Şu da emredildi: Yüzünü dine bir Hanif olarak çevir. Sakın müşriklerden olma.
Yunus Suresi 105
Ben bir Hanif olarak yüzümü gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Müşriklerden değilim ben.
Enam Suresi 79
İbrahim ne bir Yahudi idi, ne de bir Hıristiyan. O sadece hanif bir müslümandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran Suresi 67
Şu da kuşkusuz ki, İbrahim başlıbaşına bir ümmetti; bir Hanif olarak Allah'ın önünde eğiliyordu. Müşriklerden değildi.
Nahl Suresi 123
De ki Allah doğrusunu söylemiştir / vaadinde sadıktır.Haydi artık Hanif olarak İbrahim'in Milleti'ne uyun! Müşriklerden değildi o.
Ali İmran Suresi 95
Allah'a ortak koşmadan, Hanifler olarak... Allah'a ortak koşan kişi, gökten düşmüş de kendisini kuşlar kapışıyor veya rüzgar onu uzak bir yere fırlatıp atıyor gibidir.
Sabahın ilk ışıkları...
Birden şehrin bütün sesleri duruyor.
Otoyol uğultusu kesiliyor. Artık vites değiştiren, gaza basan yok.
Kalorifer kazanları sönüyor. Alarmlar susuyor. Bütün geceyi ağlayarak geçiren yan dairedeki bebek bile susuyor.
Koca şehir donup kalıyor sanki.
Kısa bir aralık!
Tam o sırada işte...
Minicik bir kuşun cıvıltısı...
Derin bir meditasyon hali o kısacık "an"ın içine sığıyor.
Sonra geri dönüyor sesler.
Merdiven boşluğunda topuk sesleri...
Çarparak kapanan araba kapısı, otoyoldan hışımla geçen şehirlerarası
otobüslerin ıslığı, bebeğin ağlaması, çöp kamyonu, şehir üzerinde tur
atan uçağın homurtusu...
Şehir geri dönüyor.
Şehir çocuğuyum.
Onun kirini pasını bile seven biriyim.
Her mekânına, her deliğine girip çıkmışlığım var. Melankolimi en iyi
bastıran şeyin büyük şehir şamatası olduğunu anlayalı çok zaman oldu.
Ama...
Ne kadar metropol insanı olursak olalım, ne kadar seversek sevelim bu şehri...
İçimizde, ruhumuzda, beynimizde bir şey var ki, onunla çatışıyor.
O kısacık an, o kuş cıvıltısı her seferinde bunu hissettiriyor bana...
Ne zaman uzun yola çıksam manzaranın genişlediği, görüntünün uçsuz
bucaksızlaştığı veya yeşille mavinin birbirine karıştığı kıyılarda bir
tuhaf oluyorum.
Uzak ve sevgili atalarımı
ziyarete gelmişim sanki...
Neden?
Tam yine bu düşünceler zihnimi kurcalamaya başlamıştı ki, Marc Berman'ın araştırması çıktı karşıma.
Michigan Üniversitesi "Doğal Kaynaklar ve Çevre Enstitüsü"nce yapılan
bu araştırma bugünlerde Batı'nın popüler bilim dergilerinde pek sık
alıntılanıyor.
Araştırmanın sonucu şöyle özetlenebilir: Şehir hayatı insan beyniyle uyumlu değil. Hatta beyine zarar veriyor.
Michigan Üniversitesi psikoloji bölümü öğretim üyesi Berman "şehrin
aşırı uyaran yüklü" dünyasının, beynin enerji ve konsantrasyon
sınırlarını zorladığını söylüyor. Bu bakımdan sadece trafiğin yoğun
olduğu bir caddede yürümek bile "sakıngan bir mekanizma" olan beyin
için çok yorucu bir şey. Çünkü beyin sürekli tehdit algılıyor ve
uyaranlar arasında seçim yapmakta zorlanıyor.
Berman ve arkadaşları ellerine GPS alıcıları verdikleri öğrencileri iki
gruba ayırmış. Bir grup şehirdeki botanik bahçesine gönderilmiş, diğeri
şehrin en hareketli cadde ve meydanlarında dolaştırılmış.
Sonra öğrenciler üzerinde psikolojik testler uygulanmış. İkinci grup bütün dikkat ve hafıza testlerinde fena halde çuvallamış.
Botanik parkında vakit geçirenlerde ise, buraya özellikle dikkat, hafıza kapasitesinin yüzde 20 arttığı gözlemlenmiş.
Araştırmanın sonuçları bu kadar değil tabii...
Böyle başka araştırmalar da var zaten. Mesela kırsal kesimde büyüyen
hiperaktif çocuklarla şehirde büyüyenlerinin uyum süreçlerinin farklı
olduğunu gösteren araştırmalar...
Ya da pencereleri yeşilliklere bakan hastanelerde yatan hastaların
pencereleri gökdelenlere bakan hastanelerde yatan hastalara göre daha
kısa sürede iyileştiğini gösteren araştırmalar...
Daha fazla uzatmayayım.
İyisi mi, siz de içinizi, tecrübelerinizi şöyle bir yoklayın bakalım! Sonra yine döneriz bu konuya.
Bir ara da...
Peyzaj ve insan ilişkisi üzerine bir çift şey söylemek istiyorum.
Bizi içinde yaşadığımız "manzara"dan ayrı değerlendirmek mümkün mü?
__________________ "Bir kavme olan kininiz sizi adaletten ayırmasın.."
Katılma Tarihi: 05 ocak 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 611
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
?
__________________ Nahl.6:Bir güzellik de vardır onlarda sizin için: Sabah saldığınız sırada, akşam topladığınız sırada. Ve lekum fîhâ cemâlun hîne turîhûne ve hîne tesrehûn
__________________ Nahl.6:Bir güzellik de vardır onlarda sizin için: Sabah saldığınız sırada, akşam topladığınız sırada. Ve lekum fîhâ cemâlun hîne turîhûne ve hîne tesrehûn
Sizin yetkiniz yok foruma yeni mesaj ekleme Sizin yetkiniz yok forumdaki mesajlara cevap verme Sizin yetkiniz yok forumda konu silme Sizin yetkiniz yok forumda konu düzenleme Sizin yetkiniz yok forumda anket açma Sizin yetkiniz yok forumda ankete cevap yazma