtığı sıkça görülen bir durumdur. Gücün denetlen
mediği, sorgulanmadığı h e r durum meşruiyetini kaybetmeye
mahkumdur.(Mutezile)
İkincisi müminin tanrısı Allah'tır. Senin tanrın
kimdir ve/veya nedir? Foruma yazı asan müminlerin Allah'ına/Rabbine sürekli
Tanrı diye hitap edemezsin! Senin tanrı dediğin şey nedir? "Tanrı"yla neyi
kastediyorsun? Yahudilerin tanrısı "ineği" mi, İsevilerin tanrısı "İsa'yı" mı,
Japonların tanrısı "Buda'yı" mı, yoksa sünnilerin tanrılaştırdığı "Muhammed'
ve/veya Buhari"yi mi ... Eğer İbrahim'in - Muhammed'in ve diğer müminlerin
tanrısı olan Allah'ı kastediyorsan, O'nu bu forumda Allah olarak
yazmalısın/çağırmalısın! Böylece biz de senin bir BÖLÜCÜ olmadığını anlarız!
OK!
Eğer amacın
Hallac-ı Mansur, Ömer Hayyam gibi farklı biri olmaksa, bizden sana izin,
olabilirsin! Hatta istersen bundan sonra sana Hayyam yada Hallac diye hitap
edelim! Fakat unutma sen onların vermiş olduğu (asıl) mesajların bir benzerini
asla veremezsin! İkincisi adı forumda sakız olan ve kendine kaynak edindiğin
"Turan Dursun" denilen adamın macerası oldukça komik. Vaktiyle (TC'de) müftülük
yaparak (kesesini Allah adını kullanarak dolduran) bu zat, RUSYA'da katıldığı
bir konferanstan sonra kominist/inkarcı olarak ülkesine geri dönüyor. Ve
İblis'in ekmeğine yağ sürmeye, yine bu ülkede başlıyor! Birincisi hepimiz kabul
etmeliyiz ki O adam bir ikiyüzlü idi! İkiyüzlüler genelde inancı zayıf olan
kişilerdir. Yada samimi/sabit inançlı olamayan (bir değere inanmayan) kaypak
kişilerdir. Müslümanlara vaaz verir ama akşam içtimasında İblis'e tekmil verir!
Sana bir soru, sen bu adama (Turan Dursun ve izleyicilerine) bilinçli olarak mı
inanıyorsun (inanıyorsun diyorum dikkat et), yoksa muallakta mısın? Makul ve net
bir cevap ver ki, kiminle muhatap olduğumuzu bilelim!
İzlemlediğim
kadarıyla, sana sorulan sorulara hep aşağılayıcı ve/veya alaycı bir uslupla
karşılık veriyorsun, bazılarına cevap bile vermiyorsun! Neden? Buna engel olan
kibrin mi, yoksa ???
Öte yandan foruma
astığın (birkaç cümleden oluşan) bir iddiaya, düzinelerce kendi fikirlerini
ekliyorsun! İnançsızlığını aşılayabileceğin birkaç mukallit arıyorsan bu
forumda, zor bulursun! Tüm tağutları/tabutları yıkıp, dini Allah'a has kılmaya
çalışan, kaç mümini safına katabilirsin ki? Allah'ın ilmine tanıklık etmiş
müminlere, "Allah yok! Kuran'ı ben yazdım ve bunu kanıtlarım" desen de sana
inanmazlar! (2/145, 11/63, 6/56) Burada senin tekniğini kullanan çok az insan var. Yani
cımbızla bir ayet seçiyorsun, o ayetin ilgili diğer ayetlerini (Kuran'dan)
aramadan-araştırmadan "işte tanrının yanıldığı ayeti/ayetleri" buldum diyorsun!
Bu, basit bir kendini kandırmaca oyunudur! Tuaf olan bu oyunu başkaları ile
oynamak isteyişindir. Ama sana yine diyorum! MÜMİNLER İLE
OYNAMA!
32/5 Gökten yere kadar bütün işleri O kontrol eder.
Sonra sizin saydığınızdan
bin yıla eşit bir
gün içinde kendisine yükselirler.
70/4
Melekler ve ruh elli bin yıla eşit
bir gün içinde
O'na yükselir.
22/47 O azabı çabuk getirmen için sana meydan
okuyorlar. ALLAH sözünü bozmaz. Rabbinin katında bir gün, onların
hesabıyla bin sene gibidir.
Ne zaman ki
Allah'ın sisteminde/arşında/katında, zaman kavramı olmadığını (ve/veya sadece 1
günden ibaret olduğunu) anlarsan, Cennet ve Cehennemin sonsuz olduğunu ve (Allah
tarafından gönderilmiş) Kuran'ın, evrensel bir kitap olduğunu farkedersin!
