Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
1-Nefsi Emmare
Mürşidine ulaştıktan sonra kişi zikre başlıyor. "Allah, Allah, Allah, Allah" diyerek Allah'ın ismiyle zikrediyor. Allah'ın katından rahmetle fazl ve rahmetle salavat adlı iki grup nur gelir. Rahmetle fazl birinci grup, rahmetle salavat ikinci grup. Göğsünden kişinin nefsinin kalbine açılmış olan yolu takip ederek, kalbe ulaşırlar. Kalbin mührü açılmıştır, hareketli hale gelmiştir. Mührün üzerine baskı yapan rahmet, fazl ve salâvat isimli üç tane nurun enerjisi o mührü hareket ettirir. Kalbin altına doğru iter ve zûlmani kapıyı kapatır. Rabbani kapıdaki mühür böylece zûlmani kapıya kadar itilir. Zûlmani kapı kapanır. Zikir boyunca hep rahmet, fazl ve salavat geleceği için hep yolun üzerindeki baskı, üç enerjinin baskısı, devam edeceği için mühür hep orada kalacaktır. Artık şeytanın karanlıklarının kalbe girmesi mümkün değildir.
Allah'tan gelen rahmet, fazl ve salavattan fazıllar îmân kelimesinin çekim gücüne, tâbî olup kalbin içine yerleşmeye başlarlar. Karanlıkların fazlın işgal ettiği yerlere ulaşması, fazlı yerinden kovup, onun yerine geçmesi mümkün değildir. Îmân kelimesinin etrafında toplanan bu nurlar, fazıllar %1, %2 derken %7 ye ulaşır. %7'e ulaştıkları zaman Nefs-i Emmare teşebbür teşekkül eder .
Yusuf Sûresinin 53. âyeti kerimesi, 12/ YUSUF-53: Ve mâ überriü nefsiy, innennefse le'emmâretün bissûı illâ mâ rahime rabbiy, inne rabbiy gafûrün rahiym. (Yarabbi) Ben nefsimi ibrâ edemem (temize çıkaramam), çünkü nefsim bana sui olanı (şerri, kötülüğü) emreder. Ama Rabbimin rahim (esmasıyla tecelli ettiği nefsler) hariç. Muhakkak ki Rabbim mağfiret eder (günahları sevaba çevirir) ve rahiymdir. (Rahmet gönderici, rahmetiyle nefsleri tezkiye ve tasfiye edicidir).
İşte şerri emreden bu kademe Nefs-i Emmare'dir. Nefs-i Emmare kademesi %100 karanlıklarla başlar, nefsin kalbi tamamen karanlıktır. 19 tane afet itibare ihtiva eder. Başka hiçbir şey yoktur. Bu 19 tane afette aklanma olayı zikirle başlar, nefsin kalbine yerleşen fazıllar %100'ü %93'e indirirler. %7 nur birikiminde Nefs-i Emmare tamamlanır. Vücuttan ayrılmış olan ruhda zemin kattan birinci gök katına yükselir.
16. Basamak 2-Nefs-i Levvame Ruh emanettir, nefs rehinedir. Rehinede, her %7 aklanmada bir gök katının anahtarına sahip olur. Ruhu da bu sebeple birinci gök katına ve sırayla bütün gök katlarına ulaştıracaktır. İkinci defa daha yüzde 7 nur birikimi, îmân kelimesinin etrafında toplanan nurlar, ikinci %7 ile %14'e ulaşırlar. Nefsin kalbindeki karanlıklar da tabiatıyla %14 azalmıştır. Nefs-i Levvame. Kıyame suresi 2.âyeti kerimesinde Allahû Teâlâ buyuruyor; 75/ KIYAME-2: Ve lâ uksimü binnefsillevvâmeh. O levvame (kınanan, suçlanan) nefse yemin ederim. "Levvame nefse kasem ederim." Levm kınamak, suçlamak demek. Kişi nefsini suçluyor ama hataları işliyor. Devamlı tövbe istiğfarda bulunuyor, çok pişman ama gene hataları işliyor.
17. Basamak 3-Nefs-i Mülhime Üçüncü defa %7 nur birikimi ruhunda 3. gök katına ulaşabilmesi, nefsin üçüncü defa %7 nurla donatılması demektir. %21 nur birikimi oluşmuştur ve ruh da üçüncü gök katına kadar çıkmaktadır. 91/ ŞEMS-8: Fe'elhemahâ fücurehâ ve takvaha. O nefse (Şeytanın) füccuru ve (Allah'ın) takvası ilham edilir. "O levvame nefse kasem ederim." diyor Allahû Tealâ.
18. Basamak 4-Nefs-i Mutmainne Kişi, zikrini aldığı emirler gereğince arttırıyor. Arttırınca yeni bir %7 nur birikimi gerçekleşiyor. Nefs-i Mutmainne. 89/ FECR-27: Yâ eyyetühennefsülmutmainne. Ey mutmain olan nefs! 13/ RAD-28: Elleziyne âmenû ve tatmainnü kulûbühüm bizikrillâh elâ bizikrillâhi tatmainnülkulûb. Onlar âmenû'durlar ve kalpleri Allah'ı zikretmekle mutmain olmuştur. Bilin ki, kalpler ancak Allah'ı zikretmekle mutmain olur.
