Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Budama mevsimi
Bu yazının içeriğini anlamak için ona neden olan soruyu yazmaya gerek olmadığı kanaatindeyim. Bir tecrübe yaşadıysanız zaten fazla bilgiye ihtiyaç duymayacaksınız, yaşamadıysanız sizi ilgilendiren bir şey yok, ancak, yine de akılınızın bir kenarında durması faydalı olur. Daha önce okumadıysanız, Bana kültünü söyle yazısını okumanız önerilir.
Yazının temel hedefi, onu sonuna kadar okumayı başardığınızda,
- Üye ne düşünür?
- Üye nasıl yaşar?
- Üye ne yapamaz?
- Üye nasıl kontrol altına alınır?
- Üye nasıl elimine edilir?
- Uzaklaş(tırıl)an üye geriye nasıl bakar?
- Lider uç noktaları nasıl kontrol eder?
sorularının cevapları hakkında bir fikrinizin olmasını sağlamaktır.
Kutlu başlangıç: Üyenin ilk hali
Üye aradığını bulmuştur, mutludur. Lider kurtuluşu sunan insandır, yücedir. Bu bir müddet devam eder. Yeni üye üst kurul tarafından izlenir. İtaati yoklanır. Daha sonra tabii olarak üye etrafında iki çeşit gurup oluşur. Anlaşabildiği ve anlaşamadığı kimseler. Üst kurul her iki durumu da ustaca maniple eder. Lider şunu söyler: "Kimse asla bir diğeri ile sıkı fıkı olmayacaktır, aşırı sürtüşmelere de izin verilmeyecektir." Çünkü sıkı birliktelikler güç oluşturur, kavga zayıflık verir.
Yöntem basittir: Uğraşı ve çevresi sıkça değiştirilen üye üst kurul tarafından bir süre izlenir. Artık üye kendi hayatına ait kararlar verme noktalarına yaklaşır. Burada yine üst kurul devreye girerek olayı yönlendirir. Aradan bir süre geçtikten sonra üye için sosyal hayat kültün ta kendisidir. Başka çıkış ve mutluluk yoktur. Ancak kötü durumlarda da çıkış yolu yoktur. Yıllarca külte hizmet etmekten kendine ait bir yaşamı olamamış ve fırsatlar ve kişiler kaçmıştır. İşte bu insan üst kurul tarafından acizleştirilmiş tam kıvamında bir insandır. Çünkü hem maddi hem de fikri olarak başka bir çıkış öğrenememiştir. Bu tür üyeler sıkça değişik işlere gönderilir ve künyeleri de beraberlerinde bir üst kuruldan diğerine aktarılır. Nabızları yoklanarak inanç ve daha da önemlisi bağlılıkları sık sık kontrol edilir. Olumlu çıkanlar ödüllendirilir. Böylece hayatı devam eder. O artık kültün kurtulmuş ve kutsanmış dünyanın günahlarına kefaret olarak yontulan kutsal bir ağacıdır.
İnfaz memurları: Kara delikler
Zamanla kült içersinde yaşanan olaylar sonucunda düşünen insanlar çıkabilir. Bu insanlar genellikle herhangi bir sebeple haksızlığa uğramış insanlardır. Problem olan bu insanların eliminasyonunda bir kaç metot kullanılır. İşte kara delik denen bu insanlar birinci derece de bu işi yaparlar.
Lider kendine kara delik tabir edilen insanlar seçmiştir. Bu insanlar onun her an elinin altındadır ve yıllarca onun yanında kalmışlardır. Üye lideri asla suçlayamaz ve hatalı göremez; çünkü böyle bir durumda kendisi ile çelişir, inancını kaybeder. İşte bu kara delikler bu gibi insanların suçlayacağı beceriksiz insanlardır. Üyeler her türlü yanlışı ve haksızlığı bu bunlardan bilir. Üye kültten ayrılsa dahi lideri asla suçlamaz, çünkü kült kutsal, lider yanılmazdır; ancak lider talihsizdir, bu insanlarla çalışmak zorundadır. Üye bunu düşünür. Lider onun durumunu bilseydi, haksızlığı mutlaka fark eder ve düzeltirdi. Yoğun beyin yıkama ve telkin yöntemlerinden geçmiş bir üye aslında bütün işin liderin emri ve görüşleri doğrultusunda yapıldığını, kara delik nam salakların kendi başlarına tırnaklarını bile kesemeyeceklerini hayal bile edemez. Liderin elleri daima tertemiz kalır.
