Yazanlarda |
|
baybora Ayrıldı
Katılma Tarihi: 06 eylul 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 547
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Azîz'e kim ihanet etti o zaman?
Yusuf: (51-53)
“Qâleti: imraetu’l-azîzi’l-êne hashasa’l-haqqu. Enê râvedtu-hu an nefsi-hi ve inne-hu lemine’s-sâdiqîn(e) (12:51). Zêlike li ya'leme ennî lem ehun-hu bi’l-ğaybi ve ennellêhe lê yehdî keyde’l-hâinîn(e) (12:52). Ve mê uberriu nefsî inne en-nefse leemmêra(tun) bi’s- sûi illê mê rahime rabbî, inne rabbî ğafûru’r-rahîm(un)” (12:53). [12:51-53].
Mustafa İslam oğlu:
“Malum yöneticinin karısı “işte” diye atıldı, “gerçek olanca çıplaklığıyla şimdi ortaya çıktı! Arzumu tatmin için onu baştan çıkarmaya çalışan bendim; ne ki o, hep (özüne ve sözüne) sadık kaldı(51). Bütün bunları şu gerçeği kesinlikle bilsin diye (söylüyorum) ki, ben gıyabında ona ihanet etmedim, üstelik Allah da hainlerin tuzağını asla başarıya ulaştırmaz(52). Bununla birlikte ben kendimi temize çıkarıyor da değilim, o kötülüğü işlemesini ben kendim ısrarla emrettim; ne var ki Rabbimin rahmeti bunu temizler şüphesiz Rabbim rahmeti sınırsız bir bağışlayıcıdır (53).” (Hayat Kitabı Kur’an gerekçeli meal-tefsir, Mustafa islamoğlu, C.1,S. 440-442. Düşün yayıncılık, 2008)
Muhammed Hamidullah:
“Vezirin karısı dedi: “Şimdi gerçek ortaya çıktı. Ben ona kur yaptım. Ve gerçekten o, doğrulardan sayılır! (51). “Bu, onun yokluğunda kendisine hâinlik etmediğimi ve Allah’ın hâinlerin düzenini başarıya ulaştırmayacağını, kocamın bilmesi içindir (52). Bununla birlikte, kendimi temize çıkarmam! Kötülük konusunda, benlik büyük bir zorbadır, gerçekten! Rabb’imin merhamet ettiği ayrı. Evet, Rabb’im bağışlayıcıdır, merhametlidir (53).” (Aziz Kur’an, Prof.Dr.Muhammed Hamidullah, S.388,389, Beyan, 2000)
Tâlat Koçyiğit:
“Azîz’in karısı ise şöyle demişti: “İşte şimdi gerçek ortaya çıktı. Ben ondan kendisini talep ettim, şüphesiz o, doğruyu söyleyen kimselerdendir(51). (Yusuf, kadınların hükümdara gerçeği itiraf ettiklerini öğrenince şöyle demişti:) Bu, Azîz’in yokluğunda (karısıyla) ona ihanet etmediğimi bilmesi içindi. Allah, şüphesiz, h3ainlarin tuzağını başarıya ulaştırmaz(52). “Ben nefsimi temize çıkaramam, zira nefis Rabbımın acıdıkları dışında, dâima kötülüğü emredicidir. Şüphesiz Rabbim çok bağışlayıcıdır, çok merhemetlidir (53)” (Tâlat Koçyiğit, Kur’an-ı Kerim ve Türkçe meâli, Nükte, 2005, S.240,241).
Yukarıdaki üç çeviriyi de yorumlama gereği duymadan dikkatinize sunuyorum.
selam ve dua ile,
rıdvan
__________________ Tanrı'ya inanan adam olmak kolay, ve fakat Tanrı'nın inanacağı adam olmak zor!
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Mustafa İslamoğlu'nun yorumu tutarlıdır. 51-53 arası, Azizin hanımının sözü başladığı yerden 53. âyetin bitimine kadar kesintisiz devam ediyor.
Aziz'e kimse ihanet etmedi.
|
Yukarı dön |
|
|
baybora Ayrıldı
Katılma Tarihi: 06 eylul 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 547
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
selam abdurrahman bey,
bu mesele sizden farklı düşünüyorum,
gerekçeleri aşağıda;
Azîz’e Kim İhânet etti o zaman?