Allahû Teâlâ kalplerin Allah'ı zikretmekle Emmare, Levvame, Mulhime ve Mutmainne kademelerini tamamlayabileceğini ifade ediyor. İşte bu gelen nurların %28 olması halinde kişi mutmain olur, doyuma ulaşır. Allah'ın verdiklerinin hepsinin yeterli olduğundan kesin şekilde inançlı hareket eder, yeterli olduğuna kesin şekilde inanır, hiç bir şüphesi yoktur. Ve kişi doyuma ulaşmıştır. Ruhu 4. kata kadar yükselecektir.
19 ve 20. Basamak
5-Nefs-i Radiye / 6-Nefs-i Mardiye Yeniden bir %7 nur birikimi, Nefs-i Radiye, ruh 5. katta; bir daha %7 nur birikimi, Nefs-i Mardiye, ruh 6. katta. Radiye, Allah'tan razı olduğumuz nefs kademesi, Mardiye Allah'ın da bizden razı olduğu nefs kademesidir. Her ikisi de Fecr Sûresinin 28. âyeti kerimesinde geçiyor "Radiyeten Mardiye." Allah'tan razı oluyoruz ve Allah'ın rızasını kazanıyoruz. Nefsin kalbinde %42 nur birikimi sağlanmış, biz Allah'tan razı olmuşuz, Allah da bizden razı olmuş. Ruhumuz 6. gök katına ulaşmış. ve
21. Basamak 7-Nefs-i Tezkiye Nefs-i tezkiye kademesine geliyoruz. Yeniden bir %7 nur birikimi, %49 nefsin kalbindeki nur, huşuda da %2 nisbetinde nur kazanmıştık; %51. Nefsin kalbindeki karanlıklar %100'den %49'a, yarıdan daha aşağı düşmüştür ve Allah'ın nurları sıfırdan %50'yi aşarak %51'e ulaşmıştır. Şeytan yalnız nefsinizin karanlıklarına tesir edebildiği cihetle şeytanın tesir etme imkanları %100'den %49'a düşmüş, şeytanın hakimiyeti kesinlikle önlenmiştir. İşte bu nokta tezkiye noktasıdır. Fatır Sûresinin 18. âyeti kerimesinde Allahû Teala şöyle söylüyor: 35/ FATIR-18 : Ve lâ tezirû vâziretün vizre uhrâ, ve in tet'u müskaletün ilâ hımlihâ lâ yuhmel minhü şey'ün velev kâne zâ kurbâ, innemâ tünzirülleziyne yahşevne rabbehüm bilgaybi ve ekaâmûssalât, ve men tezekkâ feinnemâ yetezekkâ linefsih, ve ilallâhilmasıyr. Hiç kimse başkasının günahını yüklenmez. Eğer (başkasını) çağırırsa yüklensinler diye, hiç biri yüklenilmez. Akrabası olsa bile. Muhakkak ki sen ancak Rabb'lerine gaybda huşu duyanlar ve namaz kılanları uyarırsın. Kim nefsini tezkiye ederse bunu kendi nefsi için yapmış olur ve (ruhu) Allah'a doğru yola çıkar (Allah'a ulaşır). "Kim nefsini tezkiye ederse, %50'den daha fazla temizleyebilirse, o kişi bunu kendisi için yapmıştır." Neden kendi nefsi için yapmıştır? Çünkü nefsi ezelde Allahû Teâlâ'ya tezkiye olacağına dair söz vermiş. Nefs tezkiyesi yapmış olan kişinin ruhu Allah'a ulaşır, diyor Allahû Teâlâ. İşte kim nefsini tezkiye ederse ruh 7. gök katına ulaşır, 7. gök katındaki 7 tane âlemi aşar, Sidret-ül Münteha'ya ulaşır, oradan da yoklukta Allah'ın Zat'ına ulaşır. Allah'ın Zat'ında ifna olur, yok olur Allah'ın Zat'ı ruhumuza meab olur. Nebe 39'da Allahû Teâlâ buyuruyor ; 78/ NEBE-39: Zâlikelyevmülhakk , femen şâettehaze ilâ rabbihî meâbâ . İşte o gün (Mürşidin eli Hakk'a ulaşmak üzere öpüldüğü ve ona tâbî olunduğu gün) Hakk günüdür. Dileyen (Allah'a ulaşmayı dileyen) kişi kendisini Rabb'ine ulaştıran (yolu, Sırat-ı Müstakim'i) yol ittihaz eder (edinir). (Allah'a ulaşan kişiye Allah) meab (sığınak, melce) olur. "İşte o gün hak günüdür, Hakk'a ulaşma günüdür. O gün Hakk'a ulaşmayı dileyen kişi kendisine Allah'a ulaştıran yolu Sırat-ı Müstakiym'i yol edinir. Ruh Allah'a vardığında Allah'ın Zat'ı ona meab olur, sığınak olur." buyuruyor, Allahû Tealâ. Allah'a ulaşan ruhumuzla birlikte 21. basamaktayız. ,
|