İnfaz: Kutlu son
Problem insan, kara deliklerin haksız uygulamaları, sinsi ayak kaydırma teknikleri ile ayrılır. Ayrılırken onları suçlar. Lider masum olarak kalır. Ayrılan üye kaderinin bu olduğunu düşünür. Lidere asla küsmez, sempatizan olarak devam eder. Sık sık eski dostları ile güzel eski günlerden, hoş hatıralardan konuşur ve bütün öfkesini liderin maşa olarak kullandığı bu salaklara yönlendirir. Kültün geri kalanının ayrılan üye ile bütün ilişkileri kesmesi için de arkasından bir tutam gerçeğe bulanmış bir sürü yalan uydurulur ve bu yalanların ışık hızıyla yayılması ve her durakta biraz daha şişirilmesi sağlanır. Böylece kutsal sona ulaşılmıştır.
Maşa kullanım kılavuzu: Lider kara delikleri nasıl yönetir?
Lider bu işin bir nasip meselesi olduğunu sıkça vurgular ve etrafındakilere (İsa'nın havarileri gibi) seçilmişliğin faziletlerini anlatır. Kimi zaman azarlayarak, kimi zaman da iltifat ederek etrafındakilerin her birini bir maymuna çevirir. Onlara kültün (yani, kendisinin) doğru yolda olduğunu külte (yani, kendisine) aykırı düşen her şeyin yanlış ve kaçınılması gereken zehirli yılanlar gibi bir şey olduğunu anlatır. Liderin olağanüstü bir hitap yeteneği vardır. Onlara "ben Mesih'im," demek zorunda bile kalmaz; öyle bir tarzda konuşur ki, konuşmanın sonunda dinleyicilerin zihninde kalan tek şey Mesih'in meclisinde bulunduklarıdır. Mesih'in meclisinde bulunanlar seçilmiş havarilerdir. O onların her şeylerine kefil ve garantidir; fakat insanların kendilerini onsuz matah bir şey sanmalarının da önüne geçmek için iltifat ve azarın dozunu itinayla ayarlar.
Birazcık sürtüşmelerine lider tarafından göz yumulmasının en önemli nedeni bu durumun liderin eline sürekli azarlama ve törpüleme kozları vermesidir.
Clash of the Titans: Kara deliklerin çatışması
Bu adamlar çoğunlukla lider tarafından eşit mevkide tutulur. Herkes en faydalı ve önemli işi kendisinin yaptığına inandığından birbirlerine karşı son derece acımasızdırlar. Birbirlerini yemekten geri durmazlar. Lider bunlara izin vererek tansiyonun biraz yükselmesini sağlar. Sonra en uygun anda (o bunu çok iyi bilir) duruma müdahale ederek liderliğini perçinleştirir. Bu böylece sürer gider.
Kontrol perçinlenmesi: Üyenin aciz duruma düşürülmesi
Lider için en önemli sorun liderliğinin etkisinin azalmasıdır. Bunu kara delik yer değiştirme operasyonu ile yapar. Şöyle ki;
1. Lider kara deliklerin bazılarını nazara verir, "bu şöyledir, böyledir," der.
2. Üye o adamın yüceliğine inanır. Lidere yakınlığından dolayı biraz kıskançlık, biraz hayranlık duyar. Ona yakın olmanın lidere yakın olmak gibi bir avantajı olduğunu düşünür. Her türlü abuk sabuk sorununu bu insanla paylaşır. Zaten lider de bu insanlara herkese yakın olma emri vermiştir.
Yani lider birinci olarak üyelere bu insanları yaklaştırır. Onların gözünde önce yüceltir ve son noktayı koyar.
3. Üye bir gün bu yüce üyenin lider tarafından azarlandığını ve başka bir işle başka bir yere gönderildiğini öğrenir ve şu kanaate varır: "Demek lider o kadar güçlü ki bu insanlarla bile istediği gibi oynuyor. Bana ne olmuş ki itiraz edeyim veya kendiliğimden bir şey yapayım."
Lider bu operasyonları çeşitli kaynakları kullanarak sıkça uygular. Böylece üyelerin bilinç altına şu fikirler yerleşir:
- "Lider mutlak hakimdir."
- "Ben küçücük zavallı bir üyeyim."
- "Aman ha! Sakın bir yanlış yapmayayım, aksi takdirde sonum kötü olur."
- "Lider ne kadar kutsal ki bu kutsalların bile üstünde onlarla oyun oynuyor."
