Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
NAZİ rejiminin canavarlığı biliniyor. Ama kanlı fotoğraflarını gördüğünüz bu çocukları katleden, İsrail militarizmidir!
Gazze'deki Beyt Hanun kasabasında, evlerinde uyuyorlardı. Sabaha karşı İsrail topçusunun açtığı ateşle öldürüldüler! İsrail topçusu bir kilometre hata yapmış, top mermileri sivillerin üzerine düşmüş, o yüzden ölmüşler! "Savaşta olur böyle şeyler"miş!
Militarizmi destekleyen İsrail gazeteleri böyle yazıyor. Militarizmi eleştiren Yediot Ahranot gazetesi ise soruyor: "Beyt Hanun'a 16 dakika top mermisi yağdırdınız da sapmaları fark edip zamanında düzeltemediniz mi?!"
Hastalıklı psikoloji
Ülkemizi de ziyaret eden liberal İsrailli yazar Yitzak Laor'un İsrail militarizmi üzerine uzun bir makalesi vardır. Şöyle yazar:
"İsrail ordusu daima Davut Peygamber'in çocukları, oğulları, evlatlarıdır. Biz ebedi mağdurlarızdır. Düşman ise daima Câlud'tur; hatta düşmanın çocukları bile..." Filistinli çocuklar, onlar da 'Câlud' demek ki! Semavi kitaplara göre Davut Peygamber, zalim ve kudretli Filistin Kralı Câlud'u sapan taşıyla öldürmüştü. Zalimlere karşı mazlumların da güçlü olabileceğini anlatan bu kıssa, İsrail'in o hastalıklı "ebedi mağduriyet" psikolojisinin elinde çocukları bile öldüren kanlı bir militarizme dönüştü.
Sırplar da Bosnalı Müslümanları katlederken kendilerini "Kosova savaşından beri mağdur" sayıyor, hâlâ Osmanlı ile savaştıklarını sanıyorlardı.
Cinnet! Sırp militarizmi de İsrail militarizmi de aynı cinnete tutulmuştur!
İsrail militarizmi
Dünyada, İsrail'den başka hangi devlet, çocukları böylesine katleder de dünya ayağa kalkmazdı! Yahudilerin tarihteki gerçek mağduriyetini, şimdi İsrail militarizmi öyle bir kalkan gibi kullanıyor ki, çocukların öldürülmesine bile dünya sessiz!
Eskiden beri militarizme karşı çıkan Haaretz gazetesinde Aluf Benn, Beyt Hanun katliamını eleştirirken, "Başbakan Olmert'in ordu üzerindeki denetimi kaybettiğini" yazıyor. Haklı ama eksik!
Hayfa Üniversitesi öğretim üyesi sosyolog Uri Ben-Elizer, 1998'de yayımladığı "İsrail Militarizmi" adlı akademik kitabında şunları yazıyordu:
"İsrail'de hiç askeri darbe olmadı. Çünkü seçilmiş liderler de siyasetlerinde temel bir unsur ve merkezi bir ideoloji olarak militarizmi benimsemiştir!"
İsrail devlet olarak, sistem olarak militaristtir! Sırp militarizmi bir yerde dünyanın tepkisiyle karşılaştı. İsrail militarizmi en gaddar cinayetlerde bile serbest!
Mehmet Akif haklıydı:
"Tükürün maskeli vicdanına asrın, tükürün!"
(TAHA AKYOL)
__________________ "Bir kavme olan kininiz sizi adaletten ayırmasın.."
İsrail ordusunun çekildiğini açıkladıktan sonraki sabah beşte Beyt-i Hanun'da bir aile apartmanına yönelik saldırısındaki trajik görüntüler unutulmadı. Aynı aileden 13 kişinin tank ve Apache helikopterleriyle katledilmesini, birkaç aylık ya da bir başındaki bebeklerin annelerinin kucağında cansız yatışını, 15 dakika arayla altı top mermisi atılan binadan 20 cesedin çıkarılmasını unutmak mümkün mü?
Türkiye basınında “insanlık neredesin” başlıklarıyla yayınlanan resimler, Filistin'den dünyaya yansıyan, insan ırkının tahammül sınırlarını zorlayan trajik görüntülerden sadece bir tanesiydi. Saldırının sebepleri, şekli, iğrençliği, sonuçları, dünyadaki yansımaları ve verilen tepkilerde bir farklılık olmadı. Bazılarının açık desteği, bazılarının sessiz onayı tekrarlandı sadece. Ama o saldırılarda dikkatlerden kaçan ya da kaçırılan çok önemli bir ayrıntı var ki, Filistin halkına yönelik yeni kıyımın niteliğini anlamak için bu ayrıntının üzerinde durmak gerekiyor.