Yoksa,
2/259 Yahut şu kimse gibisi de
(dikkatini çekmedi mi?)... Altı üstüne gelmiş yıkıntı bir kasabaya uğrar ve
"ALLAH bunu ölümünden sonra nasıl diriltebilir," der. Bunun üzerine ALLAH onu
yüz sene ölü
bıraktıktan sonra diriltti. "Burada ne kadar
kaldın," dedi. "Bir gün yahut günün bir parçası
kadar kaldım," dedi. "Hayır, sen yüz yıl kaldın. Yiyeceğine ve
içeceğine bak hala bozulmamış. Eşeğine de bak. Seni halk için bir delil yaptık.
Kemiklere dikkat et, onları nasıl üstüste koyuyor, sonra onlara nasıl da et
giydiriyoruz." Durum kendisine aydınlanınca, "Artık ALLAH'ın her şeye gücü
yettiğini biliyorum," dedi.
... ve bunun gibi
başka birkaç ayeti, sadece bildiğimiz zamana/duruma göre ele almaya kalkarsan ve
(ayrı ayrı konulardan bağımsız bir biçimde) ayet seçme yoluna gidersen (haşa)
"AAA! Bakın Muhammed'in tanrısı zamanı hesaplayamayacak kadar cahilmiş",
"Muhammed'in tanrısı yanılabiliyormuş", "Muhammed'in tanrısı da çelişkiye
düşebiliyormuş" dersin! Turan ve izleyicileri demişti zaten! Ama sen, "ben onlar
gibi peşin hükümlü değilimdir, Kuran'daki müşkil bir ayetin açıklaması mutlaka
başka bir ayet ile verilmiştir, çünkü bazı ayetler müteşabih"tir diyorsan,
tartışmaya açtığın her konuyu tartışalım, hatta araştıralım. Hazır konu
açılmışken, "Allah'ı, düşünen insanlar artık düşünemediği an (düşünce doyumuna
ulaştığı an) keşfederler, Hz.İbrahim örneğinde olduğu gibi. Fakat (insanda)
görmeye ve işitmeye belli bir sınır konulmamış olsaydı (-ki zayıf ışıkta
hiçbirşey göremiyor - güçlü bir ışıkta kör oluyorsun ve/veya çok tiz bir sesi
duyamadığın gibi - yüksek bir seste de hemen sağır oluveriyorsun) ve (en
önemlisi) arada bir engel bulunmasaydı
(23/99-100), elbette
Allah'ı herkes görebilecekti. Ruha kafes olan beden (ölümle) ayrıştığında bu
sınırlar kalkar ve Allah'ı yakınen görürsün!
(75/22-23) Kuran
ayetleri birbiriyle bağıntılıdır. Ve Kuran, "Tevrat-Zebur-İncil"i içine alan
tamamlayıcı bir kitaptır. Neden tamamlayıcıdır biliyor musun? İkiyüzlü bazı
insanlar, Allah'tan gelen hükümleri kendi nefislerine ters düşeceğini bildiği
için ayetleri gizlediler yahut değiştirdiler! Sen onların kimler olduğunu
bilirsin! Neden korunmuş bir kitap biliyor musun? Kendilerine inen güzellikleri
ve adaleti, kendi zulüm hükümranlıkları için örtbas etmek isteyen buzağıcılar,
bardağı taşırdığı için! İkiyüzlülüklerinde son safhaya erdikleri için! Allah'a
kafa tuttukları için! Elçileri öldürmek istedikleri için! Allah'a hesap gününde
bir bahane sunamamaları için (bize bir uyarıcı gelmedi diyemesinler diye)!..
Daha sayayım mı? Fakat işte, insanoğlu adına (Hesap günü için) verilmiş bir söz
olmasaydı, Allah bu zalimlerin zulmüne (daha en başta) izin vermezdi ve karar
çoktan verilmiş olurdu (yeryüzündekilerin tümünü silerdi)
(20/129, 42/14, 5/17 ...). Fakat dengenin sağlanması gerekiyor!
(2/251) Ve elbette
Allah, sözünden dönecek değildir (13/31). Hesap gününe kadar isteyen inanıp inanmamakta
serbesttir. Dinde zorlama yoktur!(2/256) Dileyen inanır-dileyen inkar
eder(18/29). Nasılsa
varılacak son nokta Allah'ın huzurudur!
39/30 Sen öleceksin, onlar da
ölecekler.
39/31 Sonra Diriliş Günü, Rabbinizin
huzurunda duruşmaya çıkacaksınız.
39/32 ALLAH'a karşı yalan uydurandan ve
kendisine gerçek geldiğinde onu yalanlayandan daha zalim kim olabilir? Kafirler
için cehennemde bir yer yok mu?
artık son uyarıdır :Hayatımda
kimseye eyvallah dememiş biriyim. Eyvallah di yecek olsaydım sizin Cenab-ı Hak
dediğiniz makamla helalleşme ihtiyacında olmaz
mıydım...................(Mutezile)
Kimsenin kimseye
"sana hakkımı helal ediyorum yada etmiyorum" deme yetkisi Kuran'a göre yoktur.