Sonuç: Benim benliğimin hiç bir anlamı yok. Mutlak hakim liderdir. O bensiz yapabilir, fakat ben onsuz yapamam.
Damak tadı: Kara delikler problem üyeleri nasıl yer?
Lider sıkça kara deliklere ya da kutsal insanlara görevler verir. Bu insanlar bu görevleri etrafındaki alt kademedeki insanlara tebliğ eder. Bunu yaparken daima bunun liderin emri olduğunu tekrarlarlar ve kaynak olarak onu gösterirler. (Fikirde çaresizleştirme prensibi.) Böylece ne kadar mantıksız da olsa üye asla itiraz edemez. Diyelim ki üye hoşnut olmadı; kutsal insan bunu hemen tespit eder ve üst kurulda mevzu eder. Problem üye hakkında şikayetler sıkça gündeme gelmeye başlayınca problem üye yavaşça sorgulanır ve son bir sindirme harekatı yapılarak ne kadar yapmak istemese de o görev ona verilir.
Gerçeğin soğuk yüzü: Tercih(ler) kavşağı
Üye bu durumda karar vermek zorundadır: Artık ya itaat edecek ya da ayrılacaktır. (Törpüleme operasyonu)
Sonuçlar ve tercihler:
1. Tek yönlü yol; sağa-sola dönülmez, U-dönüşü yapılmaz:
Üyenin başka bir alternatifi yoksa çaresizce itaat etmek zorundadır; ancak o artık üst kurul tarafından törpülenmiş ve hizaya çekilmiş bir insandır. Asla bir üst kurul üyesi olamaz. Yaptığı işin kutsallığı bilinç altında çok daha kuvvetlenerek tüm haksızlıkları sineye çeker ve işine devam eder. (Kendine yedirme prensibi.) Böyle bir üyeye önceki kusurları politik usullerle hatırlatılarak her iş yaptırılabilir. Öyle ki, bu tür üyelere "bu kurallara uysanız iyi olur, yoksa buradan ayrılmaya kalksanız dışarıda bir hiçsiniz," gibi bir laf bile edilse bir sinema salonu dolusu üyenin gıkı çıkmaz.
2. Üye ayrılır, kendi hayatını kurar. Yukarıda bahsi geçen masumiyet prensiplerini hatırlar. Üst kurula sayar döker, hatta, "bunlar olmasaydı nice işler yapacaktım, der mutlu olur.
Operasyon her iki durumda da başarıya ulaşmıştır. Problem her iki yolla da halledilmiş, kara delikler vazifelerinin yapmıştır.
Güncelleme: 06.09.2004
2. şıkkı seçmiş eski üye geçikmeli olarak kurmuş olduğu kendi hayatına devam etmektedir. Bir gün hala grupta olan yakın arkadaşlarından biri muhtemelen küskünleri geri kazanma operasyonunun bir ayağı olarak eski üyeden yardım ister. Eski üye, belki de kızgınlığı biraz geçtiği için, biraz da arkadaşının hatırı için yardım etmeyi kabul eder. Kabul etmesinde bir türlü tedavi edemediği idealistliğinin payı da yok değildir. Hala (zaman zaman da olsa) bir şeyleri değiştirebileceğine inanmaktadır. Ancak aradan o kadar zaman geçmesine ve bazı şeylerin değişmiş gibi görünmesine rağmen aslında temelde hiç bir şeyin değişmemiş olduğunu farkeder. Tabi sorun şu ki, eski üye bunu hemen farkedememiştir. Bir hata yapmış, değişik fikirlerden artık kimsenin korkmadığını düşünmüş ve kendisine tevdii edilen iş için yanlış bir projeyi sunmuştur. Proje, örneğin, bir konferans ile ilgilidir ve eski üye, grupla fikirleri temelde uyuşmayan ama konferansın konusunda uzman olan kişiyi projeye dahil etme hamlığını yapabilmiştir. Neticede ortalık karışmıştır. Eski üye bunu pek dert etmemekle birlikte bir denklemi çözmek zorundadır: (1) Artık akıllanıp hiç birşeyi değiştiremeyeceğini anlamalı mıdır? (2) Yoksa "projeyi -içine pek de sinmeyerek- budayıp belki birilerine bir faydası olup devam" mı etmelidir?
Biz birinci şıktan yanayız, ancak kimseyi etkileme ve yönlendirme derdimiz de yoktur.
http://www.birey.com/avnia/mc/all/cevap2.htm
|