1.Giriş:
Daha önceki bir yazımızda şöyle demiştik:
“Bir sözü veya metni anlamanın en emin yolu, sözün akışı/sibak-siyak/contex’tir. Sözün gelişi önemli olduğu kadar, metnin bütünlüğü, tematik yapısı da elbette önemlidir. Cümleler ve metin bir bütün olarak algılanmalıdır” . (Bak. İbrahim(a.s) tevhid’i buldu mu?)
2. Metin ve üç çeviri:
1.a.
Yusuf: (51-53)
“Qâleti: imraetu’l-azîzi’l-êne hashasa’l-haqqu. Enê râvedtu-hu an nefsi-hi ve inne-hu lemine’s-sâdiqîn(e) (12:51). Zêlike li ya'leme ennî lem ehun-hu bi’l-ğaybi ve ennellêhe lê yehdî keyde’l-hâinîn(e) (12:52). Ve mê uberriu nefsî inne en-nefse leemmêra(tun) bi’s- sûi illê mê rahime rabbî, inne rabbî ğafûru’r-rahîm(un)” (12:53). [12:51-53].
1.b.
Mustafa İslam oğlu:
“Malum yöneticinin karısı “işte” diye atıldı, “gerçek olanca çıplaklığıyla şimdi ortaya çıktı! Arzumu tatmin için onu baştan çıkarmaya çalışan bendim; ne ki o, hep (özüne ve sözüne) sadık kaldı(51). Bütün bunları şu gerçeği kesinlikle bilsin diye (söylüyorum) ki, ben gıyabında ona ihanet etmedim, üstelik Allah da hainlerin tuzağını asla başarıya ulaştırmaz(52). Bununla birlikte ben kendimi temize çıkarıyor da değilim, o kötülüğü işlemesini ben kendim ısrarla emrettim; ne var ki Rabbimin rahmeti bunu temizler şüphesiz Rabbim rahmeti sınırsız bir bağışlayıcıdır (53).” (Hayat Kitabı Kur’an gerekçeli meal-tefsir, Mustafa islamoğlu, C.1,S. 440-442. Düşün yayıncılık, 2008)
1.c.
Muhammed Hamidullah:
“Vezirin karısı dedi: “Şimdi gerçek ortaya çıktı. Ben ona kur yaptım. Ve gerçekten o, doğrulardan sayılır! (51). “Bu, onun yokluğunda kendisine hâinlik etmediğimi ve Allah’ın hâinlerin düzenini başarıya ulaştırmayacağını, kocamın bilmesi içindir (52). Bununla birlikte, kendimi temize çıkarmam! Kötülük konusunda, benlik büyük bir zorbadır, gerçekten! Rabb’imin merhamet ettiği ayrı. Evet, Rabb’im bağışlayıcıdır, merhametlidir (53).” (Aziz Kur’an, Prof.Dr.Muhammed Hamidullah, S.388,389, Beyan, 2000)
1.d.
Tâlat Koçyiğit:
“Azîz’in karısı ise şöyle demişti: “İşte şimdi gerçek ortaya çıktı. Ben ondan kendisini talep ettim, şüphesiz o, doğruyu söyleyen kimselerdendir(51). (Yusuf, kadınların hükümdara gerçeği itiraf ettiklerini öğrenince şöyle demişti:) Bu, Azîz’in yokluğunda (karısıyla) ona ihanet etmediğimi bilmesi içindi. Allah, şüphesiz, hâinlarin tuzağını başarıya ulaştırmaz(52). “Ben nefsimi temize çıkaramam, zira nefis Rabbımın acıdıkları dışında, dâima kötülüğü emredicidir. Şüphesiz Rabbim çok bağışlayıcıdır, çok merhemetlidir (53)” (Tâlat Koçyiğit, Kur’an-ı Kerim ve Türkçe meâli, Nükte, 2005, S.240,241).
2. Değerlendirmeler:
Yusuf(a.s)’la ilgili hem Tevrat hem de Kur’an’ı Kerim nüanslar hariç ortaktır.
“Bir süre sonra efendisinin karısı ona göz koyarak, "Benimle yat" dedi (7). Ama Yusuf reddetti. "Ben burada olduğum için efendim evdeki hiçbir şeyle ilgilenme gereğini duymuyor" dedi, "Sahip olduğu her şeyin yönetimini bana verdi (8). Bu evde ben de onun kadar yetkiliyim. Senin dışında hiçbir şeyi benden esirgemedi. Sen onun karısısın. Nasıl böyle bir kötülük yapar, Tanrı'ya karşı günah işlerim?" (9). Potifar'ın karısı her gün kendisiyle yatması ya da birlikte olması için direttiyse de, Yusuf onun isteğini kabul etmedi (10). Bir gün Yusuf olağan işlerini yapmak üzere eve gitti. İçerde ev halkından hiç kimse yoktu (11). Potifar'ın karısı Yusuf'un giysisini tutarak, "Benimle yat"dedi. Ama Yusuf giysisini onun elinde bırakıp evden dışarı kaçtı (12).” (Bak. Kitabı Mukaddes, Kitabı mukaddes şirketi, 1991, S.39-40)
Yukarıda ki Tevrat alıntısına Kur’an’ı Kerim Yusuf Suresi 23-29. Ayet-i Kerimelerde değinilir. Burada da Kadın Yusuf(a.s) saldırmıştır. Yani kocasına ihanet eden Azîz’in karısıdır Yusuf(a.s) değil (Bak. 12:24,32).
Yine suresi 32. Ayet-i Kerimesinde kadın “ve leqad râvedtu-hu en nefsi-hi fêsta’same” demekle itirafta bulunmuş olmaktadır. Yine kadın “ve lein lem yefal mê êmuru-hu leyuscenne ve leyekûnên mine’s-sâğirîne” demektedir. Yusuf(a.s)’ın masumiyetine Surenin 23,24,25,32,35,50,51. Ayet-i Kerimeleri delildir. “fêsta’same” ibaresi “isti’sam” masdarı, mübalağa ifade eden bir kalıbtır. Yani “Yusuf(a.s) bu olaydan şiddetle sakınmış ve buna asla yanaşmamıştır”
52. Ayet-i Kerime de ki “EHuN-hu” daki “hu” (bize göre) kadının kocasına racidir. Ve sözü Yusuf(a.s) söylemektedir. Ve kadının sözü 51. Ayetin bitmesiyle bitmekte ve Yusuf(a.s) söze “Zêlike” ile başlamaktadır. Azîz’in yokluğunda “ihanet eden” hem Tevrat’a ve hem de Kur’an’ı Kerim’e göre “azîz’in karısıdır” veya “imraetu’l-azîz” dir. Yusuf(a.s)’ın “ve mê uberriu nefsî” ifadesi(53. Ayet) Yusuf(a.s)’ın kadına meylinden dolayıdır. Ve bu sözler Yusuf(a.s) yakışmaktadır.
3. Sonuç:
Yukarıda alıntıladığımız üç çeviriyi okuyan kişinin aklına “O zaman Azîze inahet eden kim?” sorusu gelecektir. Biz “metnin akışıyla birlikte metnin bütünlüğü”nün de göz ardı edilmemesi gerektiğini vurgulamak için üç çeviri üzerinde meramızı anlatmaya çalıştık. Elbette Alîm Allah(a.c)’dir
Cehd bizden Tevfik O’dan
__________________ Tanrı'ya inanan adam olmak kolay, ve fakat Tanrı'nın inanacağı adam olmak zor!
|
Yukarı dön |
|
|
hasanoktem Admin Group
Katılma Tarihi: 10 eylul 2006 Gönderilenler: 2837
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Selam Rıdvan kardeşim,
Bütün bunları şu gerçeği kesinlikle bilsin diye (söylüyorum) ki, ben gıyabında ona ihanet etmedim, üstelik Allah da hainlerin tuzağını asla başarıya ulaştırmaz(52).
"ben gıyabında ona ihanet etmedim " cümlesinden ne anlaşılması gerekir? birisi veya birilerinin bilgisi dahilinde mi ve/ veya nasıl olmuş ...eğer böyleyse bu veya bunlar kim(ler)dir? nasıl olurda bu iş on(lar)a gaip olmaz? veya bu iş kime gaip değil? bu hâl'i ve vaziyeti nasıl okumalıyız?
51- ( Kral onları toplayıp) sordu: " sizler, bir zamanlar Yusuf'u baştan çıkarmaya çabalamakla ne elde etmeyi ummuştunuz? Ayet'in bu bağlamdaki rolü nedir? nasıl anlamalıyız?
Muhabbetle
__________________ Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
|
Yukarı dön |
|
|
baybora Ayrıldı
Katılma Tarihi: 06 eylul 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 547
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
selam abdurrahman bey,
yine;
Ferrâ,taberi, İbn İshâk, Mucahid, katâde, said b. cubeyr, ikrime, İbn Huzeyl, hasan el-basri, suddi ve zecac ve zamahşeri'de bu sözün yusuf(a.s)'a ait olduğunu söylemektedirler.
ve yine baydavi, ebu's-suud, âlusi, kasimi bu görüştedir,
Keşşaf sahibi derki. Bu ifadenin yusuf'a ait olduğuna dair delilin nedir? dersen delilim ifadedeki manadır.
Razi meseleyi müşkil buluyor
Yine mevdudi ve esed'e aynı kanaat tedirler.
Yine meallerin büyük bir çoğunluğu böyledir.
biraz erken başladık :) ben bayramı görseydim :)
Kalbi saygı ve selamlarımı sunuyorum değerli ağabey,
selam ve dua ile,
kardeşiniz rıdvan
__________________ Tanrı'ya inanan adam olmak kolay, ve fakat Tanrı'nın inanacağı adam olmak zor!
|
Yukarı dön |
|
|
baybora Ayrıldı
Katılma Tarihi: 06 eylul 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 547
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
selam hasan kardeşim,
iletiniz olan ayet-i kerime'den sonra yusuf(a.s) görevlendirilmektedir(53).
51. ayette yusuf(a.s)'ın masumluğu tekrar teyit edilmektedir. ve 52. ayettede benim anladığım Yusuf(a.s) bunun yine sözleriye teyit etmektedir.
Eğer ortada bir ihanet yoksa "gömlek neden yırtıldı?"
Buna benzer kur'an'ı kerim'den bir iki örnek daha vermek istiyorum inşAllah
şimdilik bu kadarını yeterli buluyorum
selam ve dua ile,
rıdvan
__________________ Tanrı'ya inanan adam olmak kolay, ve fakat Tanrı'nın inanacağı adam olmak zor!
|
Yukarı dön |
|
|
hasanoktem Admin Group
Katılma Tarihi: 10 eylul 2006 Gönderilenler: 2837
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Rıdvan kardeşim, Hz.Yusuf'un masum olduğu açık...ben sadece şu cümleyi nasıl anladığını / içini nasıl doldurduğunu merak ediyorum:
"ben gıyabında ona ihanet etmedim "
Muhabbetle
__________________ Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? ENBİYA 10
|
Yukarı dön |
|
|
Guests Guest Group
Katılma Tarihi: 01 ekim 2003 Gönderilenler: -259
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
Kuran ayetlerini okumaya/anlamaya çalışırken şeytanın ve nefsimin şerrinden Allah'a sığınırım ve sığınalım inşallah.
Merhaba,
İgilizlerin bir atasözü : ""Each bird loves to hear himself sing." "Her kuş kendi şarkısını dinlemeyi sever"
Bu güzel söz ile nota başlamak isterim :)
Kuran'da anlatılan HER kıssadan alınması GEREKEN DERSler vardır. Aldığımız bu dersler ile kendi hayatımızda hal, davranış, beklentilerimize katkı sağlamamız gerekir.
Dolayısı ile Kuran ayetlerinin bir hedef ve amaç olmaksızın salt tartışılması, melekler dişimidir, erkek midiri sorgulamaktan öteye geçemez diye düşünüyorum.
Kendi şarkıma göre:), anladığımı ve alınması gereken dersi aşağıda bilgileriMize sunuyorum :
Yusuf A.s. ile patronunun karısı arasında geçen olay bir başlangıçtır. Bu olayı hatırlayalım :
Yusuf A.S.'ın yakışıklı, güzel bir genç olduğunu Kuran'dan anlıyoruz. Yani gözlerini sakınAmayanlar için büyük bir imtihan. Nitekim, Yusuf A.s.'ın patronunun karısı, şehvet duygularını bastıramıyor ve kendisi ile ZİNA teşebbüsünde bulunuyor. Öenmli bir ayrıntı ise, bu teşebüsse karşılık bir an için bile olsa Yusuf A.s.'ın da NEFSİNİN bu durumu kendisine hoş göstermesi ve Yusuf a.s.'ın ancak ALLAH'ı hatırlayınca bu durumdan kurutulmak için çareyi ORTAMDAN uzaklaşmakta bulduğunu görüyorum. Bu (birbirlerine yasak ERKEK ve KADININ aynı ortamda yalnız kaldıkları) odadan çıkma teşebüsünde, KADININ yusuf A.s.' gömleğinden yakaladığını ve bu hengamede gömleğin yırtıldığını görüyoruz. Tam da bu hengame sırasında odada patronu ve kadının bir akrabası (iki şahit :), ayetler her yerde öğretiliyor :)..) beliriyor.
Doğaldır ki, suçluluk psikolojisi ile kadın derhal kendisini temize çıkarmaya çalışıyor. işte burada kadının haksız olduğuna, kadının tarafından akrabası şahitlik ediyor. Vezir hem kariyeri gereği, hem de şerefini küçük düşürmemek için bunun bir SIR olarak kalmasını ve olayın ÖRTBAS edilmesini tavsiye ediyor ve Yusuf A.s. kabul ediyor.
Kanaatimce kadın SUÇUNUN yüzüne vurulmasını ve eşi ile akrabasının Yusuf A.s. tarafını tutmalarını KABULLENEMİYOr ve TUZAK kuruyor, intikam için.
Tuzak şudur : Komşu/yakın kadınlara haber salınıyor. (muhtemel bir ZİNA partisine davet ediyor, zira Yusuf a.s. çocukluğundan beri o çevrede olduğundan konu kadınların Yusuf A.s.'ı ilk defa o partide/toplantıda gördüklerini düşünmek zorlama olur). Yani kadınlar BİLE BİLE oraya geliyor ve Yusf a.s.'a ilk TEKLİF/ŞANTAJ geliyor :
- Bizimle yatmazsan, seni HAPSE attırırız.
Tabiki Yusuf A.s. bu TEKLİFİN hapis kısmını İSTEYEREK kabul ediyor.
Kadınlar bu blöflerinin görülmediğini görünce, ELLERİNDEKİ BIÇAKLARLA ellerini KESİYORLAR ve muhtemeldir ki, tekrar TEKLİF etmişlerdir. Çünkü kadınların AMACI o yakışıklı genç ile GÖNÜL eğlendirmek ve Allah'ın sınırlarını tanımadıkları için ŞEHVETLERİ ÖZBENLİKLERİNİ esir almış durumda.
Fakat Yusuf A.s. içindeki Allah korkusu ile HAPSE girmeyi zina yapmaya tercih ediyor.
İşte artık GERİ DÖNÜŞ yoktur. Çünkü ortada BİR GEREKÇE vardır. Bu gerekçeyi fırsat bilen vezir, Yusuf A.s.'ı hapse attırıyor.
Çünkü ortada BİRDEN fazla kadın vardır ve kadınlar da, vezir de KOLAY olayını yapıyorlar. Bire karşı HEPSİ...(dikkat edin en yaygın zulumlerdendir.)
Hapis adamı olgunlaştırır. Muhtemeldir ki, Yusuf A.s. bu kodes sürecinde olgunlaşma evresini geçiriyor. Hatta yusuf A.s. rüya tabirinde bulunduğu hapishane arkadaşlarından, mısır kralının yanında sakilik yapandan MEDET umuyor, onu oradan çıkarsın diye :)...halbuki ancak Allah'tan medet umulur. Nitekim mutlak hüküm ve hikmet sahibi olan Allah o adama bu meseleyi unutturuyor, çünkü başka olayların yaşanaması gerek ve Yusuf A.s.'ın biraz daha pişmesi, olgunlaşması gerek. Esas görev dışarıda hazırlanıyor. Alim olan Allah...
Nitekim, Yusuf A.s., kralın karşısına çıkmadan önce HAKİKATİN ortaya çıkmasını talep ediyor. Çünkü artık ibre Yusuf A.s.'dan tarafıdır. YEREL yetkisi olan vezire karşı, GENEL yetkisi olan kral tarafından güven kazanılmıştır. Bu durumda hakikat ortaya çıkarılmalı ki, muhtemel yeni hayatına iftiralardan arınmış bir şekilde başlansın.
Dikkat edilirse yusuf A.s.'ın bu talebi NEFSİNİ temize çıkarmaktan ziyade, HAKİKATİN ortay çıkmasını sağlamaktır. Aslında bu da bir NEVİ tebliğdir. NEFİS hiç bir zaman TEMİZE çıkarılamaz, çıkamaz. Ancak DİZGİNLENİR.
Özet:
1. NE kadar tersini istesek de, Alim olan Allah'ın dediği olur.
2. Sabreden muradına erer.
3. Gerçekten Allah'a teslim olan HER ZAMAN kazanır.
4. HAK ergeç, ortaya çıkar.
5. Allah'ın sınırlarını,yasaklarını çiğnemektense, dipsiz kuyuya inmek TAKVA gereğidir.
Allah yar ve yardımcımız olsun,
Selametle,
|
Yukarı dön |
|
|
baybora Ayrıldı
Katılma Tarihi: 06 eylul 2007 Yer: Turkiye Gönderilenler: 547
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
selam,
hasan kardeşim,
Yusuf Suresi 24.ayette Yusuf(as)'ında kadına meyilli olduğu yine 33. ayet-i kerime'de zindan tercihi -dışarıda durursa cekincesini- dile getirilmektedir.
Kadın 51. ayette itirafta bulunuyor, yani bu suç gerçekleşmesede teşebbüs var. 29. ayette kadının "mağfiret dilemesi isteniyor"
itiraftan sonra nasıl olurda "ben nefsimi temize çıkarmam" diyebilir. (bak 53:32)
Yusuf(a.s)'ın kadına meyli vardır. Fakat ihanet etmemiştir daha doğrusu teşebbüste etmemiştir. 27. ayet gıyabında böyle bir şey yapmadığınıda vurgular.
Kur'an'ın kıssa anlatım uslublarında fragmanlar veya perdeler akışta aynı anda açılır kapanır fakat gerçekte böyle değildir. Yusuf(a.s) hikayesi metinde anlaşılacağı gibi fragmanlar veya perdeler halindedir.
Burada Yusuf(a.s) ile elçinin durumu önemli mesele ortaya çıktıktan (kadının itirafı ve yusuf(a.s) masumiyeti) sonra elçi, Yusuf(a.s) son sözlerini iletiyor. Ve kral Yusuf(a.s) güvenilir biri olarak çağırtırıyor.
Yine hayrulah kardeşimin iletisinde olduğu gibi "kıssa'dan" çok "hisse" ön plandadır.
Açıkça ben azîzin karısından çok, yusuf(a.s)'ın bu sözleri söyleyebilecek donanımda görüyorum.
selam ve dua ile,
rıdvan
__________________ Tanrı'ya inanan adam olmak kolay, ve fakat Tanrı'nın inanacağı adam olmak zor!
|
Yukarı dön |
|
|
ebukerem Ayrıldı
Katılma Tarihi: 21 mart 2009 Gönderilenler: 483
|
Gönderen: 30 kasim 2019 Saat 00:16 | Kayıtlı IP
|
|
|
hayrullah41 Yazdı:
1. NE kadar tersini istesek de, Alim olan Allah'ın dediği olur.
2. Sabreden muradına erer.
3. Gerçekten Allah'a teslim olan HER ZAMAN kazanır.
4. HAK ergeç, ortaya çıkar.
5. Allah'ın sınırlarını,yasaklarını çiğnemektense, dipsiz kuyuya inmek TAKVA gereğidir.
|
|
|
maşaAllah, hayrullah dost yüreğine sağlık.
selam ile.
__________________ yalnız Allah'a teslim ol ve şahitliği dosdoğru yap...
|
Yukarı dön |
|
|
|
|