Helalleri ve haramları yalnızca Allah belirler! Kaldı ki sen Tanrı (!) ile
ve/veya makamı(?) ile helalleşmekten bahsediyorsun! Bunu, bu forumdaki Allah'ı
birleyen müminlere atıfta bulunmak için söylediğini varsayıyorum, doğru mu? Eğer
doğru ise bu forumda hiç kimsenin (mümin de olsa), "ben Allah ile
görüşüyorum/konuşuyorum/vahiy alıyorum ..." diyen şizofrenlerden olmadığını
bilmeni isterim. Müminin görevi, geçmişteki Yahudiler gibi gerçeği gizlemek
ve/veya değiştirmek değil, onu olduğu gibi ortaya koymaktır/koymaya çalışmaktır.
Eğer sen yukarıdaki sözünle "hakkının gasp edildiği"ni düşünüyorsan,
sözlerine-fikirlerine ve tavırlarına bir ölçü koymalısın! Seviyeli bir
tartışma/forum ortamında, elbette herkes fikirlerini paylaşabilmeli! İddiana
sunulan bir antitez, senin hakkının gasp edildiği anlamına gelmez! Fakat senin
propaganda yaptığını düşünüyoruz. Her kategori altında sapıkça-cahilce kişisel
öğretileri serpiştirmek yerine, bu amacı güdenler için tahsis edilmiş alan olan
"Sahte mehdi ve resuller" köşesine veya buraya bu iddialarını asarsan, ilgili merciler
yanıtlamaya çalışacaktır!
_ Forum demek
tartışmak demektir. Sömürücülük ve/veya üstünlük kurma ortamı(!) yada akıl
yarıştırma ortamı değildir! (hem de dini/ilmi konularda!)
_ Forum demek
danışmak demektir. Bunu yaparken aşağılayıcı ve/veya alaycı usluplar kullanmak
başta senin gibi medeniyeti/uygarlığı savunan hiç kimseye yakışan bir hareket
değildir!
Özgürlüğü
savunuyorsun! Yeri aşıp arşa ulaşamıyorsan
(55/33), bir sineği
bile yoktan var edemiyorsan (22/73), güneşi batıdan doğduramıyorsan
(2/258), kendi
ölümüne bile engel olamıyorsan (62/8) ... bilki sen özgür değilsin! Ancak ve ancak bir "abd"
KULSUN (51/56)! VE
BÖYLE CAN VERECEKSİN! Nas'a ve/veya nefsine değil, Rabbe kulluk edenlere ne
mutlu! (3/64)
Gözetleyiciyi (57/4) inkar edenler, sahte özgürlükleri ile avunadursunlar
!!! (19/75)
6/116 Yeryüzündekilerin çoğuna uyarsan seni ALLAH'ın
yolundan saptırırlar. Onlar ancak zanna uyuyorlar ve onlar sadece tahminde
bulunup saçmalıyorlar.
=====================
Not: Mutezile, önceki yazım için senden özür
diledim! Aslında senin dilemen gerekirdi ya neyse! Bak, biz seni Rabbin yoluna
güzellikle çağırıyoruz. Allah'a, (hele) bu asırda inanmamak akıl kârı bir iş
değil! Eğer inatçılığını ve/veya kibrini yenebilirsen, aramızdaki husumet
kalkacaktır! Biraz akletmekle birşey kaybetmezsin !!! Bu halk, cahil bölücüler
ve/veya hainler yüzünden, kokuşmuş/ikiyüzlü milletler sıralamalarında ilk
sıralara kadar yükseldi.
_ Birine selam versen, yüzüne kinle bakıyor yada
seni alaya almaya başlıyorlar,
_ Namaz kılsan yobaz diyorlar,
_ Hacca gitsen Arabı zengin mi edeceksin
diyorlar,
_ Mini etekle gezip kendilerini pazarlayanlar
modern - vakarla dolaşanlar gerici, Kuran okuyanlar bölücü - Tommix okuyanlar
çağdaş, iyilik yapanlar enayi - halkı sömürenler medeni ...
gösteriliyor/göstertiliyor! Boşverelim Fransa'yı, İngiltere'yi, Amerika'yı,
İsrail'i! Boşverelim o sömürgeci/ırkçı maymun torunlarını! Allah diyor "onlar
birbirilerinin dostudur". Onlara muhalefet etmek her insana/müslümana bir
borçtur! Zaman (Kuran rehberliğinde) birleşme zamanıdır! İnsan olduğunu
hatırlama zamanıdır! "Allah'ı unutan toplumlar, unutulmaya mahkumdurlar".
(9/67)
__________________ 16/4 İnsanı küçük bir damladan yarattı, fakat buna rağmen o, apaçık bir düşman kesildi.
|