Çocukların katledildiği saldırıdan 3 gün önce, 5 Kasım'da bir iddia atıldı ortaya. Birleşik Arap Emirlikleri'nde yayınlanan El-Beyan ve El-Halic gazeteleri, İsrail ordusunun “Güz Bulutları” adlı saldırılarının ve Beyt-i Hanun'daki apartman saldırısının Amerikan askerleri komutasında gerçekleştirildiğini yazdı. El Beyan gazetesinin “Amerikalı subaylar Gazze'ye saldırıyı yönetiyorlar” başlığıyla verdiği haberde, İsrail ordusunun Lübnan'da Hizbullah karşısında aldığı yenilginin Gazze'de tekrarlanmaması için ABD'nin operasyona yardım ettiği bildirildi. El-Halic ise, aynı haberi, “İsrail, saldırının ABD yönetiminde olduğunu açıklıyor” başlığı ile verdi. ABD'nin İsrail'i destekleme politikasını siyasi destekten askeri operasyonları yönetme seviyesine çıkardığını belirten gazete, son saldırıların bu işbirliğinin ürünü olduğuna işaret etti.
İsrail kaynaklarına dayandırılan haberde, İsrailli subayların Washington'da Amerikalı subaylarla bir araya geldiği ve Gazze'deki saldırıların planlanıp yönetilmesi konusunda Amerikalı subayların İsrail'e gönderilmesinin talep edildiği bildirildi.
Bu iddiaları güçlendiren başka gelişmeler de oldu. İsrail'de yayınlanan aşırı sağcı Jarussalem Post gazetesinde 12 Kasım'da yayınlanan haberde; Filistinli direniş gruplarının Amerikan hedeflerini vurma çağrısı yaptığı duyuruldu. Gazete, saldırı sonrası toplanan BM Güvenlik Konseyi'nde, İsrail aleyhinde hazırlanan karar tasarısının ABD tarafından veto edilmesine karşı, Filistin Hak Direniş Komitesi, El Aksa Tugayları, Ebu Riş Tugayları ve daha önce adı duyulmayan Tevhid Tugayları'nın, ortak bir açıklama yaparak, ABD'yi hedef aldıkları iddia edildi. Daha önce ABD vatandaşlarını rehin alan ama hepsini serbest bırakan Filistinli gruplar şimdiye kadar hiçbir şekilde ABD hedeflerine saldırmadı. Ama açıklamadaki şu ifadeler yeni bir gerçeği ortaya koyuyor: “İsrail'e atılan Kassam füzelerini engellemek için son Beyt-i Hanun saldırısına Amerikan askeri uzmanları da katıldı.”
Lübnan savaşından önce İsrail savaş gemilerinin Gazze plajında dokuz çocuğu katleden saldırısından bu yana devam eden operasyonlara ABD askerlerinin katıldığı yönünde bir çok iddia ortaya atıldı. Ama kimse bu konuda konuşmuyor. Daha da geriye gidelim:
2002 yılında yüzlerce kişinin hayatını kaybettiği korkunç Cenin katliamına da ABD askerleri katılmıştı. O zamandan bu yana İsrail'in hemen bütün operasyonlarına ABD askeri uzmanları ve özel birlikleri de katılıyor. Irak işgali sonrası başlayan direnişe karşı iki ülke birlikte çalışıyor. İsrail özel birlikleri ve istihbaratı Irak'ta aydınları, akademisyenleri, siyasi ve dini liderleri öldürmekle kalmıyor, mezhep savaşını kışkırtan saldırıları da planlayıp uyguluyor. Aynı anda ABD özel birlikleri İsrail topraklarında yetiştiriliyor. Şehir savaşı ve gerilla savaşı eğitimi alanların bir kısmı Gazze ve Batı Şeria'daki özel operasyonlara katılıyor. ABD askeri uzmanları ile İsrailli subaylar aynı operasyonlarda görev alıyor. İki ülke arasındaki dayanışma sadece siyasi, diplomatik, ekonomik ve askeri yardımlarla sınırlı değil. İstihbarat ve operasyon birlikteliği uzun zamandan beri devam ediyor.
BM Güvenlik Konseyi'nde İsrail aleyhine hazırlanan kararı veto eden ABD'nin aynı zamanda o masum çocukların da katili olduğunu neden kimse söylemez? Kıyamet savaşı, ırkçılıkla karışık seçilmişlik düşüncesi ve talan kültürünün ürettiği çarpık zihniyet, bu coğrafyanın her köşesinde aynı cürümleri işliyor. Irak'ta ölen çocukların katili kimse, Filistin'de ölen çocukların katili de o! Cephe ortak, kurbanlar ortak. Kullanılan silahlar ortak, uygulanan yöntem ortak, acımasızlık ortak!
(İ.KARAGÜL)
__________________ "Bir kavme olan kininiz sizi adaletten ayırmasın.."
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma